Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü
Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü
Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
ve kendisini bir denizkızına, oğlunu da Palaimon<br />
adıyla küçük bir tanrıya dönüştürürler.<br />
Sisyphos'un düzenlediği İsthmos yarışmaları<br />
bu tanrı şerefine yapılırmış (Palaimos, Melikertes).<br />
Roma'da Leukothea, tapınağı limana yakın<br />
bulunan Mater Matuta ile, Palaimon da Portunus,<br />
limanlar tanrısıyla bir tutulmuştur.<br />
İo. Io efsanesiyle Yunanistan yarımadası Akdeniz<br />
uygarlığının birçok dinsel görüşlerini ve<br />
onlardan dogma efsaneleri kendine mal etme,<br />
asıl kaynaklan Anadolu, Fenike ya da<br />
Mısır'da bulunan bu olguları kendi topraklarında<br />
merkezleme çabasının tipik bir örneğini<br />
vermektedir. Bu gerçeği ilkçağın ilk tarihçisi<br />
Herodot da sezinlemiş olacak ki, Akdeniz'in<br />
doğusuyla batısı arasındaki çatışmayı ele aldığı<br />
büyük eserine İo efsanesiyle, bu konu bir<br />
masal değil de, tarihsel bir olaymış gibi başlamaktadır.<br />
İnek biçimine girip, karnında Hellen'lerin<br />
baştanrısı Zeus'un tohumunu taşıyarak<br />
kıtadan kıtaya atlayan, geçtiği yerlere adını<br />
veren İo (İstanbul Boğazının adı Bosporos,<br />
İnek Geçididir) ve onun serüvenleri, onun dölüyle<br />
ilgili olarak sürdürülüp anlatılan efsanelerin<br />
hepsi böyle bir amaç güdülerek kurulmuşa<br />
benzer.<br />
Herodot Perslerle Yunanlılar, yani Asya ile<br />
Avrupa arasındaki savaşa hep kız kaçırma<br />
olaylarının sebep olduğunu, bunun İo'nun kaçırılmasıyla<br />
başladığını yazar (I, 1-5): Argos<br />
kralı İnakhos'un kızı İo deniz kıyısında oynarken<br />
Fenike'li gemiciler tarafından kaçırılıp<br />
Mısır'a götürülmüş. Buna misilleme olarak da<br />
Yunanlılar Fenike'de Tyr kralı Agenor'un (ki<br />
Agenor İo'nun torunudur) kızı Europe'yi kaçırırlar,<br />
bununla da kalmazlar, Argonaut'lar<br />
seferini düzenleyip Kolkhis'li Medeia'yı kaçırırlar,<br />
bunun karşılığı da Paris'in Helena'yı<br />
kaçırması ve onun sonucunda Asya ile Avrupa'yı<br />
ilk büyük çatışmada karşı karşıya getiren<br />
Troya savaşıdır. Herodot bu yorumu<br />
Pers bilginlerinden aldığını söyler, ne tuhaftır<br />
ki sözünü ettiği kişi ve olayların efsanelik olduğunu,<br />
gerçek olsalar da Mısır, Fenike, Karadeniz<br />
ve Ege kıyıları arasında böyle önemsiz<br />
olaylarla nasıl bir ilişki kurulabileceğini<br />
açıklamaz, bu tutarsızlık üstünde hiç durmaz.<br />
Yalnız daha ileride Mısır'dan söz ederken,<br />
bir boğa biçiminde tapınılan Apis tanrının<br />
adı Yunanca Epaphos'tur der (II, 153), böylece<br />
İo'nun da, oğlu Epaphos'un da Mısır'lı<br />
tanrıların Yunan karşılıkları olduğunu kabul<br />
eder.<br />
Yunan kaynaklarında İo efsanesi şöyle anlatılır:<br />
İo, Argos kralı İnakhos'un kızıdır (Tab.<br />
10), babası İnakhos sonradan adını alan ırmağın<br />
tanrısı ve Okeanos'un oğlu sayılır;<br />
kendisi de Argos şehrinin Hera tapınağında<br />
rahibedir. Günün birinde Zeus İo'yu görür,<br />
kızın güzelliğine vurulup ona yanaşır. Hera<br />
bunu öğrenince büyük bir kıskançlığa kapılır,<br />
baştanrı da sevgilisini karısının öfkesinden<br />
korumak için onu beyaz bir inek haline dönüştürür<br />
ve bu hayvanla hiçbir ilişkide bulunmadığına<br />
Hera'ya yemin eder. Tanıca ineğin<br />
kendisine verilmesini şart koşar, İo'yu alıp<br />
başına bin gözlü dev Argos'u bekçi olarak diker.<br />
Zeus bu kez de Hermes'i gönderir, Argos'u<br />
büyüleyerek öldürmesini sağlar. Ama<br />
Hera bir atsinegi musallat eder ineğe, İo deli<br />
gibi kıtadan kıtaya koşar, atsineginden kurtulamaz<br />
bir türlü. Bir denize, bir de boğaza adını<br />
verdikten sonra, Kafkas dağlarında bir kayaya<br />
mıhlanmış olan Prometheus'un önünden<br />
geçer. Aiskhylos "Zincire Vurulmuş Prometheus"<br />
targedyasında bu buluşmayı sahneye<br />
koyar: Orada İo başına gelenleri şöyle anlatır<br />
(Prom. 640 vd.):<br />
İstiyorsunuz madem, hayır diyemem:<br />
Açıkça anlatayım her şeyi size,<br />
Ama doğrusu anlatmaya utanıyorum da<br />
tanrısal bir kasırganın nasıl<br />
allak bullak edip ben zavallıyı,<br />
varlığıma yeni bir biçim verdiğimi<br />
Geceler gecesi yapayalnızken odamda<br />
şöyle sözler duyuyordum düşlerimde:<br />
"Ey mutlu genç kız, niçin yalnızsın<br />
erkeklerin en yücesi özlerken seni?<br />
Zeus yanıp tutuşuyor senin için,<br />
Aphrodite'nin gerdeğine girmek istiyor<br />
seninle.<br />
Zeus'un isteğine karşı koma sakın,<br />
kalk, gitLerna'nın yeşil çayırlarına,<br />
babanın koyun, sığır otlaklarına,<br />
git ki Zeus görsün orada seni,<br />
doysun seni görmeye Zeus'un gözü".<br />
Ah! Hep böylesi düşler gördüm geceleri,<br />
ve bir gün canımı dişime alıp<br />
söyledim babama ne düşler gördüğümü.