28.03.2013 Views

SularDivani

SularDivani

SularDivani

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Sular Divaný<br />

Ýbrahim Halil Baran


Sular Divaný<br />

Ýbrahim Halil Baran


Ýbrahim Halil Baran<br />

Günümüz þair-yazarlarýndandýr. 1981 yýlýnýn Eylül ayýnda Tionek’te doðdu. Ýlk ve<br />

ortaöðrenimini Suruç ve Urfa’da tamamladý. Dicle Üniversitesi Eðitim Fakültesi Türkçe<br />

Öðretmenliði Bölümü’nden 2003 yýlýnda mezun olduktan sonra bir süre Bilkent<br />

Üniversitesi’nde Türk Edebiyatý alanýnda yüksek lisans programýnda okudu.<br />

2002 yýlýnda ilk þiir kitabý Esmer Tenli Irmak Düþleri (Sî Yayýnlarý, 2002 – Ýstanbul), 2005<br />

yýlýndaysa edebiyat çevrelerinde “yeni doðulu þiir” olarak tanýmlanan bir akýmýn öncülerinden<br />

olan Sular Divaný (Yom Yayýnlarý, 2005 – Ýstanbul) adlý kitabý yayýmlandý. 2006 yýlýnda<br />

aralarýnda Doðan Hýzlan, Sabit Kemal Bayýldýran ve Vural Bahadýr Bayrýl’ýn da olduðu kimi<br />

yazarlarla birlikte Hilmi Yavuz Kitabý (Yom Yayýnlarý, 2006 - Ýstanbul) adýyla bir kitap hazýrladý.<br />

Tasarým çalýþmalarýyla da bilinen ve Wiyo Anthology’de (2004) yer alan ilk Türkiyeli þair olan<br />

Ýbrahim Halil Baran’ýn þiir, yazý, söyleþi ve çalýþmalarý çeþitli dillere çevrilerek kimi uluslararasý<br />

seçkilerde ve E, Varlýk, Son Kiþot, Yom Sanat, Düzyazý Defteri, Seyir, Tigris, Wiyo, Milliyet,<br />

Radikal, Al-Iktibas, AppliedArts Magazine, Pool Journal of Poetry gibi dergi ve gazetelerde<br />

yayýmlandý.<br />

Sular Divaný - Ýbrahim Halil Baran<br />

Birinci Basým: Yom Yayýnlarý, Nisan 2005 - Ýstanbul (ISBN: 975 - 9012 - 23 - 5)<br />

Ýkinci Basým: Yom Yayýnlarý, Nisan 2005 - Ýstanbul (ISBN: 975 - 9012 - 23 - 5)<br />

Özel Edisyon: Maveric, Ekim 2007 - Ýstanbul, Maveric, Ekim 2009 - Ýstanbul,<br />

© Ýbrahim Halil Baran<br />

Kapak Tasarým: Sheenger Kourde / Majeed Kazemi<br />

Ýç Düzenleme: IHB Reklam Ajansý


elifler sular pýhtýlar<br />

elifler dîvâný<br />

15 Tekvîn | 16 Âzâde ve Armaðan | 17 Sis de Yara / Ömrüm Gazeli<br />

22 Grung & Garunâ / Selde Öpülü Sevgililer<br />

23 Dumaný Taþtan / Bükülü Ev | 25 Terk<br />

26 Elifler Ýçin Son Söz<br />

sular dîvâný<br />

29 Meriva / Jahr u Jahra | 31 Sara / Bahir Çiçekleri | 32 Sofy / Su Yolu<br />

34 Eyes of Eternity / Özlem Mezarlarý | 35 Þûr / Suya Þerha<br />

39 Mertal / Suya Sefer | 40 Rim / Ben Merhametli Deðil miyim?<br />

41 Melles / Suyun Kumaþý | 43 Su Ölümleri | 45 Su Meydaný<br />

47 Kekeme Derviþ / Þehlâ Nehir 48 Sulardan Âyetler<br />

49 Sular Ýçin Son Söz<br />

pýhtýlar dîvâný<br />

53 Ýlk Sesler | 57 Mesel | 62 Fayrap<br />

63 Pýhtýlar Ýçin Son Söz<br />

ölüm ertesi sözler<br />

67 Doðu Vezni | 68 Ýnanmalar Nehrinden Dönüþ | 69 Yeremya<br />

71 Yýlandan Çalýnan Fistan | 72 Ayna Kýrýklarý Ýçin Merhem<br />

74 Temrîn | 75 Yolculuk Baladý | 76 Herhangi Bir Kadýn Ýçin Gül Baladý<br />

78 Taþlar Baladý | 79 Dul Kadýnlar Baladý| 81 Pamuk Toplayan Ölüler Baladý<br />

82 Çizgi | 83 Râm | 84 Kermanþah Gazeli | 86 Pera’da Bir Akþam Gazeli<br />

88 D’arda


Sular Divaný<br />

Ýbrahim Halil Baran


annem, Hec Zeloya Hecîyê için


elifler sular pýhtýlar<br />

kendime yalan söylediðimden beri hiç kimseye inanmýyorum


elifler dîvâný<br />

onlarý ancak tutuþturmak gerekir


Tekvîn<br />

deþsem su koklasam pas öpsem çamur<br />

siy/âh yüklü bir buluttan inen sütun<br />

kýrýlacaðý yerde bekliyor heykelleri<br />

havârî sesli kýzlar dönünce yasýmdan<br />

kuyumcu dükkânlarýnda bekleyen yataklarý<br />

sedef bacalarýn elleriyle saklar<br />

(bildim yerin ve göðün nasýl indiðini yüzüne<br />

çaðýrsam rutubetli bir göðüsle emzirecek beni puhu<br />

temrîn ve sarnýç ve tufân / söküldü üç yerden eridiðimin îtirâfý<br />

elifler için eðik bir semah: kaybol an kimdir: çünkü ben)<br />

ben: yüzüstü harfler dîvânesi: ölüm biraz daha kîn: ama bana hiç<br />

soru sorma. kýrýldý týrnaklarým: þimdi: býraktýðýn aðýt yorsun beni:<br />

elif ve lam ve mim: bilmeyen için ne büyük elemdir<br />

[ 15 ]


[ 16 ]<br />

Âzâde ve Armaðan<br />

buradayým. bir talan adamý olarak kaldým kendimde<br />

ahþap yalanlar yazdým: sakýndým bileklerimi çivilerden<br />

hangi sofraya hizmet ettiysem: boþalmayan bardaklara döndü huyum<br />

mutlak bir tâlihsizlik gibi durdu kapým: açmadým. patladý<br />

yaralarým bir bir. aðýtçýlar buldum kendime, oturup kýrkýmý bekledim.<br />

kudurdu lâhitten çaðým. görmedim niçin çýplaktýr gözlerim ve<br />

tere yazýlan gecelerde mi vardýr kýþ: bilmeden: geçtim kendimden<br />

çaðýrmalý beni: ebcet bir hesâba gömlek, vedâya armaðaným neden.


