Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
İstanbul Amargi - Feminizm Tartışmaları Anayasa Tartışmaları<br />
Partnership mi olur, evlilik mi olur, çocuk evlat edinebilirler mi<br />
edinemezler mi, bunlar tartışmalı alanlar ve bence tartışmaya ihtiyaç<br />
duyulan da alanlar fakat şu anda LGBT örgütlerinin gündeminde<br />
olan talepler değiller. Önce biz eşit vatandaşlar olarak tanınmalıyız<br />
ki, ondan sonra oturup, bunları tartışabilelim. Haklar<br />
arasında önce bu olsun, sonra bu olsun demek çok doğru değildir<br />
ama politik strateji açısından çok gerekli bir yaklaşımdır. Ama hiç<br />
tartışılmıyor da değil, ufak ufak tartışılıyor. Belki duymuşsundur,<br />
Ankara’da bir çift arkadaşımız var Pembe Hayat’tan ve Kaos<br />
GL’den. Aras trans erkek, fakat pembe nüfus cüzdanına sahip,<br />
Barış da mavi nüfus cüzdanına sahip. Bunlar evlenmek istiyorlar<br />
ama dediğim gibi Aras trans erkek olduğundan dolayı erkek. O<br />
yüzden evlenme talebinde bulundular, gittiler ve belediyedekiler<br />
ne yapacaklarını hakikaten şaşırdılar çünkü evlenemezsiniz de<br />
diyemiyor, evlenebilirsiniz de diyemiyor. Böyle bir sürüncemede<br />
kaldı. Barış’la Aras da bu konu üzerinden çok güzel bir şekilde<br />
kendi bireysel kampanyalarını yürütüyorlar. Dernekler olarak onlara<br />
daha fazla da destek vermemiz gerektiğine inanıyorum. “Kardeşim,<br />
derdiniz pembe kimlik, mavi kimlikse eğer bizim kimliklerimiz<br />
var,” diyorlar. Ama dertlerinin o olmadığı çok aşikâr.<br />
Yasemin: Basında röportaj verdikleri için bilinir bir çiftler, yani<br />
belediyeninki bilmeden bir karşı çıkma değil, kim olduklarını bildikleri<br />
için karşı çıkıyorlar.<br />
Sedef: Aynen öyle bir durum var. O yüzden evlilik mevzusu hiç<br />
tartışılmıyor da değil. Bir, iki sene önce tartışılmıyordu ama şimdi<br />
biraz daha fazla tartışılıyor yalnız dediğim gibi bu çok hassas bir<br />
konu. Çünkü “Aman, eşcinsel evlilikler mi olacak?” tartışmasına<br />
girildiğinde bir sürü şey gözden kaçıyor. Bir bu sebepten dolayı,<br />
bir de eşcinsel evlilikler konusunda derneklerin de net bir politikası<br />
yok. Üzerine de kafa yormadık. O sebepten dolayı partnership<br />
olsun mu, olmasın mı, hangisi iyidir, hangisi değildir, konuşmadık.<br />
Ayrıca aramızda evlilik kurumunu eleştiren ve “Evlenmeye<br />
ne gerek var?” diyenler de var.<br />
Güneş: Ama partnership tam da o, evliliğe karşı ama hakları alabilmek<br />
için de birlikteliklere hukuksal bir zemin sağlıyor.<br />
Ayşe: Feministlerin de bunu yapması lazım.<br />
Sedef: Hayır ama partnership’i de bir evlilik modeli olarak gördüğü<br />
için çoğu birey aynen evlilik gibi bu konuyu da tartışmak bile<br />
istemiyorlar. Ne zaman tartışma gereğini duyuyorlar? Dediğim<br />
gibi sevgilisi hastaneye kaldırıldığında çünkü o zaman hayatın<br />
gerçekleriyle karşılaşıyoruz.<br />
Güneş: Ama feministler için de geçerli bu.<br />
Sedef: Büyük ihtimalle… Aslında bu çok geniş bir alan, bu yüzden<br />
