Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü
Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü
Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
D<br />
Daidalos. Kekrops, yani Attika'nın kral soyundan<br />
gelme olduğu söyleyen Atina'lı sanatçı.<br />
"Ustaca işlenmiş ya da işleyen" anlamına<br />
gelen adı, eli her sanata yatkın olduğu için<br />
kendisine verilmiş. Gerçekten de Daidalos<br />
hem mimar, hem heykeltıraş, hem de her<br />
türlü mekanik araçlar yapan ve Platon'un<br />
Menon adlı diyalogunda sözü geçen canlı<br />
heykelleri (Men. 97d) bile meydana getiren<br />
çok yönlü bir yaratıcıdır. Atina'daki işliğinde<br />
yeğeni Talos'la birlikte çalışırmış. Ne var ki<br />
günün birinde Talos ölü bir yılanın dişlerinden<br />
esinlenerek testereyi icat etmiş, bunu fena<br />
kıskanan Daidalos çırağını Akropol'den<br />
aşağı atarak öldürmüş. Davaya bakan Areopagos<br />
mahkemesi de Daidalos'u sürgüne<br />
mahkûm etmiş. Usta sanatçı Girit'e gidip<br />
kral Minos'un emrine girmiş ve onun İçin türlü<br />
işler görmüş: Bir boğaya âşık olan Paslphae'ye<br />
içine girebileceği tahtadan bir inek<br />
yapmış (Pasiphae), Minotauros'u barındıracak<br />
Labyrinthos'u kurmuş, Theseus'un buraya<br />
girip çıkması için de Ariadne'ye bir yumak<br />
iplik kullaması fikrini vermiş. Theseus'un başarısında<br />
Daidalos'un parmağı olduğunu öğrenince<br />
Minos çok kızmış ve ustasını oğlu<br />
İkaros'la birlikte Labyrinthos'a kapatmış.<br />
Ama Daidalos oradan çıkmak çaresini de bulmuş:<br />
İkaros'la kendisine birer çift kanat yapmış,<br />
ikisi de böylece uçup gitmişler. Ikaros<br />
babasının sözünü dinlemediği için denize düştüğü<br />
halde, (îkaros) babası sağ salim Sicilya'nın<br />
Cumae şehrine inmiş ve kral Kokalos'un<br />
yanında saklanmış. Daidalos'u Sicilya'ya<br />
kadar kovalayan ve sonunda da bulan<br />
Minos gene usta sanatçının uydurduğu bir<br />
düzenle öldürüldükten sonra, Daidalos Kokalos'a<br />
olan şükran borcunu ona birbirinden<br />
güzel yapılar yapmakla ödemiş.<br />
Daktyl'ler. "Daktylos" Yunanca parmak<br />
dernektir. <strong>Mitoloji</strong>de ise bu adla anılan ve sayısı<br />
değişik olan birtakım cinlerin sözü geçer.<br />
Daktyloi, yani parmak cinleri çokluk İda'lı diye<br />
vasıflandırılıp Girit'li Zeus, anası Rhea, ya<br />
da Phrygia'lı tanrıça Kybele'yle ilişkili olarak<br />
gösterilirler. Efsaneye göre, Daktyl'ler beşltir<br />
ve doğuşları şöyle olmuştur.- Tanrıça Rhea,<br />
Girit'in Diktys mağarasında Zeus'u doğurmak<br />
için sancı çekerken, ellerini toprağa dayayarak<br />
ıkınmış ve topraktan doğum sancılarını<br />
hafifletecek güç almış. Sağ elinin toprak<br />
üstünde bıraktığı izden beş cin doğuvermiş,<br />
bunlar tepeden tırnağa silahlı olarak çıkmışlar<br />
ortaya ve çıkar çıkmaz da yeni doğan Zeus<br />
tanrının şerefine hora tepmeye başlamışlar.<br />
Daktyller sonraları tanrıça Kybele'nin hizmetine<br />
girerek, onun kültünde rol oynamışlar.<br />
Kaynaklarda bu cinler çeşitli alanlarda yararlı<br />
olarak gösterilirler: Kureta'lar ya da<br />
Korybant'lar gibi baştanrı ve anasının tapım<br />
ve gizemlerinde gürültülü rakslarıyla yer alırlar,<br />
ayrıca, adlarından da belli olduğu gibi<br />
elişlerinde yaratıcı olurlar; Daktyl'ler bir efsaneye<br />
göre madenlerin ve maden işlemeciliğinin<br />
bulucularıdır, bunun ötesinde de, çok<br />
önemli bir çığır açarak "heksametron" denilen<br />
vezni kurmuş olmakla ün salmışlardır. Bilindiği<br />
gibi, altı ölçülü destan vezni Homeros'un<br />
İlyada ve Odysseia'sında kullanılmakla<br />
Yunan şiirinin doğuşuna yol açmıştır, bu vezinse<br />
daktylos denilen bir uzun, İki kısa heceli<br />
ayak, yani ölçülerden meydana gelir. Bu vezne<br />
parmak vezni denmesi parmaklardaki bir<br />
uzun ve iki kısa boğumdan ileri gelmektedir.<br />
Ne var ki Ege'de meydana geldiği apaçık anlaşılan<br />
ve Yunan dilinin yapısına pek de uygun<br />
olmadığı gözle görülen bu vezin efsaneden<br />
de, arkeolojik buluntulardan da anlaşıldığı<br />
gibi Ana Tanrıça kültüyle sıkı sıkıya bağlıydı.<br />
Elin en ilkel insanlarda da büyü aracı olarak<br />
ne büyük bir değer taşıdığı öteden beri bilinirdi,<br />
ama Çatalhöyük'te meydana çıkarılan<br />
fresklerden bu simgenin ne kadar geriye gittiği,<br />
eski taş çağını bulduğu görülmüştür. Bu<br />
inanç ve simgesi kesintisiz bir evrimle Phrygia'lı<br />
Kybele ve Efes'li Artemis kültüne gelmiş<br />
ve orada hem tapımın temeli olan raks ve<br />
müziğin doğup gelişmesine, hem de dünyada<br />
çığır açacak bir şiir ölçüsünün yaratımına yol<br />
açmış olabilir. Halikarnas Balıkçısı'nın birçok<br />
eserlerinde önerdiği bu görüş bugüne bugün<br />
büsbütün kanıtlanmış değilse de, din tarihine<br />
de, yazın tarihine de ışık tutacak bir buluş<br />
olarak değerlendirilebilir. Buluşun doğruluğu<br />
nu pekleştiren kanıtlardan biri de bu vezinde