You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
İstanbul Amargi - Feminizm Tartışmaları Dindar Kadınlar ve Feminizm<br />
olur?<br />
Feyza: Ben de bilmiyorum.<br />
Gülfer: Peki, o zaman ben Sünni diyeceğim.<br />
Feyza: Sünni belki biraz daha şey…<br />
Gülfer: Müslüman diyeyim o zaman, neyse... Türkiye’de Kemalistlerin<br />
iktidar olduğu dönemler de dahil olmak üzere Müslümanlar<br />
hep iktidardaydı. Hiçbir zaman Hıristiyanlar ya da Aleviler iktidarda<br />
olamadı. Keşke olsa da görsek, biz ne yapardık diye çok<br />
merak ediyorum. BSÇ içinde de Türk ya da değil ama mutlaka<br />
Müslüman olanların, Kemalistlerin ve AKP’lilerin her zaman iktidar<br />
olmuş ya da iktidar amaçlı birbiriyle “didişen” grupların tartışmasını<br />
gördüm.<br />
Feyza semboller dedi. Başörtüsü söz konusu olduğunda<br />
insan ne diyeceğini şaşırıyor. Bir şey desen ya savunan tarafa ya<br />
da savunmayan tarafa düşüyorsun. Türkiye’de başörtü meselesinin<br />
böyle kriz bir mesele haline gelmesinde bence başörtülü kadınların<br />
da katkısı var. Kriz haline gelmemesi için gerekli siyasi<br />
kıvraklığı gösteremediler. Aslında kendilerinin zeminine, kendileri<br />
gibi olmayanları çekerek dışladılar ve bize “Sus, yerine otur,”<br />
dediler. Çünkü başını aç dediğinde Kemalist, başını kapa diyorsan<br />
da AKP taraftarı oluyorsun. BSÇ biraz böyle bitti. Ve sonra<br />
Müslümanlar sanki iktidarda değillermiş, çok eziliyorlarmış gibi<br />
bir dil kullanmaya başladılar. Anlıyorum, siz de kendinizden doğru<br />
bakıyorsunuz. Kadınlar başörtüsü yasağından dolayı okula gidemedi,<br />
bir sürü şey yaşandı. Kendim de zaten mazlum bir yerden<br />
geldiğimden, sev/sevme, ayrı bir şey, mazlum mazluma sempati<br />
duyar. Böyle bir düşünce ve duygu halinde BSÇ’nin gizli takipçisi<br />
olmuştum.<br />
BSÇ mail grubuna, Ramazan Ayı yaklaşınca “Beraber iftar<br />
yapalım,” diye bir mail geldiğinde açıkçası olduğum yerde kaldım.<br />
Sanki Türkiye’de hiçbir zaman iftar yapılamadı, iftar yaptı diye<br />
insanlar öldürüldü, ramazan orucu tutulması engellendi de işte<br />
“İftarımıza buyurun,” diyorlar. Peki, on iki imam ne zamandır bilir<br />
misiniz? Hızır hangi aya denk gelir bilir misiniz? Hıristiyanların<br />
yortusu ne zamana denk gelir bilir miyiz? BSÇ buraya çağıracaktı<br />
çünkü Sünnilerin çoğalıp durduğu yerde şimdi ben niye iftara<br />
gideyim ki? Yıllarca oruç tutmadığım için tehdit gördüm ben.<br />
Kapıma yazılar yazıldı, evimiz basıldı. Alevi kadın olduğumuz<br />
için, başımız açık olduğu için “orospu” dendi bize. Bizim de canımız<br />
yandı. İftara çağırılınca “Ne oluyor?” diye düşünmeye başlıyorsun.<br />
Bir de bütün bunları konuşurken, buradaki kadınlarla<br />
ilgisi olur, olmaz, ayrı konu ama AKP’nin iktidarda olduğunu hiç<br />
unutmayalım.<br />
Başbakan her gün, sürekli çok zengin otellerde, caddelerde<br />
iftar açmanın şölenini yapıyor. En son Ümraniye Caddesi’ni, Ulu<br />
Cadde’yi kapattılar. Kendi gözümden anlatıyorum, binlerce Sünni<br />
bizim vergilerimizden yemek yedi. O zaman bu çok zoruma gitti.<br />
Neden Alevilerin ya da Alevi olmayan diğer grupların devlette bu<br />
kadar rahat parası yenirken, Cemevleri kapatılıyor, bizim hocaları<br />
parayla satın almaya çalışıyorlar. Bizi nasıl bu kadar yok sayabilirler?<br />
Buna karşın Birbirimize Sahip Çıkıyoruz gibi bir grubu her<br />
zaman anlamlı buldum ama çok yetersiz olduğunu da gördüm.<br />
Müslüman kadınlar neden bize sahip çıkmıyorlar? İktidardalar,<br />
ben bunu beklerdim. Biz kimiz? Biz Kürt’üz, biz Aleviyiz, biz<br />
Çerkez’iz. Türk ve Müslüman olmayan herkesten bahsediyorum.<br />
Bu gruplara hiç sahip çıkılmadı.<br />
Biraz uzun oldu ama birkaç tane de soru sormak istiyorum.<br />
Dedin ya “Biz akademiden dışlandık, teorimizi, kuramımızı oluşturamadık,”<br />
okullara alınmadınız bunu küçümsemiyorum ama<br />
sosyalistler de feministler de Kürtler de akademide değiller ama<br />
herkes kendi mecrasını kurdu. Burada acaba Müslüman kadınların<br />
bir eksikliği olmadı mı? Başları örtülü diye akademik alanda<br />
yazamadılar, çizemediler ama tek yer akademi midir? İkinci<br />
sorum, neden Müslüman kadınlar, Müslüman erkeklerle bir tür<br />
yüzleşme yaşayıp, Müslüman feminist bir akım oluşturamadılar?<br />
Benim için önemli olan bir diğer soru ise şu: Ben evlenmedim,<br />
mümkünse hiçbir zaman da evlenmek istemiyorum. Evlilik dışında<br />
her türlü birlikte yaşamanın kadınlar için bir hak olması<br />
gerektiğini düşünüyorum ve bununla ilgili bizim gibi evlenmeyi<br />
reddeden az sayıda kadın yerine Müslüman hareketin söylem üretip,<br />
mücadele etmesi gerektiğini düşünüyorum. İkinci eş, üçüncü<br />
eş gibi durumlar dolayısıyla nikâhsız birliktelik yaşayan kadınlar<br />
var. İslamiyet’te de dört kadın şarttır diyor, bu neden Müslüman<br />
kadınların gündemine girmiyor?<br />
Yasemin: Ben feminist bir eşcinselim ve feminist eşcinsellerle<br />
dindarların sürekli karşı karşıya getirilmesinden duyduğum<br />
rahatsızlıktan dolayı Muhabbet Atölyelerine, Birbirimize Sahip<br />
Çıkıyoruz’a ve onun evvelinde Ankara’da yaptığımız kendi çapımızdaki<br />
girişimlerin hepsine katıldım. Feminist hareket içerisinde<br />
kendini dindar olarak tarif eden kadınlar örgütlenmenin doğal<br />
bileşeni ve aktivisti değiller. Tersine dindar örgütlenmelerin<br />
içinde de herhalde feministlere bir alan açılması mümkün değildir.<br />
Ankara’da örgütlendiğimiz zaman “Çok mu beyaz ve Sünni<br />
Türk’üz acaba?”, “Orta sınıf feministler miyiz?”, “Kendi içimize<br />
mi kapalıyız?” gibi sorular aklımıza çok takılırdı. Çünkü hemen<br />
100 101