13.03.2013 Views

amargi_feminizm_tartismalari_kitap_2012

amargi_feminizm_tartismalari_kitap_2012

amargi_feminizm_tartismalari_kitap_2012

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İstanbul Amargi - Feminizm Tartışmaları Radikal Feminizm<br />

teknoloji gibi muamele yapma âdeti var: “Yeni çıkan televizyonlar<br />

eski televizyonlardan daha iyi,” gibi. Bu da çok göz ardı edilmiş bir<br />

<strong>kitap</strong>. Eğer Simone de Beauvoir’ın İkinci Cins’ini okumadıysanız,<br />

kadınlarla erkekler arası ilişki üzerine toplumsal görüngülerle ilgili<br />

çok az şey biliyorsunuz demektir. Bunları çok iyi analiz etmiş<br />

bir <strong>kitap</strong>. Ama teorik olarak bize bıraktığı çok ünlü sözü: “Kadın<br />

doğulmaz, kadın olunur.” Bunun anlamı ne? Bunun anlamı kadınlığın<br />

biyolojik varoluştan kaynaklanan bir şey olmayıp, toplumsal<br />

olarak oluşturulan bir şey olduğu. Toplumsal oluşturmanın altını<br />

çizmek istiyorum çünkü son yıllarda bunun yerine “kurgulanma”<br />

kelimesi kullanılıyor. Kurgulanmayla, toplumsal oluşma arasında<br />

bir fark var: kurgulanma iradeye işaret ediyor. Yani insanın<br />

kendi cinsiyetini, kadınlığını ya da erkekliğini oluştururken, kendi<br />

iradesinin belirleyici olduğuna işaret ediyor. Bu doğru değil.<br />

Kadınlık tıpkı erkeklik gibi toplumsal olarak oluşturulmuştur.<br />

Simone de Beauvoir bu kitabı yazdığında feminist değildi,<br />

daha sonraki yıllarda feminist oldu ve kendi ülkesindeki feminist<br />

harekette aktif bir üye olarak yer aldı. Kitapta kadınlıktan hiç haz<br />

etmediği açıkça anlaşılır ve bu <strong>kitap</strong> gizli bir kadın düşmanlığı<br />