diþlerimde azap tadýyla gezdiðim akþam düþüp kýrýlmýþtýr ömrümün<br />

telvesinden / bir tâbut ki artýk yerimde figüranlar, dublörler<br />

senin olsun uykusunda yaralý serçeler öpen adam: alnýmda dövmeler<br />

varayým diye þu tek hevese: kýzlar: yalnýzlýk: aynalý siyah yelekler<br />

[ 17 ]


[ 18 ]<br />

mühür müdür dudaklarým böyle bir unutmakertesi: nabzým<br />

seyrek bir sefer vakti. yolun ardýnda bekleyen son sebil<br />

yandý caným kurudu kalbimdeki 'karanfil destesi': devþirsem<br />

kendimi, hangi sehpanýn evlâdýyým ben: kimedir bu aðýr iyilik<br />

ey kasvet saraylarýnda baþýboþ gezen elyaf süvârî. tavâf takvimidir þehrim<br />

dilendim bütün zarîf dilleri: bezlerle birbirine baðlý çarþýlarda<br />

yok mânâsý harâm günlerin.<br />

çünkü bir yaþamakla sýnanýr sabrýmdaki kedersiz saf<br />

sýðýndým þer taþlarýna. derimde açýlan yaralara taht: boðazlanýr cismim.<br />

âh! yok bunlarýn da elleri. inanmadým hiçbir þarkýya:<br />

olmadý hiçbir kimse göðsüm imamý: terkimde telaþ<br />

ruhumda teslim...


Sis de Yara / Ömrüm Gazeli<br />

gör iri balkonlarla indiðini akþamýn<br />

doluyor yataðýma akrep kokusu<br />

yýrtýk avuçla içtiðim su / dokununca kuþ bulutlarýna<br />

içimde resmini çiziyor tâvus<br />

-ne çok uzak ne çok kadýnsýn öylecaddelerden<br />

akan sus<br />

dilime hangi köpeði baðlýyor<br />

atlarla kýnalýdýr umulmadýk yerin<br />

savrul ur / mermerlerde akan yüz<br />

ýsýrýr her gece ayný yerinden kendini çünkü<br />

yanlýþ bir þehre demirlerini atan deniz<br />

çürüdü koynun!da bütün elmalar<br />

üstüne muskalar yazýlmýþken elbiselerimin<br />

yüzümü ikiye böl!en sýrtýnda<br />

örülmüþ saçlarý var bir nehrin<br />

[ 19 ]


[ 20 ]<br />

(kelebek kanadýna baðlý iplerin / beklenmedik vebâ!sýdýr göðercin<br />

bak kokuyor / yataðým. takvîmlere kýrýlmýþ gibi<br />

kýrmýzý bir salgýn evreninden iniyor / büyü!yor. terkisi. ellerimin.<br />

ölüm geniþliyor içimde -avlu kimin parmaklarýný yutarsa)<br />

kirliyim! bir sis yarasýdýr evim: gir içeri uyut beni: son resminde<br />

kandan parmak izin: kapýnda bekleyen akrabâm: serin bir yarayla<br />

gümüþ yaðmurlar indim geceye: ne keten ne elif:<br />

dövdüm ruhumu elmas bir yarayla:


dolaþtým kendimi (zehir katran zakkum)<br />

sürâhi içinde garip bir ömür: göl'ü kasýklarýma basýyorum:<br />

nâfiledir<br />

kuruyan bir karýnca için okuduðum mevlit<br />

hîledir ruhum: yaðlý urganlar geçiriyor kalbimden<br />

evlât edindiðim söz: ve sair bir yalandýr sýska tövbeler<br />

ezber deðildir kamaþan hüznüm / öyle zifir ve çeper<br />

-yýrtýldý yüzümün perdesi: ardýmda kör aðaçlarýý-<br />

ama sevgilim: o nârin ölümü kahvelerin<br />

sâkin hatýrâlar için<br />

ayaklarý ince bilekli bir kadýn doðuruyor<br />

[ 21 ]


[ 22 ]<br />

Grung & Garunâ / Selde Öpülü Sevgililer<br />

(siðiller ve baþ dönmeleriyle sabahý gözlerinde ediyor<br />

su satan küçük yýrtýk bir paltoda soprano bir kýz)<br />

anýldýkça adýn bir kýþ vakti<br />

istasyonlarda toprak kokan aðzýmla dokunuyorum boynuna.<br />

uzun saçlarýyla senin her gün gebe olduðunu söylüyorlar<br />

susuyorum.<br />

(savrulan. çünkü öpüldükçe rüzgâr<br />

durmadan ave maria söyleyen kadýn<br />

ve çýplak peri ayaklarýyla dolaþan mumaðzýmda<br />

ne söylesem annem<br />

yoksa ki her seferinde kederle söylenir adým)<br />

ah! bileydim taþ ile gül arasýnda uyuyan gençliðimi:<br />

öpeydim bir kez elif bedeninde o korkunç meleði / ...!


Dumaný Taþtan / Bükülü Ev<br />

nârin bir kelebek ölüsüdür sevgilim<br />

yüzümün düþüp düþüp kýrýldýðý yerde<br />

sokak fenerlerine asýlý ömrümde<br />

soylu sularýn biriktiði havuz delinmiþtir<br />

tülden geriye sara ve köpük<br />

kalbimde çalan zorlu bir kýþ vakti olur:<br />

kýr dilimi, eksik bir vedâdýr artýk/ kalbim,<br />

seyrek bir duâ vakti düþüyor / suskun melekler evinde. [ 23 ]


[ 24 ]<br />

bu balk/onlarý ancak tutuþturmak gerek!ir<br />

in yüzlerime: sabrýný bil su!yun<br />

o gerilmiþ çarþaflar içinde:<br />

nice ki seviþme gizlidir<br />

karýncalanan göðsünde / acý çeken atlar için âmîn<br />

gözler ime isabet etmelidir bilinmeyen ne varsa<br />

(deðiþmedi yüzüm nere'ye baksam<br />

baðýþla beni! bütün yüzünler siyah<br />

ama kalbimi soluklayan beceriksiz taksim<br />

elem çiçekleri kadar siyah.)


Terk<br />

(ölü kedilerden kaleler yapmak için dokuduðum aþk çaðýmý özetler.<br />

sevgilimin memesinde süt yerine kan: çünkü bir düðün gecesinde<br />

herkes eþini kaybetmiþ gibidir)<br />

rüyâ: üç elif yedi kapý iki nûn iki ýrmak: günahýn baðýþlandýðý mevsim:<br />

ölüm bir tipi olur: gelir evimize: çünkü son sahne: bak elibrahimdaðý üþüyor<br />

kar yaðmýþ ince þarkýlardan<br />

sen!<br />

ibriklerden kirli sular içen melekleri indir omzumdan [ 25 ]


