Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Bu kitap Global Diyalog Vakf tarafndan<br />
finansal olarak desteklenen ve Siyah Pembe<br />
Üçgen zmir Dernei tarafndan yürütülen<br />
“LGBT Sözlü Tarih” projesi kapsamnda yayna<br />
hazrlanmtr. Yaynn içindeki görülerin<br />
Global Diyalog Vakf’nn fikirlerini yanstt<br />
düünülmemelidir.
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
Siyah Pembe Üçgen Tarih Dizisi<br />
ubat 2012<br />
Yayna Hazrlayan: Erdem Gürsu - Sinan Elitemiz<br />
Düzelti: Bülent Kale<br />
Kapak Tasarm: B. Refik Keçeli<br />
Siyah Pembe Üçgen<br />
Adres: Kbrs ehitleri Cad. 1447 Sok. No: 4/6<br />
Alsancak, Konak, zmir<br />
Telefon & Fax:+90 232 4644459<br />
E-Posta: dernek@siyahpembe.org<br />
URL: http://www.siyahpembe.org
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong>
Önsöz<br />
Bu kitap, Siyah Pembe Üçgen zmir Dernei<br />
tarafndan Global Diyalog Vakf’nn desteiyle<br />
yaynlanmaktadr. Derneimizin LGBT tarihi<br />
alannda yaynlad ilk kitap olmas açsndan,<br />
örgütün politik duruunu göstermesi babnda<br />
önemli bir yeri doldurmaktadr. Bir sözlü tarih<br />
çalmas yapmak uzun süreden beri gündemimizde<br />
olsa da, bu çalmaya ancak 2010 ylnn<br />
Aralk aynda balayabildik. Böyle bir çalma<br />
yürütmek istememizin temel nedeni, Türkiyeli<br />
LGBT bireylerin tarihine ilikin yeterli kaynak<br />
bulunmamasyd. Amacmz, kiilerin yaam hikayelerinden<br />
yola çkarak Türkiye’nin son 40<br />
ylna LGBT bireylerin yaantlarndan ve tanklklarndan<br />
hareketle bakabilmekti. Kendimize<br />
balangç çalma alan olarak 70’lerin sonunu,<br />
80’lerin ban seçtik. Hiç kukusuz, bu tarih<br />
Önsöz<br />
7
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
8<br />
araln seçmemizin nedeni, Türkiye’nin siyasi<br />
tarihinde bir krlma noktas olan 12 Eylül Darbesi<br />
öncesi ve sonrasnda yaananlard.<br />
12 Eylül darbesi toplumun büyük kesimini derinden<br />
etkiledi. Bugüne kadar darbe rejiminin<br />
maduru kesimler, farkl çalmalarla bu döneme<br />
çeitli açlardan ayna tutmaya çaltlar.<br />
Ancak LGBT bireyler bu dönemde gerek asker<br />
gerek polis tarafndan çok fazla ayrmcla<br />
uram ve iddet görmü olmalarna karn bu<br />
konuda imdiye kadar toparlayc bir doküman<br />
oluturulamamt. Bu sözlü tarih çalmas ile<br />
LGBT bireylerin, Türkiye’nin siyasi tarihiyle de<br />
çokça ilintili olarak, maruz kaldklar ayrmc tutumlar<br />
ve hak ihllallerini bir sistematik içerisinde<br />
sizlere ulatrmay hedefledik.<br />
Elbette tüm gayretlerimize ramen ulaamadmz<br />
birçok kii ya da belge oldu, zaman zaman<br />
yetersiz kaldk, bocaladk. lk defa böylesi bir<br />
çalma yapmann getirdii amatörlükle, doldurmaya<br />
çaltmz boluun gerektirdii profesyonellii<br />
elimizden geldiince dengede tutmaya<br />
çaltk. Çalma esnasnda olabildiince çok<br />
LGBT bireyle görümek istedik. Bunlarn bir<br />
ksm görüme talebimizi reddetti, bir ksmyla<br />
ise fiziki artlar elvermediinden görüülemedi.<br />
Sonuçta elinizdeki kitapta yer alan dokuz LGBT<br />
bireyin çou ile birden fazla açk uçlu görümeler<br />
gerçekletirildi. Sohbet eklinde olmas<br />
için çabaladmz görümeler kayda alnd.<br />
Ardndan ses kaytlar deifre edildi, deerlendirildi.<br />
Yetersiz bulunan ya da anlalmayan ksmlar<br />
için tanklarla yeniden görüüldü. Anlat-
lan olaylar ve mekanlar hakknda tutarllk olup<br />
olmad kontrol edildi. Ekip olarak günlerce<br />
saatler süren tartmalar yaptk. Görümeler haricinde<br />
de döküman aratrdk. Çeitli kitaplardan,<br />
fanzinlerden yararlandk. Bunlar görümelerle<br />
karlatrdk ve aratrmamza yeni katklar<br />
sunanlar kullandk. An fotoraflar için<br />
ayrca çaba sarf ettik. Görümecilerin eski albümlerinden<br />
döneme ait fotograflarn bizimle<br />
paylamalarn rica ettik. Elinizdeki kitap tüm bu<br />
çalmalarn harmanlanmasyla ortaya çkarld.<br />
Her ne kadar, aratrdmz dönemi olabildiince<br />
geni bir perspektifle ele almaya çalsak da<br />
bu çalma içerisinde u ya da bu ekilde yer<br />
alamam birçok olay ve kii olduu da unutulmamaldr.<br />
Siyah Pembe Üçgen zmir Dernei olarak, önümüzdeki<br />
dönemlerde de çalmalara devam edeceimizi<br />
ve her dönem bir önceki deneyimlerimizin<br />
üzerine koyarak, eksikliklerimizi gidererek<br />
çalmalarmz sürdüreceimizi belirtmek isteriz.<br />
Bu kitap tamamyla kolektif bir çalmann sonucunda<br />
ortaya çkmtr. Öncelikle bizimle görümeyi,<br />
yaam hikayelerini anlatmay, anlarn<br />
ve fotoraflarn paylamay kabul eden ve bu<br />
kitapta yaynlanmasna izin veren dönemin<br />
LGBT tanklar Ahu’ya, Belgin’e, Bennu’ya,<br />
Cansel’e, Demet’e, Deniz’e, Filiz’e, N. K.’ya ve<br />
Özlem’e sonsuz teekkürlerimizi sunuyoruz. Ayrca,<br />
söyleileri gerçekletiren Deniz ve Erdem’e,<br />
görümelerimiz için her türlü destei sunan tüm<br />
LGBT örgütlerine, Meyra’ya; söyleilerin çeviri<br />
Önsöz<br />
9
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
10<br />
yazmlarn yapan Aysun’a, Damla’ya, Lâl’e,<br />
Berkant’a, Erdi’ye ve Yavuz’a, ortaya çkan<br />
metinleri redakte eden Rahan’a ve Bülent’e te-<br />
ekkür ederiz.<br />
Global Diyalog Vakf ile birlikte 2011 yl boyunca<br />
yürüttüümüz 1980’li yllara tanklk eden<br />
LGBT bireylere yönelik bu sözlü tarih çalmas<br />
da göstermitir ki, LGBTT bireylere yönelik<br />
sistematik iddet ve dlama günümüzde<br />
de halen devam etmektedir. Siyah Pembe Üçgen<br />
zmir Dernei olarak, sözlü tarih çalmalarn<br />
on yllk aralklar eklinde devam ettirmeye<br />
karar verdik. Bu on yllk aralklardaki çalmalarmz,<br />
yine söz konusu döneme ait belirgin<br />
sistematik iddet vakalar üzerinden kurgulamay<br />
planlyoruz. Elinizdeki çalmada 1980'li yllardaki<br />
12 Eylül Darbesi, ardndan gelen yasaklar<br />
ve iddet olaylarn ele aldk. Sradaki çalmamzda<br />
ise 1990'l yllarda tank olduumuz<br />
Ülker Sokak Olaylar’n * çalmann belkemii<br />
olarak seçtik. Sözlü tarih çalmalarmzn devam<br />
edeceini ve Ülker Sokak Olaylar ile ilgili<br />
çalmann da siz okuyucularla kitap olarak buluacan<br />
buradan sizlere duyurmaktan mutluluk<br />
duyarz.<br />
Siyah Pembe Üçgen zmir Dernei<br />
* Türkiye'deki LGBT hareketi için bir vahet deneyimidir. Bu<br />
ifade, Haziran 1996 ylnda stanbul'da gerçekleecek olan<br />
“Habitat II” konferansndan önceki dönemde stanbul'un<br />
Beyolu lçesi'nin Cihangir Mahallesi'ndeki Ülker Sokak'ta<br />
LGBT bireylerin kökünü kurutmak amacyla yaplan vahi<br />
müdahaleler ve yaanan olaylar için kullanlr.
80’li Yllara Genel Bak *<br />
* Bu bölümün hazrlanmasnda yararlanlan eserler:<br />
1) Ali Erol. Ecinsel Kurtulu Hareketinin Türkiye Seyri.<br />
Cogito Say: 65 / Bahar 2011<br />
2) Deniz Yldz, Türkiye Tarihinde Ecinselliin zinde;<br />
Ecinsellik Hareketinin Tarihinden Satr Balar-1:80'ler, Kaos<br />
GL, say: 30, Ocak-ubat 2007<br />
80’li Yıllara Genel Bakış<br />
11
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
12<br />
Türkiye’de LGBT bireylerin yaamlarna ilikin<br />
verilere 1970’ler ve sonras üzerinden ulalabilmektedir.<br />
Bu dönemde, trans kadnlar ve ecinsel<br />
erkeklerin birarada hareket ettiklerini görmekteyiz.<br />
70’lerin balarnda Abanoz Soka<br />
etrafndaki evlerde hem çalp hem de yaayan<br />
trans kadnlar, 1978’de Saadettin Tantan’n<br />
stanbul Asayi ube Emniyet Amirlii döneminde<br />
bu bölgeden uzaklatrlmlard. Kendilerine<br />
yeni mevki olarak Dolapdere’yi seçen<br />
trans kadnlar burada da barndrlmamlardr.<br />
12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrasnda stanbul’dan<br />
trenlere bindirilip sürgün edilmeye çal-<br />
lan trans kadnlar 1981 ylnda sk bir ekilde<br />
uygulanmaya balayan sahne yasaklaryla bera-
er barnma ve istihdam konusunda ciddi skntlar<br />
yaamlardr. Birlikte yaam kültürüne<br />
darbe vurulmu, insanlar sokakta braklmlardr.<br />
LGBT bireylerin medyada yer almasna da<br />
yasaklar getirilmiti. Medyada LGBT bireyler ile<br />
ilgili haberlerde çounlukla “homoseksüel, kadn<br />
klnda erkek” gibi ifadeler kullanlyordu.<br />
Ecinsel ve biseksüel kadnlar ve trans erkeklerin<br />
varl ise tamamyla görmezden gelinmekteydi.<br />
Bu dönemde Türkiye medyasnda “ecinsel”,<br />
ne olduu tam olarak kestirilemeyen hayali bir<br />
varlktr. Hatta bu hayali varlk, hayattan daha<br />
da koparma, uzaklatrma ve toplumun dna<br />
atma gayretiyle özellikle “homoseksüel” olarak<br />
adlandrlr. Kerameti kendinden menkul her<br />
türlü uzman/akademisyen de, sokaktaki vatanda<br />
da, emniyet mensubu da, halk bilgilendirecek<br />
gazeteci de, söz birlii etmiçesine, “normal”<br />
kategorisine sokamadklar herkesi “homoseksüel”<br />
diye adlandrdlar. ster bykl biri,<br />
isterse çoktan operasyonunu tamamlam bir<br />
transeksüel olsun, Türkiye medyas için fark<br />
etmiyordu.<br />
Bu dönem ayn zamanda “homoseksüel” tabir<br />
edilen insanlara yönelik ayrmcln, basknn<br />
ve ikencenin dorua çkt bir süreçti. Dönemin<br />
haftalk dergilerinden Yeni Gündem, “suçu<br />
olmayan suçlu” diye kapak yapmt.<br />
Bu dönemin dergilerinde ecinsellik, daha<br />
dorusu her türlü cinsellik, bir “haber” konusuydu.<br />
Çounda da yaratlan, kurgulanan ve<br />
genelde “kapak” olan bir haber nesnesi olarak<br />
80’li Yıllara Genel Bakış<br />
13
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
14<br />
sunuldu. Bata “Nokta” dergisi, “Sokak”, “Yeni<br />
Gündem”, biraz geriye gidersek “Yank”, bu<br />
dönemden hatrlayabileceimiz dergiler olarak<br />
sralanabilir. Yine de dönemin TRT’sinin inkâr,<br />
inkâr edemediinde “psikoseksüel patoloji” ile<br />
“ahlâkszlk” zihniyetiyle harmanlad sunuu<br />
hatrlandnda bu dergilerin “kapak” dosyalar<br />
ecinseller için soluk alnabilecek vahalar gibiydi.<br />
O dönem resmi ideoloji ecinsellii poetlenmesi<br />
gereken bir “muzr”lk olarak görüyordu.<br />
Ecinsellik, daha dorusu, dönem itibariyle<br />
“homoseksüellik”, günlük, ulusal gazetelerin<br />
ancak “3. sayfa”larnda kendine yer buluyordu.<br />
Aslnda çou yine bu gazetelerin patronlarnca<br />
ucuz versiyon olarak çkarlan ve “bulvar basn”<br />
da denilen günlük gazetelerde ecinselliin<br />
sunuluu ise her türlü “fantezi” snrlarn zorlar<br />
nitelikteydi. Hitap edilen kesimlere göre cinselli-<br />
in sunumu çeitlenirken örnein lümpenler ve<br />
içiler için “Tan” gazetesi, patronlar ve beyaz<br />
yakallar için ise “Playboy” medyada arz- endam<br />
ediyordu. Ecinsellik de bazen sürmanet,<br />
bazen de duruma göre ortal renklendirecek<br />
bir malzeme oluyordu.<br />
Bu dönemde Avrupa ve Amerika kamuoyunda<br />
AIDS gündeme yerlemiti ve haliyle Türkiye<br />
medyasna yeni malzeme çkmt. Bugün artk<br />
AIDS’in bir “ecinsel hastal” olmadn anlayan<br />
Türkiye medyas o zaman yine snfta kalmt.<br />
Her konunun uzman köe yazarlar, o<br />
dönemde, “AIDS, Tanr’nn ecinsellere bir laneti”<br />
tekerlemesini tekrarlamaktan geri durmamlard.
“Normal” görülmeyen ecinselliin haberi de<br />
normal sunulamazd. çinde ecinsellik geçen<br />
veya ecinsellii çartran bir haber, okura<br />
“fla haber” olarak sunulur. Cinsiyetçi ve rkç<br />
zihniyetlerden beslenmekten geri durmayan<br />
medya, ecinsellikle ve ecinsellerle ilgili haberlerde<br />
bu zihniyetini yeniden üretmekte saknca<br />
görmez. Yalan, yanl, abart, aalama, ayrmclk<br />
söz konusu “fla haber”lerin alldk süsleridir.<br />
Gazeteci, cehaleti orannda küstah, gücü<br />
orannda zalimdir. Çünkü bir haber nesnesi olarak<br />
“ecinsellik” ortalk maldr. Çünkü gazeteci<br />
için örgütsüz ve en sorunsuz alandr. Bir ecinsel<br />
bireyin ortaya çkp “düzeltme” yapamayaca,<br />
hakkn arayamayaca herkesin malumudur.<br />
80’lerin ilk yllar trans bireylerin beden geçi<br />
süreçleri için de zorlu yllard. Devletin art kotuu<br />
ameliyatlar gerçekletirmi olmasna ramen<br />
birçok trans birey kimliklerini deitiremiyordu.<br />
Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu<br />
uyarnca bir çok keyfi muamele yaplmaktayd.<br />
Özellikle Sirkeci’deki stanbul Emniyet Müdürlüü<br />
olan Sansaryan Han ve “Cancan” diye<br />
anlan Zührevi Hastalklar Hastanesikolektif bir<br />
ekilde çalyordu. Polis ekipleri tarafndan gözaltna<br />
alnan trans bireyler bazen günlerce buralarda<br />
mahsur kalyordu. Bu gözalt ve inceleme<br />
süreçlerinde iddet, antaj ve rant youn olarak<br />
görülmekteydi. Polis memurlar trans kadnlarla<br />
zorla cinsel ilikiye giriyor, saç kesiyor, sopalarla<br />
vuruyordu. Hastane çalanlar ise ileri halletmek<br />
için rüvet talebinde bulunuyorlard. Ka-<br />
80’li Yıllara Genel Bakış<br />
15
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
16<br />
nunda ecinsellikten söz edilmemi olmasna<br />
karn, zamann çileri Bakan Yldrm Akbulut<br />
meclisteki bir konumasnda öyle dedi: 'Yeni<br />
kanun bizlere homoseksüellik üphesi olan kiileri<br />
24 saat gözaltnda tutma yetkisi veriyor…<br />
Homoseksüelliin anti-sosyal eilimlerden biri<br />
olmadna inanmyoruz. Böyle sapk düünceleri<br />
ve eilimleri olan kiilere kar kat olmalyz.<br />
Bu tür insanlarn says her geçen gün artmakta…<br />
Bu yüzden biz, her yerde, özellikle büyük<br />
ehirlerde bu insanlara kar kanunlar çkaraca-<br />
z.'<br />
1985'te 116, 1986’da 100 ecinselin 'bu ii<br />
yapt' tespit edilip parmak izi alnm, stanbul<br />
Emniyet Müdürlüü Asayi ube Müdürü<br />
Hasan Ceyhan bir yandan ecinselliin Türk<br />
Ceza Kanunu'na göre suç olmadn söylerken,<br />
dier yandan “Suç deilse neden parmak izleri<br />
alnyor?” sorusuna “Ehliyet alnrken sizin parmak<br />
iziniz alnmad m? Hem alsam ne olur,<br />
almasam ne olur? Kimlik tespiti için aldk, o<br />
kadar. Bir yerde bu ii yaparken yakalanm,<br />
ecinsel olduunu söylemi, biz de onu kaytlara<br />
geçirdik” yantn verme cüretini kendisinde<br />
bulabilmiti.<br />
Ayn dönemde ecinsellerin bir parti kurup kuramayaca<br />
tartmalar balamt: ANAP Genel<br />
Sekreteri Mustafa Taar “ecinsellerin tedavi<br />
ettirilip topluma kazandrlmas gerektiini”,<br />
DYP Genel Bakan Yardmcs Mehmet Dülger<br />
“toplumun ve tabanlarnn ecinsellii aalk<br />
bir konum olarak deerlendirdiini”, DSP zmir<br />
Milletvekili Fikri Ertan “ecinselliin dlanarak,
aalanarak yaklalmamas gereken büyük<br />
ölçüde biyolojik bir sorun olduunu” söylemiti.<br />
SHP Genel Bakan Yardmcs Fikri Salar ise<br />
“Böyle bir partileme iine giriilmesinin kiisel<br />
olarak bir sakncas olduunu zannetmiyorum.<br />
Bamsz, demokrat ve uygar bir ülkenin gerei,<br />
her görüün örgütlenerek sesini duyurmasdr.<br />
Biz u anda programmza ecinsellerin vatandalk<br />
haklarna ilikin ek bir madde koymay<br />
düünmüyoruz. Herkes yasalar önünde eittir<br />
ve eit muamele görecektir. Bizim programmzda<br />
insan hak ve özgürlüklerini savunacamz<br />
zaten belirtiliyor” diye görü bildirmiti.<br />
1980’lerin ikinci yarsndaki iki önemli gelimeden<br />
biribrahim Eren ve arkadalar’nn Radikal<br />
Yeil Parti’yi kurma çalmalar, dieri ise Arslan<br />
Yüzgün’ün“Türkiye’de Ecinsellik-Dün, Bugün”<br />
kitabyd. Her iki gelime de o dönem medyada<br />
geni yer bulmutu.<br />
brahim Eren, Almanya’da yeil parti üyeleri ile<br />
de görümü ve Türkiye’de feministler, antimilitaristler<br />
ve ecinsellerle birlikte yeni bir parti kuracaklarn<br />
duyurmutu. Bu çalmalar açlk grevi<br />
gibi çeitli eylemlerle ve giriimlerle devam<br />
ettirilmeye çallsa da, 90’l yllarn banda<br />
tamamyla sona ermitir. Sonuç olarak, böyle<br />
bir parti hiçbir zaman kurulamamtr.<br />
1986 ylnda yaynlad “Türkiye’de Ecinsellik<br />
-Dün, Bugün” kitabyla adndan söz ettiren<br />
Arslan Yüzgün, “ecinsellik” konusunda basna<br />
da demeçler vermitir. çindeki anketler ve gerçek<br />
yaantlarn aktarm ile alanndaki ilk büyük<br />
yayn olan eserin, muzr neriyat yasasn-<br />
80’li Yıllara Genel Bakış<br />
17
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
18<br />
dan dolay poette satlmas uygun bulunmutu.<br />
Arslan Yüzgün, daha sonrasnda bulunduu<br />
noktay politik bir zemine tamak ve direkt olarak<br />
siyaset alanna müdahil olmak için çeitli giriimlerde<br />
bulunmusa da bu giriimler de sonuçsuz<br />
kalmtr.<br />
1988 ylna gelindiinde ise Turgut Özal’n giri-<br />
imiyle, Bülent Ersoy için yeniden düzenlenen<br />
yasalar neticesinde trans bireylerin trans geçi<br />
ameliyatlar yasallamtr. Trans bireyler için<br />
özgürlük yollar az biraz aralanrken bu sefer de<br />
Ahlak Masas efi Doan Karakaplan, trans bireyler<br />
ile uramaya balamtr. Doan Karakaplan<br />
zamannda yaanlan iddet ve keyfi<br />
uygulamalar 90’larn ilk yllarna kadar devam<br />
etmi, sonrasnda Ülker Sokak Olaylar ve onu<br />
takiben 2000’lerdeki Eryaman Olaylar ile trans<br />
bireylere yönelik sistematik iddet devam etmitir.<br />
80’li yllarda çok az olan LGBT bireylere yönelik<br />
nefret cinayetleri ise 90’lar ve 2000’lerde<br />
hzl bir art göstermitir. imdilerde ise ev kapatmalar,<br />
Trafik Kanunu ve Kabahatler Kanunu’ndan<br />
kesilen idari para cezalarnn yan sra<br />
devam eden keyfi uygulamalar ve iddet olaylar,<br />
sistematik yldrmann ne denli köklü ve<br />
güçlü olduunu göstermektedir.
Ahu:<br />
“80 htilali’ne kadar Ankara’daydm. Evdeydik.<br />
Benim laçom vard. Yatyorduk.<br />
Arkadam geldi, kapy çald: Kalk, dedi.<br />
N’oldu, dedim. htilal oldu, dedi. Ben<br />
dedim, ihtilal ne demek? N’oldu, ihtilal<br />
ne, bilmiyorum çünkü... Bana dedi ki, kocana<br />
sor. Kocam da makine mühendisiydi,<br />
Sümerbank’ta çalyordu. Ben 20<br />
yandaydm, o da 23-24... htilal olmu,<br />
dedim ben. Okumu kültürlü bir insand.<br />
O bana izah etti. “Askeriye el koydu” dedi,<br />
“sokaa çkma yasa var.” Ben de,<br />
tamam, dedim o zaman.”<br />
Ahu<br />
21
Ben 1960, Samsun-Bafra doumluyum. lkokulu<br />
orda okudum. lkokulu bitirdikten sonra<br />
stanbul’a geldim. Annem stanbul’dayd. Köyde<br />
abim, ben ve yengem beraber oturuyorduk.<br />
Bir de babaannem ve büyükbabam. Babam<br />
stanbul’dayd; Ayryd babamla annem. Ben<br />
doduumda baka bayanlarla beraberdi benim<br />
babam...<br />
Ben annemin yanna geldim. lkokulu bitirdim<br />
ve stanbul’a kaçtm ben. Kaçtm yani. Köyden<br />
stanbul’a kaçtm. lkokulu yeni bitirmiim, çocuktum<br />
daha. Yam kaç ki? 12 yanda ite.<br />
Kaçtm stanbul’a, annemlerle kaldm.<br />
Biz fakirdik; kapcyd benim annem. Hiçbir zaman<br />
evlenmedi. Tek bana çalyordu. Bir so-<br />
Ahu<br />
23
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
24<br />
kakta bizim evimiz buradayd, rahmetli babamn<br />
evi de ilerdeydi. Babam baka kadnla<br />
birlikte yayordu. O da kapclk yapyordu, biz<br />
de kapclk yapyorduk. Ama ben annemi çok<br />
sevdiim için hep annemin yannda kalyordum,<br />
anneme yardm ediyordum. Sekiz katl bir<br />
binayd, asansör yoktu, ben siliyordum oray,<br />
temizliyordum. leri ben yapyordum.<br />
Okula gidemedim ama hocalarm köydeyken<br />
demilerdi, -ben çok öretmen olmak isterdim-<br />
“bunu okutun” falan diye. Ama okutmadlar<br />
yani.<br />
stanbul’da Aksaray’daydk. O zamanlar Aksaray<br />
da Aksaray’d hani benim zamanmda. Zengin<br />
apartmannda çalyorduk. Annem o zamann<br />
parasyla daire ba 25 lira m, 50 lira m ne,<br />
öyle bir ey alyordu. 16 daire vard. Baz hayat<br />
kadnlar da vard, ev tutuyorlard ordan. Ben<br />
görürdüm onlar, heveslenirdim.<br />
Ben çocukken bende vard bir eyler. Köyde<br />
benim adm duyuldu. lkokula giderdim ben,<br />
bamda tülbent ayamda eteklikler… Köyde<br />
herkes biliyordu beni. Zeki Müren diyorlard da,<br />
ben Zeki Müren’in Zeki Müren olduunu bilmiyordum<br />
ki. lkokula gidiyordum daha, 8-9 ya-<br />
ndaydm. Bir komumuz, köy yerinde bir kadn,<br />
bana dedi ki: “Sen Zeki Müren gibi olacaksn.”<br />
“O kim?” dedim, “Ben tanmyorum.”<br />
Ben sonra imdi idrak ediyorum. Kadn bana<br />
doruyu söylemi yani.<br />
Hep kz gibi hissediyordum kendimi. Köyde<br />
abimin arkadalar geliyordu. Beni istemeye<br />
gelecekler diyordum. Ben avluyu süpürüyor-
dum, ite tülbent takyordum. Evcilik oynuyordum.<br />
Abimden dayak yemedim mi? Yedim: ‘Sana<br />
yakmyor. Erkek gibi ol’ derdi. Ama daha<br />
çocuk olduum için pek aldr etmiyorlard. Bir<br />
de anne-baba olmad için abim çok üstüme<br />
dümüyordu. Çok da mark büyüdüm. Bir de<br />
rahmetli büyükannem olduu için bana kimse<br />
dokunamazd. Rahmetli büyükannem, topra<br />
bol olsun, beni çok sever, kayrrd. Kimse dokunamazd<br />
bana. O yüzden çok mark büyüdüm.<br />
te öyle geldim stanbul’a. stanbul’da Aksaray<br />
zaten beynelmilel bir yermi. Aksaray denilince<br />
bataklk, fuhuun, birahanelerin her eyin oldu-<br />
u yer Aksaray’m o zamanlar. 1972-73’lerde.<br />
Rus karlar, bilmem neler, Beyazt’a doru çkarken<br />
Kapalçar’ya doru her ey ordaym.<br />
O devirlerde ben otostop yapyordum. Kzm<br />
diye satyordum kendimi. likiye girmiyordum<br />
para alyordum. Koli vermiyordum * yani, kzm,<br />
diyordum, dokunma, diyordum. 13 yanda bir<br />
çocuum daha.<br />
Annemin yanna ilk geldiimde de kz gibiydim.<br />
Mahallede alt ay beni kz zannetti çocuklar. Annem<br />
ne diyecek, ie batm. Koca yok, baka<br />
kimse yok. Bir abim var benden 5-6 ya büyük.<br />
Zaten o da çalyor. Ne diyebilir?<br />
Babam kontrol ediyordu bizi. Her akam<br />
kontrole gelirdi. Rahmetli babam... Eer ben<br />
evde yoksam, “Nerede çocuk?” diyordu. An-<br />
* Koli vermek: Cinsel ilikide bulunmak.<br />
Ahu<br />
25
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
26<br />
nem, “komuda” derdi. Hâlbuki komuda da<br />
deilim. Veyahut da ertesi gün geldiinde bana<br />
soruyordu:“Neredeydin?”, ben “komudaydm”<br />
diyordum. Annem bana söylüyordu çünkü:<br />
“Akam baban geldi, seni sordu, böyle dedim”<br />
diye. Çünkü biz babamzdan çok korkardk.<br />
Benim babam alkol alrd. Alkol ald için de<br />
çok korkardk babamzdan. Ben babamdan çok<br />
korkardm. Gerçi bütün kardeler, alt kardeiz,<br />
hepimiz de babadan çekinirdik. Babaya sayg<br />
vard.<br />
ki abim, iki ablam vard. En büyük abim köyde<br />
yayordu. En büyük ablam Almanya’dayd.<br />
Onun küçüü ablam stanbul’da ayr bir yerde<br />
yayordu. Zaten onun küçüü abimle, benim<br />
bir büyüüm yani, beraber yayorduk, o çalyordu.<br />
Ondan sonra ben vardm annemin yannda.<br />
Bir de kz kardeim var benden 5 ya küçük.<br />
Benden bir büyük olan abim benden önce<br />
gelmiti stanbul’a. Ayn evde yayorduk. Bana<br />
onlar hiçbir ey söylemediler. O zamanlar ben<br />
daha 13-14 yamdaydm. Mahallede bir kom-<br />
umuz vard. Onlar da kapclk yapyorlard.<br />
Kzlar vard iki tane. Adam beni biliyordu; travesti<br />
olduumu. Ben de yeni yeni örenmitim<br />
artk. Aksaray’da lubunyalar * gördüm, travesti-<br />
leri gördüm, altm, tantk. Arkada olduk, lu-<br />
bunya dilini ** örettiler bana. Ama içlerinde en<br />
* <strong>Lubunya</strong>: feminen görünümlü erkek ecinsel ya da trans<br />
kadn.<br />
** <strong>Lubunya</strong> dili: LGBT jargonu
küçük benim; 13 yandaym. Herkes benle<br />
gezmiyor, korkuyorlar, aman bir ey olacak<br />
diye. Ümit adnda bir arkadam vard; halen<br />
yayorsa Allah ömür versin, öldüyse Allah nur<br />
içinde yatrsn. Ümit diye bir lubunyayla tantm<br />
ben hayatmda, benim adm da koyan odur.<br />
Bana her eyi öreten de odur.<br />
Mahallede karmzda bir bakkal vard; o da<br />
Karadenizliydi. Ben oje sürerdim trnaklarma,<br />
öyle giderdim bakkala. Karadenizli olduum<br />
için bakkal barrd bana. Anneme söylerdi:<br />
“u oluna bir ey söyle; oje sürüyor, bilmem<br />
ne yapyor” diye. Annem bana barrd, tamam<br />
derdim, silerdim ama gene yapardm ayn<br />
eyi…<br />
lk seferki köyde olmutu, çok ac çektim, benden<br />
çok büyük birisiydi. Ben 9 yandaydm.<br />
Ben de arzu ettim. Zoraki hiçbir ey olmad,<br />
ama birden bire ani bir hareket olduu için çok<br />
korktum. Ondan sonra ilikiye girmemeye baladm.<br />
te sonra 13-14 yanda bir ilikiye girdim.<br />
Ak hayat da yaadm; bir çocuk vard. Çocuk<br />
yalvaryordu bana. Ben deli gibi am. Erkan...<br />
Hayatmda unutmam o çocuun ismini<br />
de. Ay, plaklarla ak yayoruz. Danslar ediyorum<br />
çocukla. Ay, nasl am çocua... Çocuk<br />
da bana âk. Ben 13-14 yandaym, o da 20<br />
yanda falan bir çocuk. Güzeldi, yakklyd.<br />
Çocuk okuyordu. Akam oldu mu buluuyorduk<br />
biz, gece parkta buluurduk. Bir adam vard,<br />
bizi çok severdi. Benim o Ümit dediim ar-<br />
Ahu<br />
27
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
28<br />
kadam, ben, iki tane de manti * . Bir arkada-<br />
mz daha var lubunya. Üç lubunya, üç manti...<br />
Üçümüz ayn eve gidiyoruz. Bir oda böyle,<br />
odada plaklar. Çalyoruz pikaplar, dans ediyoruz,<br />
alyorum. Ben deli gibi am. Çocuk<br />
benle ilikiye girmek istiyor, ben kabul etmiyorum.<br />
“Kimseye vermedim daha” diyorum,<br />
“kendimi, genç kzm... Ben bir genç kzm...”<br />
lk Ümit arkadam görmütüm. Birahaneler<br />
sokandaydm, ben gece geziyordum. Daha<br />
Beyolu’na kefe çkmamtm. Aksaray da<br />
Beyolu gibiydi o zamanlar. Birahaneler var,<br />
kulüpler var, sinemalar var. Vatan Caddesi’ne<br />
doru yürüyor millet. Vatan Caddesi’nin ilerisinde<br />
lunapark var. Lunapark Gazinosu var.<br />
Bütün sanatçlar orda çkyor. Öyle bir kalite<br />
yer. O zamanlar öyleydi. Yeralt geçidi var. O<br />
zamanlar yeni açlmt, yeralt geçidi. Ben hep<br />
oralarda dolanyordum. Ümit de peime taklyordu.<br />
Meerse travestiler varm oralarda. De-<br />
irmenci diye bir meyhane var, oraya geliyorlar.<br />
nsanlar beni yanna almyorlard. O erkek<br />
klndayd. <strong>Lubunya</strong>yd. Birahanede oturuyorlard,<br />
ama beni yanna almyordu çocuum<br />
diye. Onlar görüyordum konumuyordum.<br />
Ümitle konuunca bana, çok belli ediyorsun,<br />
dedi. Çok krm krmmm böyle.<br />
Yürüyordum. Trikalyd ** o, byklyd. Ben içimden,<br />
erkek bu, dedim. O da bana dedi ki;<br />
çok krtyorsun, çok belli ediyorsun kendini.<br />
* Manti: Genç erikin erkek.<br />
** Trika: Kl
dedim; “Sana ne?”, “Olur mu, bak ben de senin<br />
gibiyim ama çok belli etmiyorum” dedi<br />
bana. Ben ok olmutum o zaman. Nasl olurdu<br />
o da benim gibi? Ben zannediyordum ki Türkiye’de<br />
bir tane ben varm böyle, baka kimse<br />
yok. Öyle tantm ve o bana her eyi öretti.<br />
O gündüzleri çalyordu. Ya mühendisti, ya da<br />
bir yerlerde tezgâhtarlk m ne yapyordu, hatrlayamyorum<br />
imdi. Bir de bunun çevresi vard;<br />
mesela bankada müdür gibi. 72-73 yllar. Beni<br />
tantrd çevreler, hep devlet ilerinde çalanlar.<br />
Akam saat 8 oldu mu, herkes iten çkyordu.<br />
Bir parkmz vard, orda hepimiz buluuyorduk.<br />
Herkese açk bir park. Oturuyorduk,<br />
adamlar gelip gidiyordu. Veyahut da hepimiz<br />
kol kola giriyorduk varyanttan aaya doru,<br />
Aksaray’n yeralt geçidine doru yürüye yürüye,<br />
krta krta iniyorduk. Alkan, alkyordu * ..<br />
Bizi bilen biliyordu. Hepimiz lubunyaydk.<br />
Bir arkadam vard Sabri. Ben bu sokaktaydm,<br />
o da u arka sokakta, orda kapclk yapyordu.<br />
O da lubunyayd. Evliydi, üç tane çocu-<br />
u vard. Ben evine gitmitim Sabri’nin, çok severdim,<br />
çok saftirikti. Ama Herkül gibi bir<br />
adamd. ri yar. Bir oturuyordu parkta: “Naber<br />
gac, iyi misin gac” derdi böyle kaln bir sesle.<br />
Kz Sabri, biraz gac gibi alksana, diyorduk.<br />
Aman abla bo ver, derdi yine kaln sesiyle.<br />
Böyle biriydi yani. O bile çkyordu. Kapclk<br />
* Alkmak: (1) yapmak,etmek (2) kur yapmak, ilgilenmek,<br />
sarkmak<br />
Ahu<br />
29
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
30<br />
yapyordu karsyla beraber. Akam çark yapyorduk<br />
* . Ama yaant güzeldi.<br />
Ben iki sene onlarla kaldm. Ümit beni her yere<br />
altrd. Kulübe götürdü Beyolu’na. lk gördüm<br />
Beyolu’nu, ok oldum. Gerçi Beyolu’na<br />
gitmitim ama gündüz gitmitim. Kapclk yapt-<br />
mz zaman. Ben ve daire 4'teki bir kadn. Malatyal<br />
bir kadn vard. “Gel,” dedi, “senle<br />
Beyolu’na çkalm”. O zaman Beyolu’na çkaca<br />
zaman herkes çok süsleniyor püsleniyordu.<br />
O kadn da bir süslendi; aaa, zannedersin<br />
gazinoya gidecek. Kadn öyle bir süslendi. Çktk<br />
Beyolu’na, maazalar falan gezdik.<br />
Ama sonra ben gece hayatn gördüm. Ümit<br />
beni götürdü Vat 69 diye bir kulübe. Hayatmn<br />
dönüm noktas oldu. Yani o gece benim hayatmdaki<br />
dönüm noktas. Çalyorum, fabrika<br />
gibi bir yerde çalyordum. Haftalm alyordum<br />
o haftalmdan 20 liray oraya ayryordum.<br />
Yirmi lira o zamann parasyla. Zaten 50<br />
mi 60 m ne haftalk alyordum. Gerisini de anneme<br />
veriyordum. Ama o diskoya bir gittim<br />
ya…<br />
Ben çocuum daha. 13 yanda bir çocuk, ama<br />
ellerim öpülüyordu orda. O mantiler, o güzelim<br />
insanlar, sanatçlar, Allahm hepsi orda. Huysuz<br />
Virjinler, Arzu Okaylar hep ordayd. Ben o hayat<br />
istemiyorum, ben buray istiyorum, diyorsun.<br />
Ben o tarafa gitmek istemiyorum, ben burada<br />
yaamak istiyorum, diyorsun artk. O derece<br />
oldum. Her haftay iple çekerdim. Hafta so-<br />
* Çark yapmak : dolamak, aranmak, volta atmak
nu gelsin de gideyim diye. Her hafta buluurduk<br />
Ümit’le, oraya giderdik.<br />
Bir gece babam geliyor, beni soruyor. Ailemin<br />
örenmesi de öyle oldu. Diyorlar ki, kapc<br />
arkadana sor. O da diyor ki, böyle böyle oldu.<br />
“Anca gider Vat 69’da bulursun onu” diyor.<br />
Annem, üvey annem, babam, polisler, bütün<br />
Beyolu Karakolu, Vat 69’a geldiler. Benim<br />
boynumda -hayatmda hiç unutmam onu, lubunyalm<br />
o zaman anlad ailem- bir fular, ksa<br />
bir fular, bel açk ksa bir bluz. Altna spanyol<br />
paça bir pantolon. Oynuyorum. Ay klar<br />
yand, ben bir gördüm üvey annemi, saklandm.<br />
Ay, dedim, annem babam. O zaman beni<br />
yakaladlar, anladlar lubunya olduumu.<br />
Ne olacak, babamdan dayak yedim, tedaviye<br />
gittim bir sene. Ailem beni tekrar erkek olmam<br />
için tedaviye götürdü. Muayeneye götürdü.<br />
Hastaneye gittik. Her yerimden parça aldlar.<br />
Her yerimi muayene ettiler. Her eyime bakld.<br />
Kadnlk hormonum fazla gelmi. Doktor öyle<br />
söyledi. “Ben bunu erkek yapamam” dedi. “<br />
iten geçmi” dedi. Öyle deyince ben de annemi<br />
hastanede braktm, kaçtm.<br />
Arkadalara kaçtm. Ümit’e kaçtm. Ümit de biraz<br />
ey yapt, sonra bir arkadala tantm Osman<br />
diye. Sivasl. Onun ailesine kaçtm. Onlar<br />
da kapclk yapyordu Nianta’nda. Ben onlara<br />
kaçtm. Onun ailesi de yava yava örenmeye<br />
balamt onu. Onla biz kaçtk. ki aileden<br />
kaçtk, stanbul’da baka bir yerde çalyoruz.<br />
Artk travestilerin gittii yerlere gidiyorum.<br />
Ahu<br />
31
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
32<br />
Çilli Taverna diye bir birahane vard. Lefter’in<br />
Yeri-Çilli Baba’nn Yeri diyorlard. Böyle yerin<br />
altnda bir kulüp. Biz oraya gittik. Seda ile<br />
ikimiz. Orda çalyoruz, kons yapyoruz, konsomatrislik<br />
yani. Beyolu’nda bir otelde kalyoruz<br />
ikimiz de. Adamlarla koliye çkyoruz. Anlayoruz,<br />
koliye çkyoruz * . Orda kons yapyoruz,<br />
kons paras da alyoruz.<br />
Bir gün Ebru diye bir kz geldi. Sar platin saçlar<br />
ksa. Gac gibi. Dediler ki bu dönme. Ay nasl<br />
olur, dedim, bu dönme. Oturduk onunla.<br />
“Abla, n’olur ben de senin gibi olmak istiyorum,<br />
nasl olacak?” dedim Ebru’ya. O da dedi<br />
ki,“Yarn buraya gel, ben sana anlatacam”<br />
dedi. Tamam, dedim. Ertesi gün oldu, arkada-<br />
m aldm yanma. 15 yandaym. Oraya gittim.<br />
Sene 75. Merhaba-merhaba, dedik karlkl.<br />
Sonra o bana dedi ki: “uraya gideceksin”<br />
dedi, “Bir kadn var: ‘Kör Leyla’. Bu Leyla’ya<br />
ben kadn olmak istiyorum diyeceksin, onlar sana<br />
yol gösterecekler”.<br />
Biz gittik arkadamla. Arkadamla ikimizi aldlar.<br />
Doru bir kuaföre götürdüler. O zamana<br />
kadar frapan bir lubunyaydm. Gerektii yerde<br />
laçovariydik ** . O zamanlar laf atyorlard “Tanju”<br />
diye. Saçlarm da çok uzun deildi. Ama<br />
çok ksa da deildi. Anlayan olursa, madilik<br />
*** yapyorlard. Sonra biz o gün kadn klna<br />
girdik.<br />
* Koliye çkmak: müteriye gitmek<br />
** Laçovari: maskülen, erkeksi.<br />
*** Madilik: Kötülük, Bela Çkartmak
Mehur Abanoz Soka. Bayanlar da vard,<br />
ama onlarn yeri ayryd. Nükhetler, Arzular,<br />
onlar hep ayr yerde çalyorlard. enol 1,<br />
enol 2 vard. Biz gittik Kör Leyla’nn evine…<br />
Kadn peruklar taktlar bize, makyajlar yapld.<br />
Her ey yapld. Sonra ailem bast polislerle<br />
birlikte. Ama nasl basmlar? O Ümit yok mu?<br />
Ümit’i bulmular. Ümit söylemi böyle böyle,<br />
çocuunuz burada diye. Sonra da alyor getiriyor<br />
annemleri oraya.<br />
Annem tabi bakt, beni tanyamad. “Benim<br />
çocuum burada yok” dedi. Gördüü halde<br />
beni tanmad. Ümit kafamdan peruu bir çekti;<br />
benim: “Anne bak çocuun burada” dedi.<br />
“Aaa!” dedi annem, “Olumu ne hale getirmiler?”<br />
Aldlar beni polisler götürdüler Beyolu<br />
Karakolu’na. te soruyorlar: “Zorla m getirildin?<br />
Hayr”. Falan filan, udur budur... Böylece<br />
kapand olay.<br />
Annemlere götürdüler beni. Ama tabi ben<br />
duramyorum orda. Duramam artk yani. O<br />
gac hayatn bir ay, iki ay da olsa görmüsün,<br />
duramazsn artk. stediim de oydu, bütün hayalim<br />
oydu benim. Bir kadn olmak, kadn gibi<br />
giyinmek, bir kocas olmak... Çocukluktan beri<br />
gelen bir hayaldi benimkisi. O hayalimi de<br />
bulmuum, boa geçmesin diye kalmadm<br />
ailemle. Gene kaçtm, gene yakaladlar, gene<br />
kaçtm, gene yakaladlar. Bir sene böyle devam<br />
etti.<br />
Bir sene sonra ben çaltkça para yaptm ite<br />
biraz. Ondan sonra Doktor Nihat’a gittim. Bana<br />
dedi ki, sen küçüksün seni yapmam, dedi. Sene<br />
Ahu<br />
33
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
34<br />
77... Ben ameliyat olmak istiyordum. Nihat’ da<br />
daha önceden duymutum, orda ameliyat olan<br />
arkadalar vard, hepsiyle de tanyordum. Gö-<br />
üslerini yaptranlar, burnunu yaptranlar, ameliyat<br />
olmu, kadn olmu arkadalarm vard orda.<br />
Görünce hayran kalyordum. Ben de olucam,<br />
ben de olucam…<br />
Paray biriktirdim gittim. Ama olmad, kabul<br />
etmedi. Sonra iki arkadam götürdüm, bak<br />
yam büyük, sen böyle durduuma bakma demek<br />
için. Onlar 19 yanda dediler. Çünkü 18’i<br />
bitirmem lazmm. Ameliyat olmam için. Öylelikle<br />
bir kât imzalatt bana “Kendi rzamla<br />
ameliyatm oluyorum” diye. Ameliyatm oldum.<br />
Hatrladm; 5 bin lira biriktirmitim ama<br />
20 bin liraya ameliyat oldum. 15 bin liray patronumdan<br />
borç aldm. 20 bin lira güzel parayd.<br />
Ev alamazdn ama 50 bin liraya bir ev alrdn.<br />
50-70 bin falan gibi bir fiyata…<br />
Ben ameliyatlydm, on günlüktüm. Saadettin<br />
Tantan, duymusunuzdur. Bir bast oray, bütün<br />
soka kapatt. Bütün o Abanoz Soka,<br />
irinevler, stinye tepelerini, oralarda ne kadar<br />
evler, çalan barlar, gazinolar varsa, her yeri<br />
kapatt adam. Yeni atanmt, geldi ruhsatsz<br />
çalan bütün her yeri kapatt. Ne paralar krlyordu.<br />
Otuz travesti bir evde çalyorduk. Asla<br />
bir kavga tartma yoktu. Öyle bir hayat yayorduk.<br />
Abanoz kapand ben çalacak yer bulamadm<br />
Ankara’ya gittim. Sene 1977’de Abanoz tamamen<br />
kapand. Kalanlarn bir ksm Dolapdere’ye<br />
gitti. Çou gazinolara balad dier illerde. Bir
Bursa vard serbest. Bursa denildii zaman bütün<br />
travestiler orda çalyordu. Pavyonlarda<br />
çalyordu. Erkek kimliiyle bile izin alabiliyordun.<br />
Gece pavyonda çalabiliyorsun. Oryantalsen<br />
oryantallik yapyorsun, arkcysan arkclk<br />
yapyorsun. Emniyet sana izin veriyor. Canseller<br />
falan Bursa da çalyordu. Elif, ben, Güne,<br />
biz üçümüz Ankara’ya gittik. Otostop yaptk.<br />
Çaltk otostop yaparak. Otelde kalyorduk.<br />
Maltepe’de yurdun karsndaki Cem Oteli’nde<br />
kaldk.<br />
Bir olay yaadk. Ahlak amiriyle ben mahkemelik<br />
olduk. Ahlak amiri bizi otelin içinden alyordu.<br />
Dava açld. Mahkemede “Ben Türk vatandaym”<br />
dedim savcya o zamanlar, “Ben nereye<br />
gideyim? Bu bana diyor ki: ‘Ankara’dan<br />
çkn gidin’ Nereye gideyim ben?”. Bir de o zamanlar<br />
sa sol davalar var m? Otelimizin bir<br />
taraf sac bir taraf solcu. Bu tarafa geçsen<br />
dövülüyorsun. Bu tarafa gitsen dövülüyorsun.<br />
Öyle bir pis zamanlar 77-78’ler...<br />
Ne yapacamz armtk. Sonra bir arkada-<br />
mda bir hastalk çkt. Emniyet dedi ki bana:<br />
“Eer bu arkadan bulmazsan sana ceza vericez”<br />
dedi. Öyle deyince ben korktum. Hiç unutmam<br />
o zaman yoktu brahim Tatlses. brahim<br />
Tatlses’in menajeri Hasan'a gittim. imdi tartmal,<br />
kavgallar. Hasan’n menajerlik ajans vard<br />
o zamanlar. Ben, dedim, gazinoda çalmak<br />
istiyorum. Tamam, dediler kimliimi aldlar.<br />
Kimliimde yamn küçük olduunu görmemi<br />
onlar.<br />
Ahu<br />
35
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
36<br />
Beni aldlar, bir de Sevda diye bir lubunya var.<br />
Bizi Mersin’e götürdüler. Mersin’de de çalan<br />
lubunyalar var. Sofia Salim rahmetli, Alev<br />
Tamara, Ferah Çalar... Popüler isimler çalyordu.<br />
Hep lubunyalarn afileri var. stediin<br />
gibi çalabiliyorsun, yevmiyen güzel. Anlatn<br />
m, istediin kadar kalabiliyorsun. Gittik anlatk<br />
yevmiyede, her eyi yaptk. 1100 lira yevmiyeyle<br />
gittim. Dedim ki 100 lirasn yerim, 1000<br />
liray atarm bir kenara. Kafamda bunlar. Öyle<br />
olmad tabi.<br />
Bir bakt ki patron, yam küçük, 60 doumluyum,<br />
18 yandaym izin alamyorlar. 17 yandaym<br />
yani 18’e bile girememiim. Ben, dedi,<br />
bunu çaltramam, dedi pavyonda. Ordan beni<br />
aldlar Adana'ya götürdüler. Adana’da bir gece<br />
çaltm, kaçak olunca oras da çaltrmad. Ordan<br />
beni alp -öbür arkadam Tarsus’ta kald<br />
ama- Adana-Ceyhan’a götürdüler.<br />
Yam küçük ama kaçak çaltryormu oras.<br />
Orda çalyorum. Kaçak çalyorum, üç ay kadar<br />
çaltm, oryantallik yapyorum. Üç ay<br />
çaltm, gitmek istiyorum, patron salmyor.<br />
Teksas gibi bir yerdi eskiden Ceyhan. Kabadaylar<br />
gelir, tak tak, silahla kary alp götürürlerdi<br />
Soukoluk'a...<br />
Ben kolumu kestim, gitmek istiyorum diye.<br />
Orda bir bayan bana dedi ki; “Kolunu kesersen,<br />
bir yerini kesersen” dedi, “seni salarlar korkudan”<br />
dedi. Benim de kafam çakr olmutu. Geldim<br />
jileti atverdim. Emniyet amiri de gelmi,<br />
yeni deimiti. Demi ki, “ya küçüklerin<br />
hiçbirisini istemiyorum” Menajerimi çardlar.
