11.04.2013 Views

Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü

Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü

Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Zeııs kızınca Prometheua'a,<br />

kendlnl aldatan o sivri akıllıya,<br />

sakladı varını yoğunu insanlardan,<br />

o gün bugündür dertlere boğdu<br />

insanoğlunu,<br />

Zeus gizledi besini insandan.<br />

Ama lapetos'un güçlü oğlu Prometheus<br />

çaldı Zeus'un ateşini insanlar için,<br />

sakladı onu narthex kamışının içinde.<br />

Kızdı bulut devşiren Zeus, dedi ki ona:<br />

İapetos oğlu, sivri akıllı kişi,<br />

seviniyorsun ateşi çaldın, beni aldattın diye,<br />

ama bil ki dert açtın kendi başına da:<br />

aldığın ateşe karşılık birbela<br />

öyle bir bela salacağım ki insanlara,<br />

sevmeye, okşamaya doymayacaklar bu<br />

\ belayı",<br />

Böyle dedi ve kah kah güldü insanların ve<br />

tanrıların babası.<br />

Namlı şanlı Hephaistos'u çağırdı hemen:<br />

Bir parça toprak al, suyla karıştır dedi,<br />

İçine insan sesi koy, insan gücü koy,<br />

bir varlık yap ki yüzü ölümsüz tanrıçalara<br />

benzesin,<br />

Bedeni güzelim genç kızlara.<br />

Athena, sen de ona el işlerini öğret dedi,<br />

renk renk kumaşlar dokumasını öğret.<br />

Nur topu Aphrodite, sen de büyülerinle<br />

kuşat onu,<br />

istekler, arzularla tutuştur gönlünü.<br />

Yüz gözlü devi öldüren Hermeias, sen de<br />

bir köpek yüreği, bir tilki huyu koy içine".<br />

Böyle dedi Zeus, onlar da yaptılar dediğini:<br />

Koca Hephaistos, topal tanrı hemen<br />

bir kız biçimine soktu toprağı.<br />

Gök gözlü Athena süslü kuşağını sarıverdi<br />

beline.<br />

O canım Kharitler ve o güzelim Peitho<br />

altın gerdanlıklar taktılar boynuna.<br />

Horalar bahar çiçekleriyle donattılar<br />

saçlarını,<br />

Hermeias doldurdu göğsüne yalanı dolanı,<br />

uzaktan gürleyen Zeus'un oluyordu isteği.<br />

Ses koydu içine o tanrılar kılavuzu<br />

Pandora adını taktı.<br />

Pandora demek bütün tanrıların armağanı<br />

demekti,<br />

çünkü bütün Olymposlular insanların<br />

başına bela etmişti onu.<br />

Tanrıların babası kurunca bu düzeni,<br />

Epimetheus'a gönderdi Pandora'yı<br />

kılavuz tanrı Hermeias'la.<br />

Epimetheus unuttu Prometheus'un<br />

dediğini:<br />

Zeus'tan armağan alma demişti ona<br />

Prometheus,<br />

alırsan, ölümlüleri derde sokarsın demişti.<br />

Armağanı aldı ve alınca anladı<br />

başına bela aldığını.<br />

Eskiden insanoğulları bu dünyada<br />

dertlerden, kaygılardan uzak yaşarlardı,<br />

bilmezlerdi ölüm getiren hastalıkları.<br />

Pandora açınca kutunun kapağını,<br />

dağıttı insanlara acıları, dertleri.<br />

Bir tek umut kaldı dışarı çıkmadık<br />

kapağı açılan dert kutusundan.<br />

Umut tam çıkacakken Pandora kapamıştı<br />

kapağı,<br />

böyle istemişti bulutlar devşiren Zeus.<br />

O gün bugündür insanların başı dertte,<br />

toprak bela doludur, deniz bela dolu,<br />

geceler dert doludur, gündüzler dert dolu,<br />

belalar başıboş dolaşır sessizce<br />

ölümlülerin çevresinde,<br />

derin düşünceli Zeus ses vermedi onlara<br />

sessizce gelişlerini duymasın diye insanlar.<br />

Görüyorsun ya Zeus'un dilediğine karşı<br />

konmaz.<br />

Pandrosos. Atina kralı Kekrops'un üç ki<br />

zindan biri (Aglauros, Erikhtonios).<br />

Parcac (Parkalar). Roma dininde kader ve<br />

ölümü simgeleyen tanrıçalar, Moiralarla bir<br />

tutulmuştur. İlk zamanları Parça doğuma da<br />

bakan bir tanrıça sayılır, sonra Yunan etkileri<br />

pekleşince Romalılar üç Parça olduğuna, birinin<br />

doğuma, ikincisinin evlenmeye, üçüncüsünün<br />

ölüme baktığına inanırlardı. Forum'da<br />

bulunan üç heykel (Tria Fata) olarak simgelenirlerdi.<br />

Paris. Paris, öbür adıyla Aleksandros, Troya<br />

kralı Priamos'la karısı Hekabe'nin en küçük<br />

oğludur (Tab. 16). Kraliçe onu doğurmadan<br />

birkaç gün önce uykusunda bir düş görmüş:<br />

Karnından çıkan bir alev Troya surlarını sarıyor,<br />

bütün şehri yangına veriyormuş. Falcılar<br />

bu düşü kötüye yorumlamışlar, doğacak olan<br />

çocuk şehri yıkıma götürecek demişler. Bebek<br />

doğunca da Priamos onu İda dağına bırakmak<br />

üzere bir uşağına vermiş. Uşak Paris'i<br />

dağa bırakmış, vahşi hayvanlar hakkın<br />

dan gelir diye düşünmüş. Ama öyle olmamış,<br />

bir dişi ayı gelip bebeği emzirmiş. Bir süre bu<br />

böyle gitmiş, sonra çocuğu Agelaos adındaki<br />

bir çoban bulmuş, evine götürmüş ve kendi<br />

çocuklarıyla bir arada büyütmüş. Paris ço-<br />

banlar arasında güzelliği, yararlılığıyla dikkati<br />

çekermiş.. sürülerine çok İyi baktığı İçin,ona

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!