11.04.2013 Views

Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü

Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü

Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

zalandırmış olur, kızı lole'yi de alır. O sırada<br />

Deianeira'dan yeni bir gömlek ister. Kıskançlık<br />

içinde kıvranan Deianeira da ona Nessos'un<br />

kanına bulanmış iksirle ıslattığı gömleği<br />

gönderir. Yiğit gömleği sırtına geçirir geçirmez<br />

korkunç acılarla yanmaya başlar, Deianeira<br />

haberi alınca kendini asar, oğlu Hyllos<br />

babasının son buyruklarına uyarak yiğidi Oita<br />

dağının tepesinde kurulmuş bir odun yığınında<br />

yakar. Zeus'un oğlu Herakles'i kaçırıp<br />

Olympos'a götürdüğü ve Hebe ile evlendirip<br />

ölümsüzlüğe kavuşturduğu anlatılır.<br />

Fizik ve moral gücün, kahramanlığın simgesi<br />

olan Herakles hem kahraman, hem de<br />

tanrı olarak tapım görmüştür. Çok içen, çok<br />

yiyen canlı ve iyi kalpli bir dev olarak tanımlanan<br />

Herakles Greklerin gözünde kötüleri,<br />

sözünde durmayanları cezalandıran, insanın<br />

başına gelen afet ve belaları alt edip yenen<br />

yiğitlik ve yüreklilik simgesidir. Heraklesogulları<br />

denilen dölleriyle bütün Peloponez'e egemen<br />

olmuş, böylece Yunanistan yarımadasının<br />

atası sayılmıştır.<br />

Herakles'in adı hemen her destan ve şiirde<br />

geçerse de, kişiliğini ozanlardan çok tragedya<br />

yazarları işlemiştir. Bütün öykülerini buraya<br />

almamıza olanak bulunmayan Herakles'in<br />

rol oynadığı bütün olaylar, adları başka maddelerde<br />

geçen kişilerle ilgili olarak anlatılmıştır.<br />

Hercules. Herakles'in Latince adı. Roma<br />

efsanesinde Yunanlıların Herakles tipi olduğu<br />

gibi benimsenmiş, ancak öykülerine yerli<br />

bazı öğeler katılmıştır. Örneğin Cacus adlı<br />

devi ve ülkesine gelen yabancıların canına kıyan<br />

kral Faunus'u öldürdüğü anlatılırdı. Roma<br />

kralı Evandrus yiğidi konuklarnış ve şerefine<br />

bir tapınak kurmuş derlerdi. Hercules<br />

Roma efsanelerinde daha yumuşak bir kahraman<br />

olarak canlandırılır, elinde bir sazla Musa'lara<br />

karıştığı da görülürdü (Evandrus).<br />

Hermaphroditos. Hermes'Ie Aphrodite'nin<br />

oğlu Hermaphroditos'un adı Salmakis<br />

efsanesinde geçmektedir (Salmakis). Erkek<br />

ve dişi cinsini kendinde birleştiren Hermaphroditos<br />

tipinden insanların atası olarak Platon<br />

da söz etmektedir. "Şölen" diyalogunda<br />

söz alan komedya şairi Aristophanes, insanların<br />

en ilkel çağlarda hem erkek, hem de di­<br />

şi olduklarını, sonra bu yüzden fazla güç kazandıkları<br />

için tannlarca ikiye bölündüklerini<br />

anlatır, İki cins arasındaki tutku ve birbirleriyle<br />

birleşme isteği çok eski zamanlardaki bu<br />

birlikten dogma imiş (Plat. Şölen, 189e-<br />

191d.).<br />

Hermes. Hermes, Titanlar soyundan Atlas'la<br />

Pleione'nin kızı Maia'nın Zeus'la birleşmesinden<br />

doğmuştur (Tab. 5), Tanrıların ve<br />

özellikle Zeus'un habercisi olarak görev alan<br />

Hermes, Olympos tanrılarının en renkli ve<br />

özgün kişilerinden biridir.<br />

DOĞUŞU VE EFSANELERİ. Hermes'in asıl<br />

efsanesi doğuşu ve ömrünün ilk günleriyle ilgilidir.<br />

Bu eşsiz ve şaşırtıcı, bir bakıma da güldürücü<br />

efsane homerik denilen, ama Homeros<br />

destanlarından birkaç yüzyıl sonra Yunanistan'ın<br />

Peloponez bölgesinde meydana geldiği<br />

besbelli "Hermes'e Övgü" adlı şiirde<br />

uzun uzadıya anlatılmıştır.<br />

Zeus Maia ile Arkadia'nın güneyinde Kyllene<br />

dağının bir mağarasında buluşmakta ve<br />

sevişmektedir. Gölgeli mağaraya sığınmış<br />

olan nympha'yı tanrılar tanrısı geceleri karısı<br />

Hera uykuya daldıktan sonra gelip bulur. Bir<br />

süre sonra Maia bir çocuk doğurur. Çocuk<br />

kundaklanır, beşiğe yatırılır, ama doğduğu<br />

gün Hermes olağanüstü işlere girişmekle kafa<br />

gücü ve yetenekleri tanrıların hepsini aşan<br />

üstünlükte olduğunu gösterir. Bebek Hermes<br />

beşiğinde kalmaz, akşam olur olmaz kundağını<br />

çözer ve ayakları üstüne basıp olmayacak<br />

serüvenlere girişmek üzere yola çıkar: Magarının<br />

önünde bir kaplumbağa görür, hemen<br />

aklına bir cin fikir doğar, hayvanı öldürür, kabuğunu<br />

boşaltır ve koyun bağırsağından yedi<br />

tel gererek bir gitar yapar, ondan güzel sesler<br />

çıkarmakla eğlenir, sonra da gider, Güneş<br />

tanrının Pieria ovalarındaki inek sürülerini<br />

bulur ve onlardan elli hayvan çalar. Tutar<br />

inekleri Kyllene'ye doğru sürer, ama hırsızlığı<br />

belli olmasın diye inekleri gerisin geri götürür,<br />

kendi de oradaki çalı çırpıdan ayağına tuhaf<br />

sandallar örerek izlerini gizler. Yolda bir<br />

ihtiyara rastlar, ona gördüğünü kimseye söylememeye<br />

yemin ettirir, karşılığında bir düve<br />

armağan edeceğine söz verir (Battos). Kutsal<br />

inekleri bir mağaraya kapattıktan sonra, gider,<br />

gene masum bir bebek gibi kundağına

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!