30.04.2013 Views

Kerbela - Cilt - Cumhuriyet Üniversitesi

Kerbela - Cilt - Cumhuriyet Üniversitesi

Kerbela - Cilt - Cumhuriyet Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

250<br />

• Müzakere<br />

Sayın Esra Doğan’ın tebliği de böyle bir hadisenin bir inanç objesi olarak<br />

kendisini üretebildiğini görmek bakımından anlamlıdır. Sayın Mehdiye Sadat<br />

Fakoor’un ve Sayın Abbas Yezdanî’nin tebliğleri ise, kanaatimce <strong>Kerbela</strong><br />

hadisesinin birtakım güncel olaylar ve gelişmelerle de bağlantı kurularak<br />

hâlâ yorumlanmaya devam ettiğini, aslında önemli olanın “anlamak” değil,<br />

“yorumlamak” olduğunu göstermesi yönüyle dikkate değerdir.<br />

Bu genel değerlendirmeden sonra tebliğ metinlerine tek tek bakacak<br />

olursak, Sayın Mehdiye Sadat Fakoor’un, Hz. Hüseyin’in <strong>Kerbela</strong><br />

kafilesinde yer alan çocuklardan hareketle kaleme aldığı “Kudek ve Aşure”<br />

(Çocuk ve Aşure) isimli tebliğini, altı ana başlık altında planladığını<br />

görüyoruz. Bu başlıklardan “<strong>Kerbela</strong>’da çocukların bulunmasının sebepleri”<br />

6 maddeyle, “Hz. Hüseyin’in ailesinin yanında bulunmasının faydaları” ise 8<br />

maddeyle açıklanmaya çalışılmıştır. Burada yapılan bir değerlendirmede:<br />

“Onlar böyle bir yolculuğa, böyle bir eziyete ve dert çekmeye razı idiler.<br />

Hatta bundan dolayı seviniyorlardı.” şeklinde bir kanaate yer verilmesi,<br />

yukarıda da ifade ettiğimiz “acı çekme kültürü”nün bir yansıması olsa<br />

gerektir.<br />

Yazar, tebliğinin asıl konusunu ve başlığını oluşturan “<strong>Kerbela</strong>’da<br />

bulunan çocukların sayısı ve bunların isimleri ile bazı hususiyetleri” unvanı<br />

altında ise, muhtelif rivayetlerden hareketle kafilede otuz üç çocuk<br />

bulunduğunu söylemekte, ancak tebliğinde bunlardan sadece on sekizine yer<br />

vermektedir. Bir kısmı <strong>Kerbela</strong>’da şehit düşmüş olan bu on sekiz çocuğun<br />

isim ve neseplerini aktardıktan sonra, kendileriyle ilgili rivayetleri kullanarak<br />

onların <strong>Kerbela</strong>’daki şehadetlerini ve bu esnada Hz. Hüseyin’le irtibatlarını<br />

açıklığa kavuşturmaya çalışmaktadır. Ancak farklı kişilerle ilgili olduğu<br />

halde bir kısmı birbiriyle benzerlik arz eden bu rivayetlerin sahih olup<br />

olmadıklarını tartışmamaktadır.<br />

Hz. Hüseyin’in <strong>Kerbela</strong>’da yanında bulunan “çocuklar için almaya<br />

çalıştığı tedbirler”i ayrı bir başlık altında inceleyen yazar, burada bilhassa<br />

“terbiyevî ve ahlakî” boyuta dikkat çekmeye çalışır. Sayın Mehdiye Fekûr,<br />

Hz. Hüseyin’in karşı karşıya bulunduğu bütün sıkıntı ve musibetlere rağmen<br />

çocukların maddî ve manevî ihtiyaçlarını karşılamaya azami dikkat<br />

gösterdiğini misalleriyle ortaya koyar. <strong>Kerbela</strong>’da özel bir yeri bulunan ve<br />

çocuklar söz konusu olduğunda daha dayanılmaz bir hal alan “susuzluk”la<br />

ilgili sahneleri dramatik bir şekilde yansıtır. Hz. Hüseyin’in tüm uyarılarına<br />

rağmen savaşa katılmakta ısrar eden ve neticede şehit olan bazı çocuklara<br />

karşı tutumu ile geride kalanlara, bilhassa da o sırada hasta olarak yatmakta<br />

olan Hz. Zeynelabidin’e yapmış olduğu tavsiyeleri de bir başka başlıkta ele

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!