13.03.2013 Views

amargi_feminizm_tartismalari_kitap_2012

amargi_feminizm_tartismalari_kitap_2012

amargi_feminizm_tartismalari_kitap_2012

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İstanbul Amargi - Feminizm Tartışmaları Radikal Feminizm<br />

tilmesi için sistem olmak zorunda değil ki!<br />

Ayşe: “Benim <strong>feminizm</strong>im patriarkaya, militarizme, milliyetçiliğe<br />

karşıdır,” diye söze başlanıyor. Bir feminist için milliyetçilik de,<br />

militarizm de patriarka ile eş değer olamaz. Eskiden göğüs göğse<br />

çarpışılıyordu fakat şimdi orduların gücü kullandıkları teknolojilere<br />

bağlı ve bu teknolojide kadınlar da askere alınamaz mı?<br />

Savaşlar artık askeri güçlerle sivil halk arasında geçiyor, yalnız<br />

askeri güçler arasında cereyan etmiyor. O yüzden kadınları daha<br />

çok mağdur ediyor doğru ama bu savaşları kadınlar yürütemez<br />

diye bir şey yok. Ordunun erkeklerden oluşması da militarizmin<br />

vazgeçilmez bir özelliği değil. Daha önemlisi, patriarka, tıpkı kapitalizm<br />

gibi bir sistem, milliyetçilik ve militarizm kapitalizmin<br />

sonuçları.<br />

İsmigül: Ama bu da şart değil ki. Ordu isterse kadınlar ve erkeklerden<br />

oluşsun yine de ürettiği şeyin esas olarak kime zarar verdiğini<br />

biliyoruz. Kadınlık ve kadınlara.<br />

Handan: Peki, iyilerden oluşan bir orduysa ne olacak?<br />

İsmigül: Ama o zaman da ben buna militarizm demem de başka<br />

bir şey derim ve başka türlü tartışırım.<br />

Handan: Askeri bir organizasyon militer bir şeydir. Biz ideolojik<br />

bir anlam yüklüyoruz ama yüklemeyenler, pasifist insanlar<br />

için antimilitarizm barışçı, her türlü şiddete karşı olmak demek<br />

bildiğim kadarıyla, onlar her türlü silahlı güç kötüdür diyorlar.<br />

Militarizmin de antimilitarizmin de tanımlanmaya ihtiyacı var,<br />

bu iki kavramdan herkes aynı şeyi anlamayabilir.<br />

Militarizm ordu, savaş, uluslararası politika ile ilgili bir şey<br />

değil mi? Ben şöyle düşünüyorum: Antimilitarizmin <strong>feminizm</strong>in<br />

içine girmesi gerekmez. Savaş sadece kadınları değil herkesi ilgilendiren<br />

bir sorun ama kadınlar için dolaylı sonuçları vardır, alt<br />

tahliller yapılabilir.<br />

Antimilitaristim diyoruz da peki, kim militarist? Birincil derece<br />

önemli olan kadınlarla doğrudan ilgili olan olaylar; bu yüzden<br />

Türkiye’deki tartışmalardan da dünyadakilerden de kendimizi<br />

feministler olarak ayırmamız lazım.<br />

Ayşe: Ben bir ordu kadınlara tecavüz etmiş, biz buna karşı çıkmayalım<br />

demiyorum, tabii ki karşı çıkacağız. Şunu söylemeye çalışıyorum:<br />

“Nasıl bir feministsiniz?” sorusuna patriarka, milliyetçilik<br />

ve militarizm karşıtı bir feministim denilmesinde bir sorun var.<br />

Patriarkayla, milliyetçilik ve militarizm eş değer değil, zaten bu<br />

ikisi sistem değil. Dergileri okuyorum, feminist kadınlar “Ben bir<br />

kere feminist olarak militarizme karşıyım,” diyor. En sık söylenen<br />

şey bu. Bence kapitalizm daha önemli çünkü kapitalizm bir sistem.<br />

Militarizm ekonomik temelleri olan ama üretim ilişkilerine<br />

dayanmayan bir olgu, bir sistem değil.<br />

İsmigül: O zaman belki <strong>feminizm</strong> demek yerine, belki de<br />

İstanbul’dakilerin ve bu salondakilerin, savaştan doğrudan etkilenmeyenlerin,<br />

ölmeyenlerin ya da gelir kaynakları çat diye ortadan<br />

kalkmayanların <strong>feminizm</strong>inden bahsedebiliriz, bizim <strong>feminizm</strong>imizden.<br />

Ayşe: Hayır.<br />

İsmigül: Çünkü Batman’daki Kürt kadınların <strong>feminizm</strong>i söz konusu<br />

olduğunda...<br />

Ayşe: İnan ki Batman’da da kadınlar patriarkadan daha çok zarar<br />

görüyor. Ben bunu kendi gözlemlerimden söylemiyorum.<br />

Patriarkanın nasıl zarar verdiğinin bilgisi Kürt Kadın Hareketi’nin<br />

metinlerinde var.<br />

İsmigül: Bunu zaten kimse reddetmiyor. Patriarkanın da, militarizmin<br />

de zarar verdiğini biliyoruz. Cinsiyet meselesi militarizme<br />

içkin demek, biri olmadan diğerinden söz etmek mümkün değil<br />

demek...<br />

Ayşe: Eğer savaş meselesi canını daha çok yakıyorsa o zaman barış<br />

hareketinde çalışabilirsin. Buna bir şey demiyorum ama <strong>feminizm</strong><br />

bu olmak zorunda değil.<br />

İsmigül: Ben savaş meselesini sadece “İnsanlar ölüyor,” diye değil<br />

savaş sürdüğü müddetçe erkeklik yeniden üretiliyor ve o erkeklik<br />

beni de vuruyor diye dert ediniyorum. Tam da cinsiyet meselesinden<br />

dolayı, kadın olduğum için feminist olarak savaş meselesine<br />

karşı söz söylemek zorunda olduğumu düşünüyorum.<br />

Ayşe: Tabii savaşta da, her şeyde de erkeklik üretiliyor ama…<br />

İsmigül: Savaş demiyim, militarist zihniyet diyeyim o zaman.<br />

Ayşe: Militarist zihniyet diye bir şey yok, zaten bizim zihniyetle<br />

bir derdimiz yok. Önce sistem değişmeli, maddi koşullar değişince<br />

zihniyet de değişir. Türkiye’de şimdi böyle bir ortam var ama<br />

başka bir durumda militarizm, mesela İsrail’de “Kadın, erkek herkes<br />

savunmaya,” diyor.<br />

Türkiye toplumu ikiyüzlü bir toplum, herkes vatan millet<br />

için ölmeye hazır sözde ama herkes yüksek lisansa yazılıyor.<br />

Ücretli askerlik açıldı, inanılmaz düşük katılım var. Sonra hepsi<br />

twitterda profillerine Türk bayraklarını koyuyorlar, yalan! Bu<br />

pratikler erkekliği üretiyor tabii… “Erkeklik bu değil, mesele insanlık,”<br />

da diyebilirsin ama her ne olursa olsun <strong>feminizm</strong>in işi bununla<br />

uğraşmak değil. Hatta bence antimilitarizmin işi bile bu<br />

zihniyetle uğraşmak değil, savaş fabrikasıyla, onu yaratan iç politikayla,<br />

onu yaratan dış politikayla uğraşmaktır. Militarizm bütün<br />

bunların bir sonucu, icap edince yükseliyor. Birden bire bedelli<br />

askerlik çıkıyor, niye? Bu militarizmin çıkarına hizmet eden bir<br />

44 45

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!