13.03.2013 Views

amargi_feminizm_tartismalari_kitap_2012

amargi_feminizm_tartismalari_kitap_2012

amargi_feminizm_tartismalari_kitap_2012

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İstanbul Amargi - Feminizm Tartışmaları Anayasa Tartışmaları<br />

rumak, kadın erkek eşitliğini fiilen sağlamak, kişilerin hak ve özgürlüklerini<br />

sosyal hukuk devleti ve adalet ilkelerine aykırı olarak<br />

sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal bütün engelleri kaldırmak,<br />

kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak suretiyle<br />

insanların maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli<br />

şartları hazırlamaktır,” şeklindedir. Burada özetle “Devlet vatandaş<br />

için var,” deniliyor. Devlet, fiilen yaşanan bazı eşitsizlikleri<br />

ortadan kaldırmak için her türlü tedbiri almalı ve devletin güvenliğini<br />

değil, kişi hak ve özgürlüklerini korumalıdır.<br />

Devamında, 9. Madde olan Eşitlik Maddesi’nde ise özetle<br />

bu maddenin fiili eşitliği yaratmadığı gerçeğinden hareketle değişiklikler<br />

yapılmasını istiyor. Maddenin 1. bendinin “Herkes dil, ırk,<br />

etnik köken, renk, cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, siyasal<br />

düşünce, felsefî inanç, din, mezhep, medeni hâl, yaş, engellilik ve<br />

benzeri nedenlerle ayrım gözetilmeksizin yasa önünde eşittir,” şeklinde<br />

değiştirilmesi öneriliyor. Burada daha önce hiç yazılmamış<br />

olan ayrımcılık türlerine işaret edilmiş. Mesela etnik köken, cinsel<br />

yönelim, cinsiyet kimliği (bu LGBT’lerin de önerdiği bir değişiklik,<br />

Sedef de söyleyecektir), medeni hâl, yaş ve engelliliğe bağlı<br />

ayrımcılıklar AKP taslağında yer almamaktadır. Oysa mesela medeni<br />

hâl, yaş ve engellilik özellikle istihdam alanında insanların<br />

çok karşısına çıkan bir ayrımcılık şekli: “Bilmem kaç yaşına kadar<br />

olanlar başvurabilir,” diye iş ilanı veriyorlar ya da bekâr olup,<br />

olmamanız işe alınıp, alınmamanızda bir etken olabiliyor. Başka<br />

alanlarda da karşımıza çıkıyor ama en görünür sorun alanı bu.<br />

Yine bu maddenin 4. bendinde kadınların tüm karar organlarına<br />

eşit temsil ve katılımını sağlamak için pozitif ayrımcılık yapılmasını,<br />

geçici önlem alınmasını öneriyorlar çünkü Anayasa’ya “Her<br />

vatandaş eşittir,” yazınca eşitliğin tesis edilmediği o kadar açık ki,<br />

bu eşitliğin ancak pozitif ayrımcılıkla tesis edilebileceğinin altını<br />

çizen bir madde bu.<br />

AKP taslağında ve mevcut Anayasa’daki, temel hak ve<br />

özgürlüklerin sınırlandırılmasını düzenleyen 19, 21, 22, 24, 26,<br />

29, 31, 32. Maddeleri “Soyut ve keyfi, içeriği kişiden kişiye değişen<br />

gerekçeler ile sınırlandırılmamalıdır,” diyerek bu maddelerin<br />

tamamının kaldırılmasını önermiştir. Mevcut Anayasa’da ve<br />

AKP’nin taslağında bir özgürlük ve hak tanımladıktan sonra “Ama<br />

şu şu nedenle sınırlandırılabilir,” ibaresi yer alıyor. 1982 Anayasası<br />

“ama” anayasasıdır. Önce bir şeyi tanımlar ardından “Ama şu şu<br />

nedenle yapamazsın,” der. Bu temel hak ve özgürlüklerin hemen<br />

hemen hepsi “Bir ya da birden çok gerekçeyle sınırlandırılabilir,”<br />

diyor ve bunlar çok belirsiz nedenler. Bunlar, genel ahlak, milli<br />

güvenlik, kamu düzeni genel sağlık gibi neyi işaret ettiği, neye<br />

tekabül ettiği belli olmayan, çok keyfi uygulamalara yol açabilen<br />

gerekçelerdir. Amargi taslağında ise biz hangi nedenlerle sınırlandırılabileceğini<br />

