13.03.2013 Views

amargi_feminizm_tartismalari_kitap_2012

amargi_feminizm_tartismalari_kitap_2012

amargi_feminizm_tartismalari_kitap_2012

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İstanbul Amargi - Feminizm Tartışmaları Antimilitarizm ve Feminizm<br />

Kürt Hareketi ve Feminizm etkinliğinde de benzer bir şeyi konuştuk,<br />

o zaman biz hiçbir eyleme ya da düşünceye cinsiyetçi, antifeminist<br />

diyemeyiz. Annelik üzerinden vicdani reddini açıklayan<br />

kadına gidip bir şey diyemeyiz elbette ama bulunduğumuz pozisyondan<br />

bunun eleştirisini yapabiliriz. Çünkü bunun yapılmamasının<br />

bizi başka bir politik açmaza getirdiğini düşünüyorum;<br />

o zaman bütün bir hareketin tarihini yok saymış oluyoruz. Kendi<br />

politik doğrumuzu ifade ediyor olmamızın her zaman “Üstten,<br />

öğreten, siz kim oluyorsunuz?” şeklinde yaftalanmasının da başka<br />

bir bastırma biçimi olduğunu düşünüyorum ve bunu problemli<br />

buluyorum.<br />

Begüm: Bence de, ama bu eylem biçiminin bu coğrafyadaki yayılma<br />

hali bu, vicdani ret kişiselleştiriliyor. Nilgün Toker bunun<br />

aksini iddia ediyor, “Bu politik ve kolektif bir eylemdir,” diyor.<br />

Büşra: Gün Zileli bir röportajında 17 şuna benzer bir şeyden bahsediyor:<br />

Bir Kürt eğer “Ben TSK’nın içinde bulunmak istemiyorum,<br />

bu yüzden vicdani reddimi ilan ediyorum deyip de sonra gerillaya<br />

katılırsa o vicdani retçi olmaz.” Ee, tamam da buna sen mi karar<br />

veriyorsun demek geldi benim içimden çünkü o kişinin içinden<br />

öznelliği çekip alıyor tamamen. Gayet de üstten bakan bir yaklaşım.<br />

Özlem: Biraz önce söylediğim gibi batıda savaşı bire bir yaşamamak<br />

eylemliliğimizin önünü tıkayan nedenlerden biri, bunu vicdani<br />

bir durum olarak yaşıyoruz. Örneğin mobese kameralarına<br />

ya da Ordu Yardımlaşma Kurumu’na (OYAK) karşı eylem yapmak<br />

sanki daha yan, daha az önemli olarak görülüyor ya da “Burada<br />

sıcak bir savaş varken ve doğrudan bunu hedef alan eylemler<br />

yapılırken biz neden bunlarla uğraşıyoruz ki?” de denilebiliyor.<br />

Ucube’de tıkandığımız noktalardan biri de buydu. Mesela o dönem<br />

kadınların asker gibi yetiştirilip, yarıştırılacağı bir yarışma<br />

programı çıkacaktı. Bu yarışma programı üzerinden militarizme<br />

karşı söz söyleyelim demiştik ama o dönemde de yoğun tutuklamalar<br />

oluyordu, “Arkadaşlar savaş varken biz neyle uğraşıyoruz?”<br />

gibi bir hava oluşmuştu. Oysa savaşı besleyen kaynakların altını<br />

boşaltmak, onu çökertmek de çok önemli. Vicdani yükümlülük<br />

yüzünden sokak eylemliliği dışında eylem formu bulamıyoruz ve<br />

bu tıkanıklığı bir türlü aşamıyoruz. Belki bunun üzerine daha çok<br />

konuşmak lazım.<br />

17 Zileli, Gün, (22.07.<strong>2012</strong>), “Taraf Yutturmaya Çalıştığının Aksine Statükocu Bir<br />

Organ”, Sol Defter Dergisi, (söyleşiyi yapan: Sarphan Uzunoğlu), (http://www.<br />

soldefter.com/2011/07/22/gun-zileli-%E2%80%9Ctaraf-yutturmaya-calistigininaksine-statukocu-bir-organ%E2%80%9D/)<br />

