Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü
Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü
Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
köpek gibi kudurup saldıran anaç varlığın<br />
simgesi olmuştur. Kimi efsanelerde onun evlat<br />
acısına dayanamayarak gece, gündüz uluyan<br />
bir dişi köpek haline dönüştüğü de ileri<br />
sürülür. İlyada'da ilk karşımıza çıktığında Hekabe<br />
tatlı dilli, cömert ve dini bütün bir ana<br />
olarak gösterilir (İl. VI, 253 vd.). Savaştan<br />
şehre dönen Hektor'un biraz dinlenmesini,<br />
şarap içip serinlemesini ister, ama oğlu buna<br />
yanaşmayınca, onun dileğini yerine getirir:<br />
Athena tapınağına sunu sunmaya gider. Sonra<br />
bölümler boyunca Hekabe'nin sözü geçmez,<br />
ta ki Batı kapılarının üstünden Hektor'la<br />
Akhilleus'un savaşını gözlemeye gelir.<br />
O zaman da surlar dışında kalıp tek başına<br />
düşmana karşı koyan oğlunu içeri almak için<br />
şöyle seslenir (İl. XXII, 83 vd.):<br />
"Hektor, yavrucuğum, saygı göster bu<br />
memeye,<br />
onu ağzına uzattığım günleri getir aklına,<br />
unuturdun koynumda bütün dertlerini,<br />
surlarımızın içinde yenmeye bak şu<br />
domuzu,<br />
gir içeri, canım oğlum, dışarda dikilme<br />
karşısına.<br />
Öldürürse seni bu adam, ey katı yürekli,<br />
bir döşek üstüne koymayacağız ölünü,<br />
ne ben ağlayacağım senin önünde, seni<br />
doğuran,<br />
ne cömert karın ağlayacak, gözümün<br />
bebeği,<br />
yiyecek seni çevik köpekler,<br />
bizden uzak, gemilerin orada".<br />
Hektor anasının, babasının yalvarmalarını<br />
dinlemeyip de Akhilleus'la savaşta can verince,<br />
Troya'da bir çığlıktır kopar, kral, kraliçe<br />
ve bütün halk dövünmeye, ağlaşmaya başlar,<br />
Priamos yas belirtisi olarak başını toza, toprağa<br />
bular (İl. XXII. 406 vd.):<br />
... Anası da saçlarını yolup duruyordu,<br />
fırlatıp atmıştı parlak başörtüsünü,<br />
dövünüyor, oğluna baka baka<br />
haykırıyordu...<br />
Başladı Hekabe kadınlar arasında uzun bir<br />
ağıda:<br />
"Bak anana yavrum, talihsiz anana,<br />
senin acını göreyim, öldüğünü göreyim de,<br />
bundan böyle nasil yaşayayım ben, nasıl?<br />
Gece, gündüz yüreğimin ışığıydın bu<br />
şehirde,<br />
Troyalı kadınların, erkeklerin gücü, desteği,<br />
bir tanrı gibi selamladı yavrum onlar seni,<br />
sen onların büyük şanıydın sağken,<br />
ama yavrum, kaderle ölümün elindesin<br />
şimdi".<br />
Aradan birkaç bin yıl geçti, ama Anadolu<br />
kadınları gene bu sözlerle ağıt yakar ölen ana<br />
kuzularına.<br />
Hekabe düşmana gidip yalvarmaya kalkışan<br />
kral Priamos'u akıl ve sağduyu adına alıkoymaya<br />
çalışır, başaramayınca gene tanrılara<br />
yakarış ve sunu sunma yoluna gider, katlanır<br />
ve bekler. Gözünün bebeği, yiğit oğlu<br />
Hektor'un ölüsü karşısına serilince de bagırmaz<br />
çağırmaz, bir köpek gibi havlamaz da<br />
Anadolu kadınına özgü bir ağırbaşlılık ve hayal<br />
gücüyle canlandırır onu gözünde (İl. XXIV,<br />
575 vd.):<br />
Şimdi sen, sözümü duyarmış gibi,<br />
yatıyorsun evinde taptaze,<br />
benzersin Apollon'un tatlı okuyla vurduğu<br />
insanlara.<br />
İzmir'li şair Homeros böyle canlandırıyor<br />
Hekabe'yi, Atina'Iı tragedya yazarı Euripides<br />
ise onu "Troya'lı Kadınlar" ve "Hekabe" adlı<br />
tragedyalarının baş kişisi yapmış, dramını derinliğine<br />
işlemiştir. Bu oyunlarda Hekabe'yi<br />
Troya yıkıldıktan sonra köle olarak orada,<br />
burada sürünür görürüz. Kraliçe görkemini<br />
ve erdemini sürdürür, ama kızı Polyksene'nin<br />
gözleri önünde Akhilleus'un ruhuna kurban<br />
edilmesini, üstelik de Trakya kralı Polymestor'a<br />
emanet edilen oğlu Polydoros'un da alçakça<br />
öldürülüp denize atıldığını görünce,<br />
korkunç bir öç alma eylemine girer ve Polymestor'u<br />
kör edip, çocuklarını da öldürür. Ne<br />
var ki Euripides de Hekabe'yi akıl ve hak yolundan<br />
ayrılmayan ulu bir kişi olarak gösterir.<br />
Bu tragedyalarda Hekabe yalnız değildir,<br />
Troya'lı kadınların topluluğu içinde direnci<br />
yansıtan büyük bir varlık, doğal analık gücünün<br />
simgesidir. Atina'Iı şairin ona tragedya<br />
boyunca "Phrygia'lı" demesi boşuna değil,<br />
Phrygia'ü Ana Tanrıça Kybele'nin bütün niteliklerini<br />
içinde taşır ve dile getirir Hekabe<br />
(Polydoros, Polyksene, Polymestor).<br />
Hekabe'nin en küçük oğlu Paris'le ilişkisi<br />
ve onu karnında taşırken gördüğü düş için<br />
bkz. Paris.