30.04.2013 Views

Kerbela - Cilt - Cumhuriyet Üniversitesi

Kerbela - Cilt - Cumhuriyet Üniversitesi

Kerbela - Cilt - Cumhuriyet Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

276<br />

• Adem Apak<br />

ifadeyle Muaviye’nin oğlu Yezid’i veliaht tayin etmesi gelir. Muaviye’nin,<br />

oğlu adına biat alması İslâm tarihinde veliahtık sistemini gündeme<br />

getirmiştir. Bu sistem ne İslâm öncesi Arap kabile yönetimi pratiğinde, ne<br />

de geçmiş halifelerin seçiminde takip edilen Şûrâ uygulamasında mevcuttu.<br />

Daha önceki halife seçimlerinde Hz. Peygamber’in (sav) yakın arkadaşlarından<br />

olma ve istişare ile seçilme esasları geçerliyken, Muaviye kabile hâkimiyeti<br />

tarafı ağır basan bir siyasî mücadele sonunda devlet başkanlığını işgal etmiş, bu<br />

adımla hilâfet sisteminin özünde büyük değişiklikler meydana getirmişti. Bu<br />

sebeple oğlu Yezîd’i veliaht göstermesini, onun hilâfeti güç kullanarak elde<br />

etme adımının bir devamı niteliğinde görmek mümkündür. Bütün bunların<br />

sonucunda yönetimde kitap ve sünnet’in uygulanmasını temin eden, Hz.<br />

Peygamber’in (sav) vekili sıfatıyla görev yapan râşid halifelerin yerini siyasî<br />

dengeleri ve kuvveti esas alarak yönetim sergileyen, devleti hilâfet-saltanat<br />

karışımı mutlak-irsî bir monarşi ile idare eden halifeler almıştır.<br />

Veliaht tayini meselesine dinî prensipler açısından yaklaşan fıkıh âlimleri<br />

Emevî halifeliğinin meşruluğuna baştan beri şüphe ile bakmışlardır. Bilhassa<br />

Irak’ı merkez edinen dinî muhalefet, Emevîlerin temsil ettiği siyasî otoriteye<br />

değil, doğrudan yönetimin meşruiyetine karşı çıkmıştır. Muâviye’yi hilâfeti<br />

saltanata çevirmekle suçlayan bu âlimler halifeliğin bu adımla sona erdiğine<br />

inanmakla birlikte, toplumu parçalanmaya sürükleyecek isyanlara meydan<br />

vermemek için mevcut idareye kerhen itaat etmişlerdir. Yine de Emevîlerin<br />

merkezi olan Şam’daki din büyükleri hâriç olmak üzere Irak, Hicaz, İran ve<br />

Mısır bölgesinde yaşayan âlimlerin büyük bir kısmı Emevî rejiminin<br />

meşruiyetini tanımamaları sebebiyle, Hâricîlerin gerçekleştirdiği isyanlar<br />

dışındaki diğer ayaklanmalara sempati duymuşlardır. İslâm âlimlerinin pek<br />

çoğu Muaviye’nin oğlu Yezid’i veliaht tayin etmekle Şûrâ prensibini terk<br />

ettiği, dolayısıyla Müslümanların idaresi konusunda yanlış bir adım attığı<br />

düşüncesini ileri sürmüşler, bu sebeple onun icraatını yoğun bir şekilde tenkit<br />

etmişlerdir. Ancak daha sonraki dönemlerde atılan bu adımın doğru, hatta<br />

Müslümanların birlik ve bütünlüğünü temine yardımcı olan bir karar olduğunu<br />

dile getiren âlimler de çıkmıştır. Muaviye’nin icraatını haklı gören âlimlerin<br />

görüşlerini açık bir şekilde dile getirenlerin öncüsü olarak İbn Haldun kabul<br />

edilebilir. Onun dile getirdiği bu yaklaşım bilhassa çağdaş araştırmacılar<br />

tarafından da seslendirilmiştir. Bunlar arasında Ahmed Cevdet Paşa, Ziyauddin<br />

Rayyis, Muhammed Hudarî Beg, Abdümünim Mâcid, Abdüşşâfî Muhammed<br />

Abdüllatif gibi ilim adamları zikredilebilir. Dolayısıyla Yezid’in velihad tayin<br />

edilmesinin sadece Hulefâ-i Râşidîn’in yolundan sapma şeklinde açıklanmayacak<br />

pek çok sebebe dayanan karmaşık bir uygulama olduğu düşünülebilir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!