11.04.2013 Views

Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü

Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü

Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

mart ayında savaş mevsimi de başladığı için<br />

Romalıların iki kavramı bir araya getirdikleri,<br />

bu tanrıyla hem doğanın yeniden doğuşunu,<br />

hem de insanda yeni yeni karşı koyma güçlerinin<br />

belirdiğini simgelemek istedikleri sanılabilir.<br />

Mars ayrıca savaşçı gençliğin de tanrısıdır.<br />

Kurt kendisine adanmış bir hayvandır,<br />

Romulus'la Remus'u emziren dişi kurdu da<br />

bu göreve Mars tanrı gönderdiğinden Roma<br />

halkının atası sayılır.<br />

Marsyas. Marsyas efsanesi Anadolu'ya özgüdür<br />

ve asıl anlamı ancak içinde oluştuğu<br />

dekor göz önünde tutulursa anlaşılabilir. Aydın'dan<br />

Muğla'ya gidildiğinde Çine ile Yatağan<br />

arasında Gökbel denilen bir yer vardır,<br />

manzarası akıllara durgunluk veren bir yer:<br />

Yol orada 30 kilometrelik bir arayı 380 viraj<br />

yaparak alır, gökten düşmüş meteortaşlarına<br />

benzer kapkara, korkunç biçimlerle üst üste<br />

yığılı kayalar arasında yılan gibi sürüne sürüne,<br />

bin bir dönemeç yapa yapa ilerler. Kendinizi<br />

bu dünyada değil, göklerin sarsıntısıyla<br />

yeryüzüne düşmüş bir gezegende sanırsınız.<br />

Göz alabildiğine ne bir ağaç, ne bir ot, ardı<br />

ardına dağlar, kayalar, taş yığınları, öyle baş<br />

döndürücü, tüyler ürpertici bir çevre ki, her<br />

dönemeçte bir cin, bir şeytan, tarih öncesi<br />

çağlardan kalma bir sürüngenle karşılaşacağınıza<br />

inanırsınız ve korkudan soluğunuz kesilir.<br />

Bu doğa dışı karaltı içinde uzaktan bir şırıltı<br />

duyar gibi olursunuz, yaklaşır, bakarsınız<br />

ki bir yarın dibinde bir yeşillik kümesi, püfür<br />

püfür esen kavaklar, yer yer pembe zakkumlar<br />

ve yemyeşil bir su. Ne o? Bir ırmak, Çine<br />

çayı, ilkçağın Marsyas'ı kavalını öttürüyor tatlı<br />

tatlı, acı acı, çünkü bu kavalcınınki kadar<br />

korkunç bir alın yazısı olmamış başka hiçbir<br />

kavalcının. Dinleyelim Marsyas'ın serüvenini:<br />

Tanrı Pan'ın yapıp kullandığı syrinks denilen<br />

yedi borulu kavala karşın, Marsyas iki boruiu<br />

kavalın bulucusu sayılır. Bu yüzden de kimi<br />

kaynaklarda Marsyas'ın Kybele'nin alayından<br />

olduğu söylenir, çünkü Ana Tanrıça kültünde<br />

tefle birlikte bu kaval kullanılırdı.<br />

Ama asıl efsanesi şöyledir: Bu kavalı bulan<br />

tanrıça Athena imiş, günün birinde kaval çalarken<br />

bir derenin suyundan yüzüne bakacak<br />

olmuş, kavalın yüzünü nasıl buruşturup çirkinleştirdiginl<br />

görmüş ve kavalı öfkeyle atıp<br />

200<br />

dere kenarından uzaklaşmış. Bir başka anlatıma<br />

göre Hera ile Aphrodite Athena'nın kaval<br />

çaldığını görerek onunla alay etmişler,<br />

tanrıça da Phrygia'ya giderek duru bir suda<br />

yüzünün gerçekten çirkin olduğunu görmüş<br />

de kavalı atarken, onu yerden toplayacak<br />

olanı en büyük cezalara çarpacağına ant içmiş,<br />

Marsyas bunu nerden bilsin, yerde bulduğu<br />

kavalı almış ve çalmaya koyulmuş.<br />

Marsyas bayılmış sesine, o kadar sevmiş ki<br />

dünyada bundan güzel ses veren saz olmadığını<br />

ileri sürmüş ve Apollon tanrının lyra'sıyla<br />

yarışmayı bile göze almış. Tanrı bu yarışma<br />

için bir şart koşmuş: Kim yenerse yenilene istediğini<br />

yapacak. Yargıç olarak Tmolos (Bozdag)<br />

tanrısını almışlar. Birinci yarışma sonuç<br />

vermemiş, ikincisinde Apollon Marsyas'a<br />

meydan okuyarak kavalını tersine tutup çalmasını<br />

buyurmuş, kendisi lyra'yı ters tutunca<br />

aynı sesleri çıkardığı halde, Marsyas kavalını<br />

öttürememiş, bu yüzden de yenik düşmüş.<br />

Yarışmayı gözleyen Phrygia kralı Midas gene<br />

de kavalın lyra'dan üstün olduğunu söyleyince<br />

tanrı onun kulaklarını eşek kulakları haline<br />

getirmiş (Midas). Ama bununla kalmamış,<br />

Marsyas'ı tutmuş, bir ağaca bağlamış ve derisini<br />

yüzmüş. Marsyas bu korkunç işkence<br />

içinde can vermiş. Apollon sonradan yaptığına<br />

pişman olmuş derler, lyra'sını yere atarak<br />

kırmış, Marsyas'ı da bir ırmak haline getirmiş.<br />

Gökbel'de akan Çine çayı işte bu ırmakmış.<br />

Mater Matuta. Roma'da matronlar yani<br />

evli kadınlar ve anaların tapındıkları eski bir<br />

tanrıça. Bayramı Matralia adıyla 11 haziranda<br />

kutlanırdı. Matuta adı sonradan bu tanrıçanın<br />

şafak ve sabah güneşiyle bir tutulup,<br />

Yunanistan'dan gelme İno-Leukothea ile karıştırılmasına<br />

yol açmıştır. Efsaneye göre İno<br />

kendini denize attıktan sonra bir denizkızı olmuş<br />

ve İtalya kıyılarına çıkarak oraya sığınmıştır<br />

(İno).<br />

Mcdcia. Medeia efsanenin ve tragedyanın<br />

kadın kahramanları arasında en güçlü, en çarpıcı<br />

bir tiptir. Kişiliği ve serüveni hemen her<br />

çağda zamanın görüş ve eğilimlerine göre yorumlanarak<br />

edebiyata ve sanata konu olmuş<br />

ve olmaktadır. Yerine göre egzotik ve ilkel<br />

karakteri üstünde dımılıır, kendi kardeşini ke-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!