Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü
Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü
Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
in arasında bugüne dek Fransa cumhuriyetinin<br />
benimsediği Phrygia başlığı da yok mudur?<br />
Phrygialı olmak kültür bakımından yetkin,<br />
üstün olmak anlamına gelir ve bu Roma<br />
imparatorluğu çağına kadar süregelecektir.<br />
İlyada'da Kybele'nin adı hiç geçmediği halde,<br />
Phrygialılardan söz edilir: Bunlar Troya<br />
savaşında Troyalılara yardıma gelir (İl. II,<br />
862):<br />
Askanios yönetir Phrygia'lıları,<br />
uzak Askania'dan gelmişlerdir onlar...<br />
Askania Limne hem Gemlik, hem de Burdur<br />
gölünün adıdır. Uzak Askania dendiğine<br />
göre bu savaşçıların geldiği yöre Burdur bölgesi<br />
olsa gerek. Ana Tanrıça üstüne en zengin<br />
buluntuları sağlayan Hacılar da Burdur'a<br />
yakın değil midir?<br />
Phrygialılardan kral Priamos kendisi de söz<br />
eder, Helene'ye anlatır (İl. III, 184 vd.):<br />
Eskiden bağlık, bahçelik Phrygia'ya<br />
gitmiştim,<br />
atları dörtnal giden bir sürü Phrygia'lı<br />
görmüştüm...<br />
Orduları yayılmıştı Sakarya'nın kıyılarına.<br />
Amazonlar gelmişti hani, erkek gibi, işte o<br />
gün,<br />
aralarına savaş ortağı almışlardı beni...<br />
Phrygia'nın bir Amazon saldırısına uğraması,<br />
Priamos'un da Phrygialıların yardımına<br />
koşması anlamlı, ama tlyada'dan sonraki metinlerde<br />
Troyalıların Phrygialı diye anılması<br />
büsbütün ilginç ve dikkat çekici bir yöndür.<br />
Bir kültür taşıyıcısı olarak Phrygialıların Troyalıları<br />
da simgelemek için kullanılmaları ne<br />
zaman ve nasıl başlar? Herhalde şairler, özellikel<br />
tragedya yazarları şiir dilinde bu iki ulus<br />
adını karıştırmışlardır, ama bu olay sonradan<br />
çok önemli sonuçlar doğurmuş, Roma'nın<br />
Aineas'ı kurucu ata olarak benimsemesiyle<br />
Phrygia uygarlığını da kültürünün kaynağı<br />
saymış, Ana Tanrıçanın da bu kültür göçüyle<br />
birlikte Roma'ya alınmasını sağlamıştır. Magna<br />
Mater'in Roma'ya nakli din tarihinde eşine<br />
rastlanmayan bir olaydır. Ondan önce Atina<br />
Ana Tanrıçayı çağırmış, kültünü sınırları<br />
içine almakla geçirdiği bir bunalıma çare bulunacağına<br />
inanmıştır: Peloponez savaşı denilen<br />
iki büyük Yunan şehrinin, Atina ile<br />
Sparta'nm amansız ve sonsuz savaşında Ati-<br />
186<br />
na'lılar Phrygia'nın Ana Tanrıçasını getirterek<br />
şehirlerinde ona büyük bir tapınak kurmuşlar,<br />
onu Demeter'le birleştirip bir devlet<br />
tanrıçası olarak benimsemişlerdir. O sıralarda<br />
Delphoi tanrısı Apollon'un rahipleri bu olayı<br />
desteklemiş olacak: Tanrının kâhinleri, Sibylla'lar<br />
Anadolu'dan gelmeydi, iki tann ve iki<br />
din arasında bağlantılar tarih öncesi çağlara<br />
dek uzanmaktaydı (Sibylla).<br />
Gene Sibylla kitaplarının önerisiyle Ana<br />
Tanrıça'nın Roma'ya getirilişi derin siyasal<br />
sonuçlar doğurmuştur. 1. Ö. 204 yılında Pessinus'taki<br />
meteortaşı törenle Roma'ya aktarılmış<br />
ve Palatinus tepesine tapınağı kurulan<br />
Magna Mater'in şerefine Megalensia denilen<br />
bayramlar kutlanmaya başlamıştır. Bu olay<br />
da kritik bir döneme rastlar: Roma Afrika seferlerine<br />
çıkmak üzeredir, imparatorluğu kurmaya<br />
yol açacak yayılma politikası yürürlüğe<br />
girmektedir. O sırada Roma'da bir taş yağmuru<br />
olur, halk heyecana kapılır, yeni ve daha<br />
köklü inançlara özlem duyulmaktadır.<br />
Magna Mater bu gereksinmeyi karşılamış olacak<br />
ki, yeni dini kutlamakta şairler ağız birliği<br />
ederler. Yeni efsaneler doğar: Ana Tanrıça<br />
taşını Tiber'den yukarı taşıyan gemi birden<br />
karaya oturur, o sırada Ana Tanrıçanın sesi<br />
duyulur: Temiz, afif ellerle şehre alınmasını<br />
ister, derken Claudia Quinta adlı bir kız ortaya<br />
çıkar ve tanrıçaya yakarır, kirletildiği, kız<br />
oğlan kız olmadığı ileri sürülmektedir, tanrıça<br />
afifligini kanıtlamak için gemisinin kendi eliyle<br />
çekilmesine izin versin. Gerçekten de öyle<br />
olur, Claudia halatları eline alır ve gemiyi Tiber'den<br />
yukarı Roma şehrine kadar çeker.<br />
Kybele'nin Phrygia'dan gelme tef, zil ve davul<br />
gibi çalgılarla, coşkun danslarla kutlanan<br />
törenleri, rahiplerinin hadım oluşu, Attis efsanesinin<br />
bu törenlerde ve gizemlerde yinelenmesi<br />
Roma şairlerini öylesine etkilemiş,<br />
esinlendirmiştir ki, Kybele-Attis efsanesini<br />
konu edindikleri şiirlerinde tanrıçanın Galli<br />
adlı rahiplerine atıfla "galliambus" diye coşkun<br />
bir vezin de uydururlar. Ama Ana Tanrıça<br />
sanat yönünde çığır açmakla kalmaz, Anadolu'nun<br />
kapılarını açmıştır, yalnız uygarlık<br />
ve kültür merkezi sayılan Anadolu'nun değil,<br />
bütün doğu Akdeniz çevresinin. Roma ile<br />
Anadolu arasında kültür köprüsü kurulmuştur,<br />
birkaç yıl sonra Romalı komutan Manlius