- Page 1 and 2:
KARAMAZOV KARDEŞLER Cilt m - IV m
- Page 3 and 4:
saklamak niyetinde olmadığım bir
- Page 5 and 6:
çok güleceğini tahmin ediyordu.
- Page 7 and 8:
— Evet suçlu sensin; diye bağı
- Page 9 and 10:
şeylerdir. Bakın baylar (Mitya bu
- Page 11 and 12:
Bunu savcıya doğru dönerek söyl
- Page 13 and 14:
Mitya duyduğu kıskançlığı hey
- Page 15 and 16:
— Açık değil miydi? — Hayır
- Page 17 and 18:
— Ne yardımı? Evet belki de yar
- Page 19 and 20:
— Bütün bunları kontrol ederiz
- Page 21 and 22:
— Đmkânsız. — Benim giysimi
- Page 23 and 24:
Herkes susmuştu. Mitya artık hiç
- Page 25 and 26:
taşıyorum, her günün sabahında
- Page 27 and 28:
— Gördünüz mü ya? Hepsi, heps
- Page 29 and 30:
Mitya, somurtkan bir tavırla: —
- Page 31 and 32:
Gruşenka odaya girince belli etmed
- Page 33 and 34:
ya'yı) falanca suçtan sanık olar
- Page 35 and 36:
aşılması doğru olmayan son sın
- Page 37 and 38:
Şaşkınlık içinde kalan doktoru
- Page 39 and 40:
hizmetçisi, kırk yaşlarında, ç
- Page 41 and 42:
— Herkes eşitse herkesin ortakla
- Page 43 and 44:
— Çijov'a değil. Çijov'a deği
- Page 45 and 46:
Her neyse, konumuza dönelim: Bakt
- Page 47 and 48:
— Ben de sizden, dedi. Kolya, Aly
- Page 49 and 50:
KARAMAZOV KARDEŞLER KARAMAZOV KARD
- Page 51 and 52:
__ Canım sen ne diye rahatsız ola
- Page 53 and 54:
— Beni ise, gerçekten tüm pazar
- Page 55 and 56:
— Ya! doktor bir kez daha küçü
- Page 57 and 58:
ni, kanılarını açıklama yetene
- Page 59 and 60:
— Sirakuza'ya, dedi. Bu Sicilya'd
- Page 61 and 62:
üzüntü içinde bulunan ve artık
- Page 63 and 64:
düşünmüyor, bari sen bunu düş
- Page 65 and 66:
danteller, kurdeleler takılıyor,
- Page 67 and 68:
irden içeriye Pîyotr Đlyiç gird
- Page 69 and 70:
en de iznim olmadan yaptığı o ga
- Page 71 and 72:
— Kendimi mahvetmek istiyorum ben
- Page 73 and 74:
Fiyodoroviç'e gelince, müdür ona
- Page 75 and 76:
sadece bunu kovdu diye, öyle bir
- Page 77 and 78:
— Yalnız... yalnız, Gruşa, Gru
- Page 79 and 80: itkin bir hale getirdi. Đçini yak
- Page 81 and 82: Đvan Fiyodoroviç birden duraklad
- Page 83 and 84: Đvan Fiyodoroviç'in sabırsızlı
- Page 85 and 86: — Eğer sevindiysem, yalnız Mosk
- Page 87 and 88: Smerdyakov artık hastaneden taburc
- Page 89 and 90: — Nasıl olur da, «hayır» diyo
- Page 91 and 92: yanında:! döndüğü vakit, kendi
- Page 93 and 94: — Sen çıldırmışsın! diye av
- Page 95 and 96: 267 — Sen git, onu getir buraya!
