06.04.2013 Views

İSPENDERE (MALATYA) YÖRESi, SÜLFİT ... - MTA

İSPENDERE (MALATYA) YÖRESi, SÜLFİT ... - MTA

İSPENDERE (MALATYA) YÖRESi, SÜLFİT ... - MTA

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

<strong>MTA</strong> Dergisi 121, 225-250, 1999<br />

<strong>İSPENDERE</strong> (<strong>MALATYA</strong>) <strong>YÖRESi</strong>, <strong>SÜLFİT</strong> MİNERALLEŞMELERİNİN JEOLOJiSi,<br />

MİNERALOJİSİ VE JEOKİMYASI<br />

Halide DUMANLILAR*; Doğan AYDAL** ve Özcan DUMANLILAR***<br />

ÖZ.- Bu çalışmada, Kızmehmet mahallesi (İspendere-Malatya), bakır-pirit cevherleşmesi ve yakın çevresinin jeolojisi, mineralojisi,<br />

petrografisi, jeokimyası, yan kayaç alterasyonu, cevher yan kayaç ilişkileri ve cevherin mikro yapı-doku ilişkileri incelenmiştir.<br />

Doğu Toros orojenik kuşağının Malatya-Elazığ bölümünde yer alan çalışma alanında, İspendere ofiyoliti (Jura - Alt Kretase),<br />

Yüksekova karmaşığı (Üst Kretase) ve Kırkgeçit formasyonu (Orta Eosen) yüzeylemektedir. Yüksekova karmaşığı, Kuluşağı<br />

magmatitleri, Kapıkaya volkanitleri, Şişman magmatitleri ve Harabe tepe magmatitlerinden oluşmaktadır. Çalışma alanındaki Harabe<br />

tepe magmatitleri yukarıda bahsedilen birimlerin tamamı ile intrüzif ilişkili olup, bölgedeki alterasyon ve cevherleşmeye sebep<br />

olmuştur. Mineralojik, petrografik ve jeokimyasal bilgiler birlikte dikkate alındığında Yüksekova karmaşığı içindeki cevher içeren<br />

Harabe tepe magmatitleri ve diğer tip magmatitlerin l tipi kalkalkalin bir magmatizma ürünü olduğu belirlenmiştir. Bakır-pirit<br />

mineralizasyonu genellikle Harabe tepe magmatitlerinin içinde ve yan kayaçlarla olan dokanaklarında bulunmaktadır. Çalışma<br />

alanında mineralizasyon prosesi ile bağlantılı olarak, zayıf potasik, fillik, arjilik ve propilitik olmak üzere dört alterasyon tipi belirlenmiştir.<br />

Cevherleşme genellikle fillik-propilitik ve/veya fillik alterasyon haleleri içerisinde bulunmaktadır. Cevher mineralleri, kuvars-karbonat<br />

damarlarında, çatlak-kırıklarda sıvama ve kayaçta saçınımlı olarak bulunmaktadır. Ana cevher mineralleri; pirit,<br />

kalkopirit, ve manyetitdir. Ayrıca, tali olarak sfalerit, galenit, pirotin, bornit, rutil-anataz ve ilmenit belirlenmiştir ve ikincil mineraller<br />

olarak da limonit, hematit, markasit, kalkosin ve kovellin bulunmaktadır. Bölgede yapılan jeotektonik çalışmalar ile cevher mineralojisi,<br />

cevher tipi, cevher-yan kayaç ilişkisi ve yan kayaç alterasyonuna ait çalışmalardan elde edilen sonuçlara göre. bölgedeki<br />

cevherleşme porfiri bakır-pirit yatağı ve/veya stokwork tip olarak belirlenmiştir.<br />

Anahtar Kelimeler: Granitoyid, porfiri, alterasyon, dasit, Kızmehmet Mahallesi (Malatya).<br />

GiRiŞ<br />

Çalışma alanı, Malatya ilinin 20 km doğusunda,<br />

1:25.000 ölçekli Malatya L41-a1 ve a4 topoğrafik<br />

paftaları üzerinde, kuzeyde Fırat nehri üzerinde-<br />

ki Karakaya baraj göl alanı, güneyde ise Malatya-<br />

Elazığ karayolu arasında yaklaşık 70 km 2 lik bir alanı<br />

kapsamaktadır (Şek. 1). Doğu Toros orojenik ku-<br />

şağı içerisinde önemli bir yeri olan Üst Kretase yaşlı<br />

Yüksekova karmaşığı, Hakkari'den Elbistan'a kadar<br />

uzanan kuşak boyunca yer yer geniş alanlarda<br />

yüzeylemektedir. Çalışmanın konusunu oluşturan<br />

Kızmehmet mahallesi (İspendere-Malatya) pirit-bakır<br />

mineralizasyonu Yüksekova karmaşığı içerisinde<br />

yer almaktadır.<br />

<strong>MTA</strong> Genel Müdürlüğü, 1991 yılında, dere sedimanlarından<br />

yapılan genel jeokimyasal prospeksiyonlar<br />

ile, Yüksekova karmaşığı içerisindeki cevherleşmelere<br />

yönelik çalışmaları başlatmıştır. Bu<br />

çalışma esnasında belirlenen anomalilerden biri<br />

olan Kızmehmet mahallesi bakır-pirit sahasında,<br />

daha sonraki yıllarda 11 ayrı lokasyonda 1958 metre<br />

karotlu sondaj yapılarak, yatay-düşey yöndeki<br />

metal değişimleri ve toplam rezerv belirlenmeye çalışılmıştır<br />

(Tüfekçi ve Dumanlılar, 1994).<br />

Kuşak içinde detay sondaj çalışmaları yapılmış<br />

ilk pirit-bakır mineralizasyonudur. Çalışma alanında,<br />

cevher tipi, oluşum koşulları, yan kayaç ilişkile-<br />

ri, cevher geometrisi ve jeotektonik ortamın belirlenebilmesi,<br />

kuşak içerisindeki diğer zuhurlara model<br />

oluşturması amacıyla ayrıntılı olarak incelenmiştir.<br />

Çalışma alanı ve yakın çevresinde bugüne kadar<br />

jeolojik, tektonik, petrografik ve petrolojik amaçlı<br />

birçok çalışma gerçekleştirilmiştir (Baykal, 1966;<br />

Yazgan, 1981; Yazgan ve Asutay, 1981; Asutay,<br />

1985, 1986; Yazgan ve Chessex 1991; Beyarslan,<br />

1991; Turhan ve diğerleri, 1995; Dumanlılar, 1993).


226 Halide DUMANLILAR; Doğan AYDAL ve Özcan DUMANLILAR<br />

BÖLGESEL JEOLOJİ<br />

Doğu Toros orojenik kuşağının Malatya-Elazığ<br />

bölümünde yer alan inceleme alanı bugünkü jeolo-<br />

jik yapısını şu safhalardan sonra kazanmıştır. Böl-<br />

gede, Üst Triyas'ta, Avrasya ile Arap plâkası arasında<br />

açılmaya başlayan okyanus, Alt Kretase sonuna<br />

kadar gelişimini sürdürmüştür (Yazgan ve diğerleri,<br />

1987). Üst Kretase başlarından itibaren (Senomani-<br />

yen-Türoniyen) etkin olmaya başlayan kuzeye<br />

eğimli bir dalma batma zonu ile ilişkili olarak bölgedeki<br />

yay magmatizma ürünleri oluşmuştur (Yüksek-<br />

ova karmaşığı). Yay magmatizması ilk safhada en-<br />

simatik karakterde iken (Hempton ve Savcı, 1982),<br />

daha ileriki aşamalarda ise ensialik (Keban kıtasının<br />

altında geliştiği yerlerde) karakterde olduğu görülmektedir<br />

(Yazgan ve diğerleri, 1987). Bu dönemde<br />

pasif olan güney kenara ise ofiyolitik kütleler yerleş-<br />

miştir (İspendere ve Guleman Ofiyolitleri). Bu fazı<br />

Üst Mestrihtiyen transgresyonu izlemiş olup, Hara-<br />

mi kireçtaşları çökelmiştir. Denizin Üst Mestrihti-<br />

yen'den sonra tamamen çekilmesi sonucunda, Alt<br />

Paleosende, bölgede karasal rejim hakim olmuş,<br />

kıvrımlanma ve , yükselmeler meydana gelmiştir<br />

(Poyraz, 1988).<br />

Tersiyer başlarında bölgede yaklaşık kuzey-<br />

güney doğruItulu bir sıkışma gerilmesi egemen ol-<br />

muş ve derin bir havzada volkanitli Maden karmaşığı<br />

gelişmiştir (Yazgan ve diğerleri, 1987; Turhan ve<br />

diğerleri, 1995).<br />

Orta Miyosen'de bölgede gerçekleşen kıta-kıta<br />

çarpışması sonrasında devam eden sıkışma geril-<br />

mesi sonucunda, Güneydoğu Anadolu bindirme kuşağı<br />

ve Doğu Anadolu fay kuşağı gibi tektonik yapıların<br />

oluşumu, bölgeye bugünkü yapısal konumunu<br />

kazandırmıştır (Turan ve diğerleri, 1995).<br />

GENEL JEOLOJİ VE MİNERALOJİ<br />

inceleme alanında Yüksekova karmaşığı güneyde<br />

İspendere ofiyoliti ile tektonik ilişkili olarak izlenmekte<br />

olup, kuzeyde ise Eosen yaşlı (Sirel ve diğerleri,<br />

1975) Kırkgeçit formasyonu tarafından<br />

uyumsuz olarak örtülmektedir (Şek. 2).<br />

<strong>İSPENDERE</strong> OFİYOLİTİ<br />

Yazgan ve diğerleri, (1987) tarafından ilk defa<br />

tanımlanan birim metamorfik olmayan İspendere ve<br />

metamorfik Kömürhan üniteleri olarak ayırt edilmiştir.<br />

Kuzeyde Yüksekova karmaşığı, güneyde Maden<br />

karmaşığı arasında kuzeye dalan tektonik bir dilim<br />

olarak izlenen İspendere ofiyoliti, Malatya L41-a4<br />

paftasında genişçe bir alanda yayılım göstermekte<br />

olup, Jura-Alt Kretase yaşlıdır.<br />

İspendere ofiyolitinin tabanında fazla kalın olmayan<br />

dunit ve verlitten oluşmuş ultramafik kümülatlar<br />

yer almaktadır. Bunların üzerinde ise kümülat<br />

gabroların yer aldığı bir zon bulunur. Bu iki birim geçişli<br />

olup, sıkça verlitik intrüzyonlar tarafından kesilmektedir.<br />

Kümülatların üzerinde ince tabakalı gabrolardan<br />

oluşan bir geçiş zonundan sonra izotrop<br />

gabrolar yer almaktadır, ince tabakalı gabrolar ile<br />

izotropik gabroların arasında plajiyogranitler bulunmaktadır.<br />

Daha üst kesimlerde yer alan dayk kar-


maşığı ise, İspendere ofiyolitinin en kalın birimini<br />

oluşturmaktadır. İspendere ofiyolitinin en üst bölü-<br />

münü ise çalışma alanının doğusunda bulunan yas-<br />

tık (pillow) lavlar oluşturmaktadır.<br />

<strong>İSPENDERE</strong> <strong>YÖRESi</strong> <strong>SÜLFİT</strong> MİNERALLEŞMELERİ 227<br />

