13.03.2013 Views

amargi_feminizm_tartismalari_kitap_2012

amargi_feminizm_tartismalari_kitap_2012

amargi_feminizm_tartismalari_kitap_2012

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İstanbul Amargi - Feminizm Tartışmaları Dindar Kadınlar ve Feminizm<br />

***<br />

BSÇ deneyiminde, daha önce çok fazla teması olmayan kadınlar<br />

olarak bir araya gelmiş olmamızın, iki alanı simetrikmiş gibi kurgulamaya<br />

yol açtığını düşünüyorum. Mesela, ortaklığımızı vurgulamak<br />

için sürekli “Dindar camiada bu var, ama seküler camiada<br />

da buna tekabül eden şöyle bir şey var,” ya da “Orada bu var ama<br />

canım burada da bu var,” gibi bir dil üzerinden ortaklık kurmaya<br />

çalıştık. Burada iki simetrik alan yoktu, bir tarafta örgütlü bir din<br />

varken diğer tarafta, ben mesela Allahsız olduğumu bile söyleyemiyor<br />

bir haldeydim. Bir de Allahsız olmanın “her yola gelmek”<br />

gibi bir algısı vardı. “Kitap yok, cehennem yok, bilmem ne yok,”<br />

diyoruz diye sanki bizim için ortada günah falan yokmuş gibi bir<br />

algıdan ötürü sıkıntı yaşadığımı fark ettim. Bu simetri varsayımının,<br />

BSÇ deneyiminin önemli sorunlarından biri olduğunu düşünüyorum.<br />

Kadınların tek tek deneyimlerinin yapısal ilişkilerden kopuk<br />

bir şekilde ifade ediliyor olmasının sorunlu olduğunu ise sonradan<br />

fark ettim. Feyza “Ben Feyza olarak konuştum,” dedi ya da<br />

Ayşe de, “Sürekli birbirimizin samimiyetini sorguladık, ama kişiler<br />

olarak konuşuyorduk,” diye ekledi, ben bunun sorunlu bir yaklaşım<br />

olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu tür bir yaklaşım, içinde<br />