- Page 97 and 98: Đvan bunu söylerken elini yukarı
- Page 99 and 100: Böylece, o sırada sayıkladığı
- Page 101 and 102: en de, senin gibi aşırı hayaller
- Page 103 and 104: gelmesi gerekiyor. Đşte ben de y
- Page 105 and 106: — Yavrum, zaten ömrüm boyunca b
- Page 107 and 108: derinlere kök salmış budalalığ
- Page 109 and 110: — Biliyor musun Alyoşa? Biliyor
- Page 111 and 112: Gruşenka'nın da mahkemeye Katerin
- Page 113 and 114: Mitya birden yerindeen kalktı ve g
- Page 115 and 116: — Peki, şimdi milâdi hangi yıl
- Page 117 and 118: Mitya'nın sarhoş bir halde yere d
- Page 119 and 120: ihtiyar adamın, başkalarını bek
- Page 121 and 122: noktasında değil de, daha aşağ
- Page 123 and 124: Sonra, oturduğu yerde donmuş gibi
- Page 125 and 126: — Đşte, dedi. Para burda... şu
- Page 127 and 128: de öfkeden titreyerek: «Şunu mah
- Page 129: Yoksa filancanın, ya da filan kiş
- Page 133 and 134: — Doktorlar incelemelerden sonra
- Page 135 and 136: olmayarak yakalamış değildi. Đ
- Page 137 and 138: Diyelim ki, Smerdyakov'un tasarlad
- Page 139 and 140: Düşünün bir kez! Güya ona acı
- Page 141 and 142: sanığın elinde bulunmaktadırlar
- Page 143 and 144: de yıldırım hızıyla felâkete
- Page 145 and 146: hareket eden ve bazı durumlarda,
- Page 147 and 148: eş yüz rubleden ancak on beşini
- Page 149 and 150: duramadığı için» yapmıştı.
- Page 151 and 152: KARAMAZOV KARDEŞLER bu onu görün
- Page 153 and 154: ve çoğu zaman kaba olan tutkular
- Page 155 and 156: KARAMAZOV KARDEŞLER ca sevgi benim
- Page 157 and 158: KARAMAZOV KARDEŞLER Hani göğsün
- Page 159 and 160: Đçimden hayranlık içinde ayakla
- Page 161 and 162: Katya'nın acımasız, onu küçüm
- Page 163 and 164: — Buraya niçin geldim? Ayakları
- Page 165 and 166: Snegirev birden var gücüyle: __Ki
- Page 167 and 168: Çocuk kıpkırmızı oldu ama, hi
- Page 169 and 170: Piyotr Đlyiç, Fedosya Markovna'n
- Page 171 and 172: muhakkak gelin... Beni uyandırmala
- Page 173 and 174: kaybederek, tekrar tekrar bayılara
- Page 175 and 176: Mitya, gözleri dışarı uğramı
- Page 177 and 178: — Geçirin baylar, bunun bana kar
- Page 179 and 180: tüccarlarından Sam-sonov'dan üç
- Page 181 and 182:
— Ama böyle bir cisimle silâhla
- Page 183 and 184:
öğrenmek için sabırsızlık iç
- Page 185 and 186:
. zihnimde kendiliğinden ortaya ç
- Page 187 and 188:
— Hay hay! Buyrun beyler, isterse
- Page 189 and 190:
— Biz, sizin iyiliğiniz için el
- Page 191 and 192:
— Birisinin boynundan aldım, bay
- Page 193 and 194:
__Bence bütün parayı harcamaktan
- Page 195 and 196:
— Nereye attınız? — Meydana c
- Page 197 and 198:
Fiyodoroviç öldükten sonra nerey
- Page 199 and 200:
Nikolay Parfenovic, birden: Peki, s
- Page 201 and 202:
— Tahkikat daha bitmedi! diye sö
- Page 203 and 204:
ğini isbat etmek istediği için g
- Page 205 and 206:
geçirmesini söyleyip durmasına r
- Page 207 and 208:
ııı I ÖĞRENCĐ Ama Kolya artı
- Page 209 and 210:
— Ne demek yani? — Bak Smurov,
- Page 211 and 212:
— Köylüler çeşit çeşittir,
- Page 213 and 214:
kopardılar.mı, öyle denir. Onu b
- Page 215 and 216:
da Krasotkin son derece kararlı ve
- Page 217 and 218:
— Benim de köpeğim var! dedi. S
- Page 219 and 220:
— Ah, bana hediye" edin onu! Hay
- Page 221 and 222:
etmişti.. Gururuna düşkün bir
- Page 223 and 224:
dü. Alyoşa, sanki kendisi Đle ya
- Page 225 and 226:
ir kızgınlık uyandı içimde. O
- Page 227 and 228:
— Kolya, bir söz daha söylersen
- Page 229 and 230:
— Eh kahve de olabilir, çok karn
- Page 231 and 232:
— Hele Grigoriy, Grigoriy Vasilyi
- Page 233 and 234:
acele ediyorum? Bilmiyorum. Şimdi
- Page 235 and 236:
art* mağa bile başlamıştım. Ha
- Page 237 and 238:
— Nereden bildiniz? diye sordu.