Beni ald menajer. Adam ald beni Diyarbakr’a<br />
götürdü. Bir pavyonda çaltm. O da kimin ismiyle,<br />
bir arkadamn pavyon kartndaki resmini<br />
çkarttlar, benim vesikalm yaptrdlar<br />
oraya. Ben o arkadamn ismiyle çaltm orda.<br />
Benim yam küçük olduu için... Onu ezberlemek<br />
zorundaydm, ezberledim.<br />
Öyle çaltm, 6-7 ay m öyle bir ey Diyarbakr’da<br />
çaltm. Sonra ordan ayrldm Antep’e<br />
geldim. Orda çaltrmad polisler yam küçük<br />
olduu için. Hemen biz avukat tuttuk o zaman<br />
orda. Avukata yam büyüttürdüm ben; 3 ya.<br />
zin almak için. zin gene olmad. Alamadm.<br />
Ordan ayrldm, Antalya’ya gittim. Bunlar hep<br />
78’te oluyor.<br />
Antalya’ya gittim. Antalya’da ben izin kâd<br />
çkarttm. Hem sigortal oldum, hem pavyonda<br />
çalma izni çkarttm. Tutuldum da Antalya’da.<br />
Böyle üç ay falan çaltm. Sonra Mara’a gittim.<br />
ki ay da orda çaltm. Sonra ben Antep’i<br />
istiyordum tekrar. Antep’e geldim. Öyle böyle<br />
derken sene 79’a geçtik.<br />
Laçom * vard Antep’te. Âk olduum çocuk<br />
vard. Ondan sonra tekrar ben Antep’e döndüm.<br />
Antep’te çalacaktm. Bu sefer, bir bayan<br />
arkadam vard kocas menajerdi. Ben de çok<br />
seviyordum. Karde gibiydik onunla. Onun<br />
kocas dedi ki, “Gel, seni Kilis’e götüreyim.<br />
Hem güzel para alrsn orda” dedi. “Hem de<br />
ismin namn yürür” dedi. Kilis de küçük bir yer<br />
olduu için... yi tamam, dedim. Oraya gittik.<br />
* Laço: (1)Sevgili, e. (2) Maskülen Erkek.<br />
Ahu<br />
37
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
38<br />
Kilis’te anlatm ben. Bütün kzlar saatlik çalyordu,<br />
ben yevmiyeyle çalyordum. Orda çok<br />
büyük sükse yaptm. Kilis’te her yer duydu. Oryantalliim<br />
güzel, konslarm süper, patrona çok<br />
güzel para kazandryorum yani. Garsonlar önümde<br />
ceket ilikliyorlar: “Buyurun Prenses hanm”.<br />
Adm “Prenses” konuldu. im bitti benim<br />
orda. Ben, dedim, gidiyorum artk. Ankara’ya<br />
gitmek istiyorum.<br />
Ankara’ya geldim. Ankara’ya gelince benim bu<br />
eski Elif arkadam, ev arkadam, Ankara’da<br />
bir gazinoda çalyormu. Patrona götürdü beni.<br />
“Benim bu arkadam çok güzel oryantal yapyor,<br />
sahnesi çok güzel” dedi. Adam “tamam”<br />
dedi, anlatk. Adama bir art kotum dedim ki,<br />
“Türkiye basks bir gazete reklam istiyorum”<br />
Adam, tamam, dedi. Türkiye basks reklamm<br />
yapld benim. Günaydn gazetesinde... Ankara<br />
ntim Gazinosu’ndadr, diye.<br />
Ben çalyorum, ama nasl. Abartmal deil...<br />
Ki benim patronum Ankara’da 5-6 tane gazinosu<br />
olan bir ahst. Bir gazinosu vard zaten<br />
Grand Plaza diye. Kök Gazinosu vard. Kök<br />
Gazinosu’nda Bülent Ersoylar, Sezen Aksular,<br />
onlar gelip çalyordu. Grand’da da Semra Alper<br />
vard. Öyle bir i yapyordum ki ntim<br />
Gazinosu’nda, hakikaten parmakla gösteriliyordum.<br />
Bir de böyle boylu posluyum o zamanlar...<br />
At gibi kar, derlerdi. Bir de arkta çalt-<br />
m için bütün eski müterilerim oraya akn<br />
ediyordu. Bir masadan kalkp bir masaya zor<br />
oturuyordum. Sahnem bir olayd. Assolist Mahmut<br />
Tuncer’di, as alt ben. Benim altmda Güler
Ik. En altta rahmetli Bergen’di. Belks Akkale<br />
gelip gidiyordu. ark türkü okuyordu. te o<br />
Bülent’in yasa gelene kadar böyle çaltm.<br />
Çok güzel çaltm.<br />
80 htilali’ne kadar Ankara’daydm. Evdeydik.<br />
Benim laçom vard. Yatyorduk. Arkadam geldi<br />
kapy çald: Kalk, dedi. Ne oldu, dedim. htilal<br />
oldu, dedi. Ben dedim, “htilal ne demek?”<br />
N’oldu, ihtilal ne, bilmiyorum çünkü... Bana<br />
dedi ki, “kocana sor”. Kocam da makine mühendisiydi,<br />
Sümerbank’ta çalyordu. Ben 20<br />
yandaydm, o da 23-24...<br />
htilal olmu, dedim ben. Okumu kültürlü bir<br />
insand. O bana izah etti. “Askeriye el koydu”<br />
dedi, “sokaa çkma yasa var” Ben de, tamam,<br />
dedim o zaman. Evde oturduk. Kimse<br />
çalmyor. Herkes evde oturuyordu. Sonra bir<br />
izin verildi. Gece 12’ye kadar m ne izin verildi.<br />
Bir hafta falan sonra. Sonra o, 2 oldu. Saat 9-<br />
10 gibi gidiyorduk 2’ye kadar. Benim çaltm<br />
yer turistikti. Sabah sekize kadar açkt. Öyle<br />
öyle çaltm.<br />
Sahne yasa geldiinde biz Samsun’daydk. lk<br />
önce stanbul’da oldu sonra Türkiye’nin her<br />
yerine yayld bir anda. Samsun’da gazinoda<br />
çalyorduk. Emniyet müdürü çard. Memnundu<br />
çünkü emniyet müdürü… Bir saygszlk<br />
yapmad, geldi, çard bizi yanna. “Bakn kzlar<br />
size kötü bir ey söyliycem, isterseniz naklinizi<br />
aln gidin buradan” dedi. Sizleri çaltrmama<br />
emri geldi, deyince biz de nakil aldrdk,<br />
Ankara’ya geldik. Ankara’ya gelince Ankara<br />
emniyet müdürü de bizi tanyordu eskiden<br />
Ahu<br />
39
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
40<br />
çaltmz için. Bize dediler ki; “Size çok büyük<br />
bir yasak geldi, hiçbir yerde çalamazsnz” Öyle<br />
denilince biz kaldk ortada.<br />
Öyle olunca da benim bir arkadam zmir'de<br />
genelevde çalyordu. O da beni aryordu hep;<br />
“Gel gir” diye. “Gençsin güzelsin” diye. zmir<br />
genelevine girdim. Tepecik’te. Travesti bir dönem<br />
alyordu. Benden 3-4 ay sonra kesildi.<br />
Alnmad artk. 81 Austos’ta girdim. Çok arkadam<br />
vard genelevde, 30-40 tane travesti vard<br />
çalan, benden önce girmiler. Hepsi pembe<br />
kimlikliydi. Pembe kimlii olmayan giremezdi.<br />
Biz ameliyat olduktan sonra hemen ilk iimiz<br />
müracaat etmek, kimliimizi avukatla almakt.<br />
Çou arkadamd hep, Abanoz Soka’ndan<br />
tandklarm. Kör Leyla’nn evinden sonra baka<br />
evlerde de çaltm için. Yücel Anne vard.<br />
Bana ameliyat için borç veren de odur. Ödeyemedim<br />
sonra. Ameliyat olduktan sonra ben o<br />
kadn kuaförde gördüm. Sema Kuaför’de... lk<br />
kadn klna girdiimiz yer Sema Kuaför’dü.<br />
Travestilerin hayatnda Sema kuaför vardr.<br />
Tarlaba’ndayd.<br />
Yirmi sene çaltm genelevde. Emekli olabiliyorsun<br />
ama benim sigortam yatrmamlar,<br />
göstermemiler. imdi mecburiyet var. Eskiden<br />
yoktu. Herkes muhasebeciye veriyordu. Ödeniyor<br />
diyorlard, biz de bo veriyorduk, gençtik.<br />
1981’de biz ilk girdik geneleve, kadnlar ikâyet<br />
etti bizi. Kadnlarn ii dümütü. Ben bugün<br />
100 kiiyle yattysam, misal konuuyorum, 1<br />
milyar para alyorum. Patrona yars kalyordu.<br />
Bir kadn bu kadar çalamazd. Bir de travesti-
ler komple, arka-ön çalt için... Arka kadnlarda<br />
çok yoktu. Bu yüzden travestiye daha çok<br />
rabet vard. Daha çok geliyordu müteri, kadnlarn<br />
ii direkt kesilmiti.<br />
Bizi ikâyet ettiler. Bizi toplad Ahlak polisi genelevden<br />
81’de. Otuz krk tane travesti toplandk.<br />
Bizi muayeneye götürdüler. Dediler ki, vajinas<br />
12 santim olan giri yapabilecek tekrar. 12<br />
santimi alabilen girecek. Aykladlar bizleri, 15-<br />
20 kii kaldk 30-40 travestiden. Dardakiler<br />
tek tük otostop yapyorlard Talatpaa’da. Eskiden<br />
otostop yeri Talatpaa’yd. Ben kendim<br />
Yeilyurt’ta oturuyordum. Evim Yeilyurt’tayd.<br />
Evimi aldm, dairemi taladlar... 82’de ev satn<br />
aldm. Aileler istemedi. Sonra altlar.<br />
Hanm hanm iine gidiyor, geliyorsun. Bir sosyal<br />
yaantn yok. Sabah kalkyorsun, 1’de 2’de<br />
geneleve gidiyorsun, akam 9’da evine geliyorsun.<br />
Evinde, geliyorsun, televizyonunu seyredebiliyorsun.<br />
Baka bir sosyal yaantn yok. Vallahi<br />
ben duyuyordum dardakileri o zamanlar.<br />
Dövüyorlarm falan. Emniyete götürüyorlarm<br />
direkt. O zaman karakola götürme falan yoktu.<br />
Ben zmir’e geldiimde, Emniyet Çankaya’dayd,<br />
oraya götürürlerdi. Ordan sonra, Konak’taki<br />
açld.<br />
80’lerdeki büyük akm Ankara’dayd. Gazinoda<br />
tanmtm, 78’lerde falan, onunla çok büyük<br />
ak yaamtm. Makine mühendisi olan.<br />
Onu çok sevdim. Hatta ben ona geneleve girecem<br />
dediim zaman asla kabul etmedi: “Ben<br />
100 kiinin altna yatan sonra benim altma yatan<br />
bir kadn kabul etmiyorum” demiti. Anka-<br />
Ahu<br />
41
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
42<br />
ra genelevine girmek istemitim o zamanlar.<br />
Kabul etmedi.<br />
Bir ailenin bir oluydu o da. Ailesi çocuk isteyince<br />
mecbur kald o da. Ayrlmaya mecbur<br />
kaldk. Ailesiyle tantrd beni. Evlenicem, dedi.<br />
Her eyi konutum ama... Bilmiyordu ailesi...<br />
u an evlendi, evli olduu kars bile beni biliyor,<br />
tanyor. Neden tanyor? Ben gazinoda çal-<br />
yordum. Telefon açtm zaman iyerine, bayanlarla<br />
falan ayn yazhanede çalyordu. E,<br />
ben telefon açyordum. Verir misiniz bana onu,<br />
diyordum. Ordaki kzlarn hepsi tanyorlard beni.<br />
Hatta nianls bana dedi ki, “Ben de isterdim<br />
sizinle evlenmesini” dedi. “Ksmet benimleymi”<br />
dedi. “Ben” dedi, “sizinle ne kadar beraber<br />
olduunu biliyordum” dedi. “Ama, beni<br />
istediler. Ben de, evet, dedim. Nianlandm”<br />
dedi. “Rica ediyorum bundan sonra bir daha<br />
rahatsz etme” dedi. Ondan sonra rahatsz etmedim<br />
ama gel sen bir de bana sor onu. Of, ne<br />
aclar,tahta masalar, o arklar Ümit Besen’in...<br />
Ben inat üzerine geldim, genelevine girmeyecektim<br />
aslnda, inat üzerine geldim, genelevine<br />
girdim. Unutaym diye girdim ama unutamadm.<br />
Burada iki sene hiçbir erkekle beraber olmadm.<br />
Ak yaamadm. Bir hayalim vard:<br />
Geneleve girecektim, Ankara Tunal Hilmi’den<br />
evimi, arabam alacaktm, sonra brakp onun<br />
yanna dönecektim. Hayalim buydu. O da bana<br />
demiti ki, ben evlensem de seni brakmayacam.<br />
Konumalarmzda hep bunlar geçmiti.<br />
Ev tutarm, bakarm. Yapma; ben sana bakarm,<br />
ederim... Öyle bir delikanl bir çocuktu. O,
hayatmn akyd o benim. Çok arkadam tanr<br />
onu. Ad Semih’ti. u an evlendiini, çocu-<br />
u olduunu biliyorum. Bundan 10 sene öncesine<br />
kadar her ylba gecesi beni arard. Ylba<br />
gecesinin benim doum günüm olduunu biliyordu.<br />
Doum günümü kutlamak için arard.<br />
Evli olsa bile. Bir on senedir görüemiyoruz. Telefonlar<br />
kayboldu. Ben onu aramadm. Çocuu<br />
da olunca. Tamam, diyorsun artk. mkânsz.<br />
Sana artk dönmez o. Bouna hayal kurma.<br />
Önüne bak, diyorsun. Öyle oldu.<br />
Sonra bakasyla beraber oldum. Ege Üniversitesi’nde<br />
okuyordu. Bornova’da. 83’ten sonra.<br />
Bir müterimdi çocuk benim. Tipim de. Gelip<br />
gidiyordu. Parasn veriyordu. Ben de tipim<br />
olunca muameleyi süper yapyorum. Çocuk<br />
baland bana. Her gün gelmeye balad. Dedim,<br />
“Ne kadar ayp böyle yapman”. Sonra telefonla<br />
konumaya baladk. Her gün, her ak-<br />
am beni aryordu. Konualm m, edelim mi,<br />
bulualm m, sinemaya gidelim mi? Böyle<br />
aylarca, üç ay, dört ay ben telefonda konutum.<br />
Ben de holanmaya baladm. Benden bir ya<br />
küçüktü. Beni kantine götürdü bir sefer. Kz<br />
arkadam diye tantrd beni okuldaki kz arkadalaryla.<br />
Ay nasl havalara girdim. 23 yandaym<br />
o zaman, tfl tflm... Giydim mini etek,<br />
kot... Sonra Karyaka’da bir restoran kapatt,<br />
biz nian yaptk orda onunla... 84’te... Ailesi<br />
hayatnda bir kadn olduunu biliyor ama gizli<br />
nian yaptk. Yüz yüze gelmedik. Kardeinin<br />
ismi de benimle aynyd. Çok büyük ak ya-<br />
Ahu<br />
43
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
44<br />
yorduk. Ondan da bir gün ihaneti gördüm. Ayrldm;<br />
87’de...
Belgin:<br />
“O 80’li yllar içerisinde çalma alanlarmz<br />
gündüze döndü, ondan sonracma,<br />
gündüz müteri edinmeye baladk. te<br />
kelle koltukta, kimimiz Belgrad Ormanlar'na<br />
gidip çalyorduk, kimimiz karlara<br />
gidip çalyorduk, yani kelle koltukta hayat<br />
devam ettirmek zorundaydk: Çünkü<br />
ev sahibi darbeden anlamaz, elektrik darbeden<br />
anlamaz, ekmek, su darbeden<br />
anlamaz, ondan sonracma, dier giderlerin,<br />
kuaför darbe oldu anlamaz, bunlarn<br />
hepsi parayla dönen eyler, bakkalna,<br />
kasabna, kirana, ekmeine, kyafetine, aa<br />
bugün darbe oldu beni idare edin, diyemezsin:<br />
Yapacan tek bir ey vardr; bugün<br />
de olduu gibi, seks içilii yapmak<br />
zorundasn.”<br />
Belgin<br />
47
Çekirdek bir aileden gelmeyim. Yani ite dedi-<br />
im gibi anne baba ve 2 karde… Ama annenin<br />
babann ayrlmasndan sonra bizler mahkemece<br />
anneye verilmitik o tarihlerde. Sonra<br />
babam bizi kaçrd. Küçüktük, çok küçüktük.<br />
1958’di galiba, ilkokula gitmiyordum. Kardeim<br />
daha da küçüktü tabi.<br />
lk cinsel deneyimim öz mü öz amcam tarafndan<br />
oldu. Bir ensest iliki. Ben hiç ne olduunu<br />
da anlayamadm ve bilemedim. Osmaniye'de<br />
yayoruz. O zaman Adana'ya balyd. imdi il<br />
oldu. Tabi çok ac. Hep derler ya hani: Affet.<br />
Bu laf çok mehurdur: Affet… Ama öyle affet<br />
denilmekle baz eyler affedilmiyor. Yani çok<br />
kolay olmuyor. Ben yllarca bunun travmasn<br />
Belgin<br />
49
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
50<br />
yaadm. Din açsndan baktm zaman çok<br />
saçma geliyordu. Çünkü amca baba yarsyd.<br />
Ve imdi dini de sorguluyorum, Allah’ da sorguluyorum.<br />
Baz eylerin sadece bize dayatld-<br />
n düünüyorum. Bunu bazen anlattmda,<br />
“Olur mu ya, amca baba yarsdr, yeene tecavüz<br />
etmez, kan tutar” deniliyor, sonra ucu neredeyse<br />
“sen ayarttn”a çkyor. Ben bu durumu<br />
ancak yllar sonra Lambda'da açlma toplantlarnda<br />
paylamtm...<br />
Sonra evden kaçmalar... Üvey anne geldikten<br />
sonra… Üvey anne geldi. Bir sevinç var. Üvey<br />
de olsa bir anne. Komularn “yeni anneniz gelecek,<br />
size bakacak” mantklar var. Sevinçlisin<br />
ama buruksun. Kadn yabanc, biz ona yabancyz.<br />
Belki çok klasik bir laf ama hakkaten<br />
“üvey anne”ydi. Gerçi kendi annemizi bile<br />
hatrlamyorduk. Babam bizi Konya’ya kaçrmt,<br />
mahkeme aslnda velayetimizi annemize<br />
vermiti. Tabi ki o kadndan da bir ey bekleyemezsin.<br />
Yabanc, el... Çok zulüm çektirdi. Öldü<br />
imdi, Allah rahmet eylesin. Babam bizi çok<br />
severdi o kadn gelmeden önce, ama o kadndan<br />
çocuu olduktan sonra babam da 180<br />
derece döndü. Sanki dünyadaki ilk evlad oymu<br />
gibi davrand, bizler de evde birer hizmetçiymiiz<br />
gibi... Biraz küçük kardeim seviliyordu,<br />
ta ki o da küçük karde doana kadar. Sonra<br />
onun da pabucu dama atld. Evden kaçmalar<br />
balad ite... Kaçtm.<br />
Bir de benim çadr hayatm vard. u an sirk<br />
dediimiz, o zaman panayr dediimiz ey.<br />
Panayrc Bay Ziya'nn eline dütüm. Güzeldim,
hotum, küçücük tfldm. Gerçi hâlâ da güzelim.<br />
Allah kimseyi güzel yapmasn. Harcyorlar<br />
çünkü. Çirkin ans olsun. ans olsun insanda.<br />
Her eyde ans olsun. Özgürlükte de ans olmal…<br />
Bay Ziya çok yal, hayat görmü, bense hiçbir<br />
ey bilmeyen... Lubuncadaki srgaf kelimesi o<br />
zamanki çadrlarda da konuuluyordu. Srgaf<br />
udur: Yapm olduum rollerde girmi oldu-<br />
um o kutularn ismidir. Ben çadrlarda neler<br />
yapardm? Belden aa kesik kz olurdum.<br />
Müthi bir eydi. Denizkz olurdum, bir akvaryumun<br />
içinde. Tabi bunlarn hep illüzyonist taraflar<br />
vard. Türkiye’nin çeitli yerlerinde dola-<br />
rdk.<br />
Ben epey sokaklarda falan kaldktan sonra bulup<br />
kefetmiti beni Bay Ziya. imdiki Yeilçam<br />
filmlerine benziyor biraz. Hani imdi David<br />
Copperfield'in yapt eyler var ya, biz de onlar<br />
yapyorduk. Ayn, deimiyor. Sonra Zati<br />
Sungur'un yannda ikiye kesme illüzyonunu<br />
yapyorduk. O devirlerde milletin yürei azna<br />
geliyordu. Ben pek çarya falan çkamazdm,<br />
yüzümü görmesinler diye. Çksam bile, imdi<br />
bodyguard dediimiz kiiler çkard benimle.<br />
Herkes üstüme titrerdi. yilikten ziyade, nasl<br />
kapsam, onu nasl yataa atsam diye.<br />
imdi nasl dejenereyse insan, o zaman da ayn<br />
dejenerelik vard. nsanolu hep dejeneredir.<br />
Dincisi de papaz da hocas da akademisyeni<br />
de... Yani ne olursa olsun... "Sen okudun adam<br />
oldun"... Ama okumakla adam olunmaz. Önce<br />
insan olmas çok önemli. Adam nasl olsa olur...<br />
Belgin<br />
51
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
52<br />
Derken, çok para kazanyordum, çuvallar dolusu...<br />
Tabi bana çok az bir ey veriliyordu. Çünkü<br />
evinde yatyordum, yiyordum. "Sen paray<br />
n’apacaksn, akln ermez" derdi bana. Bilmiyordum,<br />
para nedir, bilmiyordum.<br />
Evet, babam zalimdi, kötüydü, ama ben aç kaldmz<br />
bilmem. Her ey eve tonlarla alnrd.<br />
Yani, hiç yokluk çekmedim o anlamda. Yalan<br />
konuamam. Giyinmeyi oldu bitti severim,<br />
makyaj severim. Makyaj çok seviyorum. Bu<br />
bir yaradl ve ruhla gelen bir eydir heralde<br />
bence.<br />
Bir ey anlatym m? lkokula gittiimde de<br />
yapardm makyaj. Ben bunu nerden gördüm?<br />
Esas ben Artvin doumluyum ama ben Artvin’i<br />
hiç bilmem. imdi annemlerden dinliyorum.<br />
Ama Osmaniye’yi biliyorum. Çünkü orda büyüdüm,<br />
ordan geliyorum, onun için. lkokula<br />
giderdim, karbon katlar vard, okulu süslerdik<br />
böyle renkli renkli. Onlarla dudaklarm boyardm.<br />
Yani bunu ben nasl kefettim. Acaba,<br />
diyorum ki, öbür hayatmda ben fahie miydim,<br />
yoksa çok aristokrat bir kadn mydm, bilemem.<br />
Ona da inanyorum. Ruhlar ölmüyor,<br />
ruhlar dolayor. Kim bilir ben kaç bedende<br />
yaadm, bir bakas kaç bedende. Buna inanyorum.<br />
Çünkü dünyada her insann bir ikizi<br />
vardr. Ruh ikizi yoktur, o ayr bir konu. Asla<br />
bulunmaz ruh ikizi. Neyse...<br />
Artk Bay Ziya'dan kaçmam gerekiyordu, çünkü<br />
Hindistan’a gideceklerdi. Beni kaçak götüreceklerdi.<br />
O an düündüm ve kaçtm. Bana bir<br />
içgüdü “kaç” dedi. Kaçtm, iyi mi yaptm, kötü
mü, onu bilmiyorum. arklarda ve filmlerde bir<br />
stanbul masal vardr... Herkeste hâlâ vardr.<br />
60’l yllarn arklarnda stanbul, filmlerinde<br />
stanbul. Dünyann neresinde yaarsanz yaayn,<br />
her insanda vardr. Yani srf Türkiye'ye<br />
özgü insanlardaki bir hayal alemi deil. Oralar<br />
görmek, oralara gitmek. Her ülkenin klas bir<br />
ehri vardr. Bizimki de stanbul. stanbul benim<br />
zamanmda stanbul’du.<br />
Bindim otobüse muavin, kaptan beni kullana<br />
kullana getirdiler. Harem’de indim. Dedim<br />
“stanbul’a geldik mi?”, “te buras stanbul”<br />
Harem’deyiz. Ne köprü var, ne biey var. 1968<br />
ve stanbul. Yandan çarkl vapurlar vard, onu<br />
gördüm. Neyse indim. stanbul neresi? Kar<br />
diyorlar. E buras da stanbul. Buras diyorlar<br />
Anadolu yakas. Nasl oluyor, iki tane mi stanbul,<br />
diyorum. stanbul kocaman. Beyolu nerde?<br />
Karda... E karya nasl geçeceim? “Burdan<br />
vapura bineceksin, vapurla Eminönü’ne<br />
gideceksin” dediler. Kafam almad. Orda biraz<br />
elendim, dolandm. Cepte para yok, bir ey<br />
yok. Sadece, seni sikmesini öretmiler insanlara.<br />
Ha, bu ne mi demek? Kimse karlksz hiçbir<br />
ey vermedi demek. Yani o Nubar Terziyanlar,<br />
tonton babalar hep Yeilçam sinemasnda. Hulusi<br />
Kentmenler sadece Yeilçam sinemasnda<br />
birer karakterler. Aslnda hiç gerçei oynamyorlar.<br />
nsana sadece umut veriyorlar. yi kalpli<br />
amcalar, dedeler olarak verildiler Türk halkna.<br />
Ben çok öyle amcalar gördüm, tonton amcalar<br />
gördüm. Hep Hulusi Kentmen gibi, Nubar Ter-<br />
Belgin<br />
53
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
54<br />
ziyan gibi zannettim hepsini. Ama -h... Hepsi<br />
üzerimden geçti. Ve bunlarn hepsi de namuslu,<br />
erefli, "ahlakl" dediimiz kiilerdi. Ben hep<br />
"ahlakl" kiilerle yattm. Hayatm boyunca hiç<br />
"ahlaksz" bir insanla yatmadm. Hepsi "ahlaklyd".<br />
Kendine göre... Bi tane ahlaksz biriyle<br />
yatsaydm. Oh be diyecektim. Nihayet bir "ahlaksz"la<br />
yattm. Rekorumun rekorunu kracaktm.<br />
Yok... Hepsi "ahlaklyd".<br />
Akam oldu, içim yava yava szlamaya balad.<br />
Yatma sorunu... Hiç sokakta kalmamm.<br />
çim böyle cz cz ediyor. Nerede yataym? N’apaym?<br />
Harem'in yukars koruluktu. Hâlâ vardr.<br />
Oralara ben imdi giderim bakarm da, içim<br />
cz eder. Gittim o korulua. Akam... Ayaz... Bir<br />
aacn dibine tünedim. Ne uyku beni uyuyabiliyor,<br />
ne ben uykuyu...<br />
Derken bir copla uyandm. Bi baktm bekçiba-<br />
... O zaman bekçiler vard. "Kalk!". Kalktm.<br />
Korku var. Evden kaçma korkusu. Baba korkusu.<br />
Aile korkusu. Tabi o tarihlerde aile korkusu<br />
acayip. Hâlâ da var. Herkeste vardr. Yani bugün<br />
Babakann da korkusu vardr. Cumhurbakannn<br />
da korkusu vardr. Kraln da... Çünkü<br />
biz korkulara küçük yamzda, anneden babadan<br />
alyoruz. lk iddeti annemizden, babamzdan<br />
görüyoruz. Büyüklerimizden görüyoruz.<br />
Evde görüyoruz. Her evde, her hanede... Çok<br />
azdr; iddetsiz, dayaksz, hakaretsiz ev çok azdr.<br />
Yani bilmiyorum o kadar, yüzdeye de vuramayacam.<br />
Her evde bir iddet, bir despotluk,<br />
bir baba korkusu, bir dede korkusu bir anneanne<br />
korkusu, bir anne korkusu, bir abi korkusu...
Gerçi benim abim yoktu, en büyükleri bendim.<br />
Ordan yrttm. Bir üvey anne korkusu. Yani<br />
muhakkak vardr. iddet orda balar. Sonra<br />
ilkokula gidersin, ilkokulda iddet balar. Öretmenlerinden<br />
balar. Hep iddetle yaarsn.<br />
Onun için "bende yok" diye bir ey yoktur. Yani<br />
herkeste vardr. Ben tersine inanmyorum...<br />
Bekçi ald beni, dier bekçi orda kald. Karakola<br />
götürdü beni, Harem'deki karakola... imdi<br />
unuttum. Gitsem belki duruyordur. Karakolu<br />
sildim süpürdüm. “Nereden kaçtn, anan kim?”,<br />
klasik sorular ite... Bekçi de iini halletti, sabaha<br />
kar brakt beni. Sonra eyi öreniyorsun<br />
yava yava: Düzülmeyi öreniyorsun.<br />
Demek ki, hayat bu diyorsun. Ama senin namusun,<br />
iffetin... Öyle bir ey yok. Seni deitiriyorlar<br />
bunlar yapmakla. Birisi de sana insanca<br />
davranarak "Gel, bu senin hayatn deil; bunu,<br />
bunu yapma" demiyor. Sabah baktm, vapur<br />
Harem’e yanat, yandan çarkl. smini unuttum<br />
imdi o vapurun. Karamürsel'di galiba. Ben<br />
vapura bindim. Ben de ne bilet var, ne bir ey.<br />
Bilmiyorum, çocuum çünkü. Elimi kolumu<br />
sallaya sallaya Eminönü'nde indim.<br />
Daha 10-12 yalarndaydm. Tam bilemeyece-<br />
im imdi. Küçüktüm yani. lkokulu bitirmeden<br />
brakmtm. Okuyamadm. Okul sürecinde evden<br />
ayrldm. Çünkü üvey annem çocuk dourdu,<br />
evin ileri falan, kafam almyordu. Aslnda<br />
zeki bir çocuktum. Bunu hocam da söylemiti<br />
ama… Kitleniyordum. Eve geldiim zaman bir<br />
zindana girmi gibi oluyordum. Dayak, i, güç...<br />
Yani irenç bir ey...<br />
Belgin<br />
55
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
56<br />
Neyse, geçtim karya, Eminönü’nde indim.<br />
Gez dola, karnm aç. Yine akam oldu. Hiç<br />
unutmam Eminönü'nde Yeni Camii'nin üstünde,<br />
tepede bir cami daha var. Ramazan ayyd.<br />
Hava ne souk, ne scakt. Ne olursa olsun<br />
Anadolu’da öyle bir ey vardr. Karnn aç<br />
olduu zaman bir kapdan ekmek verirler. Bu<br />
inkâr edilemez. Bir katk verirler sana. Ama kim<br />
olursan ol, fark etmez. Bu, bizde vardr.<br />
O zaman ite stanbul’da hiç görmediim adetleri<br />
görüyorum, gelenekleri görüyorum, insanlar<br />
görüyorum. Ve herkesi, ordaki insanlar da,<br />
sanki benim yaadm Osmaniye'deki komularm<br />
gibi görüyorum. Aye Teyze, Emine Teyze,<br />
u hala, bu yenge, Ahmet Amca falan... Süt<br />
satlyordu. Kadnn bir tanesi de süt alyordu.<br />
Akamd, hava kararyordu. “Teyze, n’olur” dedim,<br />
“bana bi lokma ekmek” dedim. “Siktir git<br />
piç kurusu, hrl msn, hrsz msn” diye bana<br />
bir azar, bir pay. Korktum, kaçtm. Kötü bir ey<br />
demedim. Ekmek istedim…<br />
Sonra dedim ki cami Allah’n evidir. Gireyim u<br />
caminin içinde yataym, dedim. Kendi kafama<br />
göre... Camiye girdim, her taraf kapal. Yatacak<br />
hiçbir ey yok. Hep mermer, koca bir cami.<br />
Hiç görmemiim. Hiç yok yatacak bir yer. Çktm<br />
ki caminin duvarnn dibinde bir tuvaletçi.<br />
Baktm, bir alüminyum tencerede pilav piiriyor.<br />
Bulgur pilav, salçal...<br />
Hiç unutmam. Gittim onun yanna, oturdum.<br />
Bo bir tabure vard. Karnm aç. stemeyi de<br />
bilmiyorum. stiyorum ama o kadn bana öyle<br />
dedi ya, bu adam da böyle der diye öylece
oturdum oraya. O da beni mahalleden zannetti<br />
galiba. “Karnn aç m?” dedi bana adam. Aç,<br />
dedim. “yi, pilav olsun, vereyim. Pilav ye,<br />
doru evine git” dedi. Bir tek o adam iyi çkt.<br />
te ben hep insanlar yok u okumu, bu<br />
hakim, bu hukukçu, bu falan diye ayrt etmem.<br />
nsann nerde, ne zaman çkaca hiç belli olmaz.<br />
Adam karnm doyurdu. Karnm doydu<br />
tka basa. E yatacak yer? Gittim bir inaata...<br />
Babam da inaatç olduu için, ordan inaatlar<br />
bilirim. Girdim, inaatn her taraf açk. Cam<br />
yok, çerçeve yok, bo...<br />
Bir kireç torbasnn içine girdim. Kafamdan<br />
geçirdim. Gene uyuyamadm, sabah oldu. Sabah<br />
yine çktm, geldiim yoldan aa. Sahile<br />
iniyordum. Herkes bana bakyor, gülüyor. Ay,<br />
dedim, niye bunlar bana gülüyor, ne var<br />
bende? Bir camekan bulup kendime baktm ki<br />
her tarafm harç, toz. Geldim, sahilde, Sarayburnu’nda,<br />
deniz kenarnda, ykadkça yapyor<br />
daha çok. Sabun yok, bir ey yok.<br />
Gezdim, dolatm, sora sora Beyolu’na geleceim<br />
imdi. Galata Köprüsü’ne gelene kadar<br />
çöplüklerden ekmek yiye yiye geldim. Ne bulduysam<br />
yedim. Allah kimseyi aç susuz brakmasn.<br />
En kötüsü. Hele ki susuzluk, hele ki açlk...<br />
Galata Köprüsü’nde yürüye yürüye Kumbaraclar<br />
Yokuu’nun ordan merdivenlerden çka<br />
çka. O merdivenleri çok severim ben. talyan<br />
yapm galiba. Ordan çka çka, sadan soldan<br />
Beyolu’na geldim, bam göe erdi.<br />
Ondan sonra sama soruyorum, Beyolu buras<br />
m, diyorum. Evet, diyorlar. Soluma soruyo-<br />
Belgin<br />
57
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
58<br />
rum, evet, diyorlar. Yani o sihir, o büyü, filmlerdeki<br />
gördüün, o arklardaki Beyolu buras<br />
ite. Deien hiçbir ey yok aslnda. Sen çplaksn,<br />
Beyolu da senden çplak. Sen giyiniksin,<br />
belki Beyolu da giyinik. Hiç fark etmiyor.<br />
Ha, sokakta yatmadm önce, tabi akam yine<br />
oldu. Bi yandan hava kararmak üzere, bam<br />
dönüyor açlktan. imdiki hani Taksim Gezi<br />
Park’na çkan merdivenler var ya, oralar daha<br />
deiikti. Simitçiye böyle daldm, bakyorum,<br />
isteyemiyorum. Adamn bir tanesi yanma geldi,<br />
1 lira para verdi bana. “Al bunu, simit al” dedi.<br />
“Beni takip et” dedi. Ay, dedim, ne kadar iyi<br />
adam. Bir sürü simit aldm, kolum doldu simitlen.<br />
Hem yiyorum, hem adam takip ediyorum.<br />
Adam dedi ya gel diye. Ald beni… O zaman<br />
Hilton’un, o Küçükçiftlik'in oralar bostanlkt.<br />
Arnavutlar ite turp, marul, yeil soan, yani<br />
sebzeler satarlard. Oralar hep bostanlkt. O<br />
adam da, orda bir aacn altnda o 1 lirann<br />
karln ald. Ben yine ordan yürüye yürüye<br />
Taksim’e geldim. Öyle böyle derken, sokaklarda<br />
yattm, bitlendim. Yani hayatn hereyini<br />
gördüm, görmedim deil. Barbaros, der ya,<br />
Barbaros ansal, biz buralara dike dike geldik<br />
diye. te biz de sikile sikile geldik. Aslnda o<br />
‘sikile sikile geldik'tir. Benim ilk gördüüm trans<br />
Deniz Anne'ydi. O zaman Rüya Sinemas vard,<br />
stiklal Caddesi'nde. Deniz Anne çok havalyd.<br />
Geliyor sinemann önüne, afilere bakyor, “Ha<br />
ha ha” diyerek saçn sallyor. Trak hedefe. Avn<br />
avcuna alyor. Arkasndan takip ediyorum.
