13.03.2013 Views

amargi_feminizm_tartismalari_kitap_2012

amargi_feminizm_tartismalari_kitap_2012

amargi_feminizm_tartismalari_kitap_2012

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İstanbul Amargi - Feminizm Tartışmaları Farklılıklarımızla Yanyana (mıyız?)<br />

ket olarak görüyorum. Bu yüzden queer birini gördüğüm zaman<br />

“Aa, bu ne kadar modaya uygun,” biri değil de, aşağılanmayı göze<br />

almış, “Kadın mı, erkek mi? Evsiz mi?” denmeyi de üstüne alabilecek<br />

biri olduğunu düşünüyorum. Üst sınıf olduğunu yine bir<br />

şekilde hissettirecek insandan çok bütün topluma farklı bir dünyanın<br />

imkanını politik mesaj olarak vermeyi amaçlayan biri...<br />

Son olarak şunu da ekleyeyim: Amargi’de neyin gündemleştiğine<br />

dair bir soru da sormuştum. Cevap olarak farklı çalışma<br />

grupları olduğu ve her grubun kendi gündemini getirdiği söylendi.<br />

Mesela bir grup “Kürt hareketinde şunu tartışalım,” dediğinde bu<br />

tartışma yapıldı, ya da ilk yıllarda heteroseksizmi gündemleştirmeyi<br />

isteyen lezbiyen kadınlar heteroseksizm atölyesini yaptılar.<br />

Buna karşılık mesela Alevi olup, Hemşinli olup, bunu gündeme<br />

getirmeyen insanlar o tartışma ve dönüştürme ortamını çok fazla<br />

yaratamadılar. Yine benzer şekilde sınıf, kapitalizm, anarşizm,<br />

sosyalizm, liberalizm gibi politik görüşlerin pek konuşulmayan<br />

konular olduğunu gördüm.<br />

Nükhet: Farklılıklarla birarada durma meselesini ciddiye almanın<br />

nasıl bir şey olabileceğini düşünmek güzel ama şöyle de bir<br />

şey var: Bir yandan kimlik siyaseti yapılıyor, etnik kimliğin, cinsiyet<br />

kimliğinin siyaseti yapılıyor. Feminizm de bence kimi zaman<br />

kimlik siyasetine kayabiliyor. Öte yandan bunun dışında bir de<br />

hak siyaseti var, “kürtaj haktır” hikâyesiyle iyiden iyiye ayyuka çıkan.<br />

Peki, hep beraber bir araya gelip, hak siyaseti mi yapalım? Bir<br />

araya gelip, kimlik siyaseti mi yapalım? Veya hep beraber bir araya<br />

gelip, ne yapalım? Ben de bugün buraya böyle bir dertle geldim<br />

aslında. Butler şu tür imkanlar açıyor diyebiliriz; ben akademik<br />

olarak söyleyebilirim ki Butler bana imkan açtığı zaman o imkan<br />

şuralarda bir yerde dursun ama diyelim ki ben kürtaj eylemini nasıl<br />

örgütlemem gerektiğini konuştuğum bir toplantıda bu imkanı<br />

bu konuşmaların neresinde bulacağım?<br />

Gülkan: Bazen Butler bu imkana daha yakın hissettiriyor.<br />

(Gülüşmeler) Gerçekten.<br />

Nükhet: Genel teorik laflar, genel yaklaşımlar var, bir de somut<br />

olarak karşı karşıya olduğumuz bir problem var. Bu kürtaj yasası<br />

çıkacak mı, çıkmayacak mı? Biz erteletebilecek miyiz, erteletemeyecek<br />

miyiz? Erteletmemiz için neler yapmamız lazım? Ben o<br />

ara boşluğun stratejiyle dolacağını düşünüyorum ve stratejinin de<br />

zamana ve deneyime göre değişebileceğini düşünüyorum. Tam da<br />

Gülkan’ın alet ve edevat dediğine son derece hak veriyorum ama<br />

alet edevatı zamana ve zemine göre nasıl analiz edip, nasıl kurgulayacağımız<br />

