07.04.2013 Views

F. M. Dostoyevski - Karamazov Kardesler.pdf

F. M. Dostoyevski - Karamazov Kardesler.pdf

F. M. Dostoyevski - Karamazov Kardesler.pdf

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ulunanların gözü önünde her şeyi yokluyor, parmaklarını yakanın, kol kapaklarının, ceketin ve pantolonun bütün dikiş<br />

yerleri üzerinde bir şey aradığını belli ederek gezdiriyordu. Tabiî para arıyordu. Asıl önemlisi paraları giysisinin içine<br />

dikebileceğinden şüphe ettiklerini Mitya'dan saklamadılar.<br />

Mitya, kendi kendine: «Şimdi artık bana bir subay gibi değil de, doğrudan doğruya sanki hırsızmışım gibi muamele<br />

ediyorlar» diye söylendi. Araştırmayı yapanlar akıllarından geçen düşünceleri birbirlerine şaşılacak kadar açık<br />

söylüyorlardı. Örneğin, perdenin öbür tarafına ötekilerle birlikte gelmiş olan ve durmadan kımıldayan, üstlerine hizmet<br />

ediyormuş gibi davranan zabıt kâtibi, Nikolay Parfenovic'in dikkatini, öteki eşyalar gibi el yordamı ile iyice araştırılmış<br />

olan kasketin üzerine çekti.<br />

— Kâtip Gridenka'yı hatırlıyor musunuz? dedi. Yazın,<br />

bütün dairedekilerin maaşlarını almaya gitmişti, dönünce de<br />

sarhoş bir halde iken onları yitirdiğini söylemişti. Sonra nerede<br />

.bulduk onları? Đşte bu şeritlerin ve kasketin içinde, yüzlükler<br />

ince ince sarılmış şeritlerin içine dikilmişti.<br />

Gridenka olayını sorgu yargıcı da, savcı da hatırlıyorlardı, bu yüzden de Mitenka'nın kasketini bir yana bıraktılar ve bunu,<br />

hatta bütün giysiyi daha ciddi bir şekilde gözden geçirmeye karar verdiler.<br />

Nikolay Parfenoviç birden Mitya'nın gömleğinin kan içinde kalan sağ kol kapağını farkederek:<br />

— Bir dakika, bir dakika, bu nasıl oluyor böyle? Kan değil mi bu?<br />

Mitya:<br />

— Kan, diye kestirip attı.<br />

— Yani, ne kanı? Hem bu kol kapağı neden içeriye doğru kıvrılmış öyle?<br />

Mitya, kol kapağını daha Grigoriy ile uğraşırken kirletmiş<br />

olduğunu ve bu kol kapağını daha Perhotin'de iken, ellerini orada yıkadığı sırada içeriye doğru kıvırdığını anlattı.<br />

— Gömleğinizi de almak zorunda kalacağız... Bu çok önemli bir şey... Olayı ispatlayan deliller olarak.<br />

Mitya, kızararak müthiş öfkelendi:<br />

— Ne olacak yani, ben çıplak mı kalacağım? diye bağırdı.<br />

— Üzülmeyin... Bir çaresini bulur bu işi hallederiz, şimdi lütfen çoraplarınızı da çıkarın.<br />

Mitya gözleri kıvılcımlar saçarak:<br />

— Şaka etmiyorsunuz ya? Bu gerçekten bu kadar önemli mi? dedi.<br />

Nikolay Parfenoviç, sert bir tavırla karşı koyar gibi:<br />

— Şaka etmeye vaktimiz yok! diye karşılık verdi.<br />

Mitya:<br />

— Eh ne yapalım, madem gerekiyor... Ben... diye mırıldandı ve karyolanın üzerine oturarak çoraplarını çıkarmaya<br />

başladı.<br />

Bu ona dayanılamayacak derecede ayıp bir şey olarak görünüyordu. Herkes giyimliydi. Kendisi ise soyunmuştu ve ne<br />

gariptir ki soyunmuş olduğu için onların karşısında kendisini suçlu hissediyordu. Asıl önemlisi birden, gerçekten<br />

hepsinden daha aşağı bir duruma düştüğünü ve onların kendisini küçük görmekte haklı olduklarım kabul ediyordu.<br />

