30.04.2013 Views

Kerbela - Cilt - Cumhuriyet Üniversitesi

Kerbela - Cilt - Cumhuriyet Üniversitesi

Kerbela - Cilt - Cumhuriyet Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Çeşitli Yönleriyle <strong>Kerbela</strong> • 255<br />

durumda Yezid’le bulunan sahabilerin de bu şekilde içtihat ettikleri ortaya<br />

çıkıyor... O halde onlar, ne Yezid’le birlikte Hz. Hüseyin’e karşı savaşmayı<br />

câiz gördüler, ne de Hz. Hüseyin’le birlikte Yezid’e karşı çarpışmayı<br />

revâ/uygun buldular.” biçimindeki te’lîfçi yaklaşımı, Sayın Rahimpur’e göre<br />

birer tahrif örneği olarak tarihe geçmiştir.<br />

Sayın yazarın Ehl-i Sünnet’e mensup âlimler, hadisçiler ve tarihçilerle<br />

ilgili birtakım ön kabullerini ve tartışmaya açık yorumlarını bir tarafa<br />

bırakacak olursak, kendisinin nakletmiş olduğu birtakım rivayetlerde kaynak<br />

göstermediği ve bunların sıhhatini mukayeseli olarak sorgulamadığı da göze<br />

çarpmaktadır. Mesela Muaviye’nin vasiyetinde oğlu Yezid’e: “Eğer<br />

Hüseyin’i öldürürsen, sana ve hilafetine dair pek çok hatıra kalacaktır.”<br />

dediğini aktarmaktadır. Oysa bu vasiyetten bahseden Taberî, söz konusu<br />

konuşmayı şu şekilde nakletmektedir: “...Kureyş’ten şu üç kişiden başka<br />

kimseden korkmuyorum: Hüseyin b. Ali, Abdullah b. Ömer, Abdullah İbn<br />

Zübeyr... Hüseyin b. Ali çabuk etki altında kalan birisidir. Babasının<br />

katledildiği ve kardeşinin bırakıp çekildiği şey hususunda Allah’ın seni ona<br />

yeterli kılmasını diliyorum. Zira Irak halkının onu isyan ettirmeden<br />

bırakacağını sanmıyorum. Onu ele geçirecek olursan, onu kendi haline bırak.<br />

Eğer ben ona sahip (gâlip) olsaydım, onu affederdim. Çünkü onun<br />

Muhammed (sas)’e büyük bir yakınlığı ve akrabalığı vardır.” 4<br />

Bu bağlamda sayın yazarın, Emevîlerin doğru/sahih İslam’ı ortadan<br />

kaldırmak için gayret sarf ettikleri, Ehl-i Sünnet âlimlerinin de onlara yoğun<br />

destek verdikleri ve bir karşı propaganda merkezi gibi çalışıp hadisler<br />

uydurarak Emevî yönetimini takviye ettikleri gibi görüşlerini, siyasî ve<br />

toplumsal gerçekliği dışlayan, mezhepsel bir tutum olarak görmekteyiz. Ehl-i<br />

Sünnet ve Şia arasında sahih haber/hadis kriterlerinin birbiriyle uyuşmadığı<br />

bilinen bir gerçektir. Ancak Sayın Rahimpur, kendisi açısından akidevî bir<br />

değeri bulunan, bununla birlikte bir yönüyle de tarihî olan <strong>Kerbela</strong> hadisesine<br />

dair sadece bir tek yorumu kabul etmekte ve Taberî, Dineverî, Ebu’l-Ferec,<br />

İbn Asakir ve İbnü’l-Esir gibi tarihçilerin verdikleri bilgileri mezhepleri<br />

yönüyle şüpheli görmektedir. Yine başta Kâşifî’ye ait Ravzatü’ş-Şühedâ<br />

olmak üzere Şiî müelliflerce kaleme alınan muhtelif maktelleri de<br />

efsanevî/menkıbevî unsurları öne çıkarmaları ve ilgiyi arttırmak ve insanları<br />

teşvik etmek niyetiyle zayıf hadislere/haberlere yer vermeleri bakımından<br />

sakıncalı bulmaktadır. Oysa bu metinleri hadisenin cereyanına dair sahih bir<br />

bilgi kaynağı olarak değil de halk dindarlığını anlamak açısından kullanmak<br />

4 et-Taberî, Tarihü’l-Ümem ve’l-Mülûk, thk. Muhammed Ebu’l-Fazl İbrahim, c. V, Beyrut,<br />

trhs., s. 322. Ayrıca bkz. İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fi’t-Tarih, c. IV, Beyrut, trhs., s. 6.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!