- Page 239 and 240:
— Bakın, bende bir kitap var, on
- Page 241 and 242:
KARAMAZOV KARDEŞLER 207 saçmalık
- Page 243 and 244:
— Rakitin bunu anlamaz, diye söz
- Page 245 and 246:
— Demek «bir sır var» diyor, b
- Page 247 and 248:
— a...aranızda... daha ilk tanı
- Page 249 and 250:
Alyoşa, artık korku içinde: —
- Page 251 and 252:
mez, sara krizi geçireceğini söy
- Page 253 and 254:
gidip o konuşmamızı kendilerine
- Page 255 and 256:
doğru çekti ve üzerine oturdu. S
- Page 257 and 258:
— Varsın mahkemede yargıçlar
- Page 259 and 260:
KARAMAZOV KARDEŞLER Đvan Fiyodoro
- Page 261 and 262:
aları görmesin diye, onları bir
- Page 263 and 264:
Đgnatyevna'nın birden uyanmasıyd
- Page 265 and 266:
— Bunlara hiç ihtiyacım yok, ef
- Page 267 and 268:
Beklenmedik misafirin yüzünde can
- Page 269 and 270:
— C'est du nouveau, n'est-ce pas?
- Page 271 and 272:
— Bir fıkra biliyorum, hem de bi
- Page 273 and 274:
— Ne diyorsunuz kızım? Gene yen
- Page 275 and 276:
— Açsana kapiyi ona! Acsana! Dis
- Page 277 and 278:
seni övmelerini istiyorsun. Gerçi
- Page 279 and 280:
• Đppolit Kiriloviç'in Fetyukov
- Page 281 and 282:
götürür bir yönü bulunmadığ
- Page 283 and 284:
— Canım, Piyero'ya işte!... Yan
- Page 285 and 286:
tekrar ediyorum, herkes gittikçe d
- Page 287 and 288:
konur ve dişlerle «çıtır, çı
- Page 289 and 290:
yarısından söz etmiş) geri vere
- Page 291 and 292:
347 rurna dek sürükledim. Herşey
- Page 293 and 294:
Savcı belli bir şaşkınlık içi
- Page 295 and 296:
sonsuz bir sevgiyle yenmeye çalı
- Page 297 and 298:
kişi olur. Belki de öyle bir adam
- Page 299 and 300:
şartla, o idealler bize gökyüzü
- Page 301 and 302:
abasının kanına bulanmış olan
- Page 303 and 304:
müthiş bir şey söylemişti: «S
- Page 305 and 306:
meydana gelen olayları nereden bil
- Page 307 and 308:
etmeden geçemeyeceğim. Sanığın
- Page 309 and 310:
ûazlığı, bu saflığı, bu Kara
- Page 311 and 312:
Ancak bir çeyrek saat kadar ya da
- Page 313 and 314:
KARAMAZOV KARDEŞLER 411 mış odu
- Page 315 and 316:
KARAMAZOV KARDEŞLER 417 Hatta san
- Page 317 and 318:
ile etmişti. Peki ama, bu işin i
- Page 319 and 320:
hastanın tüm gece yanıbaşında
- Page 321 and 322:
oşuna verilmiş değildir. Bu kür
- Page 323 and 324:
441 XIV KÖYLÜLER KENDĐ DÜŞÜNC
- Page 325 and 326:
— Çok güzel! — Peki ya, o mis
- Page 327 and 328:
duygu kendisini buna zorluyordu. Am
- Page 329 and 330:
— Alyoşa, Gruşa'yı çok seviyo
- Page 331 and 332:
— O zaman da inanmıyordum! Hiç
- Page 333 and 334:
elinde de geniş kenarlı fört bir
- Page 335 and 336:
o pırıl pırıl güzel küçük k
- Page 337 and 338:
söylediği o cümleler, o sözlerd
- Page 339 and 340:
— Evet Lise, bakın demin bir sor
- Page 341 and 342:
— Halâ yattığı yerde sayıkl
- Page 343 and 344:
Üzülmem artık. Çekmem hiç dert
- Page 345 and 346:
düşünüyordum, biliyor musun? Ya
- Page 347 and 348:
Yoksa Avrupa'dan, Rusya'da felâket
