12.04.2013 Views

80lerde-Lubunya-Olmak-Web

80lerde-Lubunya-Olmak-Web

80lerde-Lubunya-Olmak-Web

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Bu kitap Global Diyalog Vakf tarafndan<br />

finansal olarak desteklenen ve Siyah Pembe<br />

Üçgen zmir Dernei tarafndan yürütülen<br />

“LGBT Sözlü Tarih” projesi kapsamnda yayna<br />

hazrlanmtr. Yaynn içindeki görülerin<br />

Global Diyalog Vakf’nn fikirlerini yanstt<br />

düünülmemelidir.


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

Siyah Pembe Üçgen Tarih Dizisi<br />

ubat 2012<br />

Yayna Hazrlayan: Erdem Gürsu - Sinan Elitemiz<br />

Düzelti: Bülent Kale<br />

Kapak Tasarm: B. Refik Keçeli<br />

Siyah Pembe Üçgen<br />

Adres: Kbrs ehitleri Cad. 1447 Sok. No: 4/6<br />

Alsancak, Konak, zmir<br />

Telefon & Fax:+90 232 4644459<br />

E-Posta: dernek@siyahpembe.org<br />

URL: http://www.siyahpembe.org


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong>


Önsöz<br />

Bu kitap, Siyah Pembe Üçgen zmir Dernei<br />

tarafndan Global Diyalog Vakf’nn desteiyle<br />

yaynlanmaktadr. Derneimizin LGBT tarihi<br />

alannda yaynlad ilk kitap olmas açsndan,<br />

örgütün politik duruunu göstermesi babnda<br />

önemli bir yeri doldurmaktadr. Bir sözlü tarih<br />

çalmas yapmak uzun süreden beri gündemimizde<br />

olsa da, bu çalmaya ancak 2010 ylnn<br />

Aralk aynda balayabildik. Böyle bir çalma<br />

yürütmek istememizin temel nedeni, Türkiyeli<br />

LGBT bireylerin tarihine ilikin yeterli kaynak<br />

bulunmamasyd. Amacmz, kiilerin yaam hikayelerinden<br />

yola çkarak Türkiye’nin son 40<br />

ylna LGBT bireylerin yaantlarndan ve tanklklarndan<br />

hareketle bakabilmekti. Kendimize<br />

balangç çalma alan olarak 70’lerin sonunu,<br />

80’lerin ban seçtik. Hiç kukusuz, bu tarih<br />

Önsöz<br />

7


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

8<br />

araln seçmemizin nedeni, Türkiye’nin siyasi<br />

tarihinde bir krlma noktas olan 12 Eylül Darbesi<br />

öncesi ve sonrasnda yaananlard.<br />

12 Eylül darbesi toplumun büyük kesimini derinden<br />

etkiledi. Bugüne kadar darbe rejiminin<br />

maduru kesimler, farkl çalmalarla bu döneme<br />

çeitli açlardan ayna tutmaya çaltlar.<br />

Ancak LGBT bireyler bu dönemde gerek asker<br />

gerek polis tarafndan çok fazla ayrmcla<br />

uram ve iddet görmü olmalarna karn bu<br />

konuda imdiye kadar toparlayc bir doküman<br />

oluturulamamt. Bu sözlü tarih çalmas ile<br />

LGBT bireylerin, Türkiye’nin siyasi tarihiyle de<br />

çokça ilintili olarak, maruz kaldklar ayrmc tutumlar<br />

ve hak ihllallerini bir sistematik içerisinde<br />

sizlere ulatrmay hedefledik.<br />

Elbette tüm gayretlerimize ramen ulaamadmz<br />

birçok kii ya da belge oldu, zaman zaman<br />

yetersiz kaldk, bocaladk. lk defa böylesi bir<br />

çalma yapmann getirdii amatörlükle, doldurmaya<br />

çaltmz boluun gerektirdii profesyonellii<br />

elimizden geldiince dengede tutmaya<br />

çaltk. Çalma esnasnda olabildiince çok<br />

LGBT bireyle görümek istedik. Bunlarn bir<br />

ksm görüme talebimizi reddetti, bir ksmyla<br />

ise fiziki artlar elvermediinden görüülemedi.<br />

Sonuçta elinizdeki kitapta yer alan dokuz LGBT<br />

bireyin çou ile birden fazla açk uçlu görümeler<br />

gerçekletirildi. Sohbet eklinde olmas<br />

için çabaladmz görümeler kayda alnd.<br />

Ardndan ses kaytlar deifre edildi, deerlendirildi.<br />

Yetersiz bulunan ya da anlalmayan ksmlar<br />

için tanklarla yeniden görüüldü. Anlat-


lan olaylar ve mekanlar hakknda tutarllk olup<br />

olmad kontrol edildi. Ekip olarak günlerce<br />

saatler süren tartmalar yaptk. Görümeler haricinde<br />

de döküman aratrdk. Çeitli kitaplardan,<br />

fanzinlerden yararlandk. Bunlar görümelerle<br />

karlatrdk ve aratrmamza yeni katklar<br />

sunanlar kullandk. An fotoraflar için<br />

ayrca çaba sarf ettik. Görümecilerin eski albümlerinden<br />

döneme ait fotograflarn bizimle<br />

paylamalarn rica ettik. Elinizdeki kitap tüm bu<br />

çalmalarn harmanlanmasyla ortaya çkarld.<br />

Her ne kadar, aratrdmz dönemi olabildiince<br />

geni bir perspektifle ele almaya çalsak da<br />

bu çalma içerisinde u ya da bu ekilde yer<br />

alamam birçok olay ve kii olduu da unutulmamaldr.<br />

Siyah Pembe Üçgen zmir Dernei olarak, önümüzdeki<br />

dönemlerde de çalmalara devam edeceimizi<br />

ve her dönem bir önceki deneyimlerimizin<br />

üzerine koyarak, eksikliklerimizi gidererek<br />

çalmalarmz sürdüreceimizi belirtmek isteriz.<br />

Bu kitap tamamyla kolektif bir çalmann sonucunda<br />

ortaya çkmtr. Öncelikle bizimle görümeyi,<br />

yaam hikayelerini anlatmay, anlarn<br />

ve fotoraflarn paylamay kabul eden ve bu<br />

kitapta yaynlanmasna izin veren dönemin<br />

LGBT tanklar Ahu’ya, Belgin’e, Bennu’ya,<br />

Cansel’e, Demet’e, Deniz’e, Filiz’e, N. K.’ya ve<br />

Özlem’e sonsuz teekkürlerimizi sunuyoruz. Ayrca,<br />

söyleileri gerçekletiren Deniz ve Erdem’e,<br />

görümelerimiz için her türlü destei sunan tüm<br />

LGBT örgütlerine, Meyra’ya; söyleilerin çeviri<br />

Önsöz<br />

9


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

10<br />

yazmlarn yapan Aysun’a, Damla’ya, Lâl’e,<br />

Berkant’a, Erdi’ye ve Yavuz’a, ortaya çkan<br />

metinleri redakte eden Rahan’a ve Bülent’e te-<br />

ekkür ederiz.<br />

Global Diyalog Vakf ile birlikte 2011 yl boyunca<br />

yürüttüümüz 1980’li yllara tanklk eden<br />

LGBT bireylere yönelik bu sözlü tarih çalmas<br />

da göstermitir ki, LGBTT bireylere yönelik<br />

sistematik iddet ve dlama günümüzde<br />

de halen devam etmektedir. Siyah Pembe Üçgen<br />

zmir Dernei olarak, sözlü tarih çalmalarn<br />

on yllk aralklar eklinde devam ettirmeye<br />

karar verdik. Bu on yllk aralklardaki çalmalarmz,<br />

yine söz konusu döneme ait belirgin<br />

sistematik iddet vakalar üzerinden kurgulamay<br />

planlyoruz. Elinizdeki çalmada 1980'li yllardaki<br />

12 Eylül Darbesi, ardndan gelen yasaklar<br />

ve iddet olaylarn ele aldk. Sradaki çalmamzda<br />

ise 1990'l yllarda tank olduumuz<br />

Ülker Sokak Olaylar’n * çalmann belkemii<br />

olarak seçtik. Sözlü tarih çalmalarmzn devam<br />

edeceini ve Ülker Sokak Olaylar ile ilgili<br />

çalmann da siz okuyucularla kitap olarak buluacan<br />

buradan sizlere duyurmaktan mutluluk<br />

duyarz.<br />

Siyah Pembe Üçgen zmir Dernei<br />

* Türkiye'deki LGBT hareketi için bir vahet deneyimidir. Bu<br />

ifade, Haziran 1996 ylnda stanbul'da gerçekleecek olan<br />

“Habitat II” konferansndan önceki dönemde stanbul'un<br />

Beyolu lçesi'nin Cihangir Mahallesi'ndeki Ülker Sokak'ta<br />

LGBT bireylerin kökünü kurutmak amacyla yaplan vahi<br />

müdahaleler ve yaanan olaylar için kullanlr.


80’li Yllara Genel Bak *<br />

* Bu bölümün hazrlanmasnda yararlanlan eserler:<br />

1) Ali Erol. Ecinsel Kurtulu Hareketinin Türkiye Seyri.<br />

Cogito Say: 65 / Bahar 2011<br />

2) Deniz Yldz, Türkiye Tarihinde Ecinselliin zinde;<br />

Ecinsellik Hareketinin Tarihinden Satr Balar-1:80'ler, Kaos<br />

GL, say: 30, Ocak-ubat 2007<br />

80’li Yıllara Genel Bakış<br />

11


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

12<br />

Türkiye’de LGBT bireylerin yaamlarna ilikin<br />

verilere 1970’ler ve sonras üzerinden ulalabilmektedir.<br />

Bu dönemde, trans kadnlar ve ecinsel<br />

erkeklerin birarada hareket ettiklerini görmekteyiz.<br />

70’lerin balarnda Abanoz Soka<br />

etrafndaki evlerde hem çalp hem de yaayan<br />

trans kadnlar, 1978’de Saadettin Tantan’n<br />

stanbul Asayi ube Emniyet Amirlii döneminde<br />

bu bölgeden uzaklatrlmlard. Kendilerine<br />

yeni mevki olarak Dolapdere’yi seçen<br />

trans kadnlar burada da barndrlmamlardr.<br />

12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrasnda stanbul’dan<br />

trenlere bindirilip sürgün edilmeye çal-<br />

lan trans kadnlar 1981 ylnda sk bir ekilde<br />

uygulanmaya balayan sahne yasaklaryla bera-


er barnma ve istihdam konusunda ciddi skntlar<br />

yaamlardr. Birlikte yaam kültürüne<br />

darbe vurulmu, insanlar sokakta braklmlardr.<br />

LGBT bireylerin medyada yer almasna da<br />

yasaklar getirilmiti. Medyada LGBT bireyler ile<br />

ilgili haberlerde çounlukla “homoseksüel, kadn<br />

klnda erkek” gibi ifadeler kullanlyordu.<br />

Ecinsel ve biseksüel kadnlar ve trans erkeklerin<br />

varl ise tamamyla görmezden gelinmekteydi.<br />

Bu dönemde Türkiye medyasnda “ecinsel”,<br />

ne olduu tam olarak kestirilemeyen hayali bir<br />

varlktr. Hatta bu hayali varlk, hayattan daha<br />

da koparma, uzaklatrma ve toplumun dna<br />

atma gayretiyle özellikle “homoseksüel” olarak<br />

adlandrlr. Kerameti kendinden menkul her<br />

türlü uzman/akademisyen de, sokaktaki vatanda<br />

da, emniyet mensubu da, halk bilgilendirecek<br />

gazeteci de, söz birlii etmiçesine, “normal”<br />

kategorisine sokamadklar herkesi “homoseksüel”<br />

diye adlandrdlar. ster bykl biri,<br />

isterse çoktan operasyonunu tamamlam bir<br />

transeksüel olsun, Türkiye medyas için fark<br />

etmiyordu.<br />

Bu dönem ayn zamanda “homoseksüel” tabir<br />

edilen insanlara yönelik ayrmcln, basknn<br />

ve ikencenin dorua çkt bir süreçti. Dönemin<br />

haftalk dergilerinden Yeni Gündem, “suçu<br />

olmayan suçlu” diye kapak yapmt.<br />

Bu dönemin dergilerinde ecinsellik, daha<br />

dorusu her türlü cinsellik, bir “haber” konusuydu.<br />

Çounda da yaratlan, kurgulanan ve<br />

genelde “kapak” olan bir haber nesnesi olarak<br />

80’li Yıllara Genel Bakış<br />

13


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

14<br />

sunuldu. Bata “Nokta” dergisi, “Sokak”, “Yeni<br />

Gündem”, biraz geriye gidersek “Yank”, bu<br />

dönemden hatrlayabileceimiz dergiler olarak<br />

sralanabilir. Yine de dönemin TRT’sinin inkâr,<br />

inkâr edemediinde “psikoseksüel patoloji” ile<br />

“ahlâkszlk” zihniyetiyle harmanlad sunuu<br />

hatrlandnda bu dergilerin “kapak” dosyalar<br />

ecinseller için soluk alnabilecek vahalar gibiydi.<br />

O dönem resmi ideoloji ecinsellii poetlenmesi<br />

gereken bir “muzr”lk olarak görüyordu.<br />

Ecinsellik, daha dorusu, dönem itibariyle<br />

“homoseksüellik”, günlük, ulusal gazetelerin<br />

ancak “3. sayfa”larnda kendine yer buluyordu.<br />

Aslnda çou yine bu gazetelerin patronlarnca<br />

ucuz versiyon olarak çkarlan ve “bulvar basn”<br />

da denilen günlük gazetelerde ecinselliin<br />

sunuluu ise her türlü “fantezi” snrlarn zorlar<br />

nitelikteydi. Hitap edilen kesimlere göre cinselli-<br />

in sunumu çeitlenirken örnein lümpenler ve<br />

içiler için “Tan” gazetesi, patronlar ve beyaz<br />

yakallar için ise “Playboy” medyada arz- endam<br />

ediyordu. Ecinsellik de bazen sürmanet,<br />

bazen de duruma göre ortal renklendirecek<br />

bir malzeme oluyordu.<br />

Bu dönemde Avrupa ve Amerika kamuoyunda<br />

AIDS gündeme yerlemiti ve haliyle Türkiye<br />

medyasna yeni malzeme çkmt. Bugün artk<br />

AIDS’in bir “ecinsel hastal” olmadn anlayan<br />

Türkiye medyas o zaman yine snfta kalmt.<br />

Her konunun uzman köe yazarlar, o<br />

dönemde, “AIDS, Tanr’nn ecinsellere bir laneti”<br />

tekerlemesini tekrarlamaktan geri durmamlard.


“Normal” görülmeyen ecinselliin haberi de<br />

normal sunulamazd. çinde ecinsellik geçen<br />

veya ecinsellii çartran bir haber, okura<br />

“fla haber” olarak sunulur. Cinsiyetçi ve rkç<br />

zihniyetlerden beslenmekten geri durmayan<br />

medya, ecinsellikle ve ecinsellerle ilgili haberlerde<br />

bu zihniyetini yeniden üretmekte saknca<br />

görmez. Yalan, yanl, abart, aalama, ayrmclk<br />

söz konusu “fla haber”lerin alldk süsleridir.<br />

Gazeteci, cehaleti orannda küstah, gücü<br />

orannda zalimdir. Çünkü bir haber nesnesi olarak<br />

“ecinsellik” ortalk maldr. Çünkü gazeteci<br />

için örgütsüz ve en sorunsuz alandr. Bir ecinsel<br />

bireyin ortaya çkp “düzeltme” yapamayaca,<br />

hakkn arayamayaca herkesin malumudur.<br />

80’lerin ilk yllar trans bireylerin beden geçi<br />

süreçleri için de zorlu yllard. Devletin art kotuu<br />

ameliyatlar gerçekletirmi olmasna ramen<br />

birçok trans birey kimliklerini deitiremiyordu.<br />

Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu<br />

uyarnca bir çok keyfi muamele yaplmaktayd.<br />

Özellikle Sirkeci’deki stanbul Emniyet Müdürlüü<br />

olan Sansaryan Han ve “Cancan” diye<br />

anlan Zührevi Hastalklar Hastanesikolektif bir<br />

ekilde çalyordu. Polis ekipleri tarafndan gözaltna<br />

alnan trans bireyler bazen günlerce buralarda<br />

mahsur kalyordu. Bu gözalt ve inceleme<br />

süreçlerinde iddet, antaj ve rant youn olarak<br />

görülmekteydi. Polis memurlar trans kadnlarla<br />

zorla cinsel ilikiye giriyor, saç kesiyor, sopalarla<br />

vuruyordu. Hastane çalanlar ise ileri halletmek<br />

için rüvet talebinde bulunuyorlard. Ka-<br />

80’li Yıllara Genel Bakış<br />

15


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

16<br />

nunda ecinsellikten söz edilmemi olmasna<br />

karn, zamann çileri Bakan Yldrm Akbulut<br />

meclisteki bir konumasnda öyle dedi: 'Yeni<br />

kanun bizlere homoseksüellik üphesi olan kiileri<br />

24 saat gözaltnda tutma yetkisi veriyor…<br />

Homoseksüelliin anti-sosyal eilimlerden biri<br />

olmadna inanmyoruz. Böyle sapk düünceleri<br />

ve eilimleri olan kiilere kar kat olmalyz.<br />

Bu tür insanlarn says her geçen gün artmakta…<br />

Bu yüzden biz, her yerde, özellikle büyük<br />

ehirlerde bu insanlara kar kanunlar çkaraca-<br />

z.'<br />

1985'te 116, 1986’da 100 ecinselin 'bu ii<br />

yapt' tespit edilip parmak izi alnm, stanbul<br />

Emniyet Müdürlüü Asayi ube Müdürü<br />

Hasan Ceyhan bir yandan ecinselliin Türk<br />

Ceza Kanunu'na göre suç olmadn söylerken,<br />

dier yandan “Suç deilse neden parmak izleri<br />

alnyor?” sorusuna “Ehliyet alnrken sizin parmak<br />

iziniz alnmad m? Hem alsam ne olur,<br />

almasam ne olur? Kimlik tespiti için aldk, o<br />

kadar. Bir yerde bu ii yaparken yakalanm,<br />

ecinsel olduunu söylemi, biz de onu kaytlara<br />

geçirdik” yantn verme cüretini kendisinde<br />

bulabilmiti.<br />

Ayn dönemde ecinsellerin bir parti kurup kuramayaca<br />

tartmalar balamt: ANAP Genel<br />

Sekreteri Mustafa Taar “ecinsellerin tedavi<br />

ettirilip topluma kazandrlmas gerektiini”,<br />

DYP Genel Bakan Yardmcs Mehmet Dülger<br />

“toplumun ve tabanlarnn ecinsellii aalk<br />

bir konum olarak deerlendirdiini”, DSP zmir<br />

Milletvekili Fikri Ertan “ecinselliin dlanarak,


aalanarak yaklalmamas gereken büyük<br />

ölçüde biyolojik bir sorun olduunu” söylemiti.<br />

SHP Genel Bakan Yardmcs Fikri Salar ise<br />

“Böyle bir partileme iine giriilmesinin kiisel<br />

olarak bir sakncas olduunu zannetmiyorum.<br />

Bamsz, demokrat ve uygar bir ülkenin gerei,<br />

her görüün örgütlenerek sesini duyurmasdr.<br />

Biz u anda programmza ecinsellerin vatandalk<br />

haklarna ilikin ek bir madde koymay<br />

düünmüyoruz. Herkes yasalar önünde eittir<br />

ve eit muamele görecektir. Bizim programmzda<br />

insan hak ve özgürlüklerini savunacamz<br />

zaten belirtiliyor” diye görü bildirmiti.<br />

1980’lerin ikinci yarsndaki iki önemli gelimeden<br />

biribrahim Eren ve arkadalar’nn Radikal<br />

Yeil Parti’yi kurma çalmalar, dieri ise Arslan<br />

Yüzgün’ün“Türkiye’de Ecinsellik-Dün, Bugün”<br />

kitabyd. Her iki gelime de o dönem medyada<br />

geni yer bulmutu.<br />

brahim Eren, Almanya’da yeil parti üyeleri ile<br />

de görümü ve Türkiye’de feministler, antimilitaristler<br />

ve ecinsellerle birlikte yeni bir parti kuracaklarn<br />

duyurmutu. Bu çalmalar açlk grevi<br />

gibi çeitli eylemlerle ve giriimlerle devam<br />

ettirilmeye çallsa da, 90’l yllarn banda<br />

tamamyla sona ermitir. Sonuç olarak, böyle<br />

bir parti hiçbir zaman kurulamamtr.<br />

1986 ylnda yaynlad “Türkiye’de Ecinsellik<br />

-Dün, Bugün” kitabyla adndan söz ettiren<br />

Arslan Yüzgün, “ecinsellik” konusunda basna<br />

da demeçler vermitir. çindeki anketler ve gerçek<br />

yaantlarn aktarm ile alanndaki ilk büyük<br />

yayn olan eserin, muzr neriyat yasasn-<br />

80’li Yıllara Genel Bakış<br />

17


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

18<br />

dan dolay poette satlmas uygun bulunmutu.<br />

Arslan Yüzgün, daha sonrasnda bulunduu<br />

noktay politik bir zemine tamak ve direkt olarak<br />

siyaset alanna müdahil olmak için çeitli giriimlerde<br />

bulunmusa da bu giriimler de sonuçsuz<br />

kalmtr.<br />

1988 ylna gelindiinde ise Turgut Özal’n giri-<br />

imiyle, Bülent Ersoy için yeniden düzenlenen<br />

yasalar neticesinde trans bireylerin trans geçi<br />

ameliyatlar yasallamtr. Trans bireyler için<br />

özgürlük yollar az biraz aralanrken bu sefer de<br />

Ahlak Masas efi Doan Karakaplan, trans bireyler<br />

ile uramaya balamtr. Doan Karakaplan<br />

zamannda yaanlan iddet ve keyfi<br />

uygulamalar 90’larn ilk yllarna kadar devam<br />

etmi, sonrasnda Ülker Sokak Olaylar ve onu<br />

takiben 2000’lerdeki Eryaman Olaylar ile trans<br />

bireylere yönelik sistematik iddet devam etmitir.<br />

80’li yllarda çok az olan LGBT bireylere yönelik<br />

nefret cinayetleri ise 90’lar ve 2000’lerde<br />

hzl bir art göstermitir. imdilerde ise ev kapatmalar,<br />

Trafik Kanunu ve Kabahatler Kanunu’ndan<br />

kesilen idari para cezalarnn yan sra<br />

devam eden keyfi uygulamalar ve iddet olaylar,<br />

sistematik yldrmann ne denli köklü ve<br />

güçlü olduunu göstermektedir.


