13.03.2013 Views

amargi_feminizm_tartismalari_kitap_2012

amargi_feminizm_tartismalari_kitap_2012

amargi_feminizm_tartismalari_kitap_2012

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İstanbul Amargi - Feminizm Tartışmaları Feminist Örgütlenme<br />

dönem öyleydi, çünkü Amargi benim aklımdaki örgütlenme modeline<br />

yakın bir yerdi. Ama son birkaç yıl için bunu söyleyemeyeceğim,<br />

daha içe kapanık bir yapı olmaya başladığını düşünüyorum.<br />

SFK da kapalı bir grup. Misal dergi için fotoğraf istendiğinde<br />

gönderiyorum, dergiyi okuyorum. SFK da bir toplantıya gittiğimde<br />

çiçekleri suluyorum sadece. Hâlbuki bu örgütler benim de örgütüm<br />

olmalı. Umuyorum bu sorunu çözerler.<br />

Berrin: Nilgün, kapalı grup ne, açık grup ne? Bende söylediklerin<br />

tam oturmuyor da…<br />

Nilgün: Sen neysen orada öyle var olabilmek. Açık olmak böyle<br />

bir şey… Mesela eskiden Amargi’de masa toplayıp, silerdim, aynı<br />

şeyi SFK’da da yapıyorum, mutfağa rahat girip, çıkabiliyorum ama<br />

iyice yabancılaşmayayım diye, kendimi bunları yapmak için zorluyorum.<br />

Benim için Kemalist, ırkçı, heteroseksist, antifeminist<br />

olmayan kadınların rahatlıkla gidip gelebileceği fikrini söyleyebileceği<br />

yerler olmalı feminist örgütlenmeler. Birbirine çok benzerlerin,<br />

sınırları çok fazla belli ilkelerle örgütlenmesi benim ruhuma<br />

da gelecek tasavvuruma da uymuyor. “Aynı zamanda benim de<br />

grubum onlar,” diyebileceğim politik ilişki olursa ancak o zaman<br />

kendimi içinde hissedebiliyorum. Amargili’den çok Amargili gibi<br />

davrandığım doğrudur ama artık değilim.<br />

Esmeray: Kız öyle deme, hiç belli olmaz.<br />

Nilgün: Hayır, hayır. Buna itiraz etmem ben çünkü öyleydi, yolgeçen<br />

hanıydı, ben de geçiyordum oradan ama artık öyle değil.<br />

Umarım o eski tecrübesini yeniden canlandırır, SFK biraz daha<br />

sınırlarını genişletir. (Kahkahalar)<br />

Arkadaşlar çoğunuzu tanımıyorum, ne güzel ki tanımıyorum<br />

bir çoğunuzu, kendi içimizde tartışmıyoruz demek bu, fakat<br />

burada daha çok Amargi’li ve SFK’lı kadınlar olduğunu varsayarak<br />

söylüyorum; evet, oralar benim öz örgütlerim, ama yapabileceğimden<br />

daha fazlasını yapamıyorum şimdi.<br />

Berrin: İllâ farklı olanların ya da birbirine benzemeyenlerin bir<br />

arada örgütlenebilmesinden ya da bir araya gelebilmesinden bahsettin<br />

ama mesela Kemalist kadınlarla da olmasın dedin. O sınır<br />

nerede duracak? Onun çizgisini nasıl çekeceksin? Mesela bizim<br />

başımıza birkaç defa geldi. Telefonunda Atatürk’ün resmi var,<br />

Kemalist ve aslında o ilerici kadın çalışması yapmak için oraya<br />

geliyor ve tabii senden beslenmek istiyor. Bu nasıl bir birliktelik<br />

olabilir?<br />

Nilgün: Berrin bu ciddi bir sorun gerçekten. Konuşmamız gereken<br />

konulardan biri de bu. Ben de çok bilemiyorum ama belki ta<br />