- Page 349 and 350:
dedi. O da derdi ki, insanın yüz
- Page 351 and 352:
57 miz bizim! Đnançlı olarak öl
- Page 353 and 354:
acılardır. Suçlu diye bir 'şey
- Page 355 and 356:
edenleri nasıl Ağışlarsın?» d
- Page 357 and 358:
Benim ihtiyar «Ona» : «Bizlere g
- Page 359 and 360:
ir seçim yapmaktan daha değerli o
- Page 361 and 362:
yoruldular ve yüreklerindeki o ate
- Page 363 and 364:
"Kimbilir belki de bu kadar inatla,
- Page 365 and 366:
Đvan Fiyodoroviç, bunları «dü
- Page 367 and 368:
— Nasıl olur? Bir sara krizinin
- Page 369 and 370:
üstelik öyle yapmalarını güler
- Page 371 and 372:
— Özür dilerim, ama bunu yapama
- Page 373 and 374:
ağzında köpüklerle, çırpını
- Page 375 and 376:
Dede bunu söylerken onu hizmet ede
- Page 377 and 378:
Daha birçok sözler de söyledi. A
- Page 379 and 380:
Çünkü Yusuf tüm ömrünce daima
- Page 381 and 382:
ulundum. Bir fırsatını bekledim
- Page 383 and 384:
— Sevgili arkadaşlarım, dostlar
- Page 385 and 386:
175 de bir şeyleri yeterli bulmaya
- Page 387 and 388:
genç kız hoşuna gitmişmiş. Kı
- Page 389 and 390:
ir bildiriymiş. .Üst makamda» bu
- Page 391 and 392:
ihtiyaçlarını gidermeye bu kadar
- Page 393 and 394:
irbirlerine karşı öğünmek-ten
- Page 395 and 396:
Bu söz ne kadar saçma görünürs
- Page 397 and 398:
de öyle öğüt-veriyordu ya) topr
- Page 399 and 400:
çıkmış olan bazı insanların h
- Page 401 and 402:
gerektiğini kabul ediyorlardı. Ya
- Page 403 and 404:
gitmiyordu. Peder Paisiy'le göze:
- Page 405 and 406:
— Biliyor musun, büsbütün değ
- Page 407 and 408:
şeyler becer, ama şunu bil ki, sa
- Page 409 and 410:
259 Rakitka. Sen de otursana, ne ay
- Page 411 and 412:
en. Sen de sus Rakitka! Çünkü ya
- Page 413 and 414:
giderken yanına bıçak almıyacak
- Page 415 and 416:
çek bir dostumu satmış oluyorum,
- Page 417 and 418:
titremeğe başlamıştı. Herkesi
- Page 419 and 420:
atun nasıl kazanıldığını akı
- Page 421 and 422:
duygular besliyorum. Hattâ eğer i
- Page 423 and 424:
Mitya, böyle şeyler üzerinde dur
- Page 425 and 426:
Mitya, canı sıkılarak geri çeki
- Page 427 and 428:
kendisi ile nasıl konuşacağını
- Page 429 and 430:
— O halde durun, diye bağırarak
- Page 431 and 432:
Kendini dışarı attı. Korku içi
- Page 433 and 434:
Ketle otlara doğru fırlattı. Tok
- Page 435 and 436:
— Musluk varmı? Çok iyi... Yaln
- Page 437 and 438:
«Hercaidir kadının huyu. Heran d
- Page 439 and 440:
KARAMAZOV KARDEŞLER zine şampanya
- Page 441 and 442:
367 di... Hay Allah, hem de mendil
- Page 443 and 444:
irçok büyükler, devlet adamları
- Page 445 and 446:
gibi, yüksek sesle masanın öbür
- Page 447 and 448:
— Evet, bakın ne diyor, iddia ed
- Page 449 and 450:
Safo'sun sen ben de Faon Bir itiraz
- Page 451 and 452:
— Varşova'da banko oynanıyormu
- Page 453 and 454:
— Neler söylüyorsun? Sana beni
- Page 455 and 456:
Mitya uzaklaşıyor, Gruşenka da g
- Page 457 and 458:
iz kalmıyacak! Ama hayır! Hayır!