Ahu:<br />

“80 htilali’ne kadar Ankara’daydm. Evdeydik.<br />

Benim laçom vard. Yatyorduk.<br />

Arkadam geldi, kapy çald: Kalk, dedi.<br />

N’oldu, dedim. htilal oldu, dedi. Ben<br />

dedim, ihtilal ne demek? N’oldu, ihtilal<br />

ne, bilmiyorum çünkü... Bana dedi ki, kocana<br />

sor. Kocam da makine mühendisiydi,<br />

Sümerbank’ta çalyordu. Ben 20<br />

yandaydm, o da 23-24... htilal olmu,<br />

dedim ben. Okumu kültürlü bir insand.<br />

O bana izah etti. “Askeriye el koydu” dedi,<br />

“sokaa çkma yasa var.” Ben de,<br />

tamam, dedim o zaman.”<br />

Ahu<br />

21


Ben 1960, Samsun-Bafra doumluyum. lkokulu<br />

orda okudum. lkokulu bitirdikten sonra<br />

stanbul’a geldim. Annem stanbul’dayd. Köyde<br />

abim, ben ve yengem beraber oturuyorduk.<br />

Bir de babaannem ve büyükbabam. Babam<br />

stanbul’dayd; Ayryd babamla annem. Ben<br />

doduumda baka bayanlarla beraberdi benim<br />

babam...<br />

Ben annemin yanna geldim. lkokulu bitirdim<br />

ve stanbul’a kaçtm ben. Kaçtm yani. Köyden<br />

stanbul’a kaçtm. lkokulu yeni bitirmiim, çocuktum<br />

daha. Yam kaç ki? 12 yanda ite.<br />

Kaçtm stanbul’a, annemlerle kaldm.<br />

Biz fakirdik; kapcyd benim annem. Hiçbir zaman<br />

evlenmedi. Tek bana çalyordu. Bir so-<br />

Ahu<br />

23


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

24<br />

kakta bizim evimiz buradayd, rahmetli babamn<br />

evi de ilerdeydi. Babam baka kadnla<br />

birlikte yayordu. O da kapclk yapyordu, biz<br />

de kapclk yapyorduk. Ama ben annemi çok<br />

sevdiim için hep annemin yannda kalyordum,<br />

anneme yardm ediyordum. Sekiz katl bir<br />

binayd, asansör yoktu, ben siliyordum oray,<br />

temizliyordum. leri ben yapyordum.<br />

Okula gidemedim ama hocalarm köydeyken<br />

demilerdi, -ben çok öretmen olmak isterdim-<br />

“bunu okutun” falan diye. Ama okutmadlar<br />

yani.<br />

stanbul’da Aksaray’daydk. O zamanlar Aksaray<br />

da Aksaray’d hani benim zamanmda. Zengin<br />

apartmannda çalyorduk. Annem o zamann<br />

parasyla daire ba 25 lira m, 50 lira m ne,<br />

öyle bir ey alyordu. 16 daire vard. Baz hayat<br />

kadnlar da vard, ev tutuyorlard ordan. Ben<br />

görürdüm onlar, heveslenirdim.<br />

Ben çocukken bende vard bir eyler. Köyde<br />

benim adm duyuldu. lkokula giderdim ben,<br />

bamda tülbent ayamda eteklikler… Köyde<br />

herkes biliyordu beni. Zeki Müren diyorlard da,<br />

ben Zeki Müren’in Zeki Müren olduunu bilmiyordum<br />

ki. lkokula gidiyordum daha, 8-9 ya-<br />

ndaydm. Bir komumuz, köy yerinde bir kadn,<br />

bana dedi ki: “Sen Zeki Müren gibi olacaksn.”<br />

“O kim?” dedim, “Ben tanmyorum.”<br />

Ben sonra imdi idrak ediyorum. Kadn bana<br />

doruyu söylemi yani.<br />

Hep kz gibi hissediyordum kendimi. Köyde<br />

abimin arkadalar geliyordu. Beni istemeye<br />

gelecekler diyordum. Ben avluyu süpürüyor-


dum, ite tülbent takyordum. Evcilik oynuyordum.<br />

Abimden dayak yemedim mi? Yedim: ‘Sana<br />

yakmyor. Erkek gibi ol’ derdi. Ama daha<br />

çocuk olduum için pek aldr etmiyorlard. Bir<br />

de anne-baba olmad için abim çok üstüme<br />

dümüyordu. Çok da mark büyüdüm. Bir de<br />

rahmetli büyükannem olduu için bana kimse<br />

dokunamazd. Rahmetli büyükannem, topra<br />

bol olsun, beni çok sever, kayrrd. Kimse dokunamazd<br />

bana. O yüzden çok mark büyüdüm.<br />

te öyle geldim stanbul’a. stanbul’da Aksaray<br />

zaten beynelmilel bir yermi. Aksaray denilince<br />

bataklk, fuhuun, birahanelerin her eyin oldu-<br />

u yer Aksaray’m o zamanlar. 1972-73’lerde.<br />

Rus karlar, bilmem neler, Beyazt’a doru çkarken<br />

Kapalçar’ya doru her ey ordaym.<br />

O devirlerde ben otostop yapyordum. Kzm<br />

diye satyordum kendimi. likiye girmiyordum<br />

para alyordum. Koli vermiyordum * yani, kzm,<br />

diyordum, dokunma, diyordum. 13 yanda bir<br />

çocuum daha.<br />

Annemin yanna ilk geldiimde de kz gibiydim.<br />

Mahallede alt ay beni kz zannetti çocuklar. Annem<br />

ne diyecek, ie batm. Koca yok, baka<br />

kimse yok. Bir abim var benden 5-6 ya büyük.<br />

Zaten o da çalyor. Ne diyebilir?<br />

Babam kontrol ediyordu bizi. Her akam<br />

kontrole gelirdi. Rahmetli babam... Eer ben<br />

evde yoksam, “Nerede çocuk?” diyordu. An-<br />

* Koli vermek: Cinsel ilikide bulunmak.<br />

Ahu<br />

25


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

26<br />

nem, “komuda” derdi. Hâlbuki komuda da<br />

deilim. Veyahut da ertesi gün geldiinde bana<br />

soruyordu:“Neredeydin?”, ben “komudaydm”<br />

diyordum. Annem bana söylüyordu çünkü:<br />

“Akam baban geldi, seni sordu, böyle dedim”<br />

diye. Çünkü biz babamzdan çok korkardk.<br />

Benim babam alkol alrd. Alkol ald için de<br />

çok korkardk babamzdan. Ben babamdan çok<br />

korkardm. Gerçi bütün kardeler, alt kardeiz,<br />

hepimiz de babadan çekinirdik. Babaya sayg<br />

vard.<br />

ki abim, iki ablam vard. En büyük abim köyde<br />

yayordu. En büyük ablam Almanya’dayd.<br />

Onun küçüü ablam stanbul’da ayr bir yerde<br />

yayordu. Zaten onun küçüü abimle, benim<br />

bir büyüüm yani, beraber yayorduk, o çalyordu.<br />

Ondan sonra ben vardm annemin yannda.<br />

Bir de kz kardeim var benden 5 ya küçük.<br />

Benden bir büyük olan abim benden önce<br />

gelmiti stanbul’a. Ayn evde yayorduk. Bana<br />

onlar hiçbir ey söylemediler. O zamanlar ben<br />

daha 13-14 yamdaydm. Mahallede bir kom-<br />

umuz vard. Onlar da kapclk yapyorlard.<br />

Kzlar vard iki tane. Adam beni biliyordu; travesti<br />

olduumu. Ben de yeni yeni örenmitim<br />

artk. Aksaray’da lubunyalar * gördüm, travesti-<br />

leri gördüm, altm, tantk. Arkada olduk, lu-<br />

bunya dilini ** örettiler bana. Ama içlerinde en<br />

* <strong>Lubunya</strong>: feminen görünümlü erkek ecinsel ya da trans<br />

kadn.<br />

** <strong>Lubunya</strong> dili: LGBT jargonu


küçük benim; 13 yandaym. Herkes benle<br />

gezmiyor, korkuyorlar, aman bir ey olacak<br />

diye. Ümit adnda bir arkadam vard; halen<br />

yayorsa Allah ömür versin, öldüyse Allah nur<br />

içinde yatrsn. Ümit diye bir lubunyayla tantm<br />

ben hayatmda, benim adm da koyan odur.<br />

Bana her eyi öreten de odur.<br />

Mahallede karmzda bir bakkal vard; o da<br />

Karadenizliydi. Ben oje sürerdim trnaklarma,<br />

öyle giderdim bakkala. Karadenizli olduum<br />

için bakkal barrd bana. Anneme söylerdi:<br />

“u oluna bir ey söyle; oje sürüyor, bilmem<br />

ne yapyor” diye. Annem bana barrd, tamam<br />

derdim, silerdim ama gene yapardm ayn<br />

eyi…<br />

lk seferki köyde olmutu, çok ac çektim, benden<br />

çok büyük birisiydi. Ben 9 yandaydm.<br />

Ben de arzu ettim. Zoraki hiçbir ey olmad,<br />

ama birden bire ani bir hareket olduu için çok<br />

korktum. Ondan sonra ilikiye girmemeye baladm.<br />

te sonra 13-14 yanda bir ilikiye girdim.<br />

Ak hayat da yaadm; bir çocuk vard. Çocuk<br />

yalvaryordu bana. Ben deli gibi am. Erkan...<br />

Hayatmda unutmam o çocuun ismini<br />

de. Ay, plaklarla ak yayoruz. Danslar ediyorum<br />

çocukla. Ay, nasl am çocua... Çocuk<br />

da bana âk. Ben 13-14 yandaym, o da 20<br />

yanda falan bir çocuk. Güzeldi, yakklyd.<br />

Çocuk okuyordu. Akam oldu mu buluuyorduk<br />

biz, gece parkta buluurduk. Bir adam vard,<br />

bizi çok severdi. Benim o Ümit dediim ar-<br />

Ahu<br />

27


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

28<br />

kadam, ben, iki tane de manti * . Bir arkada-<br />

mz daha var lubunya. Üç lubunya, üç manti...<br />

Üçümüz ayn eve gidiyoruz. Bir oda böyle,<br />

odada plaklar. Çalyoruz pikaplar, dans ediyoruz,<br />

alyorum. Ben deli gibi am. Çocuk<br />

benle ilikiye girmek istiyor, ben kabul etmiyorum.<br />

“Kimseye vermedim daha” diyorum,<br />

“kendimi, genç kzm... Ben bir genç kzm...”<br />

lk Ümit arkadam görmütüm. Birahaneler<br />

sokandaydm, ben gece geziyordum. Daha<br />

Beyolu’na kefe çkmamtm. Aksaray da<br />

Beyolu gibiydi o zamanlar. Birahaneler var,<br />

kulüpler var, sinemalar var. Vatan Caddesi’ne<br />

doru yürüyor millet. Vatan Caddesi’nin ilerisinde<br />

lunapark var. Lunapark Gazinosu var.<br />

Bütün sanatçlar orda çkyor. Öyle bir kalite<br />

yer. O zamanlar öyleydi. Yeralt geçidi var. O<br />

zamanlar yeni açlmt, yeralt geçidi. Ben hep<br />

oralarda dolanyordum. Ümit de peime taklyordu.<br />

Meerse travestiler varm oralarda. De-<br />

irmenci diye bir meyhane var, oraya geliyorlar.<br />

nsanlar beni yanna almyorlard. O erkek<br />

klndayd. <strong>Lubunya</strong>yd. Birahanede oturuyorlard,<br />

ama beni yanna almyordu çocuum<br />

diye. Onlar görüyordum konumuyordum.<br />

Ümitle konuunca bana, çok belli ediyorsun,<br />

dedi. Çok krm krmmm böyle.<br />

Yürüyordum. Trikalyd ** o, byklyd. Ben içimden,<br />

erkek bu, dedim. O da bana dedi ki;<br />

çok krtyorsun, çok belli ediyorsun kendini.<br />

* Manti: Genç erikin erkek.<br />

** Trika: Kl


dedim; “Sana ne?”, “Olur mu, bak ben de senin<br />

gibiyim ama çok belli etmiyorum” dedi<br />

bana. Ben ok olmutum o zaman. Nasl olurdu<br />

o da benim gibi? Ben zannediyordum ki Türkiye’de<br />

bir tane ben varm böyle, baka kimse<br />

yok. Öyle tantm ve o bana her eyi öretti.<br />

O gündüzleri çalyordu. Ya mühendisti, ya da<br />

bir yerlerde tezgâhtarlk m ne yapyordu, hatrlayamyorum<br />

imdi. Bir de bunun çevresi vard;<br />

mesela bankada müdür gibi. 72-73 yllar. Beni<br />

tantrd çevreler, hep devlet ilerinde çalanlar.<br />

Akam saat 8 oldu mu, herkes iten çkyordu.<br />

Bir parkmz vard, orda hepimiz buluuyorduk.<br />

Herkese açk bir park. Oturuyorduk,<br />

adamlar gelip gidiyordu. Veyahut da hepimiz<br />

kol kola giriyorduk varyanttan aaya doru,<br />

Aksaray’n yeralt geçidine doru yürüye yürüye,<br />

krta krta iniyorduk. Alkan, alkyordu * ..<br />

Bizi bilen biliyordu. Hepimiz lubunyaydk.<br />

Bir arkadam vard Sabri. Ben bu sokaktaydm,<br />

o da u arka sokakta, orda kapclk yapyordu.<br />

O da lubunyayd. Evliydi, üç tane çocu-<br />

u vard. Ben evine gitmitim Sabri’nin, çok severdim,<br />

çok saftirikti. Ama Herkül gibi bir<br />

adamd. ri yar. Bir oturuyordu parkta: “Naber<br />

gac, iyi misin gac” derdi böyle kaln bir sesle.<br />

Kz Sabri, biraz gac gibi alksana, diyorduk.<br />

Aman abla bo ver, derdi yine kaln sesiyle.<br />

Böyle biriydi yani. O bile çkyordu. Kapclk<br />

* Alkmak: (1) yapmak,etmek (2) kur yapmak, ilgilenmek,<br />

sarkmak<br />

Ahu<br />

29


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

30<br />

yapyordu karsyla beraber. Akam çark yapyorduk<br />

* . Ama yaant güzeldi.<br />

Ben iki sene onlarla kaldm. Ümit beni her yere<br />

altrd. Kulübe götürdü Beyolu’na. lk gördüm<br />

Beyolu’nu, ok oldum. Gerçi Beyolu’na<br />

gitmitim ama gündüz gitmitim. Kapclk yapt-<br />

mz zaman. Ben ve daire 4'teki bir kadn. Malatyal<br />

bir kadn vard. “Gel,” dedi, “senle<br />

Beyolu’na çkalm”. O zaman Beyolu’na çkaca<br />

zaman herkes çok süsleniyor püsleniyordu.<br />

O kadn da bir süslendi; aaa, zannedersin<br />

gazinoya gidecek. Kadn öyle bir süslendi. Çktk<br />

Beyolu’na, maazalar falan gezdik.<br />

Ama sonra ben gece hayatn gördüm. Ümit<br />

beni götürdü Vat 69 diye bir kulübe. Hayatmn<br />

dönüm noktas oldu. Yani o gece benim hayatmdaki<br />

dönüm noktas. Çalyorum, fabrika<br />

gibi bir yerde çalyordum. Haftalm alyordum<br />

o haftalmdan 20 liray oraya ayryordum.<br />

Yirmi lira o zamann parasyla. Zaten 50<br />

mi 60 m ne haftalk alyordum. Gerisini de anneme<br />

veriyordum. Ama o diskoya bir gittim<br />

ya…<br />

Ben çocuum daha. 13 yanda bir çocuk, ama<br />

ellerim öpülüyordu orda. O mantiler, o güzelim<br />

insanlar, sanatçlar, Allahm hepsi orda. Huysuz<br />

Virjinler, Arzu Okaylar hep ordayd. Ben o hayat<br />

istemiyorum, ben buray istiyorum, diyorsun.<br />

Ben o tarafa gitmek istemiyorum, ben burada<br />

yaamak istiyorum, diyorsun artk. O derece<br />

oldum. Her haftay iple çekerdim. Hafta so-<br />

* Çark yapmak : dolamak, aranmak, volta atmak


nu gelsin de gideyim diye. Her hafta buluurduk<br />

Ümit’le, oraya giderdik.<br />

Bir gece babam geliyor, beni soruyor. Ailemin<br />

örenmesi de öyle oldu. Diyorlar ki, kapc<br />

arkadana sor. O da diyor ki, böyle böyle oldu.<br />

“Anca gider Vat 69’da bulursun onu” diyor.<br />

Annem, üvey annem, babam, polisler, bütün<br />

Beyolu Karakolu, Vat 69’a geldiler. Benim<br />

boynumda -hayatmda hiç unutmam onu, lubunyalm<br />

o zaman anlad ailem- bir fular, ksa<br />

bir fular, bel açk ksa bir bluz. Altna spanyol<br />

paça bir pantolon. Oynuyorum. Ay klar<br />

yand, ben bir gördüm üvey annemi, saklandm.<br />

Ay, dedim, annem babam. O zaman beni<br />

yakaladlar, anladlar lubunya olduumu.<br />

Ne olacak, babamdan dayak yedim, tedaviye<br />

gittim bir sene. Ailem beni tekrar erkek olmam<br />

için tedaviye götürdü. Muayeneye götürdü.<br />

Hastaneye gittik. Her yerimden parça aldlar.<br />

Her yerimi muayene ettiler. Her eyime bakld.<br />

Kadnlk hormonum fazla gelmi. Doktor öyle<br />

söyledi. “Ben bunu erkek yapamam” dedi. “<br />

iten geçmi” dedi. Öyle deyince ben de annemi<br />

hastanede braktm, kaçtm.<br />

Arkadalara kaçtm. Ümit’e kaçtm. Ümit de biraz<br />

ey yapt, sonra bir arkadala tantm Osman<br />

diye. Sivasl. Onun ailesine kaçtm. Onlar<br />

da kapclk yapyordu Nianta’nda. Ben onlara<br />

kaçtm. Onun ailesi de yava yava örenmeye<br />

balamt onu. Onla biz kaçtk. ki aileden<br />

kaçtk, stanbul’da baka bir yerde çalyoruz.<br />

Artk travestilerin gittii yerlere gidiyorum.<br />

Ahu<br />

31


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

32<br />

Çilli Taverna diye bir birahane vard. Lefter’in<br />

Yeri-Çilli Baba’nn Yeri diyorlard. Böyle yerin<br />

altnda bir kulüp. Biz oraya gittik. Seda ile<br />

ikimiz. Orda çalyoruz, kons yapyoruz, konsomatrislik<br />

yani. Beyolu’nda bir otelde kalyoruz<br />

ikimiz de. Adamlarla koliye çkyoruz. Anlayoruz,<br />

koliye çkyoruz * . Orda kons yapyoruz,<br />

kons paras da alyoruz.<br />

Bir gün Ebru diye bir kz geldi. Sar platin saçlar<br />

ksa. Gac gibi. Dediler ki bu dönme. Ay nasl<br />

olur, dedim, bu dönme. Oturduk onunla.<br />

“Abla, n’olur ben de senin gibi olmak istiyorum,<br />

nasl olacak?” dedim Ebru’ya. O da dedi<br />

ki,“Yarn buraya gel, ben sana anlatacam”<br />

dedi. Tamam, dedim. Ertesi gün oldu, arkada-<br />

m aldm yanma. 15 yandaym. Oraya gittim.<br />

Sene 75. Merhaba-merhaba, dedik karlkl.<br />

Sonra o bana dedi ki: “uraya gideceksin”<br />

dedi, “Bir kadn var: ‘Kör Leyla’. Bu Leyla’ya<br />

ben kadn olmak istiyorum diyeceksin, onlar sana<br />

yol gösterecekler”.<br />

Biz gittik arkadamla. Arkadamla ikimizi aldlar.<br />

Doru bir kuaföre götürdüler. O zamana<br />

kadar frapan bir lubunyaydm. Gerektii yerde<br />

laçovariydik ** . O zamanlar laf atyorlard “Tanju”<br />

diye. Saçlarm da çok uzun deildi. Ama<br />

çok ksa da deildi. Anlayan olursa, madilik<br />

*** yapyorlard. Sonra biz o gün kadn klna<br />

girdik.<br />

* Koliye çkmak: müteriye gitmek<br />

** Laçovari: maskülen, erkeksi.<br />

*** Madilik: Kötülük, Bela Çkartmak


Mehur Abanoz Soka. Bayanlar da vard,<br />

ama onlarn yeri ayryd. Nükhetler, Arzular,<br />

onlar hep ayr yerde çalyorlard. enol 1,<br />

enol 2 vard. Biz gittik Kör Leyla’nn evine…<br />

Kadn peruklar taktlar bize, makyajlar yapld.<br />

Her ey yapld. Sonra ailem bast polislerle<br />

birlikte. Ama nasl basmlar? O Ümit yok mu?<br />

Ümit’i bulmular. Ümit söylemi böyle böyle,<br />

çocuunuz burada diye. Sonra da alyor getiriyor<br />

annemleri oraya.<br />

Annem tabi bakt, beni tanyamad. “Benim<br />

çocuum burada yok” dedi. Gördüü halde<br />

beni tanmad. Ümit kafamdan peruu bir çekti;<br />

benim: “Anne bak çocuun burada” dedi.<br />

“Aaa!” dedi annem, “Olumu ne hale getirmiler?”<br />

Aldlar beni polisler götürdüler Beyolu<br />

Karakolu’na. te soruyorlar: “Zorla m getirildin?<br />

Hayr”. Falan filan, udur budur... Böylece<br />

kapand olay.<br />

Annemlere götürdüler beni. Ama tabi ben<br />

duramyorum orda. Duramam artk yani. O<br />

gac hayatn bir ay, iki ay da olsa görmüsün,<br />

duramazsn artk. stediim de oydu, bütün hayalim<br />

oydu benim. Bir kadn olmak, kadn gibi<br />

giyinmek, bir kocas olmak... Çocukluktan beri<br />

gelen bir hayaldi benimkisi. O hayalimi de<br />

bulmuum, boa geçmesin diye kalmadm<br />

ailemle. Gene kaçtm, gene yakaladlar, gene<br />

kaçtm, gene yakaladlar. Bir sene böyle devam<br />

etti.<br />

Bir sene sonra ben çaltkça para yaptm ite<br />

biraz. Ondan sonra Doktor Nihat’a gittim. Bana<br />

dedi ki, sen küçüksün seni yapmam, dedi. Sene<br />

Ahu<br />

33


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

34<br />

77... Ben ameliyat olmak istiyordum. Nihat’ da<br />

daha önceden duymutum, orda ameliyat olan<br />

arkadalar vard, hepsiyle de tanyordum. Gö-<br />

üslerini yaptranlar, burnunu yaptranlar, ameliyat<br />

olmu, kadn olmu arkadalarm vard orda.<br />

Görünce hayran kalyordum. Ben de olucam,<br />

ben de olucam…<br />

Paray biriktirdim gittim. Ama olmad, kabul<br />

etmedi. Sonra iki arkadam götürdüm, bak<br />

yam büyük, sen böyle durduuma bakma demek<br />

için. Onlar 19 yanda dediler. Çünkü 18’i<br />

bitirmem lazmm. Ameliyat olmam için. Öylelikle<br />

bir kât imzalatt bana “Kendi rzamla<br />

ameliyatm oluyorum” diye. Ameliyatm oldum.<br />

Hatrladm; 5 bin lira biriktirmitim ama<br />

20 bin liraya ameliyat oldum. 15 bin liray patronumdan<br />

borç aldm. 20 bin lira güzel parayd.<br />

Ev alamazdn ama 50 bin liraya bir ev alrdn.<br />

50-70 bin falan gibi bir fiyata…<br />

Ben ameliyatlydm, on günlüktüm. Saadettin<br />

Tantan, duymusunuzdur. Bir bast oray, bütün<br />

soka kapatt. Bütün o Abanoz Soka,<br />

irinevler, stinye tepelerini, oralarda ne kadar<br />

evler, çalan barlar, gazinolar varsa, her yeri<br />

kapatt adam. Yeni atanmt, geldi ruhsatsz<br />

çalan bütün her yeri kapatt. Ne paralar krlyordu.<br />

Otuz travesti bir evde çalyorduk. Asla<br />

bir kavga tartma yoktu. Öyle bir hayat yayorduk.<br />

Abanoz kapand ben çalacak yer bulamadm<br />

Ankara’ya gittim. Sene 1977’de Abanoz tamamen<br />

kapand. Kalanlarn bir ksm Dolapdere’ye<br />

gitti. Çou gazinolara balad dier illerde. Bir


Bursa vard serbest. Bursa denildii zaman bütün<br />

travestiler orda çalyordu. Pavyonlarda<br />

çalyordu. Erkek kimliiyle bile izin alabiliyordun.<br />

Gece pavyonda çalabiliyorsun. Oryantalsen<br />

oryantallik yapyorsun, arkcysan arkclk<br />

yapyorsun. Emniyet sana izin veriyor. Canseller<br />

falan Bursa da çalyordu. Elif, ben, Güne,<br />

biz üçümüz Ankara’ya gittik. Otostop yaptk.<br />

Çaltk otostop yaparak. Otelde kalyorduk.<br />

Maltepe’de yurdun karsndaki Cem Oteli’nde<br />

kaldk.<br />

Bir olay yaadk. Ahlak amiriyle ben mahkemelik<br />

olduk. Ahlak amiri bizi otelin içinden alyordu.<br />

Dava açld. Mahkemede “Ben Türk vatandaym”<br />

dedim savcya o zamanlar, “Ben nereye<br />

gideyim? Bu bana diyor ki: ‘Ankara’dan<br />

çkn gidin’ Nereye gideyim ben?”. Bir de o zamanlar<br />

sa sol davalar var m? Otelimizin bir<br />

taraf sac bir taraf solcu. Bu tarafa geçsen<br />

dövülüyorsun. Bu tarafa gitsen dövülüyorsun.<br />

Öyle bir pis zamanlar 77-78’ler...<br />

Ne yapacamz armtk. Sonra bir arkada-<br />

mda bir hastalk çkt. Emniyet dedi ki bana:<br />

“Eer bu arkadan bulmazsan sana ceza vericez”<br />

dedi. Öyle deyince ben korktum. Hiç unutmam<br />

o zaman yoktu brahim Tatlses. brahim<br />

Tatlses’in menajeri Hasan'a gittim. imdi tartmal,<br />

kavgallar. Hasan’n menajerlik ajans vard<br />

o zamanlar. Ben, dedim, gazinoda çalmak<br />

istiyorum. Tamam, dediler kimliimi aldlar.<br />

Kimliimde yamn küçük olduunu görmemi<br />

onlar.<br />

Ahu<br />

35


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

36<br />

Beni aldlar, bir de Sevda diye bir lubunya var.<br />

Bizi Mersin’e götürdüler. Mersin’de de çalan<br />

lubunyalar var. Sofia Salim rahmetli, Alev<br />

Tamara, Ferah Çalar... Popüler isimler çalyordu.<br />

Hep lubunyalarn afileri var. stediin<br />

gibi çalabiliyorsun, yevmiyen güzel. Anlatn<br />

m, istediin kadar kalabiliyorsun. Gittik anlatk<br />

yevmiyede, her eyi yaptk. 1100 lira yevmiyeyle<br />

gittim. Dedim ki 100 lirasn yerim, 1000<br />

liray atarm bir kenara. Kafamda bunlar. Öyle<br />

olmad tabi.<br />

Bir bakt ki patron, yam küçük, 60 doumluyum,<br />

18 yandaym izin alamyorlar. 17 yandaym<br />

yani 18’e bile girememiim. Ben, dedi,<br />

bunu çaltramam, dedi pavyonda. Ordan beni<br />

aldlar Adana'ya götürdüler. Adana’da bir gece<br />

çaltm, kaçak olunca oras da çaltrmad. Ordan<br />

beni alp -öbür arkadam Tarsus’ta kald<br />

ama- Adana-Ceyhan’a götürdüler.<br />

Yam küçük ama kaçak çaltryormu oras.<br />

Orda çalyorum. Kaçak çalyorum, üç ay kadar<br />

çaltm, oryantallik yapyorum. Üç ay<br />

çaltm, gitmek istiyorum, patron salmyor.<br />

Teksas gibi bir yerdi eskiden Ceyhan. Kabadaylar<br />

gelir, tak tak, silahla kary alp götürürlerdi<br />

Soukoluk'a...<br />

Ben kolumu kestim, gitmek istiyorum diye.<br />

Orda bir bayan bana dedi ki; “Kolunu kesersen,<br />

bir yerini kesersen” dedi, “seni salarlar korkudan”<br />

dedi. Benim de kafam çakr olmutu. Geldim<br />

jileti atverdim. Emniyet amiri de gelmi,<br />

yeni deimiti. Demi ki, “ya küçüklerin<br />

hiçbirisini istemiyorum” Menajerimi çardlar.


Beni ald menajer. Adam ald beni Diyarbakr’a<br />

götürdü. Bir pavyonda çaltm. O da kimin ismiyle,<br />

bir arkadamn pavyon kartndaki resmini<br />

çkarttlar, benim vesikalm yaptrdlar<br />

oraya. Ben o arkadamn ismiyle çaltm orda.<br />

Benim yam küçük olduu için... Onu ezberlemek<br />

zorundaydm, ezberledim.<br />

Öyle çaltm, 6-7 ay m öyle bir ey Diyarbakr’da<br />

çaltm. Sonra ordan ayrldm Antep’e<br />

geldim. Orda çaltrmad polisler yam küçük<br />

olduu için. Hemen biz avukat tuttuk o zaman<br />

orda. Avukata yam büyüttürdüm ben; 3 ya.<br />

zin almak için. zin gene olmad. Alamadm.<br />

Ordan ayrldm, Antalya’ya gittim. Bunlar hep<br />

78’te oluyor.<br />

Antalya’ya gittim. Antalya’da ben izin kâd<br />

çkarttm. Hem sigortal oldum, hem pavyonda<br />

çalma izni çkarttm. Tutuldum da Antalya’da.<br />

Böyle üç ay falan çaltm. Sonra Mara’a gittim.<br />

ki ay da orda çaltm. Sonra ben Antep’i<br />

istiyordum tekrar. Antep’e geldim. Öyle böyle<br />

derken sene 79’a geçtik.<br />

Laçom * vard Antep’te. Âk olduum çocuk<br />

vard. Ondan sonra tekrar ben Antep’e döndüm.<br />

Antep’te çalacaktm. Bu sefer, bir bayan<br />

arkadam vard kocas menajerdi. Ben de çok<br />

seviyordum. Karde gibiydik onunla. Onun<br />

kocas dedi ki, “Gel, seni Kilis’e götüreyim.<br />

Hem güzel para alrsn orda” dedi. “Hem de<br />

ismin namn yürür” dedi. Kilis de küçük bir yer<br />

olduu için... yi tamam, dedim. Oraya gittik.<br />

* Laço: (1)Sevgili, e. (2) Maskülen Erkek.<br />

Ahu<br />

37


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

38<br />

Kilis’te anlatm ben. Bütün kzlar saatlik çalyordu,<br />

ben yevmiyeyle çalyordum. Orda çok<br />

büyük sükse yaptm. Kilis’te her yer duydu. Oryantalliim<br />

güzel, konslarm süper, patrona çok<br />

güzel para kazandryorum yani. Garsonlar önümde<br />

ceket ilikliyorlar: “Buyurun Prenses hanm”.<br />

Adm “Prenses” konuldu. im bitti benim<br />

orda. Ben, dedim, gidiyorum artk. Ankara’ya<br />

gitmek istiyorum.<br />

Ankara’ya geldim. Ankara’ya gelince benim bu<br />

eski Elif arkadam, ev arkadam, Ankara’da<br />

bir gazinoda çalyormu. Patrona götürdü beni.<br />

“Benim bu arkadam çok güzel oryantal yapyor,<br />

sahnesi çok güzel” dedi. Adam “tamam”<br />

dedi, anlatk. Adama bir art kotum dedim ki,<br />

“Türkiye basks bir gazete reklam istiyorum”<br />

Adam, tamam, dedi. Türkiye basks reklamm<br />

yapld benim. Günaydn gazetesinde... Ankara<br />

ntim Gazinosu’ndadr, diye.<br />

Ben çalyorum, ama nasl. Abartmal deil...<br />

Ki benim patronum Ankara’da 5-6 tane gazinosu<br />

olan bir ahst. Bir gazinosu vard zaten<br />

Grand Plaza diye. Kök Gazinosu vard. Kök<br />

Gazinosu’nda Bülent Ersoylar, Sezen Aksular,<br />

onlar gelip çalyordu. Grand’da da Semra Alper<br />

vard. Öyle bir i yapyordum ki ntim<br />

Gazinosu’nda, hakikaten parmakla gösteriliyordum.<br />

Bir de böyle boylu posluyum o zamanlar...<br />

At gibi kar, derlerdi. Bir de arkta çalt-<br />

m için bütün eski müterilerim oraya akn<br />

ediyordu. Bir masadan kalkp bir masaya zor<br />

oturuyordum. Sahnem bir olayd. Assolist Mahmut<br />

Tuncer’di, as alt ben. Benim altmda Güler


Ik. En altta rahmetli Bergen’di. Belks Akkale<br />

gelip gidiyordu. ark türkü okuyordu. te o<br />

Bülent’in yasa gelene kadar böyle çaltm.<br />

Çok güzel çaltm.<br />

80 htilali’ne kadar Ankara’daydm. Evdeydik.<br />

Benim laçom vard. Yatyorduk. Arkadam geldi<br />

kapy çald: Kalk, dedi. Ne oldu, dedim. htilal<br />

oldu, dedi. Ben dedim, “htilal ne demek?”<br />

N’oldu, ihtilal ne, bilmiyorum çünkü... Bana<br />

dedi ki, “kocana sor”. Kocam da makine mühendisiydi,<br />

Sümerbank’ta çalyordu. Ben 20<br />

yandaydm, o da 23-24...<br />

htilal olmu, dedim ben. Okumu kültürlü bir<br />

insand. O bana izah etti. “Askeriye el koydu”<br />

dedi, “sokaa çkma yasa var” Ben de, tamam,<br />

dedim o zaman. Evde oturduk. Kimse<br />

çalmyor. Herkes evde oturuyordu. Sonra bir<br />

izin verildi. Gece 12’ye kadar m ne izin verildi.<br />

Bir hafta falan sonra. Sonra o, 2 oldu. Saat 9-<br />

10 gibi gidiyorduk 2’ye kadar. Benim çaltm<br />

yer turistikti. Sabah sekize kadar açkt. Öyle<br />

öyle çaltm.<br />

Sahne yasa geldiinde biz Samsun’daydk. lk<br />

önce stanbul’da oldu sonra Türkiye’nin her<br />

yerine yayld bir anda. Samsun’da gazinoda<br />

çalyorduk. Emniyet müdürü çard. Memnundu<br />

çünkü emniyet müdürü… Bir saygszlk<br />

yapmad, geldi, çard bizi yanna. “Bakn kzlar<br />

size kötü bir ey söyliycem, isterseniz naklinizi<br />

aln gidin buradan” dedi. Sizleri çaltrmama<br />

emri geldi, deyince biz de nakil aldrdk,<br />

Ankara’ya geldik. Ankara’ya gelince Ankara<br />

emniyet müdürü de bizi tanyordu eskiden<br />

Ahu<br />

39


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

40<br />

çaltmz için. Bize dediler ki; “Size çok büyük<br />

bir yasak geldi, hiçbir yerde çalamazsnz” Öyle<br />

denilince biz kaldk ortada.<br />

Öyle olunca da benim bir arkadam zmir'de<br />

genelevde çalyordu. O da beni aryordu hep;<br />

“Gel gir” diye. “Gençsin güzelsin” diye. zmir<br />

genelevine girdim. Tepecik’te. Travesti bir dönem<br />

alyordu. Benden 3-4 ay sonra kesildi.<br />

Alnmad artk. 81 Austos’ta girdim. Çok arkadam<br />

vard genelevde, 30-40 tane travesti vard<br />

çalan, benden önce girmiler. Hepsi pembe<br />

kimlikliydi. Pembe kimlii olmayan giremezdi.<br />

Biz ameliyat olduktan sonra hemen ilk iimiz<br />

müracaat etmek, kimliimizi avukatla almakt.<br />

Çou arkadamd hep, Abanoz Soka’ndan<br />

tandklarm. Kör Leyla’nn evinden sonra baka<br />

evlerde de çaltm için. Yücel Anne vard.<br />

Bana ameliyat için borç veren de odur. Ödeyemedim<br />

sonra. Ameliyat olduktan sonra ben o<br />

kadn kuaförde gördüm. Sema Kuaför’de... lk<br />

kadn klna girdiimiz yer Sema Kuaför’dü.<br />

Travestilerin hayatnda Sema kuaför vardr.<br />

Tarlaba’ndayd.<br />

Yirmi sene çaltm genelevde. Emekli olabiliyorsun<br />

ama benim sigortam yatrmamlar,<br />

göstermemiler. imdi mecburiyet var. Eskiden<br />

yoktu. Herkes muhasebeciye veriyordu. Ödeniyor<br />

diyorlard, biz de bo veriyorduk, gençtik.<br />

1981’de biz ilk girdik geneleve, kadnlar ikâyet<br />

etti bizi. Kadnlarn ii dümütü. Ben bugün<br />

100 kiiyle yattysam, misal konuuyorum, 1<br />

milyar para alyorum. Patrona yars kalyordu.<br />

Bir kadn bu kadar çalamazd. Bir de travesti-


ler komple, arka-ön çalt için... Arka kadnlarda<br />

çok yoktu. Bu yüzden travestiye daha çok<br />

rabet vard. Daha çok geliyordu müteri, kadnlarn<br />

ii direkt kesilmiti.<br />

Bizi ikâyet ettiler. Bizi toplad Ahlak polisi genelevden<br />

81’de. Otuz krk tane travesti toplandk.<br />

Bizi muayeneye götürdüler. Dediler ki, vajinas<br />

12 santim olan giri yapabilecek tekrar. 12<br />

santimi alabilen girecek. Aykladlar bizleri, 15-<br />

20 kii kaldk 30-40 travestiden. Dardakiler<br />

tek tük otostop yapyorlard Talatpaa’da. Eskiden<br />

otostop yeri Talatpaa’yd. Ben kendim<br />

Yeilyurt’ta oturuyordum. Evim Yeilyurt’tayd.<br />

Evimi aldm, dairemi taladlar... 82’de ev satn<br />

aldm. Aileler istemedi. Sonra altlar.<br />

Hanm hanm iine gidiyor, geliyorsun. Bir sosyal<br />

yaantn yok. Sabah kalkyorsun, 1’de 2’de<br />

geneleve gidiyorsun, akam 9’da evine geliyorsun.<br />

Evinde, geliyorsun, televizyonunu seyredebiliyorsun.<br />

Baka bir sosyal yaantn yok. Vallahi<br />

ben duyuyordum dardakileri o zamanlar.<br />

Dövüyorlarm falan. Emniyete götürüyorlarm<br />

direkt. O zaman karakola götürme falan yoktu.<br />

Ben zmir’e geldiimde, Emniyet Çankaya’dayd,<br />

oraya götürürlerdi. Ordan sonra, Konak’taki<br />

açld.<br />

80’lerdeki büyük akm Ankara’dayd. Gazinoda<br />

tanmtm, 78’lerde falan, onunla çok büyük<br />

ak yaamtm. Makine mühendisi olan.<br />

Onu çok sevdim. Hatta ben ona geneleve girecem<br />

dediim zaman asla kabul etmedi: “Ben<br />

100 kiinin altna yatan sonra benim altma yatan<br />

bir kadn kabul etmiyorum” demiti. Anka-<br />

Ahu<br />

41


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

42<br />

ra genelevine girmek istemitim o zamanlar.<br />

Kabul etmedi.<br />

Bir ailenin bir oluydu o da. Ailesi çocuk isteyince<br />

mecbur kald o da. Ayrlmaya mecbur<br />

kaldk. Ailesiyle tantrd beni. Evlenicem, dedi.<br />

Her eyi konutum ama... Bilmiyordu ailesi...<br />

u an evlendi, evli olduu kars bile beni biliyor,<br />

tanyor. Neden tanyor? Ben gazinoda çal-<br />

yordum. Telefon açtm zaman iyerine, bayanlarla<br />

falan ayn yazhanede çalyordu. E,<br />

ben telefon açyordum. Verir misiniz bana onu,<br />

diyordum. Ordaki kzlarn hepsi tanyorlard beni.<br />

Hatta nianls bana dedi ki, “Ben de isterdim<br />

sizinle evlenmesini” dedi. “Ksmet benimleymi”<br />

dedi. “Ben” dedi, “sizinle ne kadar beraber<br />

olduunu biliyordum” dedi. “Ama, beni<br />

istediler. Ben de, evet, dedim. Nianlandm”<br />

dedi. “Rica ediyorum bundan sonra bir daha<br />

rahatsz etme” dedi. Ondan sonra rahatsz etmedim<br />

ama gel sen bir de bana sor onu. Of, ne<br />

aclar,tahta masalar, o arklar Ümit Besen’in...<br />

Ben inat üzerine geldim, genelevine girmeyecektim<br />

aslnda, inat üzerine geldim, genelevine<br />

girdim. Unutaym diye girdim ama unutamadm.<br />

Burada iki sene hiçbir erkekle beraber olmadm.<br />

Ak yaamadm. Bir hayalim vard:<br />

Geneleve girecektim, Ankara Tunal Hilmi’den<br />

evimi, arabam alacaktm, sonra brakp onun<br />

yanna dönecektim. Hayalim buydu. O da bana<br />

demiti ki, ben evlensem de seni brakmayacam.<br />

Konumalarmzda hep bunlar geçmiti.<br />

Ev tutarm, bakarm. Yapma; ben sana bakarm,<br />

ederim... Öyle bir delikanl bir çocuktu. O,


hayatmn akyd o benim. Çok arkadam tanr<br />

onu. Ad Semih’ti. u an evlendiini, çocu-<br />

u olduunu biliyorum. Bundan 10 sene öncesine<br />

kadar her ylba gecesi beni arard. Ylba<br />

gecesinin benim doum günüm olduunu biliyordu.<br />

Doum günümü kutlamak için arard.<br />

Evli olsa bile. Bir on senedir görüemiyoruz. Telefonlar<br />

kayboldu. Ben onu aramadm. Çocuu<br />

da olunca. Tamam, diyorsun artk. mkânsz.<br />

Sana artk dönmez o. Bouna hayal kurma.<br />

Önüne bak, diyorsun. Öyle oldu.<br />

Sonra bakasyla beraber oldum. Ege Üniversitesi’nde<br />

okuyordu. Bornova’da. 83’ten sonra.<br />

Bir müterimdi çocuk benim. Tipim de. Gelip<br />

gidiyordu. Parasn veriyordu. Ben de tipim<br />

olunca muameleyi süper yapyorum. Çocuk<br />

baland bana. Her gün gelmeye balad. Dedim,<br />

“Ne kadar ayp böyle yapman”. Sonra telefonla<br />

konumaya baladk. Her gün, her ak-<br />

am beni aryordu. Konualm m, edelim mi,<br />

bulualm m, sinemaya gidelim mi? Böyle<br />

aylarca, üç ay, dört ay ben telefonda konutum.<br />

Ben de holanmaya baladm. Benden bir ya<br />

küçüktü. Beni kantine götürdü bir sefer. Kz<br />

arkadam diye tantrd beni okuldaki kz arkadalaryla.<br />

Ay nasl havalara girdim. 23 yandaym<br />

o zaman, tfl tflm... Giydim mini etek,<br />

kot... Sonra Karyaka’da bir restoran kapatt,<br />

biz nian yaptk orda onunla... 84’te... Ailesi<br />

hayatnda bir kadn olduunu biliyor ama gizli<br />

nian yaptk. Yüz yüze gelmedik. Kardeinin<br />

ismi de benimle aynyd. Çok büyük ak ya-<br />

Ahu<br />

43


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

44<br />

yorduk. Ondan da bir gün ihaneti gördüm. Ayrldm;<br />

87’de...


Belgin:<br />

“O 80’li yllar içerisinde çalma alanlarmz<br />

gündüze döndü, ondan sonracma,<br />

gündüz müteri edinmeye baladk. te<br />

kelle koltukta, kimimiz Belgrad Ormanlar'na<br />

gidip çalyorduk, kimimiz karlara<br />

gidip çalyorduk, yani kelle koltukta hayat<br />

devam ettirmek zorundaydk: Çünkü<br />

ev sahibi darbeden anlamaz, elektrik darbeden<br />

anlamaz, ekmek, su darbeden<br />

anlamaz, ondan sonracma, dier giderlerin,<br />

kuaför darbe oldu anlamaz, bunlarn<br />

hepsi parayla dönen eyler, bakkalna,<br />

kasabna, kirana, ekmeine, kyafetine, aa<br />

bugün darbe oldu beni idare edin, diyemezsin:<br />

Yapacan tek bir ey vardr; bugün<br />

de olduu gibi, seks içilii yapmak<br />

zorundasn.”<br />

Belgin<br />

47


Çekirdek bir aileden gelmeyim. Yani ite dedi-<br />

im gibi anne baba ve 2 karde… Ama annenin<br />

babann ayrlmasndan sonra bizler mahkemece<br />

anneye verilmitik o tarihlerde. Sonra<br />

babam bizi kaçrd. Küçüktük, çok küçüktük.<br />

1958’di galiba, ilkokula gitmiyordum. Kardeim<br />

daha da küçüktü tabi.<br />

lk cinsel deneyimim öz mü öz amcam tarafndan<br />

oldu. Bir ensest iliki. Ben hiç ne olduunu<br />

da anlayamadm ve bilemedim. Osmaniye'de<br />

yayoruz. O zaman Adana'ya balyd. imdi il<br />

oldu. Tabi çok ac. Hep derler ya hani: Affet.<br />

Bu laf çok mehurdur: Affet… Ama öyle affet<br />

denilmekle baz eyler affedilmiyor. Yani çok<br />

kolay olmuyor. Ben yllarca bunun travmasn<br />

Belgin<br />

49


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

50<br />

yaadm. Din açsndan baktm zaman çok<br />

saçma geliyordu. Çünkü amca baba yarsyd.<br />

Ve imdi dini de sorguluyorum, Allah’ da sorguluyorum.<br />

Baz eylerin sadece bize dayatld-<br />

n düünüyorum. Bunu bazen anlattmda,<br />

“Olur mu ya, amca baba yarsdr, yeene tecavüz<br />

etmez, kan tutar” deniliyor, sonra ucu neredeyse<br />

“sen ayarttn”a çkyor. Ben bu durumu<br />

ancak yllar sonra Lambda'da açlma toplantlarnda<br />

paylamtm...<br />

Sonra evden kaçmalar... Üvey anne geldikten<br />

sonra… Üvey anne geldi. Bir sevinç var. Üvey<br />

de olsa bir anne. Komularn “yeni anneniz gelecek,<br />

size bakacak” mantklar var. Sevinçlisin<br />

ama buruksun. Kadn yabanc, biz ona yabancyz.<br />

Belki çok klasik bir laf ama hakkaten<br />

“üvey anne”ydi. Gerçi kendi annemizi bile<br />

hatrlamyorduk. Babam bizi Konya’ya kaçrmt,<br />

mahkeme aslnda velayetimizi annemize<br />

vermiti. Tabi ki o kadndan da bir ey bekleyemezsin.<br />

Yabanc, el... Çok zulüm çektirdi. Öldü<br />

imdi, Allah rahmet eylesin. Babam bizi çok<br />

severdi o kadn gelmeden önce, ama o kadndan<br />

çocuu olduktan sonra babam da 180<br />

derece döndü. Sanki dünyadaki ilk evlad oymu<br />

gibi davrand, bizler de evde birer hizmetçiymiiz<br />

gibi... Biraz küçük kardeim seviliyordu,<br />

ta ki o da küçük karde doana kadar. Sonra<br />

onun da pabucu dama atld. Evden kaçmalar<br />

balad ite... Kaçtm.<br />

Bir de benim çadr hayatm vard. u an sirk<br />

dediimiz, o zaman panayr dediimiz ey.<br />

Panayrc Bay Ziya'nn eline dütüm. Güzeldim,


hotum, küçücük tfldm. Gerçi hâlâ da güzelim.<br />

Allah kimseyi güzel yapmasn. Harcyorlar<br />

çünkü. Çirkin ans olsun. ans olsun insanda.<br />

Her eyde ans olsun. Özgürlükte de ans olmal…<br />

Bay Ziya çok yal, hayat görmü, bense hiçbir<br />

ey bilmeyen... Lubuncadaki srgaf kelimesi o<br />

zamanki çadrlarda da konuuluyordu. Srgaf<br />

udur: Yapm olduum rollerde girmi oldu-<br />

um o kutularn ismidir. Ben çadrlarda neler<br />

yapardm? Belden aa kesik kz olurdum.<br />

Müthi bir eydi. Denizkz olurdum, bir akvaryumun<br />

içinde. Tabi bunlarn hep illüzyonist taraflar<br />

vard. Türkiye’nin çeitli yerlerinde dola-<br />

rdk.<br />

Ben epey sokaklarda falan kaldktan sonra bulup<br />

kefetmiti beni Bay Ziya. imdiki Yeilçam<br />

filmlerine benziyor biraz. Hani imdi David<br />

Copperfield'in yapt eyler var ya, biz de onlar<br />

yapyorduk. Ayn, deimiyor. Sonra Zati<br />

Sungur'un yannda ikiye kesme illüzyonunu<br />

yapyorduk. O devirlerde milletin yürei azna<br />

geliyordu. Ben pek çarya falan çkamazdm,<br />

yüzümü görmesinler diye. Çksam bile, imdi<br />

bodyguard dediimiz kiiler çkard benimle.<br />

Herkes üstüme titrerdi. yilikten ziyade, nasl<br />

kapsam, onu nasl yataa atsam diye.<br />

imdi nasl dejenereyse insan, o zaman da ayn<br />

dejenerelik vard. nsanolu hep dejeneredir.<br />

Dincisi de papaz da hocas da akademisyeni<br />

de... Yani ne olursa olsun... "Sen okudun adam<br />

oldun"... Ama okumakla adam olunmaz. Önce<br />

insan olmas çok önemli. Adam nasl olsa olur...<br />

Belgin<br />

51


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

52<br />

Derken, çok para kazanyordum, çuvallar dolusu...<br />

Tabi bana çok az bir ey veriliyordu. Çünkü<br />

evinde yatyordum, yiyordum. "Sen paray<br />

n’apacaksn, akln ermez" derdi bana. Bilmiyordum,<br />

para nedir, bilmiyordum.<br />

Evet, babam zalimdi, kötüydü, ama ben aç kaldmz<br />

bilmem. Her ey eve tonlarla alnrd.<br />

Yani, hiç yokluk çekmedim o anlamda. Yalan<br />

konuamam. Giyinmeyi oldu bitti severim,<br />

makyaj severim. Makyaj çok seviyorum. Bu<br />

bir yaradl ve ruhla gelen bir eydir heralde<br />

bence.<br />

Bir ey anlatym m? lkokula gittiimde de<br />

yapardm makyaj. Ben bunu nerden gördüm?<br />

Esas ben Artvin doumluyum ama ben Artvin’i<br />

hiç bilmem. imdi annemlerden dinliyorum.<br />

Ama Osmaniye’yi biliyorum. Çünkü orda büyüdüm,<br />

ordan geliyorum, onun için. lkokula<br />

giderdim, karbon katlar vard, okulu süslerdik<br />

böyle renkli renkli. Onlarla dudaklarm boyardm.<br />

Yani bunu ben nasl kefettim. Acaba,<br />

diyorum ki, öbür hayatmda ben fahie miydim,<br />

yoksa çok aristokrat bir kadn mydm, bilemem.<br />

Ona da inanyorum. Ruhlar ölmüyor,<br />

ruhlar dolayor. Kim bilir ben kaç bedende<br />

yaadm, bir bakas kaç bedende. Buna inanyorum.<br />

Çünkü dünyada her insann bir ikizi<br />

vardr. Ruh ikizi yoktur, o ayr bir konu. Asla<br />

bulunmaz ruh ikizi. Neyse...<br />

Artk Bay Ziya'dan kaçmam gerekiyordu, çünkü<br />

Hindistan’a gideceklerdi. Beni kaçak götüreceklerdi.<br />

O an düündüm ve kaçtm. Bana bir<br />

içgüdü “kaç” dedi. Kaçtm, iyi mi yaptm, kötü


mü, onu bilmiyorum. arklarda ve filmlerde bir<br />

stanbul masal vardr... Herkeste hâlâ vardr.<br />

60’l yllarn arklarnda stanbul, filmlerinde<br />

stanbul. Dünyann neresinde yaarsanz yaayn,<br />

her insanda vardr. Yani srf Türkiye'ye<br />

özgü insanlardaki bir hayal alemi deil. Oralar<br />

görmek, oralara gitmek. Her ülkenin klas bir<br />

ehri vardr. Bizimki de stanbul. stanbul benim<br />

zamanmda stanbul’du.<br />

Bindim otobüse muavin, kaptan beni kullana<br />

kullana getirdiler. Harem’de indim. Dedim<br />

“stanbul’a geldik mi?”, “te buras stanbul”<br />

Harem’deyiz. Ne köprü var, ne biey var. 1968<br />

ve stanbul. Yandan çarkl vapurlar vard, onu<br />

gördüm. Neyse indim. stanbul neresi? Kar<br />

diyorlar. E buras da stanbul. Buras diyorlar<br />

Anadolu yakas. Nasl oluyor, iki tane mi stanbul,<br />

diyorum. stanbul kocaman. Beyolu nerde?<br />

Karda... E karya nasl geçeceim? “Burdan<br />

vapura bineceksin, vapurla Eminönü’ne<br />

gideceksin” dediler. Kafam almad. Orda biraz<br />

elendim, dolandm. Cepte para yok, bir ey<br />

yok. Sadece, seni sikmesini öretmiler insanlara.<br />

Ha, bu ne mi demek? Kimse karlksz hiçbir<br />

ey vermedi demek. Yani o Nubar Terziyanlar,<br />

tonton babalar hep Yeilçam sinemasnda. Hulusi<br />

Kentmenler sadece Yeilçam sinemasnda<br />

birer karakterler. Aslnda hiç gerçei oynamyorlar.<br />

nsana sadece umut veriyorlar. yi kalpli<br />

amcalar, dedeler olarak verildiler Türk halkna.<br />

Ben çok öyle amcalar gördüm, tonton amcalar<br />

gördüm. Hep Hulusi Kentmen gibi, Nubar Ter-<br />

Belgin<br />

53


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

54<br />

ziyan gibi zannettim hepsini. Ama -h... Hepsi<br />

üzerimden geçti. Ve bunlarn hepsi de namuslu,<br />

erefli, "ahlakl" dediimiz kiilerdi. Ben hep<br />

"ahlakl" kiilerle yattm. Hayatm boyunca hiç<br />

"ahlaksz" bir insanla yatmadm. Hepsi "ahlaklyd".<br />

Kendine göre... Bi tane ahlaksz biriyle<br />

yatsaydm. Oh be diyecektim. Nihayet bir "ahlaksz"la<br />

yattm. Rekorumun rekorunu kracaktm.<br />

Yok... Hepsi "ahlaklyd".<br />

Akam oldu, içim yava yava szlamaya balad.<br />

Yatma sorunu... Hiç sokakta kalmamm.<br />

çim böyle cz cz ediyor. Nerede yataym? N’apaym?<br />

Harem'in yukars koruluktu. Hâlâ vardr.<br />

Oralara ben imdi giderim bakarm da, içim<br />

cz eder. Gittim o korulua. Akam... Ayaz... Bir<br />

aacn dibine tünedim. Ne uyku beni uyuyabiliyor,<br />

ne ben uykuyu...<br />

Derken bir copla uyandm. Bi baktm bekçiba-<br />

... O zaman bekçiler vard. "Kalk!". Kalktm.<br />

Korku var. Evden kaçma korkusu. Baba korkusu.<br />

Aile korkusu. Tabi o tarihlerde aile korkusu<br />

acayip. Hâlâ da var. Herkeste vardr. Yani bugün<br />

Babakann da korkusu vardr. Cumhurbakannn<br />

da korkusu vardr. Kraln da... Çünkü<br />

biz korkulara küçük yamzda, anneden babadan<br />

alyoruz. lk iddeti annemizden, babamzdan<br />

görüyoruz. Büyüklerimizden görüyoruz.<br />

Evde görüyoruz. Her evde, her hanede... Çok<br />

azdr; iddetsiz, dayaksz, hakaretsiz ev çok azdr.<br />

Yani bilmiyorum o kadar, yüzdeye de vuramayacam.<br />

Her evde bir iddet, bir despotluk,<br />

bir baba korkusu, bir dede korkusu bir anneanne<br />

korkusu, bir anne korkusu, bir abi korkusu...


Gerçi benim abim yoktu, en büyükleri bendim.<br />

Ordan yrttm. Bir üvey anne korkusu. Yani<br />

muhakkak vardr. iddet orda balar. Sonra<br />

ilkokula gidersin, ilkokulda iddet balar. Öretmenlerinden<br />

balar. Hep iddetle yaarsn.<br />

Onun için "bende yok" diye bir ey yoktur. Yani<br />

herkeste vardr. Ben tersine inanmyorum...<br />

Bekçi ald beni, dier bekçi orda kald. Karakola<br />

götürdü beni, Harem'deki karakola... imdi<br />

unuttum. Gitsem belki duruyordur. Karakolu<br />

sildim süpürdüm. “Nereden kaçtn, anan kim?”,<br />

klasik sorular ite... Bekçi de iini halletti, sabaha<br />

kar brakt beni. Sonra eyi öreniyorsun<br />

yava yava: Düzülmeyi öreniyorsun.<br />

Demek ki, hayat bu diyorsun. Ama senin namusun,<br />

iffetin... Öyle bir ey yok. Seni deitiriyorlar<br />

bunlar yapmakla. Birisi de sana insanca<br />

davranarak "Gel, bu senin hayatn deil; bunu,<br />

bunu yapma" demiyor. Sabah baktm, vapur<br />

Harem’e yanat, yandan çarkl. smini unuttum<br />

imdi o vapurun. Karamürsel'di galiba. Ben<br />

vapura bindim. Ben de ne bilet var, ne bir ey.<br />

Bilmiyorum, çocuum çünkü. Elimi kolumu<br />

sallaya sallaya Eminönü'nde indim.<br />

Daha 10-12 yalarndaydm. Tam bilemeyece-<br />

im imdi. Küçüktüm yani. lkokulu bitirmeden<br />

brakmtm. Okuyamadm. Okul sürecinde evden<br />

ayrldm. Çünkü üvey annem çocuk dourdu,<br />

evin ileri falan, kafam almyordu. Aslnda<br />

zeki bir çocuktum. Bunu hocam da söylemiti<br />

ama… Kitleniyordum. Eve geldiim zaman bir<br />

zindana girmi gibi oluyordum. Dayak, i, güç...<br />

Yani irenç bir ey...<br />

Belgin<br />

55


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

56<br />

Neyse, geçtim karya, Eminönü’nde indim.<br />

Gez dola, karnm aç. Yine akam oldu. Hiç<br />

unutmam Eminönü'nde Yeni Camii'nin üstünde,<br />

tepede bir cami daha var. Ramazan ayyd.<br />

Hava ne souk, ne scakt. Ne olursa olsun<br />

Anadolu’da öyle bir ey vardr. Karnn aç<br />

olduu zaman bir kapdan ekmek verirler. Bu<br />

inkâr edilemez. Bir katk verirler sana. Ama kim<br />

olursan ol, fark etmez. Bu, bizde vardr.<br />

O zaman ite stanbul’da hiç görmediim adetleri<br />

görüyorum, gelenekleri görüyorum, insanlar<br />

görüyorum. Ve herkesi, ordaki insanlar da,<br />

sanki benim yaadm Osmaniye'deki komularm<br />

gibi görüyorum. Aye Teyze, Emine Teyze,<br />

u hala, bu yenge, Ahmet Amca falan... Süt<br />

satlyordu. Kadnn bir tanesi de süt alyordu.<br />

Akamd, hava kararyordu. “Teyze, n’olur” dedim,<br />

“bana bi lokma ekmek” dedim. “Siktir git<br />

piç kurusu, hrl msn, hrsz msn” diye bana<br />

bir azar, bir pay. Korktum, kaçtm. Kötü bir ey<br />

demedim. Ekmek istedim…<br />

Sonra dedim ki cami Allah’n evidir. Gireyim u<br />

caminin içinde yataym, dedim. Kendi kafama<br />

göre... Camiye girdim, her taraf kapal. Yatacak<br />

hiçbir ey yok. Hep mermer, koca bir cami.<br />

Hiç görmemiim. Hiç yok yatacak bir yer. Çktm<br />

ki caminin duvarnn dibinde bir tuvaletçi.<br />

Baktm, bir alüminyum tencerede pilav piiriyor.<br />

Bulgur pilav, salçal...<br />

Hiç unutmam. Gittim onun yanna, oturdum.<br />

Bo bir tabure vard. Karnm aç. stemeyi de<br />

bilmiyorum. stiyorum ama o kadn bana öyle<br />

dedi ya, bu adam da böyle der diye öylece


oturdum oraya. O da beni mahalleden zannetti<br />

galiba. “Karnn aç m?” dedi bana adam. Aç,<br />

dedim. “yi, pilav olsun, vereyim. Pilav ye,<br />

doru evine git” dedi. Bir tek o adam iyi çkt.<br />

te ben hep insanlar yok u okumu, bu<br />

hakim, bu hukukçu, bu falan diye ayrt etmem.<br />

nsann nerde, ne zaman çkaca hiç belli olmaz.<br />

Adam karnm doyurdu. Karnm doydu<br />

tka basa. E yatacak yer? Gittim bir inaata...<br />

Babam da inaatç olduu için, ordan inaatlar<br />

bilirim. Girdim, inaatn her taraf açk. Cam<br />

yok, çerçeve yok, bo...<br />

Bir kireç torbasnn içine girdim. Kafamdan<br />

geçirdim. Gene uyuyamadm, sabah oldu. Sabah<br />

yine çktm, geldiim yoldan aa. Sahile<br />

iniyordum. Herkes bana bakyor, gülüyor. Ay,<br />

dedim, niye bunlar bana gülüyor, ne var<br />

bende? Bir camekan bulup kendime baktm ki<br />

her tarafm harç, toz. Geldim, sahilde, Sarayburnu’nda,<br />

deniz kenarnda, ykadkça yapyor<br />

daha çok. Sabun yok, bir ey yok.<br />

Gezdim, dolatm, sora sora Beyolu’na geleceim<br />

imdi. Galata Köprüsü’ne gelene kadar<br />

çöplüklerden ekmek yiye yiye geldim. Ne bulduysam<br />

yedim. Allah kimseyi aç susuz brakmasn.<br />

En kötüsü. Hele ki susuzluk, hele ki açlk...<br />

Galata Köprüsü’nde yürüye yürüye Kumbaraclar<br />

Yokuu’nun ordan merdivenlerden çka<br />

çka. O merdivenleri çok severim ben. talyan<br />

yapm galiba. Ordan çka çka, sadan soldan<br />

Beyolu’na geldim, bam göe erdi.<br />

Ondan sonra sama soruyorum, Beyolu buras<br />

m, diyorum. Evet, diyorlar. Soluma soruyo-<br />

Belgin<br />

57


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

58<br />

rum, evet, diyorlar. Yani o sihir, o büyü, filmlerdeki<br />

gördüün, o arklardaki Beyolu buras<br />

ite. Deien hiçbir ey yok aslnda. Sen çplaksn,<br />

Beyolu da senden çplak. Sen giyiniksin,<br />

belki Beyolu da giyinik. Hiç fark etmiyor.<br />

Ha, sokakta yatmadm önce, tabi akam yine<br />

oldu. Bi yandan hava kararmak üzere, bam<br />

dönüyor açlktan. imdiki hani Taksim Gezi<br />

Park’na çkan merdivenler var ya, oralar daha<br />

deiikti. Simitçiye böyle daldm, bakyorum,<br />

isteyemiyorum. Adamn bir tanesi yanma geldi,<br />

1 lira para verdi bana. “Al bunu, simit al” dedi.<br />

“Beni takip et” dedi. Ay, dedim, ne kadar iyi<br />

adam. Bir sürü simit aldm, kolum doldu simitlen.<br />

Hem yiyorum, hem adam takip ediyorum.<br />

Adam dedi ya gel diye. Ald beni… O zaman<br />

Hilton’un, o Küçükçiftlik'in oralar bostanlkt.<br />

Arnavutlar ite turp, marul, yeil soan, yani<br />

sebzeler satarlard. Oralar hep bostanlkt. O<br />

adam da, orda bir aacn altnda o 1 lirann<br />

karln ald. Ben yine ordan yürüye yürüye<br />

Taksim’e geldim. Öyle böyle derken, sokaklarda<br />

yattm, bitlendim. Yani hayatn hereyini<br />

gördüm, görmedim deil. Barbaros, der ya,<br />

Barbaros ansal, biz buralara dike dike geldik<br />

diye. te biz de sikile sikile geldik. Aslnda o<br />

‘sikile sikile geldik'tir. Benim ilk gördüüm trans<br />

Deniz Anne'ydi. O zaman Rüya Sinemas vard,<br />

stiklal Caddesi'nde. Deniz Anne çok havalyd.<br />

Geliyor sinemann önüne, afilere bakyor, “Ha<br />

ha ha” diyerek saçn sallyor. Trak hedefe. Avn<br />

avcuna alyor. Arkasndan takip ediyorum.


