Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü
Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü
Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Tanrıçanın onuruna düzenlenen Panathenai<br />
bayramı Hellen dünyasında hem din, hem de<br />
kültür ve sanat bakımından büyük bir yer tutmuş,<br />
Parthenon ve onun kabartmaları gibi<br />
ilkçağın en değerli yapıtlarının bazılarını esinlenmiştir.<br />
Atlantis. Yunan ilkçağında mythos yaratma<br />
işine koyulmamış hiçbir yazar yoktur. Filozoflar<br />
bile bu çabaya katılırlar, en başta da Platon.<br />
Bazı diyologlarınm sonunda, gerçekdışı<br />
ve gerçeküstü bir düzeni örnek olarak göstermek<br />
için canlandırdığı öbür dünya efsaneleri<br />
bir yana, Timaios ve Kritias diyaloglarında,<br />
başka hiçbir kaynakta izine rastlanmayan bir<br />
yitik ülke masalı uydurur. Bunu niçin yapar?<br />
Timaios'ta Atina'lı devlet adamı ve şair Solon'un<br />
Mısır'a gidişi anlatılır, Nil deltasında<br />
bulunan Sais kentinin rahipleriyle konuşur<br />
Solon, biri ona şöyle der (Tim. 22 b):<br />
— Ey Solon, Solon, siz Hellen'ler hep çocuk<br />
kalırsınız, yaslanmış bir tek Hellen yoktur.<br />
T- Ne demek istiyorsun?<br />
— Ruhunuz genç hepinizin, çünkü eski bir<br />
geleneğe dayanan ne bir görüsünüz var, ne de<br />
zamanla kocalmış bir bilginiz.<br />
Bu sözün doğruluğu en iyi mythos'ta görülür,<br />
zaman kavramı bilmez mythos, tarih dışı<br />
insan gerçeklerini yansıtmak, canlandırmak<br />
ve Atina devletine dokuz bin yıl öncesine kadar<br />
uzanan bir tarih yaratmak hevesine kapılmış<br />
olsa gerek. Her neyse, günümüze dek romanlara,<br />
filmlere konu olan ve tarihçilerle<br />
coğrafyacıların üstünde kafa patlattıkları Atlantis<br />
efsanesi, Timaios diyalogunda başlayıp,<br />
bitmemiş Kritias diyalogunda yanda kalıyorsa<br />
da, şöyle özetlenebilir:<br />
Atlantis, Batıda Herakles sütunları (Cebelitarık)<br />
yoluyla Akdeniz'den Okeanos'a çıkıldığı<br />
yerde karşılaşılan büyük bir ada ve çevresindeki<br />
takımadalara verilen admış. Korkunç<br />
depremler sonucunda suların altına gömülen<br />
bu ada bir zamanlar Libya ile Asya'nın bir<br />
arada kapladıkları alandan daha yaygınmış.<br />
Dünyanın kuruluşunda tanrılar yeryüzünü<br />
aralarında paylaşırken, Atina, tanrılardan Athena<br />
ve Hephaistos'a, Atlantis de Poseidon'a<br />
düşmüş. Atlantis yerlilerinden Euenor'un<br />
bir kızı varmış. Poseidon, bu kızı sev<br />
miş, onu merkez adaya bir kaleye yerleştir<br />
miş ve beş kuşak erkek çocuk yetiştirimiş<br />
onunla birlikte. Tanrı sonra adayı on bölgeye<br />
bölmüş, en büyük oğlu Atlas'ı hepsinin kralı<br />
olarak öbür oğulları arasında dağıttığı bölgelerin<br />
başına getirmiş. Atlantis bitkileri, hayvanları<br />
ve özellikle madenleriyle çok zengin<br />
bir ülkeymiş: altın, bakır, demir ve "oreikhalkos"<br />
(yani dag bakırı) diye ateş gibi parlak bir<br />
madeni varmış; yöneticiler surlar, köprüler,<br />
kanallar ve tünellerle bezenmiş kentler, limanlar<br />
kurarak ülkeyi son derecede uygar bir<br />
hale sokmuşlar. Ülkenin sosyal yapısı, askerlik<br />
durumu üstünde durup, başkentte yılda bir<br />
yapılan bir törene ve bu tören sırasında kesilen<br />
boğa kurbanlarına değindikten sonra,<br />
Kritias diyalogu birdenbire kesilir. Ancak Timaios<br />
diyalogunda Mısırlı rahibin ağzından<br />
öğrenilen Atina'nın dokuz, on bin yıl önce<br />
bu ülkeyle savaşa giriştiğidir. Atlantis fazla<br />
güç kazanmış ve Akdeniz'in büyük uluslarını<br />
köle durumuna sokacak bir saldırıya geçmiş<br />
de, Atina hem kenefini, hem de bütün komşularını<br />
tek başına kurtarmış bu afetten. Ne<br />
var ki, bir gece deprem Atlantis'i haritadan<br />
şilince, Atina'nın oraya gönderdiği ordu Atlant'larla<br />
birlikte yok olur. Atina'nın bu eski<br />
tarihi üstünde hiçbir bilgisi olmayışı, bu ünlü<br />
olayı bir Mısır'lı rahibin ağzından öğrenmesi<br />
bütün öyküyü Platon'un uydurduğu kanısını<br />
uyandırmakla beraber, insanda tuhaf bir izlenim<br />
bırakmaktadır. Hiçbir zaman çözülememiş<br />
bu gizdir ki, Timaios ile Kritias diyaloglarının<br />
ütopya, yani hayal beldeleri anlatan öyküler<br />
arasında özlü bir yer tutmasına yol<br />
açar.<br />
Atlas. (1) Titan lapetos Okeanos kızı Klymene<br />
(başka bir kaynağa göre Asia) ile evlenir<br />
ve Atlas, Menoitios, Prometheus, Epimentheus<br />
diye dört oğlu olur (Tab.3). İki tanrı kuşağı<br />
arasında bulunup Olympos'lulara baş<br />
kaldıran bu dev yapılı yaratıklara eserlerinde<br />
özel bir yer ayıran Hesiodos Theogonia'da<br />
(Theog. 507 vd.) onları şöyle tanımlar-.<br />
lapetos aldı Klymene 'yi,<br />
güzel topuklu Okeanos kızını,<br />
girdi onunla gerdeğe ve bir oğlu oldu:<br />
Azgın yürekli Atlas tanrı.<br />
Çılgınlığı ve aşırı gücü yüzünden