Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü
Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü
Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
kate, Apollon'la Artemis'in başlıca sıfatlarından<br />
olan hekatos-hekatebolos, yani hedefi<br />
vuran anlamındaki kelimeyle ilgilidir (Apollon).<br />
Leto'nun kardeşi olması da onun Yunan<br />
din ve efsanesine sonradan gelme bir<br />
tanrıça olduğunu belli eder. Hekate Yunan<br />
varlığına sonuna dek yabancı kalmıştır, asıl<br />
tapımma Roma'da rastlanır, burada ay tanrıçası,<br />
geceye ve karanlığa egemen bir varlık,<br />
büyük ve sihri elinde tutan bir kara güçler<br />
ecesi olarak karşımıza çıkar. Vergilius'un<br />
"Aeneis" destanında Dido Aeneas'ı yanında<br />
alıkoyamayacagını anlayınca, onu kendine<br />
büyü yoluyla bağlamaya çalışır (Aen. IV, 511<br />
vd.): Üstünde kendi ölüsünün yanacağı odun<br />
yığınını hazırlattıktan sonra, bir Hekate rahibesine<br />
büyü formülleri okutur; saçları darmadağın<br />
olan bu kadın yüz tanrılar, Erebos,<br />
Khaos, üç biçimli Hekate ve üç yüzlü bakire<br />
Diana adına başlar yakarışa (Dido). Hekate'<br />
nin bu üç kılığı acaba kısrak, dişi köpek ve dişi<br />
kurt biçimleri midir? Diana'nın kız, kadın<br />
ve ay tanrıçası olarak üç biçimde canlandırıldığını<br />
da biliriz. Hekate kimi bölgelerde üç<br />
gövdeli bir heykel olarak imgelenir. Bu üçlü<br />
karakteriyle Efesli Artemis'e ne kadar yakından<br />
bağlı olduğu, onun başka bir yan ve yönünü<br />
simgelediği apaçıktır.<br />
Hekatonkheir'ler. Bkz. Yüz Kollular.<br />
Hektor. Troya kralı Priamos'la kraliçe Hekabe'nin<br />
en büyük oğlu Hektor (Tab. 16)<br />
Anadolu'nun ilk ulusal kahramanıdır, çünkü<br />
Troya savaşı Homeros'un llyada destanından<br />
da anlaşıldığı gibi bölgesel bir karşılaşma değil,<br />
Batı dünyasının Çanakkale Boğazından<br />
Mezopotamya'ya kadar uzanan Asya (bugün<br />
Küçük Asya deniyor) kıtasına ilk saldırışı, uygarlık<br />
ve zenginlikte Batıyı çok aşmış olan<br />
Anadolu'yu ele geçirmek için ilk denemesi,<br />
girişimidir. Bunu ancak böyle anladıktan sonradır<br />
ki, Homeros destanını gereğince değerlendirebilir,<br />
Troya savaşının gerçek niteliğini<br />
anlayabilir ve Boğazların kilit noktasında çarpışan<br />
güçlerin asıl amacı açığa vurulduktan<br />
sonra, savaşçılarının karakterine ışık tutarak<br />
onları tarihteki benzerleriyle karşılaştırabiliriz.<br />
Hemen söyleyelim ki üç, dört bin yıl önceki<br />
Troya savaşıyla yakın tarihin Çanakkale savaşı<br />
arasında göze çarpan bir benzerlik vardır<br />
ve Hektor'u Mustafa Kemal'in atası olarak<br />
görmek yanlış bir yorum değil, tersine tarihi<br />
doğru değerlendirmenin bir örneği, bir belirtisi<br />
sayılabilir. Troya'nın orta direği olan Hektor'un<br />
kişiliğini incelemeye girişmeden önce,<br />
Troya savaşı denilen büyük çatışmaya bütün<br />
Anadolu'nun katıldığını metinlere dayanarak<br />
göstermeliyiz.<br />
İlyada'nın ikinci bölümünde "Gemiler Katalogu"<br />
denilen bir parça vardır ki, burada Troya'ya<br />
saldıran orduların da, Troya'yı savunan<br />
kuvvetlerin de sayımı, dökümü yapılır. Destana<br />
sonradan katılmış, özellikle İlyada Atina'da<br />
ulusal destan olarak benimsenip de<br />
Atina'yı yüceleştirme amacıyla kaleme alındığı<br />
sanılan bu listede Yunanistan'dan gelme<br />
kuvvetlere çok yer verilip, Troya'nın savaş<br />
ortakları kısa geçildiği halde, savunmaya<br />
Anadolu'nun hemen her tarafından güçler<br />
katıldığı anlaşılır, llyada'da altmış kadar dize<br />
tutan bu parçada (İl. II, 819-878) önce Toros<br />
bölgesindeki kentler ve ordu komutanları sayılır,<br />
sonra da Trakya'dan başka Mysia,<br />
Paphlagonia, Maionia ve Lykia'ya kadar bir<br />
yandan Karadeniz kıyılarına, öte yandan Akdeniz'e<br />
kadar uzanan yaygın bir bölgenin ad:<br />
geçer. Yunanistan'ı yüceltmek, Anadolu'yı<br />
küçümsemek amacıyla düzüldügTı açıkça belli<br />
olan bu metin bile Troya savaşının Anadolu<br />
boylarınca ne denli benimsendiğini açığa vurmaktadır.<br />
Daha sonraki bölümlerde de örneğin<br />
Lykia'lı önderlerin savunmada ne büyük<br />
bir yer tuttukları, giderek Hektor'u eleştirip<br />
ona yol gösterdikleri görülür (Sarpedon,<br />
Pandaros). Troya'nın kaderini elinde tutan<br />
Hektor bu savaş ortaklarına karşı sorumludur,<br />
onların istek ve öğütlerine saygı göstermek,<br />
kendi çıkarlarını düşündüğü kadar onların<br />
da görüşlerini hesaba katmak zorundadır.<br />
Bütün bu sorumluluk ve yükümlülüklerdi ki<br />
onu Anadolu'nun ulusal savunucusu olarak<br />
diker gözlerimizin önüne. Bu görevi sonuna<br />
dek nasıl yerine getirdiği, üstünde durulmaya<br />
değer bir konudur.<br />
İlyada Hektor'u hem savaşta bir kahraman,<br />
hem de günlük hayatında bir insan olarak<br />
canlandırır gözümüzün önünde. Destanda<br />
onun kadar derinliğine işlenmiş bir tip daha<br />
yoktur. Onun kişiliği Akhilleus'unkinin tam<br />
karşıtıdır: Duygularını dışarıya vurmak, esin-