- Page 459 and 460:
— Sus delikanlı! Eğer ben ona
- Page 461 and 462:
TERTiP Alyoşa'yı gene önce Bayan
- Page 463 and 464:
KARAMAZOV KARDEŞLER » Alyoşa ora
- Page 465 and 466:
— A!. Bunda ne kötülük var. Al
- Page 467 and 468:
Alyoşa'nın zihninde birden bir an
- Page 469 and 470:
— Beyefendide, dün sizin de gör
- Page 471 and 472:
Biliyorsun? Peki, senin için işin
- Page 473 and 474:
istiyorum; çünkü arkadaşlarım
- Page 475 and 476:
ambaşka bir şekilde yaratılmış
- Page 477 and 478:
ir memur ailesi. Tahsilli, iyi yeti
- Page 479 and 480:
Sonra eğer cehennem varsa, her şe
- Page 481 and 482:
KARAMAZOV KARDEŞLER 73 ru fışkı
- Page 483 and 484:
«Yalnız o sorulardan bile, onlar
- Page 485 and 486:
«Đnsan, mucizeler olmadan yaşama
- Page 487 and 488:
«Vicdanlarında kendilerine en ço
- Page 489 and 490:
—• Öyle bir güç var ki. hers
- Page 491 and 492:
Gerçi nezaketsizlik göstermiyordu
- Page 493 and 494:
(Bir de, olağanüstü bir şey olu
- Page 495 and 496:
— Yalnız Moskova daha uzaktır.
- Page 497 and 498:
t (*) Liyagaviy: Bir cins köpek. K
- Page 499 and 500:
muhakkak sevdikleriyle bir kez daha
- Page 501 and 502:
KARAMAZOV KARDEŞLER doğrusu annem
- Page 503 and 504:
KARAMAZOV KARDEŞLER na sanki delik
- Page 505 and 506:
kulak kabar' tıyormuş gibi bir ta
- Page 507 and 508:
kulağımda çınlıyordu: Anneciğ
- Page 509 and 510:
Orada bulunan kocası da yanıma ge
- Page 511 and 512:
Bundan başka, sık sık hep baş a
- Page 513 and 514:
— Gidiniz! insanlara herşeyi bil
- Page 515 and 516:
191 elimi sıkıyor, sevgiyle yüz
- Page 517 and 518:
ca duygulanarak gözyaşı dökmekt
- Page 519 and 520:
ucunda Tanrı'ya doğru, ölen insa
- Page 521 and 522:
Đnsanlar ise, her zaman, ancak onl
- Page 523 and 524:
KARAMAZOV KARDEŞLER 219 ancak mana
- Page 525 and 526:
KARAMAZOV KARDEŞLER KARAMAZOV KARD
- Page 527 and 528:
— Neden geldin buraya, saygı de
- Page 529 and 530:
Şüphesiz insanın yüreğinde yan
- Page 531 and 532:
Alyoşa hiç konuşmadan yerden kal
- Page 533 and 534:
— Kim o? diye bağırdığı duyu
- Page 535 and 536:
— Neymiş bu senin bu kadar önem
- Page 537 and 538:
Alyoşa: Seni buraya çekmeyi o kad
- Page 539 and 540:
Rakitin, karşısındakini iğnelem
- Page 541 and 542:
— Düğün mü? Neymiş o düğü
- Page 543 and 544:
KARAMAZOV KARDEŞLER 289 ha doğrus
- Page 545 and 546:
Çocuklar da, uşaklar da kendi dai
- Page 547 and 548:
KARAMAZOV KARDEŞLER 303 — Hemen
- Page 549 and 550:
Bunu söylerken korucuyu işaret ed
- Page 551 and 552:
hemen Ye niden cesaret bulan, büt
- Page 553 and 554:
— Hayır hanımefendi, bunu ilk k
- Page 555 and 556:
KARAMAZOV KARDEŞLER büyük bir mo
- Page 557 and 558:
aşında ise Alyosa'nın gördüğ
- Page 559 and 560:
akıyor-du- Sanki aklı durmuştu.