Benim “sikildiim” yere gidiyor. Ordan iini<br />

bitiriyor, sonra tekrar...<br />

Ay ben bir de u laftan nefret ediyorum: "özenti",<br />

"özeniyorlar". Yahu ben Osmaniye’den gelene<br />

kadar, amcamdan gelene kadar hep bir<br />

eylere özenerek mi geldim. Televizyon yok,<br />

hiçbir ey yok. Zeki Müren var sadece, bir radyo<br />

varsa dinliyorduk. O zaman ta plaklar<br />

vard. Oralardan dinliyorduk. Ben Zeki Müren'in<br />

sesini mi gördüm de "özenti" oldum. En<br />

irendiim laf bu: "Özendiriliyorlar" lafndan<br />

nefret ederim. Bu içi asla doldurulamayacak bir<br />

kelime... Asla doldurulmaz, bombo çünkü...<br />

Sonra "bu böyle olmayacak" dedim. Kendi kendime<br />

bir eyler yapmam gerekiyor. Terziye girdim.<br />

O da imdi eski Lambda'nn olduu sokaktayd;<br />

Büyükparmakkap’da. Afrika Han’da<br />

bir terziydi. Gittim ta Sakzaac’na... imdi roman<br />

vatandalarn olduu yerde, Hachüsrev'den<br />

küçük bir oda tuttum. Tahtakurularyla<br />

yatyordum. Ne altmda bir ey vard. Terziden<br />

aldm 3,5 lira parayla. O zaman kaça tutmutum,<br />

50 kuru muydu neydi bir evin kiras. Ama<br />

mesafe baya uzak. Yürüyerek gidiyordum.<br />

Daha önce beni Osmaniye'de terzinin yanna<br />

vermilerdi. Terzinin yannda iyi güzel çalyorum,<br />

bazen terzihanede kalyorum. Orda da<br />

üstüme çullandlar abim bildiklerim. Güvendiklerim.<br />

Ordan da krldm. Hep krlma ile kar<br />

karyasn. Onun için ite imdi hep önce insanlar<br />

dinlerim aptal gibi... Beni aptal zannederler.<br />

Hiçbirisine de önem asla vermem. Kendi içimde<br />

yarglarm, kendi içimde fikirlerimi yürütü-<br />

Belgin<br />

59


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

60<br />

rüm. Kendi içimde o insann ne olduunu pat<br />

diye bilirim.<br />

Öyle böyle derken, kuaförlerle, unlarla, bunlarla<br />

çevre edindim derken Abanoz Soka’n kefettim.<br />

kinci gördüüm trans da Derya Sonay’d,<br />

çok ünlüdür, seks filmleri vard, stanbul gazinolarnda<br />

çkard... Türkiye’ye damga vurmu<br />

insanlar vard; Serbülent Sultanlar, Funda<br />

Lisalar, daha Bülent Ersoy yokken- Bülent de<br />

benim eski arkadam- damga vurmu insanlardr.<br />

Bir ilke imza atmlardr. Öyle böyle derken<br />

Abanoz’da buldum kendimi. Artk kendimce<br />

“kaarlanmtm”.<br />

Neyse Abanoz’a gelelim. Abanoz Türkiye Cumhuriyeti’nin<br />

ilk genelevlerinden. u an Aa<br />

Camii'nden iniyorsun, birinci deil ikinci sol...<br />

Abanoz’dan daha önceki genelev, Galatasaray<br />

Meydan var ya, oras açk genelevdi. Açk<br />

genelevdeki kadnlar ben Abanoz'da gördüm.<br />

Kimi 60 kimi 65... Günümüzde de hâlâ genelevlerin<br />

bazlarnda 60 ya üstü çalan kadnlar<br />

vardr. Abanoz Soka boaltlyor ve Karaköy’e<br />

tanyor. Dedim ya, ilk genelev, açk genelev<br />

Cumhuriyet kurulmadan öncesinden beri o<br />

meydan.<br />

Ordan alyorlar, ite saa sola, imdiki gibi vur<br />

kaç. Salksz, güvencesiz, nasl imdi yaplyorsa,<br />

aynen o tarihlerde de öyle... Ondan sonra<br />

ite Abanoz açlyor. Abanoz kapatlyor, Karaköy’e<br />

tanlyor. imdiki ite stanbul Karaköy<br />

genelevine tanlyor. imdiki yerine.<br />

Buras (Abanoz) bo kalyor. Sömürgelik her<br />

yerde var. Çoban olmadan sürü güdülmez. Bu-


nun çok iyi bilincindeyim. Kimse hür deildir.<br />

Baz o eski Abanoz’dan kalan direktör dediimiz<br />

ite genelevi iletenler, Kör Leyla ite Abanoz’da<br />

bir ev açyor. Nam dier patrondu. Gözü<br />

kördü. ok olmutum gözünü görünce. Takma<br />

gözü vard. Kör Leyla açyor, Götçü Melihat<br />

açyor. Sidikli Leyla, bunlar o zamanki patronlar:<br />

Kör Hatçe, Ermeni Leyla, Yahudi Meliha.<br />

Kimler var? Biyolojik kadn ve trans arlkl.<br />

Ha, daha Abanoz’a gelmeden kulüpleri gördüm<br />

tandm. Kendi çapmda artk biraz kaliteydim.<br />

Bu “kalite” ne demekse. nsann kalitesi mi<br />

olur. Yiyor, içiyor, sçyor, zevk yapyor... Dei-<br />

en hiçbir ey yok. Kulüp 12, devrinin gelmi<br />

geçmi en güzel kulübü. Ben orda bir tek Türkan<br />

oray' görmedim. Yani sayl bir kaç sanatçy<br />

görmedim. Zeki Müren her gün ordayd<br />

hemen hemen. Paamz, sevgili paamz?!?!.<br />

Bir gün lubunyalarn kulüplerini kefettim Balk<br />

Pazar’nda. Olaca varm ite. Buna kader de,<br />

ans de. Ne dersen de. Kalktm Balk Pazar’nda<br />

kzlarn kulübüne gittim. imdi bizlerin avam<br />

dediimiz yerler. Rahmetli Necla, rahmetli Selma<br />

-o da zmir’de öldü-, o devrin “kaar” transseksüelleri.<br />

Ay ite onlar gördüm, arkadalk<br />

ediyorum, çevre ediniyorum kendime. Ay ne<br />

güzel, dedim.<br />

Benim gittiim Kulüp 12 ile oras farkl tabi ama<br />

Kulüp 12’ye girene kadar ne aamalardan geçtim.<br />

Aa, birden klar yand. O zaman çingene<br />

kadnlar vard. Çingeneler oynard, sazlarla.<br />

Sulukule’den gelirlerdi. Ik niye yand? Bembeyaz.<br />

Dediler basldk. N’oldu, nasl basldk?<br />

Belgin<br />

61


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

62<br />

Elim ayam titremeye balad. Aile korkusu<br />

var. Yakalanacam oraya gönderileceim. O<br />

aclar o ikenceleri yine yaayacam korkusu.<br />

Baya konutular kulübün sahibiyle. Meerse<br />

para meselesiymi... Tamamen duygusal yani...<br />

Adamda para olmaynca, kadnlar bir tarafa,<br />

‘dönmeler’ bir tarafa... A, o zaman ‘dönme’ laf<br />

yoktu, ‘kadn klkllar’ bir tarafa geçtiler. Ben de<br />

bizimkilerin tarafna geçtim. Bana dediler ki,<br />

“Kzm senin ne iin var, geçsene kadnlar tarafna”…<br />

“Ben de onlardanm” dedim. “Geç o<br />

zaman!” dediler. Götüme bir tane cop. O zaman<br />

nerede basldysan en yakn karakola yürüyerek<br />

götürüyorlard. Önünde bir bekçi, arkanda<br />

bir bekçi... Ekip arabasna koymuyorlard.<br />

Günahkarz diye. Kafamz önümüzde, yürüye<br />

yürüye eye geldik...<br />

O zaman Taksim Emniyet Amirlii böyle deildi.<br />

Üst Beyolu Karakolu’ydu alt Taksim Karakolu’ydu.<br />

O bina hâlâ öyle. Hâlâ da uratmz<br />

karakol ite. O zaman memleketine göre<br />

copluyorlard. Nerelisin? Antep, Kaç plaka?<br />

27... Ay, 27 tane cop yiyeceksin. Aslnda o birimin<br />

içinde Antepli yoktur. Ama muhakkak birisi<br />

Antepli olur: “Ulan Ahmet, hit, hani sizin<br />

Antep’ten çkmazd”. “Ne? Amna koduum.<br />

Antepli misin? He... Domal Antep’e kar 27<br />

tane”.<br />

Allahtan ki eskiler vard: “Aman Belgin” dediler,<br />

“stanbullu olduunu söyle”. Niye? Ay herkes<br />

plakasna göre dayak yedi. imdi Adanalym<br />

desem bir tane yiyeceim. Nerelisin? stanbul...<br />

“Haa, normal” dediler. Öyle bir özdele-


miti ki; stanbul’la Bursa normaldi. Herkes<br />

sanki götünü siktiriyor, kaba tabirle. Bursa da<br />

öyle… Neden? Zeki’nin, Paa’nn eyinden dolay<br />

normal sayyorlard yani. “Her ey çkabilir”<br />

algs vard polislerin. Neyse... Aramzda<br />

2,5 lira, 5 lira para topland. Karakolun önünde<br />

mutlaka sivil bir araba olurdu. Koskoca, devasa<br />

bir araba... Ona bindik, geldik Sansaryan Han'a...<br />

O Sansaryan Han ne ikenceler, ne sapklklar<br />

gördü. Bilmiyorum, otel mi oldu, n’oldu<br />

sonra?<br />

Geldik, en üst kata çktk. lk defa ömrümde...<br />

çim ama kupalaz gibi... ‘Gûllüm’ü ben orda<br />

örendim ilk. imdiki camiann hepsi ‘gûllüm’ü<br />

artk sakz yaptlar. ‘Gûllüm’ bu demek deildir.<br />

Falakada dayak yediimiz zaman gûllüm yapardk<br />

ki, acy unutalm amataya vuralm. Gûllüm<br />

orda olur. kence gördüümüzde gûllüm<br />

yapardk. imdi sen benim kalbimi kryorsun<br />

ya da ben senin; “Ay abla gûllüm yaptm”.<br />

Böyle deil gûllüm. Azlarna ‘gûllüm yaptm’<br />

diye almasnlar, sakz etmesinler. ‘Gûllüm’un<br />

bir anlam var. Ya ikencede ya emniyette fare<br />

delii kadar yerde biz ‘gûllüm’ yapardk. O<br />

üzüntüleri unutmak için. Ama imdi herkes,<br />

“gûllüm yaptm” diyor. Hiçbir ey bu kadar<br />

kolay olmamal. Bizler bedel ödedik, hâlâ da<br />

ödüyoruz. ‘Gûllüm’u de yerine göre yaparz biz<br />

eskiler. Bunu iyi örensinler imdiki zat zevatlar.<br />

Neyse... Karakolun en üst katna çktk. Büyük<br />

bir kap. Bak hâlâ emniyet bunu yalanlar, hayr<br />

doru: ‘Burada Allah yok, peygamber tatile<br />

Belgin<br />

63


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

64<br />

çkt’ yazsn okudum ben o kapdan içeri girerken.<br />

Kemerli bir kap, mecburen karndaki<br />

amire selam vererek giriyorsun, kap öyle yaplm.<br />

Yaz vard, imdi emniyet, hayr yok böyle<br />

bir ey, diyor. Zaten ben bu ülkede kim ‘hayr,<br />

yok’ diyorsa bir i vardr. Ama bir gün de birisi<br />

‘evet’ dedii an her ey düzelecek.<br />

Beni en öne attlar eski translar. Onlar kaar<br />

biliyor ii. Adamlarn sanda solunda kaln sopal<br />

iri yar adamlar. On tane bir ele vuruyor,<br />

on tane öbür ele vuruyor. Çektiin zaman tekrar<br />

balyorlar. Ay benim önümdeki adam bitti,<br />

ben de bittim. Gittim, benim arkamda da eskiler.<br />

Herkes kaarln yapar. Anan baban dahil.<br />

Ben inanmyorum dürüstlüe. Dürüstlük bir yere<br />

kadar. Menfaat girince herkesin dürüstlüü<br />

bozulur. Gözlerim kapal gittim ben, elimi uzattm,<br />

içim titriyor. Ben farknda deilim, nasl<br />

titriyormuum ki... lk defa ismini burada açklayacam:<br />

Cemal Dandinolu.... Amir(asayi).<br />

ndirin sopalar, dedi. Bizim bunlara vurmamz<br />

yakmaz, dedi. Bunlar Ahlak'a verin...<br />

Ay kzlar bir sevinçli, zil taka taka, gûllüm yapa<br />

yapa biz Ahlak'a indik. Ben "ahlak" nedir bilmiyorum.<br />

ndim. Neyse Ahlak’a dolduk. Ahlak’ta<br />

herey gûllüm. Yukardakine bak. Aaya bak.<br />

Aada ahlak masasnda “Ay naslsn abi?”,<br />

“Abi çayn yok mu?”, böyle. Ahlak masasndan<br />

bizi müteferrikaya getirdiler. Sene 1970.<br />

Mütefferikaya attlar bizi. Koskocaman parmaklklarla<br />

çevrili olan yer erkeklerin olduu yer. Bu<br />

taraftaki göt kadar yer de; kadn, trans, nono<br />

falan ayrm yok, hepsine ayrlm. Laz Yüksel,


imdiki adyla Mine, hâlâ yayor. Ben hep<br />

yanmdan kovardm. Karadeniz ivesiyle "Ben<br />

de sizden olacaum" derdi. "Ay git be" derdim.<br />

Sonradan estetiklerle çok güzel bir kadn oldu.<br />

Allahm bir kalabalk müteferrika. Balk istifi<br />

gibiyiz. Gaclar, çingenesi... O ona aka yapar,<br />

göbek atanlar. Üstü açk, erkeklerin sesini duyuyoruz<br />

ordan. Koli atanlar * , “Ne güzel kar olmu-<br />

un” diye... O zaman GBT yok, kimi bir aydr<br />

orda, kimi iki aydr orda. Mine: “Memur bey”<br />

dedi, “ben kadun deulum, erkeum” dedi. Eski<br />

lubunyalar diyor ki: “Bak Yüksel sus, oraya<br />

içeri girersen, bizim yanmzda seni gördüler.<br />

Tuvalete girdiin zaman bir daha çkn olmaz.<br />

Orda kaç kii varsa senin üstünden geçer. Hepsi<br />

elini ey etmekten nasr tutmutur”, “Yooook”<br />

dedi bu, “Ben erkeum”. O da kendi korkularyla,<br />

kendince böyle bir ey yapyordu.<br />

O zaman Necla da, “Atn bu ibneyi, bu erkek”<br />

dedi. O atldktan sonra, bir anda içeriden barmalar,<br />

çarmalar yükseldi: “Kesti kolunu”<br />

dedi biri. Aman, dedik, Laz Yüksel’e bir ey<br />

oldu. Yok, deilmi. ranl bir tr oförü yakalanm.<br />

Adam ran’a dönmemek için bileklerini<br />

kesiyor, tuvaletin ampulüyle. Onu öyle karga<br />

tulumba çkardlar. O zaman nerede sedye<br />

medye... Bizim kap da açk. Ay biraz sonra bir<br />

ses balad "Uy, uy"... Laz Yüksel’i yava yava<br />

tuvalete çekiyorlar. Orda var 50-60-70, 100<br />

kii. Aylardr ordalar... Artk adamlar ellerini ey<br />

etmekten... Dünyada elleriyle o ii yapan tek<br />

* Koli atmak: laf atmak, i atmak.<br />

Belgin<br />

65


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

66<br />

canl da biziz. Baka yok, hiç övünmeyelim<br />

kendimizle. Kendi elimizi ey yapyoruz ayol,<br />

bunun ötesi var m? Erkekler için konuuyorum.<br />

Polise iaret etti Necla falan azck daha kalsn<br />

Yüksel diye. Yüksel ordan kendini nasl can<br />

havliyle parmaklklara attysa: “Memur bey, ben<br />

kadunum”. ki saat önce ben erkeim diyen,<br />

ben kadnm demeye balad: “Aln beni buradan,<br />

parçalayacaklar”. Neyse memur ald.<br />

“N’oldu?” dedik, “hani sen erkektin?”... “Erkektin,<br />

ne oldu da birden kadn oldun? nsan<br />

tanrya yalvarsayd bu kadar çabuk dönemezdi”<br />

dedik.<br />

O zamanki translarn birlik beraberlii yeryüzünde<br />

yoktur. Neyse sabah oldu. Ahlak’a çktk.<br />

Parmak izi verip damgalanyorsun. lk parmak<br />

izim o zaman alnd. Hem bunca olaylar yayorsun,<br />

o yetmiyor bir de damgas devletin:<br />

“Karakolda ayna var, ayna var... Kz Belgin kolunda<br />

damga var, damga var” Her arknn da<br />

bir gerçeklii var.<br />

Deniz Anne falan bana “Sana sorarlarsa ‘Aa bu<br />

benim ilk geliim deil, bilmem kaçnc geli-<br />

im’de, bir eyler yap ki, bak biz gideriz, sen burada<br />

kalrsn” dediler. Kap açld, Cemal Dandinolu<br />

Beyefendi içeriye girdi. Bütün amir<br />

memur ayaa kalkt. “Sen, sen, sen” dedi,<br />

“boaltn buray” dedi. Herkes boaltt. Bir ben,<br />

bir Cemal Bey, kaldk. “Sen yenisin, deil mi?”<br />

dedi. “Olur mu efendim…”, bilmem ne falan,<br />

kzlar bana öretti ya. “Hiç yalan söyleyemiyorsun”<br />

dedi.


Alt haneli telefonu numarasn yazd kada<br />

bana uzatt. “Beni muhakkak ara” dedi. “Ben<br />

hancym, sen yolcusun” dedi. Hastane korkusu<br />

var ya, ine korkusu... Adamdan cesaret de<br />

aldm ya... Ben önce zannettim ki “Eyvah, dedim,<br />

ailem beni buldu”... “Ay,” dedim “n’olur<br />

beni hastaneye göndermeyin”.“Bak canm” dedi,<br />

“sen hiç hayatnda zührevi hastanesine gittin<br />

mi?” dedi. “O nedir?” dedim. “Oraya git” dedi<br />

“kendine baktr, kontrol ettir. Hastalk olabilir”<br />

dedi. “Zührevi hastalklara yakalanm olabilirsin”<br />

dedi. “Kann alsnlar, vücuduna baksnlar”<br />

dedi. Adam böyle, çok güzel konutu benimle...<br />

“Ama beni mutlaka arayacaksn” dedi. Ay<br />

adam çkt, ordaki tüm translar üstüme çöktü.<br />

“N’oldu, ne dedi sana?” diye. Ay, dedim, “bir<br />

ey yok…”<br />

Büyük Ajda vard, kötü ruhlu bir transt... Tüm<br />

translar iyi olacak diye bir ey yok. nsann gönlü<br />

neyse odur. Bunun heterosu, geyi, lezbiyeni,<br />

trans olmaz. nsan insandr ve a-r-za-dr. Ben<br />

de dahil... Kimse sütten çkm ak kak de-ildir.<br />

Ajda hemen ald elimden kad, kskançlkla...<br />

“Aydan post polisten dost olmaz” dedi<br />

ve cart cart yrtt adamn verdii telefon numarasn...<br />

Deniz, Ajda’nn üzerine yürüdü... “Kskanç<br />

ibne! Fesat ibne! Niye yrttn?”.<br />

Bizi doldurdular arabalara, ciplere. Doru geldik,<br />

ilk defa ite Zührevi Hastanesi ile tanaca-<br />

m. Hâlâ durur oras. Cancan deriz. O zaman<br />

kzolankz bir bahemire vard. Dünya iyisi,<br />

adn u an hatrlayamayacam. Neyse hastaneye<br />

geldik. Eski translar Deniz Anne, Necla fa-<br />

Belgin<br />

67


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

68<br />

lan sanki babasnn evine gelmi gibi. nsan<br />

babasnn evinde bu kadar rahat olamaz. “Ay<br />

anneciim” diyen bahemirenin yannda, “Ay<br />

canm sana çok güzel çorap aldm” diyenler,<br />

rüvetin en çok bulunduu yer. Her yerde<br />

Türkiye’de rüvet var. Her yerde... Neyse…<br />

“Kzlar, geçin içeriye yatn” dedi. Kadn çok adil<br />

bir kadnd. Hastanenin içi prl prld. Duvarlar<br />

falan...<br />

Sonra o hastanelere ne ükranlar geldi, Nevzat<br />

Beyler, Orhan Beyler... Hepimizi sömürdüler.<br />

Lafa geldi mi, bize ibne derler, trans derler,<br />

dönme derler, ama paramzdan yedikleri zaman<br />

ball ball yiyorlard. Niye o zaman o paray<br />

alyorlard? Madem biz günahkarz da niye<br />

ahane bir ekilde alyorlard... Emniyeti de yiyordu,<br />

Ahlak da yiyordu. O paralar tatllkla<br />

çoluuna çocuuna, kursaklarna gidiyordu<br />

ama biz yine “cehennemliiz”. Biz yine “topluma<br />

aykryz”. “Ahlak dyz” ama srtmzdan<br />

deve yüküyle götürüyorlard. Bunlarn hepsi<br />

“dürüst” insanlard, “ahlakl” insanlard. Ben<br />

diyorum ya ben hiç “ahlaksz”bir insanla yatp<br />

kalkmadm. Zaten imdi istesem de yatp kalkamyorum.<br />

Tiksindim. Tepeden trnaa kadar<br />

doluyum. O zaman Abanoz'da günde 100 kiiyle<br />

kalyordum, bir fi bana aitti. Koskoca evde<br />

ben çalyordum. Ha bu 100 kiiyle cinsel ilikiye<br />

girmiyordum. Çünkü Türk toplumu hâlâ<br />

seks nedir bilmez. Bilmiyor. Neyi ne usu ne...<br />

Kimse bilmiyor...<br />

u bacam bile vajina zannediyorlard. Kimisi<br />

anne diye gelir... “Olum ben senin annen de-


ilim”. Kimi abla diye, kimi teyze diye. Kimi hala<br />

diye. Böyle bir çarpk bir seks anlay var<br />

Türk toplumunda. Hâlâ da öyle. imdiki psikologlar,<br />

sosyologlar o zamanlar bendim.<br />

Bu ensest dediimiz eyler kendi içinden çkyor.<br />

Amcamn bana yapt gibi o da annesinden<br />

babasndan böyle görmü. imdi çocuk<br />

sekste bulu çana eriyor. En tehlikeli ça. Gerek<br />

kz çocuunun, gerek erkek... Çünkü neden?<br />

Hep günah, tabular içinde yetiiyorsun.<br />

Yere baktn günah, unu yaptn günah. Hep<br />

günahlar içinde yetiiyorsun. E, Kuran’ kimse<br />

bilmiyor. imdi evde ablas var, o olmaz. Kom-<br />

unun kzna bakyor, kendi sülalesinin dnda:<br />

"O senin ablan, teyzen". Çocuk bakyor ki herkes<br />

abla, teyze, amca, day...hep akrabayz.<br />

Seks nerede o zaman? Ben nasl, hangi denizde<br />

yüzeceim? Bilmiyor... te kendi içindeki fantezileriyle,<br />

o çöküntü içerisinde kendine bir seks<br />

objesi buluyor ve onunla hayatn idame ettiriyor.<br />

Çünkü karsnda bir muhatap yok, örenecek...<br />

Onun için tepeden trnaa penis doluyum.<br />

Bakanyla da yaadm, emniyet müdürleriyle<br />

de yaadm. Vekillerle de yaadm. Onlar<br />

da insan... Makamlar insanlara biz veriyoruz.<br />

Hastaneden çktk. Yine nereye? Kürkçü dükkanna:<br />

Abanoz’a çalmaya… Yanmzda çok az<br />

has gaclar vard Abanoz’da. Tutunamyorlard.<br />

Aç kalyorlard. Koskoca evde tek bama 100<br />

tane fi bana aitti. Patron istemiyordu kimseyi.<br />

Lüks Nermin ki, Türkiye Cumhuriyeti’nin en<br />

büyük patronudur. Lüks Nermin, sonradan<br />

Belgin<br />

69


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

70<br />

Abanoz’a geldi. Ne bakanlara, ne vekillere kz<br />

temin eden kiiler...<br />

Matild, bilindii gibi bir kadn deildir. Acmaszdr...<br />

Genç çocuklar alan, altlarnda arabas<br />

olan... "Bu topluma, gün gelecek, erkekleri de<br />

siktirticem" demitir. Evet, siktirtti. Kadnn bir<br />

kini vard.<br />

Kocas nikahl karsn satyordu: Nesrin, hiç<br />

unutmam. Nesrin’i getiriyordu Abanoz’a brakyordu.<br />

Zavallm hiçbir ey bilmiyordu ki... Çok<br />

acrdm ben o kadna. O kadna ben sahip çktm.<br />

Tek bama ben koruma altna almtm.<br />

Benim de bir annem var, ben de bir kadnm<br />

her eyden önce. Çünkü anlyordum o kadn.<br />

çten alyordu kadn. Gözyan görmeme gerek<br />

yoktu o kadnn. "stiyorsan kal Nesrin" diyordum.<br />

Zorlamyordum. Cebine ben kendi<br />

harçlklarmdan koyuyordum. Pezevenk köeden<br />

alp götürüyordu onu. Dünyann her yerinde<br />

erkek ayndr. Srf bu ülkede, Ortadou’da,<br />

urada burada deil... Bir insann tyneti bozuksa<br />

bozuktur, düzeltemezsin. Krk bir zindana<br />

hapsetsen de düzeltemezsin. Ruh deimez,<br />

neysen onu yaarsn...<br />

Abanoz’da Rusya’dan translar gelip çalyordu.<br />

Geyler gelip çalyordu Meneke plajlarnda.<br />

Yunanistan’dan gelip burada çalyorlard.<br />

Bulgaristan’dan, Hollanda’dan, talya’dan... O<br />

kadar özgürdük yani. Randevu evlerimiz vard.<br />

Kimse bunu inkâr edemez. Pansiyonlarmz açld.<br />

Rahattk, resmen olan geneleviydi. Sonra<br />

Ecevit hükümeti geldi. 74 müydü? Ecevit tek<br />

bana gelmedi. Rahmetli Erbakan, Türke’le


eraber ortaklaa hükümetler kurulmutu.<br />

Birinci Dönem’de Ecevit zamannda kapand ilk<br />

defa Abanoz. Çünkü çileri Bakan o zaman<br />

Milli Selamet Partiliydi... Kan alattryorlard.<br />

Demirel geliyordu, Abanoz açlyordu. Ben<br />

burada Demirel dediimde, herkes beni Demirelci<br />

zannediyorlar, deil, ben Hiçbir lideri, partiyi<br />

sevmiyorum, çünkü ad üstünde politika.<br />

Demirel geldiinde açlyordu ve tekrar biz<br />

çalmalarmza devam ediyorduk, kapatldnda<br />

çil yavrusu gibi dalyorduk.<br />

Sonra Abanoz tamamen kapand. Öyle bir<br />

ikencelere maruz kaldk ki, bir arkadamz kan<br />

iedi. O zamanki ahlak masasndan "krbaç" lakapl<br />

adam yapt. Kan kustururdu bize. Tantan<br />

kapatt Abanoz’u, kazd kökünü...<br />

Abanoz kapand, Dolapdere’ye gittik. Çöplüktü<br />

Dolapdere. Elmada’dan aa inen yol var,<br />

roman vatandalar orda oturuyordu. Orda da<br />

evler çalyordu. Gecekondu sistemi. Püf desen<br />

yklr... Hadi bizim patronlar oraya kayd, hadi<br />

orda evler yaplmaya baland. N’oluyordu?<br />

Rüvetin döndüü yer... Orda çalmaya baladk<br />

çünkü biz sokak nedir bilmiyorduk, sokaa<br />

dökülmek bizim için tehlikeliydi. Polisler geliyordu,<br />

ykyordu, biz yapyorduk. Oray da<br />

bitirdiler. Mecbur bizi sokaklara döktüler, hâlâ<br />

da sokaklardayz…<br />

Abanoz tamamen kapannca köçekçe tarihim<br />

balad. imdilerde “Ecinsellii de Avrupa’dan<br />

aldk” diyorlar ya, derebeylik tarihini, Osmanl<br />

tarihini açp baksnlar. Köçekçe tarihini bir<br />

okusunlar. imdi onu anlatsam iin içinden<br />

Belgin<br />

71


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

72<br />

çkamayz. Sonra, köçekçelii de Evren yasaklad.<br />

Bu corafyann hamamclk, olanclk kültürü<br />

Roma’dan beri vardr. Meyhane köçeklerini<br />

bu toplum okusun, aratrsn. O da elimdeydi,<br />

aldlar daha gelmedi geriye, belgeler var...<br />

Çarptmasnlar. Bizler deli deiliz. Bizlere deli<br />

diyen ruh hastalar kendileri. Tarife imkân bulamyorum.<br />

Bir sefer, sene 1977-78’te biz 35 tane trans<br />

Sansaryan Han’n altn üstüne getirdik. Pazar<br />

pazartesine balayan sabah, bizi yine almlard.<br />

Müteferrika’nn bakomiseri, yannda da iki<br />

tane kadn memur, bir de iki elini arkasna<br />

koymu, geldi. “Bunlar da ite erkeklerin yüz<br />

karalar” dedi, “pislik bunlar” dedi, bizi göstererek.<br />

ki kadna hava atyordu, polis kadnlara…<br />

Rahmetli Seyyal, Allah nur içinde yatrsn, kalkt<br />

yerinden; -gözlüklüydü Müteferrika’nn bakomiseri-<br />

yakasndan bir tuttu, “Allah iki tane<br />

sana göz vermi” dedi, “bir de o yetmemi,<br />

optie gözlük yaptrtmsn” dedi, “kör müsün<br />

be adam, ne erkei?” dedi. Bakomiser iki seksen<br />

bir doksan uzand. ki kadn polis ciyak<br />

ciyak kaçt. Vuru, o vuru var ya, hepimiz oray<br />

yktk. O arbedede rahmetli Soankafa yeni<br />

ameliyat olmutu, apandisiti patlad; bütün<br />

dikileri açld. Bir baktm, gözya bombas<br />

atcaklar bize, ordan kelli felli bir adam geldi,<br />

“Ne yapyorsunuz?” dedi, “Amirim bomba atyoruz”<br />

dediler, “Dünyann neresinde görülmü”<br />

dedi, “Emniyetin içinde bomba atld, hele<br />

Müteferrikann içinde bomba atmak nerede<br />

görülmü?” dedi. “Siz beni Kars'a m sürdürte-


ceksiniz, Sarkam'a m sürdürteceksiniz, indirin<br />

bakaym” dedi. Ben o adama hayran kaldm,<br />

adam çok güzel psikolojiden anlyor. “Kim bilir”<br />

dedi, “kzlara neler yaptnz” dedi. “Kzlarn<br />

canna ot tkadnzki kzlar bu hale geldi, buray<br />

böyle yaptlar” dedi, “yoksa bunlar böyle yapmazd,<br />

kabahat sizin” dedi adam. Biz yumuadk<br />

ama her yer dalm, ne üst ba kalm ne<br />

makyaj… Adam “çabuk” dedi, “kzlar yukar<br />

çkarn yemee, karnlar açtr, yemek, çay verin”…<br />

Dedim ki “Bizi buradan tek tek kurban<br />

olarak çkarcaklar, yukarda azmza sçcaklar.”<br />

Ama biz zincir olduk böyle, zincir halkalar.<br />

O anda ite pasaporta gelen turistler bizim resmimizi<br />

çekiyor, turistleri engelliyorlar. Bir zincir<br />

oluturduk en üst çat kata çktk, kubbenin olduu<br />

yere, bizi bir odaya tkacaklar, bok kokuyor<br />

oda, dedik ki “Bakn bizi buraya sokamazsnz,<br />

bizi buraya emniyet yardmcs gönderdi,<br />

asla bizi buraya sokmayn, bak aas demirdi<br />

paramparça oldu, buras tahta, buray hepten<br />

banza ykarz” dedik. “Aa, yok” falan dediler…<br />

Bize sular, her bir ey, ne istersek geliyor.<br />

O arada dosyalar konulduu demir dolaplar<br />

farkettik, üstlerinde kilitler var. Dedik “Bu<br />

dolaplarn içinde ne var, bu kilitler ne?”. “Orda”<br />

dediler, “teröristler var”. O zamanlar Devsol<br />

var, Dev-genç var, onlar var. Dedik, açn<br />

bunlar. Sadece bir delik, böyle sigara giricek<br />

kadar bi delik var. Ay, dedi polis “N’olur açtrmayn,<br />

onlar terörist, onlar Dev-solcu, Devgençli,<br />

azl katiller”. “Açn” dedik, açtrttk. Her<br />

açtrdmz kapdan adamlar çkyor. Adamlar<br />

Belgin<br />

73


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

74<br />

ne oturabilir, ne yan durabilirler orada, ayaktalar<br />

hep… Tepede de bir k yanyor, ampul<br />

tepelerinde… Kimi haftalardr ordaym, kimisi<br />

aylardr… Telefon numaralar verdiler; ite ben<br />

u kadar zamandr burdaym, suçsuzum, aileme<br />

bildirin burda olduumu falan diye. Biz kalem<br />

aradk, göz kalemlerimizle yazdk ellerimize,<br />

birazck hava aldrttrdk, su verdik onlara… Ne<br />

yaptlar, teröristler mi, deiller mi, Dev-sol mu,<br />

anarist mi, hiç bi ey diyemem, bilmem. Bizim<br />

için o an, ordaki bir insand. Çünkü ayn acy<br />

çekmitik biz de, çünkü bizi bile birçok eyle<br />

suçluyorlard. Bu sefer memur geldi alad, dedi<br />

ki, “Benim çoluum çocuum var” dedi. Çünkü<br />

eskiden arka sürgüne gönderirlerdi. “Beni sürdürmeyin,<br />

n’olur” dedi. “Yalvaryorum kapataym<br />

bunlar. imdi amir gelir de beni böyle<br />

görürse” dedi. Adama da hak verdik, kapattrdk.<br />

Adamlardan aldmz telefonlar aradk<br />

sonradan. Yani diyeceim öyle günler yaadk,<br />

gördük. Tabii bu anlattklarm sadece cmbzla<br />

alnm bunlarn içerisinden.<br />

Gelelim 79’lu 80'li yllara. Bir askeri darbenin<br />

olaca belliydi, yani bunu gösteriyordu durum,<br />

çünkü hakikaten 77 olaylar, Taksim olaylar bir<br />

vahetti, Mara olaylar bir vahetti, terör mü<br />

diyoruz buna artk ben bilmiyorum. Kontrgerillann<br />

yapm olduu bu olaylara isim bulamyoruz.<br />

Yani hakkaten ülke kan gölüne doru<br />

gitmiti ve evde böyle rahat oturup konuamazdk,<br />

sokakta nereden kurun gelecek belli deildi,<br />

sadan m soldan m, o zamanlar polis bile<br />

sac ve solcuydu, gerçi biz iki tarafa da yarana-


myorduk, imdi de öyle, yani ne sa ne sol. Ne<br />

sa'ya ne Musa'ya asla yaranamadk...<br />

80 darbesi, ite 12 Eylül... Ve 12 Eylül sabah,<br />

Kenan Evren ve arkadalar darbeyi yaptlar.<br />

Tabii ki, bu darbe hiç istemediimiz bir ey,<br />

askeri bir vesayetin altna giriyorsunuz. Sonra<br />

evler gene kapatld, hepimiz dalmak zorunda<br />

kaldk, kimimiz zmir'e, kimimiz artk köçekçilik<br />

yapmaya Krehir'e, kimisi de ta Tokat'larda<br />

vurkaç çalmaya balad.<br />

Ben o zaman Tarlaba’ndaki evimde oturuyordum.<br />

Hani ben, diyordum, darbe olmaz falan<br />

ama sigaram bitmiti, aa indim. Cadde üstünde<br />

evimin altnda bakkal var, bakkala ineyim<br />

sigara alaym dedim, ama bi sessizlik hakimdi,<br />

aa indim, tam kapdan darya çktm,<br />

baktm bir asker silahyla “Çk yukarya” dedi<br />

bana, “N’oldu?” dedim. “Görmüyor musun?”<br />

dedi, “Darbe oldu”. Ne darbesi? “Ordu el koydu”<br />

dedi. Dedim, “Ben sigara alcaktm, sigaram<br />

yok” ve o an o asker bana asker sigaras çkarp<br />

verdi, yukar çktm.<br />

Üç gün hayatla iliiim kesildi, sokaa çkamadm.<br />

Sokakta bir tek çocuklar vard, küçük küçük<br />

çocuklarn sesi geliyordu, ne bir araba sesi,<br />

ne bir korna sesi, ne barlt ne gürültü, çok<br />

büyük bir sessizlie bürünmütü ehir. Üç gün<br />

sonra, saat 12'den sonra sokaa çkma yasaklar<br />

balad; yava yava ite. 12'ye kadar ne yapabilirsek,<br />

imdi düzenli bir hayatn var, çalman<br />

var; buna çark alan * de, buna randevu<br />

* Çark Alan: ie çklan yer<br />

Belgin<br />

75


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

76<br />

evinde çalma de, ne dersen de. Ve birdenbire<br />

kimyan bozuluyor. Ve birden bire ne yapacaksn,<br />

sudan çkm balk oluyorsun. Çünkü almsn,<br />

pansiyonlarda çalyosun ama her yer<br />

kapatlm, nasl çalacaksn?<br />

te orda en zoru da bu. Yani, nerde çalaym,<br />

n’apaym meselesi. Bugün kendini sürekli çarka<br />

vermi bir arkada, bir kulüpte kolay kolay<br />

çalamaz, yahut da kulüpteki bir arkada gece<br />

gündüz orda çalyosa, çark yapamaz, kimyas<br />

bozulur. Ha belki diyeceksiniz ki, her ikisi de<br />

ayn. Ama hayr, ayn deil, herkes bunu ayn<br />

olarak görüyor. Hayr, çok farkl bir ey bu… O<br />

zaman cep telefonlar yok, ev telefonlar pek bu<br />

kadar revaçta deil. Yava yava, gündüz çalmaya<br />

baladk. Gündüz çalyoruz, çok zor yani.<br />

Bu acy bir tek sa çekmedi, sol çekmedi<br />

yani bir tek onlar ikence görmedi, bir tek onlar<br />

dövülmedi, sövülmedi. Biz trans bireyler de<br />

nasibimize düenleri aldk. En acmasz bir durumda<br />

aldk biz bu eyleri, paymza düen eyleri;<br />

çünkü bizler “riskli” gruplardk, yani halkn<br />

nefretle bakt, ite tiksindikleri, yani ite trnak<br />

içinde “tiksinç” gördükleri, öyle hitap ettikleri<br />

gruplardk.<br />

Tabii çok var, askerden çektiimiz de... Çünkü<br />

askeri rejim balad zaman, emniyet resmen<br />

ey oluyor, sivilden alnyor ve bir asker, bir albay<br />

emniyetin bana geliyor, karakolun bana…<br />

Belediyede herey deiiyor, bütün herey<br />

askerin elinde. Askerlere iyi yaranmak için polisin<br />

de bir ey yapmas gerekiyor yeni gelen<br />

albaya. Bizi atyorlard önlerine…


Mesela öyle bi anm anlataym; bir gün Deniz<br />

Anne’nin evindeyiz, oturuyoruz böyle lubunyalar.<br />

Deniz Anne’yi ziyaret edeyim istemitim<br />

o gün. Oturuyoruz; otururken kap çalnd. Ne<br />

bir erkek var ne bir ey… Kendi halimizde biz<br />

bizeyiz. Polisler girdi içeri: “Giyinin hazrlann”.<br />

Dedik ki “Niye gidiyoruz? Hani ne oldu erkek<br />

yok, hani bir zina yok, herhangi bir ey yok”,<br />

“Hayr, ben onu bunu anlamam hadi yürüyün<br />

hazrlann” dedi. Apar topar hepimiz giyindik,<br />

biz suçsuz yere, geldik Beyolu Emniyet Amirli-<br />

i'ne… Yanmzda bir tane biyolojik bayan vard,<br />

kendisi de eski kelavlardand * . O yalvard<br />

ite: “Benim çocuklarm var abi, bokunu yiyeyim<br />

abi, ayaklarna kapanaym abi, çocuklarm<br />

evde aç”. Ekipler amiri, götüne bir jop vurdu,<br />

onu gönderdi. Ben, Deniz Anne ve bir de dier<br />

translar emniyetin merdivenlerinden yukar<br />

çkarken, aaya iki tane subay iniyordu. Resmi<br />

giyinmi subaylar aa iniyordu. Bu hayattaki<br />

en ac olay benim için… Ve ben yllardr, o<br />

Beyolu Emniyet Amirlii eskiden, aas Taksim<br />

Karakolu, imdi emniyet, Beyolu Emniyeti<br />

oldu, yukars da Beyolu Karakolu'ydu. Yukarya<br />

en üste ilk defa çktm ben, o en üst kata,<br />

hep direkt Taksim Karakolu'na gider gelirdim.<br />

Neyse… O zaman bekçibalar vard, Deniz<br />

Anne üüyor donuyor, hava serin, bekçibana<br />

dedim ki, “Arkadam gelsin” dedim, “sobann<br />

bana otursun, yal” dedim, “hani biraz böyle<br />

üüyor” dedim. Bard bana “gidin” dedi,<br />

* Kelav: (1) seks içisi (2) iini bilen kii, açkgöz.<br />

Belgin<br />

77


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

78<br />

“defolun!”. “Hem geliyorsunuz, fuhutan” dedi,<br />

“hem de snmak m istiyorsunuz” dedi. Adam<br />

binbir türlü hakaretlerde bulundu. “Aman<br />

aman, peki” dedim, “kalsn”. Ki daha önceden<br />

de o bekçiban tanyorum, çay smarladmz,<br />

çay aldmz, verdiimiz kii. Oraya gitti miydi<br />

aslan kesilen bir tip. O arada da laço Bahri dediimiz<br />

bir trans arkada yakalanmt, yani daha<br />

tam translk geçi dönemindeydi; Süreyya…<br />

Onu da bir müteri ile yakalamlard. Onun<br />

müterisini görmütüm, bizimle getirmilerdi. O<br />

zamanlar öyle bir kan vard, stanbul çevrelerinde<br />

göt sikiyor bunlar diye o laçonun bir<br />

byn keserlerdi bir by kalrd, saçnn bir<br />

bölümünü keserlerdi bir bölümü kalrd, böyle<br />

bir damgalama vard. Adam öyle gördüm, güldüm<br />

yani gayri ihtiyari, psikolojim bozulmutu.<br />

Adamn cezas bu deildi yani, böyle olmamalyd.<br />

Ben gülünce, o bekçiba, hemen yanma<br />

böyle sevinçli bir ekilde geldi. “Ay,” dedi “sen<br />

beni yanl anladn, arkadan gelsin o sobann<br />

bana” dedi. Kendi sandalyeyi getirdi. Ay, hizmette<br />

hiç kusur yok. “Gel” dedi, “sana bir ey<br />

söyliycem” dedi. Bir kat aa indirdi beni. Aa-<br />

indim; florasandan, lo karanlk odada iki<br />

tane subay gördüm. Odann içerisindelerdi,<br />

bekçi beni içeriye itiverdi. Orann bakomiseri<br />

de Murat Bey’di. Arkadaz, dostuz onunla, her<br />

zaman otururuz, azmz kokmasn diye votka<br />

içeriz, dertleiriz, çok birbirimizi severdik, öyle<br />

bir insand. Ben ona haber de göndermedim,<br />

hiçbir ekilde, nasl olsa anlalacakt zaten.<br />

Oraya gidince görecekti, durum ne anlatcaktk.


