Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
İstanbul Amargi - Feminizm Tartışmaları Pornografi ve Feminizm<br />
var ve onlar zaten kadını bir keyif unsuru olarak görüyor. Ama<br />
kadın zaten bir keyif unsuru…<br />
Bu filmde de kadın bir keyif unsuru, keyif veren ve alan ve<br />
aktif arzuyu hayata geçiren bir şey; belki buradan bir his var queer<br />
pornoda. Ama peki, bu güçlü kudretli alan ve veren kadın her zaman,<br />
saçlarının yanları tıraşlı, taşaklı, agresif, kızgın ve çok güçlü<br />
gözükmek zorunda mı? “Dışarıda bıraktığınız baskıcı erkek dünya”<br />
sözünün ben sorunlu olduğunu düşünüyorum.<br />
Ben bunun değil de aslında biraz evvel saydığım şeylerin erkek<br />
olduğunu düşünmüyorum. Ama bu özelliklerin de erkeği erkek<br />
kılan, ya da fallik kılan olduğunu düşünmüyorum. Dolayısıyla<br />
belki çokluk yaratmak, belki izlediğimiz pornolarda ya da yaşadığımız<br />
hayatta cinselliği queerleştirirken ya da queer cinsellikler<br />
yaşamaya çalışırken farklı öznelliklerin de kendini özgürce ifade<br />
edebileceği alanlar oluşturmak gerekiyor. Çok fazla insan şöyle diyor,<br />
“Siz çok cesursunuz, çok queersiniz çok marjinalsiniz.” Oysa<br />
bana bunu söyleyenin, cinselliği de belki benden çok daha “radikal”<br />
ama belki kamusal alanda öyle gözükmüyor olamaz mı?<br />
İsmigül: Senin yaptığına ya da olduğun şeye “cesaret” denmesi de<br />
yabancılaşmanın bir nedeni galiba. Sen onu bir eylem olarak yapıyor<br />
değilsin, daha ziyade onu sen bir varoluş olarak yaşıyorsun.<br />
Cesur davranabilmek için cesur davranmama seçeneğimiz olması<br />
lazım. İki yoldan bizim cesurca olanı seçmemiz lazım ama senin<br />
başka seçeneğin yok, o senin varoluş biçimin aslında. Sen derken<br />
hepimiz benzer bir şey yaşıyoruz. Yabancılaşmamıza esas neden<br />
olan şeyin bu olduğunu düşünüyorum.<br />
Yıldız: Filmle ilgili konuşacaktım ama Ecemen’in açtığı konudan<br />
kendime dair bir şeyler söylemek istedim. Biz aslında nasıl<br />
yaşıyoruz bu cesurluk meselesini? Benim de birçok yerde yabancılaşmama<br />
yol açan şeyler oluyor. Kendi hikâyeme bakıyorum, bir<br />
şeyler yapıyorum ama ben bunları canım istediği için yapıyorum.<br />
Mesela sokağa etekle çıkmak benim için aslında hiç önemli bir şey<br />
değil bence. Ama sonrasında biri “Aa çok cesursun,” dediği an düşünüyorum,<br />
bu yaptığım iş cesaret isteyen bir iş aslında ama ben<br />
böyle düşünmüyorum. Bu beni bir sürü soruya götürüyor ve aslında<br />
bu biraz bizle, kurgulamaya çalıştığımız sosyallikle de alakalı<br />
bir şey. Her defasında hâlâ şunu söylüyorum: “Biz acaba bir şeyleri<br />
yanlış mı yapıyoruz, birbirimize bu kadar değmiyor muyuz, hâlâ<br />
birbirimiz için yabancılar mıyız, birbirimize bu kadar yabancıysak<br />
nasıl bu kadar rahat diğerine cesur diyebiliyoruz?” Sen bana<br />
bunu diyorsun ama nasıl hissettiğimi bilmiyorsun, sormuyorsun.<br />
