Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
İstanbul Amargi - Feminizm Tartışmaları Anayasa Tartışmaları<br />
Evet, belki benim de böyle bir duruşum olabilir ama kurumsal<br />
olarak böyle bir duruş sizce ne kadar yerinde bir strateji olur? Ondan<br />
emin olamadım... Çünkü böyle bir talepte bütün eşcinsellerin<br />
birlik olmasını bekleyemeyiz, gerçekten evliliği yaşamak isteyen<br />
eşcinseller de olabilir. Yani, kurumsal bir söz olabilir mi bu?<br />
Sedef: Söylediğine ek yapmak istiyorum. Birincisi ilk söylediğin<br />
çok doğru bir tespit, şöyle bir örnek vereyim. Hollanda’da eşcinsellerin<br />
evliliğini en çok destekleyen partiler hangileridir biliyor<br />
musunuz? Sağcı partiler. Tam söylediğin gibi olmuştur. Bizim Avrupa’daki<br />
hareketi eleştirmemizin sebeplerinden biri de bu çünkü<br />
“Ancak evlenirseniz sizi tanırız,” noktasına getirtilmiştir eşcinseller<br />
ve onlar da o hakkı aldıklarında mücadele baya bir sönümlenmiştir.<br />
Bu, dediğin gibi muhafazakâr sistemin eşcinselleri kendi<br />
içine alabilmesi için bir yol.<br />
İkinci söylediğine de şöyle bir ek yapmak istiyorum. Evlilik<br />
sadece kadın ve erkeğin birbirlerini sevmelerinden meydana gelen<br />
bir kurum değil, hele Türkiye’de malum hiç değil. Yasemin’in<br />
de bahsettiği gibi evlilik sosyal hayatımızı etkileyen bir ton ilişkiyi<br />
ve durumu da içinde barındırıyor: Sigorta, miras, çocuk edinmek<br />
vs. Yoksa mesele sadece kiminle sevişeceğini birilerine deklare<br />
etmek değil. Mesela bir sürü evlilik programını hayretler içinde<br />
izliyoruz. Teyze çıkıyor, katın var mı, yatın var mı, diye soruyor<br />
çünkü evlilikler pek de öyle romantik bir kaygıyla yapılmıyor.<br />
Dediğim gibi bizim derneğin pozisyonu bu noktada nettir.<br />
Biz eşit vatandaşlar olarak herkesin eşit haklara sahip olması gerektiğine<br />
inanıyoruz fakat sosyal politikaların aile üzerinden değil,<br />
birey üzerinden belirlenmesi gerektiğine inanıyoruz ve eşcinsel<br />
evlilikleri tartışırken esas gündemimizde olan yaşama hakkını<br />
unutmayalım diyoruz. Bizim bu kafa karışıklığı içinde kendimize<br />
bulduğumuz politika bu ve şimdilik bu politika üzerinden yürüyoruz.<br />
Dediğin gibi “Biz kurum olarak evliliğe karşıyız,” demek<br />
bana açıkçası çok anarşistçe geliyor. Herkes aynı düşüncede olmayabilir.<br />
Tam da sıraladığım sebeplerden dolayı evlilik sadece romantik<br />
bir birliktelik değil, kişilere bir sürü yarar sağladığı nokta<br />
var, o yüzden buna toptan bir şekilde karşı çıkma şansımız yok bu<br />
memlekette ne yazık ki.<br />
Seyda: Bu tartışma aynı zamanda askere gitme sürecinde de oluyor<br />
değil mi? Çürük raporu alma meselesi de çok benzer.<br />
Sedef: Evet. Biliyorsunuz ki bütün erkekler için askere gitmek<br />
zorunlu vatan hizmeti fakat eğer bir hastalığınız olduğunu belirtirseniz<br />
askerlikten muaf tutulabiliyorsunuz. Her ne kadar Türk<br />