[ 26 ]<br />

Elifler Ýçin Son Söz<br />

(her gün benden uzaklaþan ayaklarýmýn<br />

bir yüze baðlý olmadýðýný biliyorum<br />

dök iç imdeki heykeli. fakat göðe: beni kus)<br />

susmayý istemek bana öpmeyi öðretir: belki:<br />

telaþlý bir kavme eksik bir oðul gibi geçtim ovalardan<br />

çaðýr: beni! farz et, bir zehir kabý ile bil beni<br />

ummak nedir avuç çizgilerini kesene / mürekkep midir buhrân<br />

-ne görüyorsan onu söyle: avuçlarýnda sol elim: yine mi kanbelki<br />

acý bir yaðmurla yüzüne sardýðým göðsüm gibidir kefen:<br />

uykuda kaldý bu kez de ölüm meleði: boþunadýr köy ortasýna<br />

kurulan tâziye: kovuldu ruhumdan gömülerle bilinen melîke<br />

utangaç ve kürdî bir makamla geldim geceleri: büyüdün içimde:<br />

mânâ ve tuhaf: ortaðý oldum bilmediðim bir dilin<br />

alným ve revâ: kimdendir bu avutulmak fikri: çaðýrsam seni, leylâ<br />

kanatýr dilimi: çocukluðumdan<br />

kalan ot: beynimde bir çöl gibi uzanýyor yol:<br />

þimdi, sulanan bir dað kadar yaralýdýr ömür...


sular dîvâný<br />

ey kalbimi acýtan su, bir daha ram!


Meriva / Jahr u Jahra<br />

diþ taþlarýyla kurulu þehirde<br />

taþýnmaz artýk göðsümde aþk ve su<br />

yakama iliþtirilmiþ bir öpücük gibi<br />

bacalar ve beton üzre söylendiklerim<br />

yosun tutuyor aðzýmda<br />

þüphedir ki söylenmelidir<br />

yoksa ne bilinir caddelerden aktýðým<br />

bir deri parçasýna tutunan nehir sanýp kendimi<br />

sol omzumda korkunç bir aðrý taþýdýðým günâhlar<br />

içinde kendisine yer kalmayan meleði<br />

çizerek kutsal yazýlar yazdýðým saat<br />

hiç durmuyor…<br />

[ 29 ]


[ 30 ]<br />

artýk her gün<br />

ikindi vakitleri damarlarýmda dolaþan zehr<br />

açmalý su mezarlarýný<br />

iri bir gölde yüzümden lekeler için/de<br />

kîn çaðýran kokusuyla<br />

katledilmiþ bir kalp görün<br />

peçelerini indirin sularýn sözgelimi<br />

sýrtýmdan cam bardaklara akan siyah sularýn<br />

tutmayýn, bir horoz gibi durmadan yolunan,<br />

fakat içimde pýhtýlaþan ellerini zamânýn


Sara / Bahir Çiçekleri<br />

râbýtalarda çýplak kadýnlar düþleyen çocuðun<br />

er(i)diðini söylüyorlar sýrrýna suyun<br />

-evlerinde her gece leyletü'l kadrin dolaþtýðý<br />

bakýr bir dua açýyorsa da sözler<br />

yerle gök arasýnda ýslak tülbentlerden bir nehir<br />

insanlarla dolduruyor<br />

büyük avlusunu marazýn-<br />

sýðmýyor suya hançer / kesmek için içindeki cinneti<br />

atlar geçiyor / soylu atlarý þeffâf bir bahçenin<br />

gecenin açtýðý yaralara dil / annem saçlarýný kesiyor<br />

[ 31 ]


[ 32 ]<br />

Sofy / Su Yolu<br />

baþlamadan önce bir kez daha lâl.<br />

avurtlarým bayat bir su<br />

gibi dudaklarýna dokunarak çaðýrýyor bir esmer ruh<br />

kasýklarýnda nal sesleriyle irkilen kýzamýklý bir gelin<br />

bohçada beziryaðýyla saçlarýný ateþe veriyor<br />

kurumuþ gelinciklerden yataðýna akan sel<br />

günâhlarý kadar ömrü olan bir aþk çaðýrýyor.<br />

yetmiyor.<br />

erkek elbiseleriyle bir maðaradan ummân / dilenenler<br />

ellerini ters çeviriyor.<br />

yetmiyor.


sýðýndýðým göðüslerde<br />

sudan yollar, kervansaraylar, hânlar, bezirgânlar<br />

söz! yetmiyor<br />

ama<br />

levhalarda emirlerle olmuyor susmak<br />

kýr elindeki taþý diyor beni çaðýran<br />

âyet:<br />

söyleyin bana suyun sâbýkasýný<br />

kirlenmeden / yüzüme sürdüðüm üryân :<br />

bir kez daha gelme/lâl<br />

[ 33 ]


[ 34 ]<br />

Eyes of Eternity / Özlem Mezarlarý<br />

lâle ve hançer kesiyor yataðýmýn altýndaki kum nehirlerini<br />

ey kalbimi acýtan su, bir daha râm!<br />

kibrimin ehlileþtiði meydan bölündü sokaklara<br />

avlularda kendine ayna tutan kuyuya çöl desem<br />

ürkecek dizlerimin avuttuðu anne'den<br />

geceler<br />

sýzan dudaklarýmdan her kavim için bana göç<br />

susmak istemedim. su!<br />

içimde ayaklanýyor bir daha fetret!


Þûr / Suya Þerha<br />

(biriktir sularý<br />

kalbim, akþamlarý kilitlidir<br />

bu rahmin kapýlarý. gecenin bedenlerindeki tayf,<br />

batýda ad/ettir seviþmek. kýrýlgan rakkaselerin bileklerinde<br />

bize kalan nedense<br />

ölümdür.<br />

kaldýr bu akýbeti üstümden)<br />

ödünçtür sandýklarý sözün<br />

yatalak evlerde vurdum kemiðimi / deðdim suya keskin oldum<br />

gevþek bir aðýzla öptüm mazotu: unuttum yüzümü kendim oldum<br />

aynalarýn sabahýnda kayýp bir su târihi<br />

kurudum! ezberim kendime: çöldeki sarnýca rehber oldum.<br />

yok kîn tutacak kimsem yok annemin melâl taþlarý -o yüzükler<br />

geyikli bir duvar saatidir kristal buðday çuvallarý<br />

[ 35 ]


[ 36 ]<br />

artýk delilik iþâretidir bir cenk hikâyesi: deþtim karnýmý<br />

ne hu ne yastýðým altýndaki su masalý.


sustum: üç gün oruç tuttum: posterler arasýndan geçtim: sakat<br />

ölümler buldum kendime: açbirkedigibiçekipgittizamân:<br />

benden bana kalan tortu: nedense hep kuzey oldu: kardeþlerim<br />

öldüler bir bir: -âmîn- döküldü evlerin sývasý.<br />

atletimde bir leke: annemin bilmediði üç dua: ateþ, tuz ve kötülük:<br />

taþýn içinde eridiði su: teberrük saydýlar aþký yarama<br />

baþka bir geceye gittim, çoraplarýmda ölü aðýzlar giydim: bir hýnçla<br />

astým yüzümü unutmak askýsýna: cobain ölmüþ dediler:<br />

babam en çok cesedime güvendi o akþam. kalmadý aklýmda<br />

hiçbir kapýnýn mandalý.<br />

ruhum, o murdar ceset ve genzimde ilâç kokusu<br />

tuz ve týrnak kaldý hâtýrasý olmayan evden<br />

yataðýmda naylon çarþaf ve öksürdükçe bileklerini kesen kadýn<br />

döküldü avuçlarýmdan -derken- diþlerimi bir elma'da unuttum.<br />

hâfýz atlar geçti içimden nehre yakýn<br />

akþam avlusunda nasîpti kesilmek yemîni. kýrýldý kil idi suyun belki<br />

çekmeceler içinde hurda ve avuntu / bozulmuþtur kalbi suyun belki<br />

...<br />

[ 37 ]