YÜKSEKOVA KARMAŞIĞI<br />

Doğu Toroslarda Hakkari'den başlayarak El-<br />

bistan'a kadar yayılım sunmakta olan birim, ilk defa<br />

Perinçek (1979) tarafından, Hakkari ili Yüksekova il-<br />

çesi civarında tanımlanmıştır. Doğu Toroslar'da in-


228 Halide DUMANLILAR; Doğan AYDAL ve Özcan DUMANLILAR<br />

celeme yapan bazı araştırmacılar (Perinçek, 1979;<br />

Bingöl, 1984; Turan, 1984) birim için Yüksekova<br />

karmaşığı adını kullanırken, Baskil civarında araştırmalar<br />

yapan Asutay (1985) ile Şişman köy civarında<br />

harita alımı çalışması yapan Yazgan ve diğerleri,<br />

(1987) birimi Baskil magmatitleri adı altında incelemiş<br />

olup, birimin, derinlik, damar ve yüzey kayaçlarıyla<br />

temsil edildiğini ifade etmektedirler. K/ Ar<br />

yöntemiyle yapılan izotopik yaş tayinlerine göre, bu<br />

kayaçlardan 75 my ile 86 my (Üst Kretase) arasında<br />

değerler elde edilmiştir. Bütünüyle l tipi granitoyid<br />

olarak tanımlanan kalkalkalin bileşimli Baskil<br />

magmatitleri Keban metamorfitlerini keser ve onları<br />

kontakt metamorfizmaya uğratır (Tüfekçi ve diğerleri,<br />

1979; Asutay, 1985).<br />

Yüksekova karmaşığı, çalışma alanında Kuluşağı<br />

magmatitleri, bunların örtü birimi olan Kapıkaya<br />

volkanitleri ve her ikisini birden kesen Şişman<br />

magmatitleri ile bu birimlerin hepsiyle intrüzif ilişkili<br />

olan, alterasyon ve cevherleşmeyi sağlayan Harabe<br />

tepe magmatitlerinden oluşmaktadır.<br />

Kuluşağı magmatitleri.- Modal mineralojik analiz<br />

ile kimyasal-mineralojik incelemeler sonucunda<br />

Kuluşağı magmatitlerine ait örnekler gabro, kuvars<br />

diyorit ve tonalit olarak belirlenmiştir (Şek. 3 ve 4)<br />

(Çizelge 1).<br />

Gabro: Batolitin dış zonlarında yer alan gabrolar<br />

mikroskop altında farklı iki doku göstermektedirler.<br />

Haritalanabilir boyutlarda mostra verdiği yerlerde,<br />

holokristalin tanesel doku gösterirken, kuvars di-<br />

yoritler içerisinde küçük alanlarda mostra verdiği zaman<br />

holokristalin porfirik doku göstermektedir. Andezin-labrador<br />

bileşimindeki plajiyoklaz (% 49,1) ve<br />

klinopiroksen (% 42,1) kayacın esas bileşenlerini<br />

oluşturmaktadır. Gabroların içerisinde bu ana minerallerin<br />

dışında önemli miktarda opak mineral<br />

(% 7,3) ve % 1,5 oranında kuvars bulunmaktadır.<br />

Piroksenlerin kenarlarından itibaren tremolit ve<br />

aktinolite dönüştüğü izlenirken, plajiyoklazların ise<br />

fazla alterasyona maruz kalmadıkları yer yer serizitleştikleri<br />

ve killeştikleri belirlenmiştir.<br />

Kuvars diyorit ve tonalit: Kuvars diyorit ve tonalit<br />

holokristalin tanesel dokuya sahiptir. Kuvars di-<br />

yorit % 56,6 plajiyoklaz, % 35,1 amfibol, % 6,8 kuvars<br />

ve % 1,5 oranında da ortoklaz içermektedir.<br />

Tonalitte ise kuvars oranı % 20,8'e yükselirken amfibolün<br />

% 30,2, plajiyoklazın % 43,1'e düştüğü gö-<br />

rülmektedir. Ayrıca tonalitlerde % 3,7 ortoklaz ve<br />

%2,2 oranında opak mineral bulunmaktadır.<br />

Plajiyoklazlar, andezin bileşiminde olup, serisit<br />

ve daha az oranda ise epidot alterasyonuna maruz<br />

kalmıştır.<br />

Amfiboller, yeşil hornblend türünde olup, özşekilli<br />

veya yarı özşekilli kristaller halinde, levhamsı ve<br />

çubuksu şekildedirler. Hornblendlerde seyrek ola-<br />

rak kloritleşme ve opaklaşma izlenmektedir. Plajiyoklaz<br />

kapanımları içeren hornblendler poiklitik do-<br />

ku özelliği göstermektedir.<br />

Kuvarslar, genellikle özşekilsiz kristaller halinde<br />

ve çatlaklı olarak izlenmektedir.<br />

K-feldispatlar, kuvars diyorit ve tonalit içerisin-<br />

de çok az miktarda bulunmakta olup, seyrek olarak<br />

serisit alterasyonuna maruz kalmıştır. Bazı kesitlerde<br />

ise K-feldispatlara hiç rastlanılmamıştır.<br />

Kapıkaya volkanitleri.- Kapıkaya volkanitleri,<br />

andezitikten bazaltik kompozisyona kadar değişen<br />

lav akıntıları ile piroklastiklerden oluşmaktadır.<br />

Hiyalopilitik ve porfirik dokulu bazaltik lav akıntıları,<br />

fenokristal ve mikrolitler şeklindeki plajiyoklaz<br />

ve piroksen mineralleri ile volkanik camdan oluşmaktadır.<br />

Seyrek olarak görülen gaz boşluklarının<br />

ise, kalsit ve zeolit tarafından doldurulmuş olduğu<br />

gözlenmektedir. Bazaltlarda alterasyon yaygın olup,<br />

epidotlaşma ve kloritleşme tüm kesitlerde görül-<br />

mektedir. Bunların yanı sıra karbonatlaşma ve<br />

opaklaşmaya da rastlanılmaktadır.<br />

Andezitik lav akıntıları ise pilotaksitik dokuya<br />

sahiptirler. Kayaç plajiyoklaz ve amfibol çubukların-<br />

dan oluşmuş olup, aşırı derecede alterasyona maruz<br />

kaldıkları görülmektedir. Amfibol çubuklarının<br />

klorit ve opak minerale dönüştüğü gözlenirken, pla-<br />

jiyoklazların killeştikleri ve epidotlaştıkları belirlenmiştir.<br />

Andezitik bileşimli piroklastikler, aglomera ve<br />

volkanik breş özelliğinde olup, 0,5 cm ile 20 cm ara-


<strong>İSPENDERE</strong> <strong>YÖRESi</strong> <strong>SÜLFİT</strong> MİNERALLEŞMELERİ 229


