Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü
Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü
Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
ustalığı bu üçlüde en yüksek zirvesine erişmiştir.<br />
Zaman geçince, Erinys'ler, insanları yeraltında<br />
cezalandıran tanrıçalar olarak görülmeye<br />
başlar. Eski metinlerde beliren bu inanış<br />
Vergilius'un "Aeneis" destanında dile gelmektedir:<br />
Erinys'leri Tartaros'un dibinde ruhlara<br />
ellerindeki kamçılar ve yılanlarla korku salıp<br />
eziyet eder görürüz. Cehennem kavramına<br />
yaklaşan bu görüşler Roma mythos ve şiirinde<br />
Etrüsk etkisiyle gelişmiş olabilir.<br />
Eriphylc. Argos kralı Talaos'un kızı ve Adrastos'un<br />
kızkardeşi. Thebai efsane çemberiyle<br />
ilgili öyküsü Adrastos, Amphiaraos ve<br />
Alkmaion adları altında anlatılmıştır.<br />
Eriş. Ne kadar belalı tanrı ve tanrıça varsa,<br />
ölüm ve yıkım getiren ne kadar varlık varsa<br />
hepsi Nyks (Gece)'ten dogmadır. Kavga tanrıça<br />
Eriş, İhanet, Karasevda ve İhtiyarlık gibi<br />
tanrılaşmış kavramlardan hemen sonra gelir<br />
doğum sırasında. Hesiodos ona "azgın yürekli"<br />
der ve kendi doğurduğu varlıkları sayar<br />
(Theog. 226 vd.).<br />
Sonra da ikinci eseri "İşler ve Günler" de<br />
iki kavga ayırır, biri insana zararlı, biri faydalı<br />
ve şöyle tanımlar ikisini de (İşi. 11 vd.):<br />
İki türlü kavga vardır bu dünyada,<br />
biri övülmeye değer, öteki kötülemeye.<br />
Özden apayrıdır bu iki kavga,<br />
insanı kanlı savaşa götürür birisi,<br />
kötüsü, hiçbir ölümlü sevmez onu.<br />
Zorla girer bu kör dövüşüne<br />
ölümsüzlerin zoruyla, buyruğuyla.<br />
Öteki kavgayı daha önce doğurdu yüce<br />
Karanlık.<br />
Göklerdeki tahtında oturan Kronos oğlu<br />
toprağın özüne kattı onu.<br />
İnsanlara yararlıdır o kavga,<br />
O kavga ki eli tutmaz insanları bile işe<br />
sürükler.<br />
Hesiodos'un bu kavgasına rekabet ya da<br />
ekmek kavgası demeli. Yaşamın özünde görür<br />
onu Hesiodos ve kardeşine kötü değil de<br />
iyi kavgadan yana gitmesini öğütler.<br />
Eriş, Üç Güzeller yarışmasında da bir rol<br />
oynar, Peleus'la Thetis'in düğününe hır çıkarmasın<br />
diye çağrılmadığı için altın elmayı<br />
tanrıların dügtin sofrasına atar da, üstüne "en<br />
güzeline" yazdığı altın elmanın kime verilece<br />
ği kararı Paris'in yargısına bırakılır (Paris).<br />
Bu kavga Troya savaşı gibi yüce bir çatışmanın<br />
kaynağıdır.<br />
Eros. Eros, ilkçağın en eski metinlerinden<br />
beri evrende birleşme ve üretmeyi sağlayan<br />
doğal bir güç olarak karşımıza çıkar. Hesiodos<br />
yaratılışı anlatırken Khaos'tan hemen<br />
sonra Eros'u sayar, onun etkisini insan dünyasında<br />
açıkça gördügü'halde, ilk tanrılar arasına<br />
nasıl yerleştireceğini iyice bilemez, ama<br />
bu evrensel ilkeyi gene de saymış olmak için<br />
şöyle der (Theog. 116 vd.):<br />
Khaos'tu hepsinden önce var olan,<br />
sonra geniş göğüslü Caia, Ana Toprak...<br />
Ve sonra Eros, en güzeli ölümsüz tanrıların,<br />
o Eros ki elini, ayağını çözer tanrıların,<br />
ve insanların da, tanrıların da ellerinden<br />
alır<br />
yüreklerini, akıl ve istem güçlerini.<br />
Ama daha sonra, Eros'un devler, Titanlar<br />
gibi azman yaratıkların birleşmesinde ne gibi<br />
bir rol oynadığını tanımlamakta güçlük çeker,<br />
giderek "parthenogenesis", yani kendi kendiliğinden<br />
doğurma ilkesini bazı tanrısal varlıklar<br />
için sürdürür. İlkçağın en içli ve bilinçli aşk<br />
şairi Sappho da Hesiodos'a benzer bir tanımlama<br />
verir:<br />
Gene Eros, elimi, kolumu çözen,<br />
hem tatlı hem acı Eros,<br />
o karşı gelinmez yaratık<br />
sarsıyor beni.<br />
Hesiodos'tan başka theogonia ve kosmogonia'larda<br />
da Eros'a yer ayrılır. Orfizm denilen<br />
ve şair Orpheus'tan geldiği ileri sürülen<br />
mistik akımda da Eros'un dünyayla birlikte<br />
kaos'tan çıktığına, yahut da Gece'den dogma<br />
evren yumurtası ikiye bölünüp yarı kabuğundan<br />
gök, yarı kabuğundan toprak ortaya<br />
çıkınca, Eros'un da doğduğuna inanılmaktadır.<br />
Platon'un "Şölen" adlı diyalogunda herkes<br />
kendine göre sevginin tanımlamasını yaptıktan<br />
sonra, Sokrates bir kadın bilici, Mantineia'lı<br />
Diotima'nın görüşlerini anlatır. Diotima'ya<br />
göre Eros bir tanrı bile değildir, ölümlüyle<br />
ölümsüz arası bir varlık, Yunanlıların<br />
"daimon", bizim "cin" diyeceğimiz bir yaratıktır.<br />
Eros'un doğuşunu anlatmak için yepye-