13.03.2013 Views

amargi_feminizm_tartismalari_kitap_2012

amargi_feminizm_tartismalari_kitap_2012

amargi_feminizm_tartismalari_kitap_2012

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İstanbul Amargi - Feminizm Tartışmaları Radikal Feminizm<br />

mi, değil mi?” diye feministler arasında çok tartışılmıştı. Örneğin<br />

bu eylemin bildiri metninde konunun feministlerle ilgisi yaşanan<br />

şiddet ve biz de şiddete karşıyız diye kurulmuştu ki bu eylem yapılmayabilirdi.<br />

Ayşe: Başka ses eden yoktu o zaman.<br />

Handan: Evet ama bu da sorunlu, ses eden yoktu, biz ses ettik.<br />

Mesela son on beş yıldır 8 Mart’larda barış teması var. Feminizm<br />

değişmiyor değil, bizim düşüncelerimiz değişmediği için biz aynı<br />

şeyleri söylüyoruz. Dünyada da Türkiye’de de <strong>feminizm</strong> değişti.<br />

Kim derdi Judith Butler gelecek, Ankara’da dokuz yüz kişi onu izleyecek,<br />

yürüyüş yapacak. Hayret bir şey yani, kadın psikanalizle<br />

Foucault’culuğu birleştiriyor ve performans diye bir sonuç çıkarıyor,<br />

ben queerim diyen bir sürü insanın olduğu bir konferans<br />

izledim, önemli bir şey bu. Yani mevzu değişime karşı direnmek<br />

değil, değişmese iyi olur diye düşündüklerimizi vurguluyoruz.<br />

Diğer yandan, her şey değişmeli, ille de fikirler değişmeli demek<br />

de doğru değil. Değişmemeyi erkek diye nitelendirmek ise müphem<br />

bir şey.<br />

Türkiye’de kadınlara özgü gündemleşmesi gereken aile gibi<br />

sorunlar var. Türkiye’de evlenmenin moda olması dışında, aile,<br />

muhafazakârlık, dini ideolojinin kadın bedenine dair söyledikleriyle<br />

ilgili gündemleştirilmesi gereken bir sürü sorun var.<br />

Feminizim sadece patriarkaya mı karşıdır?<br />

Birgül: Ayşe’ye ve Handan’a çok teşekkür ederim çünkü özellikle<br />

şu jakobenlik konusu bence bu önümüzdeki dönemde de çok<br />

tartışılacak.<br />

Patriarkanın kalbi, yüreği ailedir diye düşünüyorum ve eskiden<br />

bunu daha çok konuşuyorduk şimdi başka konular ailenin<br />

üzerini örtüyor. Aile içinde kadının ev içi emeğinin ücretlendirilmesi<br />

denilince ben eyvah diyorum, bu durumda kadınlara “Her<br />

gün yemek pişireceksin,” falan denilebilir. Ama biz ev işlerinin<br />

neden ücretlendirilmesini istiyoruz ki bizim amacımız aileyi yıkmak<br />

değil miydi? Farklı aile yapılarının tartışıldığı bu dönemde<br />

aile kavramının ne olduğunu feministler yeniden gündemine alacak<br />

diye düşünüyorum.<br />

Berfu: Bence şu çok hatalı bir görüş açısı: Türkiye’nin şimdiki sorunu<br />

ailedir ve feminist politika aile üzerinden bir şey yapmalıdır,<br />

en önemli nokta budur gibi bir bakış açısının ben de Hazal gibi<br />

feminist bir yöntem olmadığını düşünüyorum. Çünkü bugün heteronormativiteye<br />

karşı söz söylemek de çok önemli, cinselliğin<br />

ve cinsiyet kimliğinin politikasını yaptığın zaman da aslında aile-<br />

ye karşı, ulusal ideolojiye karşı, devlet ideolojisine karşı alternatif<br />

ve yıkıcı bir söz söylemiş oluyorsun. Dolayısıyla tek bir gündem<br />

üzerinde yoğunlaşmaktansa çeşitli gündemlerin olmasının feminist<br />

hareket adına daha faydalı olduğunu düşünüyorum.<br />

Handan: Biz böyle demedik.<br />

Berfu: Size bakarak söylüyorum ama genel konuşuyorum. Benim<br />

bakış açıma göre, belki buradaki başka insanlar için de böyledir,<br />

sırf kadın olmak ezilme biçimimizi belirlemiyor, sınıfımız da,<br />

etnik kimliğimiz de, cinsel yönelimimiz, cinsiyet kimliğimiz de<br />

(artık bu da feminist politika içinde daha fazla konuşulur olması<br />

gereken bir mesele hâlihazırda Türkiye’deki LGBT ve trans hareketi<br />

de güçlenirken) bunu belirliyor. Bütün bu unsurların katmanlaştırdığı<br />

bir vaziyet var. Dolayısıyla yan yana durma pratiklerimizi<br />

ya da gündeme dair söylediklerimizi bunlar da belirliyor<br />

çünkü bu ezilme biçimlerini de göz önüne almak durumundayız.<br />

Feministler militarizme karşıdır dediğimiz noktada Uludere hakkında<br />

bir açıklama yapmak bence hiç tali değil, gayet hayati bir<br />

önem teşkil ediyor. Birbirimizin düşüncelerini duymamız açısından<br />

bu tür politik alanların çok iyi olduğunu düşünüyorum.<br />

Ayşe: Etnik kimlik ve sınıfı çıkardığın zaman kalan zaten<br />

patriarkanın içindeki meseleler. Onun dışında ben <strong>feminizm</strong>i<br />

militarizme karşı diye tanımlamıyorum. Militarist değilim tabii<br />

ki ama militarizmi bir sistem olarak tanımlamıyorum çünkü militarizm,<br />

kapitalizmin bir sonucudur ve üretim ilişkilerine dayalı<br />

bir sistem değildir, ideolojik bir şeydir. Sanayisi vardır ama militarizme<br />

sistem diyemem. O yüzden benim açımdan <strong>feminizm</strong>in<br />

karşı olduğu bir tek şey var, patriarka. Ama senin bahsettiğin cinsiyet<br />

kimliği ve cinsel yönelim zaten cinsiyetle ilgili meseleler olduğu<br />

için patriarkanın içindeler ama etnik kimlik meselesi tabii<br />

ki patriarkayla ilgili bir şey olmadığı için feministlerin meselesi<br />

de değil. “Ben feministim o yüzden Türkiye’deki Kürt meselesi<br />

beni ilgilendirmiyor,” demiyorum ya da “Ben feministim o yüzden<br />

Türkiye’deki sınıf meselesi beni ilgilendirmiyor,” demiyorum ama<br />

bunlar <strong>feminizm</strong>le çözeceğim meseleler değil.<br />

Bugün Türkiye’de, Türkiye Cumhuriyeti ile Kürt hareketi<br />

arasında bir savaş sürüyor. İnanın ki patriarka yüzünden ölen kadın<br />

sayısı bu savaşta ölen insan sayısından fazla. Türkiye’de evinde<br />

dayak yiyen, şiddet gören kadın sayısı, cezaevlerinde ve emniyette<br />

işkence gören insan sayısından fazladır. Kendi gündemini<br />

yaratmak, bunun bilincinde olarak yapılabilecek bir şey. Filistinli<br />

bir feminist dermiş ki “Ben dünyanın yarısını kurtarıyorum,<br />

Filistinlilerle de uğraşamayacağım.” Bu bakış açısıdır <strong>feminizm</strong>.<br />

Çok vaktiniz varsa hepsine yetişin ama feminist hareketi yarata-<br />

38 39

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!