230 Halide DUMANLILAR; Doğan AYDAL ve Özcan DUMANLILAR<br />

sında değişen tanelerden meydana gelmişlerdir.<br />

Şişman magmatitleri. - Şişman magmatitleri tonalit<br />

ve tonalit porfirden oluşmaktadır. Modal mineralojik<br />

ve kimyasal-mineralojik incelemeler sonu-<br />

cunda Şişman magmatitlerine ait örnekler tonalit<br />

olarak belirlenmiştir (Şek. 3 ve 4).<br />

Tonalit: Şişman magmatitlerine ait tonalitler<br />

gerek arazi görünümü, gerekse ince kesitlerdeki<br />

özellikleri ile Kuluşağı magmatitleri içerisinde ayırt<br />

edilen tonalitlerden, kuvars oranının fazla olması,<br />

mafik minerallerinin daha az olması ve tane boyutu-<br />

nun daha büyük olması ile kolayca ayırt edilmektedir<br />

(Çizelge 1).<br />

Tonalitlerin ana mineralleri plajiyoklaz (% 49,9)<br />

ve kuvars (% 37,2) olup, çok az miktarda, K-feldis-<br />

pat (% 1,6) ile tamamen epidot ve klorite dönüşmüş<br />

mafik minerallerde (% 11,3) ihtiva etmektedirler. To-<br />

nalitlerde gözlenen kuvarslar özşekilsiz olup, boyla-<br />

rı 1 mm ile 5 mm arasında değişmektedir. Ayrıca,<br />

kuvars taneleri, diğer minerallerin arasını dolduran<br />

bileşenler şeklinde de görülür. Kuvarsların, tonalitler<br />

içerisinde izlenen belirgin özelliklerinden biride pla-<br />

jiyoklazlarla birlikte oluşturdukları symlektit dokusu-<br />

dur. Bu özellik, mikroskop altında Kuluşağı magma-<br />

titlerine ait tonalitler ile Şişman magmatitleri içinde-<br />

ki tonalitlerin ayırtman özelliklerinden biridir. Plaji-<br />

yoklazların boyutları 1-1,5 mm arasında değişmek-<br />

te olup, yarı özşekilli şekilli levhamsı biçimdedir. Ti-<br />

pik albit ikizlenmesi göstermelerine rağmen, yer yer<br />

zonlu yapıya sahip olanları da izlenmektedir. Sey-<br />

rek olarak plajiyoklazların içerisinde iğnemsi apatit


inklüzyonlarına da rastlanılmaktadır.<br />

Plajiyoklazlarda killeşme dışında epidotlaşmada<br />

oldukça yaygındır. Epidotlaşmanın, zonlu yapı<br />

gösteren plajiyoklazların iç zonlarında oluşması iç<br />

zonların anortit içeriğinin dış zonlara göre yüksek<br />

olduğunu göstermektedir.<br />

Tonalit porfir: Tonalit porfirler, porfirik dokulu<br />

olarak yarı derinlik kayacı özelliğinde görülmektedir.<br />

Mikroskop incelemeleri sonucunda kayacın plajiyoklaz,<br />

kuvars, ortoklaz ve kloritten meydana geldiği<br />

belirlenmiştir. Plajiyoklazlar genellikle polisentetik<br />

ikizlere sahip olup, özşekilli fenokristaller halinde ve<br />

hamurda özşekilsiz taneler şeklinde gözlenmektedir.<br />

Plajiyoklazların aşırı derecede killeştikleri, karbonatlaştıkları<br />

ve seyrek olarak da epidota dönüştükleri<br />

izlenmektedir. Plajiyoklazlar oranla daha az<br />

miktarda özşekilsiz kuvars fenokristalleri yer almaktadır.<br />

Plajiyoklaz ve kuvars dan başka, kayaç yapıcı<br />

mineral olarak çok az miktarda ortoklaza rastlanılmaktadır.<br />

Ortaklazların yaygın olarak serisitleştiği<br />

ve killeştiği, mafik minerallerin ise tamamının kloritleştiği<br />

belirlenmiştir. Ayrıca kuvars ve ortoklaz da<br />

mikro kristalin olarak ara malzeme içerisinde yer almaktadır.<br />

Mafik magmatik anklavlar (MME): Mafik magmatik<br />

anklavlar, Şişman magmatitlerini oluşturan tonalit<br />

ve tonalit porfir içinde görülmektedir. Genellikle<br />

2 cm ile 20 cm çaplı elipsoidal yapıda olup, bazen<br />

de girintili çıkıntılı olarak düzensiz şekiller kazanmışlardır.<br />

Mafik magmatik anklavlar ince taneli bir dokuya<br />

sahip olup, bileşimi plajiyoklaz, kuvars, hornblend,<br />

klorit, apatit, sfen ve opak minerallerden oluşmaktadır.<br />

Plajiyoklazlar oligoklaz-andezin bileşiminde<br />

olup mikrolitler halindedir. Kuvarslar genellikle<br />

mikrokristaller halindedir. Hornblend çubuklarında<br />

ise yer yer kloritleşme izlenmektedir. Ayrıca kayaçta<br />

opak mineral oluşumları ile iğnemsi apatit ve sfen<br />

de izlenmektedir.<br />

Harabe tepe magmatitleri.-Cevherleşme ve<br />

alterasyonun sebebi olan Yüksekova karmaşığının<br />

son evresini oluşturan Harabe tepe magmatitleri,<br />

dasit ile sondajlarda kesilen granodiyorit porfirlerden<br />

oluşmaktadır.<br />

<strong>İSPENDERE</strong> YÖRESİ <strong>SÜLFİT</strong> MİNERALLEŞMELERİ 231<br />

Dasit: Germik dere civarında damar şeklinde<br />

izlenen bu birimin kalınlığı 10-70 m arasında değişmekte<br />

iken, sondajlarda ise 20 cm ile 6 m arasında<br />

değişen bir kalınlığa sahip olduğu gözlenmektedir.<br />

Dasitlerin arazideki konumları K80D/35°KB ve daha<br />

az olarakta DB/35°K'dir. Pembe renkli alterasyonları<br />

ile kolayca tanınmaktadırlar. Kayaç el örneğinde,<br />

pembe renkli bir matriks içindeki dağılmış kuvars<br />

kristalleri ile belirgindir. Selvi dağı civarında ise daha<br />

geniş düzensiz yayılımlar sunmaktadır. Kayaç<br />

mikroskopik olarak, holokristalin hipidyomorf porfirik<br />

dokuludur. Plajiyoklaz ve kuvars kayacın ana bileşenlerini<br />

oluşturmaktadır. Plajiyoklaz fenokristalleri,<br />

özşekilli ve yarı özşekilli kristaller şeklinde olup,<br />

sönme açılarına göre genellikle oligoklaz-andezin<br />

bileşimindedir. Plajiyoklazların yoğun olarak karbo-<br />

nat, serisit ve daha az kil alterasyonuna maruz kaldıkları<br />

görülmektedir. Kuvars fenokristalleri ise kenarlarından<br />

itibaren hamur tarafından korrozyona<br />

uğratılmıştır.<br />

Dasitler, diğer kayaçlarla olan kontaklarında,<br />

kestikleri birime ait bol miktarda anklavlar içermektedirler.<br />

Granodiyorit porfir: Yüzeyde pembe renkli alterasyonu<br />

ile tipik olan dasit, sondajlar derinleştikçe<br />

tane boyutu artmaktadır. Bu özelliğinden dolayı kayaç<br />

granodiyorit porfir olarak isimlendirilmiştir.<br />

ince kesit üstünde yapılan incelemelerde kayacın<br />

tamamen serisit, karbonat alterasyonuna maruz<br />

kaldığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple, kayacın ilksel<br />

