11.04.2013 Views

Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü

Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü

Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Boreas. Adı Türkçeye poyraz diye geçen<br />

kuzey rüzgârı, esiş yönüne göre bugün bizim<br />

yıldız dediğimiz yele karşılıktır. Hesiodos'a<br />

göre, şafak tanrıçanın oğlu olan Boreas, Notos<br />

ve Zephyros'un kardeşidir. Şairler Boreas'ı<br />

kara bulutlarla gökten sağanak sağanak<br />

kopan ve engin dalgalarla denizi allak bullak<br />

eden azgın bir yel, buz gibi esen bir kasırga<br />

olarak nitelerler. Odysseia'da önemli bir rol<br />

oynayan Boreas kimi zaman da arkadan püfür<br />

püfür esince, gemicileri dosdoğru ereğe<br />

ulaştıran güzelim bir yel sayılır (Rüzgârlar).<br />

Efsaneye göre, Boreas Trakya'da oturan<br />

gür sakallı, engin kanatlı, güçlü kuvvetli bir<br />

yaratıkmış. Titanlar soyundan olduğu için,<br />

onlar gibi sert, dizginsiz ve azgınmış. Bir gün<br />

Atina kralı Erekhtheus'un kızı Oreithya'yı arkadaşlarıyla<br />

ırmak kıyısında oynarken görmüş,<br />

ona vurulmuş ve tozu dumana katarak<br />

üstüne yürümüş, onu kızıl kanatlarıyla sardığı<br />

gibi doğru soğuk Trakya'ya kaçırmış ve Kalais<br />

ile Zetes'e gebe bırakmış. Boreas bir at kılığına<br />

girerek Erikhthonis'in kısraklarına aşmış<br />

ve on iki tay üretmiş, bu taylar öyle hafif, öyle<br />

çevikmiş ki, buğday tarlaları üstünden geçerken<br />

başaklar eğilmez ve denizin üstünden<br />

en ufak bir kırışık yapmadan uçarmış.<br />

Brankhos-Brankhosoğulları. Brankhos'<br />

un kişiliği ve efsanesi, Didyma'da kurulmuş<br />

Apollon tapınağı ve bilicilik merkezinin ününü<br />

ve yaygınlığını sağlamak için uydurulmuştur.<br />

Brankhos Miletos'lu bir delikanlıymış. Anası<br />

onu doğurmadan önce bir düş görmüş: Güneş<br />

ışınları ağzından, boğazından girip karnına<br />

varıyor ve bedenini dolaştıktan sonra göbeğinden<br />

çıkıyormuş. Bu düşü hayra yoran<br />

biliciler doğan çocuğa "Brankhos" yani boğaz<br />

adını vermişler. Brankhos çok güzel bir<br />

delikanlı olarak yetişmiş, ovada sürülerini otlatırken<br />

bir gün tanrı Apollon onu görmüş ve<br />

sevmiş, bilicilik yetisini bağışlamış ona. Miletos'un<br />

güneyinde kurduğu tapınakta bu ustalığından<br />

faydalandığı gibi, soyu sopu da<br />

Brankhidai, yani Brankhosogulları adıyla falcılığı<br />

sürdürmüşler. Didyma Yunanistan'da<br />

Delfi'ye rakip bir bilicilik merkezi olmuş. Tarihçi<br />

Herodotos, Lydia kralı Kroisos'un Delfi'ye<br />

verdiği kadar bol ve zengin armağanları<br />

Didyma'ya da bağışladığını söyler. Tapınak o<br />

kadar zenginmiş ki, Milet Pers savaşlarına girişecekken,<br />

Didyma'nın hazinesiyle bir donanma<br />

kurmayı düşünmüş.<br />

Karadeniz'den Mısır'a kadar doksana yakın<br />

sömürge kuran Miletos işlek bir liman, bolluk<br />

içinde yaşayan bir şehirdi. Milet'ten Didyma'nın<br />

limanı Panormos'a gemiyle - karayolu<br />

yokmuş o zaman - oradan da kutsal yol<br />

boyunca Didyma'ya fal baktırmaya gelen<br />

devlet adamları, işadamları bilicileri elbette ki<br />

memnun ediyorlardı, ama her müşterinin<br />

nabzına göre şerbet vermek, yani falını arzuladığı<br />

sonuca yöneltmek de biliciye düşen görevdi.<br />

Kolay iş değildi bu. Nitekim Lade yenilgisiyle<br />

Milet, Pers'lerin eline düşünce, şehirde<br />

ne kadar erkek varsa hepsi öldürülüp, kadınlar<br />

ve çocuklar köleliğe sürüklenince, Didyma<br />

tapınağı da yağmaya uğramış. Brankhosogulları<br />

bu durumda Pers kralıyla anlaşmayı<br />

yeg görmüş olacaklar ki, tapınak hazinesini<br />

ve daha önemlisi, Apollon'un dev heykelini<br />

Serhas'a verip onunla birlikte İran'ın<br />

Susa şehrine göçmüşler. Bir gün İskender'in<br />

çıkagelecegini bilememiş Brankhosogulları.<br />

İssos savaşından sonra Büyük İskender'in ilk<br />

işi Miletos'a gelmek olmuş. Emeli, Anadolu'da<br />

Yunan uygarlığını kalkındırmaktı. İon<br />

şehirlerinin öcünü alacaktı. Bu amaçla Milet'te<br />

kalmış ne kadar Brankhosoglu varsa<br />

hepsini kesmiş. İşin tuhafı, Milet'in başına<br />

gelecek yıkımı Delfi bilicileri önceden haber<br />

vermişti, hem Milet'lilerin kendilerine değil<br />

de, Argos şehrinin geleceğini öğrenmeye gelen<br />

Argos'lulara. Tarihçilerin bize sakladığı<br />

aşağıdaki dizelerden - kehanetler her zaman<br />

heksametron dizeleriyle dile getirilirdi - fışkıran<br />

sevinç Delfi'nin Anadolu'daki zengin rakibi<br />

Didyma'yı ne kadar kıskandığını belli etmiyor<br />

mu?<br />

Ve o gün, Miletos, işte o gün, sen ey kötü<br />

düzenli kent,<br />

bereketli bir av olacaksın düşmanlara,<br />

bir şölen sofrası sürü sürü insanlara!<br />

Saçlı, sakallı savaşçıların<br />

ayaklarım yıkayacak kadınların.<br />

Ve senin de, ey Didyma,<br />

yabancılar el koyacak tapmağına.<br />

Pers savaşlanndan sonra yeni baştan kum<br />

lan Didyma tapınağı Roma imparatorluğu za-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!