[ 38 ]<br />

gölgem saydýðým ne varsa yüzümü onunla diktim<br />

çaðýrdým cümle terzileri<br />

-âh o kambur yüzün. bir çýrak kadar izledim ellerini-<br />

bulunmadý göle varan bir hevesim.<br />

atlarý seven bir çocuk olarak kaldým kabzasýnda suyun.<br />

fotoðraflar çekindim ellerim kalçamda, arkamda kumsal resimleri.<br />

yine de<br />

yetmedim hüznüme: aðladým uzun, uzun çarþamba geceleri.<br />

terâvîh sonrasý çalýnmýþ bir ayakkabýnýn<br />

çaresizliðine döndü bilgeliðim<br />

sustum: biri gidip nehri kesti. doðdum.<br />

ölü taþlar kaldý sular mezarlýðýndan: açsam ellerimi<br />

acýyacak kaderim: yüzümü saran bütün bir kýþ<br />

dilsiz bir kadýn eliyle sevecek beni:<br />

dokunmak ya da duymak: böyle bir su telef eder<br />

beni<br />

-kalbimde birbirini döven demir sesleriey<br />

sular nereye böyle: bu sýyrýk kimin yüzünde?


Mertal / Suya Sefer<br />

susamak suçuysa berbat yüzümüze denk<br />

çürük iskelelerde saklýdýr / bir ömür<br />

unutmuþtur kanamayý<br />

sustukça ürken kadýnlar<br />

her taþa bir gül mü / hangi suda<br />

sil kolumdaki kan dövmelerini<br />

benî nehrinden beni sök<br />

topuklarýma batmasýn su<br />

dökülmesin yerinden kalbim<br />

su yok / mu su.<br />

(gözlerim, ellerim ve avurtlarým: içine<br />

çöken mezarlar gibi duruyor yeryüzünde)<br />

[ 39 ]


[ 40 ]<br />

Rim / Ben Merhametli Deðil miyim?<br />

su ezberleriyle büyüdü ruhumu yýrtan gümüþ<br />

annelerim. öldüler. sevgililerim. çýplak ýþýklara sarýldýlar<br />

soyundular sakar atlar / geçtiler sokaklarýmdan<br />

yüzüm bir ödlek hançere döndü. huysuz bir kýz gibi<br />

getirdim bakýþlarýmý. açýktý. kapýlarýnýz. girmedim.<br />

o zamân da elleri kýþa dönmüþ bir ihtiyardým<br />

týrpancýlar da sokaklarýmdan geçtiler<br />

sanki sefil ve camlardan aþaðýya akan<br />

deðildiler! hiçbir uykuda boþalmayan kapýlar gibi<br />

geçerken eþikleri incinmediler / biraz erken gitmek<br />

bakýr rengi bir ölümdü. çünkü. kuruyarak. geçtiðin. kirli. cenazede<br />

yýkananlar! öpmeyi öðrettiðim kadýnlardý.<br />

kýrýlsýn diye aynalar kesiyormuþum / yüzümün ortasýndan<br />

yamalarýný sökünce her yerinden su sýzýyor / bedenimin<br />

öpülecek yeri kalmadý. / aynadaki. gövdenin.<br />

ruhlarýn ve çiçeklerin vakti deðildir<br />

geçtim merhamet sathýný.


Melles / Suyun Kumaþý<br />

ben miyim ki bu suyu p'aklayan<br />

tanýmak için eðrileri devrilip gidiyor taþ<br />

saralý bir büst için baygýn bir sesle dolaþan<br />

aðlamak da katmalý kendini bu seviþ geceye<br />

dört kutsal kitap, kaynayan su, bir de ben.<br />

kapalý bir gök boþ:alýyor içimden / kamburum olan evleri.<br />

(su kuþlarý, kumaþlarla öper kadýnlarýn saçlarýný<br />

zahîrelerin baþýnda duruyor olmasaydým<br />

küsmezdim çaðýrmadýnýz diye ölümünüze) [ 41 ]


[ 42 ]<br />

bütün sularý reddettim diyorum size: yine de<br />

yaralý bir taþ gibi sekmiyor kadýnlar ince sessizlikte<br />

gitmek kadar kahverengiysen / boðarak akýyor içimden taþ<br />

giymeli bütün kederlerimi de bu sabah /<br />

döndüm ödünç âyinlerden. þehir ýþýklarý öyle kekeme / uzaktan<br />

ama ben veremem size kahrýmý.<br />

aðlamak koca bir yarayla geçiyor içimden<br />

ben hangi yüzle gelsem hüznünüze<br />

-ikimiz de mesih deðiliz ki dönelim ölümdençünkü<br />

yataklara doðru devrilen bir kuyu olur hüzünlü bir kadýn<br />

sesi<br />

kumaþlarýn da bulaþýyor evime<br />

yüzün de.


Su Ölümleri<br />

aðzýmda dinmez yaralarla<br />

bir türbeden geçirdiler akþamüstü<br />

ellerimi tuttular sol göðsüme<br />

zemzem içirip mürekkep sürdüler dilime<br />

geçmedi evhâmým!<br />

sanýrdým içimdeki vandal kýracak billur kalbimi<br />

tifo çarþýlarýnda yahut çay bardaklarýnda<br />

kýrmýzý gömleklerini yýrtacaklar çatýlarýn<br />

kollarýný damarlarýma gerdikçe yüzüklerimde toplanan ter<br />

sanýrdým içimde dilenen büyücü çalacak kalbimi<br />

geçmedim yine de sâkin su bahçelerinden<br />

taþ bebekler soluyan<br />

yollardan topladým iri ceylân gözlerini<br />

sevgili sandým<br />

duvarýma asýldýkça, bir halýda donan fincan güzelini<br />

[ 43 ]


[ 44 ]<br />

kabuk baðlýyordu evimizden küçük kadýn ayaklarý<br />

ile akan nehir ve durduk yerde çekildi sularýmýz<br />

hatýrlýyorum bir ikindi toplanýp aile mezarlýðýnda<br />

susuyorduk ki<br />

bakýr bir tasta iplerle oynayan ruhum<br />

dökülen ceviz yapraklarýndan anladý deðiþtiðini mevsimin<br />

kýrdým çerçilerin, attarlarýn yüzleriyle çalýþan saatimi<br />

kurudu kuyu, babamýn gözyaþlarý doldurmaya yetmedi<br />

ama o gençlik çaðýmda ben<br />

ne bileydim susuzluktan öldüðünü sakâlarýn<br />

akþamüstleri kuru incirler içinde


Su Meydaný<br />

çürük meyvalarla geçtim sessiz sulardan<br />

kýmýldadý hüznün harcýyla suya akan ricâ<br />

tesadüf saydým nabzýmdan akan mercanlarý<br />

kapandým zamîrlere:<br />

emânet yüzler için güzel arkadaþlýðý yýlanýn<br />

çekiyor sükunumu bâkire bir gece<br />

[ 45 ]