dokusu ve bileşimi hakkında bilgi edinmek güçleşmektedir.<br />

ALTERASYON<br />

BİYOTİT + KUVARS ALTERASYONU (POTASİK<br />

ALTERASYON)<br />

Biyotit ve kuvarstan oluşan alterasyon birlikte-<br />

liğine KS-5 sondajında 0-45 metreler arasında rastlanılmaktadır.<br />

Bu alterasyon sadece andezitlerde izlenmiştir.<br />

Biyotit, kuvars ve opak mineraller boşluk<br />

dolgusu ve damarcıklar şeklinde gözlenmektedir.<br />

Ayrıca hornblendlerin, biyotit ve kuvarstan oluşan<br />

agregaya dönüştükleri belirlenmiştir. Az miktar-


232 Halide DUMANLILAR; Doğan AYDAL ve Özcan DUMANLILAR<br />

da serisit ve klorit de mevcuttur. KS-5 sondajında<br />

andezitlerde izlenen, kuvars ve biyotit alterasyonu<br />

olarak tanımlanan bu kesim Lowell-Guilbert'in<br />

(1970) tanımladıkları biyotit, K-feldispat, serisit, albit,<br />

minerallerinden oluşan potasik alterasyona<br />

benzerlik göstermektedir.<br />

KLORİT + KARBONAT + EPİDOT<br />

ALTERASYONU (PROPİLİTİK ALTERASYON)<br />

Bu minerallerden oluşan alterasyon, sahada<br />

geniş alanlar kaplamaktadır. Yüzeyde ve sondajlar-<br />

da Yüksekova karmaşığına ait tüm kayaçlarda izlenen<br />

propilitik alterasyon, mostra ve el örneğinde gri-<br />

yeşil renkleri ile karakteristiktir.<br />

Alterasyon mikroskop altında, kuvars dışındaki<br />

diğer minerallerin, klorit + karbonat + epidot + serisit<br />

+ kil'e dönüşmesi ile belirgindir. Germik dere civarında<br />

izlenen yoğun propilitik alterasyon, pirit-kalkopirit<br />

içeren karbonat ve kuvars damarcıkları tarafından<br />

yoğun olarak kesilmektedir. Karbonatlaşma-<br />

ların türü XRD analizleri sonucuna göre dolomit,<br />

kalsit ve aragonit olarak belirlenmiştir.<br />

Plajiyoklazların tamamen karbonat, kil, kısmen<br />

epidot ve daha az oranda da serisit alterasyonuna<br />

maruz kaldıkları görülmektedir. Buradaki kil türlerinin,<br />

XRD sonucunda kaolinit olduğu belirlenmiştir.<br />

Türü belirlenemeyen mafik mineraller genellikle klorit<br />

ve opak minerallerden oluşan bir agrega halinde<br />

görüntü sunmaktadırlar.<br />

Sahada tanımlanan klorit, epidot, karbonat, se-<br />

risit ve kaolinit alterasyonu, Lowell ve Guilbert<br />

(1970) tarafından tanımlanan ve klorit, kalsit, epidot,<br />

adularya ve albit mineral parajenezi ile karakterize<br />

edilen propilitik alterasyona benzerlik göstermektedir.<br />

KUVARS + SERİSİT + PİRİT ALTERASYONU<br />

(FİLLİK ALTERASYON)<br />

Kuvars + serisit + pirit minerallerinden oluşan<br />

fillik alterasyon, inceleme alanında Germik derede,<br />

propilitik alterasyon tarafından kuşatılmış olarak bulunmaktadır.<br />

Ayrıca, Harabe tepe magmatitlerine ait<br />

dasitler çevresinde dar zonlar şeklinde izlenmektedir.<br />

Fillik alterasyon, Karadere civarında ve sahanın<br />

güneyindeki Selvi dağında ise propilitik zon tarafın-<br />

dan kuşatılmış olup, geniş alanlarda mostra vermektedirler.<br />

Alterasyonun kuvvetli olduğu yerlerde kuvars<br />

dışındaki tüm mineraller serisite dönüşmüşlerdir.<br />

Kayacın ilksel dokusu tamamen bozulmuştur, ilksel<br />

kuvarslar, daha da büyümüştür. Alterasyonun kuvvetli<br />

olduğu alanlarda (kuvars+serisit+pirit alterasyonuna)<br />

XRD analiz sonuçlarına göre alterasyon<br />

parajenezine pirofillit de katılmaktadır, inceleme<br />

alanında belirlenen kuvars+serisit alterasyonu, Lowel-Guilbert'in<br />

(1970) tanımladıkları fillik alterasyona<br />

benzerlik göstermektedir.<br />

Serisitik alterasyonda kloritin parajeneze katılması<br />

ile birlikte karbonatlaşma da ortaya çıkmakta-<br />

dır (zayıf serisitik zon). Bu zonda feldispat grubu mineraller<br />

tamamen serisitleşirken, mafik minerallerin<br />

kısmen serisitleştiği-opak minerale dönüştüğü ve<br />

kısmen de klorit-opak minerale dönüştüğü gözlenmiştir.<br />

Klorit ile birlikte karbonatlaşmalar ve karbo-<br />

nat damarları da artmaktadır. Birincil mafik minerallerin<br />

(biyotit) kloritleşmesi sonucu, rutil iğneciklerinin<br />

oluşturduğu kafes şekilli sagenitik yapılara sıkça<br />

rastlanılmıştır. Ashley ve diğerleri, (1978) sagenitik<br />

yapıların klorit+karbonat zonunda oluştuğunu belirtmektedir.<br />

Serisit+karbonat+kil+klorit minerallerinden oluşan<br />

zayıf fillik alterasyon, inceleme alanında dasitlerde<br />

ve sondajlarda kesilen granodiyorit porfirlerde<br />

izlenmektedir, ilksel kuvarslar korrode olmuş ve büyümüşlerdir.<br />

Hamurun, tamamen, serisit, karbonat<br />

ve kile dönüştüğü, feldispatların ise yaygın olarak<br />

serisit+karbonata, mafik minerallerin ise klorit ve se-<br />

risite dönüştükleri belirlenmiştir.<br />

XRD sonucunda kil minerallerinin türü kaolinit<br />

olarak belirlenmiştir. Killeşme, feldispatlarda ve hamurda<br />

izlenmektedir. Bu alterasyondaki baskın karbonat<br />

minerali dolomit olup, daha az miktarda da<br />

kalsit izlenmektedir.<br />

KİL + KLORİT + KUVARS ALTERASYONU<br />

(ARJİLİK ALTERASYON)<br />

Kızmehmet mahallesi kuzeyinde Delav tepe ile<br />

Deve dere-Kavak dere arasındaki tonalitik kayaçlar


içerisinde gözlenen killeşme, bu alanlara sarımsıbeyaz<br />

bir renk kazandırmıştır.<br />

Kil alterasyonu esnasında plajiyoklazlar tamamen<br />

kil ve serisite dönüşürken, mafik minerallerde<br />

klorite dönüşmüşlerdir. Yapılan XRD analizleri sonucunda<br />

buradaki kil minerali kaolinit olarak belirlenmiştir.<br />

Cevher minerali olarak ise kısmen limonite<br />

dönüşmüş saçınımlı ve damarcıklar halinde pirit<br />

gözlenmektedir.<br />

Bu alterasyonun mineral parajenezi Lowell-<br />

Guilbert (1970) tarafından kuvars, kaolinit, montmorillonit,<br />

az oranda serisit ve lökoksen mineralleri ile<br />

tanımlanan arjilik alterasyon kuşağına benzerlik<br />

göstermektedir.<br />

PETROJENETİK VE TEKTONOJENETİK<br />

İNCELEMELER<br />

Kuluşağı ve Şişman magmatitlerinin tektonik<br />

ortamlarını belirlemek amacıyla Y-SiO 2 , Yb-SİO 2 ,<br />

Nb-Y, Rb-SiO 2 ve Rb-(Y+Nb) diyagramları kullanıl-<br />

mıştır (Pearce ve diğerleri, 1984). Kayaç örnekleri<br />

Y-SiO 2 , Yb-SiO 2 , diyagramlarında (Pearce ve diğer-<br />

leri, 1984) volkanik yay granitoyidleri (VAG) + çarpışma<br />

granitoyidleri (sin-COLG) + okyanus sırtı granitoyidlerinin<br />

(ORG) bulunduğu bölgede yer almaktadır<br />

(Şek. 5).<br />

Duraylı elementler olan Nb-Y diyagramında<br />

(Pearce ve diğerleri, 1984) ise, örneklerin tamamı<br />

(VAG) + sin-COLG bölgesinde toplanmışlardır<br />

(Şek. 6). Kuluşağı ve Şişman magmatitlerinin jeo-<br />

<strong>İSPENDERE</strong> YÖRESİ <strong>SÜLFİT</strong> MİNERALLEŞMELERİ 233<br />

tektonik konumunun tam olarak açıklığa kavuşturulması<br />

ise Rb-(Y+Nb) ve Rb-SİO 2 diyagramları yardı-<br />

mı ile gerçekleştirilmiş olup, Kuluşağı ve Şişman<br />

magmatitlerinin volkanik yay granitoyidi (VAG) olduğu<br />

gözlenmiştir (Şek. 7).<br />

KULUŞAĞI VE ŞiŞMAN MAGMATİTLERİNİN<br />

JEOKİMYASI<br />

Yüksekova karmaşığına ait derinlik kayaçlarından<br />

alınan 21 adet örneğin ana ve iz element içerikleri<br />

ICP yöntemiyle, nadir toprak element içerikleri<br />

ise ICP ve MS yöntemiyle belirlenmiştir.<br />

Kuluşağı ve Şişman magmatitlerine ait kayaç<br />

örneklerindeki ana ve eser element kimyasal analiz<br />

verileri ile CIPW normları ve bazı oranlar Çizelge 2<br />

ve 3'de verilmektedir.


234 Halide DUMANLILAR; Doğan AYDAL ve Özcan DUMANLILAR


<strong>İSPENDERE</strong> YÖRESİ <strong>SÜLFİT</strong> MİNERALLEŞMELERİ 235


236 Halide DUMANLILAR; Doğan AYDAL ve Özcan DUMANLILAR<br />

Ana element oksitlerinin SİO 2 değerlerine göre<br />

değişimleri incelendiğinde, SiO 2 artışına bağlı ola-<br />

rak CaO, Fe 2 O 3 , AI 2 O 3 , MgO, TiO 2 miktarlarında<br />

azalma, Na 2 O değerlerinde zayıf bir pozitif korelas-<br />

yon görülmektedir. K 2 O miktarı Kuluşağı magmatit-<br />

lerinde SiO 2 artışına bağlı olarak artarken, Şişman<br />

magmatitlerinde ise, SiO 2 -K 2 O değişim diyagramın-<br />

da zayıf negatif bir korelasyon izlenmektedir. MnO-<br />

SiO 2 değişim diyagramında ise belirgin bir korelas-<br />

yon izlenmemektedir (Şek. 8).<br />

Kuluşağı magmatitlerine ait kayaç örneklerindeki<br />

SiO 2 değerleri, % 44.16-64.48 arasında deği-<br />

şirken, Şişman magmatitlerine ait kayaç örneklerinin<br />

SiO 2 değerleri ise, % 71-77.28 arasında değiş-<br />

mektedir. SiO 2 içeriğindeki bu farklılık Harker diyag-<br />

ramlarında farklı iki kümelenmeye neden olmaktadır<br />

(Şek. 8 ve 9).<br />

Kuluşağı ve Şişman Magmatitlerine ait kayaç<br />

örneklerindeki iz elementlerin değişimleri, SiO 2 artı-<br />

şına bağlı olarak incelendiğinde Y, Zr, Hf değerlerinde<br />

artış, diğer taraftan Sr ve Sc miktarında ise<br />

azalış gözlenmektedir.<br />

iri katyon olarak bilinen Ba, Rb ve Sr'un konsantrasyonları<br />

CaO ve K 2O değerleri ile uyum gös-<br />

termektedir. Bilindiği gibi Ba ve Rb, K'lu mineraller;<br />

Sr ise Ca'lu mineraller (özellikle plajiyoklaz) tarafından<br />

tutulur. SiO 2 artışına bağlı olan CaO de görülen<br />

düzenli azalma Sr'da da görülmektedir. K 2 O de izle-<br />

nen Kuluşağı ve Şişman magmatitlerine ait farklı iki<br />

korelasyon Ba ve Rb da da izlenmektedir. Ba ve Rb<br />

Kuluşağı magmatitlerinde SİO 2 artışına paralel ola-<br />

rak artarken, Şişman magmatitlerinde ise SiO 2 artı-<br />

şına bağlı olarak azaldığı görülmektedir (Şek. 9).<br />

Yüksek değerli katyonlardan Zr, Kuluşağı<br />

magmatitlerine ait örneklerde 55 ppm ile 74 ppm<br />

arasında değişirken (HD-24 hariç), Şişman magma-<br />

titlerinde 125-139 ppm arasında olduğu görülmektedir.<br />

Hf, Th, U ve Nb gibi Zr tipi olarak belirlenen bu<br />

katyonlarda da Zr gibi gruplaşma izlenmektedir.<br />

Y değeri ise Kuluşağı magmatitlerinde 16,4<br />

ppm ile 25 ppm arasında değişirken, Şişman magmatitlerinde<br />

37 ppm ile 42,9 ppm arasında olduğu<br />

görülmektedir.<br />

Homojen bir magmanın katılaşması sonucunda<br />

oluşan kayaç türlerinin K/Rb-Rb değişim diyagramlarında<br />

(Jakes ve White, 1970) çizgisel bir trend<br />

göstermesi gerekmektedir. Oysa Kuluşağı ve Şişman<br />

magmatitleri K/Rb-Rb diyagramında farklı korelasyonlar<br />

gösterme eğilimindedirler (Şek. 10).<br />

Petrojenetik ve iz element incelemeleri, Kuluşağı ve<br />

Şişman magmatitlerinin aynı tektonik ortamda, fakat<br />

farklı evrelerde oluştuğunu göstermektedir.<br />

Yüksekova karmaşığına ait kayaç örnekleri<br />

toplam alkali-silis diyagramında, subalkalin alan içerisinde<br />

yer almaktadır (Şek. 11). Magma alt tipinin<br />

belirlenmesinde kullanılan AFM üçgen diyagramında,<br />

Kuluşağı magmatitlerine ait diyorit ve gabrolar


toleyitik alanda yer alırken, tonalitik kayaçlar, toleyi-<br />

tik-kalkalkalin sınırında bulunmaktadırlar (Şek. 12).<br />

Şişman magmatitlerine ait kayaçlar ise kalkalkalin<br />

bölümde yer almaktadır. Kuluşağı magmatitlerine<br />

ait kayaç örnekleri, Debon ve Le Fort'un (1982) A-B<br />

diyagramında, metalüminyum bölgenin IV ve V inci<br />

<strong>İSPENDERE</strong> <strong>YÖRESi</strong> <strong>SÜLFİT</strong> MİNERALLEŞMELERİ 237<br />