Neyse, içeriye girdim, kap kapand, iki tane<br />

silah dayand vücuduma. Askeri silahlar, tabancalar,<br />

biri samda, biri solumda… “Soyun!”<br />

dediler. Öldürülebilirim, her ey olabilir… Buna<br />

cinsel taciz de, bilmiyorum ben isim koyamyorum<br />

buna, bunun ismi yok! Evinden alnyorsun,<br />

hiçbir ey yok, tertemiz yani… Oturmaya<br />

gidiyosun, misafirlie gidiyosun… Polis tarafndan<br />

alnyosun, karakola götürülüyorsun…<br />

Karakol ne demektir? Güvencedir, benim o an<br />

namusum, benim hereyim orda onlara aittir,<br />

emanettir orda. Onlarn korumasndaym, benim<br />

anlaym bu. Hâlâ da böyledir… Ama orda<br />

bekçi tarafndan askerlere sunuluyorum…<br />

kisi de cinsel ilikiye girdi benimle. Ne alayabildim,<br />

ne haykrabildim. Ne de hakkm savunabildim…<br />

Asker kendinde o hükmü görüyor,<br />

o iki asker… Tam ben çoraplarm giyiyordum,<br />

askerler ilerini bitirdi kapdan çktlar. Bacaklarm<br />

falan açk, ekipler amiri ile göz göze geldim.<br />

Askerler çkt, hazrol vaziyetine geçti ekipler<br />

amiri falan. Artk, dedim ne olursa olsun, döndüm<br />

ekipler amirinin suratna “Bunun için mi”<br />

dedim, “getirdiniz amirim, beni”. “Kullanmalar<br />

için mi getirdiniz?”. “Evden bizi aldnzda” dedim,<br />

“Kim vard? kimse yoktu” dedim. “Ne bir<br />

erkek, ne baka bir ey. Biz misafirlikteydik, sana<br />

anlattm” dedim. “Bunun için mi getirdiniz,<br />

bu hizmet için mi beni buraya getirdiniz?” dedim.<br />

Adam kafasn duvara vurdu. Sert bi ekilde<br />

vurdu, cevap veremedi. Adam suratn kapatt,<br />

aa indi. O bekçiba - daha önce hani<br />

biz ona çay smarlardk - aramz gayet iyi olan<br />

Belgin<br />

79


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

80<br />

ite… Murat Bey’le de benim aramn çok iyi<br />

olduunu biliyor. Sen git Murat Bey’e durumu<br />

öyle ifade et: “Yaa ite Belgin, askerleri ayartt,<br />

subaylar… kisiyle de karakolda cinsel ilikiye<br />

girdi” de. Güya kendini temize çkaracak…<br />

Çünkü nasl olsa ben bunu söylecektim Murat<br />

Bey’e… O öyle söylese dahi, ekipler amiri de<br />

gördü beni diye düünmekteydim. Murat Bey<br />

beni çarttrd, “Yazklar olsun sana!” dedi,<br />

bana tokat att. Dedim; “yi de o kadar dostuz<br />

yani bu tokad bana niye attnz, sebep ne?”.<br />

Sen böyle böyle yapmsn, dedi. “Hayr” dedim,<br />

“çar bekçiban, buraya çar”. Durum<br />

bu bu bu ekil, “Ekipler amirini de çar, beni o<br />

vaziyette gördü” dedim. “ki tane silah dorultuldu<br />

bana” dedim. “Bekçiba oraya götürdü<br />

beni” dedim. “Biz karakola çkarken, o iki subayda<br />

aa iniyordu, vardiya deiimi vard,<br />

gördü” dedim. “Buras bir snma evi, bir karakol,<br />

benim namusum hereyim” dedim, “Ben<br />

bir fahie de olabilirim, ibne de olabilirim, her<br />

ey olabilirim ama benim imdi u anda hereyim<br />

size emanettir” dedim, “Ama ne oldu? Ben<br />

burda kirlendim” dedim. Adam dondu. Bir ey<br />

diyemedi, çard bekçiban, bekçiba kem<br />

küm etmeye balad, cevap veremedi çünkü.<br />

Neyse… Bu da asla unutamayacam anlarmdan<br />

bir tanesiydi…<br />

O zamanki askeri Bülent Ulusu hükümetinde<br />

çileri Bakan Selahattin Çetiner'di ve bu çileri<br />

Bakan Selahattin Çetiner'in öyle bir açklamas<br />

vardr: “Barlarda, pavyonlarda, kafelerde,<br />

anterlerde kadn klnda hiç kimse çaltrl-


mayacak” diye beyan vardr. O tarihlerdeki<br />

dökümanlar bulursanz yaynlayn, ben bunu<br />

uydurmuyorum. çileri Bakan Selahattin Çetiner,<br />

böyle bir yasak getirdi, ama bu çok kötü<br />

bir ey. Resmen saylyor sokak, hepimiz yok<br />

edildik. O andan itibaren hepimiz toplatldk,<br />

minibüslerle… Çünkü polis ve asker iç içe<br />

çalyor, asker emir veriyor polise, polis yerine<br />

getiriyor. Hepimiz o zaman Sirkeci’de Eski Emniyet<br />

Müdürlüü’ne getirildik. Sansaryan Han'n<br />

oras, oraya gittik. Ama bilmiyoruz nereye gidiyoruz.<br />

Sonumuz nereye gidiyor, n’apcaz, hiç<br />

fikrimiz yoktu.<br />

Bize yani o zamanki lubunyalara damga vururlard,<br />

yakalanan geylerin kollarna mühür vururlard.<br />

Her bölge ayrdr, Ege Bölgesi ayrdr,<br />

Marmara Bölgesi ayrdr, ç Anadolu Bölgesi<br />

ayrdr. O (damgalanan) be yl o bölgeye giremez<br />

artk, damgalar vardr, geyler damgalanrd.<br />

Bunlar çou insan bilmiyor imdi. Banliyö<br />

trenlerine doldurulduk, evet, gönderildik.<br />

Tabii ben bunu ksa ksa anlatyorum, hani bunun<br />

eyine girecek olursak, ooo çkamayz.<br />

Ama kimse Eskiehir'e gitmedi bizden. Eskiehir'e<br />

gitmedim kardeim, banliyö treninin en<br />

son dura zmit'tir. Toplatldk, ite o zaman<br />

Vat 69'dan tüm translar geyleri almlard; -<br />

biyolojik kadnlar deil- emniyette yer yok. Balk<br />

istifiyiz eski emniyette… te bizi ne zaman<br />

aldlar, ite düün sal, çaramba, perembe, cuma,<br />

cumartesi düün emniyetteyiz.<br />

Kum saatinin içindeki kumlar gibi savrulmutuk.<br />

1981'li yllarda her zaman olduundan daha da<br />

Belgin<br />

81


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

82<br />

fazla, daha da gaddar ve zalimceydi her ey:<br />

Yakaladklar her yerde, evlerimizde, iyerlerimizde,<br />

bakkalda, sokakta, her yerde bir sürek<br />

av balamt bizlere; travesti - transseksüel ve<br />

geylere... Topladklarn Sirkeci'deki o zamanki<br />

mehur Sansaryan Han'a, yani Emniyet Müdürlüü’ne<br />

götürdüler... Günlerce orda kaldk. 50 -<br />

60 kii, iddet, eziyet, ikence; üstümüz bamz,<br />

saçmz sakalmz birbirine karm bir halde<br />

bindirdiler bizi minibüslere, ver elini Haydar<br />

Paa garna sürükleyerek. Halkn çirkin sözleri<br />

arasnda, tekme tokat bindik trene. Kapattlar<br />

kompartman; kaplar kilitlediler. Hepimizde<br />

ayr ayr korkular vard. Akbetimiz ne olacakt?<br />

Ben o zamanlar bir film izlemitim. “Cassandra<br />

Geçidi” diye. O an o film gözümün önünden<br />

geçti. Neyse... Sonra hareket ettik. Hemen<br />

kapya kotuk. Kap açlmt. Tam kapy açtk,<br />

sivil ahlâk polisleri koridorlarda tur atyorlar.<br />

Gey arkadalar da, kollarndan mühürlü olarak<br />

yerlerde oturuyorlard. Epeyce gittik. Taa ki<br />

Kartal'a yaklanca tren yavalad. Yan vagondan<br />

birkaç arkada camdan atladlar. Oysa buras<br />

Hitler'in Almanya's deildi. Ne olduumuzu<br />

biliyorduk; bizler insandk. Derken Pendik'e<br />

geldik. Tren durdu. Baktk polisler yok; o an be-<br />

er onar trenden atladk. Kimimiz saa, kimimiz<br />

sola savrulduk. Kotuk, kotuk. Aç susuz, berbat<br />

durumda... Be alt kii yol kenarnda yeni yaplan<br />

bir evin önünde durduk. Kapy çaldm; bir<br />

bayan açt; su istedik. Kadn tam su verirken,<br />

öteki arkadalar görür görmez “Yetiin kom-<br />

ular, kadn adamlar!” diye barmaya balad.


O zaman, sadan soldan talar sopalar... Kaçtk.<br />

Neyse, çktk ana caddeye. Krk elli kii dizildik<br />

caddeye, rengârenk palyaçolar gibi... Neyse,<br />

ben ve u an hayatta olmayan Japon Arzu,<br />

bir harç arabasna binip döndük tekrar stanbul'a.<br />

Tam o srada, bir arkadamz, elinde sopal<br />

birkaç adam kovalyordu. Zavall, çlk çla<br />

kaçyordu. Onu hâlâ merak ederim. Geldik<br />

Ümraniye Köprüsü'ne. Polisler arama yapyor,<br />

geri dönen var m diye. Tabii biz hemen eildik.<br />

Sa olsun oför arkada anlayl bir beydi. Onlara<br />

inat, inadna girmitik tekrar stanbul'a.<br />

Ama o zaman da, yine hâlâ da, hep öyle derim:<br />

Biz TT'ler (travesti-transeksüeller), dünyann<br />

en kalabalk ailesiyiz, dünyada da, Türkiye'de<br />

de. Biz translar dünyann neresinde olursak<br />

olalm, dünyann en büyük ailesiyiz. Bülent de<br />

eski arkadamd. Erkoç'tu o zamanlar soyad.<br />

Çok severdim. Kulüp 12’den çkardk, Vali Kona<br />

Caddesi’ne giderdik. Laçovariydi daha o<br />

zamanlar. imdi Bülent’i ben bile tanyamyorum.<br />

Ben ondan bir ey mi istiyorum dernekler<br />

adna? Hayr... Ha, olsa da iyi olurdu. Bir trans<br />

yürüyüünde yürüyebilir. O da çok çekti, çok<br />

ezildi. 12 Eylül’de en büyük darbeleri hepimiz<br />

birlikte yaadk. Bülent de çekti ama Bülent’in<br />

çektiinden büyük aclar da bizler çektik.<br />

Sepet Kulüp vard daha Vat 69 yokken. lk<br />

Sepet Kulüp’tü. Ondan sonra Arnavut Hilmi<br />

Vat 69’u açt. Vat 69 da Yldz Tezcan’n plakç<br />

deposuydu. imdi trans barlar, gey barlar<br />

ayrld. O zaman Ali ordayd, Mehmet Ali ordayd,<br />

Korhan ordayd, hep beraberdik. Neden<br />

Belgin<br />

83


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

84<br />

imdi ayrtk? Bunu anlamyorum. imdi herkes<br />

köesine çekildi, hepsi birer ünlü isim oldu<br />

ama geçmiten kaçamazsn. Ne Bülent kaçabilir,<br />

ne Mehmet Ali kaçabilir, ne Korhan kaçabilir,<br />

ne de Cemil kaçabilir?<br />

imdi ben bir de unu da sevmiyorum, “ya o<br />

zaman siz bir avuçtunuz” diyorlar. Hayr biz bir<br />

avuç deildik be kardeim, tamam imdiki gibi<br />

çok deildik, imdi rakam veremiyoruz ama o<br />

zaman da vardk be kardeim! Bir avuç ne<br />

demek bir avuç, biz ey deiliz ki; klonlanmadk<br />

ki… Sen bu tarihte u kadarsn, sen u tarihte<br />

u kadarsn diye bir ey yok. Ne kadar saçma<br />

bir ey, “bir avuç” lafndan nefret ediyorum,<br />

bunu bazen geyler de diyor, lezbiyenler de<br />

diyor. Baz translar da diyor. Çünkü tarihini bilmiyor.<br />

Bir avuçtunuz, hayr canm ne demek bir<br />

avuçtunuz. O zaman biz imdi de bir avucuz.<br />

Deimiyor, o zaman biz hep bir avuç olarak<br />

kalyoruz…<br />

Açlk grevlerine katldm. Biz burada da balattk<br />

açlk grevlerini, Ankara’da da. Özal zamannda<br />

da basklar, ikenceler, dayaklar vard.<br />

Ayn imdi naslsa, yine öyleydi. ans yine Bülent<br />

Ersoy’a güldü. Semra Hanm kzn korudu,<br />

ama bizleri ezdi. Hiçbir ey cmbzla ayklanmamal.<br />

O 80’li yllar içerisinde çalma alanlarmz gündüze<br />

döndü, ondan sonracma, gündüz müteri<br />

edinmeye baladk. Müteriler asla vazgeçmez,<br />

çünkü ne kadar nefret de edilsek, ne kadar<br />

ötekiletirilsek de, bizim bir müteri potansiyelimiz<br />

vardr. Müterilerimiz de bu sefer gün-


düz gelmeye altlar. Biz de ite kelle koltukta,<br />

kimimiz Belgrad Ormanlar'na gidip çalyorduk,<br />

kimimiz karlara gidip çalyorduk, yani<br />

kelle koltukta hayat devam ettirmek zorundaydk:<br />

Çünkü ev sahibi darbeden anlamaz, elektrik<br />

darbeden anlamaz, ekmek, su darbeden anlamaz,<br />

ondan sonracma, dier giderlerin,<br />

kuaför darbe oldu, anlamaz, bunlarn hepsi parayla<br />

dönen eyler, bakkalna, kasabna, kirana,<br />

ekmeine, kyafetine, aa bugün darbe oldu beni<br />

idare edin, diyemezsin. Yapacan tek bir ey<br />

vardr, bugün de olduu gibi, seks içilii yapmak<br />

zorundasn.<br />

Yani bi çok arkadamz o tarihte kim vurduya<br />

gitti, asla ölüsünü bulamadmz arkadalarmz<br />

var. Ondan sonracma, hiçbir zaman için haber<br />

alamadmz arkadalarmz vardr ki, muhakkak<br />

ki bir tanesi, yllar sonra, döner gelir<br />

aramza, kuaföre gelir, kulübe gelir, bi eye gelir.<br />

Ama asla haber alamadmz bi çok arkadalarmz<br />

da vardr, öldürülmülerdir.<br />

Biz ne kadar birbirimize madilik de yapsak, kzsak<br />

da, hakaret de etsek yani saç baa da girsek,<br />

biz büyük bir aileyiz, ne cenazemiz yerde<br />

kalr, ne de dümanmz -ben düman kelimesini<br />

sevmiyorum, yani birbirimize o ekilde hitap<br />

dahi etmi olsak da- asla ötekiletiririz: Ölüm<br />

her eyi kapatr, kötülükte de gideriz, yardmda<br />

bulunuruz, yani bu ekilde bir yanmz var.<br />

Ama ben yine de diyorum ki, o tarih mi bu<br />

tarih mi derseniz, bu ölüm olaylar bu nefret<br />

olaylar, -imdi burda biz darbeden bahsediyoruz,<br />

darbe döneminde ite bir kaç faili meçhul,<br />

Belgin<br />

85


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

86<br />

arkadalarmz çok gitmitir, öldürülmülerdir ve<br />

dediim gibi asla bulamadk ama- hiç bu son<br />

hükümetteki kadar çok olmamt. Bugün nefret<br />

olaylar daha çok, daha çok yaanyor ve bu<br />

kadar nefrete kurban gidenler en çok TT'lerdir,<br />

seks içileridir.<br />

Aslnda hepimizin salkl çalma yerleri olsa,<br />

ite bahsettiim gibi, Abanoz gibi yerler olmu<br />

olsa, hepimizin salkl koullarda çalabilecei<br />

alanlar olsa, ne bu cinayetler olur –belki yine<br />

olur, insan kafasna koyuyosa her eyi yapabilir-<br />

ben asla her ey bitti anlamnda demiyorum<br />

ama en azndan salk açsndan, güvence açsndan,<br />

güvenlik açsndan daha iyi olur, en<br />

azndan bu kadar çok ölümler olmaz, diyorum.<br />

Sokaklarda bu kadar sersefil olmay hak etmiyoruz.


Bennu:<br />

“O yllar benim dehetle hatrladm zamanlar.<br />

Çok kötü zamanlard. Polis falan...<br />

Kötüydü yani. Sizin kimliiniz, kiili-<br />

iniz, içiniz, dnz deil yani tamamen<br />

var olmanz onlar için kötü bir eydi. Senin<br />

insanln, düüncen, ailende üzülenler,<br />

ac çekenler olmas, birilerinin bieyi<br />

olman ilgilendirmiyor onlar yani. Bu toplumda<br />

olmamalsnz.”<br />

Bennu<br />

89


Ben Konya Ereli’de dodum ama annem babam<br />

Ankara’da yayordu. Ben babaannemin<br />

yanndaydm baz sebeplerden dolay. Üç dört<br />

aylkken Ankara’ya gelmiim, orda yaamaya<br />

baladk. Çocukluumun aktif hali, okul u bu,<br />

lise, ortaokul filan hep Ankara’da geçti.<br />

Biraz kark sorunlu bir çocuktum. O zamanlar<br />

kimlikle ilgili pek bir ey bilemedim. Çevremdeki<br />

insanlar da kabul etmiyordu, çünkü tutucu<br />

bir ailem vard. Bir kz kardeim var, benden 5<br />

ya küçük…<br />

lkokulu, ortaokulu ve liseyi Ankara Kurtulu’ta<br />

okudum. lkokulun sonlarna doru annemler<br />

zmir’e yerletiler. Ben beinci snf Ankara’da<br />

okumak zorunda kaldm. Ankara’da halam vard,<br />

babaannemle dedem vard, onlarn yannda<br />

kaldm. O esnada ailemin, annemlerin yoklu-<br />

undan istifade içimdeki o kimlik daha çok<br />

darya çkt.<br />

Bennu<br />

91


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

92<br />

Yani babamn korkusu birdenbire üstümden<br />

kalknca ben daha özgür hissetmeye baladm.<br />

çimdeki kadn ahland gibi bir ey. O dönem<br />

öretmenin annemi arayp benle ilgili baz<br />

sorunlar olduunu, acilen yanlarna alnmam<br />

gerektiini falan söyledi. Öylelikle zmir’e geldim.<br />

Yani bu olay 79’da falan oluyor, 78-79<br />

seneleri. Ben 62 doumluyum. Hesap edin<br />

yani.<br />

Sonra ite darbe olaylar oldu. Zaten zmir'e geldiimde<br />

kavram karmaas yaamaya baladm.<br />

Ankara'yla alakas olmayan bir ehre geldim.<br />

Burada ecinselleri görüyorum, onlarn gittii<br />

barlara gidiyorum. Orda sadece gazetelerde o<br />

dönemin birkaç tane ünlüsü Lemi ite, Sava<br />

Sökmen isimli sanatçlar, ite o dönem onlar<br />

popülerdi. Onlar gazetelerde görürdük; Peyman<br />

Gece Kulübü’nde çkyor, falan.<br />

zmir’e gelince birebir tanma ansm oldu. Bir<br />

sürü insan, kimileri kadn olmular, deimiler.<br />

O heyecan duymaya balyorsunuz artk. Aileden<br />

kopma istei, özgür olma istei, o ruhu<br />

beslemek, dardaki insanlarn bunu sana tevik<br />

etmesi, bütün gelecek planlarnz, her eyiniz<br />

bitiyor yani. O anda sanki bir ego sürekli sizi<br />

kadn olmaya zorluyor.<br />

Çevre de bu konuda sürekli bask yapyor, yani<br />

birileri beeniyor, sen de olmalsn, diyor, ite<br />

kz gibisin. usun busun, sana yakr, yakmaz.<br />

Çevremde bir sürü transseksüel vard,<br />

benden büyükçeydi yalar. Onlarla har neirdim<br />

ben. Doal olarak o tarafa yönlenmeye<br />

balyorsun.


Kendimi kefetmeye nasl baladm ben öyle<br />

anlataym: Ben zmir’e geldikten sonra Ankara'ya<br />

tekrar gittim. Çünkü orda ayn bünye içinde<br />

Kurtulu lkokulu, Ortaokulu ve Lisesi, imdi ad<br />

deimi orann Atatürk olmu, okula ordan devam<br />

ettiim için orda olmak istedim. Bir de babamn<br />

eyine geldim. Ortandan birisi meslek<br />

lisesine gitmemi istiyormu ortaokuldan sonraki<br />

dönemde, öyle bir handikap da yaadm. Meslek<br />

lisesine falan da gitmitim ama okulum eitimim<br />

hep Ankara'da oldu benim. Gidiyordum,<br />

geliyordum. zmir’e yazn geliyordum ben, okul<br />

kapannca. Zaten ite lise bitene kadar zorluklar<br />

çektim. Bir sürü eyler çekiyorsunuz yani o dönemlerde,<br />

o kadar özgür bir taraf yok.<br />

Ben 19 yanda falan ilk cinsel deneyimimi ya-<br />

adm. Ha öyle ufak tefek ellemeler, dokunmalar<br />

yayorsunuz. O dönem hep kzlarla oynama<br />

isteim vard. Hep kzlarn yannda olma iste-<br />

im vard. Belki de kar cinsin daha çok ilgisini<br />

çekebilmek içindir, yani o kzlarn arasnda olma<br />

istei…<br />

‘Kz olan’ diyorlard ite; ona her eyi yapabilirmisin,<br />

dokunabilirmisin, dier kzlara fazla<br />

dokunamazsn da ona dokunabilirsin, çünkü o<br />

müsaade eder, ecinselin öyle müsait bir taraf<br />

var gibi bir alg vard. Bilmiyorum ya da ben<br />

öyleydim. Bunlar çözümlemek de baya bir<br />

zamanm ald ama öyleydi yani, yapyordum<br />

bunlar. Kömürlüe gidiyordum, birileri ile öpü-<br />

üyordum. Yapyorlard, ben daha dorusu<br />

beni öpün demiyordum da, öyle eylere ortam<br />

yaratyordum. Bunlar yapabilmek için.<br />

Bennu<br />

93


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

94<br />

O dönemde babamn bir mobilya atölyesi vard.<br />

Hem imalat yapyorlar, hem de maazada<br />

satyorlard. Sonra bir irketle anlap baka<br />

eyler yapmaya balad, yani taeron müteahhitlik<br />

filan, o tarz eyler. O zaman daha da iyi<br />

oldu durumlar. Aile tarafm iyi, yani anneannemler<br />

anne tarafm falan iyi, onlarn çok çok<br />

iyiydi durumlar.<br />

Ortamlar tanmaya zmir’de baladm. Ankara’da<br />

merak bile edemiyordum, çünkü Ankara'da<br />

çok çevrem vard, yani gittiim her yerde birilerini<br />

görme ihtimalim. Babamn çevresi çok geniti,<br />

genelde hep böyle gazete, dergi vr zvr<br />

oralardan.<br />

zmir’de bir tane Hüseyin diye bir çocuk vard.<br />

Hatay'da oturuyorduk o zamanlar. Çok iyi ahbap<br />

olduk. Zaten o beni fark etti. Erkekti o. O<br />

da, bir mobilya maazas vard karmzda, orda<br />

çalyordu. Biz onunla dost olduk yani. Arkada<br />

olduk falan filan. Anlad ki ben pek bir ey<br />

bilmiyorum. Beni ald akam üzeri 4 gibi falan<br />

Ömeraa'nn oralarda Pikoli diye bir yer var,<br />

oraya götürdü. Oraya girdiimde ilk gördüüm<br />

insan Mahir oldu. Mahir’le Neslihan' gördüm.<br />

Çok armtm o zaman, onlar erkekti ama çok<br />

frapanlard, makyajlar falan, saçlar balar…<br />

Çok heyecanlandm, yani böyle sadece ben de-<br />

ilmiim düüncesi galiba bu. Hani hep birileri<br />

vard da, uzaktlar, yani arkcydlar, uydu,<br />

buydu, zaten irtibat da yoktu. Hani o ortama<br />

girseydim Ankara'da, muhakkak har neir<br />

olurdum. Kald ki yakn dost olduum insanlardan<br />

birisidir Fuat Sökmen, imdi neredeyse…


Ama olmad o baskdan dolay. Benim gibiler<br />

varm, buluup konuabileceim insanlar. Serüven<br />

böyle balad zmir’de. Lisedeydim bunlar<br />

olduunda, yani artk 16 - 17 yalarnda…<br />

Sonra akabinde iki üç gün sonra m, bir hafta<br />

sonra m, orda bir polisle alakal bir problem<br />

oluyor, oras kapatlyor. Aradan bir buçuk iki<br />

yl geçti. Bu srada benim bir Hollanda'ya gidi-<br />

im oldu. Orda kaldm, orann rahatln görüp<br />

bir daha buraya gelince tamamen psikolojim<br />

saçmalamaya balad. Anormal alkol içmeler,<br />

gereksiz eyler kullanmalar falan. Ya içimdeki<br />

kimlikten kaçt, ya dardaki baskdan kaçt.<br />

Belki de ailemin imdi imdi anladm üzüntüsünü<br />

görmemek için bir kaçt. Yani bilemiyordum,<br />

o an için bilemiyordum ama u an anlyorum.<br />

Bir de benim babam çok despot bir adamd.<br />

Aslnda çok bonkör ama çok despot bir<br />

adamd. Bende öyle bir psikoloji yerleti ki…<br />

Ailemden 93'te ayrldm. Babam 92'de vefat<br />

etti. Benim için heralde kurtulu gibi gelmi o<br />

zamanlar. imdi keke ölmeseymi dediim zamanlar<br />

olmuyor deil ama. Bu da ayr bir kitap<br />

konusu olur…<br />

Bülent Ersoy'un o saç modellerini yapardm.<br />

Ailem biliyordu beni. Bir kere unu söyleyim:<br />

ben 19 yamdan itibaren, 19 yamda falan zmir'e<br />

geldikten sonra ben hormon inesini kefettim.<br />

Memelerim büyüyecek diye.. Benim için<br />

büyük bir keifti o. Çok heyecanlandm. Hormon<br />

inesi yaptrmaya baladm. Onu annem<br />

gördü. Bu arada ailem beni psikologlara gönderiyor<br />

falan. Hacettepe'ye. Doktor dinliyor dinli-<br />

Bennu<br />

95


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

96<br />

yor. Sadece bir tedavisi var, dedi anneme. lla<br />

bir tedavi istiyorsanz, ben size bir tedavi önerebilirim;<br />

hemen gidip bir cinsiyet deiimi operasyonu<br />

yaptrn, dedi. Karmda benim bir kadn<br />

oturuyor, d görünüü erkek; ne kadar erkek<br />

olduu da tartlr, diyor adam. Ama annem<br />

dütü bayld, böyle bir dönemimiz de var<br />

yani. O yüzden biliyorlard beni, göüslerimden<br />

falan haberdarlard. Her eyin farkndalard.<br />

Ben evden kaçmadm, sonra kendi isteimle<br />

ayrldm. Ama üzdüm ben, çok üzdüm ailemi.<br />

Aslnda çok rahat bir ailem var. Tutucular ama,<br />

kaderci bir aile. Anne tarafnn ve baba tarafnn<br />

ilk erkek torunu olmann verdii bu ansn bu<br />

ekilde olmas onlar için çok üzücüydü. nan<br />

çok ykc bir durumdu. Belki baka bir aile olsayd<br />

muhtemelen çok farkl eyler yaayabilirdim.<br />

Ama müthi bir ailem var. Hâlâ benim<br />

övündüüm çok özel tarafmdr, gurur duydu-<br />

um tarafm.<br />

Hâlâ görüüyorum tabi. Çok iyi bir kz kardeim<br />

var. Kardeim deil, arkadam gibi bir ey. Kald<br />

ki, o da benimle birlikte o polislerin çirkefliklerini<br />

yaam, beni karakollardan toplam,<br />

hastanelerden çkarm bir kz yani. Genç kzlk<br />

dönemini tamamen benimle, benim sorunlarmla<br />

geçirmi bir kz. Ödül verilecek bir kz diyebilirim.<br />

lk ilikim Göztepe basketbol takmnda oynayan<br />

bir çocukla olmutu. Ak yaadk, evet, 4<br />

sene kadar sürdü. Annem gördü birkaç kere<br />

kzd. Anne tarafmn uzaktan akrabasym onun<br />

babas. Laf edecekler diye, insanlar birden-


ire kimliimi tanyp da alglamaya balaynca,<br />

kzndan daha çok beni korumaya balad. Aman<br />

bana bir ey gelecek, öyle yapacaklar.<br />

Sana güvenirim de, elin adamna güvenemem.<br />

Erkek görünümündesin ama bir kadn muamelesi<br />

görmeye balyorsun. Bir koruma kollama,<br />

deiik bir ey... çinizde bir kimlik var, bir kadn…<br />

ama bir de erkek var. Bu iki kimlik zaten<br />

deli gibi kavga ediyorlar yani benim içimde en<br />

azndan öyleydi. Bazen birisi ayaa kalkyor,<br />

baz zamanlarda dardan bir olay tetikliyor,<br />

öbürü ayaa kalkyor, aileye dur diyor falan, orda<br />

erkek çkyor… Ben erkeim falan oluyorsun.<br />

Yani bu hep bir çatma hali hayatn sonuna<br />

kadar sürüyor. Bende hâlâ devam ediyor;<br />

ikisi böyle bir sava halinde. Birisi dierini bazen<br />

geçti, sindirdi falan ama bu sava hâlâ ya-<br />

yorum ben ara ara.<br />

Darbe srasnda ben Hollanda'daydm. Karkt<br />

yani Türkiye, çok karkt. O zaman pek bir<br />

alglayamyorsunuz. Evet, okullarda bieyler<br />

oluyor, insanlar bieyler yayor ama onun ne<br />

olduunu bilmiyorsunuz. Pek fazla ilgilendiimi<br />

söyleyemem. Ama bana sempatik gelen bir eyler<br />

vard, ideolojileri houma giden insanlar oluyordu.<br />

Ama ne isterler, bilmezdim.<br />

Amcam söyledi, televizyonu açtm, darbe olmu,<br />

ondan örendim. Türkiye'ye göndermediler<br />

beni epey. O zamanlar, çok kark buras,<br />

dedi annem, o sene okula gitmedim ben. Ta di-<br />

er senenin austos ayna kadar kaldm orda.<br />

81 Austos'una kadar…<br />

Bennu<br />

97


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

98<br />

Hollandaya gidiim öyle oldu: Amcamlar Hollanda’dayd,<br />

zmir’e gelmilerdi, amcamlar Hollanda’ya<br />

dönerken, ailem beni de amcamlarla<br />

gönderdi. Öyle esti, yengem götürelim dedi falan.<br />

Hadi kalktk gittik. Zaten 10 ay falan sürdü.<br />

Bir sömestr okula gidemedim, tekrar geldim.<br />

Yengem dedi; ben üstüme alaym burada kalsn.<br />

Orda, dedi, bu çocuk heba olacak. Yanmzda<br />

olsun, en azndan buras Avrupa ülkesi,<br />

burada daha iyi artlarda yaar, falan diye.<br />

Ama o arada bir anlamazlk yaadm. Beni ordan<br />

Türkiye'ye paket yaptlar. Saçma sapan bir<br />

gerekçeyle amcam gönderdi beni. Komikti yani,<br />

imdi hâlâ gülüyorum. Avrupa'da yayorsun,<br />

böyle nasl düünebilirsin, falan diyorum amcam<br />

için... Kiilikle alakal muhtemelen.<br />

Çok mutluydum Hollanda’da, o kadar mutluydum<br />

ki… Belki de hayatmn özel geçen zamanlarndan<br />

biriymi ama o zaman içinden geçerken<br />

bunu anlamyorsun. Cahillikler yapyorsun,<br />

o kadar pimanm ki… Tekrar geçen zaman<br />

dilimini bana geri verseler. O dönemi isterim<br />

daha iyi kullanmak için. Orda kalmay da isterdim.<br />

Gey biriyle tanmtm. Erhan Abi...<br />

Müzisyendi. Bir orkestras vard. Ordaki Türklerin<br />

nianlar düünlerinde program yapyorlard.<br />

Amcamn da çok iyi arkadayd. Onunla<br />

ahbap olmam zaten benim için rahat oldu. O<br />

tarz insanlar görebilme ansn, onlarn gittii<br />

yerlere gidebilme ansn yakaladm. Amsterdam’da<br />

bir kaç yere götürdü beni. Zaten ordan<br />

gelip de buradakileri görünce ordakilerin çok<br />

ansl olduunu düünüyorum. Her ey için çok


ansl orda yaayan insanlar. Orda Fasl bir çocua<br />

ak oldum. Ama yine Türk bir erkekle arkada<br />

oldum, yaknlatm. Seksüel bir deneyim<br />

19 yana kadar yaamadm. Hollanda’ya gitti-<br />

imde daha erkendi benim için. Güzel bir dönemdi<br />

yani ama ksr bir döngü vard. Orda sadece<br />

Türklerle muhatap olabiliyorsun. lk zamanlar<br />

dil problemi yaadm. Felemenkçe çok<br />

youn konuulan bir dil. Yani kendi dilleri. Onu<br />

örenmem bir 2-3 aym ald. Sonrasnda rahattm.<br />

yi iim vard. Bir patates fabrikasnda kasiyer<br />

olarak çalyordum. Çok keyifliydi. Hayatmdaki<br />

iyi bir dönemimi kendim bozdum diyeyim.<br />

Döndükten sonra Sümer'in Yeri diye bir yer<br />

varm oray kefettim. Öncesinde duyuyordum,<br />

birilerinin gittiini biliyordum ama hiç<br />

gitmemitim. Güzelyal tarafnda. Hüseyin beni<br />

oraya götürdü. Orda ite Mahir'le arkada olduk.<br />

Eda vard, Süha vard, Serkan, rahmetli<br />

Cem -Allah rahmet eylesin- birkaç tane arkada,<br />

Enver -Alem Bar'n barmeni- onlarla taklmaya<br />

baladm. Oraya ite arada srada yazlar<br />

Huysuz Virjin gelirdi. Sonra ite bu polis selahiyet<br />

kanunuyla her yerler baslyor, ecinsellerin<br />

saçlar kesiliyor. Beni saklyorlar falan. Herkeslerin<br />

delirdii günlerdi… Darbe olmutu, epey<br />

zaman geçmiti. Artk polis, devlet haline gelmiti.<br />

lk balarda böyle ali kran ba kesen<br />

deillerdi, evet belki o zaman da yapyorlard,<br />

belki çok eyler yaanyordu ama ben bilmiyorum.<br />

Ama 80’li yllarn ortalarna, sonlarna<br />

Bennu<br />

99


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

100<br />

doru artk bu tamamen dorua çkmaya balad.<br />

Abarttlar olay.<br />

Çou yeri kapattlar. Darbe öncesinde ite benim<br />

bildiim Pikoli vard, kapand. Lugana diye<br />

bir yer vard ama oras ecinsellerin yeri deildi<br />

de, heteroseksüeller, kadnlar falan, miks bir<br />

yerdi. Ecinsellerin ksmen rahat ettii bir ortamd.<br />

Sümer'in Yeri vard, oras uzunca bir<br />

süre devam etti.<br />

Dier yerlerde böyle Alsancak'ta falan çok frapan,<br />

belli olan insanlara kar çok fobik bir yaklam<br />

vard. Birçounda “servis yok”, “rezervasyon<br />

var” dendii için, doal olarak belli yerlere<br />

gidiyorlard. O çounluk, bir dönem bir yere<br />

gitmeye balyor. Bir süre sonra oras iptal oluyor,<br />

ya kapatlyor ya bir ey oluyor, yine ayn<br />

ekilde baka bir yere. Belli bir yer yoktu yani.<br />

O yllar benim dehetle hatrladm zamanlar.<br />

Çok kötü zamanlard. Polis falan... Kötüydü yani.<br />

Sizin kimliiniz, kiiliiniz, içiniz, dnz deil<br />

yani tamamen var olmanz onlar için kötü bir<br />

eydi. Senin insanln, düüncen, ailende üzülenler,<br />

ac çekenler olmas, birilerinin bieyi olman<br />

ilgilendirmiyor onlar yani. Bu toplumda<br />

olmamalsnz.<br />

Sürekli bir yerlerden alyor seni, sürekli bi kafeden,<br />

urdan burdan götürüyor. Bunun beterleri<br />

de var yani, yaadk... Bir keresinde çok kötü<br />

dayak yedim. Çok irenç bir durumdaydm.<br />

Brakn o dayak ksmn, o vurulan eyler geçiyor,<br />

ama orda edilen hakaretler o kadar kötüydü<br />

ki…


Burda arka tarafta bir kafeteryada oturuyordum<br />

bir arkadala, ite 84 falan, o civarlar yanl<br />

hatrlamyorsam. Saat be buçuk alt faland,<br />

polisler geldi içeri, sivil polisler, kimlik kontrolü<br />

yapyorlar. Bana, “Sen gel” dediler. Ben dedim,<br />

“Ne yaptm?” “Geç arabaya” dediler.<br />

Sonra üpheli ahs... üpheli ahs diye bir ey<br />

var, ben hâlâ bunu çözebilmi deilim. Bindik<br />

ite, gittik emniyete. O gece hiçbir ey olmad,<br />

kaldm. Yalnz uzun zamandr oraya gitmemitim,<br />

yani çok uzun zamandr. Bir iki sene önce<br />

falan götürmülerdi, o zaman aalarda bir<br />

yerlerde kalnyordu, bu sefer yukarda küçük<br />

bir odann içinde kalyorduk.<br />

Konak’tayd Emniyet. O bakomiserin ad bile<br />

aklmdayd benim ama sonradan… Ama avukatmda<br />

var ikisi de, hepsi de. Ertesi gün brakacakt<br />

polis beni ama öteki “Olmaz, olmaz”<br />

dedi “Bakomiser bilmem kim gelince o görecek”<br />

dedi. Tekrardan nezarete girdik. Sonra bu<br />

polisler geldi; bakomiser ve yardmcs. çeri<br />

girdi adam rahat kafadan 130 kilo var. 130-140<br />

o civarda, iri yar böyle, boyu da uzun. Adam<br />

bana hakaret ediyor, anneme küfrediyor. Seni<br />

bilmem ne yapan anay getirsinler de urada<br />

gözünün önünde, buradakiler hep birlikte zevk<br />

için gözünün önünde bilmemne yapalm...<br />

Ay, nasl bir dehet halindeyim. Öbür adam da<br />

ellerime copla filan vuruyor. Beni dört ayak<br />

üzerinde yere oturttu. Srtma bindi adam. Burandan<br />

m veriyosun ibne, bilmem ne, kalçalarma<br />

vuruyor böyle copu. Yani insann akl sal-<br />

na zarar verecek bir muamele gördüm. Ordan<br />

Bennu<br />

101


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

102<br />

çktmda nereye çktm anlayamadm, yani<br />

“ben nerdeyim” falan oldum. Bir arkadama<br />

ankesörlü yerden telefon açtm, hemen onlar<br />

Konak’a geldiler. Ben hiçbir yere gitmeden avukat<br />

bir arkadam var, hâlâ görüyorum, onun<br />

bürosuna gittim. Hemen orda dosyalar hazrladlar<br />

hatta beni adli tpa gönderttiler… “Doru<br />

gideceksin, savcya ifade vereceksin, ordan seni<br />

adli tpa gönderecekler” dedi. Yardmcsna verdi<br />

katlar, ordan gittik, adli tpa gönderdiler<br />

beni. Adli tp doktoru beni görünce ard: Sen,<br />

dedi, hrszlk m yaptn? Yok efendim. Terörist<br />

misin? Hayr. Peki, dedi, neden bu kadar dövdüler<br />

seni, ne yaptn sen, dedi bana. Ben, dedim,<br />

ecinselim. Bunun için mi bu kadar daya<br />

yedin sen, dedi. Ben dedim, evet. Delirmiler<br />

mi ya, dedi. Delirmi mi bunlar, dedi. Neyse<br />

ite dava falan açld. Avukat artk senin gelmene<br />

gerek yok, dedi.<br />

O ara bir de Sava Ay meselesi oldu, Alem<br />

Bar'n sahibi Enver burada, ite Sava Ay' aryor,<br />

Uur Dündar' aryor. Onlarda sesinizi de-<br />

itiricez, televizyona çkarcaz sizi gibisinden<br />

konuuyor. Ama yani hiçbir zaman olmad.<br />

Onun yerine bambaka programlar yaptlar. Zaten<br />

bana hep itici geldiler. Uur Dündar ve<br />

Sava Ay' ecinsellerin kan ile beslenen iki tane<br />

vampir gibi görüyorum. Hâlâ da öyle…<br />

Ondan iki üç gün sonra bana bir ekip arabas<br />

geldi. Ben arabaya gidip, “imdi de beni evimden<br />

mi alyorsunuz?” dedim. “Seni biri görmek<br />

istiyor” dediler. Beni bindirdiler arabaya, tekrar<br />

Emniyet’e getirdiler. te o ayn bakomiserin


karsna oturttular. Lokum ikram etti. O beni<br />

bir hafta önce öldüresiye döven, bana o kadar<br />

hakaret eden adam karmda oturuyor, bana<br />

bir de lokum ikram ediyor: Tatl yiyelim tatl konualm,<br />

diyor. Buyrun, dedim ben de, konu-<br />

alm.<br />

“imdi seni aaya hukuk ilerine indirecek<br />

polisler” dedi. “neceksin oraya, diyeceksin ki<br />

bir yanl anlalma olmu komiserimle, ben davac<br />

deilim diyeceksin” dedi bana. Ben de<br />

ayaa kalktm, gideceim zannetti. “Siz bizi ne<br />

zannediyorsunuz?” dedim, “Sinek falan m?”…<br />

Galiba öyle zannediyordu. Bakn, dedim, sinek<br />

imdi size neler yapacak. Vazgeçmiyorum davamdan,<br />

dedim. imdi arkama da ailemi alm-<br />

m. Kardeim yürü yürüyebildiin kadar,dedi.<br />

Çünkü benim yaadm pislikleri biliyordu,<br />

yani hepsini. Hâlâ ben o psikolojiden kurtaramyorum<br />

kendimi. Bir polis gördüümde hâlâ o<br />

olay yaayabilirim düüncesi ile kötü hissediyorum.<br />

Liseden sonra eitimimi devam ettirmeyi dü-<br />

ünmedim. O anda sadece içimdeki kadnla uratm.<br />

Hiçbir gelecek kurgum olmad. Planm<br />

bile olmad. Kimlik deitirmeyi bile on sene<br />

sonra bunu yaparm düüncesiyle yapmadm.<br />

Para kazanrm, u bu sahibi olurum falan, öyle<br />

düüncelerle travesti olmadm. Sadece hayalimde<br />

bir erkek vard. O erkekle bir evim olacakt<br />

ve onunla birlikte yaayacaktm. Bu yalana<br />

inandrmtm kendimi. Amacm buydu. Ben<br />

bunun böyle çetrefilli, zor bir yolculuk olacan<br />

tahmin etmedim. Genç yalarnzda bunu anla-<br />

Bennu<br />

103


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

104<br />

yamyorsunuz. çinden yanarak geçiyorsunuz.<br />

Hem akn içinden, hem hayatn içinden. Ama<br />

ya birilerinin basks yüzünden yaayamyorsunuz<br />

ya da baka bir insan aradnz için.<br />

Onun için bir hayat programlyorsunuz. uraya<br />

geleyim, öyle yükseleyim diye bir amacm hedefim<br />

yoktu.<br />

Kadn kyafetlerini giyip artk tescillenmem arkadalarmla<br />

oldu. Babam öldü. Babam öldükten<br />

sonra erkek arkadamdan ayrldm. Sorunlar<br />

yayordum. ki tane transseksüel arkadam<br />

beni aldlar, pavyona götürdüler. 93 senesi haziran<br />

ay, tamamen artk kadn kyafetleri giymeye<br />

baladm dönem. Daha öncesinde frapan<br />

bir ecinseldim. Göüsleri olan bir ecinseldim.<br />

Orda da gazino patronu beni görünce,<br />

jandarma gelir bir tatszlk olur, bu pansiyonda<br />

kalsn, diyor arkadalarma. Onlar çünkü çalmaya<br />

gittiler. Ben de onlarn yanndaym. Neslihan<br />

da sinirlendi. Gel bakaym, dedi bana.<br />

Kalarm aldlar, kuaföre götürdüler. Saçm<br />

yaptlar, bir elbise giydirdiler. Akamnda da<br />

kendimi pavyonda buldum, çalyordum.<br />

Böyle balad hikayem ve hep öyle de devam<br />

etti. Gece kulüplerinde çalyordum. Dans ediyordum.<br />

Konsomasyon yapyordum çok nadir.<br />

Karsna oturduum sohbet ettiim tandm<br />

insan, ilgilendiim insand; müdavim olacana<br />

inandm insand. Ya da benim dostum olaca-<br />

na inandm insand. Öyle kiilerle arkadalk<br />

kurmaya çaltm. O da seksi getirdi sonunda,<br />

ama asla “Bana u kadar para vereceksin” ya<br />

da “unu istiyorum” olmad. O bilirdi bir eyle-


in gerekli olduunu. Brakr giderdi yani. Böyle<br />

bir durum vard.<br />

Zaten seks içiliinin bu kadar relaks olmas<br />

2000’lerde balad. Bizim gazinolarda pavyonlarda<br />

çaltmz dönemlerde de böyle eyler<br />

vard illa ki, birileri bunu yapyordu, çarka<br />

çkanlar vard ayr bir grup. Ama ben kendime<br />

böyle format atmm ilk banda. Hani ben<br />

kadn olacam, bir erkek bir prens var bir yerde<br />

bekleyen. Bak hâlâ bekliyoruz ama gelen giden<br />

yok…<br />

O hikayeye çok inanmtm ama öyle bir ey<br />

yokmu aslnda. Tamamen reelmi her ey. Her<br />

eyi doru ve düzgün yapman gerekiyormu,<br />

kural buymu ama ben duygularmla hareket<br />

etmiim hep. imdi anlyorum…<br />

Seks içilii, kölelii bu ekilde oluyordu. Hâlâ<br />

o dönemden görütüüm dostlarm var. Arada<br />

srada kahve içtiim sohbet ettiim. htiyacm<br />

olduunda hep yanmda olan insanlar var yani.<br />

u anda ecinseller Türkiye'de bir ey yapamyorsa<br />

bir eyleri baaramyorsa önce aynay<br />

karlarna koyacaklar, oturacaklar. Ben nasl<br />

estetikçiye gidebilirimi, güzel olabilirimi düünüyorlar<br />

ya, bunu da düünecekler: Neden u kar-<br />

daki komu bana böyle davranyor, neden u<br />

insan böyle yapyor, neden bu gözle bana baklyor,<br />

bunu da bir düünecek. Biz kendi aramzdaki<br />

pislii temizleyemeden insanlardan bir ey<br />

bekleyemeyiz. çimizde öyle çirkin taraflar var<br />

ki; hasetlik, fesatlk, kuyusunu kazma, aa<br />

çekme...<br />

Bennu<br />

105


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

106<br />

Ben görmedim ki, bir travesti birisine, ay çok iyi<br />

bir insan, desin, ben görmedim, duymadm.<br />

Ksaca, trnak içinde “ay çok severim ben onu”<br />

dediini gördüm sadece. Bu da snrl dostluklar<br />

getiriyor. Biz bu içimizdeki çürümü, kokumu<br />

o eyleri deitiremezsek, biz Türkiye'de<br />

hiçbir eyi deitiremeyiz. Önce biz içimizi güzel<br />

bir ykayp bir lavman yapacaz. Sadece kçmza<br />

deil komple vücudumuza bir lavman,<br />

ondan sonra kalkacaz, hakkmz hukukumuz<br />

için sava vereceiz.<br />

Bir travestinin saygn olmasn istiyorum. Bir yere<br />

gittiinde, kimlii mavi bile olsa, “Ho geldiniz<br />

hanmefendi” denmesini istiyorum. Bunlar<br />

görmek beni mutlu edecek. En vasfsznn bile<br />

lafnn dinlenmesini istiyorum. Bunu birilerinin<br />

yapmasn istiyorum.


