11.04.2013 Views

Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü

Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü

Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Yıkılmaz tunçtan bir duvarla çevriliydi bu<br />

yüzden ada,<br />

şehir oturtulmuştu göğe yükselen bir<br />

kayanın üzerine.<br />

Aiolos konağında bir düzine çocuğu ile yiyip<br />

içmekte, şölen yapıp gönül eğlendirmektedir.<br />

Yeller tanrısı, Odysseus'u iyi karşılar,<br />

tam bir ay konukladıktan sonra içine azgın<br />

yelleri sımsıkı bağladığı sığır derisinden bir tulum<br />

verir ona ve arkasından tatlı bir Zephyros<br />

yeli salarak uğurlar gemisini. Böylece dokuz<br />

gün dokuz gece giderler, İthaka topraklarına<br />

yaklaşırlar ki, Odysseus uykuya dalar,<br />

onu kıskanan yoldaşları da teknenin dibindeki<br />

tulumu alıp çözerler. Yeller hep birden dışarıya<br />

fırlar, korkunç bir fırtına kopar. Fırtına<br />

Odysseus'un gemisini gerisin geri Aiolia adasına<br />

atar, ama bu kez tanrı onu sert sözlerle<br />

kovar, tanrıların lanetine uğramış bir adamı<br />

tutmaktan çekinir. Odysseia'nın X. bölümünde<br />

(1-79) anlatılan bu serüven destanın en<br />

renkli öykülerinden biridir.<br />

Aison. Kretheus'la Tyro'nun oğlu, İason'un<br />

babası (Tab. 22). Kretheus'un Tesalya'da<br />

kurduğu İolkos şehri kendisine miras kalır,<br />

ama üvey kardeşi Pelias onu tahtından atıp<br />

tutuklar, üstelik de oğlu İason'u Kolkhis'e altın<br />

postu almaya gönderir, bu tehlikeli seferden<br />

sağ dönmeyeceğine inanarak (Argonaut'lar).<br />

Gerçekten de bir süre sonra lason'un<br />

öldüğü haberi gelir. Pelias artık kardeşini korkusuzca<br />

öldürmeyi göze alır. Ancak, Aison'un<br />

boğa kanı içerek kendi kendini zehirlemesine<br />

izin verir. Latin şairi Ovidius'a göre,<br />

İason Medeia ile birlikte Yunanistan'a dönünce,<br />

büyücü kadın Aison'u diriltmekle kalmamış,<br />

onu bir iksirle gençleştirmiş de.<br />

Aithcr. Esir, yani dünyayı saran hava tabakasının<br />

üstündeki arı ve ışıklı gök. Hesiodos'a<br />

göre Aither, Erebos ile Nyks, yani yeraltı<br />

karanlığıyla, yeryüzü karanlığından dogmadır.<br />

Aithiopcs. (Yun. yüzü yanıklar demek). Homeros<br />

destanlarında sık sık adı geçen bu efV<br />

sanelik ulus Okeanos kıyılarında, güneşin doğup<br />

battığı uçsuz bucaksız bir ülkede oturur.<br />

Güneşe böyle yakın oldukları için yüzleri yanmış<br />

ve esmerleşmiştir. Sonsuz bir mutluluk<br />

içinde yaşarlar, tanrılara kurbanlar kesip gün<br />

99<br />

boyu şölen yaparlar. Bu yüzden de Zeus, Poseidon<br />

ve İris gibi Olympos tanrıları ülkelerine<br />

sık sık uğrar, şölenlerine katılırlar.<br />

Troya savaşının İlyada'dan sonraki bölümlerini<br />

anlatan "Aithiopis" destanı (kayıptır)<br />

adını bu ulustan aldığı gibi, baş kahramanı da<br />

Eos'la Tithonos'tan doğma Aithiopia kralı<br />

Memnon'dur (Memnon).<br />

Aithra. Troizen kralı Pittheus'un kızı. Aigeus<br />

kısırlığı konusunda kâhine danışmaya gittiği<br />

Delphoi'den dönerken Troizen'de bir gece<br />

kalmış ve tanrının cevabını doğru yorumlayan<br />

Pittheus onun kızıyla yatmasını sağlamış,<br />

bu birleşmeden de Theseus doğmuştu. Ne<br />

var ki o gün Aithra tanrılara sunu sunarken<br />

Posddion'a rastlamış ve deniz tanrı ile sevişip<br />

kızlığını yitirmişti. Bu yüzden Theseus'un<br />

tanrı oğlu mu, insan oğlu mu olduğu belli değildir.<br />

Aithra'yı Aigeus'la birlikte yaşadığı Attika'dan<br />

Dioskur'lar kaçırmışlar ve kardeşleri<br />

güzel Helena'nın yanına hizmetçi olarak vermişler.<br />

Bir söylentiye göre Helena'yı Paris'le<br />

kaçmaya iten bu kadınmış. Troya düştükten<br />

sonra torunları Aithra'yı kurtarmışlar, ama<br />

Theseus'un ölüm haberini alınca Aithra canına<br />

kıymış (Aigeus, Theseus).<br />

Aius Locutius. Lat. "aio" ve "loquor" söz<br />

söylemek, "aius locutus" ise söylenmiş söz<br />

anlamına gelir.<br />

Galya orduları Brennus komutanlığında Roma'ya<br />

doğru ilerlerken (İ.Ö. 390) gökten gelen<br />

bir ses, şehrin yaban ellerin saldırısına uğrayacağını<br />

bildirmiş. Kimse bu sese kulak vermemiş,<br />

ama sesin dediği doğru çıkmış: Galyalılar<br />

Roma'ya saldırmış, şehri yakıp yıkmışlar,<br />

yağma etmişler. Romalılar düşmanı kovduktan<br />

sonra, diktatör Camülus tanrı sesinin<br />

duyulduğu yerde bir tapınak yapılmasını buyurmuş<br />

ve Palatinus tepesinin kuzey eteğinde<br />

'Aius Locutius" denilen tanrısal varlığa tapınak<br />

dikilmişti.<br />

Akademos. Attika'lı kahraman. Akademos,<br />

Theseus güzel Helena'yı kaçırıp Afrika'da alıkoyunca,<br />

kız kardeşlerini aramaya gelen Dioskur'lara<br />

kızın saklandığı yeri bildirmiş.<br />

Akademos'un mezarı Atina'nın dolaylarında,<br />

Kerameikos denilen bölgenin ötesindey-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!