Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
İstanbul Amargi - Feminizm Tartışmaları Anayasa Tartışmaları<br />
zırladık. Yasemin önce Anayasa Kadın Platformu’nun taslağından<br />
sonra da Amargi’nin hazırladığı taslaktan bahsedecek.<br />
Anayasa Kadın Platformu önerileri<br />
Yasemin: Amargi, Anayasa Kadın Platformu’nun bir üyesi ve aynı<br />
zamanda platformun taleplerinin oluşmasına da katkı sundu.<br />
Fakat aslında bu süreci Platform’da daha aktif yer alan arkadaşlardan<br />
birinin anlatmasını arzu ederdik ama uygun değillerdi. Bu<br />
yüzden ben kısaca anlatmaya çalışacağım.<br />
Kadın meselesi, kadınların hakları, bedensel haklar ve eşitlikten<br />
ibaret değil. Kamusal yaşamın her alanında kadınlar erkekler<br />
kadar vatandaşlar, dolayısıyla her düzenlemeden erkekler kadar<br />
etkileniyorlar. Amargi olarak, “Kadın meselesi bu değil,” diye<br />
düşünmedik, “Demokratik bir toplumda gerekli olacak her şey<br />
kadınlara gereklidir,” diyerek bir taslak hazırladık, Anayasa Kadın<br />
Platformu da aynı perspektifle hareket etmiş. Anayasa Kadın Platformu,<br />
AKP hükümetinin 2007 yılında yeni anayasa tartışmalarını<br />
başlattığı zaman kuruldu. Bu, Türkiye çapında onlarca kadın örgütünün<br />
üye olduğu bir platform. 4 Anayasa Kadın Platformu’nun<br />
talepleri de şu anda uygulamada olan Anayasa üzerinden değil,<br />
AKP hükümetinin o zaman Ergun Özbudun’un başkanlığında hazırlattığı<br />
anayasa taslağı üzerinden hazırlandı. O zamanlar o taslağın<br />
anayasalaşacağı varsayıldığı için onun alternatifi yazılmaya<br />
çalışıldı ama şu an gelinen noktada o çalışma mı anayasa olacak<br />
belli değil. Başka yeni tartışmalar var.<br />
Anayasa Kadın Platformu taslağı hazırlarken şöyle bir yöntem<br />
izlemiş: Mevcut bir anayasa taslağı üzerinden, “Bu maddenin<br />
yerine bu maddenin konulmasını öneriyorum,” denilmiş. Biz<br />
Amargi olarak bunu biraz sorunlu bulduk. O maddelerin yerine<br />
her ne kadar alternatif maddeler yazsanız da şöyle bir sorun oluyor:<br />
Siz o maddedeki aynı bakış açısını, aynı anayasa yazılış sistematiğini<br />
korumuş oluyorsunuz. Amargi olarak bu yüzden maddelere<br />
alternatif yazmaktan daha farklı bir yöntem izledik.<br />
Çok fazla madde var, vaktimiz sınırlı olduğu için ve sizleri<br />
de sıkmamak için hepsine değinemeyeceğim. Belli başlı maddeler<br />
üzerinden taslağı anlatmaya çalışacağım.<br />
Anayasa’nın başlangıç maddesi çok önemlidir çünkü bu<br />
madde bir devletin ve toplumun nasıl bir yaşam tahayyül ettiğini<br />
anlatır. Anayasa’daki diğer maddelerin referansı bu maddedir.<br />
4 Anayasa Kadın Platformu’nun talepler tablosu ve platform üye listesi için bkz:<br />
(http://www.anayasa.org/index.php?option=com_content&view=category&id=51<br />
%3Akadn&Itemid=55&layout=default&lang=tr)<br />
Kadın platformunun talebi bu maddenin “Her türlü ayrımcılığı,<br />
ırkçılığı, sorunların şiddet yoluyla çözümünü reddeden toplumsal<br />
barış ve uzlaşmayı amaçlayan, farklılıklarımızı, kültürel zenginliğimizin<br />
kaynağı olarak gören bir eşitlik anlayışına sahip Türkiye<br />
Cumhuriyeti vatandaşları olarak insan haklarına ve hukukun<br />
üstünlüğüne dayalı, eşitlikçi, çoğulcu, katılımcı ve özgürlükçü<br />
bir demokrasi ve sosyal adalet ilkelerine bağlı, çevreye ve hayvan<br />
haklarına duyarlı, demokratik ve lâik Cumhuriyetin kurum ve kurallarını<br />
düzenleyen bir anayasal düzen içinde yaşama kararlılığı<br />
net bir biçimde belirtilmelidir,” şeklinde değiştirilmesi yönündedir.<br />
Burada aslında birden çok karşı çıkış var. Anayasa’nın başlangıç<br />
maddesinde “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı” diye bir tanım<br />
yok. Başlangıç maddesinde “Türk” diye bir tanım var. Herkesin<br />
Türk olması gerekiyor oysa biliyoruz ki Türkiye’de pek çok farklı<br />
halk var. Şu ana kadar yapılmış anayasalara baktığımızda, millet<br />
üzerinden değil, devlet üzerinden vatandaşı tanımlayan “Türkiye<br />
Cumhuriyeti vatandaşı” tanımlamasının başlı başına devrimci bir<br />
önerme olduğunu görebiliriz. Bu arada size tavsiye ederim, eğlenmek<br />
için bile olsa şu anki Anayasa’nın başlangıç maddesini okuyun.<br />
5 Nasıl bir perspektiften, nasıl bir toplum tahayyülüyle, nasıl<br />
paranoyalarla, nasıl bir güvenlik tehdidi algısı içinde yazıldığını,<br />
dolayısıyla o toplumun nasıl kaygılarla çizildiğini aslında çok iyi<br />
özetliyor.<br />
Bu taslakta yer alan önermelerin hiçbiri daha önceki anayasalarda<br />
yok: Sorunların şiddet yoluyla çözümünü reddetmek,<br />
barış ve uzlaşmayı amaçlamak, farklılıkları öne çıkarmak, ayrımcılığa<br />
karşı olmak… Bunların tamamı anayasaya şimdiye kadar<br />
konulmamış ve bu öneriler anayasanın başka bir perspektiften<br />
yapılmasını istemek demek. Özellikle altı çizilen konular var:<br />
Çevre ve hayvan haklarına duyarlı olmak, demokratik ve laik bir<br />
cumhuriyet olması vs. Alternatif bir anayasa taslağı hazırlasanız<br />
bile yönetim biçimini cumhuriyet olarak yazmak zorundasınız,<br />
bu yüzden buraya takılmayalım.<br />
Daha sonra, Madde 4’te Devlet’in temel amaç ve görevleri<br />
sıralanmış. Bu madde, devletin temel amaç ve görevlerini ve<br />
vatandaşla devlet arasındaki ilişkiyi tarif ettiği için çok önemli.<br />
AKP’nin taslağı ile Anayasa Kadın Platformu’ndaki 4. Madde önerisi<br />
karşılaştırıldığında devlet tahayyülü açısından arada çok ciddi<br />
bir fark olduğunu görürsünüz. Anayasa Kadın Platformu’nun<br />
önerisi:“Devletin amaç ve görevi demokrasiyi, insan haklarını ko-<br />
5 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası tam metni için bkz: http://www.anayasa.gen.tr/<br />
1982ay.htm<br />
416 417