11.04.2013 Views

Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü

Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü

Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

N<br />

Naiades. Naisler ya da Naiaslar, adları yüzmek<br />

anlamına gelen fiilden türemiş olan su<br />

perileridir. Ağaç perileri (Drysa, Hamadryas)<br />

gibi uzun ömürlü olurlar, ama ölümsüz değildirler.<br />

Yaşamları, içinde bulundukları kaynak,<br />

dere ya da ırmağa bağlıdır.<br />

Kaynakları efsanelere göre değişir, Homeros<br />

bunların bütün nympha'lar gibi Zeus'un<br />

kızları olduğunu söyler. Kimi mythos yazarı<br />

onları Okeanos soyuna bağlar. Asopos gibi<br />

ırmakların perileri, ırmağın kızları sayılır. Her<br />

suyun kendine özgü bir Naias'ı vardır, kiminin<br />

adı efsaneye geçmiştir (Arethusa, Salmakis).<br />

Naiasların, sularını içen ya da sularına dalan<br />

hastaları iyileştirme güçleri vardır. Tersine<br />

kimi inançlara göre Naiaslar sularında yıkanan<br />

insanları çıldırtmış, ya da gizli bazı<br />

hastalıklara çarptırmıştır (Nympha).<br />

Naksos. Kyklad takımadalarından Naksos<br />

adasına adını veren kurucu kahraman. Bir efsaneye<br />

göre Naksos Karyalı göçmenlerin başında<br />

eskiden Dia adını taşıyan bu adaya gelmiş,<br />

yerleşmiş ve ona adını vermiştir. Bu olay<br />

Theseus'tan üç kuşak önce olmuştur.<br />

Başka bir kaynakta onun Endymion'la Selene'nin<br />

oğlu olduğu, daha başkasında da<br />

Apollon'la Akallis'ten doğduğu söylenir<br />

(Akallis). Efsanelerin birleştiği bir nokta Naksos<br />

adasının Anadolu'dan gelme göçmenlerle<br />

meydana getirildiğidir.<br />

Nana. Sangarios (Sakarya) ırmağının kızı,<br />

Agdistis-Attis efsanesinde adı geçer. Halikarnas<br />

Balıkçısı serüvenini şöyle anlatır (Hey<br />

Koca Yurt, s. 23):<br />

"Sakarya ırmağının kızı, su perisi Nana, sıcak<br />

bir günün akşamı serinlemek için, kendini<br />

Sakarya suyuna atmış. Şıpır şıpır yıkanırken,<br />

bir badem ağacının dalı üzerine eğilmiş.<br />

Su perisi bademi kırıp soymuş. Beyaz badem<br />

İçini yemeden önce, her nedense, badem içinin<br />

aklığını, teninin aklığı üzerine tutmuş. Badem<br />

içini, yumuşak iki göğsü arasında tutai<br />

ken, hayret ve hayranlıkla bakakalan gözleri<br />

önünde tuhaf bir şeyler olmaya bağlamış:<br />

Sanki badem içinin ve göğsünün aklığı eriye-<br />

rek birbirine karışmaya koyulmuş. Nana böy<br />

le bakadururken, içine tatlı bir baygınlık yayıl<br />

mış. O sıralarda güneş, pembe pembe batmaktaymış,<br />

bütün dünya pespembe bir boşluk<br />

olmuş. Uyandığında yıldızlar pırıl pırılmış.<br />

Tatlı tatlı esnerken, gebe kalmış olduğu<br />

nun farkına varmış. Dokuz ay sonra, yüzüne;<br />

bakılmayacak güzellikte bir oğlan doğurmuş".<br />

Nannakos. Masala göre, Nannakos çok eski<br />

zamanlarda, Deukalioh tufanından önce<br />

yaşamış bir Phrygia kralıdır. Tufan olacağını<br />

öngörmüş ve olmaması için topluca yakarmalar,<br />

yalvarmalar düzenlemiş. Bu dualar sırasında<br />

da Nannakos habire gözyaşı döker<br />

miş. Bu yüzden "Nannakos'un gözyaşları" diye<br />

bir deyim kalmıştır.<br />

Başka bir efsaneye göre, Nannakos üç yüzyıl<br />

yaşamış, ölünce de bütün halkının yok ol.ı<br />

cağını bildiren bir tanrı sözü varmış, öldüğü<br />

gün halk topluca ağlamaya koyulmuş, bira/<br />

sonra da tufan olmuş, böylece tanrı sözü g

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!