Benim “sikildiim” yere gidiyor. Ordan iini<br />
bitiriyor, sonra tekrar...<br />
Ay ben bir de u laftan nefret ediyorum: "özenti",<br />
"özeniyorlar". Yahu ben Osmaniye’den gelene<br />
kadar, amcamdan gelene kadar hep bir<br />
eylere özenerek mi geldim. Televizyon yok,<br />
hiçbir ey yok. Zeki Müren var sadece, bir radyo<br />
varsa dinliyorduk. O zaman ta plaklar<br />
vard. Oralardan dinliyorduk. Ben Zeki Müren'in<br />
sesini mi gördüm de "özenti" oldum. En<br />
irendiim laf bu: "Özendiriliyorlar" lafndan<br />
nefret ederim. Bu içi asla doldurulamayacak bir<br />
kelime... Asla doldurulmaz, bombo çünkü...<br />
Sonra "bu böyle olmayacak" dedim. Kendi kendime<br />
bir eyler yapmam gerekiyor. Terziye girdim.<br />
O da imdi eski Lambda'nn olduu sokaktayd;<br />
Büyükparmakkap’da. Afrika Han’da<br />
bir terziydi. Gittim ta Sakzaac’na... imdi roman<br />
vatandalarn olduu yerde, Hachüsrev'den<br />
küçük bir oda tuttum. Tahtakurularyla<br />
yatyordum. Ne altmda bir ey vard. Terziden<br />
aldm 3,5 lira parayla. O zaman kaça tutmutum,<br />
50 kuru muydu neydi bir evin kiras. Ama<br />
mesafe baya uzak. Yürüyerek gidiyordum.<br />
Daha önce beni Osmaniye'de terzinin yanna<br />
vermilerdi. Terzinin yannda iyi güzel çalyorum,<br />
bazen terzihanede kalyorum. Orda da<br />
üstüme çullandlar abim bildiklerim. Güvendiklerim.<br />
Ordan da krldm. Hep krlma ile kar<br />
karyasn. Onun için ite imdi hep önce insanlar<br />
dinlerim aptal gibi... Beni aptal zannederler.<br />
Hiçbirisine de önem asla vermem. Kendi içimde<br />
yarglarm, kendi içimde fikirlerimi yürütü-<br />
Belgin<br />
59
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
60<br />
rüm. Kendi içimde o insann ne olduunu pat<br />
diye bilirim.<br />
Öyle böyle derken, kuaförlerle, unlarla, bunlarla<br />
çevre edindim derken Abanoz Soka’n kefettim.<br />
kinci gördüüm trans da Derya Sonay’d,<br />
çok ünlüdür, seks filmleri vard, stanbul gazinolarnda<br />
çkard... Türkiye’ye damga vurmu<br />
insanlar vard; Serbülent Sultanlar, Funda<br />
Lisalar, daha Bülent Ersoy yokken- Bülent de<br />
benim eski arkadam- damga vurmu insanlardr.<br />
Bir ilke imza atmlardr. Öyle böyle derken<br />
Abanoz’da buldum kendimi. Artk kendimce<br />
“kaarlanmtm”.<br />
Neyse Abanoz’a gelelim. Abanoz Türkiye Cumhuriyeti’nin<br />
ilk genelevlerinden. u an Aa<br />
Camii'nden iniyorsun, birinci deil ikinci sol...<br />
Abanoz’dan daha önceki genelev, Galatasaray<br />
Meydan var ya, oras açk genelevdi. Açk<br />
genelevdeki kadnlar ben Abanoz'da gördüm.<br />
Kimi 60 kimi 65... Günümüzde de hâlâ genelevlerin<br />
bazlarnda 60 ya üstü çalan kadnlar<br />
vardr. Abanoz Soka boaltlyor ve Karaköy’e<br />
tanyor. Dedim ya, ilk genelev, açk genelev<br />
Cumhuriyet kurulmadan öncesinden beri o<br />
meydan.<br />
Ordan alyorlar, ite saa sola, imdiki gibi vur<br />
kaç. Salksz, güvencesiz, nasl imdi yaplyorsa,<br />
aynen o tarihlerde de öyle... Ondan sonra<br />
ite Abanoz açlyor. Abanoz kapatlyor, Karaköy’e<br />
tanlyor. imdiki ite stanbul Karaköy<br />
genelevine tanlyor. imdiki yerine.<br />
Buras (Abanoz) bo kalyor. Sömürgelik her<br />
yerde var. Çoban olmadan sürü güdülmez. Bu-
nun çok iyi bilincindeyim. Kimse hür deildir.<br />
Baz o eski Abanoz’dan kalan direktör dediimiz<br />
ite genelevi iletenler, Kör Leyla ite Abanoz’da<br />
bir ev açyor. Nam dier patrondu. Gözü<br />
kördü. ok olmutum gözünü görünce. Takma<br />
gözü vard. Kör Leyla açyor, Götçü Melihat<br />
açyor. Sidikli Leyla, bunlar o zamanki patronlar:<br />
Kör Hatçe, Ermeni Leyla, Yahudi Meliha.<br />
Kimler var? Biyolojik kadn ve trans arlkl.<br />
Ha, daha Abanoz’a gelmeden kulüpleri gördüm<br />
tandm. Kendi çapmda artk biraz kaliteydim.<br />
Bu “kalite” ne demekse. nsann kalitesi mi<br />
olur. Yiyor, içiyor, sçyor, zevk yapyor... Dei-<br />
en hiçbir ey yok. Kulüp 12, devrinin gelmi<br />
geçmi en güzel kulübü. Ben orda bir tek Türkan<br />
oray' görmedim. Yani sayl bir kaç sanatçy<br />
görmedim. Zeki Müren her gün ordayd<br />
hemen hemen. Paamz, sevgili paamz?!?!.<br />
Bir gün lubunyalarn kulüplerini kefettim Balk<br />
Pazar’nda. Olaca varm ite. Buna kader de,<br />
ans de. Ne dersen de. Kalktm Balk Pazar’nda<br />
kzlarn kulübüne gittim. imdi bizlerin avam<br />
dediimiz yerler. Rahmetli Necla, rahmetli Selma<br />
-o da zmir’de öldü-, o devrin “kaar” transseksüelleri.<br />
Ay ite onlar gördüm, arkadalk<br />
ediyorum, çevre ediniyorum kendime. Ay ne<br />
güzel, dedim.<br />
Benim gittiim Kulüp 12 ile oras farkl tabi ama<br />
Kulüp 12’ye girene kadar ne aamalardan geçtim.<br />
Aa, birden klar yand. O zaman çingene<br />
kadnlar vard. Çingeneler oynard, sazlarla.<br />
Sulukule’den gelirlerdi. Ik niye yand? Bembeyaz.<br />
Dediler basldk. N’oldu, nasl basldk?<br />
Belgin<br />
61
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
62<br />
Elim ayam titremeye balad. Aile korkusu<br />
var. Yakalanacam oraya gönderileceim. O<br />
aclar o ikenceleri yine yaayacam korkusu.<br />
Baya konutular kulübün sahibiyle. Meerse<br />
para meselesiymi... Tamamen duygusal yani...<br />
Adamda para olmaynca, kadnlar bir tarafa,<br />
‘dönmeler’ bir tarafa... A, o zaman ‘dönme’ laf<br />
yoktu, ‘kadn klkllar’ bir tarafa geçtiler. Ben de<br />
bizimkilerin tarafna geçtim. Bana dediler ki,<br />
“Kzm senin ne iin var, geçsene kadnlar tarafna”…<br />
“Ben de onlardanm” dedim. “Geç o<br />
zaman!” dediler. Götüme bir tane cop. O zaman<br />
nerede basldysan en yakn karakola yürüyerek<br />
götürüyorlard. Önünde bir bekçi, arkanda<br />
bir bekçi... Ekip arabasna koymuyorlard.<br />
Günahkarz diye. Kafamz önümüzde, yürüye<br />
yürüye eye geldik...<br />
O zaman Taksim Emniyet Amirlii böyle deildi.<br />
Üst Beyolu Karakolu’ydu alt Taksim Karakolu’ydu.<br />
O bina hâlâ öyle. Hâlâ da uratmz<br />
karakol ite. O zaman memleketine göre<br />
copluyorlard. Nerelisin? Antep, Kaç plaka?<br />
27... Ay, 27 tane cop yiyeceksin. Aslnda o birimin<br />
içinde Antepli yoktur. Ama muhakkak birisi<br />
Antepli olur: “Ulan Ahmet, hit, hani sizin<br />
Antep’ten çkmazd”. “Ne? Amna koduum.<br />
Antepli misin? He... Domal Antep’e kar 27<br />
tane”.<br />
Allahtan ki eskiler vard: “Aman Belgin” dediler,<br />
“stanbullu olduunu söyle”. Niye? Ay herkes<br />
plakasna göre dayak yedi. imdi Adanalym<br />
desem bir tane yiyeceim. Nerelisin? stanbul...<br />
“Haa, normal” dediler. Öyle bir özdele-
miti ki; stanbul’la Bursa normaldi. Herkes<br />
sanki götünü siktiriyor, kaba tabirle. Bursa da<br />
öyle… Neden? Zeki’nin, Paa’nn eyinden dolay<br />
normal sayyorlard yani. “Her ey çkabilir”<br />
algs vard polislerin. Neyse... Aramzda<br />
2,5 lira, 5 lira para topland. Karakolun önünde<br />
mutlaka sivil bir araba olurdu. Koskoca, devasa<br />
bir araba... Ona bindik, geldik Sansaryan Han'a...<br />
O Sansaryan Han ne ikenceler, ne sapklklar<br />
gördü. Bilmiyorum, otel mi oldu, n’oldu<br />
sonra?<br />
Geldik, en üst kata çktk. lk defa ömrümde...<br />
çim ama kupalaz gibi... ‘Gûllüm’ü ben orda<br />
örendim ilk. imdiki camiann hepsi ‘gûllüm’ü<br />
artk sakz yaptlar. ‘Gûllüm’ bu demek deildir.<br />
Falakada dayak yediimiz zaman gûllüm yapardk<br />
ki, acy unutalm amataya vuralm. Gûllüm<br />
orda olur. kence gördüümüzde gûllüm<br />
yapardk. imdi sen benim kalbimi kryorsun<br />
ya da ben senin; “Ay abla gûllüm yaptm”.<br />
Böyle deil gûllüm. Azlarna ‘gûllüm yaptm’<br />
diye almasnlar, sakz etmesinler. ‘Gûllüm’un<br />
bir anlam var. Ya ikencede ya emniyette fare<br />
delii kadar yerde biz ‘gûllüm’ yapardk. O<br />
üzüntüleri unutmak için. Ama imdi herkes,<br />
“gûllüm yaptm” diyor. Hiçbir ey bu kadar<br />
kolay olmamal. Bizler bedel ödedik, hâlâ da<br />
ödüyoruz. ‘Gûllüm’u de yerine göre yaparz biz<br />
eskiler. Bunu iyi örensinler imdiki zat zevatlar.<br />
Neyse... Karakolun en üst katna çktk. Büyük<br />
bir kap. Bak hâlâ emniyet bunu yalanlar, hayr<br />
doru: ‘Burada Allah yok, peygamber tatile<br />
Belgin<br />
63
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
64<br />
çkt’ yazsn okudum ben o kapdan içeri girerken.<br />
Kemerli bir kap, mecburen karndaki<br />
amire selam vererek giriyorsun, kap öyle yaplm.<br />
Yaz vard, imdi emniyet, hayr yok böyle<br />
bir ey, diyor. Zaten ben bu ülkede kim ‘hayr,<br />
yok’ diyorsa bir i vardr. Ama bir gün de birisi<br />
‘evet’ dedii an her ey düzelecek.<br />
Beni en öne attlar eski translar. Onlar kaar<br />
biliyor ii. Adamlarn sanda solunda kaln sopal<br />
iri yar adamlar. On tane bir ele vuruyor,<br />
on tane öbür ele vuruyor. Çektiin zaman tekrar<br />
balyorlar. Ay benim önümdeki adam bitti,<br />
ben de bittim. Gittim, benim arkamda da eskiler.<br />
Herkes kaarln yapar. Anan baban dahil.<br />
Ben inanmyorum dürüstlüe. Dürüstlük bir yere<br />
kadar. Menfaat girince herkesin dürüstlüü<br />
bozulur. Gözlerim kapal gittim ben, elimi uzattm,<br />
içim titriyor. Ben farknda deilim, nasl<br />
titriyormuum ki... lk defa ismini burada açklayacam:<br />
Cemal Dandinolu.... Amir(asayi).<br />
ndirin sopalar, dedi. Bizim bunlara vurmamz<br />
yakmaz, dedi. Bunlar Ahlak'a verin...<br />
Ay kzlar bir sevinçli, zil taka taka, gûllüm yapa<br />
yapa biz Ahlak'a indik. Ben "ahlak" nedir bilmiyorum.<br />
ndim. Neyse Ahlak’a dolduk. Ahlak’ta<br />
herey gûllüm. Yukardakine bak. Aaya bak.<br />
Aada ahlak masasnda “Ay naslsn abi?”,<br />
“Abi çayn yok mu?”, böyle. Ahlak masasndan<br />
bizi müteferrikaya getirdiler. Sene 1970.<br />
Mütefferikaya attlar bizi. Koskocaman parmaklklarla<br />
çevrili olan yer erkeklerin olduu yer. Bu<br />
taraftaki göt kadar yer de; kadn, trans, nono<br />
falan ayrm yok, hepsine ayrlm. Laz Yüksel,
imdiki adyla Mine, hâlâ yayor. Ben hep<br />
yanmdan kovardm. Karadeniz ivesiyle "Ben<br />
de sizden olacaum" derdi. "Ay git be" derdim.<br />
Sonradan estetiklerle çok güzel bir kadn oldu.<br />
Allahm bir kalabalk müteferrika. Balk istifi<br />
gibiyiz. Gaclar, çingenesi... O ona aka yapar,<br />
göbek atanlar. Üstü açk, erkeklerin sesini duyuyoruz<br />
ordan. Koli atanlar * , “Ne güzel kar olmu-<br />
un” diye... O zaman GBT yok, kimi bir aydr<br />
orda, kimi iki aydr orda. Mine: “Memur bey”<br />
dedi, “ben kadun deulum, erkeum” dedi. Eski<br />
lubunyalar diyor ki: “Bak Yüksel sus, oraya<br />
içeri girersen, bizim yanmzda seni gördüler.<br />
Tuvalete girdiin zaman bir daha çkn olmaz.<br />
Orda kaç kii varsa senin üstünden geçer. Hepsi<br />
elini ey etmekten nasr tutmutur”, “Yooook”<br />
dedi bu, “Ben erkeum”. O da kendi korkularyla,<br />
kendince böyle bir ey yapyordu.<br />
O zaman Necla da, “Atn bu ibneyi, bu erkek”<br />
dedi. O atldktan sonra, bir anda içeriden barmalar,<br />
çarmalar yükseldi: “Kesti kolunu”<br />
dedi biri. Aman, dedik, Laz Yüksel’e bir ey<br />
oldu. Yok, deilmi. ranl bir tr oförü yakalanm.<br />
Adam ran’a dönmemek için bileklerini<br />
kesiyor, tuvaletin ampulüyle. Onu öyle karga<br />
tulumba çkardlar. O zaman nerede sedye<br />
medye... Bizim kap da açk. Ay biraz sonra bir<br />
ses balad "Uy, uy"... Laz Yüksel’i yava yava<br />
tuvalete çekiyorlar. Orda var 50-60-70, 100<br />
kii. Aylardr ordalar... Artk adamlar ellerini ey<br />
etmekten... Dünyada elleriyle o ii yapan tek<br />
* Koli atmak: laf atmak, i atmak.<br />
Belgin<br />
65
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
66<br />
canl da biziz. Baka yok, hiç övünmeyelim<br />
kendimizle. Kendi elimizi ey yapyoruz ayol,<br />
bunun ötesi var m? Erkekler için konuuyorum.<br />
Polise iaret etti Necla falan azck daha kalsn<br />
Yüksel diye. Yüksel ordan kendini nasl can<br />
havliyle parmaklklara attysa: “Memur bey, ben<br />
kadunum”. ki saat önce ben erkeim diyen,<br />
ben kadnm demeye balad: “Aln beni buradan,<br />
parçalayacaklar”. Neyse memur ald.<br />
“N’oldu?” dedik, “hani sen erkektin?”... “Erkektin,<br />
ne oldu da birden kadn oldun? nsan<br />
tanrya yalvarsayd bu kadar çabuk dönemezdi”<br />
dedik.<br />
O zamanki translarn birlik beraberlii yeryüzünde<br />
yoktur. Neyse sabah oldu. Ahlak’a çktk.<br />
Parmak izi verip damgalanyorsun. lk parmak<br />
izim o zaman alnd. Hem bunca olaylar yayorsun,<br />
o yetmiyor bir de damgas devletin:<br />
“Karakolda ayna var, ayna var... Kz Belgin kolunda<br />
damga var, damga var” Her arknn da<br />
bir gerçeklii var.<br />
Deniz Anne falan bana “Sana sorarlarsa ‘Aa bu<br />
benim ilk geliim deil, bilmem kaçnc geli-<br />
im’de, bir eyler yap ki, bak biz gideriz, sen burada<br />
kalrsn” dediler. Kap açld, Cemal Dandinolu<br />
Beyefendi içeriye girdi. Bütün amir<br />
memur ayaa kalkt. “Sen, sen, sen” dedi,<br />
“boaltn buray” dedi. Herkes boaltt. Bir ben,<br />
bir Cemal Bey, kaldk. “Sen yenisin, deil mi?”<br />
dedi. “Olur mu efendim…”, bilmem ne falan,<br />
kzlar bana öretti ya. “Hiç yalan söyleyemiyorsun”<br />
dedi.
Alt haneli telefonu numarasn yazd kada<br />
bana uzatt. “Beni muhakkak ara” dedi. “Ben<br />
hancym, sen yolcusun” dedi. Hastane korkusu<br />
var ya, ine korkusu... Adamdan cesaret de<br />
aldm ya... Ben önce zannettim ki “Eyvah, dedim,<br />
ailem beni buldu”... “Ay,” dedim “n’olur<br />
beni hastaneye göndermeyin”.“Bak canm” dedi,<br />
“sen hiç hayatnda zührevi hastanesine gittin<br />
mi?” dedi. “O nedir?” dedim. “Oraya git” dedi<br />
“kendine baktr, kontrol ettir. Hastalk olabilir”<br />
dedi. “Zührevi hastalklara yakalanm olabilirsin”<br />
dedi. “Kann alsnlar, vücuduna baksnlar”<br />
dedi. Adam böyle, çok güzel konutu benimle...<br />
“Ama beni mutlaka arayacaksn” dedi. Ay<br />
adam çkt, ordaki tüm translar üstüme çöktü.<br />
“N’oldu, ne dedi sana?” diye. Ay, dedim, “bir<br />
ey yok…”<br />
Büyük Ajda vard, kötü ruhlu bir transt... Tüm<br />
translar iyi olacak diye bir ey yok. nsann gönlü<br />
neyse odur. Bunun heterosu, geyi, lezbiyeni,<br />
trans olmaz. nsan insandr ve a-r-za-dr. Ben<br />
de dahil... Kimse sütten çkm ak kak de-ildir.<br />
Ajda hemen ald elimden kad, kskançlkla...<br />
“Aydan post polisten dost olmaz” dedi<br />
ve cart cart yrtt adamn verdii telefon numarasn...<br />
Deniz, Ajda’nn üzerine yürüdü... “Kskanç<br />
ibne! Fesat ibne! Niye yrttn?”.<br />
Bizi doldurdular arabalara, ciplere. Doru geldik,<br />
ilk defa ite Zührevi Hastanesi ile tanaca-<br />
m. Hâlâ durur oras. Cancan deriz. O zaman<br />
kzolankz bir bahemire vard. Dünya iyisi,<br />
adn u an hatrlayamayacam. Neyse hastaneye<br />
geldik. Eski translar Deniz Anne, Necla fa-<br />
Belgin<br />
67
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
68<br />
lan sanki babasnn evine gelmi gibi. nsan<br />
babasnn evinde bu kadar rahat olamaz. “Ay<br />
anneciim” diyen bahemirenin yannda, “Ay<br />
canm sana çok güzel çorap aldm” diyenler,<br />
rüvetin en çok bulunduu yer. Her yerde<br />
Türkiye’de rüvet var. Her yerde... Neyse…<br />
“Kzlar, geçin içeriye yatn” dedi. Kadn çok adil<br />
bir kadnd. Hastanenin içi prl prld. Duvarlar<br />
falan...<br />
Sonra o hastanelere ne ükranlar geldi, Nevzat<br />
Beyler, Orhan Beyler... Hepimizi sömürdüler.<br />
Lafa geldi mi, bize ibne derler, trans derler,<br />
dönme derler, ama paramzdan yedikleri zaman<br />
ball ball yiyorlard. Niye o zaman o paray<br />
alyorlard? Madem biz günahkarz da niye<br />
ahane bir ekilde alyorlard... Emniyeti de yiyordu,<br />
Ahlak da yiyordu. O paralar tatllkla<br />
çoluuna çocuuna, kursaklarna gidiyordu<br />
ama biz yine “cehennemliiz”. Biz yine “topluma<br />
aykryz”. “Ahlak dyz” ama srtmzdan<br />
deve yüküyle götürüyorlard. Bunlarn hepsi<br />
“dürüst” insanlard, “ahlakl” insanlard. Ben<br />
diyorum ya ben hiç “ahlaksz”bir insanla yatp<br />
kalkmadm. Zaten imdi istesem de yatp kalkamyorum.<br />
Tiksindim. Tepeden trnaa kadar<br />
doluyum. O zaman Abanoz'da günde 100 kiiyle<br />
kalyordum, bir fi bana aitti. Koskoca evde<br />
ben çalyordum. Ha bu 100 kiiyle cinsel ilikiye<br />
girmiyordum. Çünkü Türk toplumu hâlâ<br />
seks nedir bilmez. Bilmiyor. Neyi ne usu ne...<br />
Kimse bilmiyor...<br />
u bacam bile vajina zannediyorlard. Kimisi<br />
anne diye gelir... “Olum ben senin annen de-
ilim”. Kimi abla diye, kimi teyze diye. Kimi hala<br />
diye. Böyle bir çarpk bir seks anlay var<br />
Türk toplumunda. Hâlâ da öyle. imdiki psikologlar,<br />
sosyologlar o zamanlar bendim.<br />
Bu ensest dediimiz eyler kendi içinden çkyor.<br />
Amcamn bana yapt gibi o da annesinden<br />
babasndan böyle görmü. imdi çocuk<br />
sekste bulu çana eriyor. En tehlikeli ça. Gerek<br />
kz çocuunun, gerek erkek... Çünkü neden?<br />
Hep günah, tabular içinde yetiiyorsun.<br />
Yere baktn günah, unu yaptn günah. Hep<br />
günahlar içinde yetiiyorsun. E, Kuran’ kimse<br />
bilmiyor. imdi evde ablas var, o olmaz. Kom-<br />
unun kzna bakyor, kendi sülalesinin dnda:<br />
"O senin ablan, teyzen". Çocuk bakyor ki herkes<br />
abla, teyze, amca, day...hep akrabayz.<br />
Seks nerede o zaman? Ben nasl, hangi denizde<br />
yüzeceim? Bilmiyor... te kendi içindeki fantezileriyle,<br />
o çöküntü içerisinde kendine bir seks<br />
objesi buluyor ve onunla hayatn idame ettiriyor.<br />
Çünkü karsnda bir muhatap yok, örenecek...<br />
Onun için tepeden trnaa penis doluyum.<br />
Bakanyla da yaadm, emniyet müdürleriyle<br />
de yaadm. Vekillerle de yaadm. Onlar<br />
da insan... Makamlar insanlara biz veriyoruz.<br />
Hastaneden çktk. Yine nereye? Kürkçü dükkanna:<br />
Abanoz’a çalmaya… Yanmzda çok az<br />
has gaclar vard Abanoz’da. Tutunamyorlard.<br />
Aç kalyorlard. Koskoca evde tek bama 100<br />
tane fi bana aitti. Patron istemiyordu kimseyi.<br />
Lüks Nermin ki, Türkiye Cumhuriyeti’nin en<br />
büyük patronudur. Lüks Nermin, sonradan<br />
Belgin<br />
69
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
70<br />
Abanoz’a geldi. Ne bakanlara, ne vekillere kz<br />
temin eden kiiler...<br />
Matild, bilindii gibi bir kadn deildir. Acmaszdr...<br />
Genç çocuklar alan, altlarnda arabas<br />
olan... "Bu topluma, gün gelecek, erkekleri de<br />
siktirticem" demitir. Evet, siktirtti. Kadnn bir<br />
kini vard.<br />
Kocas nikahl karsn satyordu: Nesrin, hiç<br />
unutmam. Nesrin’i getiriyordu Abanoz’a brakyordu.<br />
Zavallm hiçbir ey bilmiyordu ki... Çok<br />
acrdm ben o kadna. O kadna ben sahip çktm.<br />
Tek bama ben koruma altna almtm.<br />
Benim de bir annem var, ben de bir kadnm<br />
her eyden önce. Çünkü anlyordum o kadn.<br />
çten alyordu kadn. Gözyan görmeme gerek<br />
yoktu o kadnn. "stiyorsan kal Nesrin" diyordum.<br />
Zorlamyordum. Cebine ben kendi<br />
harçlklarmdan koyuyordum. Pezevenk köeden<br />
alp götürüyordu onu. Dünyann her yerinde<br />
erkek ayndr. Srf bu ülkede, Ortadou’da,<br />
urada burada deil... Bir insann tyneti bozuksa<br />
bozuktur, düzeltemezsin. Krk bir zindana<br />
hapsetsen de düzeltemezsin. Ruh deimez,<br />
neysen onu yaarsn...<br />
Abanoz’da Rusya’dan translar gelip çalyordu.<br />
Geyler gelip çalyordu Meneke plajlarnda.<br />
Yunanistan’dan gelip burada çalyorlard.<br />
Bulgaristan’dan, Hollanda’dan, talya’dan... O<br />
kadar özgürdük yani. Randevu evlerimiz vard.<br />
Kimse bunu inkâr edemez. Pansiyonlarmz açld.<br />
Rahattk, resmen olan geneleviydi. Sonra<br />
Ecevit hükümeti geldi. 74 müydü? Ecevit tek<br />
bana gelmedi. Rahmetli Erbakan, Türke’le
eraber ortaklaa hükümetler kurulmutu.<br />
Birinci Dönem’de Ecevit zamannda kapand ilk<br />
defa Abanoz. Çünkü çileri Bakan o zaman<br />
Milli Selamet Partiliydi... Kan alattryorlard.<br />
Demirel geliyordu, Abanoz açlyordu. Ben<br />
burada Demirel dediimde, herkes beni Demirelci<br />
zannediyorlar, deil, ben Hiçbir lideri, partiyi<br />
sevmiyorum, çünkü ad üstünde politika.<br />
Demirel geldiinde açlyordu ve tekrar biz<br />
çalmalarmza devam ediyorduk, kapatldnda<br />
çil yavrusu gibi dalyorduk.<br />
Sonra Abanoz tamamen kapand. Öyle bir<br />
ikencelere maruz kaldk ki, bir arkadamz kan<br />
iedi. O zamanki ahlak masasndan "krbaç" lakapl<br />
adam yapt. Kan kustururdu bize. Tantan<br />
kapatt Abanoz’u, kazd kökünü...<br />
Abanoz kapand, Dolapdere’ye gittik. Çöplüktü<br />
Dolapdere. Elmada’dan aa inen yol var,<br />
roman vatandalar orda oturuyordu. Orda da<br />
evler çalyordu. Gecekondu sistemi. Püf desen<br />
yklr... Hadi bizim patronlar oraya kayd, hadi<br />
orda evler yaplmaya baland. N’oluyordu?<br />
Rüvetin döndüü yer... Orda çalmaya baladk<br />
çünkü biz sokak nedir bilmiyorduk, sokaa<br />
dökülmek bizim için tehlikeliydi. Polisler geliyordu,<br />
ykyordu, biz yapyorduk. Oray da<br />
bitirdiler. Mecbur bizi sokaklara döktüler, hâlâ<br />
da sokaklardayz…<br />
Abanoz tamamen kapannca köçekçe tarihim<br />
balad. imdilerde “Ecinsellii de Avrupa’dan<br />
aldk” diyorlar ya, derebeylik tarihini, Osmanl<br />
tarihini açp baksnlar. Köçekçe tarihini bir<br />
okusunlar. imdi onu anlatsam iin içinden<br />
Belgin<br />
71
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
72<br />
çkamayz. Sonra, köçekçelii de Evren yasaklad.<br />
Bu corafyann hamamclk, olanclk kültürü<br />
Roma’dan beri vardr. Meyhane köçeklerini<br />
bu toplum okusun, aratrsn. O da elimdeydi,<br />
aldlar daha gelmedi geriye, belgeler var...<br />
Çarptmasnlar. Bizler deli deiliz. Bizlere deli<br />
diyen ruh hastalar kendileri. Tarife imkân bulamyorum.<br />
Bir sefer, sene 1977-78’te biz 35 tane trans<br />
Sansaryan Han’n altn üstüne getirdik. Pazar<br />
pazartesine balayan sabah, bizi yine almlard.<br />
Müteferrika’nn bakomiseri, yannda da iki<br />
tane kadn memur, bir de iki elini arkasna<br />
koymu, geldi. “Bunlar da ite erkeklerin yüz<br />
karalar” dedi, “pislik bunlar” dedi, bizi göstererek.<br />
ki kadna hava atyordu, polis kadnlara…<br />
Rahmetli Seyyal, Allah nur içinde yatrsn, kalkt<br />
yerinden; -gözlüklüydü Müteferrika’nn bakomiseri-<br />
yakasndan bir tuttu, “Allah iki tane<br />
sana göz vermi” dedi, “bir de o yetmemi,<br />
optie gözlük yaptrtmsn” dedi, “kör müsün<br />
be adam, ne erkei?” dedi. Bakomiser iki seksen<br />
bir doksan uzand. ki kadn polis ciyak<br />
ciyak kaçt. Vuru, o vuru var ya, hepimiz oray<br />
yktk. O arbedede rahmetli Soankafa yeni<br />
ameliyat olmutu, apandisiti patlad; bütün<br />
dikileri açld. Bir baktm, gözya bombas<br />
atcaklar bize, ordan kelli felli bir adam geldi,<br />
“Ne yapyorsunuz?” dedi, “Amirim bomba atyoruz”<br />
dediler, “Dünyann neresinde görülmü”<br />
dedi, “Emniyetin içinde bomba atld, hele<br />
Müteferrikann içinde bomba atmak nerede<br />
görülmü?” dedi. “Siz beni Kars'a m sürdürte-
ceksiniz, Sarkam'a m sürdürteceksiniz, indirin<br />
bakaym” dedi. Ben o adama hayran kaldm,<br />
adam çok güzel psikolojiden anlyor. “Kim bilir”<br />
dedi, “kzlara neler yaptnz” dedi. “Kzlarn<br />
canna ot tkadnzki kzlar bu hale geldi, buray<br />
böyle yaptlar” dedi, “yoksa bunlar böyle yapmazd,<br />
kabahat sizin” dedi adam. Biz yumuadk<br />
ama her yer dalm, ne üst ba kalm ne<br />
makyaj… Adam “çabuk” dedi, “kzlar yukar<br />
çkarn yemee, karnlar açtr, yemek, çay verin”…<br />
Dedim ki “Bizi buradan tek tek kurban<br />
olarak çkarcaklar, yukarda azmza sçcaklar.”<br />
Ama biz zincir olduk böyle, zincir halkalar.<br />
O anda ite pasaporta gelen turistler bizim resmimizi<br />
çekiyor, turistleri engelliyorlar. Bir zincir<br />
oluturduk en üst çat kata çktk, kubbenin olduu<br />
yere, bizi bir odaya tkacaklar, bok kokuyor<br />
oda, dedik ki “Bakn bizi buraya sokamazsnz,<br />
bizi buraya emniyet yardmcs gönderdi,<br />
asla bizi buraya sokmayn, bak aas demirdi<br />
paramparça oldu, buras tahta, buray hepten<br />
banza ykarz” dedik. “Aa, yok” falan dediler…<br />
Bize sular, her bir ey, ne istersek geliyor.<br />
O arada dosyalar konulduu demir dolaplar<br />
farkettik, üstlerinde kilitler var. Dedik “Bu<br />
dolaplarn içinde ne var, bu kilitler ne?”. “Orda”<br />
dediler, “teröristler var”. O zamanlar Devsol<br />
var, Dev-genç var, onlar var. Dedik, açn<br />
bunlar. Sadece bir delik, böyle sigara giricek<br />
kadar bi delik var. Ay, dedi polis “N’olur açtrmayn,<br />
onlar terörist, onlar Dev-solcu, Devgençli,<br />
azl katiller”. “Açn” dedik, açtrttk. Her<br />
açtrdmz kapdan adamlar çkyor. Adamlar<br />
Belgin<br />
73
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
74<br />
ne oturabilir, ne yan durabilirler orada, ayaktalar<br />
hep… Tepede de bir k yanyor, ampul<br />
tepelerinde… Kimi haftalardr ordaym, kimisi<br />
aylardr… Telefon numaralar verdiler; ite ben<br />
u kadar zamandr burdaym, suçsuzum, aileme<br />
bildirin burda olduumu falan diye. Biz kalem<br />
aradk, göz kalemlerimizle yazdk ellerimize,<br />
birazck hava aldrttrdk, su verdik onlara… Ne<br />
yaptlar, teröristler mi, deiller mi, Dev-sol mu,<br />
anarist mi, hiç bi ey diyemem, bilmem. Bizim<br />
için o an, ordaki bir insand. Çünkü ayn acy<br />
çekmitik biz de, çünkü bizi bile birçok eyle<br />
suçluyorlard. Bu sefer memur geldi alad, dedi<br />
ki, “Benim çoluum çocuum var” dedi. Çünkü<br />
eskiden arka sürgüne gönderirlerdi. “Beni sürdürmeyin,<br />
n’olur” dedi. “Yalvaryorum kapataym<br />
bunlar. imdi amir gelir de beni böyle<br />
görürse” dedi. Adama da hak verdik, kapattrdk.<br />
Adamlardan aldmz telefonlar aradk<br />
sonradan. Yani diyeceim öyle günler yaadk,<br />
gördük. Tabii bu anlattklarm sadece cmbzla<br />
alnm bunlarn içerisinden.<br />
Gelelim 79’lu 80'li yllara. Bir askeri darbenin<br />
olaca belliydi, yani bunu gösteriyordu durum,<br />
çünkü hakikaten 77 olaylar, Taksim olaylar bir<br />
vahetti, Mara olaylar bir vahetti, terör mü<br />
diyoruz buna artk ben bilmiyorum. Kontrgerillann<br />
yapm olduu bu olaylara isim bulamyoruz.<br />
Yani hakkaten ülke kan gölüne doru<br />
gitmiti ve evde böyle rahat oturup konuamazdk,<br />
sokakta nereden kurun gelecek belli deildi,<br />
sadan m soldan m, o zamanlar polis bile<br />
sac ve solcuydu, gerçi biz iki tarafa da yarana-
myorduk, imdi de öyle, yani ne sa ne sol. Ne<br />
sa'ya ne Musa'ya asla yaranamadk...<br />
80 darbesi, ite 12 Eylül... Ve 12 Eylül sabah,<br />
Kenan Evren ve arkadalar darbeyi yaptlar.<br />
Tabii ki, bu darbe hiç istemediimiz bir ey,<br />
askeri bir vesayetin altna giriyorsunuz. Sonra<br />
evler gene kapatld, hepimiz dalmak zorunda<br />
kaldk, kimimiz zmir'e, kimimiz artk köçekçilik<br />
yapmaya Krehir'e, kimisi de ta Tokat'larda<br />
vurkaç çalmaya balad.<br />
Ben o zaman Tarlaba’ndaki evimde oturuyordum.<br />
Hani ben, diyordum, darbe olmaz falan<br />
ama sigaram bitmiti, aa indim. Cadde üstünde<br />
evimin altnda bakkal var, bakkala ineyim<br />
sigara alaym dedim, ama bi sessizlik hakimdi,<br />
aa indim, tam kapdan darya çktm,<br />
baktm bir asker silahyla “Çk yukarya” dedi<br />
bana, “N’oldu?” dedim. “Görmüyor musun?”<br />
dedi, “Darbe oldu”. Ne darbesi? “Ordu el koydu”<br />
dedi. Dedim, “Ben sigara alcaktm, sigaram<br />
yok” ve o an o asker bana asker sigaras çkarp<br />
verdi, yukar çktm.<br />
Üç gün hayatla iliiim kesildi, sokaa çkamadm.<br />
Sokakta bir tek çocuklar vard, küçük küçük<br />
çocuklarn sesi geliyordu, ne bir araba sesi,<br />
ne bir korna sesi, ne barlt ne gürültü, çok<br />
büyük bir sessizlie bürünmütü ehir. Üç gün<br />
sonra, saat 12'den sonra sokaa çkma yasaklar<br />
balad; yava yava ite. 12'ye kadar ne yapabilirsek,<br />
imdi düzenli bir hayatn var, çalman<br />
var; buna çark alan * de, buna randevu<br />
* Çark Alan: ie çklan yer<br />
Belgin<br />
75
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
76<br />
evinde çalma de, ne dersen de. Ve birdenbire<br />
kimyan bozuluyor. Ve birden bire ne yapacaksn,<br />
sudan çkm balk oluyorsun. Çünkü almsn,<br />
pansiyonlarda çalyosun ama her yer<br />
kapatlm, nasl çalacaksn?<br />
te orda en zoru da bu. Yani, nerde çalaym,<br />
n’apaym meselesi. Bugün kendini sürekli çarka<br />
vermi bir arkada, bir kulüpte kolay kolay<br />
çalamaz, yahut da kulüpteki bir arkada gece<br />
gündüz orda çalyosa, çark yapamaz, kimyas<br />
bozulur. Ha belki diyeceksiniz ki, her ikisi de<br />
ayn. Ama hayr, ayn deil, herkes bunu ayn<br />
olarak görüyor. Hayr, çok farkl bir ey bu… O<br />
zaman cep telefonlar yok, ev telefonlar pek bu<br />
kadar revaçta deil. Yava yava, gündüz çalmaya<br />
baladk. Gündüz çalyoruz, çok zor yani.<br />
Bu acy bir tek sa çekmedi, sol çekmedi<br />
yani bir tek onlar ikence görmedi, bir tek onlar<br />
dövülmedi, sövülmedi. Biz trans bireyler de<br />
nasibimize düenleri aldk. En acmasz bir durumda<br />
aldk biz bu eyleri, paymza düen eyleri;<br />
çünkü bizler “riskli” gruplardk, yani halkn<br />
nefretle bakt, ite tiksindikleri, yani ite trnak<br />
içinde “tiksinç” gördükleri, öyle hitap ettikleri<br />
gruplardk.<br />
Tabii çok var, askerden çektiimiz de... Çünkü<br />
askeri rejim balad zaman, emniyet resmen<br />
ey oluyor, sivilden alnyor ve bir asker, bir albay<br />
emniyetin bana geliyor, karakolun bana…<br />
Belediyede herey deiiyor, bütün herey<br />
askerin elinde. Askerlere iyi yaranmak için polisin<br />
de bir ey yapmas gerekiyor yeni gelen<br />
albaya. Bizi atyorlard önlerine…
Mesela öyle bi anm anlataym; bir gün Deniz<br />
Anne’nin evindeyiz, oturuyoruz böyle lubunyalar.<br />
Deniz Anne’yi ziyaret edeyim istemitim<br />
o gün. Oturuyoruz; otururken kap çalnd. Ne<br />
bir erkek var ne bir ey… Kendi halimizde biz<br />
bizeyiz. Polisler girdi içeri: “Giyinin hazrlann”.<br />
Dedik ki “Niye gidiyoruz? Hani ne oldu erkek<br />
yok, hani bir zina yok, herhangi bir ey yok”,<br />
“Hayr, ben onu bunu anlamam hadi yürüyün<br />
hazrlann” dedi. Apar topar hepimiz giyindik,<br />
biz suçsuz yere, geldik Beyolu Emniyet Amirli-<br />
i'ne… Yanmzda bir tane biyolojik bayan vard,<br />
kendisi de eski kelavlardand * . O yalvard<br />
ite: “Benim çocuklarm var abi, bokunu yiyeyim<br />
abi, ayaklarna kapanaym abi, çocuklarm<br />
evde aç”. Ekipler amiri, götüne bir jop vurdu,<br />
onu gönderdi. Ben, Deniz Anne ve bir de dier<br />
translar emniyetin merdivenlerinden yukar<br />
çkarken, aaya iki tane subay iniyordu. Resmi<br />
giyinmi subaylar aa iniyordu. Bu hayattaki<br />
en ac olay benim için… Ve ben yllardr, o<br />
Beyolu Emniyet Amirlii eskiden, aas Taksim<br />
Karakolu, imdi emniyet, Beyolu Emniyeti<br />
oldu, yukars da Beyolu Karakolu'ydu. Yukarya<br />
en üste ilk defa çktm ben, o en üst kata,<br />
hep direkt Taksim Karakolu'na gider gelirdim.<br />
Neyse… O zaman bekçibalar vard, Deniz<br />
Anne üüyor donuyor, hava serin, bekçibana<br />
dedim ki, “Arkadam gelsin” dedim, “sobann<br />
bana otursun, yal” dedim, “hani biraz böyle<br />
üüyor” dedim. Bard bana “gidin” dedi,<br />
* Kelav: (1) seks içisi (2) iini bilen kii, açkgöz.<br />
Belgin<br />
77
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
78<br />
“defolun!”. “Hem geliyorsunuz, fuhutan” dedi,<br />
“hem de snmak m istiyorsunuz” dedi. Adam<br />
binbir türlü hakaretlerde bulundu. “Aman<br />
aman, peki” dedim, “kalsn”. Ki daha önceden<br />
de o bekçiban tanyorum, çay smarladmz,<br />
çay aldmz, verdiimiz kii. Oraya gitti miydi<br />
aslan kesilen bir tip. O arada da laço Bahri dediimiz<br />
bir trans arkada yakalanmt, yani daha<br />
tam translk geçi dönemindeydi; Süreyya…<br />
Onu da bir müteri ile yakalamlard. Onun<br />
müterisini görmütüm, bizimle getirmilerdi. O<br />
zamanlar öyle bir kan vard, stanbul çevrelerinde<br />
göt sikiyor bunlar diye o laçonun bir<br />
byn keserlerdi bir by kalrd, saçnn bir<br />
bölümünü keserlerdi bir bölümü kalrd, böyle<br />
bir damgalama vard. Adam öyle gördüm, güldüm<br />
yani gayri ihtiyari, psikolojim bozulmutu.<br />
Adamn cezas bu deildi yani, böyle olmamalyd.<br />
Ben gülünce, o bekçiba, hemen yanma<br />
böyle sevinçli bir ekilde geldi. “Ay,” dedi “sen<br />
beni yanl anladn, arkadan gelsin o sobann<br />
bana” dedi. Kendi sandalyeyi getirdi. Ay, hizmette<br />
hiç kusur yok. “Gel” dedi, “sana bir ey<br />
söyliycem” dedi. Bir kat aa indirdi beni. Aa-<br />
indim; florasandan, lo karanlk odada iki<br />
tane subay gördüm. Odann içerisindelerdi,<br />
bekçi beni içeriye itiverdi. Orann bakomiseri<br />
de Murat Bey’di. Arkadaz, dostuz onunla, her<br />
zaman otururuz, azmz kokmasn diye votka<br />
içeriz, dertleiriz, çok birbirimizi severdik, öyle<br />
bir insand. Ben ona haber de göndermedim,<br />
hiçbir ekilde, nasl olsa anlalacakt zaten.<br />
Oraya gidince görecekti, durum ne anlatcaktk.