- Page 561 and 562:
Piyotr Đlyiç soğuk bir tavırla:
- Page 563 and 564:
getirileceğini söyledi. Mitya, bi
- Page 565 and 566:
Piyotr Đlyiç asabî bir tavırla:
- Page 567 and 568:
Gru-şenka ile o adamın hakkı sö
- Page 569 and 570:
fotoğraflarının arasında, minic
- Page 571 and 572:
KARAMAZOV KARDEŞLER» — Eğer kr
- Page 573 and 574:
— Buna emin olabilirsin! diye hak
- Page 575 and 576:
— öyle olur mu Panove? diye bağ
- Page 577 and 578:
Her iki Pan da birden çok gücenmi
- Page 579 and 580:
— Seni sokak şırfıntısı! diy
- Page 581 and 582:
Acı çektirir bana, acı çektirir
- Page 583 and 584:
sevebileceğimi düşünebildim? Ba
- Page 585 and 586:
Gruşenka gücü tükenerek gözler
- Page 587 and 588:
KARAMAZOV KARDEŞLER DOSTOYEVSKI Ç
- Page 589 and 590:
parası vardı. Elleri ile yüzü h
- Page 591 and 592:
Yandaki odada, bize Petersburg'dan
- Page 593 and 594:
Đşte Mitya oturuyor, vahşi bir b
- Page 595 and 596:
— Sakin olun Dimitriy Fiyodorovi
- Page 597 and 598:
— Eh şimdi tam anlamıyla emrini
- Page 599 and 600:
sorunda kalıyorlardı. Dimitriy Pi
- Page 601 and 602:
47 koştum... îşte o zaman Grigor
- Page 603 and 604:
— Đskemlenin üzerine tıpkı du
- Page 605 and 606:
— Ni... nü Söylemem. Hiç kendi
- Page 607 and 608:
— Evet, şimdilik öyle gerekiyor
- Page 609 and 610:
ettim... Yastığın altında bulun
- Page 611 and 612:
söyleyeceğimi şaşırırım... N
- Page 613 and 614:
— Rica ederim baylar, hiç değil
- Page 615 and 616:
Tanıkların sorgusu başladı. Ama
- Page 617 and 618:
Maksimov'u çabucak bıraktılar. S
- Page 619 and 620:
oldu. Etrafa yüzü ışık saçara
- Page 621 and 622:
KARAMAZOV KARDEŞLER KARAMAZOV KARD
- Page 623 and 624:
unuttum: Kolya Krasotkin; artık ok
- Page 625 and 626:
— Biliyorum. Ben lâf olsun diye
- Page 627 and 628:
arkasında çörek, iplik ve buna b
- Page 629 and 630:
— Đyi ama neden soruyordu? Neden
- Page 631 and 632:
Kolya bunu söylerken gösteriş ya
- Page 633 and 634:
enim için dolaşan bir dedikodu va
- Page 635 and 636:
Ama Krasotkin acele ile elini sıka
- Page 637 and 638:
Köpek fırladı ve sevincinden tiz
- Page 639 and 640:
— Evet, hem de çok iyi görüyor
- Page 641 and 642:
Gerçekten evin kapısı önünde b
- Page 643 and 644:
— Hayır daha okumadım, ama okum
- Page 645 and 646:
— Ne yapalım! Ben tanrı değili
- Page 647 and 648:
cinayetle suçlandırılan bir adam
- Page 649 and 650:
Alyoşa: — Nasıl mahsus? diye so
- Page 651 and 652:
— Đşte, ben de o zaman öyle d
- Page 653 and 654:
musunuz? Burada görevli olan ağı
- Page 655 and 656:
Artık oturmuyor ve Bayan Hohlakova
- Page 657 and 658:
— Siz benim söylediğime bakmay
- Page 659 and 660:
sıkıştırdı. Beş saniye kadar
- Page 661 and 662:
Merakla, dikkatle Mitya'ya bakıyor
- Page 663 and 664:
olursun. Şimdi ise, bundan söz et
- Page 665 and 666:
— Alyoşa, Tann'nın karşısınd
- Page 667 and 668:
— Olabilir. Yalnız benim onda g
- Page 669 and 670:
Kendisine karşı gösterilen delil
- Page 671 and 672:
237 ma bir sara krizi gelir diye ko
- Page 673 and 674:
— Hatırlıyor musun, Dimitriy ö
- Page 675 and 676:
— Peki, görüyorsun ki, yerimden
- Page 677 and 678:
olduğunu hatta aklını kaçırdı
- Page 679 and 680:
Đvan bu soruyu sorarken, bütün v
- Page 681 and 682:
varsa, o da sizsiniz!... Ba-fia gel
- Page 683 and 684:
— Bunu özel bir maksatla yapmı
- Page 685 and 686:
tiksinti uyan dıran bir şeyin bul
- Page 687 and 688:
Đvan bunu söylerken yine gülmü
- Page 689 and 690:
Gazetelerde Hoff'a muhakkak bir «t
- Page 691 and 692:
— Ama binde bir inancın var. Şu
- Page 693 and 694:
— Beni mi öldürürsün? Hayır,
- Page 695 and 696:
kendisine kızıyormuşum gibi beni
- Page 697 and 698:
O gün, yalnız bizim eyalet başke
- Page 699 and 700:
gülümseyerek eğrilen ince dudakl
- Page 701 and 702:
Grigoriy, donuk bir tavırla kendis
- Page 703 and 704:
olduğu anlaşıldı. Mitya'nın on
- Page 705 and 706:
şekilde yere dikmesinin doğru olm
- Page 707 and 708:
_- Yalnız yüzüne bakarak mı anl
- Page 709 and 710:
öyle bir fedakârlıkta bulunması
- Page 711 and 712:
— Siz... belki de daha tamamen iy
- Page 713 and 714:
Gözleri-nin içine bakıyordum, o
- Page 715 and 716:
aşkan, savcı ile savunma avukatı
- Page 717 and 718:
saklamıyordu. Hatta tersine, onlar
- Page 719 and 720:
dokundurmak cesaretini gösteremiyo
- Page 721 and 722:
Ne gariptir, Samsonov'a karşı kı
- Page 723 and 724:
«işaretlere başvurmak gerektiği
- Page 725 and 726:
saçma ve gerçeğe aykırı olur.