Filmde beni tek bir şey rahatsız etti, “Biz burada getto, alternatif<br />
yaşam alanı kurduk, bunu kurmak için iki şeyden bağımsız<br />
olmamız gerekiyordu, biri erkekler, diğeri kapitalizm,” diyordu.<br />
Bana çok suni geldi, birincisi erkeklerden azade olma değil, derdim<br />
erkten, erkeklikten başka bir şeyden azade olmak. İkincisi de<br />
kapitalizmden azade olmayı nasıl tanımlıyoruz, nasıl bu kadar<br />
dışarıda durabiliyoruz, böyle net bir ikilik var mı?<br />
Kanno: Filmdeki bedenler, tığ gibi delikanlılar gibi geldi bana,<br />
aklıma da kendi göbeğim geldi, vücutlar biraz şişman olsa mesela<br />
ne olur? (Gülüşmeler)<br />
Ceylan: Onlar kamera arkasında. (Gülüyor)<br />
Gülkan: Çok iyi tespit bence de<br />
Ceylan: Ben de bir anekdot eklemek istiyorum. Queer dediğimiz<br />
ne? Queer’in de öyle kalıpları var ki, sen o kalıbın içindeysen sanki<br />
bütün cinsiyetleri kafanda çözmüşsün gibi algılanıyor. Bu yüzden<br />
de bunu tartışmak önemli. Ortodoks <strong>feminizm</strong> diye kolayca<br />
bahsettiğimiz kavram, <strong>feminizm</strong> ve porno tartışmasını veya LGBT<br />
hareketle <strong>feminizm</strong>in içindeki çatışmalar belki bu kalıpları gördüğümüzde<br />
bir anlam taşıyor, çünkü queerin de getirdiği bir kalıp<br />
var ve o kalıplarla belki de eski feminist hareketin bağdaşması çok<br />
zor, birbirini ötekileştiren bir hale geliyorlar. Filmde de kesinlikle<br />
herkes tıraşlı, ama ben de kıllarımdan hoşlanmıyorum, alıyorum<br />
bacak kıllarımı ne var yani? Ben çözmedim mi yani cinsiyet olayını,<br />
düşünmüyor muyum? (Gülüyor) Bu filmde de bu tür kalıplar<br />
var ama aslında güzel olan şey bundan bahsetmeleri, bunun farkında<br />
olmaları.<br />
Katılımcı (d): Ben de aynı şeyi hissettim. Ay, dedim bunların<br />
hepsi top model, saçlarını kazıtmışlar, punk olmuşlar. Ama sanki<br />
bu eleştirime filmin içinde cevap verdiler. “Herkes eksiklerini<br />
göre göre ilerliyor,” dediler ya… Mesela bu beyaz bir film, niye siyahı<br />
yok, çünkü biz çekiyoruz, onu düşünenler onu çekiyor dediler.<br />
Biraz hatta kendime, hepimize bir çağrı gibi algıladım. Ben<br />
topmodel’e benzemiyorum, ben de o zaman böyle bir film çekebilirim.<br />
Katılımcı (b): Az önce filmde de söylendi, antikapitalist de bir<br />
yaşam tarzı olmalı. Queer porno sektörel bir pozisyon aldığı zaman<br />
orada da farklı tartışmalar ortaya çıkıyor. Ben Mango’nun<br />
queer baskılı bir tişört satmasına da karşıyım. O antikapitalist<br />
vurgusu çok önemli.<br />
Yıldız: Queer yeni ve yeni inşa ettiğimiz bir kimlik mi? Biz çok<br />
güzel bir kimlik inşa edip adını queer koyduk ve “Bu çok özgürleştirici<br />
hadi gelin hepiniz queer olun,” mu diyoruz? Çok havalı bir<br />
yandan… Mesela iki ay önce saçımın burası punk’tı, çok havalıydım,<br />
şimdi değilim, daha az mı queer oldum? Yoksa meselemiz<br />
bunun radikal bir eyleme biçimi olması mı? Onu yıkan, yapan,<br />
458 459