Neyse, içeriye girdim, kap kapand, iki tane<br />
silah dayand vücuduma. Askeri silahlar, tabancalar,<br />
biri samda, biri solumda… “Soyun!”<br />
dediler. Öldürülebilirim, her ey olabilir… Buna<br />
cinsel taciz de, bilmiyorum ben isim koyamyorum<br />
buna, bunun ismi yok! Evinden alnyorsun,<br />
hiçbir ey yok, tertemiz yani… Oturmaya<br />
gidiyosun, misafirlie gidiyosun… Polis tarafndan<br />
alnyosun, karakola götürülüyorsun…<br />
Karakol ne demektir? Güvencedir, benim o an<br />
namusum, benim hereyim orda onlara aittir,<br />
emanettir orda. Onlarn korumasndaym, benim<br />
anlaym bu. Hâlâ da böyledir… Ama orda<br />
bekçi tarafndan askerlere sunuluyorum…<br />
kisi de cinsel ilikiye girdi benimle. Ne alayabildim,<br />
ne haykrabildim. Ne de hakkm savunabildim…<br />
Asker kendinde o hükmü görüyor,<br />
o iki asker… Tam ben çoraplarm giyiyordum,<br />
askerler ilerini bitirdi kapdan çktlar. Bacaklarm<br />
falan açk, ekipler amiri ile göz göze geldim.<br />
Askerler çkt, hazrol vaziyetine geçti ekipler<br />
amiri falan. Artk, dedim ne olursa olsun, döndüm<br />
ekipler amirinin suratna “Bunun için mi”<br />
dedim, “getirdiniz amirim, beni”. “Kullanmalar<br />
için mi getirdiniz?”. “Evden bizi aldnzda” dedim,<br />
“Kim vard? kimse yoktu” dedim. “Ne bir<br />
erkek, ne baka bir ey. Biz misafirlikteydik, sana<br />
anlattm” dedim. “Bunun için mi getirdiniz,<br />
bu hizmet için mi beni buraya getirdiniz?” dedim.<br />
Adam kafasn duvara vurdu. Sert bi ekilde<br />
vurdu, cevap veremedi. Adam suratn kapatt,<br />
aa indi. O bekçiba - daha önce hani<br />
biz ona çay smarlardk - aramz gayet iyi olan<br />
Belgin<br />
79
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
80<br />
ite… Murat Bey’le de benim aramn çok iyi<br />
olduunu biliyor. Sen git Murat Bey’e durumu<br />
öyle ifade et: “Yaa ite Belgin, askerleri ayartt,<br />
subaylar… kisiyle de karakolda cinsel ilikiye<br />
girdi” de. Güya kendini temize çkaracak…<br />
Çünkü nasl olsa ben bunu söylecektim Murat<br />
Bey’e… O öyle söylese dahi, ekipler amiri de<br />
gördü beni diye düünmekteydim. Murat Bey<br />
beni çarttrd, “Yazklar olsun sana!” dedi,<br />
bana tokat att. Dedim; “yi de o kadar dostuz<br />
yani bu tokad bana niye attnz, sebep ne?”.<br />
Sen böyle böyle yapmsn, dedi. “Hayr” dedim,<br />
“çar bekçiban, buraya çar”. Durum<br />
bu bu bu ekil, “Ekipler amirini de çar, beni o<br />
vaziyette gördü” dedim. “ki tane silah dorultuldu<br />
bana” dedim. “Bekçiba oraya götürdü<br />
beni” dedim. “Biz karakola çkarken, o iki subayda<br />
aa iniyordu, vardiya deiimi vard,<br />
gördü” dedim. “Buras bir snma evi, bir karakol,<br />
benim namusum hereyim” dedim, “Ben<br />
bir fahie de olabilirim, ibne de olabilirim, her<br />
ey olabilirim ama benim imdi u anda hereyim<br />
size emanettir” dedim, “Ama ne oldu? Ben<br />
burda kirlendim” dedim. Adam dondu. Bir ey<br />
diyemedi, çard bekçiban, bekçiba kem<br />
küm etmeye balad, cevap veremedi çünkü.<br />
Neyse… Bu da asla unutamayacam anlarmdan<br />
bir tanesiydi…<br />
O zamanki askeri Bülent Ulusu hükümetinde<br />
çileri Bakan Selahattin Çetiner'di ve bu çileri<br />
Bakan Selahattin Çetiner'in öyle bir açklamas<br />
vardr: “Barlarda, pavyonlarda, kafelerde,<br />
anterlerde kadn klnda hiç kimse çaltrl-
mayacak” diye beyan vardr. O tarihlerdeki<br />
dökümanlar bulursanz yaynlayn, ben bunu<br />
uydurmuyorum. çileri Bakan Selahattin Çetiner,<br />
böyle bir yasak getirdi, ama bu çok kötü<br />
bir ey. Resmen saylyor sokak, hepimiz yok<br />
edildik. O andan itibaren hepimiz toplatldk,<br />
minibüslerle… Çünkü polis ve asker iç içe<br />
çalyor, asker emir veriyor polise, polis yerine<br />
getiriyor. Hepimiz o zaman Sirkeci’de Eski Emniyet<br />
Müdürlüü’ne getirildik. Sansaryan Han'n<br />
oras, oraya gittik. Ama bilmiyoruz nereye gidiyoruz.<br />
Sonumuz nereye gidiyor, n’apcaz, hiç<br />
fikrimiz yoktu.<br />
Bize yani o zamanki lubunyalara damga vururlard,<br />
yakalanan geylerin kollarna mühür vururlard.<br />
Her bölge ayrdr, Ege Bölgesi ayrdr,<br />
Marmara Bölgesi ayrdr, ç Anadolu Bölgesi<br />
ayrdr. O (damgalanan) be yl o bölgeye giremez<br />
artk, damgalar vardr, geyler damgalanrd.<br />
Bunlar çou insan bilmiyor imdi. Banliyö<br />
trenlerine doldurulduk, evet, gönderildik.<br />
Tabii ben bunu ksa ksa anlatyorum, hani bunun<br />
eyine girecek olursak, ooo çkamayz.<br />
Ama kimse Eskiehir'e gitmedi bizden. Eskiehir'e<br />
gitmedim kardeim, banliyö treninin en<br />
son dura zmit'tir. Toplatldk, ite o zaman<br />
Vat 69'dan tüm translar geyleri almlard; -<br />
biyolojik kadnlar deil- emniyette yer yok. Balk<br />
istifiyiz eski emniyette… te bizi ne zaman<br />
aldlar, ite düün sal, çaramba, perembe, cuma,<br />
cumartesi düün emniyetteyiz.<br />
Kum saatinin içindeki kumlar gibi savrulmutuk.<br />
1981'li yllarda her zaman olduundan daha da<br />
Belgin<br />
81
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
82<br />
fazla, daha da gaddar ve zalimceydi her ey:<br />
Yakaladklar her yerde, evlerimizde, iyerlerimizde,<br />
bakkalda, sokakta, her yerde bir sürek<br />
av balamt bizlere; travesti - transseksüel ve<br />
geylere... Topladklarn Sirkeci'deki o zamanki<br />
mehur Sansaryan Han'a, yani Emniyet Müdürlüü’ne<br />
götürdüler... Günlerce orda kaldk. 50 -<br />
60 kii, iddet, eziyet, ikence; üstümüz bamz,<br />
saçmz sakalmz birbirine karm bir halde<br />
bindirdiler bizi minibüslere, ver elini Haydar<br />
Paa garna sürükleyerek. Halkn çirkin sözleri<br />
arasnda, tekme tokat bindik trene. Kapattlar<br />
kompartman; kaplar kilitlediler. Hepimizde<br />
ayr ayr korkular vard. Akbetimiz ne olacakt?<br />
Ben o zamanlar bir film izlemitim. “Cassandra<br />
Geçidi” diye. O an o film gözümün önünden<br />
geçti. Neyse... Sonra hareket ettik. Hemen<br />
kapya kotuk. Kap açlmt. Tam kapy açtk,<br />
sivil ahlâk polisleri koridorlarda tur atyorlar.<br />
Gey arkadalar da, kollarndan mühürlü olarak<br />
yerlerde oturuyorlard. Epeyce gittik. Taa ki<br />
Kartal'a yaklanca tren yavalad. Yan vagondan<br />
birkaç arkada camdan atladlar. Oysa buras<br />
Hitler'in Almanya's deildi. Ne olduumuzu<br />
biliyorduk; bizler insandk. Derken Pendik'e<br />
geldik. Tren durdu. Baktk polisler yok; o an be-<br />
er onar trenden atladk. Kimimiz saa, kimimiz<br />
sola savrulduk. Kotuk, kotuk. Aç susuz, berbat<br />
durumda... Be alt kii yol kenarnda yeni yaplan<br />
bir evin önünde durduk. Kapy çaldm; bir<br />
bayan açt; su istedik. Kadn tam su verirken,<br />
öteki arkadalar görür görmez “Yetiin kom-<br />
ular, kadn adamlar!” diye barmaya balad.
O zaman, sadan soldan talar sopalar... Kaçtk.<br />
Neyse, çktk ana caddeye. Krk elli kii dizildik<br />
caddeye, rengârenk palyaçolar gibi... Neyse,<br />
ben ve u an hayatta olmayan Japon Arzu,<br />
bir harç arabasna binip döndük tekrar stanbul'a.<br />
Tam o srada, bir arkadamz, elinde sopal<br />
birkaç adam kovalyordu. Zavall, çlk çla<br />
kaçyordu. Onu hâlâ merak ederim. Geldik<br />
Ümraniye Köprüsü'ne. Polisler arama yapyor,<br />
geri dönen var m diye. Tabii biz hemen eildik.<br />
Sa olsun oför arkada anlayl bir beydi. Onlara<br />
inat, inadna girmitik tekrar stanbul'a.<br />
Ama o zaman da, yine hâlâ da, hep öyle derim:<br />
Biz TT'ler (travesti-transeksüeller), dünyann<br />
en kalabalk ailesiyiz, dünyada da, Türkiye'de<br />
de. Biz translar dünyann neresinde olursak<br />
olalm, dünyann en büyük ailesiyiz. Bülent de<br />
eski arkadamd. Erkoç'tu o zamanlar soyad.<br />
Çok severdim. Kulüp 12’den çkardk, Vali Kona<br />
Caddesi’ne giderdik. Laçovariydi daha o<br />
zamanlar. imdi Bülent’i ben bile tanyamyorum.<br />
Ben ondan bir ey mi istiyorum dernekler<br />
adna? Hayr... Ha, olsa da iyi olurdu. Bir trans<br />
yürüyüünde yürüyebilir. O da çok çekti, çok<br />
ezildi. 12 Eylül’de en büyük darbeleri hepimiz<br />
birlikte yaadk. Bülent de çekti ama Bülent’in<br />
çektiinden büyük aclar da bizler çektik.<br />
Sepet Kulüp vard daha Vat 69 yokken. lk<br />
Sepet Kulüp’tü. Ondan sonra Arnavut Hilmi<br />
Vat 69’u açt. Vat 69 da Yldz Tezcan’n plakç<br />
deposuydu. imdi trans barlar, gey barlar<br />
ayrld. O zaman Ali ordayd, Mehmet Ali ordayd,<br />
Korhan ordayd, hep beraberdik. Neden<br />
Belgin<br />
83
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
84<br />
imdi ayrtk? Bunu anlamyorum. imdi herkes<br />
köesine çekildi, hepsi birer ünlü isim oldu<br />
ama geçmiten kaçamazsn. Ne Bülent kaçabilir,<br />
ne Mehmet Ali kaçabilir, ne Korhan kaçabilir,<br />
ne de Cemil kaçabilir?<br />
imdi ben bir de unu da sevmiyorum, “ya o<br />
zaman siz bir avuçtunuz” diyorlar. Hayr biz bir<br />
avuç deildik be kardeim, tamam imdiki gibi<br />
çok deildik, imdi rakam veremiyoruz ama o<br />
zaman da vardk be kardeim! Bir avuç ne<br />
demek bir avuç, biz ey deiliz ki; klonlanmadk<br />
ki… Sen bu tarihte u kadarsn, sen u tarihte<br />
u kadarsn diye bir ey yok. Ne kadar saçma<br />
bir ey, “bir avuç” lafndan nefret ediyorum,<br />
bunu bazen geyler de diyor, lezbiyenler de<br />
diyor. Baz translar da diyor. Çünkü tarihini bilmiyor.<br />
Bir avuçtunuz, hayr canm ne demek bir<br />
avuçtunuz. O zaman biz imdi de bir avucuz.<br />
Deimiyor, o zaman biz hep bir avuç olarak<br />
kalyoruz…<br />
Açlk grevlerine katldm. Biz burada da balattk<br />
açlk grevlerini, Ankara’da da. Özal zamannda<br />
da basklar, ikenceler, dayaklar vard.<br />
Ayn imdi naslsa, yine öyleydi. ans yine Bülent<br />
Ersoy’a güldü. Semra Hanm kzn korudu,<br />
ama bizleri ezdi. Hiçbir ey cmbzla ayklanmamal.<br />
O 80’li yllar içerisinde çalma alanlarmz gündüze<br />
döndü, ondan sonracma, gündüz müteri<br />
edinmeye baladk. Müteriler asla vazgeçmez,<br />
çünkü ne kadar nefret de edilsek, ne kadar<br />
ötekiletirilsek de, bizim bir müteri potansiyelimiz<br />
vardr. Müterilerimiz de bu sefer gün-
düz gelmeye altlar. Biz de ite kelle koltukta,<br />
kimimiz Belgrad Ormanlar'na gidip çalyorduk,<br />
kimimiz karlara gidip çalyorduk, yani<br />
kelle koltukta hayat devam ettirmek zorundaydk:<br />
Çünkü ev sahibi darbeden anlamaz, elektrik<br />
darbeden anlamaz, ekmek, su darbeden anlamaz,<br />
ondan sonracma, dier giderlerin,<br />
kuaför darbe oldu, anlamaz, bunlarn hepsi parayla<br />
dönen eyler, bakkalna, kasabna, kirana,<br />
ekmeine, kyafetine, aa bugün darbe oldu beni<br />
idare edin, diyemezsin. Yapacan tek bir ey<br />
vardr, bugün de olduu gibi, seks içilii yapmak<br />
zorundasn.<br />
Yani bi çok arkadamz o tarihte kim vurduya<br />
gitti, asla ölüsünü bulamadmz arkadalarmz<br />
var. Ondan sonracma, hiçbir zaman için haber<br />
alamadmz arkadalarmz vardr ki, muhakkak<br />
ki bir tanesi, yllar sonra, döner gelir<br />
aramza, kuaföre gelir, kulübe gelir, bi eye gelir.<br />
Ama asla haber alamadmz bi çok arkadalarmz<br />
da vardr, öldürülmülerdir.<br />
Biz ne kadar birbirimize madilik de yapsak, kzsak<br />
da, hakaret de etsek yani saç baa da girsek,<br />
biz büyük bir aileyiz, ne cenazemiz yerde<br />
kalr, ne de dümanmz -ben düman kelimesini<br />
sevmiyorum, yani birbirimize o ekilde hitap<br />
dahi etmi olsak da- asla ötekiletiririz: Ölüm<br />
her eyi kapatr, kötülükte de gideriz, yardmda<br />
bulunuruz, yani bu ekilde bir yanmz var.<br />
Ama ben yine de diyorum ki, o tarih mi bu<br />
tarih mi derseniz, bu ölüm olaylar bu nefret<br />
olaylar, -imdi burda biz darbeden bahsediyoruz,<br />
darbe döneminde ite bir kaç faili meçhul,<br />
Belgin<br />
85
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
86<br />
arkadalarmz çok gitmitir, öldürülmülerdir ve<br />
dediim gibi asla bulamadk ama- hiç bu son<br />
hükümetteki kadar çok olmamt. Bugün nefret<br />
olaylar daha çok, daha çok yaanyor ve bu<br />
kadar nefrete kurban gidenler en çok TT'lerdir,<br />
seks içileridir.<br />
Aslnda hepimizin salkl çalma yerleri olsa,<br />
ite bahsettiim gibi, Abanoz gibi yerler olmu<br />
olsa, hepimizin salkl koullarda çalabilecei<br />
alanlar olsa, ne bu cinayetler olur –belki yine<br />
olur, insan kafasna koyuyosa her eyi yapabilir-<br />
ben asla her ey bitti anlamnda demiyorum<br />
ama en azndan salk açsndan, güvence açsndan,<br />
güvenlik açsndan daha iyi olur, en<br />
azndan bu kadar çok ölümler olmaz, diyorum.<br />
Sokaklarda bu kadar sersefil olmay hak etmiyoruz.
Bennu:<br />
“O yllar benim dehetle hatrladm zamanlar.<br />
Çok kötü zamanlard. Polis falan...<br />
Kötüydü yani. Sizin kimliiniz, kiili-<br />
iniz, içiniz, dnz deil yani tamamen<br />
var olmanz onlar için kötü bir eydi. Senin<br />
insanln, düüncen, ailende üzülenler,<br />
ac çekenler olmas, birilerinin bieyi<br />
olman ilgilendirmiyor onlar yani. Bu toplumda<br />
olmamalsnz.”<br />
Bennu<br />
89
Ben Konya Ereli’de dodum ama annem babam<br />
Ankara’da yayordu. Ben babaannemin<br />
yanndaydm baz sebeplerden dolay. Üç dört<br />
aylkken Ankara’ya gelmiim, orda yaamaya<br />
baladk. Çocukluumun aktif hali, okul u bu,<br />
lise, ortaokul filan hep Ankara’da geçti.<br />
Biraz kark sorunlu bir çocuktum. O zamanlar<br />
kimlikle ilgili pek bir ey bilemedim. Çevremdeki<br />
insanlar da kabul etmiyordu, çünkü tutucu<br />
bir ailem vard. Bir kz kardeim var, benden 5<br />
ya küçük…<br />
lkokulu, ortaokulu ve liseyi Ankara Kurtulu’ta<br />
okudum. lkokulun sonlarna doru annemler<br />
zmir’e yerletiler. Ben beinci snf Ankara’da<br />
okumak zorunda kaldm. Ankara’da halam vard,<br />
babaannemle dedem vard, onlarn yannda<br />
kaldm. O esnada ailemin, annemlerin yoklu-<br />
undan istifade içimdeki o kimlik daha çok<br />
darya çkt.<br />
Bennu<br />
91
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
92<br />
Yani babamn korkusu birdenbire üstümden<br />
kalknca ben daha özgür hissetmeye baladm.<br />
çimdeki kadn ahland gibi bir ey. O dönem<br />
öretmenin annemi arayp benle ilgili baz<br />
sorunlar olduunu, acilen yanlarna alnmam<br />
gerektiini falan söyledi. Öylelikle zmir’e geldim.<br />
Yani bu olay 79’da falan oluyor, 78-79<br />
seneleri. Ben 62 doumluyum. Hesap edin<br />
yani.<br />
Sonra ite darbe olaylar oldu. Zaten zmir'e geldiimde<br />
kavram karmaas yaamaya baladm.<br />
Ankara'yla alakas olmayan bir ehre geldim.<br />
Burada ecinselleri görüyorum, onlarn gittii<br />
barlara gidiyorum. Orda sadece gazetelerde o<br />
dönemin birkaç tane ünlüsü Lemi ite, Sava<br />
Sökmen isimli sanatçlar, ite o dönem onlar<br />
popülerdi. Onlar gazetelerde görürdük; Peyman<br />
Gece Kulübü’nde çkyor, falan.<br />
zmir’e gelince birebir tanma ansm oldu. Bir<br />
sürü insan, kimileri kadn olmular, deimiler.<br />
O heyecan duymaya balyorsunuz artk. Aileden<br />
kopma istei, özgür olma istei, o ruhu<br />
beslemek, dardaki insanlarn bunu sana tevik<br />
etmesi, bütün gelecek planlarnz, her eyiniz<br />
bitiyor yani. O anda sanki bir ego sürekli sizi<br />
kadn olmaya zorluyor.<br />
Çevre de bu konuda sürekli bask yapyor, yani<br />
birileri beeniyor, sen de olmalsn, diyor, ite<br />
kz gibisin. usun busun, sana yakr, yakmaz.<br />
Çevremde bir sürü transseksüel vard,<br />
benden büyükçeydi yalar. Onlarla har neirdim<br />
ben. Doal olarak o tarafa yönlenmeye<br />
balyorsun.
Kendimi kefetmeye nasl baladm ben öyle<br />
anlataym: Ben zmir’e geldikten sonra Ankara'ya<br />
tekrar gittim. Çünkü orda ayn bünye içinde<br />
Kurtulu lkokulu, Ortaokulu ve Lisesi, imdi ad<br />
deimi orann Atatürk olmu, okula ordan devam<br />
ettiim için orda olmak istedim. Bir de babamn<br />
eyine geldim. Ortandan birisi meslek<br />
lisesine gitmemi istiyormu ortaokuldan sonraki<br />
dönemde, öyle bir handikap da yaadm. Meslek<br />
lisesine falan da gitmitim ama okulum eitimim<br />
hep Ankara'da oldu benim. Gidiyordum,<br />
geliyordum. zmir’e yazn geliyordum ben, okul<br />
kapannca. Zaten ite lise bitene kadar zorluklar<br />
çektim. Bir sürü eyler çekiyorsunuz yani o dönemlerde,<br />
o kadar özgür bir taraf yok.<br />
Ben 19 yanda falan ilk cinsel deneyimimi ya-<br />
adm. Ha öyle ufak tefek ellemeler, dokunmalar<br />
yayorsunuz. O dönem hep kzlarla oynama<br />
isteim vard. Hep kzlarn yannda olma iste-<br />
im vard. Belki de kar cinsin daha çok ilgisini<br />
çekebilmek içindir, yani o kzlarn arasnda olma<br />
istei…<br />
‘Kz olan’ diyorlard ite; ona her eyi yapabilirmisin,<br />
dokunabilirmisin, dier kzlara fazla<br />
dokunamazsn da ona dokunabilirsin, çünkü o<br />
müsaade eder, ecinselin öyle müsait bir taraf<br />
var gibi bir alg vard. Bilmiyorum ya da ben<br />
öyleydim. Bunlar çözümlemek de baya bir<br />
zamanm ald ama öyleydi yani, yapyordum<br />
bunlar. Kömürlüe gidiyordum, birileri ile öpü-<br />
üyordum. Yapyorlard, ben daha dorusu<br />
beni öpün demiyordum da, öyle eylere ortam<br />
yaratyordum. Bunlar yapabilmek için.<br />
Bennu<br />
93
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
94<br />
O dönemde babamn bir mobilya atölyesi vard.<br />
Hem imalat yapyorlar, hem de maazada<br />
satyorlard. Sonra bir irketle anlap baka<br />
eyler yapmaya balad, yani taeron müteahhitlik<br />
filan, o tarz eyler. O zaman daha da iyi<br />
oldu durumlar. Aile tarafm iyi, yani anneannemler<br />
anne tarafm falan iyi, onlarn çok çok<br />
iyiydi durumlar.<br />
Ortamlar tanmaya zmir’de baladm. Ankara’da<br />
merak bile edemiyordum, çünkü Ankara'da<br />
çok çevrem vard, yani gittiim her yerde birilerini<br />
görme ihtimalim. Babamn çevresi çok geniti,<br />
genelde hep böyle gazete, dergi vr zvr<br />
oralardan.<br />
zmir’de bir tane Hüseyin diye bir çocuk vard.<br />
Hatay'da oturuyorduk o zamanlar. Çok iyi ahbap<br />
olduk. Zaten o beni fark etti. Erkekti o. O<br />
da, bir mobilya maazas vard karmzda, orda<br />
çalyordu. Biz onunla dost olduk yani. Arkada<br />
olduk falan filan. Anlad ki ben pek bir ey<br />
bilmiyorum. Beni ald akam üzeri 4 gibi falan<br />
Ömeraa'nn oralarda Pikoli diye bir yer var,<br />
oraya götürdü. Oraya girdiimde ilk gördüüm<br />
insan Mahir oldu. Mahir’le Neslihan' gördüm.<br />
Çok armtm o zaman, onlar erkekti ama çok<br />
frapanlard, makyajlar falan, saçlar balar…<br />
Çok heyecanlandm, yani böyle sadece ben de-<br />
ilmiim düüncesi galiba bu. Hani hep birileri<br />
vard da, uzaktlar, yani arkcydlar, uydu,<br />
buydu, zaten irtibat da yoktu. Hani o ortama<br />
girseydim Ankara'da, muhakkak har neir<br />
olurdum. Kald ki yakn dost olduum insanlardan<br />
birisidir Fuat Sökmen, imdi neredeyse…
Ama olmad o baskdan dolay. Benim gibiler<br />
varm, buluup konuabileceim insanlar. Serüven<br />
böyle balad zmir’de. Lisedeydim bunlar<br />
olduunda, yani artk 16 - 17 yalarnda…<br />
Sonra akabinde iki üç gün sonra m, bir hafta<br />
sonra m, orda bir polisle alakal bir problem<br />
oluyor, oras kapatlyor. Aradan bir buçuk iki<br />
yl geçti. Bu srada benim bir Hollanda'ya gidi-<br />
im oldu. Orda kaldm, orann rahatln görüp<br />
bir daha buraya gelince tamamen psikolojim<br />
saçmalamaya balad. Anormal alkol içmeler,<br />
gereksiz eyler kullanmalar falan. Ya içimdeki<br />
kimlikten kaçt, ya dardaki baskdan kaçt.<br />
Belki de ailemin imdi imdi anladm üzüntüsünü<br />
görmemek için bir kaçt. Yani bilemiyordum,<br />
o an için bilemiyordum ama u an anlyorum.<br />
Bir de benim babam çok despot bir adamd.<br />
Aslnda çok bonkör ama çok despot bir<br />
adamd. Bende öyle bir psikoloji yerleti ki…<br />
Ailemden 93'te ayrldm. Babam 92'de vefat<br />
etti. Benim için heralde kurtulu gibi gelmi o<br />
zamanlar. imdi keke ölmeseymi dediim zamanlar<br />
olmuyor deil ama. Bu da ayr bir kitap<br />
konusu olur…<br />
Bülent Ersoy'un o saç modellerini yapardm.<br />
Ailem biliyordu beni. Bir kere unu söyleyim:<br />
ben 19 yamdan itibaren, 19 yamda falan zmir'e<br />
geldikten sonra ben hormon inesini kefettim.<br />
Memelerim büyüyecek diye.. Benim için<br />
büyük bir keifti o. Çok heyecanlandm. Hormon<br />
inesi yaptrmaya baladm. Onu annem<br />
gördü. Bu arada ailem beni psikologlara gönderiyor<br />
falan. Hacettepe'ye. Doktor dinliyor dinli-<br />
Bennu<br />
95
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
96<br />
yor. Sadece bir tedavisi var, dedi anneme. lla<br />
bir tedavi istiyorsanz, ben size bir tedavi önerebilirim;<br />
hemen gidip bir cinsiyet deiimi operasyonu<br />
yaptrn, dedi. Karmda benim bir kadn<br />
oturuyor, d görünüü erkek; ne kadar erkek<br />
olduu da tartlr, diyor adam. Ama annem<br />
dütü bayld, böyle bir dönemimiz de var<br />
yani. O yüzden biliyorlard beni, göüslerimden<br />
falan haberdarlard. Her eyin farkndalard.<br />
Ben evden kaçmadm, sonra kendi isteimle<br />
ayrldm. Ama üzdüm ben, çok üzdüm ailemi.<br />
Aslnda çok rahat bir ailem var. Tutucular ama,<br />
kaderci bir aile. Anne tarafnn ve baba tarafnn<br />
ilk erkek torunu olmann verdii bu ansn bu<br />
ekilde olmas onlar için çok üzücüydü. nan<br />
çok ykc bir durumdu. Belki baka bir aile olsayd<br />
muhtemelen çok farkl eyler yaayabilirdim.<br />
Ama müthi bir ailem var. Hâlâ benim<br />
övündüüm çok özel tarafmdr, gurur duydu-<br />
um tarafm.<br />
Hâlâ görüüyorum tabi. Çok iyi bir kz kardeim<br />
var. Kardeim deil, arkadam gibi bir ey. Kald<br />
ki, o da benimle birlikte o polislerin çirkefliklerini<br />
yaam, beni karakollardan toplam,<br />
hastanelerden çkarm bir kz yani. Genç kzlk<br />
dönemini tamamen benimle, benim sorunlarmla<br />
geçirmi bir kz. Ödül verilecek bir kz diyebilirim.<br />
lk ilikim Göztepe basketbol takmnda oynayan<br />
bir çocukla olmutu. Ak yaadk, evet, 4<br />
sene kadar sürdü. Annem gördü birkaç kere<br />
kzd. Anne tarafmn uzaktan akrabasym onun<br />
babas. Laf edecekler diye, insanlar birden-
ire kimliimi tanyp da alglamaya balaynca,<br />
kzndan daha çok beni korumaya balad. Aman<br />
bana bir ey gelecek, öyle yapacaklar.<br />
Sana güvenirim de, elin adamna güvenemem.<br />
Erkek görünümündesin ama bir kadn muamelesi<br />
görmeye balyorsun. Bir koruma kollama,<br />
deiik bir ey... çinizde bir kimlik var, bir kadn…<br />
ama bir de erkek var. Bu iki kimlik zaten<br />
deli gibi kavga ediyorlar yani benim içimde en<br />
azndan öyleydi. Bazen birisi ayaa kalkyor,<br />
baz zamanlarda dardan bir olay tetikliyor,<br />
öbürü ayaa kalkyor, aileye dur diyor falan, orda<br />
erkek çkyor… Ben erkeim falan oluyorsun.<br />
Yani bu hep bir çatma hali hayatn sonuna<br />
kadar sürüyor. Bende hâlâ devam ediyor;<br />
ikisi böyle bir sava halinde. Birisi dierini bazen<br />
geçti, sindirdi falan ama bu sava hâlâ ya-<br />
yorum ben ara ara.<br />
Darbe srasnda ben Hollanda'daydm. Karkt<br />
yani Türkiye, çok karkt. O zaman pek bir<br />
alglayamyorsunuz. Evet, okullarda bieyler<br />
oluyor, insanlar bieyler yayor ama onun ne<br />
olduunu bilmiyorsunuz. Pek fazla ilgilendiimi<br />
söyleyemem. Ama bana sempatik gelen bir eyler<br />
vard, ideolojileri houma giden insanlar oluyordu.<br />
Ama ne isterler, bilmezdim.<br />
Amcam söyledi, televizyonu açtm, darbe olmu,<br />
ondan örendim. Türkiye'ye göndermediler<br />
beni epey. O zamanlar, çok kark buras,<br />
dedi annem, o sene okula gitmedim ben. Ta di-<br />
er senenin austos ayna kadar kaldm orda.<br />
81 Austos'una kadar…<br />
Bennu<br />
97
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
98<br />
Hollandaya gidiim öyle oldu: Amcamlar Hollanda’dayd,<br />
zmir’e gelmilerdi, amcamlar Hollanda’ya<br />
dönerken, ailem beni de amcamlarla<br />
gönderdi. Öyle esti, yengem götürelim dedi falan.<br />
Hadi kalktk gittik. Zaten 10 ay falan sürdü.<br />
Bir sömestr okula gidemedim, tekrar geldim.<br />
Yengem dedi; ben üstüme alaym burada kalsn.<br />
Orda, dedi, bu çocuk heba olacak. Yanmzda<br />
olsun, en azndan buras Avrupa ülkesi,<br />
burada daha iyi artlarda yaar, falan diye.<br />
Ama o arada bir anlamazlk yaadm. Beni ordan<br />
Türkiye'ye paket yaptlar. Saçma sapan bir<br />
gerekçeyle amcam gönderdi beni. Komikti yani,<br />
imdi hâlâ gülüyorum. Avrupa'da yayorsun,<br />
böyle nasl düünebilirsin, falan diyorum amcam<br />
için... Kiilikle alakal muhtemelen.<br />
Çok mutluydum Hollanda’da, o kadar mutluydum<br />
ki… Belki de hayatmn özel geçen zamanlarndan<br />
biriymi ama o zaman içinden geçerken<br />
bunu anlamyorsun. Cahillikler yapyorsun,<br />
o kadar pimanm ki… Tekrar geçen zaman<br />
dilimini bana geri verseler. O dönemi isterim<br />
daha iyi kullanmak için. Orda kalmay da isterdim.<br />
Gey biriyle tanmtm. Erhan Abi...<br />
Müzisyendi. Bir orkestras vard. Ordaki Türklerin<br />
nianlar düünlerinde program yapyorlard.<br />
Amcamn da çok iyi arkadayd. Onunla<br />
ahbap olmam zaten benim için rahat oldu. O<br />
tarz insanlar görebilme ansn, onlarn gittii<br />
yerlere gidebilme ansn yakaladm. Amsterdam’da<br />
bir kaç yere götürdü beni. Zaten ordan<br />
gelip de buradakileri görünce ordakilerin çok<br />
ansl olduunu düünüyorum. Her ey için çok
ansl orda yaayan insanlar. Orda Fasl bir çocua<br />
ak oldum. Ama yine Türk bir erkekle arkada<br />
oldum, yaknlatm. Seksüel bir deneyim<br />
19 yana kadar yaamadm. Hollanda’ya gitti-<br />
imde daha erkendi benim için. Güzel bir dönemdi<br />
yani ama ksr bir döngü vard. Orda sadece<br />
Türklerle muhatap olabiliyorsun. lk zamanlar<br />
dil problemi yaadm. Felemenkçe çok<br />
youn konuulan bir dil. Yani kendi dilleri. Onu<br />
örenmem bir 2-3 aym ald. Sonrasnda rahattm.<br />
yi iim vard. Bir patates fabrikasnda kasiyer<br />
olarak çalyordum. Çok keyifliydi. Hayatmdaki<br />
iyi bir dönemimi kendim bozdum diyeyim.<br />
Döndükten sonra Sümer'in Yeri diye bir yer<br />
varm oray kefettim. Öncesinde duyuyordum,<br />
birilerinin gittiini biliyordum ama hiç<br />
gitmemitim. Güzelyal tarafnda. Hüseyin beni<br />
oraya götürdü. Orda ite Mahir'le arkada olduk.<br />
Eda vard, Süha vard, Serkan, rahmetli<br />
Cem -Allah rahmet eylesin- birkaç tane arkada,<br />
Enver -Alem Bar'n barmeni- onlarla taklmaya<br />
baladm. Oraya ite arada srada yazlar<br />
Huysuz Virjin gelirdi. Sonra ite bu polis selahiyet<br />
kanunuyla her yerler baslyor, ecinsellerin<br />
saçlar kesiliyor. Beni saklyorlar falan. Herkeslerin<br />
delirdii günlerdi… Darbe olmutu, epey<br />
zaman geçmiti. Artk polis, devlet haline gelmiti.<br />
lk balarda böyle ali kran ba kesen<br />
deillerdi, evet belki o zaman da yapyorlard,<br />
belki çok eyler yaanyordu ama ben bilmiyorum.<br />
Ama 80’li yllarn ortalarna, sonlarna<br />
Bennu<br />
99
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
100<br />
doru artk bu tamamen dorua çkmaya balad.<br />
Abarttlar olay.<br />
Çou yeri kapattlar. Darbe öncesinde ite benim<br />
bildiim Pikoli vard, kapand. Lugana diye<br />
bir yer vard ama oras ecinsellerin yeri deildi<br />
de, heteroseksüeller, kadnlar falan, miks bir<br />
yerdi. Ecinsellerin ksmen rahat ettii bir ortamd.<br />
Sümer'in Yeri vard, oras uzunca bir<br />
süre devam etti.<br />
Dier yerlerde böyle Alsancak'ta falan çok frapan,<br />
belli olan insanlara kar çok fobik bir yaklam<br />
vard. Birçounda “servis yok”, “rezervasyon<br />
var” dendii için, doal olarak belli yerlere<br />
gidiyorlard. O çounluk, bir dönem bir yere<br />
gitmeye balyor. Bir süre sonra oras iptal oluyor,<br />
ya kapatlyor ya bir ey oluyor, yine ayn<br />
ekilde baka bir yere. Belli bir yer yoktu yani.<br />
O yllar benim dehetle hatrladm zamanlar.<br />
Çok kötü zamanlard. Polis falan... Kötüydü yani.<br />
Sizin kimliiniz, kiiliiniz, içiniz, dnz deil<br />
yani tamamen var olmanz onlar için kötü bir<br />
eydi. Senin insanln, düüncen, ailende üzülenler,<br />
ac çekenler olmas, birilerinin bieyi olman<br />
ilgilendirmiyor onlar yani. Bu toplumda<br />
olmamalsnz.<br />
Sürekli bir yerlerden alyor seni, sürekli bi kafeden,<br />
urdan burdan götürüyor. Bunun beterleri<br />
de var yani, yaadk... Bir keresinde çok kötü<br />
dayak yedim. Çok irenç bir durumdaydm.<br />
Brakn o dayak ksmn, o vurulan eyler geçiyor,<br />
ama orda edilen hakaretler o kadar kötüydü<br />
ki…
Burda arka tarafta bir kafeteryada oturuyordum<br />
bir arkadala, ite 84 falan, o civarlar yanl<br />
hatrlamyorsam. Saat be buçuk alt faland,<br />
polisler geldi içeri, sivil polisler, kimlik kontrolü<br />
yapyorlar. Bana, “Sen gel” dediler. Ben dedim,<br />
“Ne yaptm?” “Geç arabaya” dediler.<br />
Sonra üpheli ahs... üpheli ahs diye bir ey<br />
var, ben hâlâ bunu çözebilmi deilim. Bindik<br />
ite, gittik emniyete. O gece hiçbir ey olmad,<br />
kaldm. Yalnz uzun zamandr oraya gitmemitim,<br />
yani çok uzun zamandr. Bir iki sene önce<br />
falan götürmülerdi, o zaman aalarda bir<br />
yerlerde kalnyordu, bu sefer yukarda küçük<br />
bir odann içinde kalyorduk.<br />
Konak’tayd Emniyet. O bakomiserin ad bile<br />
aklmdayd benim ama sonradan… Ama avukatmda<br />
var ikisi de, hepsi de. Ertesi gün brakacakt<br />
polis beni ama öteki “Olmaz, olmaz”<br />
dedi “Bakomiser bilmem kim gelince o görecek”<br />
dedi. Tekrardan nezarete girdik. Sonra bu<br />
polisler geldi; bakomiser ve yardmcs. çeri<br />
girdi adam rahat kafadan 130 kilo var. 130-140<br />
o civarda, iri yar böyle, boyu da uzun. Adam<br />
bana hakaret ediyor, anneme küfrediyor. Seni<br />
bilmem ne yapan anay getirsinler de urada<br />
gözünün önünde, buradakiler hep birlikte zevk<br />
için gözünün önünde bilmemne yapalm...<br />
Ay, nasl bir dehet halindeyim. Öbür adam da<br />
ellerime copla filan vuruyor. Beni dört ayak<br />
üzerinde yere oturttu. Srtma bindi adam. Burandan<br />
m veriyosun ibne, bilmem ne, kalçalarma<br />
vuruyor böyle copu. Yani insann akl sal-<br />
na zarar verecek bir muamele gördüm. Ordan<br />
Bennu<br />
101
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
102<br />
çktmda nereye çktm anlayamadm, yani<br />
“ben nerdeyim” falan oldum. Bir arkadama<br />
ankesörlü yerden telefon açtm, hemen onlar<br />
Konak’a geldiler. Ben hiçbir yere gitmeden avukat<br />
bir arkadam var, hâlâ görüyorum, onun<br />
bürosuna gittim. Hemen orda dosyalar hazrladlar<br />
hatta beni adli tpa gönderttiler… “Doru<br />
gideceksin, savcya ifade vereceksin, ordan seni<br />
adli tpa gönderecekler” dedi. Yardmcsna verdi<br />
katlar, ordan gittik, adli tpa gönderdiler<br />
beni. Adli tp doktoru beni görünce ard: Sen,<br />
dedi, hrszlk m yaptn? Yok efendim. Terörist<br />
misin? Hayr. Peki, dedi, neden bu kadar dövdüler<br />
seni, ne yaptn sen, dedi bana. Ben, dedim,<br />
ecinselim. Bunun için mi bu kadar daya<br />
yedin sen, dedi. Ben dedim, evet. Delirmiler<br />
mi ya, dedi. Delirmi mi bunlar, dedi. Neyse<br />
ite dava falan açld. Avukat artk senin gelmene<br />
gerek yok, dedi.<br />
O ara bir de Sava Ay meselesi oldu, Alem<br />
Bar'n sahibi Enver burada, ite Sava Ay' aryor,<br />
Uur Dündar' aryor. Onlarda sesinizi de-<br />
itiricez, televizyona çkarcaz sizi gibisinden<br />
konuuyor. Ama yani hiçbir zaman olmad.<br />
Onun yerine bambaka programlar yaptlar. Zaten<br />
bana hep itici geldiler. Uur Dündar ve<br />
Sava Ay' ecinsellerin kan ile beslenen iki tane<br />
vampir gibi görüyorum. Hâlâ da öyle…<br />
Ondan iki üç gün sonra bana bir ekip arabas<br />
geldi. Ben arabaya gidip, “imdi de beni evimden<br />
mi alyorsunuz?” dedim. “Seni biri görmek<br />
istiyor” dediler. Beni bindirdiler arabaya, tekrar<br />
Emniyet’e getirdiler. te o ayn bakomiserin
karsna oturttular. Lokum ikram etti. O beni<br />
bir hafta önce öldüresiye döven, bana o kadar<br />
hakaret eden adam karmda oturuyor, bana<br />
bir de lokum ikram ediyor: Tatl yiyelim tatl konualm,<br />
diyor. Buyrun, dedim ben de, konu-<br />
alm.<br />
“imdi seni aaya hukuk ilerine indirecek<br />
polisler” dedi. “neceksin oraya, diyeceksin ki<br />
bir yanl anlalma olmu komiserimle, ben davac<br />
deilim diyeceksin” dedi bana. Ben de<br />
ayaa kalktm, gideceim zannetti. “Siz bizi ne<br />
zannediyorsunuz?” dedim, “Sinek falan m?”…<br />
Galiba öyle zannediyordu. Bakn, dedim, sinek<br />
imdi size neler yapacak. Vazgeçmiyorum davamdan,<br />
dedim. imdi arkama da ailemi alm-<br />
m. Kardeim yürü yürüyebildiin kadar,dedi.<br />
Çünkü benim yaadm pislikleri biliyordu,<br />
yani hepsini. Hâlâ ben o psikolojiden kurtaramyorum<br />
kendimi. Bir polis gördüümde hâlâ o<br />
olay yaayabilirim düüncesi ile kötü hissediyorum.<br />
Liseden sonra eitimimi devam ettirmeyi dü-<br />
ünmedim. O anda sadece içimdeki kadnla uratm.<br />
Hiçbir gelecek kurgum olmad. Planm<br />
bile olmad. Kimlik deitirmeyi bile on sene<br />
sonra bunu yaparm düüncesiyle yapmadm.<br />
Para kazanrm, u bu sahibi olurum falan, öyle<br />
düüncelerle travesti olmadm. Sadece hayalimde<br />
bir erkek vard. O erkekle bir evim olacakt<br />
ve onunla birlikte yaayacaktm. Bu yalana<br />
inandrmtm kendimi. Amacm buydu. Ben<br />
bunun böyle çetrefilli, zor bir yolculuk olacan<br />
tahmin etmedim. Genç yalarnzda bunu anla-<br />
Bennu<br />
103
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
104<br />
yamyorsunuz. çinden yanarak geçiyorsunuz.<br />
Hem akn içinden, hem hayatn içinden. Ama<br />
ya birilerinin basks yüzünden yaayamyorsunuz<br />
ya da baka bir insan aradnz için.<br />
Onun için bir hayat programlyorsunuz. uraya<br />
geleyim, öyle yükseleyim diye bir amacm hedefim<br />
yoktu.<br />
Kadn kyafetlerini giyip artk tescillenmem arkadalarmla<br />
oldu. Babam öldü. Babam öldükten<br />
sonra erkek arkadamdan ayrldm. Sorunlar<br />
yayordum. ki tane transseksüel arkadam<br />
beni aldlar, pavyona götürdüler. 93 senesi haziran<br />
ay, tamamen artk kadn kyafetleri giymeye<br />
baladm dönem. Daha öncesinde frapan<br />
bir ecinseldim. Göüsleri olan bir ecinseldim.<br />
Orda da gazino patronu beni görünce,<br />
jandarma gelir bir tatszlk olur, bu pansiyonda<br />
kalsn, diyor arkadalarma. Onlar çünkü çalmaya<br />
gittiler. Ben de onlarn yanndaym. Neslihan<br />
da sinirlendi. Gel bakaym, dedi bana.<br />
Kalarm aldlar, kuaföre götürdüler. Saçm<br />
yaptlar, bir elbise giydirdiler. Akamnda da<br />
kendimi pavyonda buldum, çalyordum.<br />
Böyle balad hikayem ve hep öyle de devam<br />
etti. Gece kulüplerinde çalyordum. Dans ediyordum.<br />
Konsomasyon yapyordum çok nadir.<br />
Karsna oturduum sohbet ettiim tandm<br />
insan, ilgilendiim insand; müdavim olacana<br />
inandm insand. Ya da benim dostum olaca-<br />
na inandm insand. Öyle kiilerle arkadalk<br />
kurmaya çaltm. O da seksi getirdi sonunda,<br />
ama asla “Bana u kadar para vereceksin” ya<br />
da “unu istiyorum” olmad. O bilirdi bir eyle-
in gerekli olduunu. Brakr giderdi yani. Böyle<br />
bir durum vard.<br />
Zaten seks içiliinin bu kadar relaks olmas<br />
2000’lerde balad. Bizim gazinolarda pavyonlarda<br />
çaltmz dönemlerde de böyle eyler<br />
vard illa ki, birileri bunu yapyordu, çarka<br />
çkanlar vard ayr bir grup. Ama ben kendime<br />
böyle format atmm ilk banda. Hani ben<br />
kadn olacam, bir erkek bir prens var bir yerde<br />
bekleyen. Bak hâlâ bekliyoruz ama gelen giden<br />
yok…<br />
O hikayeye çok inanmtm ama öyle bir ey<br />
yokmu aslnda. Tamamen reelmi her ey. Her<br />
eyi doru ve düzgün yapman gerekiyormu,<br />
kural buymu ama ben duygularmla hareket<br />
etmiim hep. imdi anlyorum…<br />
Seks içilii, kölelii bu ekilde oluyordu. Hâlâ<br />
o dönemden görütüüm dostlarm var. Arada<br />
srada kahve içtiim sohbet ettiim. htiyacm<br />
olduunda hep yanmda olan insanlar var yani.<br />
u anda ecinseller Türkiye'de bir ey yapamyorsa<br />
bir eyleri baaramyorsa önce aynay<br />
karlarna koyacaklar, oturacaklar. Ben nasl<br />
estetikçiye gidebilirimi, güzel olabilirimi düünüyorlar<br />
ya, bunu da düünecekler: Neden u kar-<br />
daki komu bana böyle davranyor, neden u<br />
insan böyle yapyor, neden bu gözle bana baklyor,<br />
bunu da bir düünecek. Biz kendi aramzdaki<br />
pislii temizleyemeden insanlardan bir ey<br />
bekleyemeyiz. çimizde öyle çirkin taraflar var<br />
ki; hasetlik, fesatlk, kuyusunu kazma, aa<br />
çekme...<br />
Bennu<br />
105
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
106<br />
Ben görmedim ki, bir travesti birisine, ay çok iyi<br />
bir insan, desin, ben görmedim, duymadm.<br />
Ksaca, trnak içinde “ay çok severim ben onu”<br />
dediini gördüm sadece. Bu da snrl dostluklar<br />
getiriyor. Biz bu içimizdeki çürümü, kokumu<br />
o eyleri deitiremezsek, biz Türkiye'de<br />
hiçbir eyi deitiremeyiz. Önce biz içimizi güzel<br />
bir ykayp bir lavman yapacaz. Sadece kçmza<br />
deil komple vücudumuza bir lavman,<br />
ondan sonra kalkacaz, hakkmz hukukumuz<br />
için sava vereceiz.<br />
Bir travestinin saygn olmasn istiyorum. Bir yere<br />
gittiinde, kimlii mavi bile olsa, “Ho geldiniz<br />
hanmefendi” denmesini istiyorum. Bunlar<br />
görmek beni mutlu edecek. En vasfsznn bile<br />
lafnn dinlenmesini istiyorum. Bunu birilerinin<br />
yapmasn istiyorum.