- Page 727 and 728:
Bana öyle geliyor ki, o sırada Ka
- Page 729 and 730:
— Bütün bunları size ne diye b
- Page 731 and 732:
— Şimdi de aynı şey oldu, diye
- Page 733 and 734:
çıkararak açmaya karar verdiyse?
- Page 735 and 736:
ve cinayeti işledikten sonra, para
- Page 737 and 738:
olmayan oğlu saydığı için, (ki
- Page 739 and 740:
Gerçi serseri yaratılışlı, ser
- Page 741 and 742:
korkunç, âdi bir rakibi olmuştu.
- Page 743 and 744:
Kendini iskemlenin üzerine attı.
- Page 745 and 746:
iniyordu, ben de sizi görünce onu
- Page 747 and 748:
vermişlerdi; hepsi zaten oradaydı
- Page 749 and 750:
— Alyoşa, şöyle; indir hançer
- Page 751 and 752:
arasına çiçek sıkıştırmışl
- Page 753 and 754:
Ama aynı anda Đlyuşa'nın yatağ
- Page 755 and 756:
Dizgi: Cem Yayınevi - Aralık 1997
- Page 757 and 758:
Bu arada Piyotr Đlyiç'i oturtmuş
- Page 759 and 760:
sayıyor-muş gibi bir tavır takı
- Page 761 and 762:
Bunu; söylerken nerdeyse nefesi t
- Page 763 and 764:
KARAMAZOV KARDEŞLER KARAMAZOV KARD
- Page 765 and 766:
. ten olarak sevdiği tek kişiydi.
- Page 767 and 768:
Parfeno-viç ve bu hasta savcı bu
- Page 769 and 770:
Mitya birden şaşırıp kaldı:
- Page 771 and 772:
— Bunu umut edip etmediğimi bilm
- Page 773 and 774:
Ceplerinde ne varsa hepsini, hatta
- Page 775 and 776:
undan «yararlanmak» istemediğini
- Page 777 and 778:
önünde bulundurulursa, siz karar
- Page 779 and 780:
kararı bir türlü veremedim. Đş
- Page 781 and 782:
ana hep bu soruyu soruyorsunuz! Yal
- Page 783 and 784:
85 (*) Mitriy: Mitya isminin deği
- Page 785 and 786:
yalnız için için eğlendiğini s
- Page 787 and 788:
— Eh ne yapalım baylar! Sizi su
- Page 789 and 790:
aşlıyordu- Çocuk bundan hoşlanm
- Page 791 and 792:
liyormus gibi kuyruğu ile bir iki
- Page 793 and 794:
— Acemi çaylaksın ya... Neden g
- Page 795 and 796:
Kolya, yanından geçerken yüksek
- Page 797 and 798:
— Hayır, bırakmam onu! Bir kez
- Page 799 and 800:
Birden baktım, bir gün, iki gün,
- Page 801 and 802:
— Önce sola ev sahiplerine bir u
- Page 803 and 804:
hasta gülümsemeye devam ediyordu.