değil mi asıl derdimiz? Birarada olmanın tanımı<br />

zaten bu alet, edevatları nasıl kurgulayacağımız değil mi?<br />

İnci: Bence hak temelli siyasette ortaklaşmak daha mümkün<br />

ama orada da bütün bu siyaset yapma biçimi çok varoluşsal bir<br />

hal alıyor. Peki, ortaklaştığımız bu hak temelli siyaset dönüştürücü<br />

bir siyaset oluyor mu? Kürtaj Platformu’nda, herkes zaten<br />

toplantıya gelmeden önce düşündüğünü ve bildiğini söylüyorsa,<br />

hiçbir şekilde başka bir şey düşünmeden oradan çıkıyorsa, biraradalığımızı<br />

anlayamıyorum. Hak temelli siyaseti önemsiyorum,<br />

bunu küçümsemek istemiyorum ama bir de umutsuz değil ama<br />

gerçekçi olursak şöyle bir şey var: Biz zaten büyük iktidarları değiştirecek<br />

politika yapmanın çok uzağındayız. Biz ancak feminist<br />

siyaset yaparken, kendimizi dönüştürmeyi hedeflemeliyiz. Öbür<br />

türlü zaten bütün söz uçup, gidecek.<br />

Bir de ne kadar farklıyız, bunu sorgulayalım. Farklılıkları<br />

konuşurken, neoliberal süreçleri de sürekli akılda tutmak lazım.<br />

Sürekli ortaklıklarımızı parçalayıcı bir algı da oluştu.<br />

Zannettiğimiz kadar farklı değiliz belki de. Bırakın politik hareket<br />

içindeki kadınları, hayatın içinde, bir sürü başka şekillerde<br />

ortaklaşmıyor muyuz? Bence gündelik hayat bizi çok daha ortaklaştırıyor.<br />

İktidar zaten korkunç derecede ayrıştırıyor ve biz bu<br />

ayrışmayı veri alıyoruz. Ama bu tabii ki meselemiz, bu ortaklıklar<br />

politik bir dile nasıl çevrilecek?<br />

Aslı: Evet, güzel bir nokta ama zaten ikisi birbirini dışlayan şeyler<br />

değilmiş gibime geliyor. Kapitalizmin günümüzde aldığı form<br />

olan neoliberalizm, bedenlerle kurduğu ilişkide kendini farklılıklar<br />

üzerinden kurabiliyor. Benle kurduğu ilişkide bunun kadın<br />

bedeni, bir trans kadınla kurduğu ilişkide trans kadın bedeni<br />

olduğunu bilerek bunun üzerinden başka bir form geliştiriyor.<br />

Ama hepimiz canımızdan, göbeğimizden bağlıyız buna, hepimiz<br />

ayrı şekillerde buna maruz kalıyoruz. Yani, bütün bu farklılıkların<br />

neoliberalizme entegre olma biçimleri yine bir farklılık üzerinden<br />

işliyor. Orada gerçekten nasıl bir siyaset doğar? Bu nasıl<br />

beraber yapılır? Benim de kafam çok karışık. Belki eylemlilik ya<br />

da eylemlilik içerisinde üretilen sözler buna cevap olabilir. Böyle<br />

de büyük bir soru içerisinde kendimizi de kaybetmememiz gerekiyor.<br />

Mesela kızkardeşlik üzerinden, orta sınıf Türk kadının<br />

yaşadığı koşullar (çünkü çoğunluk o, genelde çoğunluğun belirlediği<br />

söz ve siyaset kendini çok egemen kılıyor), diğer tüm kadınların<br />

koşulları haline geliyor, büyük bir özne kategorisi içinde<br />

diğer kadınlık durumları eritiliyor. Bence ikisini sürekli birarada<br />

tutabilmek, yani hem farklılığımızı hem ortaklığımızı bir arada<br />

kurabilmek için çok uyanık olmak gerekiyor.<br />

Esen: Bence de Aslı’nın altını çizdiği nokta önemli. Amargi ya da<br />

İFK deneyimi üzerinden düşündüğümüzde de “Ortaklıklarımız<br />

396 397

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!