Cansel:<br />

“Bir gün beni de otostoptayken aldlar ve<br />

nezarete attlar. Üzerinden 2-3 saat geçti<br />

geçmedi, sorgu sual bittikten sonra ‘Hadi<br />

gidiyorsun, araba bulamazsn bu saatte,<br />

biz seni brakalm’ dediler. Ben de bindim<br />

araca. Sonra bunlar benim gözlerimi ve<br />

ellerimi baladlar, “Hani serbesttim” dedim<br />

bunlara, ‘Dur’ dediler ‘imdi brakacaz<br />

seni, bir tefti var, oraya götürüyoruz’.<br />

Ay korktum, aklma birini öldürdükleri<br />

ve suçu benim üzerime ykmak istedikleri<br />

ihtimali geldi. Beni götürdüler Eski<br />

zmir’in dalarna, öyle bir yere geldik ki<br />

kurtlar köpekler uluyor. Gözlerimi açtlar,<br />

aldlar coplar, beni dövmeye baladlar.<br />

‘Utanmyor musun? Sen bu ii bir daha<br />

yapacak msn? Bir daha yaparsan seni<br />

geberteceiz, öldüreceiz.’<br />

Cansel<br />

109


Ben 1955 doumluyum. Bursa, Çekirgeliyim.<br />

ki kardetik. Benden küçük bir kz kardeim<br />

var. Çocukluum Bursa'da geçti. Annem de<br />

babam da otelde çalyorlard. Ben kz kardeimin<br />

mamasn yediriyordum. Kendim büyüttüm.<br />

Altn deitiriyordum; her eyiyle ben ilgileniyordum<br />

kz kardeimin. lkokula gidiyordum.<br />

Sabahç deildim, öleden sonra gidiyordum.<br />

Ölene kadar ben ilgileniyordum. Ondan<br />

sonra annemlerin yanna götürüyordum; o<br />

ilgileniyordu kz kardeimle...<br />

Yoksul bir aileydik biz. Ben hiçbir zaman gocunmam.<br />

Bizim oturduumuz evin 30-35 dönümlük<br />

koskoca bir bahçesi vard, çeit çeit<br />

Cansel<br />

111


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

112<br />

meyveler... Ufak ufak sepetlerimiz vard. Sepetlerle<br />

aaçlara trmanp, meyveleri toplardk.<br />

Bursa’daki otellere, turistik yerlere satardk.<br />

Kitap param, okul param, harçlm hep böyle<br />

bahçemizdeki meyveleri satarak çkartrdm.<br />

Çünkü ailemiz kt kanaatti, fakirdik. Bir göz<br />

odann içinde yayorduk. Gaz lambas dönemi,<br />

daha elektrik yok, televizyon yok. Bir tek küçük<br />

bir radyomuz vard. Dördümüz ailecek bir göz<br />

odann içinde yatyorduk. Üstte de amcam,<br />

hanm ve iki kz oturuyorlard. Sonra annemler<br />

çalarak bir takm birikimler yaptlar. ki katl<br />

bir ev yaptrdk, ayn bahçemizin içine... O eski<br />

evi terk ettik, yeni eve geçtik. Kz kardeim ve<br />

ben bu süreçte biraz daha büyümütük ve annemlerin,<br />

benim, kz kardeimin ayr odalar olmutu.<br />

Bursaspor kampnn 25 odal bir yeri vard.<br />

Annem birikimleriyle orann iletmeciliini ald.<br />

Bursa’da evlerini pansiyon yapan aileler de vard.<br />

Biz de orda tatile gelip de otel bulamayan<br />

kiilere pansiyon hizmeti veriyorduk. Ben o zamanlar<br />

çocuktum, 10-11 yandaydm. Babam<br />

avcyd. Avclar kulübünün bakanyd. Bir gider<br />

15 gün gelmezdi.<br />

Zamanla ailemizin içinde geçimsizlik balad ve<br />

annemle babam ayrldlar. Biraz babama dükünümdür<br />

ben, bu yüzden babamla kaldm,<br />

onu yalnz brakmadm. Sonralar Çelik Palas<br />

Oteli'nde çalmaya baladm. Ordaki kadn<br />

kuaförünün yanna çrak olarak girdim. Hem<br />

okula gidiyor, hem de çrak olarak kuaförlük<br />

yapyordum. O dönem Bursa'da ünlü gazinolar


vard. Müzeyyen Senar, Yldz Tezcan gibi sanatçlar<br />

geliyordu, onlarn saçlarn yapyorduk.<br />

15-16 yandaydm, Yldz Abla beni stanbul’a<br />

davet etti, bana yannda i teklif etti. Beni biliyordu<br />

zaten, hal ve hareketlerimden anlamt<br />

ey olduumu. Sanatçlarn çou bizleri çok sever.<br />

Her sanatçnn yannda muhakkak bir tane<br />

ecinsel arkada vardr. Aileme danmadan<br />

hiçbir ey yapmazdm. Babama durumu anlattm,<br />

gitmek istediimi söyledim. “Gideyim mi,<br />

gitmeyeyim mi” dedim, “Sen bilirsin” dedi.<br />

Sonra babam izin verince, gittim stanbul’a...<br />

Ailem beni fark etmiti ama hiçbir zaman yüzüme<br />

vurmadlar. Bir tek amcam hal ve hareketlerime<br />

kzard. Ortaokul ikinci snf dönemlerimdeydim.<br />

Komumuzun bir olu vard. O benden<br />

iki-üç ya büyük bir çocuktu, smi Faruk'tu.<br />

ngilizce ve matematik derslerinde bana yardmc<br />

oluyor, ders anlatyordu. lk, o bana yaknlama<br />

gösterdi, ben çekiniyordum ve hep o yaknlayordu.<br />

Elime dokunmalar, oram buram ellemeler...<br />

Sonrasnda mahalleden tandlar, gittiler<br />

ve bir süre sonra sada solda beni reklam<br />

ettiini örendim, “ben onunla kaldm” demi.<br />

Hâlbuki bir ilikim olmamt benim onunla.<br />

Anlatt arkadalar da; “Bak ite Faruk'u iyi etmisin,<br />

memnun etmisin. Bizi de gör, yoksa<br />

amcana söyleriz” diye beni tehdit etmeye baladlar.<br />

Korkudan onlarla beraber oldum; cahilim<br />

tabi, çocuum o zaman... Sonra amcam bu durumu<br />

duymu sadan soldan, kokum çkmaya<br />

balad; biraz da o yüzden de stanbul’a gittim.<br />

Cansel<br />

113


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

114<br />

Arada gelirdim yine Bursa'ya... Babam ziyaret<br />

eder, destek olurdum.<br />

Cinsellik konusunda bir korkaklm vard, tam<br />

olarak açlamyordum. Mesela Faruk bana diyordu<br />

ki “Bak sinemada öyle güzel bir film var,<br />

gel seni götüreyim, seyret” ve bunun gibi yaknlamalar<br />

bahaneler… Önümü elliyordu, alyordu<br />

elimi önüne götürüyordu, bir takm eyler<br />

yapyordu. Ben hep çekimser davranyordum;<br />

ben yalan konumam, ilikim olmad ama o<br />

sada solda reklam etmi ite; ben bunla ilikiye<br />

girdim diye. Hâlbuki öyle bir ey olmad. Arkadalar<br />

bu sefer benim önümü kesip beni tehdit<br />

edince korkudan ilikiye girdim ve bunu amcamn<br />

duymasyla ben de Yldz Abla’nn yanna<br />

kaçtm.<br />

Bir de Bursa'da bir Abla Hikmet vard; yeil<br />

gözlü falan... O geçtii zaman, bütün Bursa onu<br />

seyrederdi. Bir yürüdü mü, tamam artk, her<br />

yer dururdu. Ben hiç konumaya cesaret edemedim<br />

onunla, çekimser kaldm.<br />

stanbul'a gittiimde hemen öyle birdenbire sokaa<br />

çkma olaym olmad, Yldz Ablalarn yannda<br />

olduum için – onun iki tane de ufak olu<br />

vard – araym olamyordu o zamanlar. Küçük<br />

olu Önder'le ben ilgileniyordum, onu okula<br />

götürüp getiriyordum. Gezerken, Tarlaba'ndan<br />

geçerken travestileri görüyordum; orda bir<br />

genelev vard; Abanoz.<br />

Ben de sonra o geneleve gittim ve çalmaya<br />

baladm. Genç ve güzel olduum için patronlar<br />

beni hep istiyordu. Oraya olduunuz gibi gidiyorsunuz;<br />

kuaför falan olduu için makyaj da


yaplyor, peruk da taklyor. 75'li yllarda ordaki<br />

Kuaför Sema'ya gittim, zaten o size peruklar falan<br />

veriyordu. Sonra Saadettin Tantan oralar<br />

kapatt, istila etti, kuruttu. Sonrasnda hepimiz<br />

kaçtk, pavyonlara ve gazinolara baladk. Artk<br />

Abanoz kapanmt.<br />

Ben Kör Leyla’nn evinde çalmtm, ama bir<br />

sürü patronlar vard. Ondan sonra Fiko vard<br />

onuncu numara, ondan sonra Müveccer Abla<br />

vard, çok arkadalarla çaltk, çok büyüktü,<br />

çok güzel i yapyordu Abanoz.<br />

Sonra herkes bann çaresine bakmaya balad,<br />

kimisi benim gibi pavyonlarda çalmak için<br />

bir menajere bavurdu. Ben dönemin en mehur<br />

menajeri olan Enver’i bulmutum. Beni ilk<br />

skenderun'da bir ie verdi. Çolak Cengiz diye<br />

birinin Londra Pavyonu var, orda çaltm ve<br />

Abanoz'daki lubunyalarn hepsini orda gördüm,<br />

yabanclk çekmedim. Orda oryantallik yani<br />

dansözlük yapyordum. skenderun'dan Konya'ya<br />

çalmadm yer kalmad. Sürekli gezdim,<br />

Kahramanmara'ta Pehlivanolu Gazinosu'nda<br />

da çaltm. Bursa'da Taylan'da çalrken annem<br />

afilerimi gördü, “Sen ne yaptn, bu ne<br />

hal?” dedi.<br />

Babama anlatmtm durumu, bir taksi tutup arkadamla<br />

birlikte ziyaretine de gelmitim. Abanoz'dan,<br />

ona düzenli olarak para gönderiyordum,<br />

en son bir yerlerde yemek yedikten sonraki<br />

hafta öldü haberini aldm. Babam biliyordu<br />

yani, yanlarnda yaadm Yldz Abla da biliyordu<br />

ve beni hiç skmyordu ama sadece<br />

“Evimizi yerimizi yurdumuzu öretme, ne yap-<br />

Cansel<br />

115


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

116<br />

yorsan gizli yap” diyordu, gizlilie önem veriyordu.<br />

Ben Vat 69'da da çaltm o dönem, çok güzel<br />

bir mekând. Önceden Yldz Abla’nn plak<br />

deposuymu ama sonrasnda Mahmut Tezcan<br />

oray alm. Kaliteli insanlar, ünlüler gelirdi oraya.<br />

Ferdi her gün ordayd, Ali de sk gördüüm<br />

kiilerden biriydi o dönemde. Aldo'nun zengin<br />

kuyumcu bir arkada vard, o da hep gelirdi;<br />

Onu da Hisar'da soymak için öldürüp üstüne<br />

beton dökmülerdi, o dönemde gazetelere falan<br />

çkmt bu olay. Abanoz'da çalrken de Kulüp<br />

12'ye giderdim her akam.<br />

Abanoz'dan sonra skenderun, Bursa derken en<br />

son zmir'e geldim Beyza sayesinde. Onunla<br />

Bursa Taylan'da tanmtk, dönemin mehur<br />

nargile salonlarnn sahibi olan bir kiinin dostuydu<br />

Beyza, Hisar Pavyonu’nda çalyordu.<br />

“Travestileri almyoruz” demelerine ramen<br />

Beyza ne yapt etti, beni de aldrd oraya. 15<br />

gün orda çaltm, derken 16. gün darbe oldu.<br />

Darbeden sonra pavyonlarda çalma saatleri<br />

de epey deiti, gece saat 12'de sokaa çkma<br />

yasa balad için saat 11.30’da paydos<br />

ediyorduk. Beni bir müddet idare ettiler, kaçak<br />

maçak çaltm. Beyza'nn bir gün kafas güzelken<br />

– polisler de o zaman imdiki gibi deil, sürekli<br />

hakaret ve küfür ediyorlar – bir tartma<br />

çkt. Polis de bizi ald att içeri, 20 gün cezaevinde<br />

kaldk.<br />

Sonra baktm kaçak çalmakla olmuyor, o zaman<br />

Yeilyurt'a yerleen Ahu'nun yanna geçtim<br />

o sene, çünkü ameliyatsz olanlara yasaklar


gelmiti. Sonra geyler yava yava çalmaya<br />

balad, ben hiç çalmadm o dönem, hazr<br />

para yedim. Elimdeki birikimimi tüketiyordum.<br />

Sonra otostopa, sokaa çkp fuhu yapmaya<br />

balayan arkadalar “Deli misin sen, hazr para<br />

yiyorsun, çk sen de” deyince, ben de 80'li yllarn<br />

ortalarnda falan çkmaya baladm. Ahu genelevde<br />

çalyordu, ben de onun evinde yemek<br />

yapp, temizlikle falan ilgileniyordum, arada<br />

bir bana da müteri yolluyordu.<br />

Lütfü Tomu'un emniyet müdürü olduu yllar,<br />

zmir'in en kötü yllaryd belki de kötü muamele<br />

açsndan. Sadece travesti olduu için suçsuz<br />

yere insanlar alyor, nezarete atyor, belki 15-<br />

20 gün aç susuz brakyorlard. “Terk edeceksiniz<br />

zmir’i” deyip trenlere bindiriyorlard, kaç<br />

kez bindirdiler bizi trenlere... Baka ehirlere<br />

giden ya da tesettüre girmek zorunda kalan<br />

arkadalarmz oldu.<br />

Bir gün beni de otostoptayken aldlar ve nezarete<br />

attlar. Daha 2-3 saat geçti geçmedi, sorgu<br />

sual bittikten sonra “Hadi gidiyorsun, araba bulamazsn<br />

bu saatte, biz seni brakalm” dediler.<br />

Ben de bindim araca. Sonra bunlar benim gözlerimi<br />

ve ellerimi baladlar, “Hani serbesttim”<br />

dedim bunlara, “Dur” dediler “imdi brakaca-<br />

z seni, bir tefti var, oraya götürüyoruz”. Ay<br />

korktum, aklma birini öldürdükleri ve suçu<br />

benim üzerime ykmak istedikleri ihtimali geldi.<br />

Beni götürdüler Eski zmir’in dalarna, öyle bir<br />

yere geldik ki kurtlar köpekler uluyor. Gözlerimi<br />

açtlar, aldlar coplar, beni dövmeye baladlar.<br />

“Utanmyor musun? Sen bu ii bir daha yapa-<br />

Cansel<br />

117


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

118<br />

cak msn? Bir daha yaparsan seni geberteceiz,<br />

öldüreceiz”. Halil diye bir ahlak polisi zamannda<br />

oldu bunlar. Srf bana deil, baka arkadalarmza<br />

da yapmlar bu ayn muameleyi.<br />

Sezen Abla’ya da yapmlar ayn eyi, Kokulu<br />

Nazl vard, öldü rahmetli, ona da yapmlar,<br />

aban var Selçuklu aban, ona da...<br />

Sonra Ankara Apartman’nda otururken sabahn<br />

7'sinde eve geldim, “Ne geziyorsun bu saatte”<br />

diye bir polis beni apar topar ald karakola<br />

götürdü. “Nereden gelirsem gelirim hesap m<br />

vereceim yani” dedim, “Vay efendim, sen bize<br />

nasl böyle konuursun?” diye karakolda 5 polis<br />

öldürdü beni dayaktan. Ne azmda di kald,<br />

ne bilmem ne kald ama ben yeni yeni öreniyordum.<br />

Doru gittim o zaman Cumhuriyet<br />

Savcl'na. Durumu anlattm, üçünü attlar, bir<br />

tanesi köpek oldu, yalvard yakard “N’olur<br />

affet” diye ama “Asla affetmem” dedim. Ondan<br />

sonra gözüm açld benim...<br />

zmir'de Abanoz gibi bir yer yoktu; Talatpaa'da,<br />

Kordon'da falan çarka çkardk. Koli evi de<br />

yoktu pek, ya belli otellere ya da çok güveniyorsak<br />

evimize götürüyorduk. Bizim için o dönem<br />

mücadele eden de yoktu, Demet Demir<br />

mitinglere falan kotururdu, travestiler ona güvenirdi<br />

de, çok ey yapmt ama brahim falan<br />

sadece geyleri korurdu, o travestileri sevmezdi...<br />

Çok faili meçhul cinayet ilendi, çok ikencelere,<br />

hakaretlere maruz kaldk yllar içinde. Sadece<br />

hayatta kalabilmek için çok çile çektik, fuhutan<br />

da iyicene tiksindim artk; zaten bana i verilse<br />

böyle bir eyi asla yapmazdm. Hetero


erkek bile gelmiyordu artk, gelenlerin hepsi gizli<br />

geydi; evli barkl ama kendini koliletmeye gelen<br />

geyler... Ben uzunca bir süredir temizlie gidiyorum,<br />

yevmiyem neyse ona göre idare ediyorum,<br />

ne birikimim var, ne bir eyim...<br />

Cansel<br />

119


Demet:<br />

“Havada böyle bir sonbahar sknts<br />

vard, sanki her eyin bir mânâs vard.<br />

Hava stanbul'da o kadar kapal oldu ki,<br />

zaten 4 gün sokaa çkma yasa oldu. 12<br />

Eylül'de daha okullar açlmamt, sabah<br />

kalktk, hayda, “Darbe oldu” dediler, “Aa<br />

ne darbesi” dedik, “çkmyorsunuz darya”<br />

dediler. Biz o zaman sitede oturuyoruz,<br />

gökdelende. 15 katl, dört tane bina<br />

vard bizim o sitenin içinde. Hava resmen<br />

insanlarn acsn yanstyordu, böyle kasvetli.<br />

Eylül'de biraz böyle kapal olur sonra<br />

düzelirdi hava stanbul'da. O süreçte<br />

uzun bir müddet hava hep kara bulutlu<br />

kald; insann içini actan bir hava vard,<br />

sanki o iddete maruz kalacak insanlarn<br />

yasn tutar gibi, bir ironisi vard havann.”<br />

Demet<br />

123


Ben 1961 ylnda Yalova'da dodum. Be yama<br />

kadar orda yaadm. Annemle babam bo-<br />

andlar, babam çok geçimsiz bir adamd, annemi<br />

dövüyordu çok. Tembeldi, çalmazd. Annem<br />

Yalova'ya Amerikallara temizlie gidiyordu.<br />

Karamürsel'de NATO üssü vard, ordaki<br />

Amerikallar Yalova'da oturuyordu. Bizim sokakta<br />

oturan da bir grup vard; mahalle, sokak<br />

onlara aitti. Hatta o sokak ilginçti, bu tarafnda<br />

beyazlar oturur, kar srada da siyahlar otururdu,<br />

birbirleriyle konumazlard.<br />

Sonra stanbul'a geldik 5 yanda; annem, ben<br />

ve ablam. Ablam iki ya büyüktü benden, annem<br />

32 yandayd o zaman. Okuma yazmas<br />

olmayan bir kadn; tarla, bahçe ileri bilirdi, bir<br />

Demet<br />

125


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

126<br />

de ev temizliine gidiyordu. Daymn çevresi falan<br />

vard, Sümerbank fabrikasna yerletirdi annemi,<br />

tabi zorluklarla çalt kadn orda, iki çocuk<br />

bakmak zorundayd. Babam bizi yine rahat<br />

brakmad o boanma sürecinde, bir sürü iftiralar,<br />

kapnn önüne gelip rezillik çkartmalar...<br />

Daha sonra Gaziosmanpaa'ya tanmtk, orda<br />

bir kaç ev deitirmitik babamn yüzünden.<br />

Bir daha bizi bulamasn diye üç yl içinde be<br />

ev deitirdik Gaziosmanpaa'da.<br />

Bir ekilde buluyordu bizi, camlarmz kryordu<br />

annemin iten eve gelme saatinde... Ablamla<br />

ben çok kötü travmasn yaamaya baladk.<br />

Ben daha küçüktüm, okula da yeni balamtm.<br />

Sonra babam umudunu kesti, boandlar.<br />

ki sene sürdü mahkemesi, iki ya da üç sene<br />

kadar. Ondan sonra zaten, annem çok beddua<br />

etmiti, cierinden versin Allah, yakamz brak<br />

diye diye, en sonunda da cierine verdi, verem<br />

oldu babam. Kaç sene veremiyle urat, ondan<br />

sonra 77 senesinde Ocak'n ikisinde mi ne öldü.<br />

Ben 16 yandaydm o zaman...<br />

Sonra biz Eyüp'e tandk, ordan da Haliç Köprüsü'nün<br />

geçtii yere. stimlâk geçtii için ordan<br />

da Bahçelievler'e tandk. Annem o sra sigorta<br />

evlerine girmiti. Sonra ben gece ortaokuluna<br />

gittim. hayatna balamak zorunda kaldm. 6<br />

ay kadar elektrikçide çaltm, o da doru dürüst<br />

param vermedi. Sonra matbaaya girdim,<br />

matbaada çaltm 3 yl, sonra annem ikinci<br />

evliliini yapt.<br />

On dört yamda, önce elektrikçi, sonra matbaada<br />

çaltm. Ondan sonra çalma hayatnda


oldum ben hep. Daha sonra üvey babamn torna<br />

tesviye dükkan vard, onunla çaltm, beni<br />

sigortalayp maa verecekti, hiçbirisini yapmad<br />

adam. imden de etti beni, sigortal iimden.<br />

Bildiim bir meslekti üstelik. O dönem siyah beyaz<br />

tip bask vard, ofset basklar daha çok yeniydi,<br />

nadiren vard Türkiye'de. O yüzden de<br />

mesleimi epeyce örenmitim.<br />

On yedi yandaydm, dünyada tek bama<br />

olduumu düünüyordum ve kendimin be ya-<br />

ndan beri farkndaydm. Be yamda erkeklere<br />

ilgi duymaya balamtm. O dönemde herkes<br />

bu ilikiyi yayor, unutuyor ya da unutmu<br />

gibi görünüyordu. Erkekler birbirinin cinsel organlarna<br />

bakar, birbirine sürterler, ellerler falan.<br />

Bunlar o dönemlerde balayan bir eydi.<br />

Ben hep erkeklerden holandmn farkndaydm,<br />

hiç kadnlardan holanmadm. 8-9 yalarmda<br />

kzlarla da evcilik oynardm, erkeklerle<br />

çok daha az oynuyordum, kzlar toplardm. Eskiden<br />

biz Eyüp'te otururken bahçeliydi bizim ordaki<br />

evler, orda ite kzlarla evcilik oynardk,<br />

annem kzard. Bebeklerim vard, ama annem<br />

atard onlar; elbise dikerdim, onlar da yrtp<br />

atard.<br />

Ben hep kz gibiydim. Yirmili yalara geldiimde<br />

komu kadnlar bir araya gelir otururduk,<br />

kazak örülürdü. Bir de ben çok utangaç bir tiptim,<br />

öyle hemen gidip birisine alkamazdm.<br />

Adam böyle gözümün içine bakard, ben de<br />

korka korka alkmaya çalrdm. Mahalledeki<br />

çocuklarla da ilikim olmutu. On üç yalarndayken<br />

yarm yamalak bir ilikim olmutu. O<br />

Demet<br />

127


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

128<br />

benden büyüktü, on sekiz yanda faland, 4-5<br />

ya kadar büyüktü. Yan taraftaki ailece görütü-<br />

ümüz komumuzun oluydu. Benim ders sorunum<br />

da oluyordu. Orta 1'de snfta kaldm.<br />

Hem cinsel kimliim var, baba yok, anne okuma<br />

yazma bilmiyor, öretemiyor, çocuklarla ilgilenemiyor.<br />

Ablam mesela ilkokuldan sonra<br />

okumad. Ben de o çocua ders çalmaya gidiyordum.<br />

Komunun çocuu zaten, samimi olduumuz<br />

için… O lisede okuyordu. Bir gün oynayorduk,<br />

güre müre derken, similyasnn<br />

naladn * gördüm, böyle birbirimize bakp orda<br />

eye baladk, böyle aperatif seks yapmaya,<br />

ondan sonra da devam etti...<br />

Daha sonra, o zamanlar imdiki gibi iletiim<br />

araçlar yok, tek kanall bir televizyon, hatta<br />

televizyonumuz bile yoktu, herkesin televizyonunun<br />

da olmas mümkün deildi. 75'li yllardan<br />

itibaren insanlarn evine televizyon girmeye<br />

balad Türkiye'de. Çok pahalyd, bizim ilk televizyonumuz<br />

76 ylbana girmeye bir gün kala<br />

alnmt. Siyah beyazd. 6 bin lirayd, büyük<br />

parayd o zamann parasyla, kaç maa yapyordu<br />

insann.<br />

Mütevaz bir hayatm vard. Bir de bizim dönemimiz<br />

biraz daha zor bir dönemdi; cep telefonu<br />

yoktu, internet yoktu, çok kanallar yoktu, tek<br />

TRT 1 vard. O zaman her ey sansürlüydü; zaten<br />

basn, magazin türü eyleri herkes alamazd,<br />

daha yoksuldu insanlar, daha farkl bir ey vard<br />

yani toplumda. te ne diyeyim, insanlar çok<br />

* Similyas Nalamak: Erekte olmak


geç bir eyleri örenebiliyorlard. imdi bakyorsun<br />

5 yanda çocuk her eyi biliyor, bizde 20<br />

yana gelmi bir insan bile öyle deildi, o dönemin<br />

kültürel düzeyi, yaam düzeyi farklyd.<br />

Yazlk sinemalarn da bittii bir dönemdi, televizyon<br />

da çknca... Ben sinemada biriyle tanmtm.<br />

Matbaadan arada hastaym bahanesiyle<br />

kaytaryordum ie gitmemek için ama evden de<br />

ie gidiyorum diye çkyordum, tam böyle bulu<br />

çamd. 77'de 16 yanda Çemberlita'ta Fita<br />

Sinemas'ndaydm, porno film falan deil de...<br />

Orda adamlarn gözünün içine bakardm, belli<br />

etmeye çalrdm, utangaçtm, partner bulmaya<br />

çalrdm. Parka giderdim; Sultanahmet'te otururdum<br />

birini bulurum, bir eyler olur diye.<br />

Böyle arama ve kendini kefetme zamanlaryd.<br />

Sonra bir adamla tantm, gel seni Beyolu'na<br />

götüreyim dedi, Beyolu'na geldim. Sonra örendim<br />

ki orda Bayram Soka'nda bir otel var,<br />

Suadiye Oteli mi ne, koli oteli, oraya götürdü<br />

adam beni, ho güzel bir similya falan... 17 ya-<br />

ndaydm. Sonra ald beni Vat'a götürdü, ama<br />

böyle gündüz daha, kapsnn önüne getirdi,<br />

“Bak” dedi, “sizinkiler burada çalyor, gelip<br />

çalsana sen de burada” dedi. “Ne yapacam,<br />

ne çalacam?” dedim, “te müterilerden para<br />

alyorsun” dedi, “Aa manyak msn?” dedim<br />

adama, “Benim bildiim, o kadnlarn yapt<br />

seks içilii” dedim. Ay bir korktum, “Bu adam”<br />

dedim “herhalde beni pazarlayacak” falan diye.<br />

Hiç gözü açlmam, hiçbir ey bilmeyen bir<br />

tiptim, stanbul'da yayordum, bir daha ben<br />

Demet<br />

129


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

130<br />

korkudan Beyolu'na hiç çkmadm iki sene<br />

kadar.<br />

Ordan dönerken travestileri gördüm, travesti<br />

deil de böyle fazla feminen tipler. Ecinsellik<br />

vard o zaman, krtyorlar böyle, erkek klnda<br />

biraz ama daha feminenimsi. Makyaj yapm,<br />

ruj sürmüler. Ayol, tatlm falan diyorlar. Aa<br />

bunlar ne ayol, dedim birdenbire kendime,<br />

kadnlk böyle krtmak deildir ki çok fazla<br />

kendilerini belli ediyorlar.<br />

Korktum ben de, eyvah buralar batakhane<br />

falan diye, çkmadm Beyolu'na. Sonra 79'da<br />

yeni iime girdim, pamuk atölyesine; 6 ay<br />

kadar çaltm orda. Çok pisti, azn cierlerin<br />

falan pamuk doluyordu, orda eczanelere ürün<br />

datyordum. Bazen ped, pamuk siparii falan<br />

veriyorlard; tampon, mampon. Beyolu'nu iyice<br />

örenmeye baladm; ta ili'ye kadar, Elmada'a<br />

kadar gitmitim; akam 6'ya kadar çalyordum.<br />

Sonra da ordan çkp okula gidiyordum,<br />

gece ortaokulunda okuyordum, ama yaz<br />

dönemi okul olmad için rahattm.<br />

Bir gün datm için Elmada'a gelmitim, 18<br />

yanda falandm, dönüte yoruldum, Taksim<br />

Park'nn orda oturdum. Hava da güzel böyle,<br />

bir sürü erkek geçiyor, içim gidiyor, seyrediyorum.<br />

Oraya daha sonra da gittim, o zamanlar<br />

hâlâ çok bakir kalm bir tiptim, Bülent Ersoy'u<br />

görmütüm ilk kez. Benim ya kuamdakilerin<br />

hepsinin “bir ben, bir Bülent Ersoy vard” ans<br />

vardr. Bülent Ersoy da 75-77'lerde mehur olmutu,<br />

hatta cinsiyetinin de feminenlemeye<br />

balad dönemdi, ilk çktnda 75'te falan öy-


le deildi zaten. 77-78'lerde falan tamamen<br />

feminenlemeye balad. Ama yani Beyolu'nu<br />

bilmiyorum. Bir de ben akam 10 dedi mi evde<br />

olan bir insandm, annem öyle isterdi. O dönem<br />

erkek çocuu olsan bile belli bir saatte evde<br />

olmak zorundaydn. Ordan iten ayrldktan<br />

sonra 1980 ylnda, kan çekiyor derler ya, ayak<br />

m çekiyordur nedir...<br />

Bizde ey vard o dönem, translar için de feminen<br />

ecinseller için de öhretin ilk basama<br />

parkta balar diye bir alg, sonra birahane, sonra<br />

kulüpler, sonra genelevler. Sonraki sene ben<br />

iten ayrldm. Okul tatile girdiinde, 15 Haziran'd<br />

hiç unutmuyorum, Taksim Meydan’ndaki<br />

o parka geldim. ki tane genç çocuk yanma<br />

oturdu, anlamlar benim lubunya olduumu.<br />

Ben kz gibiydim, böyle feminen, tüysüz bir tiptim,<br />

On dokuzuma girmitim. Oturuyorum, öyle<br />

aval aval kedinin ciere bakt gibi bakyorum<br />

adamlara, manticiydim o zaman yama göre.<br />

Ondan sonra o çocuklar yanma oturdu, konumaya<br />

baladk falan. “Gel seni bir yere götürelim,<br />

sizinkiler var orda, birahane var, çalrsn”<br />

dediler, “Olur” dedim ama bir yandan da korkuyordum.<br />

Sonra “Neyse” dedim “benim iim<br />

var”, gene tedbirli davranyorum, neyin nesidir<br />

bilmem.<br />

Bir kez daha gittim ayn yere. Adamn biri bana<br />

bir yerler gösterdi, “yi” dedim “haftaya gelirim”.<br />

Bir hafta sonraya randevu verdim, Cumartesi<br />

gününe. O zamanlar cep telefonu falan<br />

yok, “Ama akamüstü gel ki, birahaneye gideriz,<br />

sizin gibiler var orda, tanrsn” dedi. Bir<br />

Demet<br />

131


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

132<br />

yandan can atyorum bir yandan korkuyorum.<br />

Neyse bir sonraki hafta bulutuk. adrvan’a<br />

gittik. Taksim meydannda kafeteryalar var ya,<br />

büfeler, onun üstünde bir kafe var, oras eskiden<br />

adrvan'd, gazinocu Fahrettin Aslan'n<br />

yeriydi, Maksim Gazinosu’nun sahibi.<br />

Oras lubunya mekanyd, yazn couyor, kn<br />

gene iyi olmuyor ve herkese kapanyordu, üstü<br />

açk bir yerdi oras. Neyse ben gittim onlarla,<br />

oturdum bakyorum böyle aval aval kezban<br />

havalarnda. Tuvalete yakn bir masada oturdum,<br />

onlarn bir arkada gelecekmi bizim<br />

travestilerden, “Hem tanrsn, hem de daha iyi<br />

olur” dediler. Neyse oturduk, o kz da bekliyoruz.<br />

imdi bilmiyorum daha, adamlar böyle<br />

oturuyor, ben bu tarafta oturuyorum, bütün<br />

herkesi görüyorum, hem heyecan hem korku<br />

var.<br />

Ay baktm adamlar -bira, içki içmeyi de bilmiyorum-<br />

bira kaldryorlar bana, “ay bu ne ayol”<br />

dedim, bir utandm. Her biri ayr ayr bana<br />

baktlar, anladlar tfl bir eyim, utandm masaya<br />

yapacaktm. Kadir'di o çocuun ad, arkcyd,<br />

türkücülük yapyormu bir yerde. imdi<br />

evlendi, bir ara trans gacvariydi, kadn klndayd<br />

uzun bir müddet, sonra ailesi onu zorla<br />

çard, köyüne memleketine döndü, evlendi,<br />

üç çocuu oldu, yapamyorum diye bir arkada-<br />

na mektuplar yazyormu o zamanlar. Onu 20<br />

senedir görmüyorum.<br />

Neyse bu lubunya geldi, tam kadn klnda de-<br />

il de feminen bir hali vard; ruj sürmü, azck<br />

böyle krtarak “ayol”lu falan konuuyor. Otur-


du karma – lubunya dili de bilmiyorum –<br />

“Koliye gidiyo musun?” dedi bana, “Ne kolisi?”<br />

dedim, “Beldeli koliye”, “Belde ne?” diyorum,<br />

“Para”, “Balamozlara gidiyo musun?”, “Balamoz<br />

ne?”, “Yal”, “Ne iim var benim yal<br />

adamlarla, fahielii kadnlar yapar, ben bilmiyorum”<br />

diyorum –ki o zamanlar kendi yatlarmdan<br />

holanyorum, o dönemler mantiler lubunyalara<br />

gidip para vermezlerdi, yani koliye–<br />

“Ay ne yapaym o irenç adamlar” dedim ben.<br />

Onlar 40-50 yanda; ben daha 19 yandaym,<br />

yeni girmiim 19'a, bir tuhaf oldum, çok utandm.<br />

Sava diye bizim bir arkada vard, zmirli<br />

Sava diye, aslnda Ispartal, sonra enay oldu,<br />

ameliyat oldu falan, o bir krtyordu, acayip<br />

krtyordu, yürürken böyle kahkahal gülmeler,<br />

böyle tavan gibi az vard. “Ay bunlar deli mi<br />

ayol” dedim ben de. “Kadnlk böyle mi, biz kadnlarda<br />

böyle hareketleri görmüyoruz, ben bütün<br />

gün kadnlar içerisindeyim, ay bu ne ayol<br />

böyle, gelmeyeyim ben buralara” dedim kendi<br />

kendime... Ama bir yandan da gitmek istiyorum<br />

tanmak istiyorum, neyse ben o yaz bol bol gittim<br />

oralara, okul da tatildi.<br />

O lubunya “Gel kz seni bizim dönmelerin kulübüne<br />

götüreyim” dedi. Dönmeler deniyordu o<br />

zaman, travesti kelimesi yoktu zaten, bizden önce<br />

de vard dönme kelimesi ama 90'larn sonuna<br />

kadar çok daha yaygnd. Travesti, transseksüel<br />

kelimeleri urada 7-8 senedir dile yerleti<br />

daha, hatta basn bile sürekli bu hatay yapyor.<br />

Yeni yeni biraz düzeltti, travestilere ecinsel, e-<br />

Demet<br />

133


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

134<br />

cinsellere de travesti diyordu. Her neyse, ite<br />

beni kulübe davet etti. Ben de “Ay” dedim “bugün<br />

gelemem” Hep ayn ey, bilmediim yere<br />

ben niye gideyim, “Haftaya gelirim, annemden<br />

izin alrm, ailemle kalyorum, annem saat 10'da<br />

evde olmam istiyor, ondan sonra kadn hesap<br />

soruyor” dedim, “Haftaya gelirim, gideriz kulübe”.<br />

Beybon 67'ye gittik, mekan travesti kulübüydü,<br />

onun üstü kahveydi; 12 Eylül sonras bu kulüp<br />

kapand, Vat’la oras vard ben Taksim’e çkt-<br />

mda. Vat en eski mekand, 69'dan beri varm.<br />

Oras biraz daha kaliteli lubunyalarn kulübüydü,<br />

bir de herkesi almazlard. Sonra ite o<br />

kulübe gittim, baktm houma gitti, kons yaplyordu.<br />

Diyorlar ki “Kz çalsana”, “Ay ne çalmas,”<br />

diyordum “ben zevkime adam aryorum,<br />

tipim yatm.”<br />

Neyse 3-5 ay sonra, ben tek tük beldeliye baladm<br />

ama hâlâ ailemle birlikte yayordum. lk<br />

koliye çktmda 1000 lira almtm, 25-26 yalarnda<br />

bir çocukla otele gitmitim. Düün; o<br />

parayla bir espadril, keten pantolon almtm<br />

kendime, bir de tiört, bir de 3-5 gün beni buraya<br />

getirip götürecek yol paras. Yani o zaman<br />

1000 lira fena para deildi. E laçovarisin, gacvariler<br />

3000 liraya çkyor koliye, laçovariler daha<br />

düük fiyata çkyordu. Ondan sonra baktm<br />

ie de giremiyorum, çaltm yerler de kötüydü,<br />

daha feminenlemeye baladm.<br />

O zamanlar koli evleri çok fazla yoktu zaten,<br />

lubunyalar için mekanlar da çok kstlyd; bir iki<br />

birahane, bir iki kulüp. Harbiye marbiye has


gaclarn yeriydi, sonradan lubunyalar oray da<br />

ele geçirdi ama çark alan olarak –geneleve almyorlar<br />

zaten. Daha bir yoksul snft, çou<br />

Tarlaba'nda tek odal onun bunun yannda<br />

kalyorlard. Ondan sonra çark icat oldu, çark<br />

alanlar geniletildi, gaclarn çkt yerlere lubunyalar<br />

çkmaya balad tek tük. Bayram Sokak'ta<br />

zaten öyle bir ey yoktu, Abanoz kapanm,<br />

hani belki kydan köeden çalmalar olmutur<br />

bir süre daha... Ayrca o dönemin bir<br />

ksm translar tekrar laçovari olmutu.<br />

1 Mays'ta ben gözaltna alnmtm daha Taksim'i<br />

örenmeden. Yan komumuz GD'liydi<br />

(lerici Gençlik Dernei) onun sempatisiyle,<br />

78'de balayan bir sempatizanlm vard. Sonra<br />

örgüte katldm, okulda gençlik örgütüne, o<br />

zaman GD yasald. Ama stanbul'da ubesi<br />

kapatld, 1 Mays'ta biz gözaltna alndk tutuklandk,<br />

10 gün kaldk gözaltnda, stanbul'da da<br />

yasaklanmt 1 Mays. O zaman belirli illerde<br />

olaanüstü hal vard, stanbul'da korsan gösteri<br />

yapld, iki kii yakaland. Sonra Harbiye<br />

Klas'nda kaldk; 2-3 gün karakolda, 8 gün<br />

Harbiye Klas'nda...<br />

Hem politik çevrem vard, hem de lubunyal-<br />

m; bilmiyorlard, o zaman sol o kadar açk de-<br />

ildi, o zaman en kentli devrimciler bile ecinsellie<br />

çok kapalydlar. imdi çou deiti, yüzde<br />

80'i falan deiti örgütlerin, bir kaç örgüt kald<br />

öyle ecinsellie kötü gözle bakan. Ben 15<br />

sene politika yaptm ÖDP'nin içinde, hem de iki<br />

dönem Beyolu ilçe yönetim kurulundaydm,<br />

Demet<br />

135


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

136<br />

milletvekili adayydm, belediye meclis adayydm.<br />

O sralar basklar artm ve seks içilii yaplacak<br />

alanlar yok olmaya balamt. Dolapdere'de<br />

“çöplük” dediimiz, “vrvr” dediimiz, derme<br />

çatma çadr gibi briketten yaplm, elektrii<br />

suyu olmayan, mum kl bir yer vard. <strong>Lubunya</strong>lar<br />

söylüyordu bana “çöplük” var diye – yani<br />

ad öyleydi – “bu ne çöplüü ayol” diyordum.<br />

Bir gün meraktan gittim, baktm; türbe gibi bir<br />

yer, cam çerçevesi yok, ayaküstü koli yaplyor.<br />

Polis bast, biz kaçtk, daha içine bile girmedik;<br />

neyin nesidir diye merak ediyorum. Bir nevi<br />

seyyar genelev gibi bir eydi, ikide bir polis<br />

basyor ykyor döküyor, onlar yine çadr gibi<br />

kuruyorlard, derken ite, ben o birkaç kulübü<br />

ve kzlar tanyana kadar, pat 12 Eylül oldu.<br />

Havada böyle bir sonbahar sknts vard, sanki<br />

her eyin bir mânâs vard. Hava stanbul'da o<br />

kadar kapal oldu ki, zaten 4 gün sokaa çkma<br />

yasa oldu. 12 Eylül'de daha okullar açlmamt,<br />

sabah kalktk, hayda, “Darbe oldu” dediler,<br />

“Aa ne darbesi” dedik, “çkmyorsunuz d-<br />

arya” dediler. Biz o zaman sitede oturuyoruz,<br />

gökdelende. 15 katl, dört tane bina vard bizim<br />

o sitenin içinde. Hava resmen insanlarn acsn<br />

yanstyordu, böyle kasvetli. Eylül'de biraz böyle<br />

kapal olur sonra düzelirdi hava stanbul'da. O<br />

süreçte uzun bir müddet hava hep kara bulutlu<br />

kald; insann içini actan bir hava vard, sanki o<br />

iddete maruz kalacak insanlarn yasn tutar<br />

gibi, bir ironisi vard havann.