bulunduğumuz kültürel hayatı, onunla bağlarımızı ve kişisel tarihimizi<br />

bütünüyle yok sayıyor ve yok sayma üzerinden de aslında<br />

mevcut tezatlıkları üretiyor. “Feyza” olarak konuşmamızın bir<br />

farklılığı olabilir ama bence dindar ya da dindar olmayan bir ailede<br />

büyümüş olmanın getirdiği birtakım yapısal farklılıklar da var.<br />

O yüzden mesela şu çok problem oluyordu: “Ama ben böyle düşünmüyorum<br />

ki,” deniliyordu hemen karşısında. Tartışmalarımızı<br />

kendi kişisel deneyimimizi de yok saymadan ama yapısal alanların<br />

bilgisini de dâhil ederek gerçekleştirmeliydik diye düşünüyorum.<br />

Bunu yapamadığımızda çok fazla kişisel bilgi ve deneyimin<br />

bazen fetişleştirme düzeyinde öne çıktığını görüyoruz.<br />

Sizlerle çok samimi bir şey paylaşayım: Birbirimize Sahip<br />

Çıkıyoruz’da Müslüman kadınlarla bir araya gelişimizin bazı<br />

gerçekliklerimizi görmeyi engelleyen bir halüsinasyona yol açtığını<br />

fark ettim. Mesela feminist gruplarda da artık hiçbir şekilde<br />

tartışılmayan pek çok konuda, BSÇ içinde inanılmaz cinsiyetçi<br />

şeyler söylenebiliyordu ya da seküler kadınlar olarak dindar kadınlara<br />

tersinden oryantalizm yapabiliyorduk. Roman yazan bir<br />

Müslüman kadın figürü pek kafamızda yok ve o yazdığında, bir<br />

anda onu kafamızda acayip kutsallaştırıyoruz. Hâlbuki ben kendi<br />

gözlemim açısından söylersem, beğendiğimi düşündüğüm bu tür<br />

kadın yazarların Müslüman kimliğini çekip çıkarınca hiç de iyi<br />

bir edebiyatçı olmadığını fark ettim. Bu aşırı kredi meselesinin<br />

de pozitif bir durum olup, olmadığı konusunda çok şüpheliydim.<br />

Elbette BSÇ benim için çok önemli bir deneyimdi, hâlâ da<br />

grupla ilgili çok iyi anılarım olduğunu düşünüyorum. Mesela bu<br />

süreçte kendimle ilgili İslamofobik pek çok noktayı fark ettiğimi<br />

söyleyebilirim. Bunun kendi adıma önemli bir kazanım olduğunu<br />

düşünüyorum. O zamanlar türban meselesi çok gündemdeydi,<br />

BSÇ’de “Israrla kadınlar arasında türban diye birtakım ayrımlar<br />

yapılıyor bu yüzden başörtüsü olarak genellenmelidir,” diye konuşuyorduk<br />

ve biz başörtüsü diyorduk mesela. Bu karşımızda olanlara<br />

yanıt verme açısından doğru bir ifadedir fakat bu genellemeyi<br />

yaptığımızda da sınıfı göz ardı ettiğimizi düşünüyorum. Köyde<br />

başını örten kadınlar ve üniversitede tesettür kullanan kadınların<br />

çoğu arasında ciddi sınıfsal farklılıklar var. Mesela bizim gruptaki<br />

kadınların genel olarak maddi durumları iyiydi ve BSÇ bu sınıfsal<br />

farklılığı yok sayan bir gruptu. Örneğin Merve Kavakçı meselesini 6<br />

konuştuk ama Refah Partisi’nde, Fazilet Partisi’nde o kadar uzun<br />

dönem hareketin içinde bulunmuş kadınların bir anda bir kenara<br />

atılıp, dışarıdan eğitimli, kültürlü ve üst sınıf Merve Kavakçı’nın<br />

adeta dışarıdan oraya konulmasını hiç konuşmadık. Bu tür noktaları<br />

çok sonraları BSÇ’ye dair düşünmeye başladığımda fark ettim.<br />

Galiba az önce, “En çok hangi noktalarda problemler yaşadık?”<br />

diye bir soru soruldu. Bence en önemli sorunlardan bir<br />

tanesini özel alanı konuşamamış olmamız olarak görüyorum.<br />

Feminizmin son dönemde kamusal bir siyasete dönüştüğünü ve<br />

bunun da ciddi sıkıntısını yaşadığımızı düşünüyorum. Kürt sorununa<br />

ya da başörtüsüne yönelik kamusal alana çıkıp söz söylüyoruz<br />

ama aslında <strong>feminizm</strong>in en güçlü ayağının özel alanın politikası<br />

olmasını göz ardı ediyoruz. Feminizmin kişisel hayatlarımızı<br />

sorgulamaya yönelik kısmının ben hâlâ dindar olmayan feminist<br />

kadınlarla dindar kadınlar arasında ciddi bir çatışma noktası<br />

oluşturabileceğini düşünüyorum. BSÇ grubunda da özel alana<br />

ait meselelerden ziyade hep kamusal alana yönelik bir şeyler konuştuk.<br />

Gündemimizde Ak Parti’nin yaptıkları, Filistin sorunu<br />

vs. vardı. Mesela aile meselesini pek konuşmadık… Özel alanın<br />

politikasını yapmak bu kadar kilit bir yerdeyken aile meselesini<br />

konuşamamış olmak bu alanda politika yapmamızı da engelledi<br />

6 Fazilet Partisi’nden 18.04.1999 seçimlerinde İstanbul milletvekili olarak seçilen<br />

Merve Kavakçı, 02.05.1999 tarihinde TBMM’de and içme töreni sırasında, başörtülü<br />

olduğu için meclisten çıkartıldı. Ayrıca, ABD vatandaşı olduğunu bildirmediği<br />

için Bakanlar Kurulu kararıyla da vatandaşlıktan çıkartıldı. (http://tr.wikipe<br />

dia.org/wiki/Merve_Kavak%C3%A7%C4%B1)<br />

106 107

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!