Cansel:<br />
“Bir gün beni de otostoptayken aldlar ve<br />
nezarete attlar. Üzerinden 2-3 saat geçti<br />
geçmedi, sorgu sual bittikten sonra ‘Hadi<br />
gidiyorsun, araba bulamazsn bu saatte,<br />
biz seni brakalm’ dediler. Ben de bindim<br />
araca. Sonra bunlar benim gözlerimi ve<br />
ellerimi baladlar, “Hani serbesttim” dedim<br />
bunlara, ‘Dur’ dediler ‘imdi brakacaz<br />
seni, bir tefti var, oraya götürüyoruz’.<br />
Ay korktum, aklma birini öldürdükleri<br />
ve suçu benim üzerime ykmak istedikleri<br />
ihtimali geldi. Beni götürdüler Eski<br />
zmir’in dalarna, öyle bir yere geldik ki<br />
kurtlar köpekler uluyor. Gözlerimi açtlar,<br />
aldlar coplar, beni dövmeye baladlar.<br />
‘Utanmyor musun? Sen bu ii bir daha<br />
yapacak msn? Bir daha yaparsan seni<br />
geberteceiz, öldüreceiz.’<br />
Cansel<br />
109
Ben 1955 doumluyum. Bursa, Çekirgeliyim.<br />
ki kardetik. Benden küçük bir kz kardeim<br />
var. Çocukluum Bursa'da geçti. Annem de<br />
babam da otelde çalyorlard. Ben kz kardeimin<br />
mamasn yediriyordum. Kendim büyüttüm.<br />
Altn deitiriyordum; her eyiyle ben ilgileniyordum<br />
kz kardeimin. lkokula gidiyordum.<br />
Sabahç deildim, öleden sonra gidiyordum.<br />
Ölene kadar ben ilgileniyordum. Ondan<br />
sonra annemlerin yanna götürüyordum; o<br />
ilgileniyordu kz kardeimle...<br />
Yoksul bir aileydik biz. Ben hiçbir zaman gocunmam.<br />
Bizim oturduumuz evin 30-35 dönümlük<br />
koskoca bir bahçesi vard, çeit çeit<br />
Cansel<br />
111
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
112<br />
meyveler... Ufak ufak sepetlerimiz vard. Sepetlerle<br />
aaçlara trmanp, meyveleri toplardk.<br />
Bursa’daki otellere, turistik yerlere satardk.<br />
Kitap param, okul param, harçlm hep böyle<br />
bahçemizdeki meyveleri satarak çkartrdm.<br />
Çünkü ailemiz kt kanaatti, fakirdik. Bir göz<br />
odann içinde yayorduk. Gaz lambas dönemi,<br />
daha elektrik yok, televizyon yok. Bir tek küçük<br />
bir radyomuz vard. Dördümüz ailecek bir göz<br />
odann içinde yatyorduk. Üstte de amcam,<br />
hanm ve iki kz oturuyorlard. Sonra annemler<br />
çalarak bir takm birikimler yaptlar. ki katl<br />
bir ev yaptrdk, ayn bahçemizin içine... O eski<br />
evi terk ettik, yeni eve geçtik. Kz kardeim ve<br />
ben bu süreçte biraz daha büyümütük ve annemlerin,<br />
benim, kz kardeimin ayr odalar olmutu.<br />
Bursaspor kampnn 25 odal bir yeri vard.<br />
Annem birikimleriyle orann iletmeciliini ald.<br />
Bursa’da evlerini pansiyon yapan aileler de vard.<br />
Biz de orda tatile gelip de otel bulamayan<br />
kiilere pansiyon hizmeti veriyorduk. Ben o zamanlar<br />
çocuktum, 10-11 yandaydm. Babam<br />
avcyd. Avclar kulübünün bakanyd. Bir gider<br />
15 gün gelmezdi.<br />
Zamanla ailemizin içinde geçimsizlik balad ve<br />
annemle babam ayrldlar. Biraz babama dükünümdür<br />
ben, bu yüzden babamla kaldm,<br />
onu yalnz brakmadm. Sonralar Çelik Palas<br />
Oteli'nde çalmaya baladm. Ordaki kadn<br />
kuaförünün yanna çrak olarak girdim. Hem<br />
okula gidiyor, hem de çrak olarak kuaförlük<br />
yapyordum. O dönem Bursa'da ünlü gazinolar
vard. Müzeyyen Senar, Yldz Tezcan gibi sanatçlar<br />
geliyordu, onlarn saçlarn yapyorduk.<br />
15-16 yandaydm, Yldz Abla beni stanbul’a<br />
davet etti, bana yannda i teklif etti. Beni biliyordu<br />
zaten, hal ve hareketlerimden anlamt<br />
ey olduumu. Sanatçlarn çou bizleri çok sever.<br />
Her sanatçnn yannda muhakkak bir tane<br />
ecinsel arkada vardr. Aileme danmadan<br />
hiçbir ey yapmazdm. Babama durumu anlattm,<br />
gitmek istediimi söyledim. “Gideyim mi,<br />
gitmeyeyim mi” dedim, “Sen bilirsin” dedi.<br />
Sonra babam izin verince, gittim stanbul’a...<br />
Ailem beni fark etmiti ama hiçbir zaman yüzüme<br />
vurmadlar. Bir tek amcam hal ve hareketlerime<br />
kzard. Ortaokul ikinci snf dönemlerimdeydim.<br />
Komumuzun bir olu vard. O benden<br />
iki-üç ya büyük bir çocuktu, smi Faruk'tu.<br />
ngilizce ve matematik derslerinde bana yardmc<br />
oluyor, ders anlatyordu. lk, o bana yaknlama<br />
gösterdi, ben çekiniyordum ve hep o yaknlayordu.<br />
Elime dokunmalar, oram buram ellemeler...<br />
Sonrasnda mahalleden tandlar, gittiler<br />
ve bir süre sonra sada solda beni reklam<br />
ettiini örendim, “ben onunla kaldm” demi.<br />
Hâlbuki bir ilikim olmamt benim onunla.<br />
Anlatt arkadalar da; “Bak ite Faruk'u iyi etmisin,<br />
memnun etmisin. Bizi de gör, yoksa<br />
amcana söyleriz” diye beni tehdit etmeye baladlar.<br />
Korkudan onlarla beraber oldum; cahilim<br />
tabi, çocuum o zaman... Sonra amcam bu durumu<br />
duymu sadan soldan, kokum çkmaya<br />
balad; biraz da o yüzden de stanbul’a gittim.<br />
Cansel<br />
113
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
114<br />
Arada gelirdim yine Bursa'ya... Babam ziyaret<br />
eder, destek olurdum.<br />
Cinsellik konusunda bir korkaklm vard, tam<br />
olarak açlamyordum. Mesela Faruk bana diyordu<br />
ki “Bak sinemada öyle güzel bir film var,<br />
gel seni götüreyim, seyret” ve bunun gibi yaknlamalar<br />
bahaneler… Önümü elliyordu, alyordu<br />
elimi önüne götürüyordu, bir takm eyler<br />
yapyordu. Ben hep çekimser davranyordum;<br />
ben yalan konumam, ilikim olmad ama o<br />
sada solda reklam etmi ite; ben bunla ilikiye<br />
girdim diye. Hâlbuki öyle bir ey olmad. Arkadalar<br />
bu sefer benim önümü kesip beni tehdit<br />
edince korkudan ilikiye girdim ve bunu amcamn<br />
duymasyla ben de Yldz Abla’nn yanna<br />
kaçtm.<br />
Bir de Bursa'da bir Abla Hikmet vard; yeil<br />
gözlü falan... O geçtii zaman, bütün Bursa onu<br />
seyrederdi. Bir yürüdü mü, tamam artk, her<br />
yer dururdu. Ben hiç konumaya cesaret edemedim<br />
onunla, çekimser kaldm.<br />
stanbul'a gittiimde hemen öyle birdenbire sokaa<br />
çkma olaym olmad, Yldz Ablalarn yannda<br />
olduum için – onun iki tane de ufak olu<br />
vard – araym olamyordu o zamanlar. Küçük<br />
olu Önder'le ben ilgileniyordum, onu okula<br />
götürüp getiriyordum. Gezerken, Tarlaba'ndan<br />
geçerken travestileri görüyordum; orda bir<br />
genelev vard; Abanoz.<br />
Ben de sonra o geneleve gittim ve çalmaya<br />
baladm. Genç ve güzel olduum için patronlar<br />
beni hep istiyordu. Oraya olduunuz gibi gidiyorsunuz;<br />
kuaför falan olduu için makyaj da
yaplyor, peruk da taklyor. 75'li yllarda ordaki<br />
Kuaför Sema'ya gittim, zaten o size peruklar falan<br />
veriyordu. Sonra Saadettin Tantan oralar<br />
kapatt, istila etti, kuruttu. Sonrasnda hepimiz<br />
kaçtk, pavyonlara ve gazinolara baladk. Artk<br />
Abanoz kapanmt.<br />
Ben Kör Leyla’nn evinde çalmtm, ama bir<br />
sürü patronlar vard. Ondan sonra Fiko vard<br />
onuncu numara, ondan sonra Müveccer Abla<br />
vard, çok arkadalarla çaltk, çok büyüktü,<br />
çok güzel i yapyordu Abanoz.<br />
Sonra herkes bann çaresine bakmaya balad,<br />
kimisi benim gibi pavyonlarda çalmak için<br />
bir menajere bavurdu. Ben dönemin en mehur<br />
menajeri olan Enver’i bulmutum. Beni ilk<br />
skenderun'da bir ie verdi. Çolak Cengiz diye<br />
birinin Londra Pavyonu var, orda çaltm ve<br />
Abanoz'daki lubunyalarn hepsini orda gördüm,<br />
yabanclk çekmedim. Orda oryantallik yani<br />
dansözlük yapyordum. skenderun'dan Konya'ya<br />
çalmadm yer kalmad. Sürekli gezdim,<br />
Kahramanmara'ta Pehlivanolu Gazinosu'nda<br />
da çaltm. Bursa'da Taylan'da çalrken annem<br />
afilerimi gördü, “Sen ne yaptn, bu ne<br />
hal?” dedi.<br />
Babama anlatmtm durumu, bir taksi tutup arkadamla<br />
birlikte ziyaretine de gelmitim. Abanoz'dan,<br />
ona düzenli olarak para gönderiyordum,<br />
en son bir yerlerde yemek yedikten sonraki<br />
hafta öldü haberini aldm. Babam biliyordu<br />
yani, yanlarnda yaadm Yldz Abla da biliyordu<br />
ve beni hiç skmyordu ama sadece<br />
“Evimizi yerimizi yurdumuzu öretme, ne yap-<br />
Cansel<br />
115
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
116<br />
yorsan gizli yap” diyordu, gizlilie önem veriyordu.<br />
Ben Vat 69'da da çaltm o dönem, çok güzel<br />
bir mekând. Önceden Yldz Abla’nn plak<br />
deposuymu ama sonrasnda Mahmut Tezcan<br />
oray alm. Kaliteli insanlar, ünlüler gelirdi oraya.<br />
Ferdi her gün ordayd, Ali de sk gördüüm<br />
kiilerden biriydi o dönemde. Aldo'nun zengin<br />
kuyumcu bir arkada vard, o da hep gelirdi;<br />
Onu da Hisar'da soymak için öldürüp üstüne<br />
beton dökmülerdi, o dönemde gazetelere falan<br />
çkmt bu olay. Abanoz'da çalrken de Kulüp<br />
12'ye giderdim her akam.<br />
Abanoz'dan sonra skenderun, Bursa derken en<br />
son zmir'e geldim Beyza sayesinde. Onunla<br />
Bursa Taylan'da tanmtk, dönemin mehur<br />
nargile salonlarnn sahibi olan bir kiinin dostuydu<br />
Beyza, Hisar Pavyonu’nda çalyordu.<br />
“Travestileri almyoruz” demelerine ramen<br />
Beyza ne yapt etti, beni de aldrd oraya. 15<br />
gün orda çaltm, derken 16. gün darbe oldu.<br />
Darbeden sonra pavyonlarda çalma saatleri<br />
de epey deiti, gece saat 12'de sokaa çkma<br />
yasa balad için saat 11.30’da paydos<br />
ediyorduk. Beni bir müddet idare ettiler, kaçak<br />
maçak çaltm. Beyza'nn bir gün kafas güzelken<br />
– polisler de o zaman imdiki gibi deil, sürekli<br />
hakaret ve küfür ediyorlar – bir tartma<br />
çkt. Polis de bizi ald att içeri, 20 gün cezaevinde<br />
kaldk.<br />
Sonra baktm kaçak çalmakla olmuyor, o zaman<br />
Yeilyurt'a yerleen Ahu'nun yanna geçtim<br />
o sene, çünkü ameliyatsz olanlara yasaklar
gelmiti. Sonra geyler yava yava çalmaya<br />
balad, ben hiç çalmadm o dönem, hazr<br />
para yedim. Elimdeki birikimimi tüketiyordum.<br />
Sonra otostopa, sokaa çkp fuhu yapmaya<br />
balayan arkadalar “Deli misin sen, hazr para<br />
yiyorsun, çk sen de” deyince, ben de 80'li yllarn<br />
ortalarnda falan çkmaya baladm. Ahu genelevde<br />
çalyordu, ben de onun evinde yemek<br />
yapp, temizlikle falan ilgileniyordum, arada<br />
bir bana da müteri yolluyordu.<br />
Lütfü Tomu'un emniyet müdürü olduu yllar,<br />
zmir'in en kötü yllaryd belki de kötü muamele<br />
açsndan. Sadece travesti olduu için suçsuz<br />
yere insanlar alyor, nezarete atyor, belki 15-<br />
20 gün aç susuz brakyorlard. “Terk edeceksiniz<br />
zmir’i” deyip trenlere bindiriyorlard, kaç<br />
kez bindirdiler bizi trenlere... Baka ehirlere<br />
giden ya da tesettüre girmek zorunda kalan<br />
arkadalarmz oldu.<br />
Bir gün beni de otostoptayken aldlar ve nezarete<br />
attlar. Daha 2-3 saat geçti geçmedi, sorgu<br />
sual bittikten sonra “Hadi gidiyorsun, araba bulamazsn<br />
bu saatte, biz seni brakalm” dediler.<br />
Ben de bindim araca. Sonra bunlar benim gözlerimi<br />
ve ellerimi baladlar, “Hani serbesttim”<br />
dedim bunlara, “Dur” dediler “imdi brakaca-<br />
z seni, bir tefti var, oraya götürüyoruz”. Ay<br />
korktum, aklma birini öldürdükleri ve suçu<br />
benim üzerime ykmak istedikleri ihtimali geldi.<br />
Beni götürdüler Eski zmir’in dalarna, öyle bir<br />
yere geldik ki kurtlar köpekler uluyor. Gözlerimi<br />
açtlar, aldlar coplar, beni dövmeye baladlar.<br />
“Utanmyor musun? Sen bu ii bir daha yapa-<br />
Cansel<br />
117
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
118<br />
cak msn? Bir daha yaparsan seni geberteceiz,<br />
öldüreceiz”. Halil diye bir ahlak polisi zamannda<br />
oldu bunlar. Srf bana deil, baka arkadalarmza<br />
da yapmlar bu ayn muameleyi.<br />
Sezen Abla’ya da yapmlar ayn eyi, Kokulu<br />
Nazl vard, öldü rahmetli, ona da yapmlar,<br />
aban var Selçuklu aban, ona da...<br />
Sonra Ankara Apartman’nda otururken sabahn<br />
7'sinde eve geldim, “Ne geziyorsun bu saatte”<br />
diye bir polis beni apar topar ald karakola<br />
götürdü. “Nereden gelirsem gelirim hesap m<br />
vereceim yani” dedim, “Vay efendim, sen bize<br />
nasl böyle konuursun?” diye karakolda 5 polis<br />
öldürdü beni dayaktan. Ne azmda di kald,<br />
ne bilmem ne kald ama ben yeni yeni öreniyordum.<br />
Doru gittim o zaman Cumhuriyet<br />
Savcl'na. Durumu anlattm, üçünü attlar, bir<br />
tanesi köpek oldu, yalvard yakard “N’olur<br />
affet” diye ama “Asla affetmem” dedim. Ondan<br />
sonra gözüm açld benim...<br />
zmir'de Abanoz gibi bir yer yoktu; Talatpaa'da,<br />
Kordon'da falan çarka çkardk. Koli evi de<br />
yoktu pek, ya belli otellere ya da çok güveniyorsak<br />
evimize götürüyorduk. Bizim için o dönem<br />
mücadele eden de yoktu, Demet Demir<br />
mitinglere falan kotururdu, travestiler ona güvenirdi<br />
de, çok ey yapmt ama brahim falan<br />
sadece geyleri korurdu, o travestileri sevmezdi...<br />
Çok faili meçhul cinayet ilendi, çok ikencelere,<br />
hakaretlere maruz kaldk yllar içinde. Sadece<br />
hayatta kalabilmek için çok çile çektik, fuhutan<br />
da iyicene tiksindim artk; zaten bana i verilse<br />
böyle bir eyi asla yapmazdm. Hetero
erkek bile gelmiyordu artk, gelenlerin hepsi gizli<br />
geydi; evli barkl ama kendini koliletmeye gelen<br />
geyler... Ben uzunca bir süredir temizlie gidiyorum,<br />
yevmiyem neyse ona göre idare ediyorum,<br />
ne birikimim var, ne bir eyim...<br />
Cansel<br />
119
Demet:<br />
“Havada böyle bir sonbahar sknts<br />
vard, sanki her eyin bir mânâs vard.<br />
Hava stanbul'da o kadar kapal oldu ki,<br />
zaten 4 gün sokaa çkma yasa oldu. 12<br />
Eylül'de daha okullar açlmamt, sabah<br />
kalktk, hayda, “Darbe oldu” dediler, “Aa<br />
ne darbesi” dedik, “çkmyorsunuz darya”<br />
dediler. Biz o zaman sitede oturuyoruz,<br />
gökdelende. 15 katl, dört tane bina<br />
vard bizim o sitenin içinde. Hava resmen<br />
insanlarn acsn yanstyordu, böyle kasvetli.<br />
Eylül'de biraz böyle kapal olur sonra<br />
düzelirdi hava stanbul'da. O süreçte<br />
uzun bir müddet hava hep kara bulutlu<br />
kald; insann içini actan bir hava vard,<br />
sanki o iddete maruz kalacak insanlarn<br />
yasn tutar gibi, bir ironisi vard havann.”<br />
Demet<br />
123
Ben 1961 ylnda Yalova'da dodum. Be yama<br />
kadar orda yaadm. Annemle babam bo-<br />
andlar, babam çok geçimsiz bir adamd, annemi<br />
dövüyordu çok. Tembeldi, çalmazd. Annem<br />
Yalova'ya Amerikallara temizlie gidiyordu.<br />
Karamürsel'de NATO üssü vard, ordaki<br />
Amerikallar Yalova'da oturuyordu. Bizim sokakta<br />
oturan da bir grup vard; mahalle, sokak<br />
onlara aitti. Hatta o sokak ilginçti, bu tarafnda<br />
beyazlar oturur, kar srada da siyahlar otururdu,<br />
birbirleriyle konumazlard.<br />
Sonra stanbul'a geldik 5 yanda; annem, ben<br />
ve ablam. Ablam iki ya büyüktü benden, annem<br />
32 yandayd o zaman. Okuma yazmas<br />
olmayan bir kadn; tarla, bahçe ileri bilirdi, bir<br />
Demet<br />
125
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
126<br />
de ev temizliine gidiyordu. Daymn çevresi falan<br />
vard, Sümerbank fabrikasna yerletirdi annemi,<br />
tabi zorluklarla çalt kadn orda, iki çocuk<br />
bakmak zorundayd. Babam bizi yine rahat<br />
brakmad o boanma sürecinde, bir sürü iftiralar,<br />
kapnn önüne gelip rezillik çkartmalar...<br />
Daha sonra Gaziosmanpaa'ya tanmtk, orda<br />
bir kaç ev deitirmitik babamn yüzünden.<br />
Bir daha bizi bulamasn diye üç yl içinde be<br />
ev deitirdik Gaziosmanpaa'da.<br />
Bir ekilde buluyordu bizi, camlarmz kryordu<br />
annemin iten eve gelme saatinde... Ablamla<br />
ben çok kötü travmasn yaamaya baladk.<br />
Ben daha küçüktüm, okula da yeni balamtm.<br />
Sonra babam umudunu kesti, boandlar.<br />
ki sene sürdü mahkemesi, iki ya da üç sene<br />
kadar. Ondan sonra zaten, annem çok beddua<br />
etmiti, cierinden versin Allah, yakamz brak<br />
diye diye, en sonunda da cierine verdi, verem<br />
oldu babam. Kaç sene veremiyle urat, ondan<br />
sonra 77 senesinde Ocak'n ikisinde mi ne öldü.<br />
Ben 16 yandaydm o zaman...<br />
Sonra biz Eyüp'e tandk, ordan da Haliç Köprüsü'nün<br />
geçtii yere. stimlâk geçtii için ordan<br />
da Bahçelievler'e tandk. Annem o sra sigorta<br />
evlerine girmiti. Sonra ben gece ortaokuluna<br />
gittim. hayatna balamak zorunda kaldm. 6<br />
ay kadar elektrikçide çaltm, o da doru dürüst<br />
param vermedi. Sonra matbaaya girdim,<br />
matbaada çaltm 3 yl, sonra annem ikinci<br />
evliliini yapt.<br />
On dört yamda, önce elektrikçi, sonra matbaada<br />
çaltm. Ondan sonra çalma hayatnda
oldum ben hep. Daha sonra üvey babamn torna<br />
tesviye dükkan vard, onunla çaltm, beni<br />
sigortalayp maa verecekti, hiçbirisini yapmad<br />
adam. imden de etti beni, sigortal iimden.<br />
Bildiim bir meslekti üstelik. O dönem siyah beyaz<br />
tip bask vard, ofset basklar daha çok yeniydi,<br />
nadiren vard Türkiye'de. O yüzden de<br />
mesleimi epeyce örenmitim.<br />
On yedi yandaydm, dünyada tek bama<br />
olduumu düünüyordum ve kendimin be ya-<br />
ndan beri farkndaydm. Be yamda erkeklere<br />
ilgi duymaya balamtm. O dönemde herkes<br />
bu ilikiyi yayor, unutuyor ya da unutmu<br />
gibi görünüyordu. Erkekler birbirinin cinsel organlarna<br />
bakar, birbirine sürterler, ellerler falan.<br />
Bunlar o dönemlerde balayan bir eydi.<br />
Ben hep erkeklerden holandmn farkndaydm,<br />
hiç kadnlardan holanmadm. 8-9 yalarmda<br />
kzlarla da evcilik oynardm, erkeklerle<br />
çok daha az oynuyordum, kzlar toplardm. Eskiden<br />
biz Eyüp'te otururken bahçeliydi bizim ordaki<br />
evler, orda ite kzlarla evcilik oynardk,<br />
annem kzard. Bebeklerim vard, ama annem<br />
atard onlar; elbise dikerdim, onlar da yrtp<br />
atard.<br />
Ben hep kz gibiydim. Yirmili yalara geldiimde<br />
komu kadnlar bir araya gelir otururduk,<br />
kazak örülürdü. Bir de ben çok utangaç bir tiptim,<br />
öyle hemen gidip birisine alkamazdm.<br />
Adam böyle gözümün içine bakard, ben de<br />
korka korka alkmaya çalrdm. Mahalledeki<br />
çocuklarla da ilikim olmutu. On üç yalarndayken<br />
yarm yamalak bir ilikim olmutu. O<br />
Demet<br />
127
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
128<br />
benden büyüktü, on sekiz yanda faland, 4-5<br />
ya kadar büyüktü. Yan taraftaki ailece görütü-<br />
ümüz komumuzun oluydu. Benim ders sorunum<br />
da oluyordu. Orta 1'de snfta kaldm.<br />
Hem cinsel kimliim var, baba yok, anne okuma<br />
yazma bilmiyor, öretemiyor, çocuklarla ilgilenemiyor.<br />
Ablam mesela ilkokuldan sonra<br />
okumad. Ben de o çocua ders çalmaya gidiyordum.<br />
Komunun çocuu zaten, samimi olduumuz<br />
için… O lisede okuyordu. Bir gün oynayorduk,<br />
güre müre derken, similyasnn<br />
naladn * gördüm, böyle birbirimize bakp orda<br />
eye baladk, böyle aperatif seks yapmaya,<br />
ondan sonra da devam etti...<br />
Daha sonra, o zamanlar imdiki gibi iletiim<br />
araçlar yok, tek kanall bir televizyon, hatta<br />
televizyonumuz bile yoktu, herkesin televizyonunun<br />
da olmas mümkün deildi. 75'li yllardan<br />
itibaren insanlarn evine televizyon girmeye<br />
balad Türkiye'de. Çok pahalyd, bizim ilk televizyonumuz<br />
76 ylbana girmeye bir gün kala<br />
alnmt. Siyah beyazd. 6 bin lirayd, büyük<br />
parayd o zamann parasyla, kaç maa yapyordu<br />
insann.<br />
Mütevaz bir hayatm vard. Bir de bizim dönemimiz<br />
biraz daha zor bir dönemdi; cep telefonu<br />
yoktu, internet yoktu, çok kanallar yoktu, tek<br />
TRT 1 vard. O zaman her ey sansürlüydü; zaten<br />
basn, magazin türü eyleri herkes alamazd,<br />
daha yoksuldu insanlar, daha farkl bir ey vard<br />
yani toplumda. te ne diyeyim, insanlar çok<br />
* Similyas Nalamak: Erekte olmak
geç bir eyleri örenebiliyorlard. imdi bakyorsun<br />
5 yanda çocuk her eyi biliyor, bizde 20<br />
yana gelmi bir insan bile öyle deildi, o dönemin<br />
kültürel düzeyi, yaam düzeyi farklyd.<br />
Yazlk sinemalarn da bittii bir dönemdi, televizyon<br />
da çknca... Ben sinemada biriyle tanmtm.<br />
Matbaadan arada hastaym bahanesiyle<br />
kaytaryordum ie gitmemek için ama evden de<br />
ie gidiyorum diye çkyordum, tam böyle bulu<br />
çamd. 77'de 16 yanda Çemberlita'ta Fita<br />
Sinemas'ndaydm, porno film falan deil de...<br />
Orda adamlarn gözünün içine bakardm, belli<br />
etmeye çalrdm, utangaçtm, partner bulmaya<br />
çalrdm. Parka giderdim; Sultanahmet'te otururdum<br />
birini bulurum, bir eyler olur diye.<br />
Böyle arama ve kendini kefetme zamanlaryd.<br />
Sonra bir adamla tantm, gel seni Beyolu'na<br />
götüreyim dedi, Beyolu'na geldim. Sonra örendim<br />
ki orda Bayram Soka'nda bir otel var,<br />
Suadiye Oteli mi ne, koli oteli, oraya götürdü<br />
adam beni, ho güzel bir similya falan... 17 ya-<br />
ndaydm. Sonra ald beni Vat'a götürdü, ama<br />
böyle gündüz daha, kapsnn önüne getirdi,<br />
“Bak” dedi, “sizinkiler burada çalyor, gelip<br />
çalsana sen de burada” dedi. “Ne yapacam,<br />
ne çalacam?” dedim, “te müterilerden para<br />
alyorsun” dedi, “Aa manyak msn?” dedim<br />
adama, “Benim bildiim, o kadnlarn yapt<br />
seks içilii” dedim. Ay bir korktum, “Bu adam”<br />
dedim “herhalde beni pazarlayacak” falan diye.<br />
Hiç gözü açlmam, hiçbir ey bilmeyen bir<br />
tiptim, stanbul'da yayordum, bir daha ben<br />
Demet<br />
129
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
130<br />
korkudan Beyolu'na hiç çkmadm iki sene<br />
kadar.<br />
Ordan dönerken travestileri gördüm, travesti<br />
deil de böyle fazla feminen tipler. Ecinsellik<br />
vard o zaman, krtyorlar böyle, erkek klnda<br />
biraz ama daha feminenimsi. Makyaj yapm,<br />
ruj sürmüler. Ayol, tatlm falan diyorlar. Aa<br />
bunlar ne ayol, dedim birdenbire kendime,<br />
kadnlk böyle krtmak deildir ki çok fazla<br />
kendilerini belli ediyorlar.<br />
Korktum ben de, eyvah buralar batakhane<br />
falan diye, çkmadm Beyolu'na. Sonra 79'da<br />
yeni iime girdim, pamuk atölyesine; 6 ay<br />
kadar çaltm orda. Çok pisti, azn cierlerin<br />
falan pamuk doluyordu, orda eczanelere ürün<br />
datyordum. Bazen ped, pamuk siparii falan<br />
veriyorlard; tampon, mampon. Beyolu'nu iyice<br />
örenmeye baladm; ta ili'ye kadar, Elmada'a<br />
kadar gitmitim; akam 6'ya kadar çalyordum.<br />
Sonra da ordan çkp okula gidiyordum,<br />
gece ortaokulunda okuyordum, ama yaz<br />
dönemi okul olmad için rahattm.<br />
Bir gün datm için Elmada'a gelmitim, 18<br />
yanda falandm, dönüte yoruldum, Taksim<br />
Park'nn orda oturdum. Hava da güzel böyle,<br />
bir sürü erkek geçiyor, içim gidiyor, seyrediyorum.<br />
Oraya daha sonra da gittim, o zamanlar<br />
hâlâ çok bakir kalm bir tiptim, Bülent Ersoy'u<br />
görmütüm ilk kez. Benim ya kuamdakilerin<br />
hepsinin “bir ben, bir Bülent Ersoy vard” ans<br />
vardr. Bülent Ersoy da 75-77'lerde mehur olmutu,<br />
hatta cinsiyetinin de feminenlemeye<br />
balad dönemdi, ilk çktnda 75'te falan öy-
le deildi zaten. 77-78'lerde falan tamamen<br />
feminenlemeye balad. Ama yani Beyolu'nu<br />
bilmiyorum. Bir de ben akam 10 dedi mi evde<br />
olan bir insandm, annem öyle isterdi. O dönem<br />
erkek çocuu olsan bile belli bir saatte evde<br />
olmak zorundaydn. Ordan iten ayrldktan<br />
sonra 1980 ylnda, kan çekiyor derler ya, ayak<br />
m çekiyordur nedir...<br />
Bizde ey vard o dönem, translar için de feminen<br />
ecinseller için de öhretin ilk basama<br />
parkta balar diye bir alg, sonra birahane, sonra<br />
kulüpler, sonra genelevler. Sonraki sene ben<br />
iten ayrldm. Okul tatile girdiinde, 15 Haziran'd<br />
hiç unutmuyorum, Taksim Meydan’ndaki<br />
o parka geldim. ki tane genç çocuk yanma<br />
oturdu, anlamlar benim lubunya olduumu.<br />
Ben kz gibiydim, böyle feminen, tüysüz bir tiptim,<br />
On dokuzuma girmitim. Oturuyorum, öyle<br />
aval aval kedinin ciere bakt gibi bakyorum<br />
adamlara, manticiydim o zaman yama göre.<br />
Ondan sonra o çocuklar yanma oturdu, konumaya<br />
baladk falan. “Gel seni bir yere götürelim,<br />
sizinkiler var orda, birahane var, çalrsn”<br />
dediler, “Olur” dedim ama bir yandan da korkuyordum.<br />
Sonra “Neyse” dedim “benim iim<br />
var”, gene tedbirli davranyorum, neyin nesidir<br />
bilmem.<br />
Bir kez daha gittim ayn yere. Adamn biri bana<br />
bir yerler gösterdi, “yi” dedim “haftaya gelirim”.<br />
Bir hafta sonraya randevu verdim, Cumartesi<br />
gününe. O zamanlar cep telefonu falan<br />
yok, “Ama akamüstü gel ki, birahaneye gideriz,<br />
sizin gibiler var orda, tanrsn” dedi. Bir<br />
Demet<br />
131
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
132<br />
yandan can atyorum bir yandan korkuyorum.<br />
Neyse bir sonraki hafta bulutuk. adrvan’a<br />
gittik. Taksim meydannda kafeteryalar var ya,<br />
büfeler, onun üstünde bir kafe var, oras eskiden<br />
adrvan'd, gazinocu Fahrettin Aslan'n<br />
yeriydi, Maksim Gazinosu’nun sahibi.<br />
Oras lubunya mekanyd, yazn couyor, kn<br />
gene iyi olmuyor ve herkese kapanyordu, üstü<br />
açk bir yerdi oras. Neyse ben gittim onlarla,<br />
oturdum bakyorum böyle aval aval kezban<br />
havalarnda. Tuvalete yakn bir masada oturdum,<br />
onlarn bir arkada gelecekmi bizim<br />
travestilerden, “Hem tanrsn, hem de daha iyi<br />
olur” dediler. Neyse oturduk, o kz da bekliyoruz.<br />
imdi bilmiyorum daha, adamlar böyle<br />
oturuyor, ben bu tarafta oturuyorum, bütün<br />
herkesi görüyorum, hem heyecan hem korku<br />
var.<br />
Ay baktm adamlar -bira, içki içmeyi de bilmiyorum-<br />
bira kaldryorlar bana, “ay bu ne ayol”<br />
dedim, bir utandm. Her biri ayr ayr bana<br />
baktlar, anladlar tfl bir eyim, utandm masaya<br />
yapacaktm. Kadir'di o çocuun ad, arkcyd,<br />
türkücülük yapyormu bir yerde. imdi<br />
evlendi, bir ara trans gacvariydi, kadn klndayd<br />
uzun bir müddet, sonra ailesi onu zorla<br />
çard, köyüne memleketine döndü, evlendi,<br />
üç çocuu oldu, yapamyorum diye bir arkada-<br />
na mektuplar yazyormu o zamanlar. Onu 20<br />
senedir görmüyorum.<br />
Neyse bu lubunya geldi, tam kadn klnda de-<br />
il de feminen bir hali vard; ruj sürmü, azck<br />
böyle krtarak “ayol”lu falan konuuyor. Otur-
du karma – lubunya dili de bilmiyorum –<br />
“Koliye gidiyo musun?” dedi bana, “Ne kolisi?”<br />
dedim, “Beldeli koliye”, “Belde ne?” diyorum,<br />
“Para”, “Balamozlara gidiyo musun?”, “Balamoz<br />
ne?”, “Yal”, “Ne iim var benim yal<br />
adamlarla, fahielii kadnlar yapar, ben bilmiyorum”<br />
diyorum –ki o zamanlar kendi yatlarmdan<br />
holanyorum, o dönemler mantiler lubunyalara<br />
gidip para vermezlerdi, yani koliye–<br />
“Ay ne yapaym o irenç adamlar” dedim ben.<br />
Onlar 40-50 yanda; ben daha 19 yandaym,<br />
yeni girmiim 19'a, bir tuhaf oldum, çok utandm.<br />
Sava diye bizim bir arkada vard, zmirli<br />
Sava diye, aslnda Ispartal, sonra enay oldu,<br />
ameliyat oldu falan, o bir krtyordu, acayip<br />
krtyordu, yürürken böyle kahkahal gülmeler,<br />
böyle tavan gibi az vard. “Ay bunlar deli mi<br />
ayol” dedim ben de. “Kadnlk böyle mi, biz kadnlarda<br />
böyle hareketleri görmüyoruz, ben bütün<br />
gün kadnlar içerisindeyim, ay bu ne ayol<br />
böyle, gelmeyeyim ben buralara” dedim kendi<br />
kendime... Ama bir yandan da gitmek istiyorum<br />
tanmak istiyorum, neyse ben o yaz bol bol gittim<br />
oralara, okul da tatildi.<br />
O lubunya “Gel kz seni bizim dönmelerin kulübüne<br />
götüreyim” dedi. Dönmeler deniyordu o<br />
zaman, travesti kelimesi yoktu zaten, bizden önce<br />
de vard dönme kelimesi ama 90'larn sonuna<br />
kadar çok daha yaygnd. Travesti, transseksüel<br />
kelimeleri urada 7-8 senedir dile yerleti<br />
daha, hatta basn bile sürekli bu hatay yapyor.<br />
Yeni yeni biraz düzeltti, travestilere ecinsel, e-<br />
Demet<br />
133
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
134<br />
cinsellere de travesti diyordu. Her neyse, ite<br />
beni kulübe davet etti. Ben de “Ay” dedim “bugün<br />
gelemem” Hep ayn ey, bilmediim yere<br />
ben niye gideyim, “Haftaya gelirim, annemden<br />
izin alrm, ailemle kalyorum, annem saat 10'da<br />
evde olmam istiyor, ondan sonra kadn hesap<br />
soruyor” dedim, “Haftaya gelirim, gideriz kulübe”.<br />
Beybon 67'ye gittik, mekan travesti kulübüydü,<br />
onun üstü kahveydi; 12 Eylül sonras bu kulüp<br />
kapand, Vat’la oras vard ben Taksim’e çkt-<br />
mda. Vat en eski mekand, 69'dan beri varm.<br />
Oras biraz daha kaliteli lubunyalarn kulübüydü,<br />
bir de herkesi almazlard. Sonra ite o<br />
kulübe gittim, baktm houma gitti, kons yaplyordu.<br />
Diyorlar ki “Kz çalsana”, “Ay ne çalmas,”<br />
diyordum “ben zevkime adam aryorum,<br />
tipim yatm.”<br />
Neyse 3-5 ay sonra, ben tek tük beldeliye baladm<br />
ama hâlâ ailemle birlikte yayordum. lk<br />
koliye çktmda 1000 lira almtm, 25-26 yalarnda<br />
bir çocukla otele gitmitim. Düün; o<br />
parayla bir espadril, keten pantolon almtm<br />
kendime, bir de tiört, bir de 3-5 gün beni buraya<br />
getirip götürecek yol paras. Yani o zaman<br />
1000 lira fena para deildi. E laçovarisin, gacvariler<br />
3000 liraya çkyor koliye, laçovariler daha<br />
düük fiyata çkyordu. Ondan sonra baktm<br />
ie de giremiyorum, çaltm yerler de kötüydü,<br />
daha feminenlemeye baladm.<br />
O zamanlar koli evleri çok fazla yoktu zaten,<br />
lubunyalar için mekanlar da çok kstlyd; bir iki<br />
birahane, bir iki kulüp. Harbiye marbiye has
gaclarn yeriydi, sonradan lubunyalar oray da<br />
ele geçirdi ama çark alan olarak –geneleve almyorlar<br />
zaten. Daha bir yoksul snft, çou<br />
Tarlaba'nda tek odal onun bunun yannda<br />
kalyorlard. Ondan sonra çark icat oldu, çark<br />
alanlar geniletildi, gaclarn çkt yerlere lubunyalar<br />
çkmaya balad tek tük. Bayram Sokak'ta<br />
zaten öyle bir ey yoktu, Abanoz kapanm,<br />
hani belki kydan köeden çalmalar olmutur<br />
bir süre daha... Ayrca o dönemin bir<br />
ksm translar tekrar laçovari olmutu.<br />
1 Mays'ta ben gözaltna alnmtm daha Taksim'i<br />
örenmeden. Yan komumuz GD'liydi<br />
(lerici Gençlik Dernei) onun sempatisiyle,<br />
78'de balayan bir sempatizanlm vard. Sonra<br />
örgüte katldm, okulda gençlik örgütüne, o<br />
zaman GD yasald. Ama stanbul'da ubesi<br />
kapatld, 1 Mays'ta biz gözaltna alndk tutuklandk,<br />
10 gün kaldk gözaltnda, stanbul'da da<br />
yasaklanmt 1 Mays. O zaman belirli illerde<br />
olaanüstü hal vard, stanbul'da korsan gösteri<br />
yapld, iki kii yakaland. Sonra Harbiye<br />
Klas'nda kaldk; 2-3 gün karakolda, 8 gün<br />
Harbiye Klas'nda...<br />
Hem politik çevrem vard, hem de lubunyal-<br />
m; bilmiyorlard, o zaman sol o kadar açk de-<br />
ildi, o zaman en kentli devrimciler bile ecinsellie<br />
çok kapalydlar. imdi çou deiti, yüzde<br />
80'i falan deiti örgütlerin, bir kaç örgüt kald<br />
öyle ecinsellie kötü gözle bakan. Ben 15<br />
sene politika yaptm ÖDP'nin içinde, hem de iki<br />
dönem Beyolu ilçe yönetim kurulundaydm,<br />
Demet<br />
135
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
136<br />
milletvekili adayydm, belediye meclis adayydm.<br />
O sralar basklar artm ve seks içilii yaplacak<br />
alanlar yok olmaya balamt. Dolapdere'de<br />
“çöplük” dediimiz, “vrvr” dediimiz, derme<br />
çatma çadr gibi briketten yaplm, elektrii<br />
suyu olmayan, mum kl bir yer vard. <strong>Lubunya</strong>lar<br />
söylüyordu bana “çöplük” var diye – yani<br />
ad öyleydi – “bu ne çöplüü ayol” diyordum.<br />
Bir gün meraktan gittim, baktm; türbe gibi bir<br />
yer, cam çerçevesi yok, ayaküstü koli yaplyor.<br />
Polis bast, biz kaçtk, daha içine bile girmedik;<br />
neyin nesidir diye merak ediyorum. Bir nevi<br />
seyyar genelev gibi bir eydi, ikide bir polis<br />
basyor ykyor döküyor, onlar yine çadr gibi<br />
kuruyorlard, derken ite, ben o birkaç kulübü<br />
ve kzlar tanyana kadar, pat 12 Eylül oldu.<br />
Havada böyle bir sonbahar sknts vard, sanki<br />
her eyin bir mânâs vard. Hava stanbul'da o<br />
kadar kapal oldu ki, zaten 4 gün sokaa çkma<br />
yasa oldu. 12 Eylül'de daha okullar açlmamt,<br />
sabah kalktk, hayda, “Darbe oldu” dediler,<br />
“Aa ne darbesi” dedik, “çkmyorsunuz d-<br />
arya” dediler. Biz o zaman sitede oturuyoruz,<br />
gökdelende. 15 katl, dört tane bina vard bizim<br />
o sitenin içinde. Hava resmen insanlarn acsn<br />
yanstyordu, böyle kasvetli. Eylül'de biraz böyle<br />
kapal olur sonra düzelirdi hava stanbul'da. O<br />
süreçte uzun bir müddet hava hep kara bulutlu<br />
kald; insann içini actan bir hava vard, sanki o<br />
iddete maruz kalacak insanlarn yasn tutar<br />
gibi, bir ironisi vard havann.
