You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
İstanbul Amargi - Feminizm Tartışmaları Kürt Kadın Hareketi ve Feminizm<br />
si olabileceğine inanıyorum.<br />
Bir şey daha var. Duygusal zekâ meselesi, tukaka falan değil<br />
ama yine de modern bilimin de getirdiği bir sistem olarak hayatı<br />
ve dünyayı ikiliklere ayırarak, yin/yang’lar oluşturarak, siyah/beyazlar<br />
oluşturarak, eril/dişiller oluşturarak da aslında normal olan<br />
ya da normal olmayan erkek veya kadın kategorilerini hayatımıza<br />
katıyor ve bizi kategorilerin içinde hapsedip, ya o ya da bu olmaya<br />
zorluyor ve aradaki o geçişleri görmemizi engelleyebiliyor. Bunun<br />
için de belki eşcinselliğe dair politika üretmek zorlaşıyor.<br />
Figen: Dualizm…<br />
Sevi: Evet.<br />
Berfu: Ben de çok teşekkür ederim sunumunuz için. Jineolojide<br />
benim de katılmadığım baya nokta var ama ben de İlke’nin bahsettiği<br />
pratik farklılığı çok hissediyorum. Savaş ortamında ve bir<br />
ulus olarak taarruz altında olmanın bizim yaşam pratiklerimize şu<br />
anda içkin olmayan birtakım faktörleri var ve bunlar çok önemli<br />
farklılıklar yaratıyor. Jineoloji buradaki bazı kadınların <strong>feminizm</strong>lerine<br />
ya da benim <strong>feminizm</strong>ime uymuyor olabilir ama kadınları<br />
örgütleme biçiminizi ve çabanızı gerçekten çok takdir ediyorum.<br />
Jineolojideki doğaya olan vurgunuzdan çok özcü bir söyleminizin<br />
olduğu sonucu ortaya çıkıyor ve çoğumuz da burada kadının<br />
bir özü olduğu meselesine katılmıyoruz ama benim sizin “kadın<br />
bakış açısı” demenizden anladığım gerçekten eril dilin bir şekilde<br />
kırılmaya çalışılması. “Kadın bakış açısı” dediğiniz şeyi daha çok<br />
eril analitik söylemin, duyguları ve kadınlıkla özdeşleştirilen her<br />
şeyi dışarıda bırakan sistemine karşı bir başkaldırı olarak görüyorum<br />
dolayısıyla tamamen özcü söylemlerle bir okumuyorum,<br />
orada ataerkil sisteme karşı bir strateji sezinliyorum.<br />
Burada bu tartışmayı yürütürken bir rahatsızlığım da oluştu<br />
açıkçası. Sizin dilinizin yapıcılığı konusunda Sevi’ye katılıyorum<br />
fakat tartışılırken “Feminizmde şu şu tartışmalar var, böyle şeyler<br />
var,” diyen, öğreten bir tavır sezdim buradaki katılımcılarda. Böyle<br />
bir eleştiri getireceğim, sanki üstten, öğreten bir tavır varmış gibi<br />
geldi bana ve bu beni rahatsız etti.<br />
Özlem: Geleneği bozmayayım, ben de teşekkür ederek başlayayım.<br />
(Gülüşmeler) Jineoloji kavramını bu tartışma vesilesiyle ilk<br />
defa duydum ve çok ilgimi çekti. Kürt Kadın Hareketi’yle ilgili çok<br />
uzaktan takip ederek edindiğim bilgilerin kavramsal olarak nasıl<br />
oturtulmaya çalışıldığını anlamamda yardımcı oldu. Çünkü jineoloji<br />
kavramının yönelttiği birçok eleştiriyi kesin doğrular ve yargılar<br />
olmaktan öte bu kavramı tartışırkenki soru işaretleri olarak<br />
aldım: Bu konu Kürt kadınları tarafından nasıl tartışılıyor ve ona<br />
dair sorular neler olabilir, hangi açılardan başka türlü tartışabili-<br />
riz gibi...<br />