[ 46 ]<br />

kendini ateþe veren konaklar geçiyor önümden<br />

kelimeler yaðdýrmak etten ve bu bilmek ezâsý<br />

tuz yutmak ansýz açýlmýþ selef dillere.<br />

geçkinlik yaþý: hâfýzada sarhoþ nefret<br />

tekinsiz bir hâtýra: akýlda iþlenmiþ incelik<br />

gökteydik, o mavi göl içinde: döküldük kirli oluklardan<br />

niyet ve recm: tekrarýmda pýhtý tebessüm<br />

bilmek aðacý: belleðimdeki fay. hesâpsýz yolculuk:<br />

tülden çember: beyaz mesâfe: sadaka sayfalarý ve ithâf:<br />

kadýnlarýn içindeki ölü sýkýntý, süzülür memeden<br />

yuvasýný bilmeyen hüznüne.<br />

susmak mahþeri beklemektir: artýk kendine küskün olmak hasreti<br />

bizi çocukluða baðlar arzunun kalbindeki meydan


Kekeme Derviþ / Þehlâ Nehir<br />

Erkan'a<br />

hep ayný yerinden baþlamak bir þarkýya<br />

gümüþ perdeler diker alnýnda<br />

düþtük mü hiç ateþ kuyularýna senle<br />

bir harfe biriktirdiðin mârifet için<br />

sana da. çünkü buralarda vîrândýr kalbi çizik.<br />

ayný hikâye ayný ölüm: bu karanlýk odayý da nerden buldun<br />

uzundur mesel: anlatma.<br />

[ 47 ]


[ 48 ]<br />

Sulardan Âyetler<br />

tâbutlar nehrinde perilerin ýslak elbiseleri<br />

âh! kalbimde bir çivi dolaþtýran neon.<br />

artýk sancýyan bir yaný olmalý kaybettiklerimin<br />

çatýsýnda bir denizin de ki kurusun elleri onlarýn...<br />

tâbutlar nehrinde perilerin ýslak elbiseleri<br />

ile þehrinden kovul! sonra kaldýr rehnini gözlerimden<br />

kýrýlsýn üç kere kýrk kapýsý karnýma baðladýðým taþta<br />

çürümüþ merdivenlerin. de ki sular boyuna ulaþsýn...<br />

tâbutlar nehrinde perilerin ýslak elbiseleri<br />

var. bir þehrin topuklarýyla yürüdüðü yerde<br />

de ki tuz dökülmüþ toprak olalým...<br />

giymediysen kendini<br />

de ki ben kendimin mahvedilmiþ hâli olayým...<br />

âmînâmînâmînâmîn<br />

tutmadý hiçbir duâm:<br />

sulardan daha güzel bir ölüm um! âmîn!


Sular Ýçin Son Söz<br />

peçeli rehberlerle varamayýz bir çöle<br />

çaðýrýn bir çekiçle hebâ ettiðim yüzümü<br />

ey sular!<br />

ey kara sular!<br />

biat etmedim ben size / kalbimi deldi küflü saklambaç…<br />

[ 49 ]


pýhtýlar dîvâný<br />

beni de kovdu huzûr, unuttum o dilsiz geçmiþi


Ýlk Sesler<br />

I.<br />

bir büyücünün kapýsýna yüzüklerimi býraktým<br />

kelebeklerle örttüm aðzýmý<br />

koptum gecelerden / salýncak iplerinde<br />

parmaklarýmý unuttum, rabbin sýzdýðý garip çatlakta durdum.<br />

ne ettiysem varamadým ilk hâlime. çürüdü tenim,<br />

döküldüm mermer yalnýzlýktan. uzandým kantaþýna,<br />

söz deðildi bildiðim: ölü bir kuþ düþmüþ kuyuya<br />

kesilen yerlerimde mavi rüyâ / ne yapsam kandil ile fitil<br />

nâr bahçelerinde çaðýrdým ilk sesi, olmadý duyan<br />

ey bebeklerin kardeþi, kimin içindir egemenlik ve heybet<br />

etime kaynayan lastik topuk ve kepenklerini açmayan deniz:<br />

parmak boðumlarýmda her gün yeni bir su.<br />

kesik bir bilek, susmak yerine ellerin<br />

[ 53 ]


[ 54 ]<br />

II.<br />

karýncalara açýk sofralar býraktým: inilti ve sütun<br />

çýplak omuzlarýma saçlarýndan þahmerânlar indi: lânet ve kabuk<br />

çýldýrdý göðüs kafesime sakladýðým leylâ: aþk ve kurþun<br />

sahipsiz bir ýrmak taþar artýk: kimin umurunda?<br />

her gün topraðý öpmekten yeþerdi dudaklarý bir kadýnýn<br />

yaðmur yaðdý, üþüdü îtirâflar<br />

düþtüm sözcüklerden / daraldý bütün boþluklar<br />

týlsým ve hamâil kudurdu kiremit kovalarda<br />

asmalara elbise diye dikilen zehir, pýhtýmda bir aðrý býraktý<br />

kalbime giren sýcak hançer anneme uzak sur.<br />

beni de kovdu huzûr, unuttum o dilsiz geçmiþi


III.<br />

durduk yerde avlu... þaþýrdým yüzüme giden yolu: âh!<br />

nadasa býrakýlmýþ güvercinler kime rahmet okur<br />

kan ve tuz diyor rastladýðým bütün aynalar: su ve kan<br />

ter ve su: su ve tuz / yaralarýmda pelür bir kabukla uykuya daldým<br />

ses dinmez: kan ve tuz<br />

tuz ve kan<br />

su ve su...<br />

kimindir bu ilk ses: akbaba ve minnet, kýna ve damar. ar!<br />

[ 55 ]


[ 56 ]<br />

IV.<br />

yankýlanan bir çöl seferidir<br />

buzlu camlar ardýnda kalarak eskiyen taþlardan habersiz.<br />

denize çizdiðim ayak izleri,<br />

kýrýldýðý yerden kanayan kenevir,<br />

kumral bir kol saatiyle büyüyen rüyâ,<br />

su yerine týrnaklarýný taþýyan gözlerim.<br />

eþiklere mum eriyiklerinden býrakýyorum mahcup sözleri<br />

-yemîn ve su aynalara yeni boþluklar býrakýr-<br />

hikâye:<br />

saçlarý çilingir olan sevgilimin kapýsýndayým<br />

aynalara gömülen bir yüzümle<br />

sus artýk diyorlar.<br />

gözlerim trahom sancýlarýndan geçiyor


Mesel<br />

hiç bilinmeyenli bir denklemi nasýl çözer gözlerim<br />

üþüyorsam söyle ey / bu ateþ kimin<br />

kuruduðunda yüzümden dökülmeyen acý<br />

ne ister eski bir zamândan<br />

çamurdansa ayak bileklerimiz<br />

gözlerimin rengi niye hep beyaz<br />

kaldýrýmlarýnda kalabalýk yerine<br />

kurþun gibi bir sayýklama bulan hayat<br />

çirkin yüzüyle geçmiþin nefesine niçin tasma<br />

kanlý pamuklarýn rengiyle çekilen kar<br />

bütün evlerden geçiyor gibi<br />

neden yitirir bir yanýmý<br />

eksiltmek neye yetmez<br />

[ 57 ]


