30.04.2013 Views

Kerbela - Cilt - Cumhuriyet Üniversitesi

Kerbela - Cilt - Cumhuriyet Üniversitesi

Kerbela - Cilt - Cumhuriyet Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

122<br />

• Müzakere<br />

Ayrıca Kûfe eşrafına yazdığı bir mektupta Hz. Hüseyin kendisinin<br />

Allah’ın peygamber olarak seçtiği kişinin nesline mensup olmasından dolayı<br />

hilafet makamına liyakatini ispat etmeye çalışmıştır. Ayrıca böyle bir tercihin<br />

İslam’ın bekası için de en makul yol olduğunu yazmıştır. Hz. Hüseyin’in<br />

bütün davasını aslında bu düşünceler özetlemekte olup bu durum<br />

mektuplarda sıkça tekrar edilmiştir.<br />

Mekke Valisi Amr, Hz. Hüseyin Mekke’den Kûfe’ye doğru yola<br />

çıkınca arkasından eman verdiğine dair bir mektup göndermiş, cevabi<br />

mektubunda Hz. Hüseyin ise Allah’a sığındığını ve korkmadığını ifade<br />

etmiştir. Kûfelilerin mektuplarında ise İslam kardeşliği vurgusu sıkça<br />

tekrarlanmaktadır. Bu tarz ifadeler Yezid’in dindarlıktan uzak tavırlarıyla<br />

birleşince daha da kuvvetlenmekte, hatta Hz. Hüseyin “Hesap gününe<br />

inanmayan bir mütekebbirden Allah’a sığınırım” diyerek Yezid ve<br />

taraftarları hakkında ağır ithamlarda bulunmaktadır.<br />

Bu iddialar karşısında Emevîlerin elindeki en mühim dinî argüman<br />

İslam ümmeti içerisinde fitne çıkarılmaması yolundaki telkinlerdi. Çatışma<br />

öncesi Ömer bin Sad’ın askerine “Allah’ın süvarileri” diye hitap etmesi de<br />

yine dinî olarak haklı görülmek gayretidir. Yezid de hilafetin hakkı olduğunu<br />

ifade için Âl-i İmran suresinden deliller getirmekteydi.<br />

Hz. Ali ve Hz. Hasan’ın başına gelenlerden sonra hilafetin ailesinin<br />

elinden gasp edildiği düşüncesi Hz. Hüseyin’in zihninde daha önceden<br />

oluşmuş, bunun farkında olan Muaviye, Yezid’i bu konuda uyarmıştı.<br />

Yezid ise İslam coğrafyasının genelinin biatini aldığını ve hilafetin<br />

kendisine babasından tevarüs ettiğini söylemiştir. Hatta sonrasında da<br />

hilafetin kendisine babasından geldiğini ve Hz. Hüseyin’in bunu tanımayıp<br />

akrabalık bağlarına riayet etmediği için bu felakete uğradığını ifade etmiştir.<br />

Kabile asabiyeti ise önceden beri Araplar arasında muteber bir nokta<br />

olmakla beraber dört halife devrinde bir nebze olsun ikinci plana itilmişti.<br />

Fakat <strong>Kerbela</strong> hadisesi ve öncesindeki mücadele temelde Hâşimîler ile<br />

Ümeyye aileleri arasındaki iktidar çekişmesine yol açmıştır. Mekke’nin bu<br />

iki büyük sülalesi arasında rekabet pek çok yerde kendisini göstermişti.<br />

<strong>Kerbela</strong> hadisesi boyunca da kabile asabiyetine riayet edildiği görülmektedir.<br />

Bu süreç içinde ise halen Hz. Osman’ın kanın Hz. Ali tarafından alınmayışı<br />

gibi kabile anlayışına dayalı motifler kullanılmaktadır.<br />

Araplar arasında kabileler arası ihtilafların dışında akrabalık hukuku da<br />

önemli bir yere sahipti. Haşimîler ile Ümeyye aileleri aynı soya dayandıkları<br />

için de akraba sayılıyorlardı. Hatta mücadele esnasında Yezid ve Hz.<br />

Hüseyin'den amcaoğulları şeklinde bahsedilmektedir. Sürekli olarak

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!