Begüm: Bir de militarizmin biçimi sürekli değişiyor. Şimdi sivil<br />

şehitlik mertebesi getirmeyi planlayan bir yasa görüşülmeye başlandı.<br />

18 Bu aslında topyekûn savaş demek oluyor ve insan bunun<br />

karşısında ne diyeceğini bilemiyor.<br />

Katılımcı (d): Bu yasa önerisini biraz da Ermeniler öldü, şehit<br />

olacaklar mı olmayacaklar mı üzerinden ortaya atmadılar mı? Şehitlik<br />

o kadar garip bir durum ki, askerde ölen kişi eğitim zayiatı<br />

da olsa, çatışmada da ölse şehit oluyor, ama tek koşulu Müslüman<br />

ya da Türk olması. Buna karşı olarak da AKP hükümeti bu yasa<br />

tasarısı ile Ermeni de olsa “O da bizim şehidimiz,” diyor. O yüzden<br />

Garip bir tartışma bu...<br />

Elif: Vicdani reddi insan hakları üzerinden de savunuyoruz. Bu<br />

hakkı talep ederken ve bunu yasallaştırmaya çalışırken “Bu bir<br />

insan hakkıdır,” diyoruz, Avrupa İnsan Hakları’na ve Birleşmiş<br />

Milletler İnsan Hakları Sözleşmesi’ne referans veriyoruz. Bence<br />

korkunç bir yaklaşım bu. Vicdanın kendisini hak bazında, alt alta<br />

yazılmış bir kağıt parçasına referans vererek söylemek durumunda<br />

kalıyoruz. Fakat bir de reel mücadele alanı var ve reel mücadele<br />

alanında vicdani reddi ne kadar sorunsallaştırabiliriz? Bunu<br />

yapabilmek için kabul etmesem de mecburen vicdani reddi insan<br />

haklarına referans vererek savunuyorum. Sivil şehit mevzusunda<br />

da öyle… Mesela Sevag Şahin Balıkçı 19 şehit sayılmıyor.<br />

Begüm: Zaten sayılmasın da.<br />

Elif: Bence de sayılmasın ama gerçekliğe baktığımızda Sevag da<br />

şehit. Askerliğini yaparken ölen Osman militarizm içerisinde şehitlik<br />

mertebesine konuyorsa Sevag da konsun. Neden konmuyor?<br />

İçimden de “Sevag kimin şehidi?” diye soruyorum.<br />

Begüm: Hep kendimizi bu ikili durumda buluyoruz. Şehit mertebesi<br />

yalnız onlara verilmesin diğer azınlıklara da tanınsın diyoruz.<br />

18 21.03.<strong>2012</strong> tarihinde başbakan Recep Tayyip Erdoğan AKP grup toplantısında, şehit<br />

ve gazi sayılma kapsamını genişleten, “terör olayları” sebebiyle göreve gidişdönüşler<br />

esnasında meydana gelen kazalar sonucu yaralanan, sakatlanan ve hayatını<br />

kaybedenlerin de şehit kapsamında değerlendirilmesine ilişkin Sivil Şehit<br />

Yasa Taslağı’nı açıkladı. Tasarı 04.07.<strong>2012</strong>’de kabul edilen Torba Yasa’ya eklenen<br />

önergeler ile yasallaştı. (E.N.)<br />

19 Sevag Sahin Balıkçı, Batman’ın Kozluk İlçesi Gümüşgörü Jandarma Karakolu’nda<br />

askerliğini yaparken 24.04.2011 tarihinde er Kıvanç Ağaoğlu’nun silahından çıkan<br />

kurşunla hayatını kaybetti. Kıvanç Ağaoğlu olayın kaza olduğunu söyledi. Sevag’ın<br />

ailesi ve avukatı ise olayın cinayet olduğunu iddia ettiler. Sevag’ın ölümünün ardından<br />

Milliyetçi Hareket Partisi-MHP genel başkanı Devlet Bahçeli, 27.03.<strong>2012</strong> tarihinde<br />

partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada AKP Hükümeti’nin sivil<br />

şehit yasasını eleştirerek “Birinin şehit olabilmesi için Müslüman olması mutlak anlamda<br />

gereklidir,” dedi. Bahçeli’nin bu açıklamasının üzerine askerde ölen Sevag’ın<br />

şehit olup olmadığına dair tartışmalar yaşandı. Sevag Şahin Balıkçı davası hâlâ<br />

sonuçlanmadı, sanık Kıvanç Ağaoğlu ise tutuksuz yargılanıyor. (E.N.)<br />

184 185

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!