Dört gün sokaa çkamadk, ekmei askerler<br />
datyor; gazete, televizyon sürekli sadece Evren'den<br />
bahsediyordu. Neyse, 4 gün boyunca<br />
her taraf kapalyd, fabrikalar mabrikalar da kapal,<br />
kimse hiçbir yere gidemedi. Dördüncü gün<br />
bir karar çkt, bir sene boyunca gece sokaa<br />
çkma yasa vard, sanrm 12'den sabah 5'e<br />
kadard. Bütün hayat bitti.<br />
Sürekli operasyonlar yaplyordu, bizim az ilerideki<br />
bir sitede gece yars hep operasyonlar<br />
düzenlendi. nsanlar yataklarndan kaldrld;<br />
balkonlardan gecelikleriyle atlayan kzlar, ala-<br />
an insanlar, bizim apartmanda baslan yerler<br />
vard. Bizim evde de olan bir iki dergiyi imha<br />
etmitim o dönem, gençlik örgütünün dergisi<br />
filan vard. Sonra biraz içe kapanr oldum, örgütsel<br />
olarak biraz daha illegal olmak zorunda<br />
kaldk, okuldan tutuklamalar oldu; okul sorumlular<br />
bölge sorumlular falan...<br />
On, on be gün falan Beyolu'na gitmedim;<br />
sonra gittim ama bu sefer de kulüpler saat 8'de<br />
açlyor, 11'de kapanyordu ve kimse yoktu. Bir<br />
de ondan sonra insanlar ordan evlerine gidecekler,<br />
öyle her tarafa ulam kolay deil, direkt<br />
Bahçelievler-Taksim otobüsü yoktu, aktarmalyd.<br />
Bir gün Eylül'ün sonlaryd, Ekim ba gibiydi,<br />
hava gene kasvetliydi biraz, üzerimde montum<br />
vard. Kadir adnda evinde lubunyalar<br />
arlayan bir adam vard, lubunyacyd, dedim<br />
ki en kötü ihtimalle araba bulamazsam Kadir'e<br />
giderim, ona da söyledim “Tamam” dedi. Bir<br />
tane ölen bir arkadamz vard, Japon Arzu<br />
adnda, onda anahtar vard, “Bak” dedim “Ka-<br />
Demet<br />
137
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
138<br />
dir'e geleceim eve dönemem, araba bulmam<br />
zor yani” dedim, “Tamam” dedi ama tam gideceiz<br />
“Ay benim iim var, gidiyorum” dedi ve<br />
gitti.<br />
Ben nasl gideceim Bahçelievler'e, çktm Taksim'e,<br />
doru dürüst araç yok, var bir iki araba<br />
ama herkes hurra ediyor. Bir tane lubunyann<br />
da kr vard, o da bana aslyordu. Ay ben<br />
kaldm m imdi Taksim'de. Saat 11 buçuk oldu,<br />
yarm saat sonra sokaa çkma yasa balayacakt.<br />
Ne yapaym derken bir çocuk peime<br />
takld, benim de kalacak yerim yok ayaklar<br />
yapt. Taksim Park'nn en son dibine gittim, orda<br />
kuytu bir yer ve biraz gazete buldum, dedim<br />
sabahlym bari burada, asker de görmez bizi<br />
nasl olsa.<br />
Ay dondum, içim titredi sabaha kadar, herif de<br />
sarkmaya balad, bekçiler geçiyor, bizi bulacaklar<br />
diye korkuyorum... Sabah zor ettim,<br />
dondum souktan, “Lanet olsun” dedim, bir<br />
daha Beyolu'na çkmamaya karar verdim.<br />
Sabahn be buçuu oldu, daha yeni yeni açlyor<br />
arabalar. Altda ordan çkp svtk. Eve geldim,<br />
iki ay Beyolu'na çkmadm. Sonra gene<br />
kant balad, arada srada çkmaya baladm<br />
ama kulübe gitmiyordum, imdi ne yapaym<br />
kulübü ben, saat 8'de açlyor...<br />
stiklal o dönem trafie açkt ve o kadar trafik<br />
de yoktu. Biz baz laçovari lubunyalar – feminen<br />
lubunya tarzndakiler – vitrinlere, saa sola<br />
bakar, adamlar öyle bulurduk tek tük ya da<br />
adamn evine giderdik. Yer de yoktu kalnacak,<br />
birini bulduumuzda ta Göztepe'ye bile gider-
dik. Bir gün bir adamn evine Göztepe'ye gittik.<br />
12 Eylül dönemiydi o zaman ve sokaa çkma<br />
yasa balayacakt. Gece evinde kalp, gündüz<br />
geri dönmek üzere yola çktk. Üç lubunya gitmitik;<br />
yolda asker çevirdi bizi, alkoydu.<br />
Para yok, herkes koliye para vermiyor, karn<br />
tokluuna dolanyorsun ortalarda. O yllarda<br />
çok bir müteri görmedik, tek tük müteri vard.<br />
Sokaa çkma yasandan –bir sene devam<br />
etti– bir müddet sonra biraz canllk geldi gece<br />
hayatna. Ama bu süreçte de tabii ki asker her<br />
eye karyordu. Polisin sözü geçmiyordu. Bekçiler<br />
önceden pek bir eye karamazd ama o<br />
süreçte büyük söz sahibi olmaya baladlar.<br />
Çünkü asker ve polisin hükmünün geçtii bir<br />
devlet yapsna dönümütük, bu da tam fa-<br />
izmdi. Bir sürü hak ihlalleri yaand, hiçbir hakkmz<br />
arayamyorduk.<br />
O yllarda tabi bir sürü ey balad; translara yönelik,<br />
feminen ecinsellere... Hatta gey dediimiz<br />
sakal by olan, çok görünürlüü olmayan,<br />
çok kstl mekanlarda olanlar bile gözaltna<br />
alnd. Gidilen kulüpler ve birahaneler baslyordu<br />
polis tarafndan. Gözalt süreleri de uzamt.<br />
O zaman biri gözaltna alndnda bir hafta on<br />
gününe mal oluyordu. imdiki gibi 2-3 gün<br />
kalp çkamyordun. Önce semt karakolu, ordan<br />
2. ube dediimiz yere ve sonra da Zührevi<br />
Hastalklar Hastanesi'ne gönderiliyorduk. Sivilceden<br />
dolay bile yatryorlard. Benim için ilginç<br />
olan olaylardan birini anlataym. Askeri<br />
darbe olduunda kulübe askerler dadanmt.<br />
Bir grup asker, içki içiyorlard. Bizim trans arka-<br />
Demet<br />
139
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
140<br />
dalarmz iliki kurmak için zorluyorlar ve her<br />
geldiklerinde 3-5 arkadamza tecavüz edip gidiyorlard.<br />
Arkadalarmz ya o kulübün tuvaletinde<br />
ya da kulübün karsndaki inaatta ilikiye<br />
zorlanyorlard. Ben de buna maruz kalmtm.<br />
Bir de Taksim Meydan'nda yaadm, unutamadm<br />
bir anm var; 30 küsur sene oldu. Hasan<br />
diye bir asker vard; Erzurumlu, iri yar bir<br />
eydi. Tuttuunu ordan geçerken hemen Taksim<br />
Park'na götürüp cinsel ilikiye zorluyordu<br />
ve ne zaman görsek bunu yapyordu. Ben de<br />
bir kere böyle bir ilikiye zorlandm. Tecavüz<br />
olarak niteliyorum ben bunu. Taksim Meydan'nn<br />
ortasnda durup oray gözlemleyen bir tipti<br />
ve onu görmemek için arka yerlerden dolardk<br />
sürekli.<br />
Seksenlerde Bülent Ersoy’a sahneye çkma<br />
yasa getirildi. Sadece Bülent Ersoy’a deil, o<br />
dönemde bir sürü feminen ecinsel ve travestiye<br />
de sahneye çkma yasa getirildi. Sahne<br />
yasaklar 10 yl kadar sürdü. arkclk yapan<br />
çok sayda ecinsel ve transseksüel tek bir emirle<br />
isizlie mahkum edildi, birçou seks içilii<br />
yapmak zorunda kald. Cinsiyet düzeltme ameliyatlar<br />
iptal edildi, yasakland. Yasaktan ksa<br />
bir süre önce ameliyat olanlar kimliklerini 10 yl<br />
sonra alabildiler.<br />
Sonra ben 82'de, bu 1 Mays davasnda ceza<br />
yedim, önlerine gelene ceza verdiler. Okuldaydm,<br />
son snftaydm, 4 seneydi bizim gece okulu,<br />
yarsnda ben cezaevine girdim. Ben 15 ubat'ta<br />
cezaevine girdiimde 2. sömestr bala-
mak üzereydi. 8 ay içeride yattm. 7 Ekim<br />
1982'de cezaevinden çktm. Ondan sonra<br />
stanbul'a geldim ama 3 ay kendime gelemedim<br />
tabi, aptal gibiydim, cezaevi sendromu yayordum.<br />
Çok uzun yllar yatanlar daha kötü oluyordur,<br />
içeride miyim ben, darda m, ayrt edemiyordum.<br />
Çktmda birçok arkadam gacvari olmutu,<br />
kadn klna girmek adeta bir furya oldu<br />
o dönemde, 82 sonlarnda. Kadn klna<br />
girenler o bizim gittiimiz birahane gibi, park<br />
gibi yerlere bir daha gelmiyorlard. Gettomuz<br />
falan da yoktu, zaten sayl mekanlar vard, bir<br />
iki tane birahane vard Çiçek Pasaj'nda, biraz<br />
feminen oldun mu almyorlard.<br />
Ben de bir yerden kovuldum, Reis diye bir yer<br />
vard adrvan'n karsnda, Maksim'in altnda,<br />
adam beni dar çkard, “Çok feminensin, kadn<br />
gibisin, git, buraya bir daha gelme” dedi.<br />
Sürecimi tamamlamam uzun sürdü ama çok<br />
fazla feminendim. Saçm uzattm, permalar<br />
yaptrdm o dönemde. 12 Eylül, gençlii biraz<br />
lümpenletirdii için disko kyafetleri giymeye<br />
balamt insanlar yeni yeni. Bize uygun geliyordu,<br />
daha kadns bir giyim tarz modayd.<br />
Polisten kaçarken vurulan ve ölen bir arkadamz<br />
vard; Bursal Yldz –ki benim hemerimdi,<br />
yakinen tanyordum. Ayn ekilde Seda diye bir<br />
arkadam Harbiye’de polisten kaçarken, polisin<br />
skt kurunla vurulmutu. Ölmedi ama o<br />
kurun hâlâ omuriliinde sapl, çkartamyorlar.<br />
Kendim de iddete uradm. Yine 83’te ilk defa<br />
falakaya yatrlmtm. Birçok arkadamz id-<br />
Demet<br />
141
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
142<br />
dete urad. Hatta birine elektrik verilmiti. Metris<br />
cezaevine atldlar. 83'te bir grup travestiyi<br />
atmlard suçsuz yere, 15 gün orda kalmlard.<br />
Ondan sonra 84 ylnda ben aileme ecinsel<br />
olduumu açkladm, travestilik bilinmiyordu<br />
çok. Ailem “Tamam” dedi, “biz seni atamayz.”<br />
“sterseniz beni kovun, isterseniz kabul edin”<br />
demitim. Biraz da mekanlar örenmitim, bir<br />
ey olursa ayaklarmn üstünde durabilecek bir<br />
ortamm vard, bu açlmayla epey bir yük kalkt<br />
üstümden.<br />
O 84-85'li yllarda da Fuhu Beyannamesi ile –<br />
çok eski bir yasayd ve kullanlmyordu– bulunduu<br />
kentte fuhu yapan birini kent dna sürme<br />
uygulamas balad. Birçok travesti toplanp<br />
Eskiehir’e sürgüne gönderildi. Tabii ki bunda<br />
baarl olamadlar, çou trenden atlayp kaçt,<br />
sonrasnda geri döndüler. Hatta aradan bir yl<br />
falan geçmiti, otobüsle tekrar yaptlar bunu,<br />
yine ayn ekilde Gebze-Tuzla taraflarnda arac<br />
durdurup, arabadan atlayarak kamyoncularla<br />
ehre geri dönülmütü.<br />
Onun yannda tabii ki bu iddet sürekli sürüyordu.<br />
Ben ailemle kaldm için birçok eyden<br />
kurtulabiliyordum, saç kesimi falan çoktu, bir<br />
de alvar giydiriliyordu, içine kedi konuluyordu,<br />
kediye vurulunca kedi de can havliyle senin bacan<br />
trmalyordu. Ben 3 defa falakaya yattm;<br />
20 defa ince, 20 defa kaln sopa yedim. Artk<br />
ciyak ciyak baryordum, beynime kan gidiyordu.<br />
Ondan sonra souk suyun üstünde zplatyorlar,<br />
yere su döküyorlard.
O süreçte travestilerin snf atlama durumu oldu.<br />
Önceleri çounlukla Tarlaba’nda oturuyorlard,<br />
güç kanaat zor geçiniyorlard ama kulüp<br />
saylar zamanla çoald, otostop yerleri ele<br />
geçirildi. 85'lerde Cihangir’de yeni bir getto<br />
filizlendi. 5-6 sokak bize aitti. Tabi buradaki rüya<br />
da uzun sürmedi. Cihangir’de 85'lerin sonlarnda<br />
tek tük translar ev tutmaya baladlar,<br />
Tarlaba'nda oturanlar oraya geçmeye baladlar.<br />
Orda oturanlar önceleri otostop çekiyorlard.<br />
Harbiye de revaçta olmaya balad, sonra<br />
camdan çark icat oldu, 86'larn balarnda tek<br />
tük derken 87'lerde tamamen genel ev soka<br />
gibiydi, camdan çarmann yannda kzlar<br />
kapda da çark yapyorlard.<br />
Türkiye’de ilk LGBT örgütlenmesi 86'larda<br />
balad. Ben de o tarihlerde artk kadn görünümündeydim,<br />
85'in sonlarnda bir arkadamla<br />
birlikte ev tutmutuk, üç buçuk ay oturduk,<br />
sonra ayrldm aileme döndüm ama gidip geliyordum<br />
arada. Anneme “ben kadn olacam”<br />
dedim, “artk kadn olmak istiyorum, böyle erkek<br />
gibi dolamak istemiyorum” dedim. Annem<br />
“Yapma etme” falan deyince evden ayrldm;<br />
annem çok üzülmütü. Bir süre sonra geri<br />
döndüm ve annem buna çok sevindi, “Anne<br />
ben yapamyorum” dedim, “Erkek kyafetleriyle<br />
dolaamyorum, kadn olmak istiyorum” dedim<br />
tekrardan.<br />
Annem bu durumu kabullenmedi. Ben “tekrar<br />
evden ayrlacam” dedim, “Yok, ayrlma” falan<br />
dedi. O zaman biraz blöf yaptm, “Eve böyle<br />
girip çkacam” dedim, “yi ama rezilliini<br />
Demet<br />
143
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
144<br />
çkartma” dedi. Ben 86'nn ortalarnda kadn<br />
kyafetleri giyerek evden sokaa çkmaya<br />
baladm bir yl boyunca. Sonra annem bana<br />
çok fazla karmaya balad; çok makyaj yapyormuum.<br />
Yeni kadn klna girdiim için çok<br />
hevesliydim. Biraz abartyordum, gece makyajn<br />
gündüz makyaj gibi yapyordum. Bizim<br />
kezbanlk dediimiz bir durumdu bu.<br />
Baktm olacak gibi deil, 87'de evden ayrldm,<br />
bir trans arkadamn yanna yerletim. O dönem<br />
polis basknlar da çoktu ama çalmak ve<br />
para kazanmak zorundaym, ama i bulmak<br />
büyük bir sorundu. O halimle kim alrd ki beni,<br />
feminen birini bir daha almyorlar, atabiliyorlard<br />
iten.<br />
Açlk grevini gazetede okumutum ben ama çok<br />
da irtibatm olamamt brahim Eren'in o grubuyla.<br />
88'de ancak ulaabildim, 87 Nisan'nda<br />
da Taksim Meydan’nda oturma eylemi yapmt<br />
travestiler; ellerinde karanfillerle, güllerle.<br />
Daha sonra bir grup Ankara'ya gitti, Antkabir'e<br />
falan... brahim Eren'lerle böyle tantk ve Yeil<br />
Bizans'a gitmeye baladm, bir de geçmite politik<br />
bir kimliim vard; orda politiklemeye, tekrar<br />
örgütlenmeye baladk.<br />
brahim Eren’in oluturduu Radikal Demokratik<br />
Yeil Parti oluumuydu. Onun içinde 5 ayr<br />
grup vard; ecinseller, ateistler, anti-militaristler,<br />
feministler, çevreciler. Ben 88'de katlabildim<br />
aralarna. Ecinseller ilk kez kendilerine bir<br />
yer bulabilmiti politik olarak. 86’da polis basknlar,<br />
Eskiehir sürgünleri birçok insan canndan<br />
bezdirmiti. Açlk grevi balamt. Bunun
içinde bir sürü talepler vard. iddete uramamak,<br />
ehir dna sürülmemek, ameliyat yasaklarnn<br />
kaldrlmas, kimlik almaya izin verilmesi…<br />
Birçok arkadamz ameliyat olmutu ama<br />
kimliini alamamt yasak gelince. Türkiye’nin<br />
en karanlk yllarndan çkma dönemiydi, 12<br />
Eylül faizminden.<br />
Arslan Yüzgün'le brahim Eren çok çattlar,<br />
Arslan Yüzgün “Özgürlük Partisi adnda bir<br />
parti kuracam” dedi, kitaplar yazd etti. brahim'le<br />
birbirlerine çok kavgalydlar. brahim bana<br />
daha mantkl geldi. Yeil Bizans'ta brahim<br />
Eren'le tantk, o dönem partileme çalmalar<br />
vard. Türkiye'de 12 Eylül'den sonra yeni olu-<br />
umlar dönemiydi, derken Yeni Gündem diye<br />
bir dergi çkmt, Seyhan Soylu'yu Arslan Yüzgün<br />
orda tantrmt benimle. Sonrasnda Seyhan<br />
Soylu daha baka kulvarlarda yer ald, sonra<br />
biz brahim Eren'lerle birlikte çaltk...<br />
O zaman sokakta böyle eylem yapmak mümkün<br />
deildi, basn açklamas yapamyorduk,<br />
izin almak gerekiyordu ancak kapal alanda<br />
yapyorduk. Karma bir grup olduumuz için de<br />
bir gün Yunan Konsolosluu'nun önüne gitmitik,<br />
anti-militarist bir eylemdi. brahim Eren'in<br />
kz kardei de biraz maskülen bir tipti, onu bile<br />
erkek travesti diye yazmlard, 88 ya da 89'da<br />
Tan Gazetesi'de “Götverenler eylem yapt” diye<br />
girilmiti haber. Ondan sonra biz bu haberi<br />
eletirdik, telefonla rahatsz ediyorduk, brahim<br />
Eren dava açt onlara.<br />
Bu sralarda da polis basks artarak sürüyordu,<br />
Doan Karakaplan amirliinde büyük bir iddet<br />
Demet<br />
145
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
146<br />
uygulanyordu insanlara. Gözaltna alp karakolda<br />
günlerce tutuyor, ikence uyguluyorlard.<br />
Hakaretler ediliyor, kaplar krlyor ve sürekli ev<br />
basknlar yaplyordu. Üstelik sanki terörist<br />
hücreleriymi gibi 100-200 polisle birlikte<br />
baslyor, ambulanslarla, panzerlerle geliniyordu.<br />
Sonra Suphi diye baka bir amir vard.<br />
Günde 3 defa ev basan bir tipti. Tüm bunlardan<br />
sonra Kürdan Avar diye bir arkadamz,<br />
16 yanda bir transseksüel, 89 ylnda basklara<br />
dayanamayp bunalma girdi ve beinci kattan<br />
atlayarak intihar etti. Her ey giderek zorlayordu.<br />
Sonra 90’larn sonlarna doru Hortum Süleyman<br />
geldi. 92’de falan gitti bu. O süreçte ben<br />
oturduum Cihangir semtini terk etmek zorunda<br />
kaldm. Kimse kalmamt. Ülker Sokaa<br />
geçtim. Bir o sokak, bir de Kutlu Sokak kalmt<br />
dönemde. Tabi orann da sonu uzun sürmedi.<br />
Sonra 1996’da 2. Kez Hortum Süleyman geldi<br />
oralara. Hatta Hortum Süleyman’n geldii<br />
dönemde Tahtaclar diye bir grup türemiti.<br />
Sivil polis ve resmi. Saat 10’dan sonra Beyolu’nda<br />
önlerine geleni kaln odunlarla dövüyorlard.<br />
Aileleri bile dövebiliyorlard, gelmeyeceksiniz<br />
falan diye. Laleli’de de ayn ey yapld.<br />
Hatta o dönemde birçok travesti ve ben kl pay<br />
kurtulduk. Belgrat Ormanlar’na götürüp brakyorlard.<br />
Paralarn her eyini alp, çrlçplak brakp<br />
karda kta brakyorlard. Birçok insan<br />
iddete maruz kald.<br />
Sonra Ülker Sokak Olaylar, dediim gibi,orda<br />
büyük bir iddete maruz kaldm ama orda iyi
ir direni de sergiledik. Tabi çou kii gitti.<br />
Baya dünyaya mal olan bir direni olmutur<br />
herhalde. Türkiye’nin Stonewall’ gibiydi. Cihangir’de<br />
de Stonewall’dekine benzer eyler<br />
yaand ama orda biz biraz daha ilkeldik, politik<br />
bilinçliliimiz çok fazla yoktu. Ama olsun, o bizim<br />
için bir ilk deneyim olmutu.<br />
Demet<br />
147
Deniz:<br />
“Eve gitsem bir türlü, gitmesem bi türlü.<br />
Ne olursa olsun dedim, gideyim. “Gittim,<br />
niye geldin?” dediler bu sefer. “Uslu duracaksan,<br />
rahat duracaksan, bir eyler<br />
yapmayacaksan… Otur.” dediler. Saçlarm<br />
uzatmm. Korkudan damda yattm.<br />
Dam da yüksek. Abime söylemiler geldi<br />
diye. Merdivenle dama çktm. Abim<br />
nerede bulacak beni, o da bir merdiven<br />
bulmu gece. Uykudayken saçlarm makasla<br />
kesmi. Sabah oldu gözümü açtm.<br />
Yastk saç dolu. O zaman çldrdm, alyorum,<br />
tulalar avluya atyorum. Avlumuz<br />
Taksim Bahçesi gibi.”<br />
Deniz<br />
151
Ben 1944 Adana doumluyum. 57’de ilkokulu<br />
bitirdim. Ondan sonra, içimde lubunyalk vard,<br />
zaten hem yabanc filmlere giderdim o zamanlar.<br />
te düünlerde oyun oynardm, o zaman<br />
dansöz gibi. Ama kyafetle oynardm öyle, kadns<br />
yani. Ailem tepki gösterdi. “Yapma sen<br />
erkeksin, sen böylesin”. Onlar böyle dedikçe<br />
daha beter oluyordu, ben de inadna yapyordum.<br />
57’de abim askere gitti. Rahatladm. Çünkü 3<br />
kz 2 erkektik. Evet, büyük abim askere gitti, ortal<br />
bo buldum. Kafama göre ey yapyordum.<br />
Ama gizli yapyordum. Aleni deil. Bundan<br />
50-55 sene önce Adana ufack bir yerdi.<br />
Ama Paris’ti. Hep yabanc filmler oynatyorlar-<br />
Deniz<br />
153
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
154<br />
d. Lüks sinemalar vard. Erciyes Sinemas vard,<br />
Alsaray Sinemas, Lüks sinema. Bunlar hep<br />
yabanc filmler oynatyorlard. Abim askere gitti.<br />
Abim gelene kadar çok rahattm, evde hiç kimse<br />
bilmiyordu. Büyük ablam benden üpheleniyordu.<br />
“Yapma, etme, sen öylesin, sen böylesin.”<br />
Çok uçarydm, o devirlerde bikini giyiyordum.<br />
Seyhan Nehri’ne gidiyordum. Çocukluk<br />
yani. Ama fuhula alakam yok. Gösteriyordum,<br />
vermiyordum. Bilmiyordum daha dorusu seksin<br />
ne olduunu. Ama badana m derler, ondan<br />
yapyordum. Bir çocua ak oldum, Tanröver<br />
ismi... Ama çocuu bir gör; Warren Beatty,<br />
hani u Shirley MacLaine'in kardei; -benim<br />
yabanc filmlere biraz zaafm var, hep yabanc<br />
filmlere giderdim o zamanlar- ölüyordum onun<br />
için…<br />
58 ylyd, 14 yandaydm. O da liseye gidiyordu<br />
galiba. Lise 3’e mi gidiyordu öyle bir ey.<br />
Onu ilk caddede gördüm. Gözüm birden ona<br />
çarpt. Onlar hep grup halinde geziyorlard.<br />
Ölüyorum bu çocuk için ama içimde bu yok.<br />
Sadece seyredeyim. Mesela o kadar… – tövbe<br />
estafurullah- çok güzeldi. Aradan 4-5 sene<br />
geçti ite. En son karlatm bununla. “Seviyorum”<br />
diyemedim, ama çocuk anlyor baklarmdan.<br />
Ksacas ite, abim askerden geldi, 60’ta. Ayn<br />
yl krizler balad. Evden çkamyorum gece.<br />
Abim yokken zaten 11-12’de Adana’da hayat<br />
ölüyordu. O vitrinleri, vitrinlerin önünü geziyordum.<br />
Bir gün baraja gidiyordum. Otobüste kar-<br />
latm çocukla. Akamüstü. Meersem onlar
da barajda oturuyorlarm, bada. O zaman<br />
balar vard. Balar vard. Konutuk, adn ne,<br />
Över ite. Yaknlama hiçbir zaman olmad,<br />
hep uzaktan seviyordum onu ben. Onun yüzünü<br />
görürsem göreyim diyordum, hiç dünyay<br />
gözüm görmüyordu. Aradan epey zaman geçti.<br />
Bunun bir arkada ile ilikide bulundum. Seks<br />
bilmem ne... Resimleri vard duvarda arkadalarnn.<br />
Ordan Över’in resmini kopardm aldm.<br />
Çocuun haberi yok ama, eve götürenin yani,<br />
haberi yok. Aldm, külotuma sakladm. “Hadi<br />
ben gidiyorum.” dedim. O resmi ben 4-5 sene<br />
sakladm külotumda. O zaman naylon yoktu,<br />
jelatinin içine saryordum onu. Yl 62 oldu ama<br />
o arada ne dayaklar yiyorum evde. Kafam m<br />
yarlmad, gözüm mü patlamad? Abim yapt<br />
hep…<br />
Sonra, saçlarm da kesiliyordu. Uzundu benim<br />
saçlarm. Beatles tarz, Beatles zamanyd. Çiçek<br />
çocuklar zaman. 61’de artk kyamet koptu.<br />
Beni istemiyorlar. Enitem –nur içinde yatsn-<br />
“Ya olum yapma etme, gel seni bir yere koyaym,<br />
çal.” dedi. Kadn gibiyim, kz gibiyim kz.<br />
Dinlemiyorum. Büyüdüm. Beni odaya kapatt<br />
m, babamla abim, Allah ne verdiyse… Küçücük<br />
bir odada öldürüyorlar beni. Darda annem<br />
çlk çla. Can tatl derler ya. Var gücümle<br />
ikisini de attm üstümden. Hemen kapya<br />
bir tekme attm, dar kaçtm. Sokaklarda yatyordum<br />
sonra.<br />
Evden ayrlm bu ekil oldu, balarda yatyordum,<br />
sokaklarda yatyorum. Tekrar enitem beni<br />
yakalad. “Doru dürüst otur. Bir yere de çk-<br />
Deniz<br />
155
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
156<br />
ma. Ye, iç, yat.” dedi. Ailemin durumu iyiydi<br />
Allaha ükür. Evimizin yannda genelev, aramzda<br />
bir set vard. Eve geldim ama olmuyor.<br />
çimde yangn. O çocuun yangn içimde durmuyor.<br />
Onu görmezsem duramyorum. Mahalle<br />
mahalle aryorum onu bulaym diye. Devaml<br />
Büyük Saat’in ordan otobüse binerdi. Ben de<br />
Bankalar Caddesi’nde duraa giderdim onu görebilmek<br />
için, mahsus otobüse binerdim onun<br />
peinden. Baktlar ki olacak gibi deil. Beni<br />
stanbul’a göndermeye karar verdiler. “Git artk”<br />
dediler. “Madem ki bu boku yedin –tam teferruatna<br />
girmeyeceim- buradan git” dediler.<br />
1961 senesinde, 16 yanda m oluyorum?<br />
Gece toplandlar. Valizimi hazrladlar. Giyindim,<br />
kuandm. Bana 250 lira para verdiler o<br />
zamann paras ile, otobüsler 12-12,5 lirayd.<br />
Doru stanbul otobüsüne. Kimliksiz de almyorlard.<br />
O zamanlar öyleydi. Garaja anam getirdi<br />
beni, rahmetli nur içinde yatsn. “Kendine<br />
mukayyet ol, gittiin zaman adres yaz. Para<br />
göndereceim ben sana gizli” dedi. “Tamam”<br />
dedim. Vedalatk. Otobüse biniyorum –Allahm-<br />
bir yamur, Mart aynda… Gök delindi.<br />
Göz gözü görmüyor. Aman Allahm, dedim, bu<br />
ne hikmet. Ayrldm geldim.<br />
stanbul’a geldik. Haydarpaa’ya. O zamanlar<br />
otobüsler Karacaahmet Mezarl’ndan geçiyordu,<br />
61’lerde… Harem’e geldik. Harem’den vapurla<br />
buraya geldik. Pardon, Sirkeci’ye geldik;<br />
o zaman iskele Sirkeci’deydi. Aldm valizimi,<br />
otel aryorum. Bir otele gittim. Harem Oteli, hiç<br />
unutmam. Çift kiilik 7,5lira, tek kiilik 4 lira m,
neydi. Neyse. Beyolu’na gelmek istiyorum<br />
imdi, soruyorum. Filmlerde görüyorum ama<br />
filmlerle dalar kadar fark var. Aradm buldum,<br />
Beyolu’na geldim. O zaman Sirkeci’den bu<br />
Karaköy deniz otobüsleri, vapurlar var. Sirkeci’den<br />
Karaköy’e geliniyordu. Karaköy’den<br />
çktm. Geldim Beyolu’na, her yere giriyorum.<br />
Biraz da tahsilim var. Ortaokula geçmitim,<br />
ama gitmedim. Dolatm, kimseyigöremiyorum.<br />
Tanmyorum da kimseyi. Beni görenler anlyorlar:<br />
“Tanju, kz Tanju” diyorlar bana. Aa,<br />
dedim, Tanju ne ki. Bilmiyorum ki...<br />
<strong>Lubunya</strong>lara Tanju diyorlard o zaman: “Ayol<br />
Tanju!”... Geziyordum, Galatasaray’n oraya<br />
geldim. Artk kz myd, erkek miydi, bilmiyorum.<br />
Kadn klnda biri bana “ Gac nereye<br />
gidiyorsun?” dedi. “Ne diyorsun lan sen?” dedim.<br />
Bilmiyorum ki. “Kz, ben de sizdenim.”<br />
dedi. “Ne kz?” dedim. Hiç görmemiim ki<br />
dönme. Sade benim, biliyorum. Baktm, o zamanlar<br />
bekçiler vard. Bekçiler geziyordu buralarda.<br />
Onlar hemen kaçt, bekçi yanma geldi.<br />
“Onlar ne söyledi sana?” dedi. “Valla ne bileyim<br />
bir eyler söyledi” dedim. Hemen ivemi<br />
deitirdim. Kibar konuuyordum. “Ne diyordu<br />
o amna kodumun?” dedi. “Ne bileyim abi, bir<br />
eyler söyledi, anlamadm.” dedim. “Sen yabancsn<br />
galiba, nerede kalyorsun?” dedi. “Sirkeci’de<br />
kalyorum” dedim. “Adana’dan geldim,<br />
geziyorum.”<br />
Akam 8-9 oldu. “Hadi, otele gidelim.” dedi.<br />
Gece hayat bilmiyorum ki. Velhasl onu da<br />
Deniz<br />
157
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
158<br />
ksaca anlataym. Buraya, alnna ne yazlrsa o<br />
olacak.<br />
Dayanamyorum. Mart ay. Mart aynda yanyor<br />
Adana. Buraya da geldim “A, Adana gibiymi.”<br />
dedim, scak. Aman Allah’m Mart’n 10-<br />
15’inde, bir baktm hava nasl soudu, buz! Elbise<br />
ile gelmiim, zannediyorum ki bura da<br />
Adana gibi. Aman gece dondum. Tramvaya<br />
bindim hemen. Sirkeci yazyordu. Beyolu’ndan<br />
bindim, hatta Lale Sinemas’nn önünden<br />
gidiyordu. Bindim, Sirkeci’ye geldim. Kirlenmitim<br />
iki üç gün içinde. Adana’da da söylerlerdi:<br />
“Hadi hadi olum, kzdysan git engül Hamam’na.”Ordan<br />
aklmda kalm. Bu engül Hamam<br />
nedir derken, meerse eyler oraya gidiyormu.<br />
Ben saatlerini bilmiyorum. Onlar akamlar<br />
gidiyormu, ben gündüz gittim. Ama hava<br />
souk. Bir hamama gireyim, kendime geleyim<br />
dedim. Bir 2,5 lira da hamama verdim.<br />
Girdim. Ykandm. Tellallar anlad beni. “Kz ne<br />
güzelsin sen, yeni mi geldin?” dedi. Ben de<br />
“Yeni geldim.” dedim. Nerde kaldm sordu.<br />
Otelde kaldm söyledim. “Benim yanmda<br />
kalr msn?” dedi. Korkuyorum, daha param<br />
var o zaman. 2-3 gün içinde 25 lira para harcamm.<br />
Dolatm buralar, epey dolatm. Bir<br />
gün gündüz Sirkeci’de dolayorum, Adana’da<br />
bir arkadam vard, Tanju. Onunla da orda ey<br />
yapyorduk. Onunla karlatm: “Ya sen ne<br />
yapyorsun, stanbul’a m geldin? Hadi Feriköy’e<br />
gidelim” dedi bana.“Kim var?”dedim.<br />
“Arkadalarmla kalyorum, bir oda var, kalrsn<br />
bende 2-3 gün.” dedi. 200 lirada büyük para o
zaman. Ulan, dedim, bu böyle olmaz. Çalnr…<br />
Ne yaparm, dedim, parasz pulsuz…<br />
Baktm ki olacak gibi deil, Behiye Aksoy yeni<br />
çkmt o zaman. “Kanaryam güzel kuum”…<br />
“Ben yapamayacam, Adana’ya gideyim”, dedim.<br />
Sirkeci’ye geldim. Param verdim,<br />
Tramvayla geldim. Buraya kadar geldim. O<br />
zaman buradan dolmular kalkyordu. Taksiler<br />
kalkyordu biraz ileride Galatasaray’dan. Karaköy’e<br />
gidiliyordu. Karaköy’e geldim. Karaköy’den<br />
tekrar vapura bindim. Gittim oturdum,<br />
yattm. Sabah kalktm gittim, Adana’ya bir bilet.<br />
Velhasl Adana’ya geldim, dayanamadm…<br />
Eve gitsem bir türlü, gitmesem bi türlü. Ne olursa<br />
olsun, dedim, gideyim. Gittim“Niye geldin?”<br />
dediler bu sefer. “Uslu duracaksan, rahat duracaksan,<br />
bir eyler yapmayacaksan… Otur.”<br />
dediler. Saçlarm uzatmm. Korkudan damda<br />
yattm. Dam da yüksek. Abime söylemiler, geldi<br />
diye. Merdivenle dama çktm. Abim nereden<br />
bulduysa, ordan bir merdiven bulmu gece. Uykudayken<br />
saçlarm makasla kesmi. Sabah oldu<br />
gözümü açtm. Yastk saç dolu. O zaman<br />
çldrdm, alyorum, tulalar avluya atyorum.<br />
Avlumuz Taksim Bahçesi gibi. Durumumuz çok<br />
iyiydi. Kiraclarmz vard. 15 tane 2 katl evimiz<br />
vard. Anam baryor, yeenlerim, kiraclar…<br />
Artk abim çkt, beni kovalad. Damdan dama<br />
kaçyorum. Çeviktim yani böyle. Lastik gibiydim.<br />
Gittim sonra, yemek yiyorlard. Dedim: “Karnm<br />
aç”. “Git karnn baka yerde doyur” dediler.<br />
“Götümü mü siktireyim?” dedim. “Yapma-<br />
Deniz<br />
159
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
160<br />
dm ama yapacam bundan sonra, sizi rezil<br />
edeceim” dedim. “Nasl söylersin?” dedi bir<br />
tane vurdu abim. Gözümü patlatt.<br />
Neyse, sene 62 oldu. Kiracmz vard –Allah<br />
rahmet eylesin- genelevin kadnyd, o böyle<br />
gidiyor Antakya, skenderun, Osmaniye, slahiye,<br />
Antep, Mara, Hatay, buralar avucunun içi<br />
gibi biliyor. Abime akm o kadn. “stemiyorsanz,<br />
bari verin benim yanma, benimle beraber<br />
dolasn.” dedi. “Ben göz kulak olurum<br />
ona.” dedi. 62’de gittik. Sonra onunla Antep,<br />
Mara, Malatya, Antakya, skenderun, Krkhan,<br />
Reyhaniye, Hassa, Osmaniye, Ceyhan bunlarn<br />
hepsini gezdim.<br />
Arkadam otelde çalyordu. Otellerde çalyordu.<br />
O zaman fuhu otellerde vard. Ben bir<br />
ey yapmyorum. Ben ona göz kulak oluyorum.<br />
Çantasna paralarna bakyorum. O da ite…<br />
Yemeimiz odaya geliyordu. Rahatla da altm.<br />
Neyse bir gün “Kz olacak gibi deil, Kemal<br />
sen artk git” dedi bana. “Ben Antep’te kalaym,<br />
geneleve gireceim, olmuyor böyle” dedi. “Resmi<br />
bir yerde çalp rahat edeyim. Askn baskn<br />
var, böyle olmuyor” dedi. “yi” dedim. Adana’ya<br />
tekrar geldim. Sene 63 oldu. Bizim evin<br />
yanndaki genelevin patronu Fatma Abla ile kz<br />
Yüksel vard. Onlarn yannda kaldm. Anasnn<br />
gözleri âmâyd. Onlar Kanalköprü’de ev tutmulard.<br />
“Gel, anama bak” dedi “Eli aya ol.”<br />
Haftada bana 50 lira veriyordu.<br />
50 lira büyük parayd. Neden? Anasnn yannda<br />
yatyordum, seslendii zaman kalkyordum,<br />
tuvalete götürüyordum. Yatryordum, kaldr-
yordum, yemeini yediriyordum, kat be kat<br />
helali ho olsun. Yüksel dediim kz da evlendi,<br />
ayrld. Gör, Gina Lollobrigida gibi kz, o devirlerde.<br />
Gerçi ideali Brigitte Bardot idi ama Gina<br />
Lollobrigida da çok güzeldi. Neyse… Ondan<br />
sonra ite konuuyoruz, oturuyoruz falan<br />
evde… Götveren abim çkar gelirdi: “Ne aldn?<br />
yisin iyisin” deyip, alyordu param. Benim de<br />
iime geliyordu. Ha, diyordum, dokunmaz…<br />
Yüksel’in ite kocas var, iki çocuu var; biri olan,<br />
biri kz, annesi de hasta… Ba tuttular sonra,<br />
hadi gittik bada kaldk, ama çocuun resmi<br />
hâlâ buramda. Bi gün tuvalette düürmüüm.<br />
Köy gibi bir yer. Orman, ba, elma var, üzüm<br />
var…<br />
Kz beni ama çok seviyor, kz gibiyim ya. O daha<br />
önce stanbul’a gidip gelmi. Çünkü babannesi<br />
falan stanbul Fndkl’da otururlarm. Geldi,<br />
“Kemal” dedi. “Benle var msn?” dedi. “Varm”<br />
dedim. Sene 63, aylardan Kasm. Badan<br />
döndük ksacas, ben hâlâ onlarda kalyorum<br />
ama. Evdekiler beni hiç merak etmiyorlar, para<br />
götürdüüm zaman deli oluyorlard: 50 lira.<br />
imdi kz Yüksel dedi ki bana: “stanbul’a gidelim<br />
mi?” dedi. “Ben gittim ama hiçbir yeri bilmiyorum”<br />
dedim. “Sen merak etme, ben daha<br />
önce bir otelde çaltm” dedi. Öyle mi öyle.<br />
Patron kz. Artist gibi. Annesinin evinde 10-15<br />
tane kz çalyor. Ama resmi genelev. O zaman<br />
kzn kolunda 10-15 tane burma var. “Para<br />
yok” dedim. “Para ite burada” dedi kolunu<br />
göstererek. Hadi ne yapalm. Ben yine valizimi<br />
hazrladm. “Annecim ben orda kalacam,<br />
Deniz<br />
161
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
162<br />
Yüksellerde, Fatma Ablalarda kalacam” dedim.<br />
“yi” dedi kadn. Kadnla biz kaçacaz.<br />
Annemlere de söylemedim. Kimliimi de aldm.<br />
O zaman 7-8 yaprakl kimlikler vard. Geldim,<br />
kaçtk, garaja gittik. O zaman garaj Taköprü’nün<br />
ordayd. Arabayla pazarlk ediyor kz.<br />
stanbul’a kaça götürürsün? Yok 600, yok 500.<br />
“Arkada ben sana 500 lira veriyorum” dedi.<br />
“Bizi stanbul’a götüreceksin” dedi. Gece saat<br />
9… Bindik arabaya. stanbul’u o biliyor ama<br />
ben bilmiyorum. Nerede kalyor, Tarlaba m?<br />
Bir kere girdim Tarlaba’na o zamanlar. Hep<br />
Beyolu’nda dolayorum. Emek Sinemas’nn<br />
oraya gidiyorum. Tünele doru gidiyorum. O<br />
zaman en güzel yer Elhamra Sinemas’yd.<br />
Rüya Sinemas yeni açlmt o zamanlar. Geldik<br />
stanbul’a. “Yüksel, nerede kalacaz?” dedim.<br />
“Otelde kalacaz” dedi. Asmalmescit’e<br />
geldik. Baron Oteli var, turistik. Baron Oteli’nde<br />
kalyoruz. O dar çktktan sonra ben de dola-<br />
yorum oralar, geziyorum. Tunç Kafeterya<br />
vard Tünel’in hemen eyinde, 3 katl myd,<br />
neydi. Neyse sonra otele kostümle mostümle<br />
geldi. “Ne oldu Yüksel, ne yapacaksn?” dedim.<br />
“Pavyona gidiyoruz.” dedi. “Nasl yani?” dedim.<br />
Dansözlük yapacakm, güzel oynard.<br />
Geldik Beyolu’na. Hâlâ 63’teyiz. 63’ün Kasm<br />
ay. Havalar biraz limoni, pek souk deil. 10<br />
Kasm deil yani… Bunun tand bir kuaför<br />
varm Tarlaba’nda. Pavyona geldik. Patronla<br />
konutu. Hemen onu alp bu Balk Pazar’nda<br />
bir kuaför var, artistlerin gittii bir yer, oraya<br />
götürdüler. Artist dediim, pavyon artistleri.
