11.04.2013 Views

Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü

Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü

Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ir kurt haline sokmuş. Arkas'ın parçalarını<br />

bir araya getirip çocuğu yeni baştan diriltmiş.<br />

Arkas delikanlılık çağma gelmiş, avlanıyormuş<br />

ki, ayı olan anasına rastlamış, başlamış<br />

onu kovalamaya ve hayvanın sığındığı Zeus<br />

tapınağına onun arkasından girmiş. Ülkenin<br />

yasalarına göre, tapınağa giren ölüm cezasına<br />

çarptırılmış. Ama Zeus acımış ana oğla ve<br />

ikisini de göğe alarak birer yıldız yapmış.- Kallisto<br />

Büyükayı, ya da yunanca bir deyimle<br />

"Araba" olmuş, Arkas da Arkturos yani arabanın<br />

sürücüsü.<br />

Arkas Lykaon'un oğlundan kendisine miras<br />

kalan krallığa adını vermiş, Arkadya denmiş<br />

bu bölgeye. Çok yararlı bir kral olmuş: Uyruklarına<br />

buğday ekmesini, ekmek yoğurmasını<br />

ve yün eğirmesini öğretmiş. Ölünce Arkadya<br />

üç oğlu arasında paylaşılmış.<br />

Artemis. Artemis, Akdeniz çevresinde bin<br />

yıllarca tutunmuş bir tanrıçaya belli bir süre<br />

içinde ve belli bir bölgede verilen addır. Kaynağı<br />

Orta Anadolu'da bulunduğu en son arkeoloji<br />

kazılarından kesinlikle anlaşılan ve genel<br />

olarak Ana Tanrıça diye tanımlanabilen<br />

bu tanrısal varlık Yunan din ve efsanelerinde<br />

Artemis adıyla anılır. Bu tanrıçanın kültü<br />

Anadolu'dan Mezopotamya'ya, Suriye, Lübnan<br />

ve Filistin yoluyla Mısır'a ve Ege adalarıyla<br />

Girit'e kadar bütün Akdeniz kıyılarını<br />

kapladığı gibi, Yunanistan ve İtalya'ya da yayılmış,<br />

ayrıca kuzeyde İskandinav ülkelerine<br />

dek sokularak iz bırakmıştır. Toprak ve bereketi<br />

simgeleyen bu tanrıçaya her çağ ve her<br />

bölgede başka başka adlarla ve ayrı ayrı biçimlerde<br />

tapınıldığı, bütün bu değişik ad ve<br />

biçimlerin ardında hep aynı görüş ve inanç<br />

özüne rastlandığı artık yadsınmaz bir gerçek<br />

olmuştur. Ne var ki isim ve biçim bolluğu tanrıçanın<br />

geçirdiği evreyi izlemeyi güçleştirmekte,<br />

bu karmaşık varlığı bir bütün olarak görüp<br />

incelemeyi bilimin daha iyice çözümleyemediği<br />

bir sorun haline getirmektedir. Çatalhöyük<br />

ve Hacılar kazılarında elde edilen bulgular<br />

ise Ana Tanrıçanın gelişmesinde başlangıç<br />

noktasını İsa'dan önce 6100 yıllarına kadar<br />

indirmekle bu evreye ışık tutmakta ve daha<br />

sonraki aşamaların belli bir açıdan incelenmesini<br />

kolaylaştırmaktadır. Efes'te bulunan<br />

Artemis heykelleri de Anadolu'nun<br />

r.t.<br />

Yunanla ilgili çağlarında bu tanrıçanın aldığı<br />

biçimi ortaya sermekle erken taş çağında<br />

başlayıp Roma imparatorluğunun putperestlikten<br />

Hıristiyanlığa geçişine kadar olan sürede<br />

tutarlı bir gelişmeyi izlemek olanağını vermektedir.<br />

Adı ne olursa olsun toprak ve bereket<br />

tanrıçası ancak uzun ve yaygın bir gelişme<br />

süreci içindeki aşamaların sayım ve dökümünü<br />

Ana Tanrıçanın Anadolu'daki başlıca<br />

simgesi olan Kybele'ye ayırdığımız bölüme<br />

bırakarak, burada yalnız Artemis'i tanıtma<br />

çabasına girişelim. Yunan kaynaklarında adına<br />

rastlanan Artemis de zaman ve mekân<br />

içinde bir gelişmenin ürünüdür. Homeros<br />

metinlerinde sözü geçen Artemis'ten Latin<br />

yazınındaki Diana'ya varmak için nice nice<br />

değişimlere uğramıştır bu tanrısal figür. Bunları<br />

özetlemek için yazılı kaynaklardan, Efes'li<br />

Artemis'i tanımlamak için de Selçuk müzesinde<br />

gözümüzle görmek mutluluğuna eriştiğimiz<br />

eşsiz heykellerden faydalanacağız. Ana<br />

Tanrıçanın gerek Kybele, gerekse Artemis<br />

adıyla tam anlamına varmak bugüne bugün<br />

pek az bilginin başarabildiği bir iştir. Bu işte<br />

öncülük, bizim tarih ve din tarihi bilginimiz<br />

Halikarnas Balıkçısı'ndadır. Aşağıdaki inceleme,<br />

onun bulgularının, tanımlarının ve şaşırtıcı<br />

bir kavrama ve bağlantı kurma gücüyle<br />

aydınlatıp canlandırdığı gerçeklerin bir derlemesi<br />

sayılabilir.<br />

(1) ADI VE EK ADLARI. Artemis'in adı tıpkı<br />

Apollon'unki gibi Yunanca değildir. Dokunulmamış,<br />

bozulmamış anlamına yakın gelen<br />

"artemes" sıfatından üreme olduğunu kanıtlamak<br />

güçtür. Artemis'in Apollon'un olduğu<br />

gibi parlaklık gösteren bir ek adı da yoktur.<br />

Adına takılan yüzlerce yersel sıfatı ise onun<br />

tapınıldığı çeşitli ülke ve bölgeleri açığa vurmaktan<br />

başka bir işe yaramaz. Tek üstünde<br />

durulması gereken ve kişiliğinin özünü yansıtan<br />

sıfatları ilkin Homeros destanlarında,<br />

sonra ilkçağ yazını boyunca rastlanan okçulukla<br />

ilgili sıfatlarıdır. İlyada'da bu tanrıçaya<br />

çokluk "ok taşıyan, ok saçan, okçu tanrıça"<br />

denir, kardeşi Apollön gümüş yaylı olduğu<br />

halde, Artemis için Altın sıfatının kullanılması<br />

dikkati çeker. İlyada'da Artemis için "altın<br />

yaylı, altın tahtlı ve dizginleri altın kakmalı"<br />

deyimlerine rastlanır, oysa ayla ilişkili bir tan

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!