Tabipler Birliği eşcinselliğin bir hastalık olmadığını kabul etmiş<br />
olsa da ordu nedense hâlâ bunu bir psikoseksüel bozukluk olarak<br />
tanımlıyor. Artık dünyada kullanılmayan bir kaynağı kendisine<br />
referans alarak bunu söylüyor ve Minnesota kişilik testi yaparak<br />
insanların eşcinsel olup olmadıklarını anlamaya çalışıyor. Birkaç<br />
sene önce çok daha kötü uygulamalar vardı, ilişki sırasında çekilmiş<br />
fotoğraflar istiyorlardı.<br />
Güneş: Artık yok mu o?<br />
Sedef: Şöyle söyleyeyim, dernekler bu uygulamanın üzerine çok<br />
gittikleri için Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde (GATA) olmuyor,<br />
sadece pek bilmediğimiz bazı askeri hastanelerde bu uygulama<br />
olabiliyor. Kulağımıza geldiği anda tepki gösteriyoruz. Çok<br />
iğrenç bir şey gerçekten, ilişki sırasında fotoğraf istiyorlar ve bunun<br />
ikna edici olması için de, kişinin ilişkide edilgen pozisyonda<br />
olması ve yüzünde bir gülümseme olması gerekiyor.<br />
Bu gereklilikleri yerine getirip o çürük raporunu aldığında<br />
“Ben eşcinselliğin psikoseksüel bozukluk olduğuna inanıyorum,”<br />
demek oluyor. Ama askerlik yapmamanın diğer seçeneği olan vicdani<br />
retçi olmak da bu ülkede çok zor. Vicdani retçi oldukları için<br />
insanlar bu ülkede ne işkencelerden geçiyor. O sebepten dolayı<br />
kişiler ne yapacaklarını da bilmiyorlar. “Aman boş ver, askere gideyim,”<br />
dediklerinde de bir sürü başka sorunlarla karşılaşıyorlar:<br />
Sürekli aşağılanmayı, kötü işlerde çalıştırılmayı bir yana bırakın,<br />
taciz, tecavüze maruz kalabiliyorlar. İnsanlar can güvenliği hissetmediklerinden<br />
askere gitmek istemiyorlar. Şimdi Allah’tan bu<br />
bedelli askerlik çıktı da parası olan para biriktirip askerlikten kurtulabiliyor<br />
ama parası olmayan yüzündeki gülümsemeyle o fotoğrafı<br />
verip çürük raporunu almak zorunda.<br />
Bu da eşcinsel evlilikler gibi bir sorundur. “Çürük müyüm<br />
değil miyim, eşcinsellik psikoseksüel bozukluk mudur, değil midir?”<br />
tartışması var ama derneklerin sitelerinde yazar: “Çürük raporu<br />
almak istiyorsanız şunları şunları yapın!” Biz insanlara bu<br />
bilgiyi sunarız çünkü bu konuda bilgi almak isteyen çok fazla insan<br />
bize ulaşıyor. Bir yandan çok doğru bir politika değil ama bir<br />
yandan da sistemin aygıtlarıyla sisteme karşı savaşmak gibi geliyor<br />
açıkçası. Bence bu sürecin kendisi çok ironik çünkü insanlar<br />
gidip, orada performans sergiliyorlar. Arkadaşları askere uğurlar<br />
gibi muayeneye yolluyoruz ve “Ay, bunu mu giysem? Bunu mu<br />
taksam?” diyerek gidiyorlar.<br />
Tabii askerlik artık yöntemlerini değiştiriyor. Şimdi eşcinselliğini<br />
kanıtlamasını istediklerine ailenden birisini getir, o söylesin<br />
diyorlar. Bu zaten ailesine açık olmayanlar için ciddi bir sorun.<br />
Bir taraftan 18 yaşını geçmiş bu kişiyi askere alıyorsun, ama diğer<br />
yandan da hâlâ aileni getir diyorsun.<br />
442 443