sektöründe negatif bir eğim ile uzanmaktadırlar. Yine<br />

aynı diyagramda da görüleceği gibi böyle bir<br />

trend, kafemik (CAFEM) ana gidiş doğrultusuna<br />

benzer bir yönelime sahiptir (Şek. 13).<br />

Buna rağmen Şişman magmatitlerine ait tonalitler,<br />

Debon ve Le Fort (1982) tarafından önerilen


238 Halide DUMANLILAR; Doğan AYDAL ve Özcan DUMANLILAR


A-B diyagramında, peralüminyum bölgenin ll-lll ün-<br />

cü sektöründe negatif farklı iki eğime sahip olup,<br />

alümino kafemik (ALCAF) toplulukların ana gidiş<br />

doğrultusuna benzer trendler sunmaktadırlar (Şek. 13).<br />

Bu topluluk manto ve sialik kökenli malzemelerin<br />

<strong>İSPENDERE</strong> YÖRESİ <strong>SÜLFİT</strong> MİNERALLEŞMELERİ 239<br />

karışmasından oluşan hibrid bir kaynaktan türemek-<br />

tedir. Şişman magmatitleri, Chappel ve White'ın de<br />

(1974) önerdiği kriterler göz önüne alındığında, pe-<br />

ralüminyum olması ve normatif olarak korund içer-<br />

mesi dışındaki tüm özellikleri (l) tipi granitoyidlere


240 Halide DUMANLILAR; Doğan AYDAL ve Özcan DUMANLILAR<br />

uymaktadır. Çizelge 4'de görülebileceği gibi Şişman<br />

magmatitlerindeki bu farklılıklar dışında, Yüksekova<br />

karmaşığı içindeki derinlik kayaçları tamamen l tipi<br />

granitoyid özelliği sunmaktadır.<br />

Ana oksit verileri kullanılarak hesaplanan<br />

Shand indeksine (Maniar ve Piccoli, 1989) göre,<br />

Kuluşağı magmatitlerine ait örnekler metalüminyum<br />

karaktere sahip iken, Şişman magmatitlerine ait örnekler<br />

peralüminyum karakterdedir (Şek. 14). Bu<br />

özellik, Debon ve Le Fort'un (1982) A-B diyagramı-<br />

nın sonuçları ile uyumludur.<br />

NADiR TOPRAK ELEMENTLERİ (NTE)<br />

JEOKİMYASI<br />

Şişman ve Kuluşağı magmatitlerine ait kayaç<br />

örneklerinin nadir toprak element verileri Evensen<br />

ve diğerleri, (1978) tarafından tanımlanan kondrit,<br />

değerlerine göre normalleştirilmiştir (Çizelge 5). Ha-<br />

fif nadir toprak elementlerinden La'un orta nadir top-<br />

rak elementlerden Sm'a göre zenginleşme katsayı-<br />

sı (La/Sm) CN ile aynı şekilde La'un ağır nadir toprak<br />

elementlerden Yb'a göre zenginleşme katsayıları


<strong>İSPENDERE</strong> YÖRESİ <strong>SÜLFİT</strong> MİNERALLEŞMELERİ 241


242 Halide DUMANLILAR; Doğan AYDAL ve Özcan DUMANLILAR<br />

(La/Yb) CN , Kuluşağı ve Şişman magmatitlerini oluş-<br />

turan her kayaç grubu için ayrı ayrı incelenmiştir<br />

(Çizelge 6). Çizelge 6 daki oranlardan da görülebileceği<br />

gibi Kuluşağı magmatitleri ağır nadir toprak<br />

elementçe, Şişman magmatitlerine göre daha fakirdir.<br />

Eğer bunlar franksiyonel kristalleşmenin ürünle-<br />

ri olsaydı Kuluşağı magmatitlerine ait gabroyik ve<br />

diyoritik kayaçlar ağır nadir toprak elementlerini tüketecek<br />

ve Şişman magmatitlerine göre daha zengin<br />

olması gerekecekti. Söz konusu kayaç grupları<br />

arasındaki bu farklılık, normalleştirilmiş nadir toprak<br />

elementlerinin dağılım diyagramında da görülmektedir<br />

(Şek. 15).<br />

Şişman ve Kuluşağı magmatitlerine ait kayaç<br />

grupları için çizilen eğrilerin kendi içinde paralellik<br />

göstermesine rağmen, bütün içinde paralel olmaması<br />

Kuluşağı ve Şişman magmatitlerinin farklı ev-<br />

relere ait olduğuna işaret etmektedir.<br />

CEVHERLEŞME VE ALTERASYON İLE<br />

BAĞLANTI<br />

CEVHERLEŞMENİN YAYILIMI VE İNCELENMESİ<br />

Kızmehmet mahallesi bakır cevherleşmesi,<br />

yaklasık doğu-batı yönünde bir uzanıma sahip olup,<br />

yaklaşık 1 km. genişliğinde, 6 km. uzunluğunda birbirine<br />

paralel uzanan iki yapısal hat boyunca izlenmektedir.<br />

Bunlardan kuzeydeki Kızmehmet mahallesi<br />

doğusundan başlayarak Mişmiş tepe yönünde<br />

uzanmaktadır. Güneydeki ise, Taşlı tepe sırtı bo-<br />

yunca, doğudan başlayarak batı yönünde, Ziyaret<br />

tepe sırtı - Harabe tepe sırtı boyunca uzanmaktadır.<br />

Bu hatlar, eski kırıklar olup, Harabe tepe magmatitlerine<br />

ait dasit daykları tarafından doldurulmuştur.<br />

Bu iki hat K60°D ve K60B yönlü tansiyon kırıkları ile<br />

irtibatlanarak geniş cevher ve alterasyon cepleri<br />

oluşturmuştur (Şek. 16).<br />

CEVHERLEŞME TİPLERİ<br />

inceleme alanındaki magmatik topluluk içinde<br />

gözlenen cevherleşme oluşum şekline göre damar<br />

tip, çatlak-kırıklarda sıvama tip ve saçınımlı tip cevherleşme<br />

olarak üç ana grup altında tanımlanabilir.<br />

Cevher minerallerinin alterasyon ile bağlantısı ve<br />

cevherleşme tipleri Çizelge 7'de özetlenmiştir.<br />

Damar tip cevherleşmeler<br />

Demir cevherleşmeleri.- Demir cevherleşmeleri<br />

genellikle siyah renkli olup Şişman magmatitlerine<br />

ait tonalitler ile Harabe tepe magmatitlerine ait da-


<strong>İSPENDERE</strong> <strong>YÖRESi</strong> <strong>SÜLFİT</strong> MİNERALLEŞMELERİ 243


244 Halide DUMANLILAR; Doğan AYDAL ve Özcan DUMANLILAR


sitlerin kontağında damarlar şeklinde izlenmektedir.<br />

En iyi mostralarını Harabe tepe civarında vermektedirler.<br />

Kalınlıkları 5 cm ile 50 cm arasında değişmekte<br />

olup 10 m ile 100 m arasında uzanıma sahiptirler.<br />

Demir damarların hakim doğrultuları<br />

K80D/35°KB ve daha az oranda K10B/35°GB'dır.<br />

Bu tip cevherleşmede makroskopik olarak gözlenen<br />

cevher minerali hematit, manyetit ve çok az<br />

miktarda malahit izlenmektedir. Masif denilebilecek<br />

özellikteki manyetit damarlarında ana alterasyon tipi<br />

olarak kloritleşme ve silisleşme izlenmektedir.<br />

Barit damarına bağlı cevherleşmeler.- Sahada<br />

sadece Taşlı tepenin 400 m güneydoğusunda mostra<br />

vermekte olan barit damarı K70D/45°KB konuma<br />

sahiptir. 0.5 m ile 2 m arasında kalınlığa sahip olan<br />

barit damarı süreksiz olarak 100 m devam etmektedir.<br />

Epidot-klorit-karbonat alterasyonuna maruz kalmış<br />

andezitler içinde yer alan barit damarlarının alt<br />

ve üst kısımlarında yaklaşık 1.5 m kalınlığında galen,<br />

pirit ve kalkopirit ihtiva eden ağsal kılcal kuvars<br />

damarlarınca kesilmiş zonlar yer almaktadır.<br />

Kuvars - karbonat damar ve damarcıklarına<br />

bağlı cevherleşmeler.-Kuvars ve karbonat damarları,<br />

Ziyaret tepe, Taşlı tepe ve Kavak dere ile Deve<br />

dere arasındaki propilitik alterasyon ile beraber izlenmektedir.<br />

Bunların kalınlıkları birkaç cm ile 1 m<br />

arasında değişmektedir. Kuvars ve karbonat damarlarındaki<br />

hakim konum K60D/65 0 KB'dır. Ayrıca<br />

<strong>İSPENDERE</strong> YÖRESİ <strong>SÜLFİT</strong> MİNERALLEŞMELERİ 245<br />