sırf LGBT dernekleriyle değil de daha geniş bir kitleyle ortak bir<br />
politikanın belirlenmesi bence çok daha uygun olacaktır. Çünkü<br />
dediğim gibi LGBT bireylerin yaşadığı sorunların çoğunu evlenmek<br />
istemeyen insanlar da yaşıyorlar.<br />
Güneş: Bazı açılardan bakarsak bu aslında çok da ilerlemeci bir<br />
talep çünkü evliliğin yapısını çökerten bir mantığı var.<br />
Yasemin: Aslında bu tartışma uzun yıllardır LGBT hareketinde<br />
şu şekilde dönüyor: Biz kurumsal olarak, örgütlenme bazında evliliğe<br />
karşıyız. Eşcinsel evlilik yapı bozan, evliliğin mevcut şeklini<br />
sarsan bir şey ama bizim evliliğe kurum olarak karşı oluşumuzun<br />
nedeni sadece cinsiyet ilişkilerinin yeniden üretilmesi değil, evliliğin<br />
özel mülkiyet ilişkilerini de kapsayan bir sistem olması… Dolayısıyla<br />
eşcinsel evliliklerin de diğer evlilikler gibi aile kurumunu<br />
ve özel mülkiyeti sağlamlaştırdığına yönelik bir kaygımız var.<br />
Türkiye’de hâlâ eşitlik sorunu varken eşcinsel evlilik tartışmasının<br />
bir yere varabileceğini düşünmüyoruz. Fakat “Bir kurum<br />
olarak eşcinsel evliliği talep etmiyoruz,” gibi toptan bir karşı çıkışın<br />
ise mevcut hayatın içinde karşılaştığımız birtakım açmazları<br />
da var: Sevgilin hapse girdiğinde, hasta olduğunda ya da miras<br />
söz konusu olduğunda haklarının olmaması. Özetle, eşcinseller<br />
olarak “Kurum olarak evliliğe karşıyız,” ama bir eşitlik talebi olarak<br />
evlilik talebini sahipleniyoruz. Heteroseksüeller de evlenmese,<br />
özel mülkiyet olmasa, o zaman sorun yok ama varken eşitlik<br />
talebinin olması gerekiyor. Mesela pek çok Kuzey Avrupa ülkesi<br />
eşcinsel evliliği tanıdığı halde evlat edinmelerini daha yeni,<br />
2005’ten sonra tanıdılar. Orada da haklara aşama aşama ulaştılar.<br />
Bazen yasalar toplumun önündedir. Toplum daha o düzene<br />
geçmemiştir ama yasalar çıkar. Mesela cumhuriyet yasaları öyledir.<br />
Bazen de toplum zaten onu yaşıyordur ve devlet artık bunu yasalaştırmak<br />
zorunda kalır. Bu eşcinsel evlilikler meselesi de öyle,<br />
yasalaşsa bile kaç kişi annesine babasına gidip böyle bir şeyi söyleyebilecek?<br />
Dolayısıyla sadece yasallaşması yetmez, toplumsal<br />
düzende de tartışılıp, toplumda bir farkındalık ve kabul sürecinin<br />
yaşanması gerekiyor. Tek başına yasayla olamayacak bir süreç ama<br />
yasa olursa eşitsizlikleri ortadan kaldırmaya dönük, hızlandırıcı<br />
ve kolaylaştırıcı bir etkisi olabilir.<br />
Katılımcı (c): Evlilik talebi, “Ancak evlenirseniz birlikte olabilirsiniz,”<br />
gibi kuruluyor ve bu, muhafazakâr ve kapitalist bir kurumu<br />
sürdürebilmek adına da olabilir. Bir taraftan hak talebimiz var,<br />
miras konusu vs. var ama bir taraftan da bu devletle vatandaş arasındaki<br />
iktidar ilişkisinde devlet ne zaman, kaç kere, hangi pozisyonda<br />
sevişeceğimize kadar belirliyor. “Amargi ya da LGBT hareketi<br />
olarak evliliği tümden reddetmeliyiz,” biraz kafamı karıştırdı.<br />
440 441