Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
İstanbul Amargi - Feminizm Tartışmaları Anayasa Tartışmaları<br />
Begüm: Lambda’dan bir arkadaştan, LGBT örgütüne üyelik şartı<br />
istediklerini de duymuştum.<br />
Yasemin: Ben de tam onu söyleyecektim. Biz Kaos’un iki tane<br />
üyesine, kurucu üyemiz, yönetici üyemiz diye bir belge verdik<br />
adamlar ikna olmadılar. Bu yeni bir yöntem değil, dört beş senelik<br />
bir olay. Ve o çocuklar fotoğraf çektirmek, ağda yaptırmak zorunda<br />
kaldılar.<br />
Begüm: Ama gerçekten o belgeyi de kabul ediyorlar.<br />
Sedef: O belgeyi de facto istiyorlar.<br />
***<br />
Esen: Şu anda anayasa çalışmaları ne durumda?<br />
Sedef: Bu tartışmalarda en son genel ahlak konusunda tıkandılar,<br />
iki hafta sonra da tatile girecekler zaten. Büyük ihtimalle Ekim’de<br />
Meclis açıldığında kaldığımız yerden devam edeceğiz. Şöyle bir<br />
şey var; daha birinci maddenin birincisindeler yani daha eşitlik<br />
maddesini tartışıyorlar.<br />
Seyda: Ama çok önemli bir madde o.<br />
Sedef: Ama işin komik tarafı esas ateşli tartışmaların döneceği<br />
konuya bile gelmediler. O yüzden MHP “Tamam, tamam bunları<br />
geçin, esas konuya geçelim,” diye etnik köken ve cinsel kimliğin<br />
konmasına “Evet,” dedi. İşin kötü tarafı anayasa tartışmaları medyada<br />
çok yer bulamıyor. Tartışmalar çok güçlü bir şekilde ilerlemiyor,<br />
çok alttan alta ilerliyor ve daha fazla ses çıkarmamız gerekiyor.<br />
Güneş: Ne oldu son tarih falan?<br />
Seyda: Bu sene bitiririz diye konuşuyorlardı.<br />
Sedef: Ben de <strong>2012</strong> sonu diye hatırlıyorum ama hiç zannetmiyorum<br />
çünkü dediğim gibi AKP’nin planı CHP’yle MHP’yi masadan<br />
kaldırmaktı ama o planı işe yaramadı. Şimdi ne yapacaklar bilmiyorum.<br />
Esen: Bu anayasa tartışmaları çok alttan alta ilerliyor ve ancak<br />
belli birtakım iletişim ağlarına ya da derneklere üyeysek süreci<br />
bilebiliyoruz. Bizim aramızda bile her birimizin ne kadar bildiği<br />
tartışılır. Meseleyle ilgilenen, bu faaliyetleri yürüten arkadaşlar<br />
daha iyi biliyor, Anayasa Kadın Platformu da öyle, Amargi’de de<br />
bir grup arkadaş ilgilendi, SPOD’da da muhtemelen öyle yürüyor.<br />
Anayasa toplumsal sözleşmeyse sözü daha çok yaygınlaştıracak ve<br />
insanlara ne olduğunu anlatacak bir yönteme başvurulması gerekiyor.<br />
Sizce bu yöntem ne olabilir? Mesela ben SPOD’un yöntemini<br />
stratejik olarak da çok iyi buldum. Üç temel maddeleri var<br />
ve bütün sözünü bu maddeler üzerinden kuruyor, talepleri çok<br />
açık ve net. Anayasa Kadın Platformu ve Amargi’ninkinde çok<br />
fazla madde var. Söylediğimiz sözün etkinliği ve yayılabilirliğini<br />
göz önünde bulundurduğumuzda, her maddeye söz söylemek mi<br />
yoksa birkaç tane temel talebi mi dillendirmek daha doğru bir<br />
yöntem ve anayasayla ilgili ortak bir kampanya nasıl yürütülebiliriz?<br />
Seyda: Mesela 2005 yılındaki TCK’nın değişim sürecinde, kadın<br />
örgütleri değişiklik taleplerini, kanunun tamamını kapsayacak<br />
şekilde maddeler halinde detaylı bir şekilde hazırlamışlardı ama<br />
kampanya yürütülürken üç, beş tane temel talebi öne çıkararak<br />
mücadele edildi.<br />
Esen: O dönem bütün haberlerde TCK değişim süreci yer alıyordu.<br />
Peki, şu anda Anayasa değişiklik süreci neden bu kadar gündem<br />
olmuyor?<br />
Sedef: Hem medyada sansür var hem de dediğim gibi insanlar<br />
aslında o kadar umutsuz ki!<br />
Ayşe: Anayasa bu kadar çok maddeden oluşmak zorunda mı?<br />
Belki bunu da konuşmak gerekiyor. Biz niye yedi, sekiz maddede<br />
en asgari ihtiyaçlarımızı dillendirdiğimiz bir sayfalık bir metinle<br />
“Türkiye’de yaşayan insanlar, halklar, canlılar olarak şu temellerde<br />
bir arada yaşamayı taahhüt ediyoruz,” diyerek bitirmiyoruz? Ama<br />
devletin sürekli olarak kendi vatandaşından korku psikolojisiyle<br />
kendini güvence altına alması ve bir erk oluşturmak istemesi söz<br />
konusu. Bir de ilk defa biz yazıyoruz. Bir devlet, 1923’te kurulmuş,<br />
1921 Anayasası koruyucu anayasa olmuş, 1923 ikinci anayasası olmuş.<br />
Anayasanı kendin yapmamışsın, toplum olarak bir mutabakat<br />
zeminin yok. Birileri sana “Sen şöyle bir toplum olmalısın,”<br />
diye bir çerçeve çizmiş. O nedenle kim nasıl bir toplumda yaşaması<br />
gerektiğini de bilmiyor belki. Bu da bu yasaları hazırlayanlara<br />
çoğunluğun sesi olma hakkını ve iddiasını veriyor ve ardından<br />
Burhan Kuzu “Toplum eşcinsel evliliklere hazır değil,” diyebiliyor.<br />
Katılımcı (d): Bahsettiğin gibi bir anayasa örneği var mı Ayşe?<br />
Sedef: Amerikan Anayasası öyledir.<br />
Ayşe: Biz kanun yazar gibi anayasa yazıyoruz.<br />
Seyda: Anayasası olmayan da var.<br />
Esen: Kim?<br />
Sedef: İngiltere.<br />
Yasemin: Belirli prensipleri, yüksek mahkeme ilkeleri var ve kanunları<br />
bunlara göre düzenliyorlar. Burhan Kuzu’nun Ayşe’nin<br />
bahsettiği açıklamasının ardından Kaos bir açıklama yapmıştı<br />
mesela. “Toplum hazır değil,” demişti ya, “O zaman siz toplumda<br />
ezilen azınlıkları toplumun insafına terk edecek bir siyaset güdeceğinizi<br />
açıkça söylüyorsunuz. Biz bunları korumayız, toplum ne<br />
444 445