Dört gün sokaa çkamadk, ekmei askerler<br />

datyor; gazete, televizyon sürekli sadece Evren'den<br />

bahsediyordu. Neyse, 4 gün boyunca<br />

her taraf kapalyd, fabrikalar mabrikalar da kapal,<br />

kimse hiçbir yere gidemedi. Dördüncü gün<br />

bir karar çkt, bir sene boyunca gece sokaa<br />

çkma yasa vard, sanrm 12'den sabah 5'e<br />

kadard. Bütün hayat bitti.<br />

Sürekli operasyonlar yaplyordu, bizim az ilerideki<br />

bir sitede gece yars hep operasyonlar<br />

düzenlendi. nsanlar yataklarndan kaldrld;<br />

balkonlardan gecelikleriyle atlayan kzlar, ala-<br />

an insanlar, bizim apartmanda baslan yerler<br />

vard. Bizim evde de olan bir iki dergiyi imha<br />

etmitim o dönem, gençlik örgütünün dergisi<br />

filan vard. Sonra biraz içe kapanr oldum, örgütsel<br />

olarak biraz daha illegal olmak zorunda<br />

kaldk, okuldan tutuklamalar oldu; okul sorumlular<br />

bölge sorumlular falan...<br />

On, on be gün falan Beyolu'na gitmedim;<br />

sonra gittim ama bu sefer de kulüpler saat 8'de<br />

açlyor, 11'de kapanyordu ve kimse yoktu. Bir<br />

de ondan sonra insanlar ordan evlerine gidecekler,<br />

öyle her tarafa ulam kolay deil, direkt<br />

Bahçelievler-Taksim otobüsü yoktu, aktarmalyd.<br />

Bir gün Eylül'ün sonlaryd, Ekim ba gibiydi,<br />

hava gene kasvetliydi biraz, üzerimde montum<br />

vard. Kadir adnda evinde lubunyalar<br />

arlayan bir adam vard, lubunyacyd, dedim<br />

ki en kötü ihtimalle araba bulamazsam Kadir'e<br />

giderim, ona da söyledim “Tamam” dedi. Bir<br />

tane ölen bir arkadamz vard, Japon Arzu<br />

adnda, onda anahtar vard, “Bak” dedim “Ka-<br />

Demet<br />

137


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

138<br />

dir'e geleceim eve dönemem, araba bulmam<br />

zor yani” dedim, “Tamam” dedi ama tam gideceiz<br />

“Ay benim iim var, gidiyorum” dedi ve<br />

gitti.<br />

Ben nasl gideceim Bahçelievler'e, çktm Taksim'e,<br />

doru dürüst araç yok, var bir iki araba<br />

ama herkes hurra ediyor. Bir tane lubunyann<br />

da kr vard, o da bana aslyordu. Ay ben<br />

kaldm m imdi Taksim'de. Saat 11 buçuk oldu,<br />

yarm saat sonra sokaa çkma yasa balayacakt.<br />

Ne yapaym derken bir çocuk peime<br />

takld, benim de kalacak yerim yok ayaklar<br />

yapt. Taksim Park'nn en son dibine gittim, orda<br />

kuytu bir yer ve biraz gazete buldum, dedim<br />

sabahlym bari burada, asker de görmez bizi<br />

nasl olsa.<br />

Ay dondum, içim titredi sabaha kadar, herif de<br />

sarkmaya balad, bekçiler geçiyor, bizi bulacaklar<br />

diye korkuyorum... Sabah zor ettim,<br />

dondum souktan, “Lanet olsun” dedim, bir<br />

daha Beyolu'na çkmamaya karar verdim.<br />

Sabahn be buçuu oldu, daha yeni yeni açlyor<br />

arabalar. Altda ordan çkp svtk. Eve geldim,<br />

iki ay Beyolu'na çkmadm. Sonra gene<br />

kant balad, arada srada çkmaya baladm<br />

ama kulübe gitmiyordum, imdi ne yapaym<br />

kulübü ben, saat 8'de açlyor...<br />

stiklal o dönem trafie açkt ve o kadar trafik<br />

de yoktu. Biz baz laçovari lubunyalar – feminen<br />

lubunya tarzndakiler – vitrinlere, saa sola<br />

bakar, adamlar öyle bulurduk tek tük ya da<br />

adamn evine giderdik. Yer de yoktu kalnacak,<br />

birini bulduumuzda ta Göztepe'ye bile gider-


dik. Bir gün bir adamn evine Göztepe'ye gittik.<br />

12 Eylül dönemiydi o zaman ve sokaa çkma<br />

yasa balayacakt. Gece evinde kalp, gündüz<br />

geri dönmek üzere yola çktk. Üç lubunya gitmitik;<br />

yolda asker çevirdi bizi, alkoydu.<br />

Para yok, herkes koliye para vermiyor, karn<br />

tokluuna dolanyorsun ortalarda. O yllarda<br />

çok bir müteri görmedik, tek tük müteri vard.<br />

Sokaa çkma yasandan –bir sene devam<br />

etti– bir müddet sonra biraz canllk geldi gece<br />

hayatna. Ama bu süreçte de tabii ki asker her<br />

eye karyordu. Polisin sözü geçmiyordu. Bekçiler<br />

önceden pek bir eye karamazd ama o<br />

süreçte büyük söz sahibi olmaya baladlar.<br />

Çünkü asker ve polisin hükmünün geçtii bir<br />

devlet yapsna dönümütük, bu da tam fa-<br />

izmdi. Bir sürü hak ihlalleri yaand, hiçbir hakkmz<br />

arayamyorduk.<br />

O yllarda tabi bir sürü ey balad; translara yönelik,<br />

feminen ecinsellere... Hatta gey dediimiz<br />

sakal by olan, çok görünürlüü olmayan,<br />

çok kstl mekanlarda olanlar bile gözaltna<br />

alnd. Gidilen kulüpler ve birahaneler baslyordu<br />

polis tarafndan. Gözalt süreleri de uzamt.<br />

O zaman biri gözaltna alndnda bir hafta on<br />

gününe mal oluyordu. imdiki gibi 2-3 gün<br />

kalp çkamyordun. Önce semt karakolu, ordan<br />

2. ube dediimiz yere ve sonra da Zührevi<br />

Hastalklar Hastanesi'ne gönderiliyorduk. Sivilceden<br />

dolay bile yatryorlard. Benim için ilginç<br />

olan olaylardan birini anlataym. Askeri<br />

darbe olduunda kulübe askerler dadanmt.<br />

Bir grup asker, içki içiyorlard. Bizim trans arka-<br />

Demet<br />

139


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

140<br />

dalarmz iliki kurmak için zorluyorlar ve her<br />

geldiklerinde 3-5 arkadamza tecavüz edip gidiyorlard.<br />

Arkadalarmz ya o kulübün tuvaletinde<br />

ya da kulübün karsndaki inaatta ilikiye<br />

zorlanyorlard. Ben de buna maruz kalmtm.<br />

Bir de Taksim Meydan'nda yaadm, unutamadm<br />

bir anm var; 30 küsur sene oldu. Hasan<br />

diye bir asker vard; Erzurumlu, iri yar bir<br />

eydi. Tuttuunu ordan geçerken hemen Taksim<br />

Park'na götürüp cinsel ilikiye zorluyordu<br />

ve ne zaman görsek bunu yapyordu. Ben de<br />

bir kere böyle bir ilikiye zorlandm. Tecavüz<br />

olarak niteliyorum ben bunu. Taksim Meydan'nn<br />

ortasnda durup oray gözlemleyen bir tipti<br />

ve onu görmemek için arka yerlerden dolardk<br />

sürekli.<br />

Seksenlerde Bülent Ersoy’a sahneye çkma<br />

yasa getirildi. Sadece Bülent Ersoy’a deil, o<br />

dönemde bir sürü feminen ecinsel ve travestiye<br />

de sahneye çkma yasa getirildi. Sahne<br />

yasaklar 10 yl kadar sürdü. arkclk yapan<br />

çok sayda ecinsel ve transseksüel tek bir emirle<br />

isizlie mahkum edildi, birçou seks içilii<br />

yapmak zorunda kald. Cinsiyet düzeltme ameliyatlar<br />

iptal edildi, yasakland. Yasaktan ksa<br />

bir süre önce ameliyat olanlar kimliklerini 10 yl<br />

sonra alabildiler.<br />

Sonra ben 82'de, bu 1 Mays davasnda ceza<br />

yedim, önlerine gelene ceza verdiler. Okuldaydm,<br />

son snftaydm, 4 seneydi bizim gece okulu,<br />

yarsnda ben cezaevine girdim. Ben 15 ubat'ta<br />

cezaevine girdiimde 2. sömestr bala-


mak üzereydi. 8 ay içeride yattm. 7 Ekim<br />

1982'de cezaevinden çktm. Ondan sonra<br />

stanbul'a geldim ama 3 ay kendime gelemedim<br />

tabi, aptal gibiydim, cezaevi sendromu yayordum.<br />

Çok uzun yllar yatanlar daha kötü oluyordur,<br />

içeride miyim ben, darda m, ayrt edemiyordum.<br />

Çktmda birçok arkadam gacvari olmutu,<br />

kadn klna girmek adeta bir furya oldu<br />

o dönemde, 82 sonlarnda. Kadn klna<br />

girenler o bizim gittiimiz birahane gibi, park<br />

gibi yerlere bir daha gelmiyorlard. Gettomuz<br />

falan da yoktu, zaten sayl mekanlar vard, bir<br />

iki tane birahane vard Çiçek Pasaj'nda, biraz<br />

feminen oldun mu almyorlard.<br />

Ben de bir yerden kovuldum, Reis diye bir yer<br />

vard adrvan'n karsnda, Maksim'in altnda,<br />

adam beni dar çkard, “Çok feminensin, kadn<br />

gibisin, git, buraya bir daha gelme” dedi.<br />

Sürecimi tamamlamam uzun sürdü ama çok<br />

fazla feminendim. Saçm uzattm, permalar<br />

yaptrdm o dönemde. 12 Eylül, gençlii biraz<br />

lümpenletirdii için disko kyafetleri giymeye<br />

balamt insanlar yeni yeni. Bize uygun geliyordu,<br />

daha kadns bir giyim tarz modayd.<br />

Polisten kaçarken vurulan ve ölen bir arkadamz<br />

vard; Bursal Yldz –ki benim hemerimdi,<br />

yakinen tanyordum. Ayn ekilde Seda diye bir<br />

arkadam Harbiye’de polisten kaçarken, polisin<br />

skt kurunla vurulmutu. Ölmedi ama o<br />

kurun hâlâ omuriliinde sapl, çkartamyorlar.<br />

Kendim de iddete uradm. Yine 83’te ilk defa<br />

falakaya yatrlmtm. Birçok arkadamz id-<br />

Demet<br />

141


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

142<br />

dete urad. Hatta birine elektrik verilmiti. Metris<br />

cezaevine atldlar. 83'te bir grup travestiyi<br />

atmlard suçsuz yere, 15 gün orda kalmlard.<br />

Ondan sonra 84 ylnda ben aileme ecinsel<br />

olduumu açkladm, travestilik bilinmiyordu<br />

çok. Ailem “Tamam” dedi, “biz seni atamayz.”<br />

“sterseniz beni kovun, isterseniz kabul edin”<br />

demitim. Biraz da mekanlar örenmitim, bir<br />

ey olursa ayaklarmn üstünde durabilecek bir<br />

ortamm vard, bu açlmayla epey bir yük kalkt<br />

üstümden.<br />

O 84-85'li yllarda da Fuhu Beyannamesi ile –<br />

çok eski bir yasayd ve kullanlmyordu– bulunduu<br />

kentte fuhu yapan birini kent dna sürme<br />

uygulamas balad. Birçok travesti toplanp<br />

Eskiehir’e sürgüne gönderildi. Tabii ki bunda<br />

baarl olamadlar, çou trenden atlayp kaçt,<br />

sonrasnda geri döndüler. Hatta aradan bir yl<br />

falan geçmiti, otobüsle tekrar yaptlar bunu,<br />

yine ayn ekilde Gebze-Tuzla taraflarnda arac<br />

durdurup, arabadan atlayarak kamyoncularla<br />

ehre geri dönülmütü.<br />

Onun yannda tabii ki bu iddet sürekli sürüyordu.<br />

Ben ailemle kaldm için birçok eyden<br />

kurtulabiliyordum, saç kesimi falan çoktu, bir<br />

de alvar giydiriliyordu, içine kedi konuluyordu,<br />

kediye vurulunca kedi de can havliyle senin bacan<br />

trmalyordu. Ben 3 defa falakaya yattm;<br />

20 defa ince, 20 defa kaln sopa yedim. Artk<br />

ciyak ciyak baryordum, beynime kan gidiyordu.<br />

Ondan sonra souk suyun üstünde zplatyorlar,<br />

yere su döküyorlard.


O süreçte travestilerin snf atlama durumu oldu.<br />

Önceleri çounlukla Tarlaba’nda oturuyorlard,<br />

güç kanaat zor geçiniyorlard ama kulüp<br />

saylar zamanla çoald, otostop yerleri ele<br />

geçirildi. 85'lerde Cihangir’de yeni bir getto<br />

filizlendi. 5-6 sokak bize aitti. Tabi buradaki rüya<br />

da uzun sürmedi. Cihangir’de 85'lerin sonlarnda<br />

tek tük translar ev tutmaya baladlar,<br />

Tarlaba'nda oturanlar oraya geçmeye baladlar.<br />

Orda oturanlar önceleri otostop çekiyorlard.<br />

Harbiye de revaçta olmaya balad, sonra<br />

camdan çark icat oldu, 86'larn balarnda tek<br />

tük derken 87'lerde tamamen genel ev soka<br />

gibiydi, camdan çarmann yannda kzlar<br />

kapda da çark yapyorlard.<br />

Türkiye’de ilk LGBT örgütlenmesi 86'larda<br />

balad. Ben de o tarihlerde artk kadn görünümündeydim,<br />

85'in sonlarnda bir arkadamla<br />

birlikte ev tutmutuk, üç buçuk ay oturduk,<br />

sonra ayrldm aileme döndüm ama gidip geliyordum<br />

arada. Anneme “ben kadn olacam”<br />

dedim, “artk kadn olmak istiyorum, böyle erkek<br />

gibi dolamak istemiyorum” dedim. Annem<br />

“Yapma etme” falan deyince evden ayrldm;<br />

annem çok üzülmütü. Bir süre sonra geri<br />

döndüm ve annem buna çok sevindi, “Anne<br />

ben yapamyorum” dedim, “Erkek kyafetleriyle<br />

dolaamyorum, kadn olmak istiyorum” dedim<br />

tekrardan.<br />

Annem bu durumu kabullenmedi. Ben “tekrar<br />

evden ayrlacam” dedim, “Yok, ayrlma” falan<br />

dedi. O zaman biraz blöf yaptm, “Eve böyle<br />

girip çkacam” dedim, “yi ama rezilliini<br />

Demet<br />

143


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

144<br />

çkartma” dedi. Ben 86'nn ortalarnda kadn<br />

kyafetleri giyerek evden sokaa çkmaya<br />

baladm bir yl boyunca. Sonra annem bana<br />

çok fazla karmaya balad; çok makyaj yapyormuum.<br />

Yeni kadn klna girdiim için çok<br />

hevesliydim. Biraz abartyordum, gece makyajn<br />

gündüz makyaj gibi yapyordum. Bizim<br />

kezbanlk dediimiz bir durumdu bu.<br />

Baktm olacak gibi deil, 87'de evden ayrldm,<br />

bir trans arkadamn yanna yerletim. O dönem<br />

polis basknlar da çoktu ama çalmak ve<br />

para kazanmak zorundaym, ama i bulmak<br />

büyük bir sorundu. O halimle kim alrd ki beni,<br />

feminen birini bir daha almyorlar, atabiliyorlard<br />

iten.<br />

Açlk grevini gazetede okumutum ben ama çok<br />

da irtibatm olamamt brahim Eren'in o grubuyla.<br />

88'de ancak ulaabildim, 87 Nisan'nda<br />

da Taksim Meydan’nda oturma eylemi yapmt<br />

travestiler; ellerinde karanfillerle, güllerle.<br />

Daha sonra bir grup Ankara'ya gitti, Antkabir'e<br />

falan... brahim Eren'lerle böyle tantk ve Yeil<br />

Bizans'a gitmeye baladm, bir de geçmite politik<br />

bir kimliim vard; orda politiklemeye, tekrar<br />

örgütlenmeye baladk.<br />

brahim Eren’in oluturduu Radikal Demokratik<br />

Yeil Parti oluumuydu. Onun içinde 5 ayr<br />

grup vard; ecinseller, ateistler, anti-militaristler,<br />

feministler, çevreciler. Ben 88'de katlabildim<br />

aralarna. Ecinseller ilk kez kendilerine bir<br />

yer bulabilmiti politik olarak. 86’da polis basknlar,<br />

Eskiehir sürgünleri birçok insan canndan<br />

bezdirmiti. Açlk grevi balamt. Bunun


içinde bir sürü talepler vard. iddete uramamak,<br />

ehir dna sürülmemek, ameliyat yasaklarnn<br />

kaldrlmas, kimlik almaya izin verilmesi…<br />

Birçok arkadamz ameliyat olmutu ama<br />

kimliini alamamt yasak gelince. Türkiye’nin<br />

en karanlk yllarndan çkma dönemiydi, 12<br />

Eylül faizminden.<br />

Arslan Yüzgün'le brahim Eren çok çattlar,<br />

Arslan Yüzgün “Özgürlük Partisi adnda bir<br />

parti kuracam” dedi, kitaplar yazd etti. brahim'le<br />

birbirlerine çok kavgalydlar. brahim bana<br />

daha mantkl geldi. Yeil Bizans'ta brahim<br />

Eren'le tantk, o dönem partileme çalmalar<br />

vard. Türkiye'de 12 Eylül'den sonra yeni olu-<br />

umlar dönemiydi, derken Yeni Gündem diye<br />

bir dergi çkmt, Seyhan Soylu'yu Arslan Yüzgün<br />

orda tantrmt benimle. Sonrasnda Seyhan<br />

Soylu daha baka kulvarlarda yer ald, sonra<br />

biz brahim Eren'lerle birlikte çaltk...<br />

O zaman sokakta böyle eylem yapmak mümkün<br />

deildi, basn açklamas yapamyorduk,<br />

izin almak gerekiyordu ancak kapal alanda<br />

yapyorduk. Karma bir grup olduumuz için de<br />

bir gün Yunan Konsolosluu'nun önüne gitmitik,<br />

anti-militarist bir eylemdi. brahim Eren'in<br />

kz kardei de biraz maskülen bir tipti, onu bile<br />

erkek travesti diye yazmlard, 88 ya da 89'da<br />

Tan Gazetesi'de “Götverenler eylem yapt” diye<br />

girilmiti haber. Ondan sonra biz bu haberi<br />

eletirdik, telefonla rahatsz ediyorduk, brahim<br />

Eren dava açt onlara.<br />

Bu sralarda da polis basks artarak sürüyordu,<br />

Doan Karakaplan amirliinde büyük bir iddet<br />

Demet<br />

145


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

146<br />

uygulanyordu insanlara. Gözaltna alp karakolda<br />

günlerce tutuyor, ikence uyguluyorlard.<br />

Hakaretler ediliyor, kaplar krlyor ve sürekli ev<br />

basknlar yaplyordu. Üstelik sanki terörist<br />

hücreleriymi gibi 100-200 polisle birlikte<br />

baslyor, ambulanslarla, panzerlerle geliniyordu.<br />

Sonra Suphi diye baka bir amir vard.<br />

Günde 3 defa ev basan bir tipti. Tüm bunlardan<br />

sonra Kürdan Avar diye bir arkadamz,<br />

16 yanda bir transseksüel, 89 ylnda basklara<br />

dayanamayp bunalma girdi ve beinci kattan<br />

atlayarak intihar etti. Her ey giderek zorlayordu.<br />

Sonra 90’larn sonlarna doru Hortum Süleyman<br />

geldi. 92’de falan gitti bu. O süreçte ben<br />

oturduum Cihangir semtini terk etmek zorunda<br />

kaldm. Kimse kalmamt. Ülker Sokaa<br />

geçtim. Bir o sokak, bir de Kutlu Sokak kalmt<br />

dönemde. Tabi orann da sonu uzun sürmedi.<br />

Sonra 1996’da 2. Kez Hortum Süleyman geldi<br />

oralara. Hatta Hortum Süleyman’n geldii<br />

dönemde Tahtaclar diye bir grup türemiti.<br />

Sivil polis ve resmi. Saat 10’dan sonra Beyolu’nda<br />

önlerine geleni kaln odunlarla dövüyorlard.<br />

Aileleri bile dövebiliyorlard, gelmeyeceksiniz<br />

falan diye. Laleli’de de ayn ey yapld.<br />

Hatta o dönemde birçok travesti ve ben kl pay<br />

kurtulduk. Belgrat Ormanlar’na götürüp brakyorlard.<br />

Paralarn her eyini alp, çrlçplak brakp<br />

karda kta brakyorlard. Birçok insan<br />

iddete maruz kald.<br />

Sonra Ülker Sokak Olaylar, dediim gibi,orda<br />

büyük bir iddete maruz kaldm ama orda iyi


ir direni de sergiledik. Tabi çou kii gitti.<br />

Baya dünyaya mal olan bir direni olmutur<br />

herhalde. Türkiye’nin Stonewall’ gibiydi. Cihangir’de<br />

de Stonewall’dekine benzer eyler<br />

yaand ama orda biz biraz daha ilkeldik, politik<br />

bilinçliliimiz çok fazla yoktu. Ama olsun, o bizim<br />

için bir ilk deneyim olmutu.<br />

Demet<br />

147


Deniz:<br />

“Eve gitsem bir türlü, gitmesem bi türlü.<br />

Ne olursa olsun dedim, gideyim. “Gittim,<br />

niye geldin?” dediler bu sefer. “Uslu duracaksan,<br />

rahat duracaksan, bir eyler<br />

yapmayacaksan… Otur.” dediler. Saçlarm<br />

uzatmm. Korkudan damda yattm.<br />

Dam da yüksek. Abime söylemiler geldi<br />

diye. Merdivenle dama çktm. Abim<br />

nerede bulacak beni, o da bir merdiven<br />

bulmu gece. Uykudayken saçlarm makasla<br />

kesmi. Sabah oldu gözümü açtm.<br />

Yastk saç dolu. O zaman çldrdm, alyorum,<br />

tulalar avluya atyorum. Avlumuz<br />

Taksim Bahçesi gibi.”<br />

Deniz<br />

151


Ben 1944 Adana doumluyum. 57’de ilkokulu<br />

bitirdim. Ondan sonra, içimde lubunyalk vard,<br />

zaten hem yabanc filmlere giderdim o zamanlar.<br />

te düünlerde oyun oynardm, o zaman<br />

dansöz gibi. Ama kyafetle oynardm öyle, kadns<br />

yani. Ailem tepki gösterdi. “Yapma sen<br />

erkeksin, sen böylesin”. Onlar böyle dedikçe<br />

daha beter oluyordu, ben de inadna yapyordum.<br />

57’de abim askere gitti. Rahatladm. Çünkü 3<br />

kz 2 erkektik. Evet, büyük abim askere gitti, ortal<br />

bo buldum. Kafama göre ey yapyordum.<br />

Ama gizli yapyordum. Aleni deil. Bundan<br />

50-55 sene önce Adana ufack bir yerdi.<br />

Ama Paris’ti. Hep yabanc filmler oynatyorlar-<br />

Deniz<br />

153


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

154<br />

d. Lüks sinemalar vard. Erciyes Sinemas vard,<br />

Alsaray Sinemas, Lüks sinema. Bunlar hep<br />

yabanc filmler oynatyorlard. Abim askere gitti.<br />

Abim gelene kadar çok rahattm, evde hiç kimse<br />

bilmiyordu. Büyük ablam benden üpheleniyordu.<br />

“Yapma, etme, sen öylesin, sen böylesin.”<br />

Çok uçarydm, o devirlerde bikini giyiyordum.<br />

Seyhan Nehri’ne gidiyordum. Çocukluk<br />

yani. Ama fuhula alakam yok. Gösteriyordum,<br />

vermiyordum. Bilmiyordum daha dorusu seksin<br />

ne olduunu. Ama badana m derler, ondan<br />

yapyordum. Bir çocua ak oldum, Tanröver<br />

ismi... Ama çocuu bir gör; Warren Beatty,<br />

hani u Shirley MacLaine'in kardei; -benim<br />

yabanc filmlere biraz zaafm var, hep yabanc<br />

filmlere giderdim o zamanlar- ölüyordum onun<br />

için…<br />

58 ylyd, 14 yandaydm. O da liseye gidiyordu<br />

galiba. Lise 3’e mi gidiyordu öyle bir ey.<br />

Onu ilk caddede gördüm. Gözüm birden ona<br />

çarpt. Onlar hep grup halinde geziyorlard.<br />

Ölüyorum bu çocuk için ama içimde bu yok.<br />

Sadece seyredeyim. Mesela o kadar… – tövbe<br />

estafurullah- çok güzeldi. Aradan 4-5 sene<br />

geçti ite. En son karlatm bununla. “Seviyorum”<br />

diyemedim, ama çocuk anlyor baklarmdan.<br />

Ksacas ite, abim askerden geldi, 60’ta. Ayn<br />

yl krizler balad. Evden çkamyorum gece.<br />

Abim yokken zaten 11-12’de Adana’da hayat<br />

ölüyordu. O vitrinleri, vitrinlerin önünü geziyordum.<br />

Bir gün baraja gidiyordum. Otobüste kar-<br />

latm çocukla. Akamüstü. Meersem onlar


da barajda oturuyorlarm, bada. O zaman<br />

balar vard. Balar vard. Konutuk, adn ne,<br />

Över ite. Yaknlama hiçbir zaman olmad,<br />

hep uzaktan seviyordum onu ben. Onun yüzünü<br />

görürsem göreyim diyordum, hiç dünyay<br />

gözüm görmüyordu. Aradan epey zaman geçti.<br />

Bunun bir arkada ile ilikide bulundum. Seks<br />

bilmem ne... Resimleri vard duvarda arkadalarnn.<br />

Ordan Över’in resmini kopardm aldm.<br />

Çocuun haberi yok ama, eve götürenin yani,<br />

haberi yok. Aldm, külotuma sakladm. “Hadi<br />

ben gidiyorum.” dedim. O resmi ben 4-5 sene<br />

sakladm külotumda. O zaman naylon yoktu,<br />

jelatinin içine saryordum onu. Yl 62 oldu ama<br />

o arada ne dayaklar yiyorum evde. Kafam m<br />

yarlmad, gözüm mü patlamad? Abim yapt<br />

hep…<br />

Sonra, saçlarm da kesiliyordu. Uzundu benim<br />

saçlarm. Beatles tarz, Beatles zamanyd. Çiçek<br />

çocuklar zaman. 61’de artk kyamet koptu.<br />

Beni istemiyorlar. Enitem –nur içinde yatsn-<br />

“Ya olum yapma etme, gel seni bir yere koyaym,<br />

çal.” dedi. Kadn gibiyim, kz gibiyim kz.<br />

Dinlemiyorum. Büyüdüm. Beni odaya kapatt<br />

m, babamla abim, Allah ne verdiyse… Küçücük<br />

bir odada öldürüyorlar beni. Darda annem<br />

çlk çla. Can tatl derler ya. Var gücümle<br />

ikisini de attm üstümden. Hemen kapya<br />

bir tekme attm, dar kaçtm. Sokaklarda yatyordum<br />

sonra.<br />

Evden ayrlm bu ekil oldu, balarda yatyordum,<br />

sokaklarda yatyorum. Tekrar enitem beni<br />

yakalad. “Doru dürüst otur. Bir yere de çk-<br />

Deniz<br />

155


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

156<br />

ma. Ye, iç, yat.” dedi. Ailemin durumu iyiydi<br />

Allaha ükür. Evimizin yannda genelev, aramzda<br />

bir set vard. Eve geldim ama olmuyor.<br />

çimde yangn. O çocuun yangn içimde durmuyor.<br />

Onu görmezsem duramyorum. Mahalle<br />

mahalle aryorum onu bulaym diye. Devaml<br />

Büyük Saat’in ordan otobüse binerdi. Ben de<br />

Bankalar Caddesi’nde duraa giderdim onu görebilmek<br />

için, mahsus otobüse binerdim onun<br />

peinden. Baktlar ki olacak gibi deil. Beni<br />

stanbul’a göndermeye karar verdiler. “Git artk”<br />

dediler. “Madem ki bu boku yedin –tam teferruatna<br />

girmeyeceim- buradan git” dediler.<br />

1961 senesinde, 16 yanda m oluyorum?<br />

Gece toplandlar. Valizimi hazrladlar. Giyindim,<br />

kuandm. Bana 250 lira para verdiler o<br />

zamann paras ile, otobüsler 12-12,5 lirayd.<br />

Doru stanbul otobüsüne. Kimliksiz de almyorlard.<br />

O zamanlar öyleydi. Garaja anam getirdi<br />

beni, rahmetli nur içinde yatsn. “Kendine<br />

mukayyet ol, gittiin zaman adres yaz. Para<br />

göndereceim ben sana gizli” dedi. “Tamam”<br />

dedim. Vedalatk. Otobüse biniyorum –Allahm-<br />

bir yamur, Mart aynda… Gök delindi.<br />

Göz gözü görmüyor. Aman Allahm, dedim, bu<br />

ne hikmet. Ayrldm geldim.<br />

stanbul’a geldik. Haydarpaa’ya. O zamanlar<br />

otobüsler Karacaahmet Mezarl’ndan geçiyordu,<br />

61’lerde… Harem’e geldik. Harem’den vapurla<br />

buraya geldik. Pardon, Sirkeci’ye geldik;<br />

o zaman iskele Sirkeci’deydi. Aldm valizimi,<br />

otel aryorum. Bir otele gittim. Harem Oteli, hiç<br />

unutmam. Çift kiilik 7,5lira, tek kiilik 4 lira m,


neydi. Neyse. Beyolu’na gelmek istiyorum<br />

imdi, soruyorum. Filmlerde görüyorum ama<br />

filmlerle dalar kadar fark var. Aradm buldum,<br />

Beyolu’na geldim. O zaman Sirkeci’den bu<br />

Karaköy deniz otobüsleri, vapurlar var. Sirkeci’den<br />

Karaköy’e geliniyordu. Karaköy’den<br />

çktm. Geldim Beyolu’na, her yere giriyorum.<br />

Biraz da tahsilim var. Ortaokula geçmitim,<br />

ama gitmedim. Dolatm, kimseyigöremiyorum.<br />

Tanmyorum da kimseyi. Beni görenler anlyorlar:<br />

“Tanju, kz Tanju” diyorlar bana. Aa,<br />

dedim, Tanju ne ki. Bilmiyorum ki...<br />

<strong>Lubunya</strong>lara Tanju diyorlard o zaman: “Ayol<br />

Tanju!”... Geziyordum, Galatasaray’n oraya<br />

geldim. Artk kz myd, erkek miydi, bilmiyorum.<br />

Kadn klnda biri bana “ Gac nereye<br />

gidiyorsun?” dedi. “Ne diyorsun lan sen?” dedim.<br />

Bilmiyorum ki. “Kz, ben de sizdenim.”<br />

dedi. “Ne kz?” dedim. Hiç görmemiim ki<br />

dönme. Sade benim, biliyorum. Baktm, o zamanlar<br />

bekçiler vard. Bekçiler geziyordu buralarda.<br />

Onlar hemen kaçt, bekçi yanma geldi.<br />

“Onlar ne söyledi sana?” dedi. “Valla ne bileyim<br />

bir eyler söyledi” dedim. Hemen ivemi<br />

deitirdim. Kibar konuuyordum. “Ne diyordu<br />

o amna kodumun?” dedi. “Ne bileyim abi, bir<br />

eyler söyledi, anlamadm.” dedim. “Sen yabancsn<br />

galiba, nerede kalyorsun?” dedi. “Sirkeci’de<br />

kalyorum” dedim. “Adana’dan geldim,<br />

geziyorum.”<br />

Akam 8-9 oldu. “Hadi, otele gidelim.” dedi.<br />

Gece hayat bilmiyorum ki. Velhasl onu da<br />

Deniz<br />

157


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

158<br />

ksaca anlataym. Buraya, alnna ne yazlrsa o<br />

olacak.<br />

Dayanamyorum. Mart ay. Mart aynda yanyor<br />

Adana. Buraya da geldim “A, Adana gibiymi.”<br />

dedim, scak. Aman Allah’m Mart’n 10-<br />

15’inde, bir baktm hava nasl soudu, buz! Elbise<br />

ile gelmiim, zannediyorum ki bura da<br />

Adana gibi. Aman gece dondum. Tramvaya<br />

bindim hemen. Sirkeci yazyordu. Beyolu’ndan<br />

bindim, hatta Lale Sinemas’nn önünden<br />

gidiyordu. Bindim, Sirkeci’ye geldim. Kirlenmitim<br />

iki üç gün içinde. Adana’da da söylerlerdi:<br />

“Hadi hadi olum, kzdysan git engül Hamam’na.”Ordan<br />

aklmda kalm. Bu engül Hamam<br />

nedir derken, meerse eyler oraya gidiyormu.<br />

Ben saatlerini bilmiyorum. Onlar akamlar<br />

gidiyormu, ben gündüz gittim. Ama hava<br />

souk. Bir hamama gireyim, kendime geleyim<br />

dedim. Bir 2,5 lira da hamama verdim.<br />

Girdim. Ykandm. Tellallar anlad beni. “Kz ne<br />

güzelsin sen, yeni mi geldin?” dedi. Ben de<br />

“Yeni geldim.” dedim. Nerde kaldm sordu.<br />

Otelde kaldm söyledim. “Benim yanmda<br />

kalr msn?” dedi. Korkuyorum, daha param<br />

var o zaman. 2-3 gün içinde 25 lira para harcamm.<br />

Dolatm buralar, epey dolatm. Bir<br />

gün gündüz Sirkeci’de dolayorum, Adana’da<br />

bir arkadam vard, Tanju. Onunla da orda ey<br />

yapyorduk. Onunla karlatm: “Ya sen ne<br />

yapyorsun, stanbul’a m geldin? Hadi Feriköy’e<br />

gidelim” dedi bana.“Kim var?”dedim.<br />

“Arkadalarmla kalyorum, bir oda var, kalrsn<br />

bende 2-3 gün.” dedi. 200 lirada büyük para o


zaman. Ulan, dedim, bu böyle olmaz. Çalnr…<br />

Ne yaparm, dedim, parasz pulsuz…<br />

Baktm ki olacak gibi deil, Behiye Aksoy yeni<br />

çkmt o zaman. “Kanaryam güzel kuum”…<br />

“Ben yapamayacam, Adana’ya gideyim”, dedim.<br />

Sirkeci’ye geldim. Param verdim,<br />

Tramvayla geldim. Buraya kadar geldim. O<br />

zaman buradan dolmular kalkyordu. Taksiler<br />

kalkyordu biraz ileride Galatasaray’dan. Karaköy’e<br />

gidiliyordu. Karaköy’e geldim. Karaköy’den<br />

tekrar vapura bindim. Gittim oturdum,<br />

yattm. Sabah kalktm gittim, Adana’ya bir bilet.<br />

Velhasl Adana’ya geldim, dayanamadm…<br />

Eve gitsem bir türlü, gitmesem bi türlü. Ne olursa<br />

olsun, dedim, gideyim. Gittim“Niye geldin?”<br />

dediler bu sefer. “Uslu duracaksan, rahat duracaksan,<br />

bir eyler yapmayacaksan… Otur.”<br />

dediler. Saçlarm uzatmm. Korkudan damda<br />

yattm. Dam da yüksek. Abime söylemiler, geldi<br />

diye. Merdivenle dama çktm. Abim nereden<br />

bulduysa, ordan bir merdiven bulmu gece. Uykudayken<br />

saçlarm makasla kesmi. Sabah oldu<br />

gözümü açtm. Yastk saç dolu. O zaman<br />

çldrdm, alyorum, tulalar avluya atyorum.<br />

Avlumuz Taksim Bahçesi gibi. Durumumuz çok<br />

iyiydi. Kiraclarmz vard. 15 tane 2 katl evimiz<br />

vard. Anam baryor, yeenlerim, kiraclar…<br />

Artk abim çkt, beni kovalad. Damdan dama<br />

kaçyorum. Çeviktim yani böyle. Lastik gibiydim.<br />

Gittim sonra, yemek yiyorlard. Dedim: “Karnm<br />

aç”. “Git karnn baka yerde doyur” dediler.<br />

“Götümü mü siktireyim?” dedim. “Yapma-<br />

Deniz<br />

159


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

160<br />

dm ama yapacam bundan sonra, sizi rezil<br />

edeceim” dedim. “Nasl söylersin?” dedi bir<br />

tane vurdu abim. Gözümü patlatt.<br />

Neyse, sene 62 oldu. Kiracmz vard –Allah<br />

rahmet eylesin- genelevin kadnyd, o böyle<br />

gidiyor Antakya, skenderun, Osmaniye, slahiye,<br />

Antep, Mara, Hatay, buralar avucunun içi<br />

gibi biliyor. Abime akm o kadn. “stemiyorsanz,<br />

bari verin benim yanma, benimle beraber<br />

dolasn.” dedi. “Ben göz kulak olurum<br />

ona.” dedi. 62’de gittik. Sonra onunla Antep,<br />

Mara, Malatya, Antakya, skenderun, Krkhan,<br />

Reyhaniye, Hassa, Osmaniye, Ceyhan bunlarn<br />

hepsini gezdim.<br />

Arkadam otelde çalyordu. Otellerde çalyordu.<br />

O zaman fuhu otellerde vard. Ben bir<br />

ey yapmyorum. Ben ona göz kulak oluyorum.<br />

Çantasna paralarna bakyorum. O da ite…<br />

Yemeimiz odaya geliyordu. Rahatla da altm.<br />

Neyse bir gün “Kz olacak gibi deil, Kemal<br />

sen artk git” dedi bana. “Ben Antep’te kalaym,<br />

geneleve gireceim, olmuyor böyle” dedi. “Resmi<br />

bir yerde çalp rahat edeyim. Askn baskn<br />

var, böyle olmuyor” dedi. “yi” dedim. Adana’ya<br />

tekrar geldim. Sene 63 oldu. Bizim evin<br />

yanndaki genelevin patronu Fatma Abla ile kz<br />

Yüksel vard. Onlarn yannda kaldm. Anasnn<br />

gözleri âmâyd. Onlar Kanalköprü’de ev tutmulard.<br />

“Gel, anama bak” dedi “Eli aya ol.”<br />

Haftada bana 50 lira veriyordu.<br />

50 lira büyük parayd. Neden? Anasnn yannda<br />

yatyordum, seslendii zaman kalkyordum,<br />

tuvalete götürüyordum. Yatryordum, kaldr-


yordum, yemeini yediriyordum, kat be kat<br />

helali ho olsun. Yüksel dediim kz da evlendi,<br />

ayrld. Gör, Gina Lollobrigida gibi kz, o devirlerde.<br />

Gerçi ideali Brigitte Bardot idi ama Gina<br />

Lollobrigida da çok güzeldi. Neyse… Ondan<br />

sonra ite konuuyoruz, oturuyoruz falan<br />

evde… Götveren abim çkar gelirdi: “Ne aldn?<br />

yisin iyisin” deyip, alyordu param. Benim de<br />

iime geliyordu. Ha, diyordum, dokunmaz…<br />

Yüksel’in ite kocas var, iki çocuu var; biri olan,<br />

biri kz, annesi de hasta… Ba tuttular sonra,<br />

hadi gittik bada kaldk, ama çocuun resmi<br />

hâlâ buramda. Bi gün tuvalette düürmüüm.<br />

Köy gibi bir yer. Orman, ba, elma var, üzüm<br />

var…<br />

Kz beni ama çok seviyor, kz gibiyim ya. O daha<br />

önce stanbul’a gidip gelmi. Çünkü babannesi<br />

falan stanbul Fndkl’da otururlarm. Geldi,<br />

“Kemal” dedi. “Benle var msn?” dedi. “Varm”<br />

dedim. Sene 63, aylardan Kasm. Badan<br />

döndük ksacas, ben hâlâ onlarda kalyorum<br />

ama. Evdekiler beni hiç merak etmiyorlar, para<br />

götürdüüm zaman deli oluyorlard: 50 lira.<br />

imdi kz Yüksel dedi ki bana: “stanbul’a gidelim<br />

mi?” dedi. “Ben gittim ama hiçbir yeri bilmiyorum”<br />

dedim. “Sen merak etme, ben daha<br />

önce bir otelde çaltm” dedi. Öyle mi öyle.<br />

Patron kz. Artist gibi. Annesinin evinde 10-15<br />

tane kz çalyor. Ama resmi genelev. O zaman<br />

kzn kolunda 10-15 tane burma var. “Para<br />

yok” dedim. “Para ite burada” dedi kolunu<br />

göstererek. Hadi ne yapalm. Ben yine valizimi<br />

hazrladm. “Annecim ben orda kalacam,<br />

Deniz<br />

161


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

162<br />

Yüksellerde, Fatma Ablalarda kalacam” dedim.<br />

“yi” dedi kadn. Kadnla biz kaçacaz.<br />

Annemlere de söylemedim. Kimliimi de aldm.<br />

O zaman 7-8 yaprakl kimlikler vard. Geldim,<br />

kaçtk, garaja gittik. O zaman garaj Taköprü’nün<br />

ordayd. Arabayla pazarlk ediyor kz.<br />

stanbul’a kaça götürürsün? Yok 600, yok 500.<br />

“Arkada ben sana 500 lira veriyorum” dedi.<br />

“Bizi stanbul’a götüreceksin” dedi. Gece saat<br />

9… Bindik arabaya. stanbul’u o biliyor ama<br />

ben bilmiyorum. Nerede kalyor, Tarlaba m?<br />

Bir kere girdim Tarlaba’na o zamanlar. Hep<br />

Beyolu’nda dolayorum. Emek Sinemas’nn<br />

oraya gidiyorum. Tünele doru gidiyorum. O<br />

zaman en güzel yer Elhamra Sinemas’yd.<br />

Rüya Sinemas yeni açlmt o zamanlar. Geldik<br />

stanbul’a. “Yüksel, nerede kalacaz?” dedim.<br />

“Otelde kalacaz” dedi. Asmalmescit’e<br />

geldik. Baron Oteli var, turistik. Baron Oteli’nde<br />

kalyoruz. O dar çktktan sonra ben de dola-<br />

yorum oralar, geziyorum. Tunç Kafeterya<br />

vard Tünel’in hemen eyinde, 3 katl myd,<br />

neydi. Neyse sonra otele kostümle mostümle<br />

geldi. “Ne oldu Yüksel, ne yapacaksn?” dedim.<br />

“Pavyona gidiyoruz.” dedi. “Nasl yani?” dedim.<br />

Dansözlük yapacakm, güzel oynard.<br />

Geldik Beyolu’na. Hâlâ 63’teyiz. 63’ün Kasm<br />

ay. Havalar biraz limoni, pek souk deil. 10<br />

Kasm deil yani… Bunun tand bir kuaför<br />

varm Tarlaba’nda. Pavyona geldik. Patronla<br />

konutu. Hemen onu alp bu Balk Pazar’nda<br />

bir kuaför var, artistlerin gittii bir yer, oraya<br />

götürdüler. Artist dediim, pavyon artistleri.