Tekrar tekrar: «Eğer herkes soyunmuş olsaydı, o zaman ayıp olmazdı, ama insan tek başına soyunmuş olursa, herkes<br />

de ona bakarsa ayıp oluyor!» diye düşünüyordu. «Sanki rûyadaymışım gibi, oysa rüyada bile hiçbir zaman bu kadar<br />

utanılacak şeyler görmemişimdir.» Hele çoraplarını çıkarmak ona müthiş bir üzüntü bile veriyordu: Çorapları pek temiz<br />

değildi. Đç çamaşırı da Öyle... Ve şimdi bunu herkes görmüştü. Asıl önemlisi kendisi de ayaklarından hoşlanmazdı,<br />

nedense hayatı boyunca hep her iki ayağının bas parmağım çok çirkin görmüştü. Özellikle sağ ayağında garip bir<br />

şekilde aşağı doğru kıvrılmış düz ve kaba tırnaklarından birini çok çirkin buluyordu. Đşte Şimdi hepsi bunu görecekti.<br />

Dayanılmaz bir utanç duyduğu ĐÇin, birden daha kaba bir tavır takındı. Bunu artık mahsus yapıyordu. Üzerindeki<br />

gömleği kendiliğinden yırtarcasına çıkardı.62<br />

KARAMAZOV KARDEŞLER<br />

KARAMAZOV KARDEŞLER<br />

63<br />

— Eğer utanmıyorsanız, daha başka yerlerimi de arayın, ister misiniz? dedi.<br />

— Hayır, şimdilik istemez. Mitya, öfkeli bir tavırla:<br />

— Peki, ben böyle çıplak mı kalacağım? diye devam etti.<br />

— Evet, şimdilik öyle gerekiyor... Lütfen şuraya oturun. Đsterseniz, karyolanın üzerinden battaniyeyi alıp ona sarılabilirsiniz,<br />

ben ise... Ben bunların hepsini derler toplarım.<br />

Bütün eşyaları teker teker orada bulunanlara gösterdiler. Đncelemelerden çıkardıkları sonucu zapta geçirdiler, en sonra<br />

da Nikolay Parfenoviç dışarı çıktı. Giysileri de onun ardından alıp götürdüler. Đppolit Kirilloviç de çıktı. Mitya'nın yanında<br />

yalnız köylüler kalmıştı. Hiç konuşmadan duruyor, gözlerini ondan ayırmıyorlardı. Mitya, battaniyeye sarındı, üşümüştü.<br />

Çıplak ayaklan dışarı çıkıyordu, .bir türlü battaniyeyi aşağı doğru çekerek onları örtemiyordu.<br />

Nikolay Parfenoviç nedense uzun bir süre geri gelmedi. Mitya, dişlerini gıcırdatarak: «Đşkence edercesine uzun bir süre<br />

kaldı», «bana köpek muamelesi yapıyor.», «O alçak savcı da çıkıp gitti, herhalde benden tiksindiği için: Çıplak bir adama<br />

bakmak herhalde ona çirkin görünmüştür» diye düşünüyordu. Giysilerini oralarda bir yerde inceledikten sonra ne olursa<br />

olsun geri getireceklerini sanıyordu. Bu yüzden Nikolay Parfenoviç, birden arkasından gelen bir köylünün taşıdığı<br />

bambaşka bir giysi ile dönünce öyle bir öfkelendi ki!<br />

Nikolay Parfenoviç, dışarı çıkışının başarılı bir davranış olduğunu ve bundan büyük bir memnunluk duyduğunu belirten<br />

kayıtsız bir tavırla:<br />

— Đşte size bir giysi getirdik, dedi. Bunu, meraklı bulduğu bu olayda size yardımcı olmak için bay Kalganov bağışlıyor.<br />

Bir de temiz gömlek verdi. Allahtan bunlar bavulunda varmış. Đç çamaşırınızı ve çoraplarınızı giyebilirsiniz...<br />

Mitya müthiş öfkelenmişti. Tehdit edici bir tavırla:<br />

— Başkasının giysilerini istemiyorum! diye bağırdı. Bana kendi giysilerimi verin.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!