Hemen saçn ban yaptrd orda, pavyona<br />
baladk. “Yüksel, bu ne yapacak?” dedi patron.<br />
“Abi, buna da gardrobu verelim” dedi. Kz<br />
biraz yrtk, daha önce de çalm. “Gardrop<br />
nedir Yüksel?” dedim. Bilmiyorum ki. Meersem<br />
artistlerin kostümlerine bakacakmm. Oyundan<br />
geldikten sonra üstünü ban çkartacam,<br />
kurulayacam. Çalmaya baladk.<br />
Cumartesiden cumartesiye 200 lira veriyorlard<br />
bana.<br />
Yüksel’in çalt yer imdiki Vat 69’un karsnda.<br />
O zamanlar Vat 69 yok zaten. Nurilerin<br />
Yeri diye bir saz vard. Konak Pavyonu da o<br />
binann üstündeydi. O zaman Vakko makko<br />
yok, zannetmiyorum. Neyse, biz Konak Pavyon’daydk.<br />
Saat 10’da geliyoruz, 11’de pavyon<br />
balyor. Dansözler oynuyor. Ben bir ara,<br />
çkaym, dedim. Dar çktm hava almak için.<br />
Bir baktm, ekip önümde durdu. “Gel bakaym<br />
buraya” dedi bana. “Ne yapyorsun sen burada?”<br />
dedi. “Abi ben hava almaya çktm” dedim.<br />
“Ne i yapyorsun sen burada?” dedi.<br />
“Ben burada çalyorum” dedim. “Gardroba<br />
bakyorum” dedim. “Aha, Niyazi Bey’in yeri<br />
mi?” dedi. Adam da naml adamm, Erzurumlu.<br />
“yi, hadi git buradan” dedi. “Ekipler alr götürür<br />
seni. “Ekip dediim de cip. O zaman cipler<br />
vard. Yüksel’e anlattm. “yi ki seni almadlar”<br />
dedi.<br />
Artk 18 olmutum. Tanju Tamaralar vard, büyük<br />
dansöz. Eskilere sorarsan bilirler. Boylu<br />
poslu, aslan gibi. Artist ya, film de çevirdi. Filmlerden<br />
de tanyorum. “Benimle kalr msn?”<br />
Deniz<br />
163
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
164<br />
dedi. imdi ben kza bir ey yapamam, brakamam<br />
onu ben. “Abla brakamam, o mahallemin<br />
kz” dedim. “yi” dedi. Gündüz oldu, oteldeyiz.<br />
Tarlaba’na geldik kuaföre. “O kuaföre<br />
niye gitmiyoruz?” dedim. “Aman brak, kazk<br />
oras” dedi. O zaman 2,5 lirayd. Fön yoktu.<br />
Maayla yapyorlard. Kadn da tanyormu kz,<br />
Feriköylü Benli Sabahat’n kzym. Tatar myd<br />
neydi, bilmiyorum. Almanya’da yetimiler, kar<br />
koca orda dükkan açmlar. Kocasnn ismi de<br />
Ersin, babayiit... Gide gele, gide gele. “Siz nerde<br />
kalyorsunuz?” dedi Yüksel’e. “Otelde kalyoruz”<br />
dedi. “Kz benim bir evim bo, gelin bir<br />
odada kaln” dedi. “Kira da istemiyorum” dedi.<br />
Yemeler içmeler bizden. Kadn da çalyor ya.<br />
Her gün 75 lira para alyor kz yevmiye ama cumartesiden<br />
cumartesiye veriyorlard. “yi” dedik.<br />
Eve yerletik. ç Feriköy’de. Feriköy mezarlnn<br />
iç taraflarnda o zamanlar hep villa tiplerinde<br />
evler vard. Önünde bahçesi, havuzlu…<br />
Çok güzeldi oralar.<br />
O evlerden birinde kaldk orda 15-20 gün. Kasm<br />
ay bitmek üzereydi, geldik. Tarlaba’nda<br />
kzn kocasnn akrabalar yakalad bizi. “Siz ne<br />
yapyorsunuz?” dediler. “Sen bana karamazsn,<br />
ben boanmm etmiim. Biz beraber geldik,<br />
çocuu da yanmda getirdim” dedi. “Fndkl’da<br />
babaannemin akrabasnn yannda kalyoruz”<br />
dedi. Gece pavyona geldik. Kza biri bela<br />
oldu. lle de dost olacam aya. Kz ey<br />
yapmad. Paydosta demi ki, darda bekliyorum<br />
sizi, demi.“Aman kalk” dedi bana. Taksiye<br />
bindik. 5 lira tuttu. Feriköy’e gittik. Dolmula
pardon. Gittik hemen eyalarmz aldk. “Nereye<br />
gideceiz Yüksel?” dedim. “Bursa’ya gidece-<br />
iz” dedi. Haydaaa.<br />
Gece Bursa’ya gittik. Bursa o kadar köhne bir<br />
yer ki. lk defa terifatçy ben Bursa’da gördüm.<br />
Sinemalarda yer gösteren. Bir otele gittik. O da<br />
motel gibi. Ben hiç bilmiyorum. Bizi götüren oför<br />
dedi ki: “Abla ben sizi pansiyona götüreyim,<br />
bu otel pislik, yaramaz” dedi. Pansiyona götürdü<br />
bizi, Sabah Pansiyonu. Gündüz vakti, manav<br />
dükkannn üstüydü pansiyon. Kaya Müren.<br />
“Allah allah, bu Zeki Müren’in neyi gelir<br />
acaba?” dedim. Bilmiyorum ki, neyse öyle geçtik.<br />
Ondan sonra, Patronlar geldi. O zaman iki<br />
pavyon vard Bursa’da, 63 senesinde... Bir<br />
Moulin Rouge, bir de Kültür Park Gazinosu<br />
vard. Kültür Park’n içindeydi. Bir de Cubana<br />
vard, Otel Hirman da vard.<br />
Biz pansiyonda kalyorduk. Bütün büyük ünlü<br />
dansözler orda kalyor, film artisti Perihan,<br />
“Sincap Perihan” derlerdi, filmleri var, barolde…<br />
Gece pavyona gideceiz, 10’da… 63 senesinin<br />
Kasm ay ite, sonuna m geliyoruz çok<br />
hatrlayamayacam. Anonslar ediliyor, sirenler<br />
çalnyor. Bayraklar darda indiriliyormu. “Aa<br />
ne oldu, Yüksel” dedim. Telefon geldi pansiyona,<br />
pavyon kapal. Niye dedik? Kennedy öldürüldü.<br />
63’te. e gitmedik. Bir iki gün öyle kaldk.<br />
Ona da rahmet olsun.<br />
Bu arada bizim kz, anas ile görüüyormu,<br />
Yüksel. “Kzm nerdesin?” demi annesi. Anne,<br />
demi o da, böyle böyle.“Annesi biliyor” demi<br />
“Gelin artk. O çocuk da orda ziyan olmasn.<br />
Deniz<br />
165
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
166<br />
Gönder onu” demi. “Tamam, gönderiyorum”<br />
demi. Hayda. “Kemal sen gideceksin” dedi bu<br />
bana. “Yüksel, nasl gidiyim, ne yapp edeyim?”<br />
dedim.<br />
Gitmek istemiyorum ki. Altm da. Biletimi aldm.<br />
O zamann paras 500 liram elime verdi.<br />
“Sakn paray ibne abine verme!” dedi. “Paralarn<br />
bir yere sakla, 10 lira 10 lira çkar” dedi.<br />
“Bir aya kalmaz ben de gelirim” dedi. O zaman<br />
Tofa fabrikas yeni açlmt galiba, imdiki garaj<br />
deildi, eski garajd, hangar gibi. Geldim<br />
güzelim. Bindim otobüse geliyorum. Elimde valiz.<br />
Ankara’ya kadar geldik, bereket otobüsün<br />
plakasn almtm. Okumak okumak okumak!<br />
Tahsil tahsil tahsil!<br />
Yemee çktm. Ama çocuk anlad beni, Muavin.<br />
Nonoluumu anlad. Kaarlanmm böyle,<br />
saçlar kz gibi. Yemek molas. Yemek molas<br />
bitti, ben duymadm. Yemek yiyorum. Gidip<br />
bakaym dedim, otobüs gitmi. Hatta çocua<br />
demitim: “Bana haber ver” diye. Artk anons<br />
ettiler de, belki ben duymadm. Nasl olsa plakasn<br />
aldm. Ben bunu Ankara’da yakalarm.<br />
Orann sahibine anlattm. Valizim de gitti. Plakasn<br />
sordu. “Git, Ankara’nn garajnda bulursun<br />
onu” dedi. Beni bir otobüse bindirdiler, para<br />
almadlar. Sabah geldim Ankara’ya. ndim.<br />
Otobüsleri aryorum. Lüks otobüsler deil.<br />
Dangul dungul külüstür. 40’lardan kalma…<br />
Çocuu yazhanede gördüm, beni görünce saklanmaya<br />
çalt. Çeviim, atiimdir. Kavgacym<br />
da. “Hemen nereye gidiyorsun lan, senin anan<br />
bacn bilmem ne yaparm” dedim. Plakasn
almm ben. “Valizimi göster çabuk” dedim.<br />
“Ya seni aradk bulamadk, mecburen geldik”<br />
dedi. Valizimi verdiler. Otobüse bindirdi beni.<br />
“Beni otobüse bindir yoksa seni ikayet ederim<br />
garajn sorumlusu kimse” dedim. Kyafetlerim<br />
var, giyimlerim var. Bir tek baörtü almtm<br />
yanma, o zaman, mehurdu. Neyse...<br />
Geldik Adana’ya. Adana dilleniyor, çalkalanyor.<br />
Benim için Yüksel’i kaçrd diyorlarm.<br />
“Ya olum o zaten kendi kz gibi. Kaçran Yüksel’dir”<br />
diyenler olmu. Anas geldi, biliyor tabi<br />
kznn ne olduunu. Böyle böyle, hiç merak<br />
etmeyin iyidir, dedim. Kocas ile görütüm. Severlerdi<br />
beni, mahalle çocuuyuz. Kaynanas:<br />
“Bu çocuun günah yok, zaten biliyorsun Erol”<br />
dedi. Ben gene onunla dostluumu sürdürdüm.<br />
Artk Adana’daydm, ama gene bildiimi yapyordum.<br />
Ailemin yanndaydm ama onlara para<br />
veriyordum. Abime yani. Babam hayatta param<br />
almazd. Abime de zaten yedirmezdim. Abime<br />
veriyordum 5 lira. –çay 20 kurutu, sinemalar<br />
60 kurutu- Hergün 125 kuru para veriyordum<br />
ona. “Nereden alyorsun bu paray?”<br />
diyordu. “Külhanbeylerden istiyorum” diyordum.<br />
Evimiz geneleve yakn ya. Çeçen Cumali<br />
vard, bakma yine büyük adamlar vard. “Abicim<br />
bana para ver” diyordum veriyorlard.<br />
Seviyorlard da beni çünkü. Çocukluumu<br />
biliyorlard. Kz gibiydim ama bana bir gün yan<br />
gözle bakmadlar. Sene 65 oldu. Askere geldim.<br />
Haber geldi, gittim karakoldan emniyetten sülüs<br />
verdiler bana. Vedalaacaz artk evle. Geldim<br />
eve, beni sabah yolcu edecekler ama kz gibi-<br />
Deniz<br />
167
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
168<br />
yim. Saçm kestirmedim. Kam, gözüm yapl.<br />
stasyona geldik, trene geldik. Ah ah, Kara tren<br />
gelmezm’ola, düdüünü çalmazm’ola… Neyse,<br />
Manisa’ya geldik. O zaman Tarzan sa myd,<br />
bilmiyorum. Ocak aynda 65’in. Arkadalar da<br />
vard, Adana’l çocuklar. 2-3 günümüz var teslim<br />
olmaya tugaya. “Ya zmir’e gidelim bari,<br />
saçlar kestiririz” dediler. “Ben kestirmem,<br />
tugayda kessinler.” dedim. Giyinmiim o biçim,<br />
elbise üzerimde tiril tiril. 500 lira para var yanmda.<br />
Manisa’ya kadar bedava gelmiim trenle.<br />
Dedim: “zmir’e gidelim zmir’i de gezelim<br />
bu meyanda. Hadi siz para vermeyin” dedim.<br />
Onlarn durumunu biliyorum, tandm çocuklard<br />
Adana’dan. ki kiilerdi. Manisa’dan zmir’e<br />
15 liraya gidiyoruz. Alsancak’a gittik, otele<br />
yerletik 3 kiilik odaya. Paralarn ben verdim.<br />
“Otelde arza marza yapmayn, ben çkp<br />
dolaacam” dedim.<br />
Gençlik heves, imdikilere hak veriyorum.<br />
Brigitte Bardot hastasydm, onun filmi vard.<br />
Bilet aldm girdim. zmir’i geziyorum. 2 günü<br />
orda geçirdik, döndük. Bindik taksiye. Tugayn<br />
oraya geldik. Girdik. Saat 2 olmu. Subaylar<br />
seçme alyorlar ya, ben de boylu posluyum.<br />
Beni bir gördü alay-tugay subaylar. O diyor<br />
ben alacam, dieri ben. ardm. Tugay<br />
komutan dedi: “Karar verin”. Bir temen vard<br />
stanbullu, çok güzel, boylu poslu, aslan gibi.<br />
“Ben bununla kalmak istiyorum buna verin beni”<br />
dedim. Güldüler bana. Kz gibiydim, saçm<br />
kestiler. Subayn gözleri doldu, o derece. Böyle<br />
güzel bi çocuk, bi anda… Sevdirdim kendimi
acemi birliine, subaylara. Moral elenceleri,<br />
geceleri oluyordu, sesim de çok güzeldi. ükran’n<br />
plaklar yeni çkmt. Okurdum falan.<br />
Beni sevdiler. ki ay oldu. Datm oluyor, beni<br />
nereye gönderecekler bilmiyorum. Yazc geldi,<br />
“Sen burada kalyorsun” dedi. Subay çok severdi<br />
beni. 6 ay sonra bir gün geziyorum, tugay<br />
komutan gördü beni. “Niye gitmedin?” dedi.<br />
“Bilmiyorum” dedim. “Hemen komutann bana<br />
gönder” dedi. Komutana söyledim bunu.<br />
“Bi ey mi yaptn?” dedi, “Yok” dedim. Niye<br />
beni göndermediini sormu. Artk ne olduysa<br />
bilmiyorum. “Seni Menemen’e gönderiyoruz”<br />
dediler. 400 lira para var yanmda. Aylk da<br />
alyorum 10 lira. Sigaram yok, çocuklara veriyordum.<br />
Sabunu eyi… Kadnlara ykattryordum<br />
çamarlarm ordaki çingene mahallesinde.<br />
Manisa’ya geldim, zmir’e geldim. Direk<br />
Menemen’e otobüs yok. Garaj, yaz, Austos,<br />
scak, Allahm. Asker elbisesi üzerimde, terliyorum.<br />
Yazhaneye gittim. “Menemen’e tabura<br />
teslim olacam” dedim. Bindirdiler, Menemen’e<br />
geldim. Benim namm oraya da gelmi,<br />
“Kz gibi, Adana’dan” diye. Astemen bana<br />
ak oldu orda da. Çok temizdim, çok titizdim.<br />
Elbise verirlerdi, asker terzihanesine verir, üstüme<br />
göre yaptrrdm. Zaten 37 numara postal<br />
yok. Sivil ayakkab giyiyordum. Olmuyordu.<br />
Ayaklarm yara oluyordu botun içinde. Orda 2<br />
ay kadar kaldm. Ordan da beni brakmak istemiyorlar.<br />
Subayla biz ii piirdik. Kou hamama<br />
gidiyor paklanyor, ben tek giriyorum. “Ba-<br />
n sabunlaym m?” dedi. Neler duyuyordum<br />
Deniz<br />
169
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
170<br />
neler, isteseler neler yapyorlar. i bitirdik.<br />
Ykandm, paklandm, kouuma gittim. lk<br />
nöbetim Kubilay Tepesi’ne çkt. Tabi kitaplarda<br />
da okuyorum. Çok güzel bir heykeli var. lk<br />
ehit Menemen’de, kellesini kesmiler. Neyse…<br />
Subayla konuuyorum, ey yapyorum. Dedikodular<br />
çkmaya balad. Ama kimseye cesaret<br />
vermiyorum. “Siktir lan, dipçikle vururum seni”<br />
diyorum. Döneceime yakn hastalandm. Revire<br />
yatrdlar beni. Kam alnm. Tabi o zaman<br />
kep giyiyordum görünmüyordu. Hastanede kep<br />
çknca… Binba vard, bahekim. “Yüzünü ne<br />
oldu?” dedi. “Yand.” dedim. Adam ya yuttu ya<br />
yutmad. “Dua et hemerimsin” dedi. Adanalym…<br />
3-5 gün orda kaldm. Datm günü oldu.<br />
Tren istasyonuna gelinceye kadar yanmdan<br />
ayrlmad o adam. Her eyi göze ald, vucudum<br />
prl prl, bir de palaskayla skyordum belimi,<br />
belim incecik. Omuzum incecik. Popom çkyordu,<br />
kz gibi. “Beni ara, mektup yaz tabura” dedi.<br />
Yazarm mazarm, neyse…<br />
Edirne’ye geldim, 16. Piyade alayna. Subaylar<br />
ite datyorlar erleri. O zaman eitim veriyorlar.<br />
Telsizler vard böyle. Ona kafam çok çalt.<br />
15 gün içinde ifreyi çözdüm. Kanallar aramay<br />
örendim. Bir kanala girmiim. Bir yere bastm.<br />
Kbrs deniz alt bilmem ne ay yldz ifresiymi.<br />
“Kbrs deniz altndan aryorlar kumandamn”<br />
dedim. “Nerden buldun sen bunu?” dedi. “Valla<br />
komutanm bastm oldu” dedim. Neyse Edirne’de<br />
de rahattm. Depocu hemerim çkt. O<br />
da herhalde eydi, ama belli etmiyordu. Bana
temiz iç çamarlar veriyordu. Kz gibi çok güzel<br />
askerdim. Yine postal yok ayamda.<br />
Alay komutan olarak Karadenizli bir yedek temen<br />
getirdiler üstümüze. Karargahta yedek temene<br />
verdiler beni. Erhan Temen beni anlad.<br />
Hallerimi gördü. “Ulan sen aslnda stanbul’da<br />
Mis sokaa gitsen, ne para kazanrsn, bütün arkadalarn<br />
orda” dedi. “Sen nerden biliyorsun?”<br />
diye sordum. Olancym bu meer.<br />
Neyse o öylece geçti, gitti.<br />
Yine hastalandm, birinci senesinde. Çorlu<br />
askeri hastaneye götürdüler beni. Kzaryorum,<br />
terliyorum. Binba çok iyiydi Allah raz olsun.<br />
Saçm ksayd oraya gittiimde. Üç ay hastanede<br />
kaldm. Saçlarm uzad, kendime geldim.<br />
“Hava deiimine gönderiyorum seni, sen dua<br />
et 6 ay göndermiyorum” dedi. Çünkü üç ay<br />
saylyor üç ay saylmyordu.<br />
Evet, aldm eyimi, Edirne’ye gittim, ordan sülüsümü<br />
aldm. Bindim otobüse geldim Adana’ya.<br />
“Ne oldu?” dediler. “Hastaym” dedim.<br />
Üç ay orda kaldm. ki ayn sonunda postac<br />
geldi. smimle hitap etti, “ubeye gideceksin”<br />
dedi. “Hayrola” dedim. Makbuz getirmi. 500<br />
lira para alacakmm. Bir kilo peynir, zeytin, pirinç<br />
bilmem ne. Abimin az kulaklarna varyor<br />
ama. Paray duydu ya... Gittim aldm geldim.<br />
Ne yapacaksn bu paray, dedi abim. Hiçbir<br />
eyde gözüm yok. Al, dedim, gözünü doyursun.<br />
50 lira istedim içinden. Üç aym doldu. Saçlarm<br />
uzad, güzeldim. spanyol paçalar, ayamda<br />
yazlk terlikler, parmak aras, Amerikallar<br />
getiriyordu. T-shirt. Alaya geldim. çeri bir gir-<br />
Deniz<br />
171
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
172<br />
dim. Hepsi dönüp bakt. Subaylar deli oluyor,<br />
kim bu diye. Kllarm cmbzla alrdm, kaymak<br />
gibi olurdum. Gençlik de vard o zaman. Komutann<br />
yanna gittim. “Ben geldim.” dedim. “Sen<br />
misin lan?” dedi. “Bi insan bu kadar nasl dei-<br />
ir?” dedi. Adanal demeye bin ahit ister, sesim<br />
daha inceydi. Velhasl askerliimi bitirdim. Binba<br />
Kayserili bilmem ne yazcs vard. zin<br />
mizin kullanmamtm hiç. Çar izinlerine gidiyordum<br />
ama kaçak gidiyordum. Onbalar, çavular<br />
seviyordu beni. Moral gecesinde arklar<br />
söylüyordum. TSM okuyorum Zeki Müren’den.<br />
Sende baya bir cevher var, derlerdi. Sarayiçi’nde<br />
nöbetteydim, binba yazcs geldi. “Hemen<br />
gel, tüfei teslim et, seni binba çaryor”<br />
dedi. Gönderecekmi beni. Ocak’ta tezkereyi<br />
almam lazm. Kasm’n 10’unda merasim vard.<br />
Öyle oldu. “Komutanm” dedim, “Param yok<br />
ama”… Param vard ama amacm Edirne’de<br />
kalmakt biraz. Güzel yerdi. Bir subaya ak<br />
olmutum orda, o da bana ak oldu, göçmen<br />
çoçuuydu. Bu baka bir subay ama, Edirneli.<br />
James Dean’e benzerdi. O geldii zaman anlyordu<br />
ama söyleyemiyorduk birbirimize… Çünkü<br />
kimseye vermiyordum. Yapmyordum. Bakyordum<br />
bana bir hareket yapyorlar, hemen<br />
“Kumandana söylerim” diyordum. Adana’da<br />
da öyle badireler atlattm, o tecrübelerime<br />
dayanarak öyle yapyordum.<br />
Neyse teskereyi aldm, geldim Adana’ya. Duramyorum<br />
artk Adana’da, smyorum. Dedim:<br />
“Ben gidiyorum stanbul’a.” Oray söyledi ya<br />
Mis Soka. Kafama takld. Velhasl geldim
stanbul’a. Bir arkadam vard, bilmiyorum, öldüyse<br />
Allah rahmet eylesin. Geldim onu buldum<br />
Beyolu’nda Turan Caddesi’nde. “Metin,<br />
ben geldim” dedim. Metin’le hobe ettik. Paydos<br />
zaman, yemee gittik Lades’e, Tarlaba’nda<br />
mehur çorbac. “Metin, bi ev bulalm,<br />
n’olur?” dedim. Aradk taradk. ki üç gün bir<br />
yerde kaldm. o zaman Rumlar çoktu, Ermeniler<br />
çoktu, Yahudiler çoktu. nan kötü deillerdi.<br />
Doramac akirSoka’nda arkadam ev<br />
buldu. “Ev buldum, 175 lira aylk” dedi. Annem<br />
demiti ya rahmetli: “Para gönderirim.<br />
Sen gelme artk. Çoluk çocuk büyüdü.” Evi<br />
tuttum. Yatak, yorgan yok. Zekâya bak: Gazete<br />
aldm 15-20 tane, yatak yaptm. Ayakkablar<br />
yastk gibi. O çocuk da öyle yatyor. Ailesi burada<br />
ama gitmiyor. Mektup yazdm eve: “Bana<br />
yatak yorgan, tencere, kap kacak, gaz oca<br />
yollayn.” O zaman gaz oca vard, aygaz yoktu.<br />
Bir hafta sonra telgraf geldi: “Git Sirkeci’den<br />
al.” yazmlar. Taksiye bindim. Geldim evi serdim<br />
güzelce. Ordan rahmetli bir kadn da karyola<br />
verdi. Biliyordu da beni. Ama eve müteri<br />
falan almazdm, bilmiyordum öyle ey. Kimisi<br />
tabak, çanak verdi komularn. Dayadm döedim.<br />
Güzel de bir taze fasulye yemei yaptm.<br />
Kap çalnca açtm. Arkadam “Ne güzel olmu<br />
buras, cennet” dedi. “Ben yerde yatacam sen<br />
evin erkeisin” dedim. 67 oldu, çocuk askere<br />
gitti.<br />
Mis Soka kar kar biliyordum artk. Ev sahibim<br />
de dünya iyisi. Ecdad nurlar içinde yatsn.<br />
“Anne, arkadam beni brakt gitti” dedim.<br />
Deniz<br />
173
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
174<br />
Kadn huyumu suyumu biliyor. Evin düzgün<br />
olduunu biliyor. “yi, sen burada merdivenlerimi<br />
sil, kiralarm topla, bakkala çakala gidersin<br />
kiraclara, sana ayda 35 lira veririm” dedi. Körün<br />
arad bir göz, Allah verdi iki göz. 68’den<br />
69’a kadar öyle geçti. Binalara temizlie gidiyordum.<br />
Ermenilerin, Rumlarn, Yahudilerin<br />
binalarna. Para veriyorlar 15-20 lira. Yanmda<br />
kasap vard. Eve adam getirmediimi biliyordu.<br />
“Sana i buldum, Sadkzadelerde” dedi. “Burada<br />
ne yapyorsan, orda da onu yapacaksn,<br />
merdiven temizleyeceksin, pencere sileceksin.”<br />
“yi” dedim. Bir kadn ile kocas geldi beni arabayla<br />
ald. Kornaya basyorlar, baryorlar. “Ay<br />
ne var, Allah kahretsin” dedim. “A, bu Tanju”<br />
dedi, ses tonumdan dolay. “Gel kz” dedi,<br />
“Muzaffer’in (kasabn) bulduu insanlar biziz”<br />
dedi kadn. Aldlar götürdüler beni. Yedi sekiz<br />
sene bir mahallede oturmak her olann kâr<br />
deil o devirlerde. Komular tandm, Türkan<br />
Abla’y, Bedia’y tandm. Mahallemin kz vard:<br />
Meral Zeren. Yurdaer Doulu’nun arkada<br />
vard. Sonra Ankara’da otelde ölü bulundu,<br />
unuttum imdi ismini. Onlar vard. Nermin<br />
Denizci vard, artist. Gider gelirdim evlerine.<br />
Sene oldu 70. Ev satld, bilmem ne oldu.<br />
Gittim geldim yine Tarla Sokak’ta oturuyorum.<br />
Ondan sonra çark hayatm balad. Taksim’e<br />
çkyorum, kzlarla görüüyorum. O zaman Kader’i<br />
gördüm. Necla’y gördüm, Yldz’ gördüm.<br />
“Aa, buras iyi” dedim. Meerse askerdekinin<br />
söyledii yer, Taksim çark yeriymi. Mis<br />
Soka’nda an Oteli var, oraya götürülüyor-
mu. Bu arada memelerime ine vurdurmaya<br />
baladm. “Gel kz sana bir ine vuracaz, memelerin<br />
büyüyecek” dediler. Biliyorlard beni.<br />
Geldi geçti sene 72 oldu. Cihangir’e tandm,<br />
Kbrsl arkadamn yanna. Derken arkadama<br />
Kbrs’tan ihbar geldi… O zaman Makarios<br />
vard, Kbrs’n Babakan. Kbrs’tan teyitsiz<br />
çklmyormu, ihbar olduu zaman götürüyorlarm.<br />
Götürdüler onu, ev bana kald. Bir arkadam<br />
daha vard Ajda, onla beraber kalyoruz.<br />
Geldi, geçti. Hicran vard, Öküz Bakl Mehmet,<br />
Urfal ama Ankara’da kalm çokça. Daha<br />
önce Ankara’da kaldnda amcas Neet Erta’n<br />
yannda çalm. Köçeklik yapyormu.<br />
Bir mektup geldi Hicran’a. Bize 3-4 tane köçek<br />
lazm. Güzel de oynuyorum, güzel de striptiz<br />
yapyorum.<br />
Kulüpleri mulüpleri talan ediyordum ben o<br />
zamanlar. Adam geldi. Ankara’ya gidiyoruz 4-5<br />
lubunya. Saçlarm simsiyah, prl prl. Orda<br />
gazetelere bile çktk. Kaman’a gittik, düünlere<br />
götürüyorlard bizi. Türkiye’de ilk defa pullu köçek<br />
olarak ben oynadm. Dansöz kyafeti ile…<br />
Onlar alvar, ceket giydiriyorlar ama ben yapamam<br />
öyle ey. stanbul’da pavyonlarda, kulüplerde<br />
çalmm ben, yapamam. “inize gelirse<br />
olur, gelmezse ben gidiyorum. stanbul gibi yeri<br />
brakp geldim buraya öküzler” dedim. Kabul<br />
ettiler. Ama pullu köçek gelmi, pullu köçek gelmi<br />
o zamanlar. 72’lerde. Gel zaman git zaman,<br />
kadere bak... Okuyucular geldi, Krehir’e bir<br />
düüne gelin almaya gidiyoruz. “Tavrm biliyorsunuz,<br />
ben kostümle oynarm, erkek kyafet-<br />
Deniz<br />
175
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
176<br />
leri ile oynayamam” dedim. “Tamam” dediler.<br />
O adamn köyüne gittik, otelin sahibinin, kadere<br />
bak. Harem Oteli’nin, 60’da ilk geldiimde<br />
kaldm otel. Neyse, tantrdlar, bize bir oda,<br />
yemek verdiler. Çalgclara yemek yok. Neden<br />
yemek vermediklerini sordum. “Onlarn paras<br />
var, yesinler” dediler. “Olur mu ya onlar bizim<br />
ustalarmz, çalgclarmz. Neyse, vermiyor musunuz,<br />
iyi” dedim. Düün balad, herkes çkp<br />
oynuyor. Ben çkacam ya, yer gök inledi.<br />
Almanclarn düünü. Yanmza geldi o adam,<br />
“Sakn Zeki Müren gibi oynama” dedi. “Ne diyorsun<br />
sen ya, siz beni buraya bilerek getirdiniz”<br />
dedim. “Öyle mi istiyorsun?” dedi. “Ustalar,<br />
güzel bir ey çaln” dedim. Nasl dönüyorum<br />
orda. Yoruldum, “Tamam yeter” dedim.<br />
Oturdum. “Kalk oyna, millet damlardan seyrediyor.”<br />
“Oynamam, yorgunum” dedim. “Ya ne<br />
istersen yapacaz” dediler. “Derhal ustalarn<br />
karn doyacak” dedim. “Onlarn paralar pein<br />
verilecek” dedim.<br />
Allahm, bu adam ben bir yerden tanyorum<br />
ama nerden, dedim. Ben stanbul’da kaldm<br />
deyince ona, oteli sordum. Hatrlad, o zaman<br />
adam yumuad. “Ne isterlerse verin” dedi. Ne<br />
kadar para topluyorduk, kardeim ne kadar.<br />
Ama ne alrsan yar yaryayd. Üç ay da orda<br />
kaldm öyle.<br />
Geldim stanbul’a. Kulüplere. Emniyete düerdik,<br />
15-20 gün gökyüzünü görmezdik. Ama<br />
rahattm. Öyle öldürmeler, vurmalar, krmalar<br />
yoktu. Bizi el üstünde tutarlard. Arabalar gelirdi<br />
Taksim’e. Bizi arabalarla götürürlerdi yedirme-
ye, içirmeye, gezmeye, tozmaya, denizlere, ile,<br />
Kilyos, Avalara götürürlerdi. imdikiler nerede…<br />
Paray buldular ey yaptlar. Ama imdi<br />
onlara da hak veriyorum. imdikiler bastramyor<br />
kendilerini. Eskiler bastrmak zorundayd.<br />
Bayram Sokak’ta, Abanoz’da çaltm. 74’lerde<br />
ilk lubunyalar götüren benim oraya… Abanoz<br />
76-77’de kapand. Sonra, Dolapdere civarna<br />
tanld. Dolapdere’ye 77-78’de ekip giremiyordu<br />
o zamanlar. Orda çaltm. 80’lerde de<br />
oras da kapand. Oras da kapannca artk çarka<br />
çktk. Kimisi kulüplere gidiyor, kimi pavyonlara…<br />
80 htilali olduunda Harbiye’deydim. A, sirenler<br />
mirenler. Rahmetli Meral, yanmdayd. Rahmetli<br />
çok güzeldi, Feri Cansel gibi… Dii bir<br />
kadnd. Subaylar etrafmz sard, kadnz ne de<br />
olsa. Biraz da dilli. “Ay imdi biz nasl gideceiz<br />
eve? Saldrrlar, maldrrlar” dedi. Hemen bizi<br />
askeri araba ile Bayram Soka’na getirdiler.<br />
Sonrasnda neler yaadk neler…<br />
Bayram Soka’ndaki evi 80’de tutmutum.<br />
Kulüpte çalyorduk. Saat 11’e kadard. 11-<br />
12’de kapanyordu kulüpler. Her yer çekiliyordu.<br />
Müterisini alan eve getiriyordu. Kulüpte<br />
kalan orda kalyordu. Sabah saat 7’de çkyorduk.<br />
81’de Ben Konya’da genelevde çalyordum.<br />
80’den sonra Ankara’ya arkadam götürüp<br />
ameliyat ettirmitim. Ankara houma gitti. “Sen<br />
git ben burada kalacam” dedim. Ben orda<br />
çaltm. Çaça’nn biriyle tantm, beni Konya’-<br />
Deniz<br />
177
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
178<br />
ya götürdü. Orda çaltm. stanbul’a 82’de<br />
döndüm tekrar…<br />
lk etei ben giydim, stanbul’da. 68-69’larda.<br />
Ama darda giyerdim, eve gelince normal giyiniyordum.<br />
Ne kadar da olsa mahalle. O zaman<br />
bekçiler vard gece. Bekçiler yakaladklarnda<br />
2,5 lira verirdik ellerine o zaman. Seslerini çkarmazlard.<br />
Kadn olduuma çok mutluyum. Gençlere tavsiyem,<br />
akll olsunlar. Gençliin kymetini bilsinler.<br />
Bir insann en büyük sermayesi gençliidir.<br />
Havasn kullansnlar… Benim hiçbir birikimim<br />
yok. u an yine fuhu yaparak geçiniyorum.<br />
Hâlâ Bayram Soka’nda yayorum.
Filiz:<br />
Darbe sabah Beyolu’nda askerlerin yürüme<br />
sesine uyandm. Sokaa inicez,<br />
makyajm falan yaptk. Ev basld. Bizi<br />
askeriye ordu evine götürdüler. Karakola<br />
teslim etmediler. Hastanemiz vard bizim:<br />
Cancan. Bizi Cancan’a yolladlar. Ordan<br />
da çktk Ahlak'a geldik. Ahlak’ta saçlar<br />
kesildi. Sirkeci’de… Seni çuvaln içine<br />
koyuyorlar Ahlak’ta. Kediler de var. Kediler<br />
seni parçalyor çuvaln içinde. Beni<br />
braktlar öleden sonra saat üç dört<br />
gibi... Ben Sultanahmet’e gittim. Bir esnaf<br />
dedi ki: Senin bu halin ney?, dedi. Suratm<br />
paramparça. Elbiselerim yrtlm.<br />
Her tarafm delik deik olmutu…<br />
Filiz<br />
181
Ben 1958 Hatay skenderun doumluyum. Çocukluum<br />
14 yana kadar hep Hatay’da geçti.<br />
Ailem durumumu bilmedi. Üvey abilerim vard.<br />
Annem iki evlilik yapmt. lkokulda kzlarla oynuyordum.<br />
Erkek çocuklarla oynamyordum.<br />
Bir tane Mustafa diye bir arkadam vard, ufak<br />
bir çocuktu. Kap komumuz. Beraber gidip geliyorduk.<br />
Bir gün, Mehmet sen bizimle niye yürümüyorsun,<br />
dedi. Kzlarla yürüyorsun hep, kzlarla<br />
iliki mi kurmak istiyorsun, dedi. 11-12 ya-<br />
ndaydm. Yok yok bir ey, dedim. Silkelendim.<br />
Komularmzdan bir tanesi anlamt. Bu ecinsel,<br />
dedi benim için. Aman ailesi bilmesin, dedi.<br />
Tepki almasnlar, dedi. Beni çard, senin için-<br />
Filiz<br />
183
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
184<br />
de kzlk m var, dedi. Kz gibisin sen, dedi Dürdane<br />
Teyze. çli dl bir insand benim ailemle.<br />
Kadn anlaylyd. Tahsilli bir aileydi. Beni<br />
denize götürüyorlard, gezmeye götürüyorlard.<br />
Annemin yerine kendi gelirdi okula. Annemde<br />
kalp vard. Annem böyle eyleri kaldramazd.<br />
Velini çar, dedi bir keresinde öretmen. Ben<br />
Dürdane Abla’ya söyledim. Annenin yerine ben<br />
gideceim, dedi, hiç ses etme...<br />
Ecinsel nedir bilmiyordum... Bir gün de teyzemdeyiz.<br />
Akam teyzemlerde oturuyoruz.<br />
Okullar tatildi. Saçlarm uzatmtm. Belediye<br />
otobüsüne bindik. Ben orda anladm, annem<br />
orda anlad. Neyin ne olduunu anlad. Bir yal<br />
amca vard. Oturuyordu. Kzm sen de böyle<br />
annenin yanna otur, dedi. Annem bir bana, bir<br />
adama bakt. Adam da hafif sakallyd... Annem,<br />
hocam, dedi, bu erkek... A ben kz çocu-<br />
una benzettim, dedi. Kusura bakma, dedi. Evimizin<br />
ordaki otobüs durana geldik. ndik, orda<br />
erkek berberi vard. Annem oraya soktu beni,<br />
3 numara kestirdi annem saçlarm. Kulaklar<br />
çkt bende böyle... Beyefendi öyle deyince annem<br />
çok bozuldu.<br />
Daha 12 yandaydm. Ben de artk kendimi<br />
anlaynca, geceleri evimizin yanndaki sahile<br />
gidiyordum. Tekneler, kayklar vard. Alt tarafm<br />
istiyordu. Birisi beni siksin istiyordum. Birisi<br />
benle arkadalk yapsn, düsün kalksn istiyordum.<br />
Neyse, 13-14 yandaydm, bir subayla<br />
kaldm ben. Deniz kenarnda bir mekanda. O<br />
bozdu beni. Biz onunla arkada olduk. O bana<br />
tatl alyordu. 25-26 vard o. Çok iyi bir insand.