en baştan kendini kapatmamak. Kadın Kurultayı mail grubunda<br />

Kürt meselesi ve başörtüsüne yasak meselesiyle ilgili çok sert<br />

tartıştığımız, daha doğrusu bana çok sert laflar eden kadınlardan<br />

biriyle sonradan özel yazışmaya başladık. Kürtçe, Kürt olmak,<br />

Müslüman kadın olmak, memleket sınırları, bayrak konularında.<br />

Ama kanalları zaten açık bir kadınmış ki sonunda Amargi’li oldu.<br />

Esmeray’ın ilk oyununda da yüz yüze gelmiştik.<br />

Suna: Bir öneri sunacağım. Yaş ve deneyim diyorduk ya, daha<br />

genç olanlar kendi deneyimlerini de aktarırlarsa… Mesela emek<br />

hiyerarşisinden bahsettik. Bu nasıl yaşanıyor? Ya da sınıf ve statü<br />

farklılıklarımızı nasıl örtüyoruz? Gönüllük veya disiplin meselelerini<br />

nasıl deneyimliyoruz?<br />

Büşra: Şirvan’ın bahsettiği kapı-duvar meselesine dair ufak bir<br />

şey söyleyeceğim. O kapının önüne gelmeden önce, üniversitedeki<br />

feminist kadınlar arasında saatlerce oturup feminist teoriyi<br />

konuştuğum, günlerce tartıştığımız, üzerine düşündüğümüz bir<br />

kadın mesela Amargi’yi de SFK’yı da bilmiyor. Haberi yok, gerçekten<br />

duymamış neresi olduğunu. Bunun yanı sıra <strong>feminizm</strong>e çeşitli<br />

açılardan karşı çıkan bir erkek Amargi’nin söyleminden, Mor<br />

Çatı’nın söyleminden, SFK’nın söyleminden haberdar ve bunların<br />

eleştirisiyle benim karşıma çıkabiliyor. Bu niye böyle oluyor<br />

gerçekten anlamakta zorluk çekiyorum. Benim de Amargi’yle ilişkilenmem<br />

staj sayesinde olmuştu ama dergiyi okumuştum önceden<br />

ve öyle gelmiştim.<br />

Yasemin: Feminizmin örgütlü yapılabileceğini bilmiyor pek çok<br />

insan. Akademik bir şey olarak da görüyorlar. Dünden beri kadınlarla<br />

ilgili bir kongredeyiz mesela oradaki sonuçların da çoğu çok<br />

akademik. Dün kadınların “mücadele etmesi lazım, feministlerin<br />

örgütlenmesi lazım” gibi laflar etmek zorunda hissettim kendimi.<br />

Sorunlar tespit ediliyor akademik akademik. Feminizm üzerine<br />

kafa yoranlar bunun sadece üstüne kafa yorulup, tartışılabilecek<br />

bir şey olduğunu düşünüyorlar sanırım. Mesela Şirvan gibi örgütlü<br />

olayımın arayışında değil kimse.<br />

Güvenebileceğimiz aynalara ihtiyacımız var<br />

Büşra: Feminist hareketin üst orta sınıf bir karakterinin olduğunu<br />

söyledik, evet buna ben de katılıyorum. Alt sınıftan kadınlar,<br />

evliliğinde sorunlar yaşıyor. Mesela “Adam beni dövmesin, ben evi<br />

temizlerim,” diyorlar. Onları feminist hareketin içine nasıl çekeceğiz?<br />

Çok da mesafelidir, feminist dediğin zaman “Aman o erkek<br />

düşmanı,” diyor. Böyle bir hali var sanki <strong>feminizm</strong>in etrafında ve<br />

bunu aşamıyoruz. Bunun üstesinden nasıl gelebiliriz? Bir şey yapmamız<br />

gerekiyor mu? Diğer türlü çünkü fazla mı jakoben oluyor<br />

feminist hareket?<br />

320 321

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!