Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü
Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü
Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Ey Zeus, ey öbür tanrılar,<br />
benim oğlumun, Troya'lılar arasında,<br />
babası gibi kendini göstermesini nasip edin,<br />
babası gibi güçlü, mert olmasını,<br />
llyon'da bütün gücüyle hüküm sürmesini.<br />
Kanlı silahlarla savaştan dönerken o,<br />
babasından çok daha üstün bu desinler, •<br />
mutlu olsun anasının yüreği.<br />
Hektor herkese karşı yumuşak davranır, bir<br />
kızdığı, azarladığı Paris'tir, kafasızlıgıyla şehrin<br />
yıkımına sebep olan adam. Şöyle çıkışır<br />
ona (İl. III, 38 vd.):<br />
Seni alçak, seni parlak oğlan, seni çapkın,<br />
seni ırz düşmanı seni!<br />
Hiç doğmaz olaydın keşke,<br />
ya da kalaydın ölümüne dek evlenmeden,<br />
ne baş belası kesilirdin o zaman,<br />
ne de yüz karası olurdun başkalarına.<br />
Hektor Helene'ye karşı uygarca ve centilmence<br />
davranır. Öbür Troyalılar gibi o da kadını<br />
ayıplamaz, suçlamaz, güzel kadın da onu<br />
herkesten çok sayar ve sever. Paris'i savaşa<br />
çağırmak için şehre geldiğinde Helene onu<br />
alıkoymak ister, onunla dertleşmeye can<br />
atar, ama Hektor güzel kadının uzattığı iskemleye<br />
oturmaz, bir an önce karısını ve çocuğunu<br />
bulmaya gider, çünkü girişeceği savaştan<br />
bir daha dönüp dönmeyeceğini bilmez<br />
(İl. VI, 344 vd.):<br />
Ah kayınım benim,<br />
dayanılmaz kötülükler yapmış bir köpeğim<br />
ben.<br />
Anamın beni doğurduğu gün, keşke,<br />
bir korkunç kasırga gelseydi,<br />
alsaydı beni, bir dağın tepesine atsaydı,<br />
ya da bıraksaydı uğuldayan denizin içine...<br />
Gel, kaymağım, otur şu iskemleye,<br />
biliyorum, derdin en büyüğü senin<br />
başında...<br />
Büyük Hektor karşılık verdi, dedi ki:<br />
Oturtma beni, Helene,<br />
beni çok sevsen de dinlemem seni,<br />
Troyalılara yardım etmek istiyor yüreğim.<br />
Onlar benim yokluğumdan yakınmışlar...<br />
Ben gidip göreceğim evdekiler!,<br />
sevgili karımı göreceğim, yavrumu, bir<br />
tanemi,<br />
bir daha da ya dönerim, ya dönmem.<br />
Akha'ların eliyle tanrılar belki de yok<br />
ederler beni.<br />
Bu ölüm düşüncesi bir an olsun Hektor'un<br />
aklından çıkmaz. Troya'nın ışığı, halkı<br />
gözbebeği bu kahraman kaderiyle pençeleşir<br />
durur, ölümünün yakın olduğunu bilir. Tanrılara<br />
güvenmenin de ne kadar yersiz olduğunu<br />
sezer, nitekim onu yalnız Apollon korur,<br />
ama Zeus'un buyruğuyla o da kaderine bırakmak<br />
zorundadır Hektor'u, öbür tannlarsa pis<br />
pis düzenlerle Hektor'u aldatmakta yarışırlar<br />
âdeta. Ama bu konuyu Hektor'un kahramanlığını<br />
inceleyeceğimiz bölüme bırakalım.<br />
(2) KAHRAMAN HEKTOR. Ne kadar nankör<br />
bir görevi vardır Hektor'un Troya savaşında!<br />
Ordulara yön vermek, güven aşılamak,<br />
güç esinlemek hep ona düşer. Karar onun,<br />
sorumluluk ve yükümlülük hep onun omuzlarındadır,<br />
buna karşılık da durmadan eleştiriye<br />
uğrar, herkesi dinlemek, yatıştırmak, avutmak,<br />
savaş ortaklarını hoş tutmak, gücendirmemek<br />
onun tek başına görevidir. Oysa kendisi<br />
için savaşmaz Hektor, bir çapkın adamın,<br />
soyunun ve kentinin başına getirdiği belayı<br />
savmak için dövüşür, bu belayı sayamayacağını,<br />
bütün soyuyla birlikte canım kentinin de<br />
yok olacağını bile bile. Buna karşın gene de<br />
yiğitçe dövüşür Hektor. Yiğitliği Akhilleus'un<br />
bireyci, bencil, inatçı yiğitliğinden ne kadar<br />
üstün, ne kadar bilinçli ve insancadır!<br />
Hektor'un kahramanlık dramı Sarpedon'un<br />
ölümünden sonra başlar asıl. Patroklos Akhilleus'un<br />
silahlarını kuşanıp da ölüm saçmaya<br />
başlayınca, Hektor başına gelecekleri anlar,<br />
savaşa atılsın mı, atılmasın mı diye ikirciklidir,<br />
bir an arabasına binip kaçmaya bile koyulur.<br />
O zaman da ortaklarının en ağır ve insafsız<br />
eleştirilerine uğrar. Lykia'lıların önderi<br />
Glaukos Patroklos ile Sarpedon arasındaki<br />
savaşta Hektor Sarpedon'un öldürülmesini<br />
önleyemedi diye onu kınar, Troya'lıları küçük<br />
düşürür ve ortaklarının artık bıkıp gitmeye<br />
hazır olduklarını bildirir (İl. XVII, 140 vd.).<br />
Bu sözler üzerine Hektor savaşa döner,<br />
Patroklos'u öldürür, korkunç bir boğuşma<br />
içinde onun ölüsünü kaçırmak, silahlarını<br />
soymak ve kendisi kuşandıktan sonra Akhilleus'un<br />
karşısına çıkmak yürekliliğini gösterir.<br />
Oysa bu savaş başka türlü bir savaştır. Akhil-<br />
Ieus tanrı Hephaistos'un kendisine yaptığı<br />
yeni silahlarla Orion yıldızı gibi alev alev ışınlar<br />
saçarak ilerlemektedir düşmanına karşı.<br />
Ve Hektor'u biraz önce ağır yergilerle kınayan<br />
savaş ortakları, yardımcıları, kardeşleri,