Hemen saçn ban yaptrd orda, pavyona<br />

baladk. “Yüksel, bu ne yapacak?” dedi patron.<br />

“Abi, buna da gardrobu verelim” dedi. Kz<br />

biraz yrtk, daha önce de çalm. “Gardrop<br />

nedir Yüksel?” dedim. Bilmiyorum ki. Meersem<br />

artistlerin kostümlerine bakacakmm. Oyundan<br />

geldikten sonra üstünü ban çkartacam,<br />

kurulayacam. Çalmaya baladk.<br />

Cumartesiden cumartesiye 200 lira veriyorlard<br />

bana.<br />

Yüksel’in çalt yer imdiki Vat 69’un karsnda.<br />

O zamanlar Vat 69 yok zaten. Nurilerin<br />

Yeri diye bir saz vard. Konak Pavyonu da o<br />

binann üstündeydi. O zaman Vakko makko<br />

yok, zannetmiyorum. Neyse, biz Konak Pavyon’daydk.<br />

Saat 10’da geliyoruz, 11’de pavyon<br />

balyor. Dansözler oynuyor. Ben bir ara,<br />

çkaym, dedim. Dar çktm hava almak için.<br />

Bir baktm, ekip önümde durdu. “Gel bakaym<br />

buraya” dedi bana. “Ne yapyorsun sen burada?”<br />

dedi. “Abi ben hava almaya çktm” dedim.<br />

“Ne i yapyorsun sen burada?” dedi.<br />

“Ben burada çalyorum” dedim. “Gardroba<br />

bakyorum” dedim. “Aha, Niyazi Bey’in yeri<br />

mi?” dedi. Adam da naml adamm, Erzurumlu.<br />

“yi, hadi git buradan” dedi. “Ekipler alr götürür<br />

seni. “Ekip dediim de cip. O zaman cipler<br />

vard. Yüksel’e anlattm. “yi ki seni almadlar”<br />

dedi.<br />

Artk 18 olmutum. Tanju Tamaralar vard, büyük<br />

dansöz. Eskilere sorarsan bilirler. Boylu<br />

poslu, aslan gibi. Artist ya, film de çevirdi. Filmlerden<br />

de tanyorum. “Benimle kalr msn?”<br />

Deniz<br />

163


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

164<br />

dedi. imdi ben kza bir ey yapamam, brakamam<br />

onu ben. “Abla brakamam, o mahallemin<br />

kz” dedim. “yi” dedi. Gündüz oldu, oteldeyiz.<br />

Tarlaba’na geldik kuaföre. “O kuaföre<br />

niye gitmiyoruz?” dedim. “Aman brak, kazk<br />

oras” dedi. O zaman 2,5 lirayd. Fön yoktu.<br />

Maayla yapyorlard. Kadn da tanyormu kz,<br />

Feriköylü Benli Sabahat’n kzym. Tatar myd<br />

neydi, bilmiyorum. Almanya’da yetimiler, kar<br />

koca orda dükkan açmlar. Kocasnn ismi de<br />

Ersin, babayiit... Gide gele, gide gele. “Siz nerde<br />

kalyorsunuz?” dedi Yüksel’e. “Otelde kalyoruz”<br />

dedi. “Kz benim bir evim bo, gelin bir<br />

odada kaln” dedi. “Kira da istemiyorum” dedi.<br />

Yemeler içmeler bizden. Kadn da çalyor ya.<br />

Her gün 75 lira para alyor kz yevmiye ama cumartesiden<br />

cumartesiye veriyorlard. “yi” dedik.<br />

Eve yerletik. ç Feriköy’de. Feriköy mezarlnn<br />

iç taraflarnda o zamanlar hep villa tiplerinde<br />

evler vard. Önünde bahçesi, havuzlu…<br />

Çok güzeldi oralar.<br />

O evlerden birinde kaldk orda 15-20 gün. Kasm<br />

ay bitmek üzereydi, geldik. Tarlaba’nda<br />

kzn kocasnn akrabalar yakalad bizi. “Siz ne<br />

yapyorsunuz?” dediler. “Sen bana karamazsn,<br />

ben boanmm etmiim. Biz beraber geldik,<br />

çocuu da yanmda getirdim” dedi. “Fndkl’da<br />

babaannemin akrabasnn yannda kalyoruz”<br />

dedi. Gece pavyona geldik. Kza biri bela<br />

oldu. lle de dost olacam aya. Kz ey<br />

yapmad. Paydosta demi ki, darda bekliyorum<br />

sizi, demi.“Aman kalk” dedi bana. Taksiye<br />

bindik. 5 lira tuttu. Feriköy’e gittik. Dolmula


pardon. Gittik hemen eyalarmz aldk. “Nereye<br />

gideceiz Yüksel?” dedim. “Bursa’ya gidece-<br />

iz” dedi. Haydaaa.<br />

Gece Bursa’ya gittik. Bursa o kadar köhne bir<br />

yer ki. lk defa terifatçy ben Bursa’da gördüm.<br />

Sinemalarda yer gösteren. Bir otele gittik. O da<br />

motel gibi. Ben hiç bilmiyorum. Bizi götüren oför<br />

dedi ki: “Abla ben sizi pansiyona götüreyim,<br />

bu otel pislik, yaramaz” dedi. Pansiyona götürdü<br />

bizi, Sabah Pansiyonu. Gündüz vakti, manav<br />

dükkannn üstüydü pansiyon. Kaya Müren.<br />

“Allah allah, bu Zeki Müren’in neyi gelir<br />

acaba?” dedim. Bilmiyorum ki, neyse öyle geçtik.<br />

Ondan sonra, Patronlar geldi. O zaman iki<br />

pavyon vard Bursa’da, 63 senesinde... Bir<br />

Moulin Rouge, bir de Kültür Park Gazinosu<br />

vard. Kültür Park’n içindeydi. Bir de Cubana<br />

vard, Otel Hirman da vard.<br />

Biz pansiyonda kalyorduk. Bütün büyük ünlü<br />

dansözler orda kalyor, film artisti Perihan,<br />

“Sincap Perihan” derlerdi, filmleri var, barolde…<br />

Gece pavyona gideceiz, 10’da… 63 senesinin<br />

Kasm ay ite, sonuna m geliyoruz çok<br />

hatrlayamayacam. Anonslar ediliyor, sirenler<br />

çalnyor. Bayraklar darda indiriliyormu. “Aa<br />

ne oldu, Yüksel” dedim. Telefon geldi pansiyona,<br />

pavyon kapal. Niye dedik? Kennedy öldürüldü.<br />

63’te. e gitmedik. Bir iki gün öyle kaldk.<br />

Ona da rahmet olsun.<br />

Bu arada bizim kz, anas ile görüüyormu,<br />

Yüksel. “Kzm nerdesin?” demi annesi. Anne,<br />

demi o da, böyle böyle.“Annesi biliyor” demi<br />

“Gelin artk. O çocuk da orda ziyan olmasn.<br />

Deniz<br />

165


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

166<br />

Gönder onu” demi. “Tamam, gönderiyorum”<br />

demi. Hayda. “Kemal sen gideceksin” dedi bu<br />

bana. “Yüksel, nasl gidiyim, ne yapp edeyim?”<br />

dedim.<br />

Gitmek istemiyorum ki. Altm da. Biletimi aldm.<br />

O zamann paras 500 liram elime verdi.<br />

“Sakn paray ibne abine verme!” dedi. “Paralarn<br />

bir yere sakla, 10 lira 10 lira çkar” dedi.<br />

“Bir aya kalmaz ben de gelirim” dedi. O zaman<br />

Tofa fabrikas yeni açlmt galiba, imdiki garaj<br />

deildi, eski garajd, hangar gibi. Geldim<br />

güzelim. Bindim otobüse geliyorum. Elimde valiz.<br />

Ankara’ya kadar geldik, bereket otobüsün<br />

plakasn almtm. Okumak okumak okumak!<br />

Tahsil tahsil tahsil!<br />

Yemee çktm. Ama çocuk anlad beni, Muavin.<br />

Nonoluumu anlad. Kaarlanmm böyle,<br />

saçlar kz gibi. Yemek molas. Yemek molas<br />

bitti, ben duymadm. Yemek yiyorum. Gidip<br />

bakaym dedim, otobüs gitmi. Hatta çocua<br />

demitim: “Bana haber ver” diye. Artk anons<br />

ettiler de, belki ben duymadm. Nasl olsa plakasn<br />

aldm. Ben bunu Ankara’da yakalarm.<br />

Orann sahibine anlattm. Valizim de gitti. Plakasn<br />

sordu. “Git, Ankara’nn garajnda bulursun<br />

onu” dedi. Beni bir otobüse bindirdiler, para<br />

almadlar. Sabah geldim Ankara’ya. ndim.<br />

Otobüsleri aryorum. Lüks otobüsler deil.<br />

Dangul dungul külüstür. 40’lardan kalma…<br />

Çocuu yazhanede gördüm, beni görünce saklanmaya<br />

çalt. Çeviim, atiimdir. Kavgacym<br />

da. “Hemen nereye gidiyorsun lan, senin anan<br />

bacn bilmem ne yaparm” dedim. Plakasn


almm ben. “Valizimi göster çabuk” dedim.<br />

“Ya seni aradk bulamadk, mecburen geldik”<br />

dedi. Valizimi verdiler. Otobüse bindirdi beni.<br />

“Beni otobüse bindir yoksa seni ikayet ederim<br />

garajn sorumlusu kimse” dedim. Kyafetlerim<br />

var, giyimlerim var. Bir tek baörtü almtm<br />

yanma, o zaman, mehurdu. Neyse...<br />

Geldik Adana’ya. Adana dilleniyor, çalkalanyor.<br />

Benim için Yüksel’i kaçrd diyorlarm.<br />

“Ya olum o zaten kendi kz gibi. Kaçran Yüksel’dir”<br />

diyenler olmu. Anas geldi, biliyor tabi<br />

kznn ne olduunu. Böyle böyle, hiç merak<br />

etmeyin iyidir, dedim. Kocas ile görütüm. Severlerdi<br />

beni, mahalle çocuuyuz. Kaynanas:<br />

“Bu çocuun günah yok, zaten biliyorsun Erol”<br />

dedi. Ben gene onunla dostluumu sürdürdüm.<br />

Artk Adana’daydm, ama gene bildiimi yapyordum.<br />

Ailemin yanndaydm ama onlara para<br />

veriyordum. Abime yani. Babam hayatta param<br />

almazd. Abime de zaten yedirmezdim. Abime<br />

veriyordum 5 lira. –çay 20 kurutu, sinemalar<br />

60 kurutu- Hergün 125 kuru para veriyordum<br />

ona. “Nereden alyorsun bu paray?”<br />

diyordu. “Külhanbeylerden istiyorum” diyordum.<br />

Evimiz geneleve yakn ya. Çeçen Cumali<br />

vard, bakma yine büyük adamlar vard. “Abicim<br />

bana para ver” diyordum veriyorlard.<br />

Seviyorlard da beni çünkü. Çocukluumu<br />

biliyorlard. Kz gibiydim ama bana bir gün yan<br />

gözle bakmadlar. Sene 65 oldu. Askere geldim.<br />

Haber geldi, gittim karakoldan emniyetten sülüs<br />

verdiler bana. Vedalaacaz artk evle. Geldim<br />

eve, beni sabah yolcu edecekler ama kz gibi-<br />

Deniz<br />

167


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

168<br />

yim. Saçm kestirmedim. Kam, gözüm yapl.<br />

stasyona geldik, trene geldik. Ah ah, Kara tren<br />

gelmezm’ola, düdüünü çalmazm’ola… Neyse,<br />

Manisa’ya geldik. O zaman Tarzan sa myd,<br />

bilmiyorum. Ocak aynda 65’in. Arkadalar da<br />

vard, Adana’l çocuklar. 2-3 günümüz var teslim<br />

olmaya tugaya. “Ya zmir’e gidelim bari,<br />

saçlar kestiririz” dediler. “Ben kestirmem,<br />

tugayda kessinler.” dedim. Giyinmiim o biçim,<br />

elbise üzerimde tiril tiril. 500 lira para var yanmda.<br />

Manisa’ya kadar bedava gelmiim trenle.<br />

Dedim: “zmir’e gidelim zmir’i de gezelim<br />

bu meyanda. Hadi siz para vermeyin” dedim.<br />

Onlarn durumunu biliyorum, tandm çocuklard<br />

Adana’dan. ki kiilerdi. Manisa’dan zmir’e<br />

15 liraya gidiyoruz. Alsancak’a gittik, otele<br />

yerletik 3 kiilik odaya. Paralarn ben verdim.<br />

“Otelde arza marza yapmayn, ben çkp<br />

dolaacam” dedim.<br />

Gençlik heves, imdikilere hak veriyorum.<br />

Brigitte Bardot hastasydm, onun filmi vard.<br />

Bilet aldm girdim. zmir’i geziyorum. 2 günü<br />

orda geçirdik, döndük. Bindik taksiye. Tugayn<br />

oraya geldik. Girdik. Saat 2 olmu. Subaylar<br />

seçme alyorlar ya, ben de boylu posluyum.<br />

Beni bir gördü alay-tugay subaylar. O diyor<br />

ben alacam, dieri ben. ardm. Tugay<br />

komutan dedi: “Karar verin”. Bir temen vard<br />

stanbullu, çok güzel, boylu poslu, aslan gibi.<br />

“Ben bununla kalmak istiyorum buna verin beni”<br />

dedim. Güldüler bana. Kz gibiydim, saçm<br />

kestiler. Subayn gözleri doldu, o derece. Böyle<br />

güzel bi çocuk, bi anda… Sevdirdim kendimi


acemi birliine, subaylara. Moral elenceleri,<br />

geceleri oluyordu, sesim de çok güzeldi. ükran’n<br />

plaklar yeni çkmt. Okurdum falan.<br />

Beni sevdiler. ki ay oldu. Datm oluyor, beni<br />

nereye gönderecekler bilmiyorum. Yazc geldi,<br />

“Sen burada kalyorsun” dedi. Subay çok severdi<br />

beni. 6 ay sonra bir gün geziyorum, tugay<br />

komutan gördü beni. “Niye gitmedin?” dedi.<br />

“Bilmiyorum” dedim. “Hemen komutann bana<br />

gönder” dedi. Komutana söyledim bunu.<br />

“Bi ey mi yaptn?” dedi, “Yok” dedim. Niye<br />

beni göndermediini sormu. Artk ne olduysa<br />

bilmiyorum. “Seni Menemen’e gönderiyoruz”<br />

dediler. 400 lira para var yanmda. Aylk da<br />

alyorum 10 lira. Sigaram yok, çocuklara veriyordum.<br />

Sabunu eyi… Kadnlara ykattryordum<br />

çamarlarm ordaki çingene mahallesinde.<br />

Manisa’ya geldim, zmir’e geldim. Direk<br />

Menemen’e otobüs yok. Garaj, yaz, Austos,<br />

scak, Allahm. Asker elbisesi üzerimde, terliyorum.<br />

Yazhaneye gittim. “Menemen’e tabura<br />

teslim olacam” dedim. Bindirdiler, Menemen’e<br />

geldim. Benim namm oraya da gelmi,<br />

“Kz gibi, Adana’dan” diye. Astemen bana<br />

ak oldu orda da. Çok temizdim, çok titizdim.<br />

Elbise verirlerdi, asker terzihanesine verir, üstüme<br />

göre yaptrrdm. Zaten 37 numara postal<br />

yok. Sivil ayakkab giyiyordum. Olmuyordu.<br />

Ayaklarm yara oluyordu botun içinde. Orda 2<br />

ay kadar kaldm. Ordan da beni brakmak istemiyorlar.<br />

Subayla biz ii piirdik. Kou hamama<br />

gidiyor paklanyor, ben tek giriyorum. “Ba-<br />

n sabunlaym m?” dedi. Neler duyuyordum<br />

Deniz<br />

169


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

170<br />

neler, isteseler neler yapyorlar. i bitirdik.<br />

Ykandm, paklandm, kouuma gittim. lk<br />

nöbetim Kubilay Tepesi’ne çkt. Tabi kitaplarda<br />

da okuyorum. Çok güzel bir heykeli var. lk<br />

ehit Menemen’de, kellesini kesmiler. Neyse…<br />

Subayla konuuyorum, ey yapyorum. Dedikodular<br />

çkmaya balad. Ama kimseye cesaret<br />

vermiyorum. “Siktir lan, dipçikle vururum seni”<br />

diyorum. Döneceime yakn hastalandm. Revire<br />

yatrdlar beni. Kam alnm. Tabi o zaman<br />

kep giyiyordum görünmüyordu. Hastanede kep<br />

çknca… Binba vard, bahekim. “Yüzünü ne<br />

oldu?” dedi. “Yand.” dedim. Adam ya yuttu ya<br />

yutmad. “Dua et hemerimsin” dedi. Adanalym…<br />

3-5 gün orda kaldm. Datm günü oldu.<br />

Tren istasyonuna gelinceye kadar yanmdan<br />

ayrlmad o adam. Her eyi göze ald, vucudum<br />

prl prl, bir de palaskayla skyordum belimi,<br />

belim incecik. Omuzum incecik. Popom çkyordu,<br />

kz gibi. “Beni ara, mektup yaz tabura” dedi.<br />

Yazarm mazarm, neyse…<br />

Edirne’ye geldim, 16. Piyade alayna. Subaylar<br />

ite datyorlar erleri. O zaman eitim veriyorlar.<br />

Telsizler vard böyle. Ona kafam çok çalt.<br />

15 gün içinde ifreyi çözdüm. Kanallar aramay<br />

örendim. Bir kanala girmiim. Bir yere bastm.<br />

Kbrs deniz alt bilmem ne ay yldz ifresiymi.<br />

“Kbrs deniz altndan aryorlar kumandamn”<br />

dedim. “Nerden buldun sen bunu?” dedi. “Valla<br />

komutanm bastm oldu” dedim. Neyse Edirne’de<br />

de rahattm. Depocu hemerim çkt. O<br />

da herhalde eydi, ama belli etmiyordu. Bana


temiz iç çamarlar veriyordu. Kz gibi çok güzel<br />

askerdim. Yine postal yok ayamda.<br />

Alay komutan olarak Karadenizli bir yedek temen<br />

getirdiler üstümüze. Karargahta yedek temene<br />

verdiler beni. Erhan Temen beni anlad.<br />

Hallerimi gördü. “Ulan sen aslnda stanbul’da<br />

Mis sokaa gitsen, ne para kazanrsn, bütün arkadalarn<br />

orda” dedi. “Sen nerden biliyorsun?”<br />

diye sordum. Olancym bu meer.<br />

Neyse o öylece geçti, gitti.<br />

Yine hastalandm, birinci senesinde. Çorlu<br />

askeri hastaneye götürdüler beni. Kzaryorum,<br />

terliyorum. Binba çok iyiydi Allah raz olsun.<br />

Saçm ksayd oraya gittiimde. Üç ay hastanede<br />

kaldm. Saçlarm uzad, kendime geldim.<br />

“Hava deiimine gönderiyorum seni, sen dua<br />

et 6 ay göndermiyorum” dedi. Çünkü üç ay<br />

saylyor üç ay saylmyordu.<br />

Evet, aldm eyimi, Edirne’ye gittim, ordan sülüsümü<br />

aldm. Bindim otobüse geldim Adana’ya.<br />

“Ne oldu?” dediler. “Hastaym” dedim.<br />

Üç ay orda kaldm. ki ayn sonunda postac<br />

geldi. smimle hitap etti, “ubeye gideceksin”<br />

dedi. “Hayrola” dedim. Makbuz getirmi. 500<br />

lira para alacakmm. Bir kilo peynir, zeytin, pirinç<br />

bilmem ne. Abimin az kulaklarna varyor<br />

ama. Paray duydu ya... Gittim aldm geldim.<br />

Ne yapacaksn bu paray, dedi abim. Hiçbir<br />

eyde gözüm yok. Al, dedim, gözünü doyursun.<br />

50 lira istedim içinden. Üç aym doldu. Saçlarm<br />

uzad, güzeldim. spanyol paçalar, ayamda<br />

yazlk terlikler, parmak aras, Amerikallar<br />

getiriyordu. T-shirt. Alaya geldim. çeri bir gir-<br />

Deniz<br />

171


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

172<br />

dim. Hepsi dönüp bakt. Subaylar deli oluyor,<br />

kim bu diye. Kllarm cmbzla alrdm, kaymak<br />

gibi olurdum. Gençlik de vard o zaman. Komutann<br />

yanna gittim. “Ben geldim.” dedim. “Sen<br />

misin lan?” dedi. “Bi insan bu kadar nasl dei-<br />

ir?” dedi. Adanal demeye bin ahit ister, sesim<br />

daha inceydi. Velhasl askerliimi bitirdim. Binba<br />

Kayserili bilmem ne yazcs vard. zin<br />

mizin kullanmamtm hiç. Çar izinlerine gidiyordum<br />

ama kaçak gidiyordum. Onbalar, çavular<br />

seviyordu beni. Moral gecesinde arklar<br />

söylüyordum. TSM okuyorum Zeki Müren’den.<br />

Sende baya bir cevher var, derlerdi. Sarayiçi’nde<br />

nöbetteydim, binba yazcs geldi. “Hemen<br />

gel, tüfei teslim et, seni binba çaryor”<br />

dedi. Gönderecekmi beni. Ocak’ta tezkereyi<br />

almam lazm. Kasm’n 10’unda merasim vard.<br />

Öyle oldu. “Komutanm” dedim, “Param yok<br />

ama”… Param vard ama amacm Edirne’de<br />

kalmakt biraz. Güzel yerdi. Bir subaya ak<br />

olmutum orda, o da bana ak oldu, göçmen<br />

çoçuuydu. Bu baka bir subay ama, Edirneli.<br />

James Dean’e benzerdi. O geldii zaman anlyordu<br />

ama söyleyemiyorduk birbirimize… Çünkü<br />

kimseye vermiyordum. Yapmyordum. Bakyordum<br />

bana bir hareket yapyorlar, hemen<br />

“Kumandana söylerim” diyordum. Adana’da<br />

da öyle badireler atlattm, o tecrübelerime<br />

dayanarak öyle yapyordum.<br />

Neyse teskereyi aldm, geldim Adana’ya. Duramyorum<br />

artk Adana’da, smyorum. Dedim:<br />

“Ben gidiyorum stanbul’a.” Oray söyledi ya<br />

Mis Soka. Kafama takld. Velhasl geldim


stanbul’a. Bir arkadam vard, bilmiyorum, öldüyse<br />

Allah rahmet eylesin. Geldim onu buldum<br />

Beyolu’nda Turan Caddesi’nde. “Metin,<br />

ben geldim” dedim. Metin’le hobe ettik. Paydos<br />

zaman, yemee gittik Lades’e, Tarlaba’nda<br />

mehur çorbac. “Metin, bi ev bulalm,<br />

n’olur?” dedim. Aradk taradk. ki üç gün bir<br />

yerde kaldm. o zaman Rumlar çoktu, Ermeniler<br />

çoktu, Yahudiler çoktu. nan kötü deillerdi.<br />

Doramac akirSoka’nda arkadam ev<br />

buldu. “Ev buldum, 175 lira aylk” dedi. Annem<br />

demiti ya rahmetli: “Para gönderirim.<br />

Sen gelme artk. Çoluk çocuk büyüdü.” Evi<br />

tuttum. Yatak, yorgan yok. Zekâya bak: Gazete<br />

aldm 15-20 tane, yatak yaptm. Ayakkablar<br />

yastk gibi. O çocuk da öyle yatyor. Ailesi burada<br />

ama gitmiyor. Mektup yazdm eve: “Bana<br />

yatak yorgan, tencere, kap kacak, gaz oca<br />

yollayn.” O zaman gaz oca vard, aygaz yoktu.<br />

Bir hafta sonra telgraf geldi: “Git Sirkeci’den<br />

al.” yazmlar. Taksiye bindim. Geldim evi serdim<br />

güzelce. Ordan rahmetli bir kadn da karyola<br />

verdi. Biliyordu da beni. Ama eve müteri<br />

falan almazdm, bilmiyordum öyle ey. Kimisi<br />

tabak, çanak verdi komularn. Dayadm döedim.<br />

Güzel de bir taze fasulye yemei yaptm.<br />

Kap çalnca açtm. Arkadam “Ne güzel olmu<br />

buras, cennet” dedi. “Ben yerde yatacam sen<br />

evin erkeisin” dedim. 67 oldu, çocuk askere<br />

gitti.<br />

Mis Soka kar kar biliyordum artk. Ev sahibim<br />

de dünya iyisi. Ecdad nurlar içinde yatsn.<br />

“Anne, arkadam beni brakt gitti” dedim.<br />

Deniz<br />

173


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

174<br />

Kadn huyumu suyumu biliyor. Evin düzgün<br />

olduunu biliyor. “yi, sen burada merdivenlerimi<br />

sil, kiralarm topla, bakkala çakala gidersin<br />

kiraclara, sana ayda 35 lira veririm” dedi. Körün<br />

arad bir göz, Allah verdi iki göz. 68’den<br />

69’a kadar öyle geçti. Binalara temizlie gidiyordum.<br />

Ermenilerin, Rumlarn, Yahudilerin<br />

binalarna. Para veriyorlar 15-20 lira. Yanmda<br />

kasap vard. Eve adam getirmediimi biliyordu.<br />

“Sana i buldum, Sadkzadelerde” dedi. “Burada<br />

ne yapyorsan, orda da onu yapacaksn,<br />

merdiven temizleyeceksin, pencere sileceksin.”<br />

“yi” dedim. Bir kadn ile kocas geldi beni arabayla<br />

ald. Kornaya basyorlar, baryorlar. “Ay<br />

ne var, Allah kahretsin” dedim. “A, bu Tanju”<br />

dedi, ses tonumdan dolay. “Gel kz” dedi,<br />

“Muzaffer’in (kasabn) bulduu insanlar biziz”<br />

dedi kadn. Aldlar götürdüler beni. Yedi sekiz<br />

sene bir mahallede oturmak her olann kâr<br />

deil o devirlerde. Komular tandm, Türkan<br />

Abla’y, Bedia’y tandm. Mahallemin kz vard:<br />

Meral Zeren. Yurdaer Doulu’nun arkada<br />

vard. Sonra Ankara’da otelde ölü bulundu,<br />

unuttum imdi ismini. Onlar vard. Nermin<br />

Denizci vard, artist. Gider gelirdim evlerine.<br />

Sene oldu 70. Ev satld, bilmem ne oldu.<br />

Gittim geldim yine Tarla Sokak’ta oturuyorum.<br />

Ondan sonra çark hayatm balad. Taksim’e<br />

çkyorum, kzlarla görüüyorum. O zaman Kader’i<br />

gördüm. Necla’y gördüm, Yldz’ gördüm.<br />

“Aa, buras iyi” dedim. Meerse askerdekinin<br />

söyledii yer, Taksim çark yeriymi. Mis<br />

Soka’nda an Oteli var, oraya götürülüyor-


mu. Bu arada memelerime ine vurdurmaya<br />

baladm. “Gel kz sana bir ine vuracaz, memelerin<br />

büyüyecek” dediler. Biliyorlard beni.<br />

Geldi geçti sene 72 oldu. Cihangir’e tandm,<br />

Kbrsl arkadamn yanna. Derken arkadama<br />

Kbrs’tan ihbar geldi… O zaman Makarios<br />

vard, Kbrs’n Babakan. Kbrs’tan teyitsiz<br />

çklmyormu, ihbar olduu zaman götürüyorlarm.<br />

Götürdüler onu, ev bana kald. Bir arkadam<br />

daha vard Ajda, onla beraber kalyoruz.<br />

Geldi, geçti. Hicran vard, Öküz Bakl Mehmet,<br />

Urfal ama Ankara’da kalm çokça. Daha<br />

önce Ankara’da kaldnda amcas Neet Erta’n<br />

yannda çalm. Köçeklik yapyormu.<br />

Bir mektup geldi Hicran’a. Bize 3-4 tane köçek<br />

lazm. Güzel de oynuyorum, güzel de striptiz<br />

yapyorum.<br />

Kulüpleri mulüpleri talan ediyordum ben o<br />

zamanlar. Adam geldi. Ankara’ya gidiyoruz 4-5<br />

lubunya. Saçlarm simsiyah, prl prl. Orda<br />

gazetelere bile çktk. Kaman’a gittik, düünlere<br />

götürüyorlard bizi. Türkiye’de ilk defa pullu köçek<br />

olarak ben oynadm. Dansöz kyafeti ile…<br />

Onlar alvar, ceket giydiriyorlar ama ben yapamam<br />

öyle ey. stanbul’da pavyonlarda, kulüplerde<br />

çalmm ben, yapamam. “inize gelirse<br />

olur, gelmezse ben gidiyorum. stanbul gibi yeri<br />

brakp geldim buraya öküzler” dedim. Kabul<br />

ettiler. Ama pullu köçek gelmi, pullu köçek gelmi<br />

o zamanlar. 72’lerde. Gel zaman git zaman,<br />

kadere bak... Okuyucular geldi, Krehir’e bir<br />

düüne gelin almaya gidiyoruz. “Tavrm biliyorsunuz,<br />

ben kostümle oynarm, erkek kyafet-<br />

Deniz<br />

175


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

176<br />

leri ile oynayamam” dedim. “Tamam” dediler.<br />

O adamn köyüne gittik, otelin sahibinin, kadere<br />

bak. Harem Oteli’nin, 60’da ilk geldiimde<br />

kaldm otel. Neyse, tantrdlar, bize bir oda,<br />

yemek verdiler. Çalgclara yemek yok. Neden<br />

yemek vermediklerini sordum. “Onlarn paras<br />

var, yesinler” dediler. “Olur mu ya onlar bizim<br />

ustalarmz, çalgclarmz. Neyse, vermiyor musunuz,<br />

iyi” dedim. Düün balad, herkes çkp<br />

oynuyor. Ben çkacam ya, yer gök inledi.<br />

Almanclarn düünü. Yanmza geldi o adam,<br />

“Sakn Zeki Müren gibi oynama” dedi. “Ne diyorsun<br />

sen ya, siz beni buraya bilerek getirdiniz”<br />

dedim. “Öyle mi istiyorsun?” dedi. “Ustalar,<br />

güzel bir ey çaln” dedim. Nasl dönüyorum<br />

orda. Yoruldum, “Tamam yeter” dedim.<br />

Oturdum. “Kalk oyna, millet damlardan seyrediyor.”<br />

“Oynamam, yorgunum” dedim. “Ya ne<br />

istersen yapacaz” dediler. “Derhal ustalarn<br />

karn doyacak” dedim. “Onlarn paralar pein<br />

verilecek” dedim.<br />

Allahm, bu adam ben bir yerden tanyorum<br />

ama nerden, dedim. Ben stanbul’da kaldm<br />

deyince ona, oteli sordum. Hatrlad, o zaman<br />

adam yumuad. “Ne isterlerse verin” dedi. Ne<br />

kadar para topluyorduk, kardeim ne kadar.<br />

Ama ne alrsan yar yaryayd. Üç ay da orda<br />

kaldm öyle.<br />

Geldim stanbul’a. Kulüplere. Emniyete düerdik,<br />

15-20 gün gökyüzünü görmezdik. Ama<br />

rahattm. Öyle öldürmeler, vurmalar, krmalar<br />

yoktu. Bizi el üstünde tutarlard. Arabalar gelirdi<br />

Taksim’e. Bizi arabalarla götürürlerdi yedirme-


ye, içirmeye, gezmeye, tozmaya, denizlere, ile,<br />

Kilyos, Avalara götürürlerdi. imdikiler nerede…<br />

Paray buldular ey yaptlar. Ama imdi<br />

onlara da hak veriyorum. imdikiler bastramyor<br />

kendilerini. Eskiler bastrmak zorundayd.<br />

Bayram Sokak’ta, Abanoz’da çaltm. 74’lerde<br />

ilk lubunyalar götüren benim oraya… Abanoz<br />

76-77’de kapand. Sonra, Dolapdere civarna<br />

tanld. Dolapdere’ye 77-78’de ekip giremiyordu<br />

o zamanlar. Orda çaltm. 80’lerde de<br />

oras da kapand. Oras da kapannca artk çarka<br />

çktk. Kimisi kulüplere gidiyor, kimi pavyonlara…<br />

80 htilali olduunda Harbiye’deydim. A, sirenler<br />

mirenler. Rahmetli Meral, yanmdayd. Rahmetli<br />

çok güzeldi, Feri Cansel gibi… Dii bir<br />

kadnd. Subaylar etrafmz sard, kadnz ne de<br />

olsa. Biraz da dilli. “Ay imdi biz nasl gideceiz<br />

eve? Saldrrlar, maldrrlar” dedi. Hemen bizi<br />

askeri araba ile Bayram Soka’na getirdiler.<br />

Sonrasnda neler yaadk neler…<br />

Bayram Soka’ndaki evi 80’de tutmutum.<br />

Kulüpte çalyorduk. Saat 11’e kadard. 11-<br />

12’de kapanyordu kulüpler. Her yer çekiliyordu.<br />

Müterisini alan eve getiriyordu. Kulüpte<br />

kalan orda kalyordu. Sabah saat 7’de çkyorduk.<br />

81’de Ben Konya’da genelevde çalyordum.<br />

80’den sonra Ankara’ya arkadam götürüp<br />

ameliyat ettirmitim. Ankara houma gitti. “Sen<br />

git ben burada kalacam” dedim. Ben orda<br />

çaltm. Çaça’nn biriyle tantm, beni Konya’-<br />

Deniz<br />

177


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

178<br />

ya götürdü. Orda çaltm. stanbul’a 82’de<br />

döndüm tekrar…<br />

lk etei ben giydim, stanbul’da. 68-69’larda.<br />

Ama darda giyerdim, eve gelince normal giyiniyordum.<br />

Ne kadar da olsa mahalle. O zaman<br />

bekçiler vard gece. Bekçiler yakaladklarnda<br />

2,5 lira verirdik ellerine o zaman. Seslerini çkarmazlard.<br />

Kadn olduuma çok mutluyum. Gençlere tavsiyem,<br />

akll olsunlar. Gençliin kymetini bilsinler.<br />

Bir insann en büyük sermayesi gençliidir.<br />

Havasn kullansnlar… Benim hiçbir birikimim<br />

yok. u an yine fuhu yaparak geçiniyorum.<br />

Hâlâ Bayram Soka’nda yayorum.


Filiz:<br />

Darbe sabah Beyolu’nda askerlerin yürüme<br />

sesine uyandm. Sokaa inicez,<br />

makyajm falan yaptk. Ev basld. Bizi<br />

askeriye ordu evine götürdüler. Karakola<br />

teslim etmediler. Hastanemiz vard bizim:<br />

Cancan. Bizi Cancan’a yolladlar. Ordan<br />

da çktk Ahlak'a geldik. Ahlak’ta saçlar<br />

kesildi. Sirkeci’de… Seni çuvaln içine<br />

koyuyorlar Ahlak’ta. Kediler de var. Kediler<br />

seni parçalyor çuvaln içinde. Beni<br />

braktlar öleden sonra saat üç dört<br />

gibi... Ben Sultanahmet’e gittim. Bir esnaf<br />

dedi ki: Senin bu halin ney?, dedi. Suratm<br />

paramparça. Elbiselerim yrtlm.<br />

Her tarafm delik deik olmutu…<br />

Filiz<br />

181


Ben 1958 Hatay skenderun doumluyum. Çocukluum<br />

14 yana kadar hep Hatay’da geçti.<br />

Ailem durumumu bilmedi. Üvey abilerim vard.<br />

Annem iki evlilik yapmt. lkokulda kzlarla oynuyordum.<br />

Erkek çocuklarla oynamyordum.<br />

Bir tane Mustafa diye bir arkadam vard, ufak<br />

bir çocuktu. Kap komumuz. Beraber gidip geliyorduk.<br />

Bir gün, Mehmet sen bizimle niye yürümüyorsun,<br />

dedi. Kzlarla yürüyorsun hep, kzlarla<br />

iliki mi kurmak istiyorsun, dedi. 11-12 ya-<br />

ndaydm. Yok yok bir ey, dedim. Silkelendim.<br />

Komularmzdan bir tanesi anlamt. Bu ecinsel,<br />

dedi benim için. Aman ailesi bilmesin, dedi.<br />

Tepki almasnlar, dedi. Beni çard, senin için-<br />

Filiz<br />

183


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

184<br />

de kzlk m var, dedi. Kz gibisin sen, dedi Dürdane<br />

Teyze. çli dl bir insand benim ailemle.<br />

Kadn anlaylyd. Tahsilli bir aileydi. Beni<br />

denize götürüyorlard, gezmeye götürüyorlard.<br />

Annemin yerine kendi gelirdi okula. Annemde<br />

kalp vard. Annem böyle eyleri kaldramazd.<br />

Velini çar, dedi bir keresinde öretmen. Ben<br />

Dürdane Abla’ya söyledim. Annenin yerine ben<br />

gideceim, dedi, hiç ses etme...<br />

Ecinsel nedir bilmiyordum... Bir gün de teyzemdeyiz.<br />

Akam teyzemlerde oturuyoruz.<br />

Okullar tatildi. Saçlarm uzatmtm. Belediye<br />

otobüsüne bindik. Ben orda anladm, annem<br />

orda anlad. Neyin ne olduunu anlad. Bir yal<br />

amca vard. Oturuyordu. Kzm sen de böyle<br />

annenin yanna otur, dedi. Annem bir bana, bir<br />

adama bakt. Adam da hafif sakallyd... Annem,<br />

hocam, dedi, bu erkek... A ben kz çocu-<br />

una benzettim, dedi. Kusura bakma, dedi. Evimizin<br />

ordaki otobüs durana geldik. ndik, orda<br />

erkek berberi vard. Annem oraya soktu beni,<br />

3 numara kestirdi annem saçlarm. Kulaklar<br />

çkt bende böyle... Beyefendi öyle deyince annem<br />

çok bozuldu.<br />

Daha 12 yandaydm. Ben de artk kendimi<br />

anlaynca, geceleri evimizin yanndaki sahile<br />

gidiyordum. Tekneler, kayklar vard. Alt tarafm<br />

istiyordu. Birisi beni siksin istiyordum. Birisi<br />

benle arkadalk yapsn, düsün kalksn istiyordum.<br />

Neyse, 13-14 yandaydm, bir subayla<br />

kaldm ben. Deniz kenarnda bir mekanda. O<br />

bozdu beni. Biz onunla arkada olduk. O bana<br />

tatl alyordu. 25-26 vard o. Çok iyi bir insand.