[ 58 ]<br />

gümüþ bir yaprakla saçlarýný ördüðüm ateþ<br />

zamân /þimdi neden öyle uzak durur<br />

karanlýk, sesime gömüldü açmazýnda suâlin<br />

kar yaðdýysa göðe,<br />

kim bilir artýk itâat veya baþkaldýrýyý<br />

kim bilir artýk affedilmeyi veya lâneti<br />

her yol ayný kente çýkar bu mevsimden sonra<br />

korku ve kirli yatakta kanatsýz kuþlar yine<br />

artýk kar yaðmalý sabaha kadar<br />

sabaha kadar seviþmeli / her aþk ayrýlýða çýkar nasýl olsa


ýslak barut ile çürüyen damlarda<br />

sýkýlgan bir kýþ kalýrsa bana<br />

hangi kurþun iz býrakýr içime<br />

sarý ölümlü saatlerin yanlýþlýðýnda<br />

geç kalýnmýþ ölümlere varýrken su peþlerinde<br />

-hesâpsýzdonan<br />

ellerimde sancý kalsýn gözlerin<br />

kendimsiz kalmak desem de buna þimdi<br />

bütün yüklem hâllerinde vurulacaðým<br />

yazýlsýn!...<br />

ateþin sýrtýnda yürüyen aynalar<br />

da dindirmez bu acýyý. korku nedir söyle ey!<br />

[ 59 ]


[ 60 ]<br />

tutunmak çöle düþürür ölü nefesleriyle büyüyen taþ seslerini<br />

diz kapaklarý bir zikre tutuþur: bir damar çizilir<br />

suratýna kendinden geçenin (râyihadan)<br />

sonra diz kapaklarýyla künyesinde gam okunur çölün<br />

sonra her gece beni bir acýyla emzirir yýlan anne…<br />

beni aþk, sürgün gecelerinde sana parçalayarak<br />

kazýdý karlara oysa<br />

buðday tarlalarýnda yeþil sulara doygundu yüzüm<br />

silik umutlardan hayýzlý kadýnlar doðurmak varken<br />

içime kök salýyor ayna ve kar ve yüzün<br />

ki artýk çürümüþtür ayaklarý enik seslerinde sürünerek giden ihtiyarlýðýmýn<br />

zaaf ve faraziye. bu barut ýslak!


ayna gecenin raylarýnda bir su dökündü: artýk<br />

içimde yýlanlaþan bütün yüzler köksüz kentler haritasý<br />

sevgilimin büyüttüðü bir oðulum þimdi<br />

paslý ve kükürt kokan bir aðýzla dönebilirim evime<br />

öyle karlý bir yerde uyandým<br />

göðüs kafesimden düþtüm akþamüstleri<br />

kahýr ile örülen heves<br />

dizili sancýlar býraktý<br />

nabzýmda bekleyen nal seslerine<br />

...<br />

[ 61 ]


[ 62 ]<br />

Fayrap<br />

yüzünün sarnýçlarýndan döküldüm / yemîn ederek<br />

hummâ ile bölünmüþ rüyâlarda: yeniden bir yüz<br />

bildim ücrâsýnda yüzümün. bildim. saçlarýnýn son sayfasýndan<br />

geceme inen felâket bekçilerini: sýðýnarak yüzündeki<br />

efsûnuna dilsizliðimin / âh! yaktým gözlerimi<br />

geceleridir susmak suçu: azîzeler ile büyüyor saçlarým<br />

rivâyet: çekildim kapýlarýndan kendimin.<br />

sus ettim içimdeki her söze / taþlarýn gölgesinden<br />

geldim adýný sayýklayarak: içimdeki çocuk<br />

kendi ölüsünü bekler akrep aðzýnla. âh! söndürmeyin bu ateþi.<br />

kilitse vurulan bu mahcup bedduâma: üfle: sûretimi gitmelere<br />

býrak cesedimin de saçlarý daðýnýk kalsýn.<br />

âh! nedense herkes benzer kendi ülkesine


Pýhtýlar Ýçin Son Söz<br />

zamân kurþuna durdu,<br />

boynumu nefesinle vurdu su sesleri. gözyaþým eðildi içime...<br />

ölülerle kefenlenen çocukluk sesim<br />

gözlerime düþen iki kuyuya düþtü<br />

akreplerin rahminde gezinen fýrtýna<br />

hayat buldu yeniden<br />

talan ve aþk adýyla<br />

...<br />

aðlama duvarlarýnýn önünde<br />

kekeler beni gülümsemelere yabancý aðzým<br />

perçinleþti akrebin sabrý<br />

artýk her gece sana gelirim:<br />

bak penceremde pýhtý kuþlarý<br />

...<br />

[ 63 ]


ölüm ertesi sözler<br />

keþke yaðmuru çaðýracak kadar güzel olmasaydým


Doðu Vezni<br />

doðu desem kýrýlýyor yüzüm<br />

yok mu'dur taþlarýn da bir kalbi<br />

evin köþelerinde kesik saçlar saklýdýr<br />

kuruyan vezinler, ateþte tuz âyinleri<br />

gördüm.<br />

tozlu bir âvâzla gezinen derviþler<br />

meyveli aðaçlar kadar kederli<br />

desem kýrýlýyor yüzüm<br />

kayýp anahtarlar / açmýyor hiçbir kalbi:<br />

eskiyen bir güz durmadan eþikleri çalýyor<br />

gölge, uykusuz bir su âyini:<br />

doðu'da her þey imâlardan ibaret<br />

desem de kýrýlýyor yüzüm: atlar ölmeden dönmeli<br />

[ 67 ]


[ 68 ]<br />

Ýnanmalar Nehrinden Dönüþ<br />

Z. Ekin Karabay'ýn anýsýna<br />

susmak kadar asrî deðil içime inen kitâp<br />

kimin kapýsýna varmalý eterden biliciler<br />

asr kadar hüsran geçiyor içimden þimdi<br />

kimin kapýsýný vurmalý terden biliciler<br />

bir yalan için içimden yükseliyor vahiy:<br />

dar kapýda hasta bir aðaca yenilmiþtir zafer<br />

döndüðüm nehir yataðý onun kapýsýnda var<br />

yükü eterden bilicilere serili sofra deðil kîn<br />

aðaçlarýna gülümsemeler takan peygamber<br />

parmak izlerimden akan zehirli nehir! dön evine<br />

asra...