içeriyor, diye daha sonra çok da eleştiri almıştır. Bense bunu var<br />

olan kadınlık rolüyle hesaplaşma olarak yorumluyorum. Hayatı<br />

boyunca da kadın gibi yaşamamış, çok az yemek pişirmiş, çok az<br />

ev işi yapmış; çoğumuzdan şanslıymış bu açıdan. Sartre’la ilişkisi<br />

çok bilinir, hiç aynı evde yaşamamışlar ama cinsel partner olmaktan<br />

vazgeçtiklerinde bile hayat arkadaşı olmayı sürdürmüşler.<br />

Bunların, kadınlıkla hesaplaşmasının ilk adımı olduğunu düşünüyorum.<br />

Toplumun dışına kustuğu bir deha<br />

Bence Radikal Feminizm açısından ikinci önemli yazar Valerie<br />

Solanas. Valerie Solanas’ın tek bilinen, basılmış eseri, Erkekleri<br />

Doğrama Cemiyeti Manifestosu’nu (Society of Cutting Up Men,<br />

S.C.U.M) 2 Türkçeye ben çevirdim ve bu, hayatta en gurur duyduğum<br />

şeylerden biri. Valerie Solanas kendine feminist demediği<br />

gibi hiçbir zaman herhangi bir politik hareketin parçası da olmamış<br />

bir kadın. Hatta onun hayatını anlatan filmde 3 bir sahne var,<br />

kurgu mudur, gerçekliği mi aktarır bilmiyorum ama gerçekçi bir<br />

sahne: Solanas, televizyonda kadın eylemlerini görür ve “Bir daki-<br />

2 Solanas, Valeri, (2011), Erkekleri Doğrama Cemiyeti Manifestosu, Sel Yayıncılık,<br />

(çev. Ayşe Düzkan), İstanbul<br />

3 Mary Haron (Yön.), (1996), I Shot Andy Warhol, Playhouse International Pictures<br />

(Yapım), USA<br />

ka benim burada olmam lazım,” der ama onlarla hiçbir bağlantısı<br />

yoktur. Niye Radikal Feminizm’in temellerinden birini oluşturur?<br />

Çünkü onun fikirlerinde de İkinci Dalga Feminizm’i oluşturan<br />

bazı noktalar vardır. İkinci Dalga ise aslında Radikal Feminizm’dir.<br />

Valerie Solanas 1936’da doğdu, 1988’de öldü. Yani öldüğünde<br />

biz feministtik. 1967’de Erkekleri Doğrama Cemiyeti Manifestosu’nu<br />

yazdı. Psikoloji eğitimi almış ve çok parlak bir öğrenciymiş.<br />

Öğrencilik yıllarında biyoloji laboratuarında hayvanların psikolojisi<br />

üzerine çalışırken öğrendiklerine dayanarak iddia ettiği bir şey<br />

var; bundan S.C.U.M’da da bahsediyor: XY erkek kromozomu bozulmuş<br />

bir XX kadın kromozomudur. Dolayısıyla erkek doğuştan<br />

bozulmuş bir kadındır; “Erkek dediğin ayaklı kürtajdır,” diye bir ifadesi<br />

var, erkeklerin durumunu biyolojik bir eksikliğe bağlıyor. Ben<br />

buna katılmıyorum ama bu iddiasının doğruluğu 2000’lerde ana<br />

akım biyoloji tarafından kanıtlandı. Ana akım biyoloji onun o yıllarda<br />

fark ettiğini 2000’lerde erkeklerin bozuk kromozomdan olduğunu,<br />

yani “insan kadındır”ı ispatladı. Böyle parlak bir kadın yani.<br />

Hayatı boyunca mesleğini hiç yapmamış, genç kızlığında<br />

aile içinde çok şiddet görmüş, sokakta yaşamış, fahişelik yapmış,<br />

açık lezbiyen bir kadın Solanas. S.C.U.M’da topluma toptan bir<br />

eleştiri getiriyor. Sadece patriarkayı değil, aynı zamanda kapitalizmi<br />

de eleştiriyor; paranın hâkimiyetinden, kapitalizmin sonuçlarından<br />

bahsediyor. Ama Valerie Solanas kapitalizmi başka bir<br />

yere bağlıyor. O güne kadar da, ondan sonra da sosyalistler “Tabii<br />

ki kadınlar da eziliyor canım, kapitalizmin bir sonucu bu,” diyorlar<br />

ya, Solanas da “Tabii ki emekçiler de eziliyor, bu erkeklerin<br />

hâkimiyetinin bir sonucu,” diyor. Bunları söylerken de Marksizm<br />

ile tanışmamış, sınıfla ilgili bir şey okumadığı belli, zaten öyle bir<br />

sosyal eğitimi de yok. Bunları tamamen kendi algısıyla, zekâsıyla<br />

ortaya koymuş biri.<br />

Solanas S.C.U.M’da, çok saçma da olsa bir toplum ütopyası<br />

sunuyor bize, daha sonra hiçbir feminist herhangi bir ütopya<br />

sunmadı. Ütopyasında, akıllı kadınların başına elektron bağlanıyor,<br />

bu kadınlar da erkeklere bağlanıyor ve erkekler ancak böyle<br />

düzelebiliyorlar. Tabii ki bu söyledikleri kabul edilebilir şeyler<br />

değil. Zaten bence S.C.U.M’ın çok farklı şekillerde okunabilecek<br />

bir satir, bir alaycı edebiyat metni olarak ele alınması gerekir.<br />

Solanas’ın, toplumun dışına kusulmasını sağlayan dehasıyla ileride<br />

oluşacak bir şeyi öngördüğünü ve o anlamda öncülerden biri<br />

olduğunu, Radikal Feminizm’in habercilerinden olduğunu düşünüyorum.<br />

Gerçi çoğunuz biliyorsunuzdur, şöyle bir şey var: Solanas,<br />

Andy Warhol’u vurduğunda, Ti-Grace Atkinson gibi o dönem<br />

12 13

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!