30.04.2013 Views

Kerbela - Cilt - Cumhuriyet Üniversitesi

Kerbela - Cilt - Cumhuriyet Üniversitesi

Kerbela - Cilt - Cumhuriyet Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

114<br />

• Fatih Erkoçoğlu<br />

16 m. geride, avluya bitişik olarak bir medrese yer almaktadır. 100 Hz.<br />

Hüseyin’in türbesi ile yanındaki caminin kubbesi ve minareleri altın kaplı<br />

tuğlalarla süslü, diğer bölümler çiniyle kaplıdır. 101<br />

Hz. Abbâs’ın meşhedi ise Hz. Hüseyin’in meşhedinin takriben 600 m.<br />

kuzeydoğusunda, Hüseyin nehrine daha yakın bir mahalde bulunmaktadır.<br />

Hz. Hüseyin’in meşhedinden batıya doğru giderken yol üzerinde Hz.<br />

Hüseyin’in kafilesini temsilen çadır şeklinde yapılmış olan Haymegâh<br />

denilen bir yapı yer almaktadır. 102<br />

Büveyhîler döneminden itibaren Hz. Hüseyin’in Meşhedi’ne cenaze<br />

nakledildiği daha önce zikredilmişti. Osmanlı Devleti Şiîlerin dirileri bir<br />

tarafa ölüleri ile de uğraşmak durumunda kaldı. Zira Şiî cenazeleri taze<br />

olarak nakledildiği gibi, defnedildiği yerden çıkarılmak suretiyle<br />

kemikleriyle birlikte de nakledilmekteydi. Özellikle yeni ölmüş cenazelerin<br />

uzak yerlerden getirilmesi problem oluşturuyordu ve de cesetler gelene kadar<br />

kokuyordu. Bu durum veba başta olmak üzere hastalıklara bile neden<br />

olmaktaydı. Bu durum ciddi bir problem oluşturmuş olmalı ki 1871 yılında<br />

Midhat Paşa’nın valiliğinde, Atebât’ı ziyarete gelen Nâsıruddin Şah’la<br />

cenaze nakli meselesi görüşüldü ve cenazelerin definde üç yıl sonra nakline<br />

müsaade edilmesiyle ilgili bir antlaşma yapıldı. 103<br />

<strong>Kerbela</strong> ve diğer meşhetleri ziyarete gelenlerin ve özellikle İranlı ve<br />

Hintli asillerin ve zenginlerin buralara yapmış oldukları bağışlar ve<br />

göndermiş oldukları hediyeler de ayrıca bir sorun oluşturmaktaydı. Atebelere<br />

gönderilen hediyeler bir müddet sonra buraların birer hazineye dönüşmesine<br />

neden oldu. 104<br />

Son olarak burada Osmanlı vilayet salnamelerinde zikredilen <strong>Kerbela</strong><br />

kasabası hakkında bazı malumatı vermek istiyoruz. Hüseyniye kanalının yanı<br />

başında olan <strong>Kerbela</strong> kasabası, Bağdat’tan sonra vilayetteki en büyük imarlı<br />

şehirlerden birisi idi. Kasaba eski ve yeni iki mahalleden oluşmaktaydı. Eski<br />

mahalle, Hz. Hüseyin’in Meşhed’i etrafında oluşan bir yerleşim yeriydi. Yeni<br />

mahalle ise kasabanın güneyinde, önceleri bataklık olan ve 30 yıl önce<br />

100 E. Honigmann, “<strong>Kerbela</strong>”, İ.A, İstanbul 1955, VI, 581, 582; Mustafa Öz, “<strong>Kerbela</strong>”, XXV,<br />

272..<br />

101 Osmanlı Vilayet Salnamelerinde Bağdat, 112.<br />

102 Honigmann, agm, VI, 582; Öz, XXXV, 272.<br />

103 İsmail Safa Üstün, “Bağdat Eyâletindeki Atebât’a Şiî Cenaze Nakli ve Karantina, (XIX.<br />

Yüzyıl-XX. Yüzyıl başları)”, Marmara <strong>Üniversitesi</strong> İlahiyat Fakültesi Dergisi, (İstanbul<br />

2006), XXXI-2, s. 105. Bir sektör olarak cenâze nakil işiyle ilgili geniş bilgi için Bk. Üstün,<br />

agm, 106, 113.<br />

104 Kaya, 59.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!