30.04.2013 Views

Kerbela - Cilt - Cumhuriyet Üniversitesi

Kerbela - Cilt - Cumhuriyet Üniversitesi

Kerbela - Cilt - Cumhuriyet Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

254<br />

• Müzakere<br />

itham etmiş; meddah ve ravzahanları ise, halkın Aşure’nin hakikatine vâkıf<br />

olmasının önüne kalın perdeler çekmekle suçlamıştır. Oldukça ilgi çekici<br />

olan bu bahislerin ardından Sayın Rahimpur, tebliğinin ikinci faslını<br />

Aşure’de bulunan şahıslarla ilgili tahriflere, üçüncü faslını Aşure’den önceki<br />

ve Aşure esnasındaki hadiselerle ilgili tahriflere ve dördüncü faslını da<br />

Aşure’den sonraki hadiselerle ilgili tahriflere tahsis etmiştir.<br />

Sayın Rahimpur’un Aşure meselesini akideye müteallik imanî bir<br />

mesele olarak gördüğü açıktır. Bu tavrı kendisini apolojik, savunmacı bir<br />

üslup benimsemeye itmiş; zamanla bu meseleye dair dile getirilen farklı<br />

görüşler ve yorumlar, kendisi tarafından İmam’ın kıyamının hedefinin ve<br />

hikmetinin yanlış anlaşılması, çarpıtılması yani tahrifi olarak nitelenmiştir.<br />

Ona göre içtimaî hedeflerle gerçekleştirilen bu kıyam, bir yüreklendirme ve<br />

ilham kaynağı olma özelliğini taşır. Hz. Hüseyin’in elindeki imkânlarla<br />

çıkmış olduğu bu yolculuk, onun imanının ve yapmış olduğu içtihadın bir<br />

neticesidir. Hadisenin sonucundan hareketle Hz. Hüseyin’i şartları<br />

gözetmeyip hatalı davranmakla itham etmek, Aşure’deki mesajı anlamamak,<br />

hatta tahrif etmektir.<br />

Bu bağlamda Gazzalî’nin: “Hz. Hüseyin’in öldürülmesi ve sahabe<br />

arasında meydana gelen çarpışma ve düşmanlığa dair rivayet ve hikâyelerde<br />

bulunmak, bunları anlatıp nakletmek haramdır. Zira bu iş, sahabeye kin<br />

gütmeyi ve onları ayıplamayı arttırmaktan başka bir şeye yaramamaktadır.<br />

Oysa onlar bu dinin büyükleri ve alemleridirler. Onların arasında meydana<br />

gelen bu tür çekişmeleri ve çarpışmaları hayra hamletmek gerekir. Bu<br />

vuruşma ve didişmeler, onların makam ve dünyalık peşinde koşmalarından<br />

değil yapmış oldukları içtihattaki hatadan kaynaklanmış olmalıdır.”<br />

şeklindeki sosyo-psikolojik alana matuf açıklamaları; İbn Arabî’nin: “Bu<br />

ümmetin birliğini parçalamaya çalışan bir kişiyi gördüğünüz vakit, onu, kim<br />

olursa olsun, öldürün” hadisine binaen vakıayı “Hz. Hüseyin, dedesinin<br />

kılıcıyla katledildi. Zira o, zamanının yöneticisine (Yezid’e) hurûç etti/karşı<br />

çıktı. Oysa biat işi tamamlanmış, hilafet şartı olan icma onun üzerinde karar<br />

bulmuştu.” tarzında idarî bir tasarruf olarak yorumlaması; İbn Haldun’un:<br />

“Yezid’in fâsık biri olduğu ortaya çıkınca, Kûfe halkı Yezid’e karşı kıyam<br />

etmek için Hz. Hüseyin’e bir heyet gönderdi. Hz. Hüseyin, bu işe ehliyet ve<br />

şevketi olduğunu sandı. Bu hususta ehliyeti vardı, fakat şevket hususunda<br />

hata etti. Neticede Hz. Hüseyin’in hata ettiği de ortaya çıktı. Hz. Hüseyin’in<br />

dışında Yezid’in yanında da bazı sahabiler mevcuttu. Yezid’in fâsık<br />

olduğunu bilmelerine rağmen ona karşı çıkmayı câiz görmediler, Hz.<br />

Hüseyin’in görüşüne tâbi olmadılar, ancak onu da inkar etmediler... Bu

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!