Bana çok bakt. Ailemden gizliydi. Ne diyece-<br />

im, ay bu beni yapt, diyemem. Komumuzun<br />

bir tanesi de benle kalmak istedi. liki kurmak<br />

istedi. Bütün erkeklerin gözü benim üstümdeydi,<br />

güzeldim, çok güzeldim, ahaneydim. Ailem<br />

içinde benim üzerime bir kz yok, diyordum.<br />

Bir gün baktm, abim geldi. Benim bir abim<br />

vard, üvey abim vard. Kalk sen, dedi bana,<br />

ayakta dur, dedi bana... O da polisti. Gözümün<br />

içine bak, dedi. çimden böyle alyorum, annem<br />

de ordan alyordu. Abim rahmetlik oldu<br />

imdi. Çorabn çkart, dedi. Anneme sen hiç<br />

sesini çkartma, dedi. ii stt. Ayamn altna<br />

i soktu. Istt böyle yakt ayamn altn, dalad<br />

ki sokaa çkmayaym ben diye. Bu erkeklerin<br />

burada ne ii var diye? Evin önünde ne ii<br />

var diye? Bu erkekler niye bakyor, diyor. Senin<br />

olun götünü siktiren bir olan, dedi. Sen, dedi,<br />

böyle böyle yapyorsun, dedi bana. Benim<br />

ayaklarm iyileti. Ekmek yemiyorum, sudan<br />

kesildim. Ekmekten kesildim. Babam çok iyiydi.<br />

Abim kötüydü. Babam belediye memuru idi.<br />

Okula devam etmedim evden kaçtm. Banu diye<br />

travesti bir arkadam vard benim Hatay’da.<br />

Banu’yu buldum. O, temelli Adana’ya gidelim,<br />

dedi. Adana’ya geldik. 14 yandaym. Cebimizde<br />

para kalmad. Parkta yatp kalkyoruz.<br />

Kimseye de, paramz bitti ekmek verin, diyemiyoruz.<br />

Yanmza yal bir adam oturdu. Adam<br />

da 50 yanda var. Siz, dedi çalyor musunuz,<br />

dedi. Sizi kullanabilir miyim, dedi. Sizinle ilikiye<br />

girebilir miyim, dedi. Paranz neyse vericem,<br />

Filiz<br />

185


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

186<br />

dedi. Bi demet para çkartt herif bize. Hele benim<br />

için...<br />

Bana, sen bozuldun mu, dedi. Beni bir kii bozdu,<br />

bakas bozmad, dedim. Alamadm ben zaten,<br />

dedim. Adam, iyi, dedi, ben sizi eve götüreyim,<br />

bende kaln siz, dedi. Ben açl unuttum,<br />

banyoyu düünüyorum, suyu düünüyorum.<br />

Adam beni kolileyecek, adama da amca<br />

diyorum. Neyse ben duumu aldm filan rahatladm,<br />

adam baktm koynuma girdi benim.<br />

Adam diyo ki: Bir yere gitmeyin canm, ay size<br />

yemek yapaym. Adam yemekler yapyor, et<br />

soteler yapyor. Pilavlar yapyor, cacklar yapyor.<br />

On gün adamn evinde kaldk böyle. Adama<br />

da Antakya’dan haber geliyor. Ben telefonu<br />

aldm kulama dinledim o öbür odadan konu-<br />

urken. O yatak odasnda, ben de salondan<br />

dinledim. Hemen gel, diyor kars çaryor.<br />

Adam da ecinseldi. Banu arkadam adam koliledi<br />

ben kolileyemedim.<br />

Adam bize paramz verdi. Nereye gideceiz?<br />

Ankara’ya gidelim, dedi Banu. Ankara’ya geldik.<br />

Maltepe’yi geziyoruz, Kzlay’ geziyoruz.<br />

Gençlik Park’n geziyoruz. Atatürk’ün yatt<br />

yeri geziyoruz. Paramz bitti mi dört gün içinde.<br />

Gençlik Park’nda bir bankta ben, dierinde o<br />

yatmaya baladk. Ben böyle yatyorum parkta,<br />

kar tarafta kadn bize bakyor. O da pavyonda<br />

çalyormu. Köpei ile yanmza geldi. Köpek<br />

de beni yalad. Ay, dedim, adamn biri beni<br />

yalyor. Ay, dedim gözümü bir açtm baktm,<br />

köpek beni yalyor. Kar da, biey olmaz, biey<br />

olmaz çocuum, dedi. Börek yapm, termosta


da çay getirmi. Ay, dedim, iyi insanlara m<br />

rastlyoruz, kötü insanlara m rastlyoruz, dedim.<br />

Yoksa bizi kandryor mu insanlar, dedim. Bizi<br />

mi kullanmak istiyorlar, diyorum.<br />

Neyse kadn bizi evine götürdü. Biz kadnn<br />

evinde bir hafta kaldk. Kadnn evinde altnlar<br />

vard. Arkadam dedi ki, çalalm, dedi. Ben olmaz,<br />

dedim. Banu da rahmetlik oldu. Olur, dedi.<br />

Olmaz, dedim. Biz yapmadk. Ben kadna<br />

söyledim. Annecim, bak bir ey söyleyeyim mi,<br />

bu altnlar ya kasaya yatr, ya da bir yere yatr,<br />

sakla. Benim arkadam yapar, dedim, ama günah,<br />

dedim, bize ekmek verdin, para verdin,<br />

dedim. Biz stanbul’a gideceiz, dedim.<br />

Neyse stanbul’a geldik. O kadn bize verdi<br />

paray. Hâlâ 14 yamdaym. 14’e de girmemitim<br />

hatta, daha 2-3 ay vard. Neyse Topkap’ya<br />

geldik. ndik. Arkadam, bu bankta otur sen,<br />

dedi bana. Oturdum. ki gün Topkap’da kaldm.<br />

O bankn üstünde kaldm. Bekçi geldi,<br />

bakt, annemi bekliyorum, dedim. O geldi, babam<br />

bekliyorum, dedim. O geldi, abimi bekliyorum,<br />

dedim. Oturdum böyle. Geziyorum dolanyorum<br />

ayn yere geri geliyorum yine. Tabi<br />

cebimde para bitti yine. Kadnn bir tanesi<br />

ordan duvara simit koydu. Bana direkt vermek<br />

istemedi, benim almam bekledi. Ben de simidi<br />

aldm. Yerde de bi ie su buldum. Biri brakmt.<br />

Simitlen onu yiyorum.<br />

Bir tane yal amca geldi. Gel olum, otur bakym<br />

yanma, dedi. Boynuma sarld böyle evlad<br />

gibi. Ama adam hac hocayd. Beni kucaklad.<br />

Gel, dedi, dükkana gidelim, dedi. Adam<br />

Filiz<br />

187


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

188<br />

acaba bana bir ey mi yapcak, dedim. 60-65<br />

yalarndayd. Topkap’da o zaman kazak,<br />

mont, pantolon satan yerler vard. Dükkanlar<br />

vard. Delikanl sen aç msn, dedi. Ben üphelendim.<br />

Adam kuru fasulye pilav yapm etli.<br />

Dükkannda... Oturduk yedik. Adamn gözünün<br />

içine bakyorum, o da benimkine bakyor.<br />

Adam namaza gitti sonra. Öle zaman. Namazdan<br />

geldi. Büyükbaba, dedim. Oturdu 3-4 tane<br />

müteri geldi. Gelenler bana bakyorlard. Güzeldim,<br />

çok parlaktm. Bana i atyorlard. Onlar<br />

bozdukça katlayp katlayp koyuyordum, bey<br />

amca fiyatn söylüyordu. Neyse ben o adamn<br />

yannda bir yl kaldm. likiye girmedim kimseyle,<br />

orda adamn ba belaya girmesin, diye.<br />

Kars geliyordu, kzlar geliyordu dükkana çünkü.<br />

yerinde yatyordum. On be gün kadar<br />

sonra adam hastaland kzyla biz eya satyorduk.<br />

Karsyla satyorduk. Kars, dedi, seni eve<br />

götüreceim, dedi. Kadn, adam, kz hep namaz<br />

klyorlard. Konyalydlar.<br />

Bir gün bir kalabalk toplandk arkadalarlan,<br />

onlar karya-kza gidecekler. Hepsiylen arkadalk<br />

kurdum ben ordaki personellerle. Taksim’e<br />

gelicez. Bir senedir stanbul’daym Taksim’i bir<br />

sefer görmedim, ilk defa gidicez. Taksim’e geldik.<br />

Randevuevine geldik. Bütün evler hep<br />

açkt, hepsi çalyordu. Sraselviler’de. Ay tatl-<br />

m, dedi, ne kadar güzelsin, kaç yandasn sen,<br />

dedi bir tanesi... Ben, 15 yandaym, dedim.<br />

Sen de mi geldin, dedi. Bunun ya ufak, dedi.<br />

Sen, dedi, darda bekle, dedi bana. ki üç arka-


dam iini bitirdi, çktlar geldiler yanma. Bana<br />

15 yamda olduum için yasak.<br />

Bi baktm, çiçekçiler vard orda, kardan gelen<br />

bir kadn gördüm. Bir kuaföre girdi köpeiyle,<br />

ben de girdim arkasndan. Köpei sevdim, ad<br />

ne, dedim. Pamuk, dedi. Abla, dedim, bana<br />

yardm et, yatacak yerim yok, dedim. Sen, dedi,<br />

ecinsel misin, dedi bana. Kaç yandasn,<br />

dedi? Yalan söyledim. Çocuklarn yanndan<br />

kaçtm ben. Topkap’y da bulamadm tekrar.<br />

Kendimi sevdiriyorum güzelim diye. Bir tanesi<br />

karnn aç m, dedi. Evet, dedim. Taze fasülye<br />

yedim ben.<br />

Kz, dedi bir tanesi, sen nerelisin, dedi. Hataylym,<br />

dedim. Kaç yandasn, dedi? 18 yandaym,<br />

dedim. Üç kez tekrarlatt bana. Dedim, çalmak<br />

istiyorum. Aaa, dedi, seni de kadn kl-<br />

na sokalm, sen de çal, dedi bana. Çok güzelsin<br />

sen, dedi. Sen nasl i yaparsn, biliyor<br />

musun, dedi. Parann, dedi, bilmem neyine<br />

bilmem ne yaparsn, dedi. Hazrlandm geldim.<br />

Bütün evler çalyor. Kafam bir kaldrdm baktm<br />

11 numara. Dedim, herhalde bu evde çal-<br />

acam ben.<br />

Ay, dedim, ben bunlara kimliimi vermeyeyim,<br />

yamn ufak olduu ortaya çkar, dedim. Ben<br />

içeri geçtim. Hayrl iler, dedi Arzu. Bir tane<br />

kadn klnda Diyarbakrl bir lubunya, hemen<br />

geldi bana sarld. Ah yavrum, çocuum, dedi.<br />

26-27 yandayd o da. Baktm patron geldi.<br />

Kalk, dedi, ay ne kadar güzelsin, dedi. Mehmet<br />

bunu brakmayn, buna bakn, dedi. lgilenin,<br />

dedi. Ay akam oldu. Müteri gelip gidiyor böy-<br />

Filiz<br />

189


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

190<br />

le. Bir krem: nivea. Çaltm, çaltm. Bir tane<br />

travesti geldi. Dedi, siz bunu burda neden çaltryorsunuz,<br />

dedi, bunun ya ufak, dedi. 18<br />

yok bu, dedi. Arzu, sen çk lan dar, dedi. Baka<br />

eve mi almak istiyorsun, dedi. Biz brakaca-<br />

z, sokaa düecek, dedi. Ben bunu brakmam,<br />

dedi. Ben çaltm tkr tkr. Patron da<br />

beni brakmad, sa olsun.<br />

Baktm 72’lerde 73’lerde bir darp geldi. Saadettin<br />

Tantan geldi. O zamana kadar 3 sene çaltm,<br />

yani kaç yanda oluyorum? 17 yamda<br />

m ne. Evleri bast, hepimiz karakoldayz. Senin<br />

kimliin nerde, dedi polis... Nerelisin, filan yerliyim.<br />

Ben verdim adresi. 18 yandaym ben,<br />

dedim. Arzu, dedi ki, Ebru doru söyle, dedi.<br />

En sonunda ben kimlii çkarttm. 17 yamdaym,<br />

dedim. Arzu, dedi ki, sen, dedi, bize niye<br />

yalan söyledin Filiz, dedi. Dedim ki, ben yalan<br />

söylemedim. Korkumdan yaptm, dedim. Valla<br />

sana helal olsun, dedi. Ben sana bir ey söylemek<br />

istemiyorum, dedi.<br />

Kimliime baktlar. Bunu çaltran kim, dedi.<br />

Vekili gelsin bunun, dedi. Vekil, pezevenk demek<br />

aslnda. Sen mi çaltryorsun bunu, dedi.<br />

Hayr, efendim kendi geldi, dedi. Bilerek kendi<br />

girdi, dedi. Benim yüzümden cezaevine girdi<br />

kadn. 2 ay yatt çkt kadn. Kör Leyla... Seni<br />

ailene teslim edicem, dedi polisler. Ben senin<br />

saçlarn kesicem, dedi. Abim geldi mi, beni<br />

almaya, polis olan... Tantan’n da asker arkada-<br />

. Kardeinin burda ne ii var, dedi. Aldlar beni<br />

tekrar Hatay’a götürdüler. Bir sene bekledim.<br />

Hiç sesim çkmad. Ama alyorum. Sen beni


tutsan da ben geri dönücem, yine yapcam, dedim.<br />

Abim ak ak, beni dövüyor. Bir sene geçti,<br />

18 yama girdim.<br />

Abanoz kapanmt. Sokaklar kapanmt. Dolapdere<br />

vard o zaman. Dolapdere’de çaltk,<br />

sonra skyönetim geldi.<br />

Darbe Sabah Beyolu’nda askerlerin yürüme<br />

sesine uyandm. Sokaa inicez, makyajm falan<br />

yaptk. Ev basld. Bizi askeriye orduevine götürdüler.<br />

Karakola teslim etmediler. Hastanemiz<br />

vard bizim: Cancan. Bizi Cancan’a yolladlar.<br />

Ordan da çktk Ahlak'a geldik. Ahlak’ta saçlar<br />

kesildi. Sirkeci’de…<br />

Askeriye bitti, polisin eline geçti. iddetler<br />

balad. Dayaklar yiyoruz, falakalar yiyoruz: Sizi<br />

ienin üstüne oturtacaz. Daha Dolapdere’deyiz.<br />

Ora da kapand. nsanlar tekrar Beyolu’na<br />

akn. Bir Bayram Soka vard o zamanlar.<br />

Bir otel alyordu. Bir o açk. Kadnlar alyordu,<br />

bizi almyordu. Ondan sonra Bayram<br />

Sokak’ta evler açlmaya balad tek tük. Ardndan<br />

Ülker Sokak açld. Ben bi ara Mara’a<br />

pavyona gittim. Sesim de güzeldi. 82-83 vardr.<br />

Bizi gönderiyorlard. Üç kiiydik. En sonunda<br />

beni Eskiehir’e braktlar. Trenle… n diyorlar<br />

sana, orda iniyorsun. Köylü bir kadn. Teyze,<br />

dedim, buras neresi, dedim. Eskiehir’in yaknnda<br />

bir köy, dedi. Geçen de sizin arkadalardan<br />

brakmlard. Misafir edeyim sizi, dedi.<br />

Ben kaldm bir buçuk ay. Dier iki arkada<br />

döndü. Çiftçilik yapyorlard. Pancar ekiyorlard.<br />

Pancar yoluyorduk. Ben teyze gidecem,<br />

dedim. Al olum, dedi bana... Kuvvetli bir ka-<br />

Filiz<br />

191


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

192<br />

dnd. Çkard harçlm brakt benim. Geldim<br />

gene ayn.<br />

Seni çuvaln içine koyuyorlar Ahlak’ta. Kediler<br />

de var. Kediler seni parçalyor çuvaln içinde.<br />

Beni braktlar öleden sonra saat üç dört gibi...<br />

Ben Sultanahmet’e gittim. Bir tane esnaf dedi<br />

ki: Senin bu halin ney; dedi. Suratm paramparça.<br />

Elbiselerim yrtlm. Her tarafm delik<br />

deik olmutu. Sen mikrop kaparsn, dedi.<br />

Üç dört arkadala Sultanahmet’e adliyeye geldim.<br />

Savc bizi hastaneye sevk etti. Ne bu haliniz,<br />

dedi. Böyle böyle, dedik. Bir dümeye bast.<br />

Bizi alan polisler geldi. Bu bu, dedim. Bizi<br />

çuvaln içine koyuyorlar, dedim. Biz, dedim, insan<br />

deil miyiz. Biz hayvan myz. Alaynca<br />

edince, savc dedi ki, bunlara para verin de üstlerini<br />

balarn giyinsinler, dedi. yi bir savcym.<br />

Savc da geymi. 4-5 kii bir eyler aldk<br />

üstümüze. Giyindik. Mahkemeye çktk. Polisler<br />

de geldi. Bir daha ellemeyeceksiniz, dedi.<br />

Bu adam gitti. Baka bir adam geldi. Adana’dan<br />

biri geldi. Çubuklar senin önüne diziyor.<br />

Hangisini istersin, diyor. Ben, dedim, inceyi<br />

isterim. Manyak, dedi, kaln istesene, dedi. Daha<br />

az acr, dedi. Nasl vuruyor böyle. Moraryorum,<br />

kzaryorum. Nasl baryorum böyle. Bas<br />

bas baryorum, annem annem, babam babam…<br />

Baban sikiyim, anan sikiyim... Ben de<br />

senin anan sikiyim diye küfür ettim onlara. Bu,<br />

dedi, küfür etti. Bunu dövün, savcla göndereceiz,<br />

dedi. Ayamn alt mosmor...<br />

Hemen yazdlar, götürdüler savcla. Ellerim<br />

kelepçeli. Hemen ben savcnn önüne oturdum.


Ayama bakt, bu ayann hali ne, dedi.<br />

Beyefendi, dedim, beni dövdüler. Srtma bakt,<br />

mosmor. O yanma bakt, mosmor. Memura<br />

dedi ki, siz, dedi, bunu niye getirdiniz? Dedi ki,<br />

can havliyle herkes küfreder, dedi savc. Kadnd<br />

ama. Serbest, dedi savc. Mahkeme göreceksiniz,<br />

dedi. Davanzdan vazgeçmeyeceksiniz,<br />

dedi savc.<br />

Sonra beni Cancan’a götürüyorlar. Olmayan<br />

hastal bana yazyorlar. Sende frengi var, dediler.<br />

Bende yok, dedim. Baka bir hastaneye<br />

daha gittim. Senin kann temiz, dediler. Nevzat<br />

Bey’e getirdim. Buyurun Nevzat Bey, dedim.<br />

Yal bir adamd. Benim kanm bozuk deil,<br />

dedim. Bakasnn kann bana yazyorsunuz,<br />

dedim. Size yazklar olsun, dedim. Seni mahkeme<br />

salacam, dedi. Benim kanm temiz, dedim,<br />

benim raporlarm var... Bunu yazan yanl<br />

yazm, dedi. Hayr, dedim, ben sana dava<br />

açyorum, dedim. Açarsn, açmazsn... Bunu,<br />

dedi, 15 gün brakmyorsunuz, dedi.<br />

Ben hastaneden kaçtm. Doru Sultanahmet’e<br />

geldim. Savc Hanma. Buyurun, dedim. Kan<br />

temiz bunun, dedi. O zaman adam, aaa, dedi,<br />

baka birini yazacama bunu yazmm, dedi.<br />

Aksaray’a müdürlüe gittim, ikayet ettim. Sen<br />

affet, dediler. Ben o zaman hap içiyordum.<br />

Roche içiyordum. Haftada 6 sefer, 6 gün<br />

ordaydk. Bize yapmadklarn brakmyorlard.<br />

Hastabakclar, hademeler sana tekme tokat<br />

giriiyorlard. Bir odann içinde 150 kii kalyorduk.<br />

Siktiriyorsam götümü ben siktiriyorum,<br />

sana ne oluyor? Beyolu Adliyesi’ne çkartlar.<br />

Filiz<br />

193


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

194<br />

Lazd adam. Çk, dedi, sen dar, memura. Anlat<br />

kzm, dedi. Bunlar bizi 48 saat deil devaml<br />

alyorlar, dedim. Ne yapmamz lazm bizim,<br />

dedim. Serbestsiniz, dedi adam.<br />

Bayram Sokak’ta 4 tane ev vard, orda çalyordum.<br />

Polislerden korkuyoruz. Açlk grevi<br />

yaptk. Polisler ikence yapmasn diye yaptk.<br />

Çok kalabalktk. Demet de vard. brahim Eren<br />

de vard. Pembe kimliklerimizi çkartmadmzdan,<br />

mavi kimlik olduu için baka türlü görüyorlar<br />

bizi. Hayatmz tehlikede, travestiyim,<br />

ameliyatszm ben. Seks içilii yapyorum.


N.K.:<br />

“On iki kiiydik galiba, bizi bir trene bindirdiler<br />

Haydarpaa’dan. K, kar yayor.<br />

Bolu Da’na Doru iki dan aras bir vadide<br />

bizi trenden indirdiler. Kn kar ya-<br />

yor ve gece. Kar nda yolumuzu bularak<br />

ana caddeye çktk. Bizi dada ölüme<br />

terk ettiler. Öyle olaylar da yaadk.”<br />

N.K.<br />

197


Ben N.K., 1952 Giresun-Alucra doumluyum.<br />

lkokul birinci snfta stanbul’a geldim. Büyükada’ya<br />

yerletim. Üçüncü snfa geçtiimde kendimi<br />

baka bir ortamda buldum. Erkeklere kar<br />

bir zaafm vard. Hatta öretmenime âk oldum.<br />

O ara stanbul’a yerletik. On yedi yama<br />

geldiimde kendimi Tarlaba ortamnda buldum.<br />

Arkadalar edindim.<br />

Çok arkadam vard. Yüzlerce arkadam vard.<br />

stanbul’da o zamanlar, Beyolu’nda Abanoz<br />

diye bir yer vard. Orda bütün kadnlar, ecinseller,<br />

homoseksüeller, ameliyatllar, ameliyatszlar...<br />

Hepsi bir arada çalyordu. Emniyete<br />

Saadettin Tantan diye biri geldi. Bu arada bizler<br />

de büyüdük. Ameliyatlarmz olduk. Sokaklar-<br />

N.K.<br />

199


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

200<br />

da bekçiler vard. Hepsini emniyete aldlar, polis<br />

yaptlar. Onlar da, astm astk kestii kestik,<br />

Tantan’dan kuvvet alarak bizi mahvettiler. Bizi<br />

ameliyata zorladlar. Kendinize bir yol seçin, dediler.<br />

Ben 1977’de ameliyat oldum. 78’te skenderun’da<br />

kimliimi aldm. stanbul’da bizi dattlar,<br />

pavyonlara balamtk. Tam güzel çalyorduk.<br />

Askeriye baa geldi. 1980 olaylar oldu.<br />

Yasaklar kondu. Bülent Ersoy yüzünden bize de<br />

yasaklar kondu. Hemen hemen 8-9 sene o<br />

yasaklar sürdü. Baya çektik. Sonra serbest oldu,<br />

kaldrdlar yasa. Bu sefer de i iten geçti.<br />

Öyle sokaklarda...<br />

Çou zaten Avrupa’ya kaçt. Urfa’da çalyordum.<br />

Gittim izin istedim. Kimliim vard, anlamadlar.<br />

Fakat sonra anlalnca beni çardlar.<br />

Ahlak memuru... ki koluma birer mühür... ki<br />

tane polis... Dersin adam öldürmüüm gibi<br />

Diyarbakr Tp Fakültesi’ne götürdüler beni.<br />

Dekan geldi beni bir yere indirdi. Talebelerin<br />

olduu yere... Hepsi sradan bakmak istediler.<br />

Ne ekil yaplm. Bir erkek nasl kadn olabilir<br />

diye. 5-10 kiiye gösterdim...<br />

imdiki kolluk güçleri nispeten daha iyi. En<br />

azndan bir ksm okumu, derdini anlatabiliyorsun.<br />

Bizim zamanmzda derdini bile anlatamyordun.<br />

Borcum vard, harcm vard, Urfa’da<br />

çalrken. Emniyet Müdürü’ne o kadar rica ettim.<br />

Kabul etmedi. Git, dedi, içilik yap, dedi...<br />

Pamua git, dedi. Bana arabalar gösterdi. O<br />

gene iyiydi. Onun kadar iyi olmayanlar da vard.<br />

O kadar gurur krc eyler konuuyorlard ki,


ir ey diyemiyordun. Elin kolun balyd. O<br />

zaman asker karyordu sanrm. Çünkü Kenan<br />

Evren koydu yasa. Bata o vard. Polisler de<br />

ona uyuyordu. Hepimizi perperian ettiler,<br />

sokaklara döktüler... O zaman gazinolarda,<br />

pavyonlarda çalyorduk. simliydik. Afiliydik.<br />

Derli toplu çalyorduk.<br />

Kadn, erkek, ecinsel, travesti, lezbiyen hep bir<br />

arada çalyorduk. Zaten Taksim’le Tarlaba<br />

arasnda küçük bir alan vard. Hep binalarda<br />

çalyorduk. Zaten bizi ilk olarak Tarlaba kabul<br />

etti. Romanlarla Kürtler, Güney Anadolu<br />

halk oturuyordu. Bir de Ermeniler oturuyordu.<br />

Ermeniler mi, Yahudiler mi, kark oturuluyordu.<br />

Bizi kabul eden o bölge oldu. Baka hiçbir<br />

yer kabul etmiyordu. Biz de hep ufak bir yere<br />

sktk.<br />

Bekçileri polis yaptktan sonra kimseye bir ey<br />

diyemiyordun. Dayak atyorlard. On iki kiiydik<br />

galiba, bizi bir trene bindirdiler Haydarpa-<br />

a’dan. K, kar yayor. Bolu Da’nda. ki<br />

dan aras bir vadide bizi trenden indirdiler.<br />

Kn kar yayor ve gece. Kar nda yolumuzu<br />

bularak ana caddeye çktk. Bizi dada ölüme<br />

terk ettiler. Öyle olaylar da yaadk.<br />

Ya kadn olun, ya erkek, diyorlard. Bizim<br />

zamanmzda öyle bask yaplyordu. Sopalarla<br />

vuruyorlard yakalandmz zaman. Emniyetin<br />

içinde yapyorlard. Bir de öyle bir kiinin içinde<br />

deil, yüz kiinin içinde. Seni soyunduruyorlar,<br />

bir de copla haya yerine vuruyorlar. ‘Bu ne<br />

lan!’ diye. ‘Altn erkek üstün kadn’ diye. Bir de<br />

N.K.<br />

201


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

202<br />

nasl can yanyor o sopayla, copla vurduklar<br />

zaman.<br />

80 döneminde zaten pavyonlardaydm. Antalya’da<br />

çalyordum. Antalya’dan beni men ettiler,<br />

yasak gelince. Antalya’da Turistik Roma<br />

Gazinosu’nda çalyordum. Ameliyatl kadn<br />

olduum için, Bülent Ersoy eyine girdiim için<br />

beni de yasakladlar. Beni deil, hepimizi yasakladlar.<br />

Antep’te yaadm, Kilis’te yaadm, Adana’da<br />

yaadm, Mersin’de yaadm. Yani yaamad-<br />

m yer kalmad. Urfa, Diyarbakr, Elaz, Malatya,<br />

Amasya... Hep buralardan men oldum.<br />

Hep polisler. Gazinolarda, pavyonlarda seks<br />

yoktu. Sadece program vard. Güney Anadolu’da<br />

akam yemei olurdu saat 9’da. Kzlar indirirler<br />

restorana. Bir masa hazrlanr. Sonra da<br />

gazinoya indirirler. Seks yoktu, yani. Sadece<br />

Soukoluk bölgesinde vard. Soukoluk’ta da<br />

çaltm.<br />

Her ahlak polisi birbirine benzemiyor. Mesela<br />

skenderun’daki bakayd. Ben kimliimi orda<br />

aldm. Hatta ahlak memuru Seyfettin Abi vard.<br />

O bana ahit oldu, kimliimi alrken. Öyle iyi<br />

insanlar da vard. Bazs da bize kar insanlk<br />

d hareket ediyordu…<br />

Ailem ilk örendiinde çok iddet gösterdi, ondan<br />

sonra da kaçtm zaten. Evi terk ettim. Elmada’da<br />

oturuyorduk, Radyoevi’nin karsnda.<br />

Zaten iki tane kulüp vard. Kulüpler vard<br />

da, mehur olan iki taneydi. Vat 69 ile Kulüp<br />

12... Kardeim beni görmü orda. Hareketleri-


mi, arkadalarm, grubumu görmü. Öyle bir<br />

olay çkt.<br />

‘Senin onlarla ne iin var, sen de mi öylesin?’<br />

te öyle misin, böyle misin, derken bir kavga…<br />

Evi terk ettim. Sonrasnda hiç görümedim<br />

ailemle. Hâlâ da görümüyoruz. Kabul etmiyorlar<br />

efendim...<br />

N.K.<br />

203


Özlem:<br />

“80 Darbesi’ni hatrlamaz mym? Bir eve<br />

gitmitik. Ben ve arkadam bir eve<br />

gitmitik. Koliye. Dar çkmak yasak,<br />

dediler. Mecbur kaldk sabaha kadar o<br />

evde. Zeytinburnu’ndayd, hiç unutmam.<br />

Sabah bir dar çktk, her yer asker...<br />

Asker polisten daha iyi davranyordu.<br />

Mesela Dolapdere’de bizi aldlar, sraya<br />

geçirdiler. Hepimize dayak attlar. Srada<br />

kaç kii varsa, herkes yanndakine tokat<br />

atacak. En samimi arkadan bile olsa<br />

mecbursun vurmaya...”<br />

..<br />

Ozlem<br />

207


Ben, 1962 stanbul doumluyum. Çocukluum<br />

stanbul’da geçti. Sekiz kardetik, ben altncydm.<br />

Kendimi fark etmeye 16 yamda falan<br />

baladm. Ailem bilmiyordu. Sonradan örendi.<br />

Okumuyordum.<br />

Orta 2’den ayrldm. Bende evcilik falan oynama<br />

gibi eyler yoktu, top oynuyorduk. Tamirhanede<br />

çaltm. Çocuktum, okuldan sonra çaltm.<br />

Sinemalarda çaltm. Gazoz filan sattm<br />

eski yazlk sinemalarda. Statlarda gazoz falan<br />

sattm, pide sattm. Yazn da Florya’da enitemin<br />

sinemas vard. Orda çalrdm.<br />

Cezaevine girdiim 15-16 yalarnda baz olaylar<br />

oldu, ak yoktu. Cezaevinden çktktan sonra<br />

ailemin yannda kalamadm. stanbul Kutepe’-<br />

..<br />

Ozlem<br />

209


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

210<br />

de yayordum. Benim yaadm semt böyle<br />

eylere uygun deildi. Karydlar. Yadrgadlar<br />

ilk önce. Yazlar yazdlar duvarlara falan. Kaçmak<br />

mecburiyetinde kaldm. Cezaevinde bama<br />

gelen olaylar duyuldu. Mahalledeki arkadalarm<br />

da vard. Rahatsz etmeye baladlar.<br />

Ailemi düündüüm için ayrlmak mecburiyetinde<br />

kaldm. Sene 78’ten bahsediyorum.<br />

Ailemden ayrlp Beyolu’na geçtim. Beybon<br />

Kulüp vard, orda baz arkadalarla tantm.<br />

Hem Kulüp’te çaltm, hem de evde, Dolapdere’de<br />

çaltm. Mecbur gündüz oraya gidiyordum.<br />

Akamna da kulübe gidiyordum. Ben evvelden<br />

de gidiyordum Beyolu’na. Sinemalara<br />

falan gidiyordum, görüyordum arka tarafta insanlar<br />

ama öyle olduklarna inanmyordum.<br />

Sesleri kadn gibi geliyordu. Görmemiim çünkü.<br />

Zamanla kulüplerde falan arkada oldum<br />

insanlarla. Beybon Kulüp vard Beyolu’nda,<br />

Baba’nn Yeri... Eskiler bilir. Onun kulübüne<br />

giderdik akamlar... O zaman yabanclar çok<br />

vard. Araplar falan. Kulüp sahipleri bizi gönderiyordu<br />

ie... Sonra gündüzleri ite Dolapdere’de<br />

çalyorduk. Çok zordu.<br />

Bana benzeyen biri olarak ilk oray’la tantm.<br />

Halen yayor bu arkadamz. lk Beyolu’na<br />

çktm, bamdan olaylar geçmiti, cezaevinden<br />

çkmtm. Ailemden ayrlmtm. Ben Karadenizliyim<br />

ayn zamanda... Ben Taksim’e çktm,<br />

bir adamla tantm. Dedim ki: “Bizim gibiler<br />

nereye taklyor?” O da bana dedi ki: “Park<br />

Otel var” dedi. Çok kaliteli bir kulüptü, Gümüsuyu’nda.<br />

Öyle kaliteli bir kulüp zaten Türkiye’-


de bir daha hayatta olmaz, olamaz... Ben de<br />

oraya gittim. Bir baktm, dolu insan... te orda<br />

oray’ tandm.<br />

Tam dönerken Taksim’de alndm. oray’ da<br />

almlar. oray’ braktlar. (Gülben Hala)...<br />

ube’ye getirdiler ite. Tek bama getirdiler. Bir<br />

kaç gün kaldktan sonra ubede... ubede dayak,<br />

hakaretler... Sirkeci’de oldu, eski emniyet<br />

ordayd...<br />

Ondan sonra ite, dönmedim mahalleye... Beyolu’nda<br />

dolatm, arkadalar edindim. Gidecek<br />

yer yok, kalacak yer yok, sorun çok, oteller<br />

almyor. Gittiimiz laçolarn evinde kalyorduk.<br />

Sonra, Yasemin’i tandm, Sevim var, onla tantm.<br />

Vat 69 vard, Beybon vard. Vat 69 daha<br />

önce açlmt.<br />

80 Darbesi’ni hatrlamaz mym? Bir eve gitmitik.<br />

Ben ve arkadam bir eve gitmitik. Koliye.<br />

Dar çkmak yasak, dediler. Mecbur kaldk sabaha<br />

kadar o evde. Zeytinburnu’ndayd, hiç<br />

unutmam. Sabah bir dar çktk, her yer asker...<br />

Asker polisten daha iyi davranyordu.<br />

Mesela Dolapdere’de bizi aldlar, sraya geçirdiler.<br />

Hepimize dayak attlar. Srada kaç kii varsa,<br />

herkes yanndakine tokat atacak. En samimi<br />

arkadan bile olsa mecbursun vurmaya...<br />

Hiç unutmam arkadam Ayda var. Ailesini görmeye<br />

gittik. Aldlar yanmda saçn kestiler<br />

kzn... Aldlar, erkek berberine sokup saçn<br />

kestiler, ben kaçtm o an. Polisler zorla kolileyebiliyor.<br />

Bekçilerden çok korkardk. 78’ten beri<br />

saç kesme var. Dolmabahçe’ye getirirlerdi. Ellerimize<br />

vururlard. Hiç unutmam, kedi koyarlard<br />

..<br />

Ozlem<br />

211


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

212<br />

çuvala, döverlerdi. Hilmi miydi neydi ad, iman<br />

bykl bir polisti, imdi yalanmtr.<br />

Benden evvelkiler de Tantan’dan çekmitir. Benim<br />

zamanmda hep polisler. Beyolu Emniyet...<br />

En çok Beyolu Emniyeti’nden... Alyorlar<br />

dövüyorlard. Saçmz kesip bizi Dolapdere’de<br />

bir yerde brakyorlard. Ya da mezarlklar var.<br />

Feriköy Mezarl falan, oralarda brakyorlard.<br />

Hakkn aramak istesen, sana hak tanmyorlard.<br />

Öyle bir ey yok sende.<br />

Seksenden sonra nasl çalyorduk? Mesela polis<br />

geliyordu alyordu karakola götürüyordu, dövüyordu<br />

ediyordu, brakyordu. Abanoz kapalyd.<br />

Dolapdere’yi de kapattlar. Sonra tek tek<br />

evler vard, çalyorduk. Bayram Sokak 82’lerde<br />

falan çkt. Rahatlk hiç yoktu.<br />

Sonra Roz açld. Valentino falan, herkes gidemezdi<br />

ama. Kulüp 12 vard. Kolay kolay giremezdi<br />

herkes, ünlüler gelirdi. Hadi, Samim<br />

gelirdi -Müjde’nin kocas-, Müjde gelirdi Vat<br />

69’a; bizi masalarna alrlard. Ali gelirdi, Korhan<br />

gelirdi.<br />

Ama en kötü zaman hayatmda unutamayaca-<br />

m bizi trenle gönderdikleri zaman… Trenden<br />

indik biz. Bir kamyon ald. Haydarpaa’ya geldik.<br />

Gemiyle geçtik karya. Ben zmit’te inmitim.<br />

Yasemin’le ben, bir de Kader Abla var<br />

stanbul’a gelen... Kabata’a geldik. Ordan<br />

Taksim’e kadar yürü babam yürü...<br />

O zaman hakaret çok vard, küfür vard. O Balk<br />

Pazar’nn ordan geçerken yumurta atmalar,<br />

domates atmalar... Baya kötüydü.


Selahattin Çetiner sahne yasa getirmiti<br />

1981’de. Biz de etkilendik tabi. Etkilenmez miyiz?<br />

Ondan sonra biz grev yaptk. Taksim’de...<br />

brahim Eren... Hamamlar vard. <strong>Lubunya</strong>lar<br />

onun hamamnda kalyordu. 81 ya da 82’de<br />

ben ameliyat oldum. Ben ameliyat Tuncer’e<br />

oldum. Bir yazhanede...<br />

Karaköy’de çaltm. Cihangir’de evler açlmaya<br />

balad, orda çaltm. Madi Filiz’in evinde çaltm.<br />

Bayram Sokak’ta Birsen Abla’nn evinde<br />

çaltm. 84-85’ten sonra Doan Karakaplan<br />

çkt, emniyet müdürü, ahlaktan... O, insanlara<br />

çok eziyet etti.<br />

zmir’e hep gider gelirdim; son geliim 90...<br />

Biriyle yayordum; olumsuz eyler oldu. Tas<br />

tara topladm, Ahu arkadamn yanna geldim.<br />

Uzaklamak için zmir’e geldim.<br />

Gacvari * olduktan sonra ailemin yanna bir<br />

kere gittim. Mahallede tepki gördüm. Kardelerimi<br />

görmek istiyorum, dedim. Beraber büyüdüüm<br />

arkadalarm vard, ayn snfta falan.<br />

Dediler, bir daha bu mahalleye gelemezsin.<br />

Yasak gibi bir ey koydular, ben de gitmedim.<br />

Haber alyordum ama gidemiyordum yani.<br />

Arkadalarm Ayda ile ikimizi dövdüler baya.<br />

Kahve boald, üstümüze geldi. Bir ablamla<br />

görüüyorum, bir de kardeimle. Öbürleri kabul<br />

etmediler. Hâlâ da kabul etmiyorlar. Abim var<br />

Almanya’da, ablam var Almanya’da, onlar kabul<br />

etmiyor, bir abim daha var, o da kabul etmiyor.<br />

* Gacvari: Kadns, Kadn.<br />

..<br />

Ozlem<br />

213


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

214<br />

Beyolu’na ilk gittiimde darlarda yatyordum.<br />

Anl arkadamla Taksim Park’n dolayorduk.<br />

Yanma geldi, “ne olacak bu i” dedi.<br />

Yatacak yer yok. Yürüye yürüye Gülhane Park’na<br />

gittik, orda yattk. Çok iyi bir arkadat. O<br />

da ameliyat oldu sonra...<br />

O da ailesinden kaçyordu. Kurtulu’ta oturuyordu,<br />

Taksim’de. Okuyordu. Gündüzleri bulu-<br />

uyordum onla. Birahaneler vard: Bacanak<br />

vard, Orman birahanesi, adrvan vard. Çiçek<br />

Pasaj eskiden beri vard... Oralara giderdik. Orda<br />

taklrdk laçolarla...<br />

Ben Beyolu’na bile bile gittim. Zaten cezaevinde<br />

tanmtm bir tane arkada. O revirde çalyordu.<br />

Revirde meydancyd. O da lubunyayd.<br />

O zaman lubunya fazla olmadndan revire veriyorlard.<br />

O zaman benim bamdan olay geçince<br />

ona söyledim. Akam saymda söyledim.<br />

Beni revire attlar. Uzun hikâye, dayaklar falan<br />

filan...<br />

Onun yanna gittim. Kapmz kapanyordu bizim.<br />

Bildiiniz hasta kouu... Hastalkl insanlar<br />

ordayd. Orda tantm. Hiç unutmam ad Eymen,<br />

vurdular onu sonradan. Duvara yazard.<br />

Nakka * , Madilik falan... Meydanc ya, kapnn<br />

arkasndan saklad yemekleri etleri falan gelir,<br />

bana verirdi. Lubuncay o öretti. Bana, bunlar<br />

ezberle, derdi.<br />

Benimki sübyan kouuydu, onun ki revir ko-<br />

uu. imdi tek tek atyorlar, o zaman öyle bir<br />

ey yoktu. Varsa ya revire veriyorlard ya da<br />

* Nakka: Lubuncada ‘Yok’ anlamna gelir.


normal koua veriyorlard. Benden iki ya<br />

büyüktü. Önce o çkt cezaevinden. Sonra darda<br />

bulutuk. Beraber çarklara * m çkmadk,<br />

ooo... lk benim adm o koydu... Zaten bizim<br />

Tarlaba’nda bir kuaförümüz vard: Sema...<br />

Bütün lubunyalar oraya giderdi. Tarlaba’nda<br />

ev tutmutuk... Üç katl her katta birimiz oturuyorduk.<br />

Sonra Eymen öldürüldü, evinde boaz kesilerek.<br />

Telefon kablosuyla bomular, grtlan<br />

bçakla kesmiler. Maçka’da evi vard. Evinde<br />

ölü bulundu. Ben Ülker Sokak’ta oturuyordum<br />

o zaman, 87 ya da 88 olmal…<br />

Polis iddeti, benim gördüüm kadaryla 95’lere<br />

kadar devam etti. Tünel’de oturuyordum, ameliyatm<br />

olduktan sonra, 82-83’te Ülker Sokaa<br />

geçtim. zmir’e tanncaya kadar da orda yaadm.<br />

Öncesinde bir sene de Kadköy’de oturmutum.<br />

Çou arkadam oraya geçmiti, rahatt,<br />

ben de Ülker’e geçtim. Pürtela Sokak...<br />

Oras çok güzeldi. Hiç unutamayacam yerlerden<br />

biri orasdr. Bütün arkadalar bir aradaydk.<br />

Doan Karakaplan gelene kadar. Ondan<br />

sonra hepimizin hayat birden deiti.<br />

Doan Karakaplan geldikten sonra, hiç unutmam,<br />

ben bir çocukla yayordum. Oturuyorum,<br />

o da karmda oturuyor. Kapy krp geldiler.<br />

kimizi de aldlar. Dedim ki, “benim yaadm<br />

insan”. Dediler ki, “böyle bir ey olamaz”.<br />

Çocuu da aldlar. Ertesi güne imtihan<br />

da vard. Dier arkadalarm da aldlar, 100<br />

* Çarka çkmak: Sokakta dolap müteri bulmak.<br />

..<br />

Ozlem<br />

215


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

216<br />

tane belki polis geldi. Arkadalarmdan birinin<br />

karakolda gösü patlamt. Dayak yedik. Hapa<br />

baladm. Mecburen. O daya, acy çekmemek<br />

için kullandm…


Fotoğraf Albümü<br />

219


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

220


Fotoğraf Albümü<br />

221


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

222


Fotoğraf Albümü<br />

223


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

224


Fotoğraf Albümü<br />

225


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

226


Fotoğraf Albümü<br />

227


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

228


Fotoğraf Albümü<br />

229


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

230


Fotoğraf Albümü<br />

231


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

232


Fotoğraf Albümü<br />

233


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

234


Fotoğraf Albümü<br />

235


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

236


Fotoğraf Albümü<br />

237


80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />

238


Fotoğraf Albümü<br />

239

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!