yoğun propilitik kuşaklar ile serisitik kuşaklar içinde<br />

kılcal kuvars ve karbonat damarcıkları ağsal bir görünüm<br />

sergilemektedir.<br />

Propilitik zon içerisindeki kuvars ve karbonat<br />

damar/damarcıklarında, kalkopirit, manyetit, hematit<br />

ve bornit izlenirken, fillik zon içerisindeki kuvars<br />

damar ve damarcıkları içinde pirit ve kalkopirit bu-<br />

lunmaktadır.<br />

Çatlak ve kırıklarda sıvama tip cevherleşme.-<br />

Bu tip cevherleşme kayaçların değişik yöndeki kırık<br />

ve çatlaklarında izlenmektedir. Sahadaki tüm birimlerde<br />

yaygın olarak görülen sıvama tip cevherleşmenin<br />

ana minerali pirit ve kalkopirittir. Bunlar yüzeyde<br />

tamamen okside olmuşturlar. Sıvama tip cevherleşme<br />

eğer propilitik zonda bulunuyorsa, yan kayaç<br />

dokanağında yoğun kloritleşme gözlenmektedir.<br />

Bu tip cevherleşme eğer fillik zon içinde yer alıyorsa,<br />

yan kayaç dokanağında ikincil kuvars ve yoğun<br />

serisitleşme izlenmektedir.<br />

Saçınımlı tip cevherleşme.- Saçınımlı tip cevherleşme,<br />

klorit-epidot zonunda küçük tane boyuna<br />

sahip kalkopirit, pirit, manyetit ve daha az oranda pirotin<br />

taneleri şeklinde izlenirken, kuvars-serisit alterasyonunda<br />

izlenen saçınımlı cevher mineralleri ise<br />

pirit ve kalkopirittir. Biyotit-kuvars zonunda ise, cevher<br />

minerali olarak saçınımlar halinde, manyetit, pirit,<br />

pirotin ve çok az olarakta kalkopirit izlenmektedir.


246 Halide DUMANLILAR; Doğan AYDAL ve Özcan DUMANLILAR<br />

CEVHERLEŞMENİN MİNERALOJİSİ, YAPI VE<br />

DOKUSU<br />

Kızmehmet mahallesi pirit-bakır mineralizasyonunda,<br />

ana cevher mineralleri, pirit, kalkopirit ve<br />

manyetittir. Bu ana bileşenlerin yanı sıra, tali olarak,<br />

pirotin, galenit, sfalerit, bornit, rutil-anataz ve ilmenit<br />

belirlenmiştir. Ayrıca, ikincil cevher minerali olarakta<br />

limonit, hematit, markasit, kalkosin ve kovellin de<br />

gözlenmiştir.<br />

Aşağıda anlatılacak mineralojik ilişkilerden dolayı<br />

oluşum sırası yaşlıdan gence doğru şöyle belirlenmiştir.<br />

(I) pirotin, manyetit, rutil ve ilmenit (II) pirit,<br />

(lll) kalkopirit ve sfalerit, (IV) bornit, (V) galenit.<br />

Pirotin: Pirotin propilitik ve potasik zon içerisinde<br />

saçınımlı olarak bulunmaktadır. Genellikle pirit<br />

içerisinde öz-yarıöz şekillerde kapanım halinde bulunan<br />

pirotinler, bazende kalkopiritlerle sınır ilişkili<br />

olarak gözlenir.<br />

Manyetit: Manyetit damarlar şeklinde, ayrıca<br />

propilitik ve potasik zon içerisinde saçınımlı olarak<br />

bulunmaktadır. Masif damarlardaki manyetitler özşekilli<br />

ve yarı özşekilli olup, yer yer hematite dönüşmüşlerdir.<br />

Propilitik ve potasik zonda yer alan man-<br />

yetitler ise, iki şekilde izlenmektedir. Birincisi özşekilli<br />

ve iri taneli manyetitler, ikinci tür manyetitler ise<br />

mafik mineralin klorite dönüşmesi esnasında dilinimler<br />

boyunca ve minerallerin dekompozisyonu<br />

esnasında açığa çıkan demirin oksidasyonu sonucu<br />

oluşmuş özşekilsiz manyetitlerdir.<br />

Birinci manyetitler hematite dönüşürken, ikinci<br />

manyetitlerde bu dönüşüm izlenmemektedir. Manyetitler,<br />

orta derecede yansıtma gücüne sahip ve<br />

kahve-grimsi kahverenklidir.<br />

Rutil: Fillik zonlarda yaygın olarak izlenen rutil<br />

iğnemsi şekilde izlenmektedir.<br />

ilmenit: Mikroskopta incelendiğinde pembemsi-kahverengi<br />

tonunda, gri-beyaz renkli olduğu belirlenmiştir.<br />

Belirgin refleksiyon pleokroizması ve anizotropisi<br />

vardır.<br />

Pirit: Kalkopirit ile birlikte yoğun olarak gözlenen<br />

pirit tanımlanan üç tip cevherleşmede de yaygın<br />

olarak gözlenmektedir. Sahadaki tanımlanan<br />

bütün alterasyonlara pirit bulunmaktadır.<br />

Oksidasyonun yoğun olarak gözlendiği kayaç<br />

örneklerindeki piritler, kısmen veya tamamen limo-<br />

nite dönüşmüştür. Piritler, kataklaz etkisiyle yer yer<br />

breşik bir görünüm kazanmış olup, çatlak ve kırıkları<br />

boyunca limonitleşmiştir. Ayrıca, kataklaza uğra-<br />

mış piritlerin çatlak-kırıkları yer yer kalkopirit tarafın-<br />

dan doldurulmuştur.<br />

Pirit içerisinde gözlenen kapanımlar, pirotin,<br />

manyetit ve rutildir. Kapanımların pirit kristalleri içe-<br />

risindeki dağılımı düzensizdir. Piritlerin kendisi ise<br />

kalkopirit ve galenitler içerisinde kapanım halinde<br />

izlenmektedir.<br />

Piritin element ihtivasına yönelik yapılan Tara-<br />

malı Elektron Mikroskobunda (SEM) X ışını mikroanaliz<br />

spektrometresiyle yapılan analizler sonucun-<br />

da, % 46 Fe ve % 53 S belirlenmiştir.<br />

Kalkopirit: Kalkopirit çoğunlukla özşekilsiz ta-<br />

neler şeklindedir. Kalkopiritin element ihtivasına yö-<br />

nelik yapılan Taramalı Elektron Mikroskobuna<br />

(SEM)e bağlı X ışını spektrumu çalışmaları sonu-<br />

cunda % 34.5 Cu, % 31.66 Fe ve % 33.82 S belir-<br />

lenmiştir.<br />

Ayrıca Taramalı Elektron Mikroskop (SEM) ça-<br />

lışmaları sonucunda kalkopirit içerisinde yaklaşık 5<br />

mikron boyutunda 2 farklı bileşime sahip isimlendi-<br />

rilemeyen mineral kapanımları belirlenmiştir. Bu kapanımlardan<br />

birinin element bileşimi % 33.71 Co,<br />

% 29.21 Mg, % 27.28 S, % 6.33 Fe, % 3.46 Cu<br />

iken, diğer kapanımın element bileşimi % 25.45 Cu,<br />

% 0.01 AI, % 14.4 Ca, % 25.49 Fe ve % 34.9 S'den<br />

oluşmaktadır.<br />

Kalkopiritin oksidasyon zonunda malahite ve li-<br />

monite dönüştüğü, sementasyon zonunda ise ke-<br />

narlarından itibaren kalkosin ve kovelline dönüştüğü<br />

görülmüştür. Kovellinler üzerinde gerçekleştirilen<br />

SEM kantitatif nokta analizlerinde %69.50 Cu,<br />

%18.89 Fe, %9.65 S ve %1.96 Si içerdikleri belirlenmiştir.<br />

Kalkosinlerde yapılan SEM kantitatif nok-<br />

ta analizi çalışmasında ise %79.17 Cu, % 18.34<br />

Fe, % 1.19 S ve % 1.31 Si değerleri elde edilmiştir.<br />

Sfalerit: Özşekilsiz taneler halindeki sfaleritler<br />

kalkopirit ve pirit kapanımları içermektedir.


<strong>İSPENDERE</strong> <strong>YÖRESi</strong> <strong>SÜLFİT</strong> MİNERALLEŞMELERİ 247<br />