Bana çok bakt. Ailemden gizliydi. Ne diyece-<br />
im, ay bu beni yapt, diyemem. Komumuzun<br />
bir tanesi de benle kalmak istedi. liki kurmak<br />
istedi. Bütün erkeklerin gözü benim üstümdeydi,<br />
güzeldim, çok güzeldim, ahaneydim. Ailem<br />
içinde benim üzerime bir kz yok, diyordum.<br />
Bir gün baktm, abim geldi. Benim bir abim<br />
vard, üvey abim vard. Kalk sen, dedi bana,<br />
ayakta dur, dedi bana... O da polisti. Gözümün<br />
içine bak, dedi. çimden böyle alyorum, annem<br />
de ordan alyordu. Abim rahmetlik oldu<br />
imdi. Çorabn çkart, dedi. Anneme sen hiç<br />
sesini çkartma, dedi. ii stt. Ayamn altna<br />
i soktu. Istt böyle yakt ayamn altn, dalad<br />
ki sokaa çkmayaym ben diye. Bu erkeklerin<br />
burada ne ii var diye? Evin önünde ne ii<br />
var diye? Bu erkekler niye bakyor, diyor. Senin<br />
olun götünü siktiren bir olan, dedi. Sen, dedi,<br />
böyle böyle yapyorsun, dedi bana. Benim<br />
ayaklarm iyileti. Ekmek yemiyorum, sudan<br />
kesildim. Ekmekten kesildim. Babam çok iyiydi.<br />
Abim kötüydü. Babam belediye memuru idi.<br />
Okula devam etmedim evden kaçtm. Banu diye<br />
travesti bir arkadam vard benim Hatay’da.<br />
Banu’yu buldum. O, temelli Adana’ya gidelim,<br />
dedi. Adana’ya geldik. 14 yandaym. Cebimizde<br />
para kalmad. Parkta yatp kalkyoruz.<br />
Kimseye de, paramz bitti ekmek verin, diyemiyoruz.<br />
Yanmza yal bir adam oturdu. Adam<br />
da 50 yanda var. Siz, dedi çalyor musunuz,<br />
dedi. Sizi kullanabilir miyim, dedi. Sizinle ilikiye<br />
girebilir miyim, dedi. Paranz neyse vericem,<br />
Filiz<br />
185
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
186<br />
dedi. Bi demet para çkartt herif bize. Hele benim<br />
için...<br />
Bana, sen bozuldun mu, dedi. Beni bir kii bozdu,<br />
bakas bozmad, dedim. Alamadm ben zaten,<br />
dedim. Adam, iyi, dedi, ben sizi eve götüreyim,<br />
bende kaln siz, dedi. Ben açl unuttum,<br />
banyoyu düünüyorum, suyu düünüyorum.<br />
Adam beni kolileyecek, adama da amca<br />
diyorum. Neyse ben duumu aldm filan rahatladm,<br />
adam baktm koynuma girdi benim.<br />
Adam diyo ki: Bir yere gitmeyin canm, ay size<br />
yemek yapaym. Adam yemekler yapyor, et<br />
soteler yapyor. Pilavlar yapyor, cacklar yapyor.<br />
On gün adamn evinde kaldk böyle. Adama<br />
da Antakya’dan haber geliyor. Ben telefonu<br />
aldm kulama dinledim o öbür odadan konu-<br />
urken. O yatak odasnda, ben de salondan<br />
dinledim. Hemen gel, diyor kars çaryor.<br />
Adam da ecinseldi. Banu arkadam adam koliledi<br />
ben kolileyemedim.<br />
Adam bize paramz verdi. Nereye gideceiz?<br />
Ankara’ya gidelim, dedi Banu. Ankara’ya geldik.<br />
Maltepe’yi geziyoruz, Kzlay’ geziyoruz.<br />
Gençlik Park’n geziyoruz. Atatürk’ün yatt<br />
yeri geziyoruz. Paramz bitti mi dört gün içinde.<br />
Gençlik Park’nda bir bankta ben, dierinde o<br />
yatmaya baladk. Ben böyle yatyorum parkta,<br />
kar tarafta kadn bize bakyor. O da pavyonda<br />
çalyormu. Köpei ile yanmza geldi. Köpek<br />
de beni yalad. Ay, dedim, adamn biri beni<br />
yalyor. Ay, dedim gözümü bir açtm baktm,<br />
köpek beni yalyor. Kar da, biey olmaz, biey<br />
olmaz çocuum, dedi. Börek yapm, termosta
da çay getirmi. Ay, dedim, iyi insanlara m<br />
rastlyoruz, kötü insanlara m rastlyoruz, dedim.<br />
Yoksa bizi kandryor mu insanlar, dedim. Bizi<br />
mi kullanmak istiyorlar, diyorum.<br />
Neyse kadn bizi evine götürdü. Biz kadnn<br />
evinde bir hafta kaldk. Kadnn evinde altnlar<br />
vard. Arkadam dedi ki, çalalm, dedi. Ben olmaz,<br />
dedim. Banu da rahmetlik oldu. Olur, dedi.<br />
Olmaz, dedim. Biz yapmadk. Ben kadna<br />
söyledim. Annecim, bak bir ey söyleyeyim mi,<br />
bu altnlar ya kasaya yatr, ya da bir yere yatr,<br />
sakla. Benim arkadam yapar, dedim, ama günah,<br />
dedim, bize ekmek verdin, para verdin,<br />
dedim. Biz stanbul’a gideceiz, dedim.<br />
Neyse stanbul’a geldik. O kadn bize verdi<br />
paray. Hâlâ 14 yamdaym. 14’e de girmemitim<br />
hatta, daha 2-3 ay vard. Neyse Topkap’ya<br />
geldik. ndik. Arkadam, bu bankta otur sen,<br />
dedi bana. Oturdum. ki gün Topkap’da kaldm.<br />
O bankn üstünde kaldm. Bekçi geldi,<br />
bakt, annemi bekliyorum, dedim. O geldi, babam<br />
bekliyorum, dedim. O geldi, abimi bekliyorum,<br />
dedim. Oturdum böyle. Geziyorum dolanyorum<br />
ayn yere geri geliyorum yine. Tabi<br />
cebimde para bitti yine. Kadnn bir tanesi<br />
ordan duvara simit koydu. Bana direkt vermek<br />
istemedi, benim almam bekledi. Ben de simidi<br />
aldm. Yerde de bi ie su buldum. Biri brakmt.<br />
Simitlen onu yiyorum.<br />
Bir tane yal amca geldi. Gel olum, otur bakym<br />
yanma, dedi. Boynuma sarld böyle evlad<br />
gibi. Ama adam hac hocayd. Beni kucaklad.<br />
Gel, dedi, dükkana gidelim, dedi. Adam<br />
Filiz<br />
187
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
188<br />
acaba bana bir ey mi yapcak, dedim. 60-65<br />
yalarndayd. Topkap’da o zaman kazak,<br />
mont, pantolon satan yerler vard. Dükkanlar<br />
vard. Delikanl sen aç msn, dedi. Ben üphelendim.<br />
Adam kuru fasulye pilav yapm etli.<br />
Dükkannda... Oturduk yedik. Adamn gözünün<br />
içine bakyorum, o da benimkine bakyor.<br />
Adam namaza gitti sonra. Öle zaman. Namazdan<br />
geldi. Büyükbaba, dedim. Oturdu 3-4 tane<br />
müteri geldi. Gelenler bana bakyorlard. Güzeldim,<br />
çok parlaktm. Bana i atyorlard. Onlar<br />
bozdukça katlayp katlayp koyuyordum, bey<br />
amca fiyatn söylüyordu. Neyse ben o adamn<br />
yannda bir yl kaldm. likiye girmedim kimseyle,<br />
orda adamn ba belaya girmesin, diye.<br />
Kars geliyordu, kzlar geliyordu dükkana çünkü.<br />
yerinde yatyordum. On be gün kadar<br />
sonra adam hastaland kzyla biz eya satyorduk.<br />
Karsyla satyorduk. Kars, dedi, seni eve<br />
götüreceim, dedi. Kadn, adam, kz hep namaz<br />
klyorlard. Konyalydlar.<br />
Bir gün bir kalabalk toplandk arkadalarlan,<br />
onlar karya-kza gidecekler. Hepsiylen arkadalk<br />
kurdum ben ordaki personellerle. Taksim’e<br />
gelicez. Bir senedir stanbul’daym Taksim’i bir<br />
sefer görmedim, ilk defa gidicez. Taksim’e geldik.<br />
Randevuevine geldik. Bütün evler hep<br />
açkt, hepsi çalyordu. Sraselviler’de. Ay tatl-<br />
m, dedi, ne kadar güzelsin, kaç yandasn sen,<br />
dedi bir tanesi... Ben, 15 yandaym, dedim.<br />
Sen de mi geldin, dedi. Bunun ya ufak, dedi.<br />
Sen, dedi, darda bekle, dedi bana. ki üç arka-
dam iini bitirdi, çktlar geldiler yanma. Bana<br />
15 yamda olduum için yasak.<br />
Bi baktm, çiçekçiler vard orda, kardan gelen<br />
bir kadn gördüm. Bir kuaföre girdi köpeiyle,<br />
ben de girdim arkasndan. Köpei sevdim, ad<br />
ne, dedim. Pamuk, dedi. Abla, dedim, bana<br />
yardm et, yatacak yerim yok, dedim. Sen, dedi,<br />
ecinsel misin, dedi bana. Kaç yandasn,<br />
dedi? Yalan söyledim. Çocuklarn yanndan<br />
kaçtm ben. Topkap’y da bulamadm tekrar.<br />
Kendimi sevdiriyorum güzelim diye. Bir tanesi<br />
karnn aç m, dedi. Evet, dedim. Taze fasülye<br />
yedim ben.<br />
Kz, dedi bir tanesi, sen nerelisin, dedi. Hataylym,<br />
dedim. Kaç yandasn, dedi? 18 yandaym,<br />
dedim. Üç kez tekrarlatt bana. Dedim, çalmak<br />
istiyorum. Aaa, dedi, seni de kadn kl-<br />
na sokalm, sen de çal, dedi bana. Çok güzelsin<br />
sen, dedi. Sen nasl i yaparsn, biliyor<br />
musun, dedi. Parann, dedi, bilmem neyine<br />
bilmem ne yaparsn, dedi. Hazrlandm geldim.<br />
Bütün evler çalyor. Kafam bir kaldrdm baktm<br />
11 numara. Dedim, herhalde bu evde çal-<br />
acam ben.<br />
Ay, dedim, ben bunlara kimliimi vermeyeyim,<br />
yamn ufak olduu ortaya çkar, dedim. Ben<br />
içeri geçtim. Hayrl iler, dedi Arzu. Bir tane<br />
kadn klnda Diyarbakrl bir lubunya, hemen<br />
geldi bana sarld. Ah yavrum, çocuum, dedi.<br />
26-27 yandayd o da. Baktm patron geldi.<br />
Kalk, dedi, ay ne kadar güzelsin, dedi. Mehmet<br />
bunu brakmayn, buna bakn, dedi. lgilenin,<br />
dedi. Ay akam oldu. Müteri gelip gidiyor böy-<br />
Filiz<br />
189
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
190<br />
le. Bir krem: nivea. Çaltm, çaltm. Bir tane<br />
travesti geldi. Dedi, siz bunu burda neden çaltryorsunuz,<br />
dedi, bunun ya ufak, dedi. 18<br />
yok bu, dedi. Arzu, sen çk lan dar, dedi. Baka<br />
eve mi almak istiyorsun, dedi. Biz brakaca-<br />
z, sokaa düecek, dedi. Ben bunu brakmam,<br />
dedi. Ben çaltm tkr tkr. Patron da<br />
beni brakmad, sa olsun.<br />
Baktm 72’lerde 73’lerde bir darp geldi. Saadettin<br />
Tantan geldi. O zamana kadar 3 sene çaltm,<br />
yani kaç yanda oluyorum? 17 yamda<br />
m ne. Evleri bast, hepimiz karakoldayz. Senin<br />
kimliin nerde, dedi polis... Nerelisin, filan yerliyim.<br />
Ben verdim adresi. 18 yandaym ben,<br />
dedim. Arzu, dedi ki, Ebru doru söyle, dedi.<br />
En sonunda ben kimlii çkarttm. 17 yamdaym,<br />
dedim. Arzu, dedi ki, sen, dedi, bize niye<br />
yalan söyledin Filiz, dedi. Dedim ki, ben yalan<br />
söylemedim. Korkumdan yaptm, dedim. Valla<br />
sana helal olsun, dedi. Ben sana bir ey söylemek<br />
istemiyorum, dedi.<br />
Kimliime baktlar. Bunu çaltran kim, dedi.<br />
Vekili gelsin bunun, dedi. Vekil, pezevenk demek<br />
aslnda. Sen mi çaltryorsun bunu, dedi.<br />
Hayr, efendim kendi geldi, dedi. Bilerek kendi<br />
girdi, dedi. Benim yüzümden cezaevine girdi<br />
kadn. 2 ay yatt çkt kadn. Kör Leyla... Seni<br />
ailene teslim edicem, dedi polisler. Ben senin<br />
saçlarn kesicem, dedi. Abim geldi mi, beni<br />
almaya, polis olan... Tantan’n da asker arkada-<br />
. Kardeinin burda ne ii var, dedi. Aldlar beni<br />
tekrar Hatay’a götürdüler. Bir sene bekledim.<br />
Hiç sesim çkmad. Ama alyorum. Sen beni
tutsan da ben geri dönücem, yine yapcam, dedim.<br />
Abim ak ak, beni dövüyor. Bir sene geçti,<br />
18 yama girdim.<br />
Abanoz kapanmt. Sokaklar kapanmt. Dolapdere<br />
vard o zaman. Dolapdere’de çaltk,<br />
sonra skyönetim geldi.<br />
Darbe Sabah Beyolu’nda askerlerin yürüme<br />
sesine uyandm. Sokaa inicez, makyajm falan<br />
yaptk. Ev basld. Bizi askeriye orduevine götürdüler.<br />
Karakola teslim etmediler. Hastanemiz<br />
vard bizim: Cancan. Bizi Cancan’a yolladlar.<br />
Ordan da çktk Ahlak'a geldik. Ahlak’ta saçlar<br />
kesildi. Sirkeci’de…<br />
Askeriye bitti, polisin eline geçti. iddetler<br />
balad. Dayaklar yiyoruz, falakalar yiyoruz: Sizi<br />
ienin üstüne oturtacaz. Daha Dolapdere’deyiz.<br />
Ora da kapand. nsanlar tekrar Beyolu’na<br />
akn. Bir Bayram Soka vard o zamanlar.<br />
Bir otel alyordu. Bir o açk. Kadnlar alyordu,<br />
bizi almyordu. Ondan sonra Bayram<br />
Sokak’ta evler açlmaya balad tek tük. Ardndan<br />
Ülker Sokak açld. Ben bi ara Mara’a<br />
pavyona gittim. Sesim de güzeldi. 82-83 vardr.<br />
Bizi gönderiyorlard. Üç kiiydik. En sonunda<br />
beni Eskiehir’e braktlar. Trenle… n diyorlar<br />
sana, orda iniyorsun. Köylü bir kadn. Teyze,<br />
dedim, buras neresi, dedim. Eskiehir’in yaknnda<br />
bir köy, dedi. Geçen de sizin arkadalardan<br />
brakmlard. Misafir edeyim sizi, dedi.<br />
Ben kaldm bir buçuk ay. Dier iki arkada<br />
döndü. Çiftçilik yapyorlard. Pancar ekiyorlard.<br />
Pancar yoluyorduk. Ben teyze gidecem,<br />
dedim. Al olum, dedi bana... Kuvvetli bir ka-<br />
Filiz<br />
191
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
192<br />
dnd. Çkard harçlm brakt benim. Geldim<br />
gene ayn.<br />
Seni çuvaln içine koyuyorlar Ahlak’ta. Kediler<br />
de var. Kediler seni parçalyor çuvaln içinde.<br />
Beni braktlar öleden sonra saat üç dört gibi...<br />
Ben Sultanahmet’e gittim. Bir tane esnaf dedi<br />
ki: Senin bu halin ney; dedi. Suratm paramparça.<br />
Elbiselerim yrtlm. Her tarafm delik<br />
deik olmutu. Sen mikrop kaparsn, dedi.<br />
Üç dört arkadala Sultanahmet’e adliyeye geldim.<br />
Savc bizi hastaneye sevk etti. Ne bu haliniz,<br />
dedi. Böyle böyle, dedik. Bir dümeye bast.<br />
Bizi alan polisler geldi. Bu bu, dedim. Bizi<br />
çuvaln içine koyuyorlar, dedim. Biz, dedim, insan<br />
deil miyiz. Biz hayvan myz. Alaynca<br />
edince, savc dedi ki, bunlara para verin de üstlerini<br />
balarn giyinsinler, dedi. yi bir savcym.<br />
Savc da geymi. 4-5 kii bir eyler aldk<br />
üstümüze. Giyindik. Mahkemeye çktk. Polisler<br />
de geldi. Bir daha ellemeyeceksiniz, dedi.<br />
Bu adam gitti. Baka bir adam geldi. Adana’dan<br />
biri geldi. Çubuklar senin önüne diziyor.<br />
Hangisini istersin, diyor. Ben, dedim, inceyi<br />
isterim. Manyak, dedi, kaln istesene, dedi. Daha<br />
az acr, dedi. Nasl vuruyor böyle. Moraryorum,<br />
kzaryorum. Nasl baryorum böyle. Bas<br />
bas baryorum, annem annem, babam babam…<br />
Baban sikiyim, anan sikiyim... Ben de<br />
senin anan sikiyim diye küfür ettim onlara. Bu,<br />
dedi, küfür etti. Bunu dövün, savcla göndereceiz,<br />
dedi. Ayamn alt mosmor...<br />
Hemen yazdlar, götürdüler savcla. Ellerim<br />
kelepçeli. Hemen ben savcnn önüne oturdum.
Ayama bakt, bu ayann hali ne, dedi.<br />
Beyefendi, dedim, beni dövdüler. Srtma bakt,<br />
mosmor. O yanma bakt, mosmor. Memura<br />
dedi ki, siz, dedi, bunu niye getirdiniz? Dedi ki,<br />
can havliyle herkes küfreder, dedi savc. Kadnd<br />
ama. Serbest, dedi savc. Mahkeme göreceksiniz,<br />
dedi. Davanzdan vazgeçmeyeceksiniz,<br />
dedi savc.<br />
Sonra beni Cancan’a götürüyorlar. Olmayan<br />
hastal bana yazyorlar. Sende frengi var, dediler.<br />
Bende yok, dedim. Baka bir hastaneye<br />
daha gittim. Senin kann temiz, dediler. Nevzat<br />
Bey’e getirdim. Buyurun Nevzat Bey, dedim.<br />
Yal bir adamd. Benim kanm bozuk deil,<br />
dedim. Bakasnn kann bana yazyorsunuz,<br />
dedim. Size yazklar olsun, dedim. Seni mahkeme<br />
salacam, dedi. Benim kanm temiz, dedim,<br />
benim raporlarm var... Bunu yazan yanl<br />
yazm, dedi. Hayr, dedim, ben sana dava<br />
açyorum, dedim. Açarsn, açmazsn... Bunu,<br />
dedi, 15 gün brakmyorsunuz, dedi.<br />
Ben hastaneden kaçtm. Doru Sultanahmet’e<br />
geldim. Savc Hanma. Buyurun, dedim. Kan<br />
temiz bunun, dedi. O zaman adam, aaa, dedi,<br />
baka birini yazacama bunu yazmm, dedi.<br />
Aksaray’a müdürlüe gittim, ikayet ettim. Sen<br />
affet, dediler. Ben o zaman hap içiyordum.<br />
Roche içiyordum. Haftada 6 sefer, 6 gün<br />
ordaydk. Bize yapmadklarn brakmyorlard.<br />
Hastabakclar, hademeler sana tekme tokat<br />
giriiyorlard. Bir odann içinde 150 kii kalyorduk.<br />
Siktiriyorsam götümü ben siktiriyorum,<br />
sana ne oluyor? Beyolu Adliyesi’ne çkartlar.<br />
Filiz<br />
193
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
194<br />
Lazd adam. Çk, dedi, sen dar, memura. Anlat<br />
kzm, dedi. Bunlar bizi 48 saat deil devaml<br />
alyorlar, dedim. Ne yapmamz lazm bizim,<br />
dedim. Serbestsiniz, dedi adam.<br />
Bayram Sokak’ta 4 tane ev vard, orda çalyordum.<br />
Polislerden korkuyoruz. Açlk grevi<br />
yaptk. Polisler ikence yapmasn diye yaptk.<br />
Çok kalabalktk. Demet de vard. brahim Eren<br />
de vard. Pembe kimliklerimizi çkartmadmzdan,<br />
mavi kimlik olduu için baka türlü görüyorlar<br />
bizi. Hayatmz tehlikede, travestiyim,<br />
ameliyatszm ben. Seks içilii yapyorum.
N.K.:<br />
“On iki kiiydik galiba, bizi bir trene bindirdiler<br />
Haydarpaa’dan. K, kar yayor.<br />
Bolu Da’na Doru iki dan aras bir vadide<br />
bizi trenden indirdiler. Kn kar ya-<br />
yor ve gece. Kar nda yolumuzu bularak<br />
ana caddeye çktk. Bizi dada ölüme<br />
terk ettiler. Öyle olaylar da yaadk.”<br />
N.K.<br />
197
Ben N.K., 1952 Giresun-Alucra doumluyum.<br />
lkokul birinci snfta stanbul’a geldim. Büyükada’ya<br />
yerletim. Üçüncü snfa geçtiimde kendimi<br />
baka bir ortamda buldum. Erkeklere kar<br />
bir zaafm vard. Hatta öretmenime âk oldum.<br />
O ara stanbul’a yerletik. On yedi yama<br />
geldiimde kendimi Tarlaba ortamnda buldum.<br />
Arkadalar edindim.<br />
Çok arkadam vard. Yüzlerce arkadam vard.<br />
stanbul’da o zamanlar, Beyolu’nda Abanoz<br />
diye bir yer vard. Orda bütün kadnlar, ecinseller,<br />
homoseksüeller, ameliyatllar, ameliyatszlar...<br />
Hepsi bir arada çalyordu. Emniyete<br />
Saadettin Tantan diye biri geldi. Bu arada bizler<br />
de büyüdük. Ameliyatlarmz olduk. Sokaklar-<br />
N.K.<br />
199
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
200<br />
da bekçiler vard. Hepsini emniyete aldlar, polis<br />
yaptlar. Onlar da, astm astk kestii kestik,<br />
Tantan’dan kuvvet alarak bizi mahvettiler. Bizi<br />
ameliyata zorladlar. Kendinize bir yol seçin, dediler.<br />
Ben 1977’de ameliyat oldum. 78’te skenderun’da<br />
kimliimi aldm. stanbul’da bizi dattlar,<br />
pavyonlara balamtk. Tam güzel çalyorduk.<br />
Askeriye baa geldi. 1980 olaylar oldu.<br />
Yasaklar kondu. Bülent Ersoy yüzünden bize de<br />
yasaklar kondu. Hemen hemen 8-9 sene o<br />
yasaklar sürdü. Baya çektik. Sonra serbest oldu,<br />
kaldrdlar yasa. Bu sefer de i iten geçti.<br />
Öyle sokaklarda...<br />
Çou zaten Avrupa’ya kaçt. Urfa’da çalyordum.<br />
Gittim izin istedim. Kimliim vard, anlamadlar.<br />
Fakat sonra anlalnca beni çardlar.<br />
Ahlak memuru... ki koluma birer mühür... ki<br />
tane polis... Dersin adam öldürmüüm gibi<br />
Diyarbakr Tp Fakültesi’ne götürdüler beni.<br />
Dekan geldi beni bir yere indirdi. Talebelerin<br />
olduu yere... Hepsi sradan bakmak istediler.<br />
Ne ekil yaplm. Bir erkek nasl kadn olabilir<br />
diye. 5-10 kiiye gösterdim...<br />
imdiki kolluk güçleri nispeten daha iyi. En<br />
azndan bir ksm okumu, derdini anlatabiliyorsun.<br />
Bizim zamanmzda derdini bile anlatamyordun.<br />
Borcum vard, harcm vard, Urfa’da<br />
çalrken. Emniyet Müdürü’ne o kadar rica ettim.<br />
Kabul etmedi. Git, dedi, içilik yap, dedi...<br />
Pamua git, dedi. Bana arabalar gösterdi. O<br />
gene iyiydi. Onun kadar iyi olmayanlar da vard.<br />
O kadar gurur krc eyler konuuyorlard ki,
ir ey diyemiyordun. Elin kolun balyd. O<br />
zaman asker karyordu sanrm. Çünkü Kenan<br />
Evren koydu yasa. Bata o vard. Polisler de<br />
ona uyuyordu. Hepimizi perperian ettiler,<br />
sokaklara döktüler... O zaman gazinolarda,<br />
pavyonlarda çalyorduk. simliydik. Afiliydik.<br />
Derli toplu çalyorduk.<br />
Kadn, erkek, ecinsel, travesti, lezbiyen hep bir<br />
arada çalyorduk. Zaten Taksim’le Tarlaba<br />
arasnda küçük bir alan vard. Hep binalarda<br />
çalyorduk. Zaten bizi ilk olarak Tarlaba kabul<br />
etti. Romanlarla Kürtler, Güney Anadolu<br />
halk oturuyordu. Bir de Ermeniler oturuyordu.<br />
Ermeniler mi, Yahudiler mi, kark oturuluyordu.<br />
Bizi kabul eden o bölge oldu. Baka hiçbir<br />
yer kabul etmiyordu. Biz de hep ufak bir yere<br />
sktk.<br />
Bekçileri polis yaptktan sonra kimseye bir ey<br />
diyemiyordun. Dayak atyorlard. On iki kiiydik<br />
galiba, bizi bir trene bindirdiler Haydarpa-<br />
a’dan. K, kar yayor. Bolu Da’nda. ki<br />
dan aras bir vadide bizi trenden indirdiler.<br />
Kn kar yayor ve gece. Kar nda yolumuzu<br />
bularak ana caddeye çktk. Bizi dada ölüme<br />
terk ettiler. Öyle olaylar da yaadk.<br />
Ya kadn olun, ya erkek, diyorlard. Bizim<br />
zamanmzda öyle bask yaplyordu. Sopalarla<br />
vuruyorlard yakalandmz zaman. Emniyetin<br />
içinde yapyorlard. Bir de öyle bir kiinin içinde<br />
deil, yüz kiinin içinde. Seni soyunduruyorlar,<br />
bir de copla haya yerine vuruyorlar. ‘Bu ne<br />
lan!’ diye. ‘Altn erkek üstün kadn’ diye. Bir de<br />
N.K.<br />
201
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
202<br />
nasl can yanyor o sopayla, copla vurduklar<br />
zaman.<br />
80 döneminde zaten pavyonlardaydm. Antalya’da<br />
çalyordum. Antalya’dan beni men ettiler,<br />
yasak gelince. Antalya’da Turistik Roma<br />
Gazinosu’nda çalyordum. Ameliyatl kadn<br />
olduum için, Bülent Ersoy eyine girdiim için<br />
beni de yasakladlar. Beni deil, hepimizi yasakladlar.<br />
Antep’te yaadm, Kilis’te yaadm, Adana’da<br />
yaadm, Mersin’de yaadm. Yani yaamad-<br />
m yer kalmad. Urfa, Diyarbakr, Elaz, Malatya,<br />
Amasya... Hep buralardan men oldum.<br />
Hep polisler. Gazinolarda, pavyonlarda seks<br />
yoktu. Sadece program vard. Güney Anadolu’da<br />
akam yemei olurdu saat 9’da. Kzlar indirirler<br />
restorana. Bir masa hazrlanr. Sonra da<br />
gazinoya indirirler. Seks yoktu, yani. Sadece<br />
Soukoluk bölgesinde vard. Soukoluk’ta da<br />
çaltm.<br />
Her ahlak polisi birbirine benzemiyor. Mesela<br />
skenderun’daki bakayd. Ben kimliimi orda<br />
aldm. Hatta ahlak memuru Seyfettin Abi vard.<br />
O bana ahit oldu, kimliimi alrken. Öyle iyi<br />
insanlar da vard. Bazs da bize kar insanlk<br />
d hareket ediyordu…<br />
Ailem ilk örendiinde çok iddet gösterdi, ondan<br />
sonra da kaçtm zaten. Evi terk ettim. Elmada’da<br />
oturuyorduk, Radyoevi’nin karsnda.<br />
Zaten iki tane kulüp vard. Kulüpler vard<br />
da, mehur olan iki taneydi. Vat 69 ile Kulüp<br />
12... Kardeim beni görmü orda. Hareketleri-
mi, arkadalarm, grubumu görmü. Öyle bir<br />
olay çkt.<br />
‘Senin onlarla ne iin var, sen de mi öylesin?’<br />
te öyle misin, böyle misin, derken bir kavga…<br />
Evi terk ettim. Sonrasnda hiç görümedim<br />
ailemle. Hâlâ da görümüyoruz. Kabul etmiyorlar<br />
efendim...<br />
N.K.<br />
203
Özlem:<br />
“80 Darbesi’ni hatrlamaz mym? Bir eve<br />
gitmitik. Ben ve arkadam bir eve<br />
gitmitik. Koliye. Dar çkmak yasak,<br />
dediler. Mecbur kaldk sabaha kadar o<br />
evde. Zeytinburnu’ndayd, hiç unutmam.<br />
Sabah bir dar çktk, her yer asker...<br />
Asker polisten daha iyi davranyordu.<br />
Mesela Dolapdere’de bizi aldlar, sraya<br />
geçirdiler. Hepimize dayak attlar. Srada<br />
kaç kii varsa, herkes yanndakine tokat<br />
atacak. En samimi arkadan bile olsa<br />
mecbursun vurmaya...”<br />
..<br />
Ozlem<br />
207
Ben, 1962 stanbul doumluyum. Çocukluum<br />
stanbul’da geçti. Sekiz kardetik, ben altncydm.<br />
Kendimi fark etmeye 16 yamda falan<br />
baladm. Ailem bilmiyordu. Sonradan örendi.<br />
Okumuyordum.<br />
Orta 2’den ayrldm. Bende evcilik falan oynama<br />
gibi eyler yoktu, top oynuyorduk. Tamirhanede<br />
çaltm. Çocuktum, okuldan sonra çaltm.<br />
Sinemalarda çaltm. Gazoz filan sattm<br />
eski yazlk sinemalarda. Statlarda gazoz falan<br />
sattm, pide sattm. Yazn da Florya’da enitemin<br />
sinemas vard. Orda çalrdm.<br />
Cezaevine girdiim 15-16 yalarnda baz olaylar<br />
oldu, ak yoktu. Cezaevinden çktktan sonra<br />
ailemin yannda kalamadm. stanbul Kutepe’-<br />
..<br />
Ozlem<br />
209
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
210<br />
de yayordum. Benim yaadm semt böyle<br />
eylere uygun deildi. Karydlar. Yadrgadlar<br />
ilk önce. Yazlar yazdlar duvarlara falan. Kaçmak<br />
mecburiyetinde kaldm. Cezaevinde bama<br />
gelen olaylar duyuldu. Mahalledeki arkadalarm<br />
da vard. Rahatsz etmeye baladlar.<br />
Ailemi düündüüm için ayrlmak mecburiyetinde<br />
kaldm. Sene 78’ten bahsediyorum.<br />
Ailemden ayrlp Beyolu’na geçtim. Beybon<br />
Kulüp vard, orda baz arkadalarla tantm.<br />
Hem Kulüp’te çaltm, hem de evde, Dolapdere’de<br />
çaltm. Mecbur gündüz oraya gidiyordum.<br />
Akamna da kulübe gidiyordum. Ben evvelden<br />
de gidiyordum Beyolu’na. Sinemalara<br />
falan gidiyordum, görüyordum arka tarafta insanlar<br />
ama öyle olduklarna inanmyordum.<br />
Sesleri kadn gibi geliyordu. Görmemiim çünkü.<br />
Zamanla kulüplerde falan arkada oldum<br />
insanlarla. Beybon Kulüp vard Beyolu’nda,<br />
Baba’nn Yeri... Eskiler bilir. Onun kulübüne<br />
giderdik akamlar... O zaman yabanclar çok<br />
vard. Araplar falan. Kulüp sahipleri bizi gönderiyordu<br />
ie... Sonra gündüzleri ite Dolapdere’de<br />
çalyorduk. Çok zordu.<br />
Bana benzeyen biri olarak ilk oray’la tantm.<br />
Halen yayor bu arkadamz. lk Beyolu’na<br />
çktm, bamdan olaylar geçmiti, cezaevinden<br />
çkmtm. Ailemden ayrlmtm. Ben Karadenizliyim<br />
ayn zamanda... Ben Taksim’e çktm,<br />
bir adamla tantm. Dedim ki: “Bizim gibiler<br />
nereye taklyor?” O da bana dedi ki: “Park<br />
Otel var” dedi. Çok kaliteli bir kulüptü, Gümüsuyu’nda.<br />
Öyle kaliteli bir kulüp zaten Türkiye’-
de bir daha hayatta olmaz, olamaz... Ben de<br />
oraya gittim. Bir baktm, dolu insan... te orda<br />
oray’ tandm.<br />
Tam dönerken Taksim’de alndm. oray’ da<br />
almlar. oray’ braktlar. (Gülben Hala)...<br />
ube’ye getirdiler ite. Tek bama getirdiler. Bir<br />
kaç gün kaldktan sonra ubede... ubede dayak,<br />
hakaretler... Sirkeci’de oldu, eski emniyet<br />
ordayd...<br />
Ondan sonra ite, dönmedim mahalleye... Beyolu’nda<br />
dolatm, arkadalar edindim. Gidecek<br />
yer yok, kalacak yer yok, sorun çok, oteller<br />
almyor. Gittiimiz laçolarn evinde kalyorduk.<br />
Sonra, Yasemin’i tandm, Sevim var, onla tantm.<br />
Vat 69 vard, Beybon vard. Vat 69 daha<br />
önce açlmt.<br />
80 Darbesi’ni hatrlamaz mym? Bir eve gitmitik.<br />
Ben ve arkadam bir eve gitmitik. Koliye.<br />
Dar çkmak yasak, dediler. Mecbur kaldk sabaha<br />
kadar o evde. Zeytinburnu’ndayd, hiç<br />
unutmam. Sabah bir dar çktk, her yer asker...<br />
Asker polisten daha iyi davranyordu.<br />
Mesela Dolapdere’de bizi aldlar, sraya geçirdiler.<br />
Hepimize dayak attlar. Srada kaç kii varsa,<br />
herkes yanndakine tokat atacak. En samimi<br />
arkadan bile olsa mecbursun vurmaya...<br />
Hiç unutmam arkadam Ayda var. Ailesini görmeye<br />
gittik. Aldlar yanmda saçn kestiler<br />
kzn... Aldlar, erkek berberine sokup saçn<br />
kestiler, ben kaçtm o an. Polisler zorla kolileyebiliyor.<br />
Bekçilerden çok korkardk. 78’ten beri<br />
saç kesme var. Dolmabahçe’ye getirirlerdi. Ellerimize<br />
vururlard. Hiç unutmam, kedi koyarlard<br />
..<br />
Ozlem<br />
211
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
212<br />
çuvala, döverlerdi. Hilmi miydi neydi ad, iman<br />
bykl bir polisti, imdi yalanmtr.<br />
Benden evvelkiler de Tantan’dan çekmitir. Benim<br />
zamanmda hep polisler. Beyolu Emniyet...<br />
En çok Beyolu Emniyeti’nden... Alyorlar<br />
dövüyorlard. Saçmz kesip bizi Dolapdere’de<br />
bir yerde brakyorlard. Ya da mezarlklar var.<br />
Feriköy Mezarl falan, oralarda brakyorlard.<br />
Hakkn aramak istesen, sana hak tanmyorlard.<br />
Öyle bir ey yok sende.<br />
Seksenden sonra nasl çalyorduk? Mesela polis<br />
geliyordu alyordu karakola götürüyordu, dövüyordu<br />
ediyordu, brakyordu. Abanoz kapalyd.<br />
Dolapdere’yi de kapattlar. Sonra tek tek<br />
evler vard, çalyorduk. Bayram Sokak 82’lerde<br />
falan çkt. Rahatlk hiç yoktu.<br />
Sonra Roz açld. Valentino falan, herkes gidemezdi<br />
ama. Kulüp 12 vard. Kolay kolay giremezdi<br />
herkes, ünlüler gelirdi. Hadi, Samim<br />
gelirdi -Müjde’nin kocas-, Müjde gelirdi Vat<br />
69’a; bizi masalarna alrlard. Ali gelirdi, Korhan<br />
gelirdi.<br />
Ama en kötü zaman hayatmda unutamayaca-<br />
m bizi trenle gönderdikleri zaman… Trenden<br />
indik biz. Bir kamyon ald. Haydarpaa’ya geldik.<br />
Gemiyle geçtik karya. Ben zmit’te inmitim.<br />
Yasemin’le ben, bir de Kader Abla var<br />
stanbul’a gelen... Kabata’a geldik. Ordan<br />
Taksim’e kadar yürü babam yürü...<br />
O zaman hakaret çok vard, küfür vard. O Balk<br />
Pazar’nn ordan geçerken yumurta atmalar,<br />
domates atmalar... Baya kötüydü.
Selahattin Çetiner sahne yasa getirmiti<br />
1981’de. Biz de etkilendik tabi. Etkilenmez miyiz?<br />
Ondan sonra biz grev yaptk. Taksim’de...<br />
brahim Eren... Hamamlar vard. <strong>Lubunya</strong>lar<br />
onun hamamnda kalyordu. 81 ya da 82’de<br />
ben ameliyat oldum. Ben ameliyat Tuncer’e<br />
oldum. Bir yazhanede...<br />
Karaköy’de çaltm. Cihangir’de evler açlmaya<br />
balad, orda çaltm. Madi Filiz’in evinde çaltm.<br />
Bayram Sokak’ta Birsen Abla’nn evinde<br />
çaltm. 84-85’ten sonra Doan Karakaplan<br />
çkt, emniyet müdürü, ahlaktan... O, insanlara<br />
çok eziyet etti.<br />
zmir’e hep gider gelirdim; son geliim 90...<br />
Biriyle yayordum; olumsuz eyler oldu. Tas<br />
tara topladm, Ahu arkadamn yanna geldim.<br />
Uzaklamak için zmir’e geldim.<br />
Gacvari * olduktan sonra ailemin yanna bir<br />
kere gittim. Mahallede tepki gördüm. Kardelerimi<br />
görmek istiyorum, dedim. Beraber büyüdüüm<br />
arkadalarm vard, ayn snfta falan.<br />
Dediler, bir daha bu mahalleye gelemezsin.<br />
Yasak gibi bir ey koydular, ben de gitmedim.<br />
Haber alyordum ama gidemiyordum yani.<br />
Arkadalarm Ayda ile ikimizi dövdüler baya.<br />
Kahve boald, üstümüze geldi. Bir ablamla<br />
görüüyorum, bir de kardeimle. Öbürleri kabul<br />
etmediler. Hâlâ da kabul etmiyorlar. Abim var<br />
Almanya’da, ablam var Almanya’da, onlar kabul<br />
etmiyor, bir abim daha var, o da kabul etmiyor.<br />
* Gacvari: Kadns, Kadn.<br />
..<br />
Ozlem<br />
213
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
214<br />
Beyolu’na ilk gittiimde darlarda yatyordum.<br />
Anl arkadamla Taksim Park’n dolayorduk.<br />
Yanma geldi, “ne olacak bu i” dedi.<br />
Yatacak yer yok. Yürüye yürüye Gülhane Park’na<br />
gittik, orda yattk. Çok iyi bir arkadat. O<br />
da ameliyat oldu sonra...<br />
O da ailesinden kaçyordu. Kurtulu’ta oturuyordu,<br />
Taksim’de. Okuyordu. Gündüzleri bulu-<br />
uyordum onla. Birahaneler vard: Bacanak<br />
vard, Orman birahanesi, adrvan vard. Çiçek<br />
Pasaj eskiden beri vard... Oralara giderdik. Orda<br />
taklrdk laçolarla...<br />
Ben Beyolu’na bile bile gittim. Zaten cezaevinde<br />
tanmtm bir tane arkada. O revirde çalyordu.<br />
Revirde meydancyd. O da lubunyayd.<br />
O zaman lubunya fazla olmadndan revire veriyorlard.<br />
O zaman benim bamdan olay geçince<br />
ona söyledim. Akam saymda söyledim.<br />
Beni revire attlar. Uzun hikâye, dayaklar falan<br />
filan...<br />
Onun yanna gittim. Kapmz kapanyordu bizim.<br />
Bildiiniz hasta kouu... Hastalkl insanlar<br />
ordayd. Orda tantm. Hiç unutmam ad Eymen,<br />
vurdular onu sonradan. Duvara yazard.<br />
Nakka * , Madilik falan... Meydanc ya, kapnn<br />
arkasndan saklad yemekleri etleri falan gelir,<br />
bana verirdi. Lubuncay o öretti. Bana, bunlar<br />
ezberle, derdi.<br />
Benimki sübyan kouuydu, onun ki revir ko-<br />
uu. imdi tek tek atyorlar, o zaman öyle bir<br />
ey yoktu. Varsa ya revire veriyorlard ya da<br />
* Nakka: Lubuncada ‘Yok’ anlamna gelir.
normal koua veriyorlard. Benden iki ya<br />
büyüktü. Önce o çkt cezaevinden. Sonra darda<br />
bulutuk. Beraber çarklara * m çkmadk,<br />
ooo... lk benim adm o koydu... Zaten bizim<br />
Tarlaba’nda bir kuaförümüz vard: Sema...<br />
Bütün lubunyalar oraya giderdi. Tarlaba’nda<br />
ev tutmutuk... Üç katl her katta birimiz oturuyorduk.<br />
Sonra Eymen öldürüldü, evinde boaz kesilerek.<br />
Telefon kablosuyla bomular, grtlan<br />
bçakla kesmiler. Maçka’da evi vard. Evinde<br />
ölü bulundu. Ben Ülker Sokak’ta oturuyordum<br />
o zaman, 87 ya da 88 olmal…<br />
Polis iddeti, benim gördüüm kadaryla 95’lere<br />
kadar devam etti. Tünel’de oturuyordum, ameliyatm<br />
olduktan sonra, 82-83’te Ülker Sokaa<br />
geçtim. zmir’e tanncaya kadar da orda yaadm.<br />
Öncesinde bir sene de Kadköy’de oturmutum.<br />
Çou arkadam oraya geçmiti, rahatt,<br />
ben de Ülker’e geçtim. Pürtela Sokak...<br />
Oras çok güzeldi. Hiç unutamayacam yerlerden<br />
biri orasdr. Bütün arkadalar bir aradaydk.<br />
Doan Karakaplan gelene kadar. Ondan<br />
sonra hepimizin hayat birden deiti.<br />
Doan Karakaplan geldikten sonra, hiç unutmam,<br />
ben bir çocukla yayordum. Oturuyorum,<br />
o da karmda oturuyor. Kapy krp geldiler.<br />
kimizi de aldlar. Dedim ki, “benim yaadm<br />
insan”. Dediler ki, “böyle bir ey olamaz”.<br />
Çocuu da aldlar. Ertesi güne imtihan<br />
da vard. Dier arkadalarm da aldlar, 100<br />
* Çarka çkmak: Sokakta dolap müteri bulmak.<br />
..<br />
Ozlem<br />
215
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
216<br />
tane belki polis geldi. Arkadalarmdan birinin<br />
karakolda gösü patlamt. Dayak yedik. Hapa<br />
baladm. Mecburen. O daya, acy çekmemek<br />
için kullandm…
Fotoğraf Albümü<br />
219
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
220
Fotoğraf Albümü<br />
221
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
222
Fotoğraf Albümü<br />
223
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
224
Fotoğraf Albümü<br />
225
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
226
Fotoğraf Albümü<br />
227
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
228
Fotoğraf Albümü<br />
229
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
230
Fotoğraf Albümü<br />
231
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
232
Fotoğraf Albümü<br />
233
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
234
Fotoğraf Albümü<br />
235
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
236
Fotoğraf Albümü<br />
237
80’lerde <strong>Lubunya</strong> <strong>Olmak</strong><br />
238
Fotoğraf Albümü<br />
239