Bilimle ya da “kadının doğası”yla ilgili eleştirileri değerli<br />
buluyorum. Feminizmin ana derdi deneyim üzerinden örgütlenmek,<br />
bilgi biriktirmek ve mücadele etmekse bunun üzerinden<br />
Kürdistan’da yaşanan koşullar içinde orada bir bilgi üretiyor olmanın,<br />
tahayyül etme biçimleri kurmanın ben de çok kıymetli olduğunu<br />
düşünüyorum, tabii ki de birbirimizi eleştirme ve birbirimizle<br />
tartışma yollarını açık tutarak. Ben isimlere çok takılmam,<br />
<strong>feminizm</strong> olur, jineoloji olur, kim nasıl tanımlamak istiyorsa öyle<br />
tanımlar, ufkum açık yani. Ama <strong>feminizm</strong>e biz de dâhil olmak<br />
üzere hepimiz Batı kaynaklı bakıyoruz, aslında <strong>feminizm</strong>in ideolojik<br />
olarak önerdiği, öngördüğü şeylerin Batı olmayan yerlerde<br />
nasıl örgütlendiğini, yaşam pratiğine nasıl geçtiğini, o geçişlerin<br />
nasıl olduğunu çok bilmiyoruz. O yüzden Batı kaynaklı <strong>feminizm</strong><br />
düşünüldüğünde jineoloji kavramsallaştırması ile sizin kurduğunuz<br />
teorik zemin bana da çok mantıklı geliyor. Bunu <strong>feminizm</strong>in<br />
sorunu olarak değil, <strong>feminizm</strong> pratiği olarak görüyorum ve biz bu<br />
pratiği Batı’dan bildik, Batı kaynaklı çoğu toplumsal eleştiri gibi.<br />
O yüzden isimler artık bu noktadan sonra fark etmez çünkü başka<br />
bir yerde bunun nasıl kavramsallaştırıldığını bilmiyoruz.<br />
Eda: Bence jineoloji içinde tartıştıklarınız zaten <strong>feminizm</strong> içinde<br />
olan tartışmalar ve bu yüzden <strong>feminizm</strong>in jineolojiyi kapsadığını<br />
düşünüyorum. Burada gördüğüm şu: Feminizm sizi tatmin etmemiş.<br />
Size bir şeyi verememiş. Bir açık bırakmış ve siz de bu açığı<br />
farklı bir şekilde adlandırarak çözümleme yoluna girmişsiniz. Bu<br />
o kadar değerli bir şey ki çünkü eğer biz kendi pratiğimizde de<br />
Batı kaynaklı olmayan bir <strong>feminizm</strong> yaşamak istiyorsak, işte bu<br />
noktada sizin ortaya attığınız jineolojiyi tartışmamız lazım. Ama<br />
birincisi, neden böyle bir şeye ihtiyaç duyuldu?<br />
İkincisi de örgütlenmeye ve eylemliliğe datir eleştirinizin çok<br />
değerli olduğunu düşünüyorum ama sizin Kürt Kadın Hareketi<br />
olarak yeni bir kavram ortaya atmanızın, yeni bir şey oluşturmaya<br />
çalışmanızın hareketinizin enerjisini böleceğini düşünüyorum.<br />
Sizin zaten oluşturduğunuz, yıllardır içinde bulunduğunuz bir<br />
örgütlülük var. Farklı bir kanaldan, farklı bir kavram ortaya atmak<br />
enerjinizi sanki ikiye bölüyor gibi geliyor.<br />
Elif: Figen, konuşman ve buradaki tartışmalar sadece buradaki<br />
feminist kadın arkadaşlar için değil, Kürt Kadın Hareketi’nden<br />
olan bizler için de çok açıcı ve öğretici oldu. Eda’nın bıraktığı<br />
yerden gireyim. Figen’in zaten başından beri anlattığı gibi Kürt<br />
Kadın Hareketi önceden yazılmış, çizilmiş ve o yazılan, çizilene<br />
göre hareket eden, adım atarken de “Yazılan, çizilene uygun mu<br />
hareket ediyoruz acaba?” diye ilerleyen bir hareket değil. Bir halk<br />
76 77