öngörmüştük çünkü “Sınırlandırılamaz,” deyince<br />

kurtulamıyorsunuz; her hak ve özgürlüğün mutlaka bir sınırı var<br />

ama bu sınırın bireylerin hak ve özgürlüklerini gerçek anlamda<br />

tehdit edecek bir durum karşısında olması gerekir. Kendimizce<br />

düşündüğümüz önermeleri ileride söyleyeceğim.<br />

İlerlediğimizde, Madde 36: Seçme ve Seçilme ve Siyasi<br />

Faaliyette Bulunma, Madde 37: Siyasi Parti Kurma Hürriyeti,<br />

Madde 38: Siyasî Partilerin Uyacakları Esaslar, Madde 39:<br />

Kamu Hizmetlerine Girme Hakkı ve bu maddelerinin hepsine<br />

“Cinsiyetler arası eşit temsil ve katılımın fiilen sağlanması için<br />

özel önlemler alınması,” ibaresi eklenmiş.<br />

40. Madde, yani Vatan Hizmeti Maddesi’nde, kadınları da<br />

zorunlu vatan hizmeti yapmaya zorlama ihtimalinden dolayı değişiklik<br />

talep edilmiş. Vatan hizmeti, Türkiye’de fiilen askerliğe<br />

tekabül ediyor ama aslında askerlikle sınırlı değil. Vatan hizmeti<br />

diye bir madde koyulmuş olmasının sebebi, savaş durumunda<br />

mallara el konulabilmesi ya da insanlara “Şunu yap,” veya “Şuraya<br />

gönüllü git,” diyebilmek içindir aslında ama bu madde fiilen zorunlu<br />

askerliğe tekabül ediyor. Amargi’de bu madde üzerinden<br />

biz farklı bir tartışma yapmıştık, Kadın Platformu’nun talebinin<br />

ne olduğunun çok anlaşılmadığını düşünüyorum. Kadınlar yönünden<br />

değişsin, erkekler yönünden kalsın mı demek istiyorlar?<br />

Belki bunu demek istemiyorlar ama kadın perspektifinden bakıldığı<br />

için herhalde yalnızca o kısmını elleyelim diye düşündüler ya<br />

da hızlı geçilmiş, bilemiyorum…<br />

43. Madde’deki Ailenin Korunması mevzusunda ise şöyle<br />

bir önerme yapmışlar: “Aile, eşler arasında eşitliğe, ev işleri, çocukların<br />

bakım ve yetiştirilmesinde ve diğer tüm bakım işlerinde<br />

eşit sorumluluğa dayanır ve her türlü hukukî, ekonomik ve sosyal<br />

korunmadan yararlanır.” Mevcut Anayasa’da ve AKP taslağında da<br />

“Aile eşler arasında eşitliğe dayanır,” deniliyor fakat eşitliğin nasıl<br />

sağlanacağının tanımı açık ve yeterli değil. Bu yüzden Kadın<br />

Platformu ev işlerinin ortak yapılması gerektiğini belirtmiş çünkü<br />

eşitlik deyince kadının yemek yapması, ütü yapması erkeğin de<br />

bu işleri yapmaması gerektiğine dayalı bir eşitlik algısı var ortada.<br />

Kadın erkek eşitliğinden, kadın da çalışsın, adam da çalışsın ama<br />

kadın eve gelince bir de ev işlerini yapsın anlaşıldığı için bu algıyı<br />

ortadan kaldırmaya yönelik bu değişikliği önermişler. Ayrıca<br />

yine bu maddeye, mevcut Anayasa’da ve AKP taslağında olmayan<br />

“Devlet aile içi şiddet ve namus cinayetlerinin insanlık suçları<br />

olduğunu kabul eder ve önlenmesi için her türlü önlemi almakla<br />

418 419

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!