Bornit: Çok az miktarda gözlenen bornit, propi-<br />

litik zon içerisinde yer alan kuvars damarları içerisinde<br />

belirlenmiştir. Özşekilsiz taneler halinde izle-<br />

nen bornitler, kalkopirit-hematit ile birlikte bulunmakta<br />

olup, bazende kalkopirit kapanımları içer-<br />

mektedir.<br />

Galenit: Galenitler genellikle pirit ve sfaleritler<br />

ile birlikte bulunmakta olup bazı yerlerde pirit kapanımları<br />

içermektedir. Galenitler ile sfaleritler ise ge-<br />

nelde kenetli olarak izlenmektedir.<br />

Markazit: Markazitler özşekilsiz taneler veya<br />

çubuklar şeklinde gözlenmektedir. Genelde kalkopi-<br />

rit, galenit ve sfaleritler ile birlikte kırık ve çatlaklar<br />

boyunca gelişmiştir.<br />

ALTERASYONUN CEVHERLEŞME İLE<br />

BAĞLANTISI<br />

Kızmehmet mahallesi bakır mineralizasyonu-<br />

na sebep olan kayaç Harabe tepe magmatitlerine<br />

ait dasit bileşimli ışınsal dayklar ile derinlerdeki<br />

(sondajlarda kesilen) granodiyorit porfirlerdir (Şek. 17).<br />

Harabe tepe magmatitlerine ait birimler ile çev-<br />

resindeki kayaçların fillik alterasyona uğradığı izlen-<br />

mektedir. Fillik kuşak, 1 cm-0,5 m kalınlığa sahip pirit-kalkopirit<br />

içeren kuvars damarları tarafından ke-<br />

silmiştir. Bu alanlardan alman numunelerin Cu, Pb,<br />

Zn, As, Ag element içeriklerinin ortalaması sırasıyla<br />

% 1.07, 80 ppm, 296 ppm, 56 ppm, 3.3 ppm'dir (Tü-<br />

fekçi ve Dumanlılar, 1994).<br />

Harabe tepe magmatitlerine ait dasitlere para-<br />

lellik sunan fillik alterasyon, geniş alanlarda mostra<br />

veren propilitik alterasyon tarafından kuşatılmakta-<br />

dır. Bu iki kuşak arasında, Kızmehmet mahallesi<br />

güneyi ile Kavak derede arjilik alterasyon izlenmek-<br />

tedir. Propilitik zon içerisinde K70D/45°KB konumlu<br />

pirit, manyetit, kalkopirit ve galenit içeren kuvars,<br />

karbonat ve barit damarları mevcuttur. Bu zondan<br />

alınan numunelerin Cu, Pb, Zn, As, Ag değerlerinin<br />

element içerikleri ortalamalarının % 0.015, % 0.7,<br />


248 Halide DUMANLILAR; Doğan AYDAL ve Özcan DUMANLILAR<br />

magmatitlerine ait dasit ve granodiyoritler çevresinde<br />

geliştiği izlenmektedir.<br />

Kapıkaya çayı boyunca gerçekleştirilen KS-5<br />

sondajında 0-50 metreler arası potasik alterasyon<br />

belirlenmiş olup, Cu anomalisi elde edilmemiştir.<br />

Kızmehmet mahallesi bakır mineralizasyonunda<br />

satıhta Au anomalisine rastlanılmamasına rağmen,<br />

KS-3 sondajında 80-130 m arasında 0.14-<br />

2.62 ppm arasında altın değerlerine rastlanılmıştır.<br />

Ayrıca bu civarda yapılan KS-7 sondajında 97-100<br />

metreler arasında, 1 ppm Au değeri elde edilmiştir.<br />

Örneklerde kimyasal olarak belirlenen (Au), mineralojik<br />

olarak net bir şekilde bulunamamıştır. Bu örnekler<br />

üzerinde gerçekleştirilen kısıtlı Taramalı<br />

Elektron Mikroskop (SEM) çalışmalarında ise görülebilir<br />

altın taneciklerine rastlanılmamıştır. Kimyasal<br />

olarak belirlenen Au değerlerinin bulunduğu seviyelerde<br />

hâkim alterasyon propilitik olup, fillik alterasyon<br />

tarafından gölgelenmektedir. Ancak bu numuneler<br />

deki Taramalı Elektron Mikroskop (SEM) çalışmaları<br />

sonucunda belirlenen CI, P, S'nin varlığı,<br />

magmanın sulu akışkanlara doygun olduğunu ve<br />

(Au) taşıması için uygun bir ortam oluşturduğunu<br />

göstermektedir. Hatay-Kisecik'deki altınlı kuvars<br />

damarlarında incelemeler yapan Aydal (1989) ve<br />

Aydal ve diğerleri, (1992) tarafından da (Au) içeren<br />

hidrotermal damar kontaklarında As, Zn, Cu, S ve<br />

P 2 O 5 'de artış gözlendiği vurgulanmaktadır.<br />

Porfiri Cu zenginleşmelerinde altın, eğer varsa,<br />

genelde sülfürlü mineraller içerisinde dissemine<br />

olarak, veya damar, damarcık ve tane saçınımları<br />

halinde kuvars içerisinde bulunabilir. En yüksek altın<br />

tenörü çekirdekteki potasik zonda bulunur, bununla<br />

birlikte propilitik kuşakta, küçük fakat yüksek<br />

tenörlü altın-gümüş-kalkopirit damarları ve arjilik kuşakta,<br />

yüksek asitli sıvılardan dolayı yukarı taşınmış<br />

altın saçınımları bulunabilir (Sillitoe 1993). Kızmehmet<br />

mahallesi porfiri bakır cevherleşmesinin bağlı<br />

olduğu Yüksekova karmaşığına ait derinlik kayaçları<br />

köken ve jeotektonik ortam açısından, literatürdeki<br />

benzer cevherleşmelerin yan kayaçları ile benzerlik<br />

göstermektedir. Porfiri Cu-Mo veya Cu-Au yatakları<br />

genellikle ana yay granotoyidlerindeki cevher<br />

zonalitesinin bir parçası olarak bulunmaktadır (Sillitoe,<br />

1981).<br />

Porfiri bakır zenginleşmelerinin bulunduğu granitoyidler,<br />

genellikle l tipi (Chappel ve VVhite, 1974)<br />

olarak sınıflandırılabilecek karakterlere sahiptir. Bilindiği<br />

gibi bu türdeki granitoyidler, mantoya yakın<br />

bölgelerden kaynaklanmakta ve dalma-batma süreçleriyle<br />

çok yakından ilgili olmaktadır (Sawkins,<br />

1984). Porfiri bakır zenginleşmeleri ile ilgili intrusiflerin<br />

bileşimleri diyoritten granite kadar değişmektedir.<br />

Porfiri bakır cevherleşme alanında intrusifler çoğunlukla<br />

birbirini kesen, çok evreli intrüzyonlar biçiminde<br />

yerleşmiştir (Erler, 1981).<br />

Altınca zengin porfiri bakır yataklarının diğer<br />

Cu-Mo sistemlerinden ayrılması ise şöyle açıklanabilir,<br />

(a) Bilinen altınca zengin porfiri yatakları molib-<br />

dence fakirdir, (b) Yatakların % 80 i hidrotermal<br />

manyetit bakımından zengindir, (d) Volkano-plüto-<br />

nik ada yayı ve kıta kenarlarında bulunabilirler (Sillitoe,<br />

1981). Bu özellikler Kızmehmet bakır mineralizasyonuna<br />

uymaktadır.<br />

SONUÇLAR<br />

Çalışma alanıyla ilgili olarak yapılan jeolojik,<br />

petrografik ve jeokimyasal çalışmalardan elde edilen<br />

sonuçlar aşağıdaki şekilde özetlenebilir.<br />

İspendere civarında üç temel birim ayırt edilmiştir.<br />

Jura-Alt Kretase yaşlı İspendere ofiyoliti sa-<br />

hanın güneyinde yer almakta olup, Üst Kretase yaşlı,<br />

Yüksekova karmaşığı ile tektonik ilişkilidir. Kuzeyde<br />

ise Yüksekova karmaşığı Eosen yaşlı Kırkgeçit<br />

formasyonu tarafından diskordansla örtülmektedir.<br />

Kızmehmet mahallesi civarındaki cevherleşme<br />

ile ilgili Yüksekova karmaşığı ise, Kuluşağı magmatitleri<br />

(gabro, kuvars diyorit ve tonalit), Kapıkaya volkanitleri<br />

(andezitik ve bazaltik volkanik kayaçlar),<br />

Şişman magmatitleri (tonalit ve tonalit porfir) ve Harabe<br />

tepe magmatitleri (dasit ve granodiyorit) olarak<br />

ayırt edilmiş ve haritalanmıştır.<br />

Kuluşağı ve Şişman magmatitleri, toplam alkali-silis<br />

ve AFM diyagramlarına göre, gabro-kuvars<br />

diyorit türü kayaçlar toleyitik nitelikli bir magmadan<br />

türemiş iken, diğer kayaç grupları kalkalkalin bir<br />

magmadan oluşmuşlardır. Debon ve Le Fort (1982)<br />

ve Shand indeks kriterlerine göre Kuluşağı magmatitleri<br />

metalüminyum karakterli manto kökenli malze-


menin fazla olduğu kafemik (CAFEM) topluluk özelliği<br />

sunarken, Şişman magmatitlerinin ise, peralü-<br />

minyum karakterli sialik kökenin daha fazla olduğu<br />

alümino-kafemik topluluk özelliği sunduğu izlenmektedir.<br />

Nadir toprak element ve iz element jeokimyasına<br />

dayalı olarak yapılan Harker diyagramları,<br />

Kuluşağı ve Şişman magmatitlerinin, dalma-batma<br />

süreciyle oluşmuş farklı evreler olduğunu ortaya<br />

koymaktadır. Petrojenetik ve tektonojenetik veriler<br />

de bunu göstermektedir. Bu verilere göre, Kuluşağı<br />

ve Şişman magmatitlerinin l tipinde (sadece Şişman<br />

magmatitlerinin (AI 2O 3) / (CaO) + (Na 2O) + (K 2O)<br />

oranının >1.1 olma özelliği hariç) ve kalkalkalin<br />

özellikte volkanik yay granitoyidi (VAG) olduğu görülmektedir.<br />

Cevherleşme, Harabe tepe magmatitleri ile ilişkili<br />

olup, bu birim içerisinde veya kontağındaki kayaçlarda<br />

(Kuluşağı magmatitlerinde, Kapıkaya volkanitleri<br />

ve Şişman magmatitlerinde) gözlenmektedir.<br />

Cevherleşme, kuvars-karbonat damarlarında,<br />

çatlak-kırıklarda sıvama ve kayaçta saçınımlı şekildedir.<br />

Ana cevher mineralleri, bolluk sırasına göre,<br />

pirit, kalkopirit ve manyetittir. Bu ana bileşenlerin yanı<br />

sıra, tali olarak, pirotin, sfalerit, bornit, galenit, rutil-anataz,<br />

ilmenit ve kimyasal olarak altın-gümüş<br />

belirlenmiştir. Ayrıca ikincil olarak limonit, hematit,<br />

markazit, kalkosin ve kovellinde gözlenmiştir.<br />

Cevher parajenezindeki oluşum sırası ise, yaşlıdan<br />

gence doğru aşağıdaki gibi belirlenmiştir; (I)<br />

pirotin, manyetit ve rutil, (II) pirit, (lll) kalkopirit ve<br />

sfalerit, (IV) bornit, (V) galenit'tir.<br />

Cevherleşmeyle ilişkili olarak dört çeşit alterasyon<br />

gözlenmektedir. Tanımlanan alterasyon türleri,<br />

potasik, propilitik, fillik ve arjiliktir. Cevherleşme, genellikle<br />

fillik ve propilitik alterasyon içerisindeki kılcal<br />

kuvars damarları ile sülfit sıvamalarına bağlıdır.<br />

Kızmehmet mahallesi pirit-bakır cevherleşmesinde,<br />

belirlenen geometrik özellikler, mineral parajenezi<br />

ve alterasyon türleri göz önüne alındığında,<br />

cevherleşme porfiri veya stockwork pirit-bakır cev-<br />

herleşmesi olarak tanımlanabilir.<br />

<strong>İSPENDERE</strong> YÖRESİ <strong>SÜLFİT</strong> MİNERALLEŞMELERİ 249<br />