Yeremya<br />

artýk bende bir adý olmayan M. için<br />

saçlarýný kes yer kalmayana dek<br />

topraða verilen ins/anlarla: sar yüzünü<br />

belki gelir kutsal bir taþa konar<br />

avutulamaz yarada hayalarý burkulan<br />

gözkapaklarýndan akan suda kýzlarýma yas<br />

tutmayý öðret<br />

(bir vurulma hâtýrasýnda olan sizler'in söylediðidir:<br />

takvîmimde tuz / toplayýn evlerinizi topraðýmdan.)<br />

[ 69 ]


[ 70 ]<br />

ey kîn -ey büyük tufân- / diþlerim arasýndaki<br />

krom ve bez parçasýna doladýðým söz,<br />

nehirler boyunca genzimdeki denizi karýþtýran<br />

yoktur sizler'in bir beyaz gömleði<br />

yetiþ ömrüm!<br />

kýrýldý çýplak kapýlarým / sularda uzayân,<br />

ey kalbimi delen soyaðacý<br />

senin aðzýn benim mezarým olur<br />

ne erken söz... kovuldun mezarýmdan


Yýlandan Çalýnan Fistan<br />

Cemé için<br />

bir leyle-i kâdir<br />

ablam öptü gözlerini ateþin<br />

kandil kýrýldý<br />

kýrýldý içimdeki kandil<br />

boynu vuruldu<br />

gülün / kim dayanýr<br />

batýnca ateþ o saydam renge<br />

gidecek ferdir gözlerinden ablamýn<br />

bir damla ýþýk uðruna bozulunca þehlâ denge<br />

artýk söz ederken taranmamýþ saçlarýndan onun<br />

utansýn kandil / kan ve dil utansýn<br />

kim hakketti böyle bir acýyý, deðince bir taþa sýrtý yýlanýn<br />

hangi kadýn ezildi yere akan bir gözün altýnda<br />

ocakta annemin saçlarý<br />

yanýyor dikilince anlamsýz bir duâ gibi yüzüme uyku;<br />

annem sustu<br />

ablam sustu<br />

ocak sustu<br />

rüyâlar oldu bana açýlmayan sýrrý anlatan<br />

külle yýkanmýþtý oysa yýlandan çalýnan fistan<br />

...<br />

[ 71 ]


[ 72 ]<br />

Ayna Kýrýklarý Ýçin Merhem<br />

Linda K. için<br />

hisarlar kur kalbine korkulardan<br />

kulaklarýmda kalan kan bezi<br />

bir sabýr taþýna gözlerinle sürdüðün eczâ<br />

þimdi ölüm! bahtsýz kadýnlarýn kardeþi<br />

tersyüz bir þehrin kollarýnda<br />

düþtür ateþe durmadan beni sayýklayan<br />

sarardý aðzýmdaki saklý defter<br />

girsek yâkut odalý aynalara<br />

gözlerim biraz daha ateþ / sen ki artýk hiç susmayan


sonra ölüm! tararken saçlarýný sayfalara döküldüm<br />

artýk ömrüm yüzüne sýðmayacak<br />

kadar kýsa<br />

yakmalýk sunular içinde / üþüyorsun<br />

nedir dolaþan damarlarýnýn kavminde<br />

âh! oturduðu taþta kambur kalan<br />

kara bir sudur öpecek ellerini<br />

-ateþ ne çok yakýyor bu gece,<br />

asýlý bir gömlek gibi rabbim dizlerimde uyurken-<br />

[ 73 ]


[ 74 ]<br />

Temrîn<br />

aðýtçý kadýnlar gelsin geçelim<br />

misâl: dölün yaðmur kýlýndýðý sehpada öpsünler bedenimi<br />

deðiþsin topalýn gururla yýkanan mâhûr mevsimi: misâl<br />

tutsunlar ellerimden<br />

bir þehri yalnayak geçelim<br />

tutsunlar ellerimden ilk kez<br />

limon bahçelerinden geçelim<br />

beati qui lugent : ne mutlu acý çekene!<br />

: ne, mutlu acý çekene?<br />

: ne mutlu acý, çekene.


Yolculuk Baladý<br />

saçlarýmýn dalgalandýðý fotoðrafý yýrtýn artýk<br />

dökülmedi göðsümdeki kambur!<br />

yaz gelmiþ, kýrýk bir eleni þarkýsýyla<br />

koltukaltýmdaki dövme yok artýk -inankayýp<br />

eþyalarla çýktýðým yolculuk<br />

sevgilimin uðultusunu taþýr yüzüme:<br />

(öptüðüm rutubetimdir!)<br />

bu yol için son söz:<br />

yüzümün tuttuðu kabukla geçerim ancak bu nehirden<br />

yine de<br />

gitmediðim bütün þehirler çöl olsun<br />

[ 75 ]


[ 76 ]<br />

Herhangi Bir Kadýn Ýçin Gül Baladý<br />

ölüm hepimize bir sevgili ile güldü<br />

rüzgârdan gebe kalan kadýn<br />

bak üþüdü ellerim<br />

kesildi paslý bir neþterden emdiðim süt<br />

kucakladý beni düþürdüðüm her yýldýz<br />

küllenecek bir ateþim yok þimdi<br />

her yaným kan her yaným gül<br />

niþânesiyim ölüm kusan ömrünün<br />

bay Rainer Maria Rilke için<br />

ateþ ve tuz kaldý geriye elifba akþamlardan<br />

kül ve ayna oldu her sabah<br />

dokundukça kýrýlan babam<br />

...


eni kýsraklar getirsin bir kadýnýn titrek göðüslerini öptüðümde<br />

ve belki kýsýr barbarlar doðursun beni<br />

aksayan yanlarýmda kalsýn kesik elleri suyun<br />

ki<br />

kusmalar vaktidir þimdi<br />

bense bildim kanayan býçaklarda gülümseyen sûretini kadýnýn<br />

bildim: terketmeler vaktidir<br />

gül ey saf çeliþki!<br />

...<br />

[ 77 ]


[ 78 ]<br />

Taþlar Baladý<br />

Melselina için<br />

durma! kanat kalbinin çocukluðunu ey oðul:<br />

ilk taþý günahsýz olan atsýn / dur!madan<br />

kanat gözlerini!<br />

(bir bezzâz gelip geçer ellerinden<br />

vurulunca yýrtar bütün elbiselerini<br />

alnýnýn üstüne konmuþtur belki bir eski<br />

taþ atýlýnca, testi kýrýlýr, dökülür su<br />

þehvetiyle topraða sürünür mariyya<br />

yýlanlar sertleþir dur!madan)


Dul Kadýnlar Baladý<br />

Sylvia için<br />

gün aðartýsý baþladý eski yüzünde zamânýn<br />

dilimde soru iþâreti kaldý bütün kadýnlar için<br />

sevgilimi hatýrlasam ayak uçlarýmdan sular çekiliyor<br />

gibi oluyorum, ellerinde bir kediyle<br />

kayda düþerken sus<br />

balkonlar, akþamüstü intiharlarý ve meryem<br />

zamân ki hiçbir bahar deðildir<br />

terliyken gözleri onlarýn: yüzlerde sürme<br />

ve sonra kapý kolu sessizliðinde yalnýzlýk<br />

dar yollar, dar zamânlar, dar [ 79 ]


