Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Anarko-Feminizm’in Politik Potansiyelleri<br />
“Kadının gelişimi, bağımsızlığı, özgürlüğü<br />
kendisinden gelmelidir. İlk olarak<br />
kendisini bir obje değil, bir kişilik olarak<br />
ortaya koymalıdır. İkincisi, hayatını basit<br />
fakat zengin ve derin kılarak; kendi<br />
bedeni üzerinde başkalarının iddia ettiği<br />
tüm haklara karşı koymalı, istemediği<br />
sürece çocuk yapmamalı, tanrının,<br />
devletin, kocasının, ailesinin bir kulu<br />
olmaya karşı çıkmalıdır. Bu da hayatın<br />
tüm karmaşıklığını ve özünü anlamaya<br />
çalışarak, yani kendini toplumun fikirlerinden<br />
ve yargılarından özgürleştirerek<br />
olur.”<br />
Emma Goldman<br />
Göksun: Anarşizmin hikâyesi de ataerkil dille başlayan bir<br />
hikâye… İlk figür olarak Pierre-Joseph Proudhon’u düşünürsek<br />
-gerçi Proudhon’u ilk anarşist figür olarak almanın ne kadar doğru<br />
olduğu üzerine anarşist çevrelerde de bir tartışma yürüyor-<br />
Proudhon’un kadınlar hakkında felaket açıklamaları var. Onun da<br />
anarşist bir toplum hayalindeki temel öğe ataerkil bir aile. Ancak<br />
Proudhon’un hemen ardından anarşizm içinde ataerkillik meselesi<br />
sorunsallaştırılmaya başlanıyor. Anarko-<strong>feminizm</strong> gibi ayrı<br />
bir kanat açılmadan, Louis Michel, Emma Goldman,Charlotte<br />
Wilson gibi figürler anarşizm içinde ve onlar anarşizmin ataerkillik<br />
üzerine bina edilemeyeceğini, ataerkilliği sorunsallaştırmanın<br />
tam da anarşizmin işi olduğunu söylemeye başlıyorlar. Fakat<br />
Louis Michel, Emma Goldman, Charlotte Wilson gibi figürler<br />
özel olarak anarko-feministler diye ayrışmıyorlar. Proudhon’u<br />
saymazsak Mihail Bakunin de dâhil olmak üzere anarşizmle feminist<br />
düşünce iç içedir. Bakunin kadınların özgürleşmesi gerekti-<br />
123