Kızmehmet mahallesi bakır cevherleşmesi de<br />

köken ve jeotektonik ortam açısından literatürdeki<br />

porfiri bakır cevherleşmelerine uyum göstermekte<br />

olup, volkanik ada yayı granitoyidlerine bağlı, çok<br />

evreli ve l tipi granit bileşimli kayaçlar içerisinde yer<br />

almaktadır.<br />

KATKI BELİRTME<br />

<strong>MTA</strong> Genel Müdürlüğü Maden Etüt ve Arama<br />

Dairesi tarafından yürütülen "GAP Maden Aramaları<br />

Projesi" çalışmalarının bir bölümünü oluşturan bu<br />

araştırma sırasında arazi çalışması ve makale yazımı<br />

esnasındaki katkılarından dolayı GAP Maden<br />

Aramaları Projesi Başkanı Jeo. Yük. Müh. M. Şahin<br />

Tüfekçi'ye ve proje çalışanlarına yazarlar teşekkür<br />

ederler.<br />

DEĞİNİLEN BELGELER<br />

Yay/na verildiği tarih. 2 Mart 1999<br />

Ashley, P.M., Billington, W.G., Graham, R.L. ve Neale,<br />

R.C., 1978, Geology of the Coalstoun Porphyry<br />

Copper Prospect, Southeast Queensland, Australia:<br />

Econ. Geol. Vol. 73, pp. 945-965.<br />

Asutay, H.J., 1985, Baskil (Elazığ) çevresinin jeolojik ve<br />

petrografik incelenmesi: A.Ü. Fen Bilimleri Enst.<br />

Doktora Tezi, (yayımlanmamış), 156 s. Ankara.<br />

, 1986, Baskil (Elazığ) çevresinin jeolojisi ve<br />

Baskil magmatitlerinin petrolojisi. <strong>MTA</strong> Derg., 107,<br />

49-72, Ankara.<br />

Aydal, D., 1989, Doğan Ocak (Kisecik-Hatay) altınlı kuvars<br />

damarının mineralojik ve jeokimyasal olarak<br />

incelenmesi: Selçuk Üniv. Mim. Müh. Fak. Derg.,<br />

4/2, 26-40.<br />

, Bülbül, M., ve Kadıoğlu, K., Y., 1992, Hatay altın<br />

yataklarının jeokimyasal olarak incelenmesi:<br />

Türkiye Jeoloji Bült., C, 35., 49-59.<br />

Baykal, F., 1966, 1:500.000 ölçekli Türkiye Jeoloji Haritası,<br />

Sivas paftası, <strong>MTA</strong> yayl., Ankara.<br />

Beyarslan, M., 1991, İspendere Ofiyolitinin petrografik<br />

özellikleri: F.Ü. Fen Bilimleri Enst, Yüksek Lisans<br />

Tezi, (yayımlanmamış), 57 s, Elazığ.<br />

Bingöl, A.F., 1984, Geology of the Elazığ area in the<br />

Eastrn Taurus region: In: O. Tekeli ve M.C. Güncüoğlu<br />

(eds), Geology of the Taurus Belt int symp.<br />

Proceedings 199-208.


250 Halide DUMANLILAR; Doğan AYDAL ve Özcan DUMANLILAR<br />

Chappel, B.W. ve VVhite, A.J.R., 1974, Two contrasting<br />

granite types: Expanded abstract, Pasific Geology,<br />

8, 173-174.<br />

Debon, F. ve Le Fort, P., 1982, A Chemical mineralogical<br />

Classification of common plutonic rocks and associations:<br />

Transactions of the Royal Soc. Of Edinburg:<br />

Earth Sci., 73 p. 135-149.<br />

Dumanlılar, Ö., 1993, İspendere. (Malatya) civarı magmatitlerinin<br />

jeolojisi ve petrografisi: A.Ü Fen Bilimleri<br />

Enst, Yüksek Lisans Tezi, (yayımlanmamış), 62 s,<br />

Ankara.<br />

Erler, A., ve Aral, H. 1981, Porfiri Bakır Yatakları: ODTÜ<br />

Müh. Fak. Yayl., No: 67, Ankara.<br />

Evensen, N.M.; Hamilton, P.J. ve O'nıons, R.K., 1978,<br />

Rare earth abundances in chondritic meteorites.<br />

Geochim. Cosmochim. Acta, 42, 1199-1212.<br />

Hempton, M., ve Savcı, G., 1982, Elazığ Karmaşığının<br />

petrolojik ve yapısal özellikleri: TJK Bült., 25, 2,<br />

143-150.<br />

Irvine, T.N. ve Baragar, W.R.A., 1971, A guide to the Chemical<br />

Classification of the common volkanic rocks:<br />

Can. Jour. Earth Sci., 8, 523-548.<br />

Jakes, P. ve VVhite, J.R., 1970, K/Rb ratios of rocks from<br />

island arcs. Geochim. Cosmochim. Acta, 34, 849-<br />

856.<br />

Lowell, J. D. ve Guilbert, J. M., 1970, Lateral and vertical<br />

alteration-mineralization zoning in porphyry ore<br />

deposits: Econ. Geol., 65, 373-408.<br />

Maniar, P.D., ve Piccoli, P.M., 1989, Tectonic Discrimination<br />

of Granitoids: Geol. Soc. Of America Bulletin,<br />

v. 101, p. 635-643.<br />

Pearce, J.A.; Harris, N.B.W ve Tindle, A.G., 1984, Trace<br />

element discrimination diagrams for the tectonic<br />

interpretation of granitic rocks: J. Petrology, Vol.<br />

25, P 956-983.<br />

Perinçek, D., 1979, The Geology of Hazro-Korudağ-Çüngüş-Maden-Ergani-Hazar-Elazığ-Malatya<br />

Area:<br />

Guide Book, Tür. Jeol. Kur. Yayl, 33 s.<br />

Poyraz, N., 1988;.İspendere-Kömürhan (Malatya) Ofiyolitlerinin<br />

jeolojisi ve petrografisi: Doktora Tezi, G.Ü.<br />

Fen Bilimleri Enst., 151 s. (yayımlanmamış), Ankara.<br />

Sawkins, F. J., 1984, Metal deposits in relation to plate<br />

tectonics: Springer-Verlag Berlin Heidelberg, 325<br />

s.<br />

Sillitoe, R.H., 1981, Ore deposits in Cordilleran and island-arc<br />

Settings: Ariz. Geol. Soc. Dig. Vol. XIV,<br />

49-70.<br />

, 1993, Gold deposits in Western passific island<br />

arcs: The magmatic connection: IAEG weekend<br />

Course 8-9 May, Tralee-lreland.<br />

Sirel, E.; Metin, S. ve Sözeri, B., 1975, Palu (KD Elazığ)<br />

denizel-Oligosen'nin stratigrafisi ve mikro paleontolojisi-Türkiye<br />

Jeo. Kur. Bült., C. 18, 175-80.<br />

Streckeisen, A., 1976, To each plutonic rock, its proper<br />

name. Earth Sci. Rev., 12, 1-13.<br />

Turan, M., 1984, Baskil-Aydınlar (Elazığ) yöresinin stratigrafisi<br />

ve tektoniği. Doktora Tezi. F.Ü. Fen Bil.<br />

Enst., 180 s. (yayımlanmamış).<br />

, Aksoy, E. ve Bingöl, F.A., 1995, Doğu Torosların<br />

jeodinamik evriminin Elazığ civarındaki özellikleri:<br />

F.Ü. Fen ve Müh. Bil. Derg., 7 (2), 177-199.<br />

Tüfekçi, M. Ş.; Balçık, A.; Ulutürk, Y. ve Minas, M., 1979,<br />

Keban ve civarının molibden cevheri olanakları:<br />

TJM Kongresi bült., 1.<br />

ve Dumanlılar, Ö., 1994, Malatya-İspendere ve<br />

Elazığ-Baskil-Nazaruşağı arasında görülen cevherleşmelerin<br />

genel görünümü ve maden jeolojisi<br />

çalışma raporu: <strong>MTA</strong> Derleme Rap., 9739 (yayımlanmamış),<br />

Ankara.<br />

Yazgan, E., 1981, Doğu Toroslarda etkin bir Paleo-kıta<br />

kenarı etüdü (Üst Kretase-Orta Eosen): H.Ü Yerbilimleri,<br />

7, 83-104.<br />

ve Asutay, H.J., 1981, Definition of Structural<br />

units located between Arabian platform and Munzur<br />

Mountains and their significance in the geodynamic<br />

evolution of the area 35 th Congr. Geol. Soc.<br />

Turkey, abstracts p. 44-45.<br />

, ; Gültekin, M.C.; Poyraz, N.; Sirel, E.<br />

ve Yıldırım, H., 1987, Malatya güneydoğusunun<br />

jeolojisi ve Doğu Torosların jeodinamik evrimi<br />

<strong>MTA</strong> Rap, 2268 (yayımlanmamış), Ankara.<br />

ve Chessex, R., 1991, Geology and tectonic<br />

evolution of the Southeastern Taurides in the region<br />

of Malatya: Tür. Petrol Jeol. Der. Bült., 3, 11-<br />

42.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!