[ 80 ]<br />

þimdisi geçmiþtir artýk gölgelerin<br />

baktýlar usûl usûl iskambil iskambil<br />

durmadan fotoðraf albümlerinden kopardýlar<br />

geçmiþi<br />

ve sonra eðilip içlerindeki kumsala<br />

özlediler geceleri bir seza ömre sürünmeyi<br />

kedileri kucaklarýndan indirmediler<br />

hiçbiri dar dönmedi geriye<br />

seðirdi yine de tuzlu bir deniz yüzlerde<br />

saçlarý kýsa kesildi çarþaflara sarýlý bedenlerin<br />

boþluk býrakmadan aktý deniz<br />

denizden / iz kalýnca yüreklerinde


Pamuk Toplayan Ölüler Baladý<br />

oraklarýma ölü kuþlar takýlýyor kaç zamân böyle<br />

sussam, ellerimi tutamam; ölür sinemasýz bir akþamda babam<br />

düþer kökü meyve veren aðaçtan ruhum.<br />

kalbim! âh kalbim! ey beytül lahîm!<br />

durmadan kulaklarýmda çýngýrak sesleri<br />

(baþým omuzlarýmdayken sayýkladýðýma bakmayýn<br />

artýk gözlerimi bir ceylân dirisiyle örtebilirim)<br />

[ 81 ]


[ 82 ]<br />

Çizgi<br />

bütün rivâyetler yüzümden okunuyor<br />

gözleri mavi bir yýlan uzanýyor pencereme<br />

bir ölünün giysileri oluyor çocukluðum<br />

alnýyla öperek geldiði dað adýna yemîn ediyor bir kadýn<br />

dönse kýblesine solundan bir su akacak<br />

çöl olacak kadîm kelam'dan bu yana ne varsa<br />

þimdi o çöl, o kadýn / ateþe yalvarýr, en çok ateþe<br />

ölü çocuklarýn sûretini yüzüne çizerek<br />

soyunup bütün hallerinden<br />

yaðmur biriktirir. etrafýna çekilen çizgiye dönerek


Râm<br />

hangi kapýdan gamsýz girdim<br />

ey karaya kuskun peygamber<br />

gözlerim, aðzým ve görebilen her yaným<br />

geçmiþimden kalan birer yara þimdi.<br />

[ 83 ]


[ 84 ]<br />

Kermanþah Gazeli<br />

Zelikha'ya<br />

süreðen bir kederle derisini baþtan sona yýrttýðým su yollarý<br />

kurutulmuþ bir aðrý kadar sâkindiler<br />

tutarak ellerinden çocukluðunu babamýn<br />

girseydim bir nehrin sessizliðiyle þu kadýnýn rü'yâsýna<br />

yatalak bir adam gibi þehre ayaklarýndan baðlý<br />

tutsaydým kendimi. o eller / kebîr kadar esmer<br />

söylenmemiþ söz giymiþ topuklarý<br />

kasýrlar içinde bulutlarla yamar döþümdeki yaralarý.<br />

uzun bir sessizlik. gibi sök bedenimi ortasýndan çölün!


(çürümüþ çiçek mi taktým saçlarýna / böyle safir ve gümüþ<br />

gazeller indi taþ bir tâbutun ay'nasýna<br />

siyahsa siyah! ben bir ateþin mahlâsýna sýðamam<br />

kimin kanatlarýyla çýksam þu katran huzûra<br />

bir deniz ölüsü müydü ellerim / deðdiðinde harâm dudaklarýna)<br />

mat ama þarkî / gözlerinin içinden geçen mersiyeler gibi<br />

bilmez ki beni kerman'ýn kýzlarý<br />

içimde beyaz bir akrebin uzayan yaný<br />

yuttuðum intihar mektubunda sevdiðim kadýnlarýn adlarý<br />

[ 85 ]


[ 86 ]<br />

Pera'da Bir Akþam Gazeli<br />

Jenna için<br />

elleri kesik kabirler için sokaklarla örülü ten<br />

hiçbir yere giden adýmlarým kadar kirli ve temiz<br />

rüyâsýnda dudaklarý kanayan paris gözlü kýz<br />

nemli ve kocaman aynalar kadar kirli ve temiz<br />

geçtiðim yolda ince yüzleriyle sevgililer<br />

yapma çiçekler kadar kirli ve temiz<br />

yani gökyüzü ve aþk ve yalan pera'da<br />

ayný teselliyle ölmek kadar kirli ve temiz<br />

göðsüme konan depremler boyunca siyah dudak izleri<br />

bir kadehte ýlýk ve þiþkin bakýþlar kadar kirli ve temiz<br />

kumlar altýnda kalýp ölen anne saatin içinde kokuyor<br />

fakat sudan duvarlar kadar kirli ve temiz


tramvayda pembe ve gergin göðüsleriyle kuzgun saçlý bir kýz<br />

salýyor eteklerini kör bir nehir gibi þehrin merdivenlerine<br />

kocaman bir aðýzla öpebilmek için yanýk dilimden<br />

kuþlar kafilesi gelmeliymiþ bu þehri istilaya<br />

yabancýlar için aþk vaktidir:<br />

bir sokak lâmbasý olmak pera'da<br />

yine de ölüm<br />

kendi gözlerine uykuyu çaðýrmak kadar kirli ve temiz<br />

sahi burada kaç aþk denendi?<br />

[ 87 ]


[ 88 ]<br />

D'arda<br />

evinizin bahçesine mumdan mendil býraktým<br />

geçtin bedenimin o vâdîlerinden / yaklaþtýrdýn beni ölümüne<br />

güvercinlere bakmaktan kesilen ayaklarýmla<br />

bilmeyendim, gölgesi kýrýlan suyu / sýmsýcak bir hüzünle yatan<br />

tanýnmadýk bir kapý çaldým<br />

girdin içeriye, dar yerlerinde hayat / vurulmaktansa kestin bileklerini<br />

bir lâmbanýn karnýndan geçtim<br />

soyundun sular içinde bir aþka / diri göðüslerinde atlýlarýn izleri<br />

gamzelerin aksýn istedim, öpmedim<br />

eteklerini toplayýp bir kumsalda / yürüyen kadýnlarýn leylâk ellerisin<br />

yüzüm saçlarýnýn üstünde, aðladým<br />

ikiye ayrýldýn saf yanaklarýndan / seni göðsümde boðan ateþ meleði için<br />

en titrek yerinden masallar geçirdim, durdum<br />

korku sarnýçlarýnda dudaklarýnla / geceleri yaklaþan bir kîn oldun<br />

bir mevsim seni çaðýrdým d'arda<br />

kara parmaklarýmýn köklerinden / su emdin býrakarak ömrümü bir baþýna


: son söz<br />

-sustuk! ey kederler vazosu, ey büyük sessiz kadýn…<br />

geçtik imâlar denizinden dedin, o gözler senin<br />

beni kavrayan eller senin, perdelerden kedileri seyreden<br />

ben konuþmasýný bilmem tanýr beni taþ bebekler<br />

burun deliklerini eski bir makasla kesen<br />

ilk kez bir kadýna sarýlan geceleri-<br />

[ 89 ]

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!