- Page 805 and 806:
— Đlyuşa, sana bir şey daha g
- Page 807 and 808:
Ben tam bir serinkanlılıkla ona b
- Page 809 and 810:
VI VAKĐTSĐZ GELĐŞME Kolya, acel
- Page 811 and 812:
— Eh diyelim ki, saçmaladım, ka
- Page 813 and 814:
uzmanı doktor Lepelletier'in klini
- Page 815 and 816:
— Ne yapacağız hanımefendi? Yo
- Page 817 and 818:
— Onu iyice sorguya çektiler, de
- Page 819 and 820:
Son günlerde Bayan Hohlakova'yı b
- Page 821 and 822:
engel olarak göründüğünü art
- Page 823 and 824:
en de iznim olmadan yaptığı o ga
- Page 825 and 826:
— Kendimi mahvetmek istiyorum ben
- Page 827 and 828:
Fiyodoroviç'e gelince, müdür ona
- Page 829 and 830:
sadece bunu kovdu diye, öyle bir
- Page 831 and 832:
— Yalnız... yalnız, Gruşa, Gru
- Page 833 and 834:
itkin bir hale getirdi. Đçini yak
- Page 835 and 836:
Đvan Fiyodoroviç birden duraklad
- Page 837 and 838:
Đvan Fiyodoroviç'in sabırsızlı
- Page 839 and 840:
— Eğer sevindiysem, yalnız Mosk
- Page 841 and 842:
Smerdyakov artık hastaneden taburc
- Page 843 and 844:
— Nasıl olur da, «hayır» diyo
- Page 845 and 846:
yanında:! döndüğü vakit, kendi
- Page 847 and 848:
— Sen çıldırmışsın! diye av
- Page 849 and 850:
267 — Sen git, onu getir buraya!
- Page 851 and 852:
Đvan bunu söylerken elini yukarı
- Page 853 and 854:
Böylece, o sırada sayıkladığı
- Page 855 and 856:
en de, senin gibi aşırı hayaller
- Page 857 and 858:
gelmesi gerekiyor. Đşte ben de y
- Page 859 and 860:
— Yavrum, zaten ömrüm boyunca b
- Page 861 and 862:
derinlere kök salmış budalalığ
- Page 863 and 864:
— Biliyor musun Alyoşa? Biliyor
- Page 865 and 866:
Gruşenka'nın da mahkemeye Katerin
- Page 867 and 868:
Mitya birden yerindeen kalktı ve g
- Page 869 and 870:
— Peki, şimdi milâdi hangi yıl
- Page 871 and 872:
Mitya'nın sarhoş bir halde yere d
- Page 873 and 874:
ihtiyar adamın, başkalarını bek
- Page 875 and 876:
noktasında değil de, daha aşağ
- Page 877 and 878:
Sonra, oturduğu yerde donmuş gibi
- Page 879 and 880:
— Đşte, dedi. Para burda... şu
- Page 881 and 882:
de öfkeden titreyerek: «Şunu mah
- Page 883 and 884:
Yoksa filancanın, ya da filan kiş
- Page 885 and 886:
doğduğunu sanarak, tıpkı hayale
- Page 887 and 888:
— Doktorlar incelemelerden sonra
- Page 889 and 890:
olmayarak yakalamış değildi. Đ
- Page 891 and 892:
Diyelim ki, Smerdyakov'un tasarlad
- Page 893 and 894:
Düşünün bir kez! Güya ona acı
- Page 895 and 896:
sanığın elinde bulunmaktadırlar
- Page 897 and 898:
de yıldırım hızıyla felâkete
- Page 899 and 900:
hareket eden ve bazı durumlarda,
- Page 901 and 902:
eş yüz rubleden ancak on beşini
- Page 903 and 904:
duramadığı için» yapmıştı.
- Page 905 and 906:
KARAMAZOV KARDEŞLER bu onu görün
- Page 907 and 908:
ve çoğu zaman kaba olan tutkular
- Page 909 and 910:
KARAMAZOV KARDEŞLER ca sevgi benim
- Page 911 and 912:
KARAMAZOV KARDEŞLER Hani göğsün
- Page 913 and 914:
Đçimden hayranlık içinde ayakla
- Page 915 and 916:
Katya'nın acımasız, onu küçüm
- Page 917 and 918:
— Buraya niçin geldim? Ayakları
- Page 919 and 920:
Snegirev birden var gücüyle: __Ki
- Page 921 and 922:
Çocuk kıpkırmızı oldu ama, hi