Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü
Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü
Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
adlı bir delikanlıya tutkundur (Agdistis), onu<br />
Pessinus kralının (kimi kaynaklarda kral Midas'ın)<br />
kızıyla evlenmek üzereyken düğün yerinde<br />
birden karşısına dikilerek çıldırtır ve<br />
kendi kendini hadım etmesini sağlar. Attis<br />
kendi kestiği hayalarından akan kanla toprağı<br />
sular, bitkilerin fışkırmasına yol açar ve bir<br />
çam ağacına dönüşür.<br />
Toprak-bereket efsanelerinin hepsinde,<br />
özellikle Adonis mythos'unda (Adonis) görülen<br />
bu ölme-dirilme motifi, Kybele kültünde<br />
birtakım vecit, kendinden geçme ve esrime<br />
hallerine kanşmakta ve Ana Tanrıça tapımının<br />
özünde olan bir çeşit kurban töreniyle<br />
gerçekleşmektedir. Attis erkekliğini keserek<br />
kendini nasıl tanrıçaya kurban ettiyse, Kybele'nin<br />
başrahibi de kanlı bir törenle kendi<br />
eliyle kendini hadım etmek zorundaydı. Attis<br />
efsanesinde simgelendigi gibi, akan kan ve<br />
yitirilen erkeklik gücü daha evrensel bir nitelik<br />
kazanarak bereket ve canlılığın daha geniş<br />
bir alana, yani bütün doğaya geçmesini sağlamaktadır.<br />
Gizemli cümbüşler, şenlikler arasında<br />
yapılan bu eylem gene Anadolu'ya özgü<br />
ve bazı tarikatlarda bugün başka biçimde<br />
de olsa yaşayan bir törenin ilk örneğidir.<br />
(3) TAPIMI VE TARİHİ. Yazılı kaynaklar bize<br />
Kybele'nin Pessinus'taki tapımı üstüne ayrıntılı<br />
bilgi verir. Tanrıçaya orada bir idol biçiminde<br />
tapınılırdı. Bu idol bir "diopetes" yani<br />
gökten düştüğü ileri sürülen bir meteorit, bir<br />
kara taştı. Pessinus'taki tapınağı siyasal güçlerden<br />
büsbütün bağımsız bir din merkezi olarak<br />
yönetilirdi. Bu dinsel yönetimin başında<br />
iki başrahip bulunur, bunların biri Attis adını<br />
taşır, Megabyzos adıyla anılan ikincisi dışardan<br />
gelme olması şart koşulan bir yabancıydı.<br />
Bu iki kral-rahibin Attis efsanesinde anlatıldığı<br />
gibi erkekliklerini tanrıçaya adamış olması<br />
gerekiyordu. Galloi diye anılan öbür rahiplerin<br />
de vecit halinde hadım edilmeleri töredendi.<br />
Phrygia'da yerli bir kült olduğu bütün<br />
kaynaklardan belli olan bu rahip devleti<br />
özekligini bögeye gelip yerleşen bütün yönetimlere<br />
karşı korumuştur. Gerek Komana'da,<br />
gerekse Pessinus'taki tapım merkezleri Hititlerin<br />
Anadolu'da kurdukları egemenlik döneminde<br />
büyük Hitit kralıyla iyi ilişkiler kurmuş,<br />
rahip krallar büyük kralın siyasal yönetimini<br />
tanımakla birlikte onun din merkezlerine karışmasına<br />
hiçbir zaman izin vermemişimin<br />
Phrygia dışardan gelme ulusların iki kez saldırısına<br />
uğramıştır, biri İ. Ö. 1200 yıllarında<br />
Friklerin, ikincisi 1. Ö. 686 (ya da 676) sularında<br />
Kimmerlerin bölgeye yayılmasıdır. Her<br />
iki saldırıda da Ana Tanrıçanın tapım merkezi<br />
uluslarüstü niteliğini koruyarak bağımsızlığını<br />
ve din devleti olarak etkisini sürdürmek<br />
yolunu buluyor. Aynı süreç Efes'teki Artemision'da<br />
da görülür, İonyalı kolonistler din<br />
merkezine dokunmak şöyle dursun, burada<br />
egemen olan tanrıçayı benimseyip tapımını<br />
sürdürürler. Friklerle tanrıçanın kaynaşması<br />
dikkati çeken bir süreçtir: Ana Tanrıça kültünün<br />
yerli olup Phrygia bölgesini ele geçiren<br />
ve yöreye adını veren ulustan çok daha eski<br />
olduğu bütün kanıtlardan anlaşıldığı halde,<br />
tanrıça bu yeni siyasal gücü ve etnik toplulu<br />
gu öylesine etkilemiş ki, tarihe Kybele bir<br />
Phrygia tanrıçası olarak geçmişti. Phrygia<br />
krallarından Midas'ın da, Marsyas'ın da Ana<br />
Tanrıça ile yakın ilişkileri tarihe geçmiştir.<br />
Midas tanrıçanın oğlu olmakla, Pessinus'taki<br />
tapınağını kurmakla övünüldü. Kimmerler de<br />
Phrygia devletini yıkar, ama Ana Tanrıça kül<br />
tünü ortadan kaldıramazlar. Tersine bu tapını<br />
daha çok Lydia yöresine kaydıktan sonra,<br />
Metragyrtoi diye anılan dilenci rahipler Akdeniz<br />
çevresine yayılır ve birer misyoner gibi<br />
davranarak Ana Tanrıçanın mistik ve gizemli<br />
dinini dört bir yana tanıtırlar. Öyle ki Ana<br />
Tanrıça kültü Phrygialılardan çok eski olduğu<br />
halde, bu dini benimseyen bütün ülkeler onu<br />
bir Phrygia tanrıçası olarak tanırlar. Nitekim<br />
Yunan ve Roma çağında Kybele kültü bütün<br />
töreleriyle Phrygia uygarlığına özgü bir belirti<br />
sayılır.<br />
Klasik çağlarda Yunanistan'ın ve Anadolu'nun<br />
dört bir yanına dağılan Phrygia köleleri<br />
ve dilenci rahipleri hor görüldüğü oranda<br />
gizemli bir din ve kültünün temsilcileri olmakla<br />
saygı ve gıpta ile karşılanırlar, çünkü<br />
Phrygia evrensel bir dinin merkezi olduğu kadar<br />
Yunanlılara yön veren bir sanatın, müziğin<br />
ve bir de yaşam biçiminin, kılık kıyafetin<br />
kurucusu, öncüsüdür. Phrygia uygarlığı Ege<br />
kıyılarını kapladıktan sonra, Phokalalılarla<br />
Fransa'ya kadar da yayılır, Marsilya'yı kuran<br />
göçmenlerin yeni yurtlarına taşıdıktan törele-