You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
İstanbul Amargi - Feminizm Tartışmaları Feminist Örgütlenme<br />
ler giremez,” demek bana çok kötü geliyor halen, ne demek kesinlikle?<br />
Dergide de öyledir, henüz bir erkek yazısı çıkmadı ama<br />
orada “Erkekler yazamaz,” diye mutlak bir karar yoktur. Şunu demek<br />
istiyorum; nasıl transeksüellik mutlak değildir, nasıl heteroseksüellik<br />
mutlak değildir, bu da öyle bir şey. Mutlaklık çok kötü<br />
bir şeydir. Amargi esnektir, buna çok dikkat ettik.<br />
Eleştiri ve özeleştiri yapmayı da çok önemsedik. Mesela toplantıların<br />
sonlarında yaptığımız atölye ve komisyon çalışmalarını<br />
aktarırken eleştiri/özeleştiri getiriyorduk. İlk önce eleştiri aldığında<br />
bir saldırı gibi algılıyorsun, hakaret gibi algılıyorsun çünkü<br />
eleştiri kültürü yok bizim kültürde. Oysa o kadar ihtiyaç olan bir<br />
şey ki eleştiri/özeleştiri. Bu Amargi kurulduğunda ilk zamanlarında<br />
çok olan bir şeydi ve bizi çok dönüştüren bir şeydi. Bundan<br />
sıkılıp, giden kadınlar da oldu ama cidden dönüştüren de bir şeydi.<br />
Bir de Amargi yolgeçen hanı gibiydi, kapısı hep açıktı.<br />
Mesela ben Amargi deneyimim olmasaydı sahneye çıkıp, binlerce<br />
insana o kadar rahat bir şekilde kendi hayatımı anlatabilecek<br />
oyunlar yapar mıydım bilmiyorum. Amargi deneyiminin çok ciddi<br />
katkısı var bunda. Ben “Cadının Bohçası Amargi’nin ürünüdür,”<br />
diyordum, bana kızdılar o zaman. “Yok canım, sen kendin yaptın,”<br />
dediler ama başka bir şey söylemeye çalışıyordum ben. Buradaki<br />
deneyim bunu mümkün kıldı.<br />
Komisyonlar şeklinde örgütlenmek iktidarı kırılabilir mi?<br />
Yatay örgütlenmenin devamı için çareler arıyorduk o zamanlar.<br />
Mesela komisyonlar olsun dedik, komisyonlar federasyonu gibiydi<br />
Amargi. Dış işleri, iç işleri, kültür komisyonu vardı, komisyonlar<br />
herkese açıktı. Herkes katılabiliyordu ve o komisyonlar ortak<br />
iş yaparlardı ve böylece bütün yaptığımız işler Amargi genelinde<br />
ortaklaşırdı. Komisyonların deneyiminden sonra başka bir iktidar<br />
biçiminin geliştiğini fark ettik: komisyonlar iktidarı gelişiyordu.<br />
Komisyonun dışındakilerin komisyon içindekilerin bilgisinden<br />
haberi yok, bunu fark ettik. “E, ne yapalım?” dedik, atölye, grup<br />
çalışmaları olsun. Komisyonları kaldırdık. Çünkü yatay örgütlenmeyi<br />
ayakta tutmamız lazımdı ve çok iyi gidiyordu.<br />
İstediğimiz gibi yatay örgütlenmeyi yakalamak mümkün değil<br />
çünkü acayip bir sistemde yaşıyoruz. Mesela o dönemler şu çok<br />
hoşuma gidiyordu: Toplantıya gidiyorduk, ben çok rahat o toplantıda<br />
inisiyatif kullanabiliyordum. Yani “Ben burada konuşamam,<br />
önce Amargi’yle konuşayım, sonra geleyim,” gibi bir şey yoktu. O<br />
rahatlık vardı bende çünkü ‘benim söylemim Amargi’nin geneli<br />
için önemlidir’i yakalamıştık biz.<br />
Son zamanlarda çok fazla Amargi’ye gelmiyorum ama hâlâ<br />
Amargi öyle bir arayış içinde. Mesela bazen de diğer örgütlerdeki<br />
kadınlar yatay örgütlenmeyi Amargi’nin çok iyi becerdiğini söylüyorlardı<br />
ve bu benim acayip hoşuma gidiyordu. Bununla birlikte<br />
mesela Lambda ve KAOS gibi LGBT örgütleri de yatay örgütlenmeye<br />
başladı.<br />
Şöyle bir durum vardı; biz akademiye çok önem veriyorduk<br />
ve diğer akademilerden şöyle farklı olmamız gerektiğini düşündük:<br />
Birbirimize deneyim aktarmak, buna çok dikkat ederdik.<br />
Öğreten/öğrenen ilişkisi dışında birbirimizden deneyim aktarımı<br />
alarak bir akademi oluşturmaktı amacımız. Mesela ben ilkokuldan<br />
sonra okumamışım, üniversiteye gitmemişim, o birikimi<br />
üniversite okuyan arkadaşlarımdan o kadar güzel alıyordum ki.<br />
Aynı şekilde ben de sokakta yaşadığım deneyimi o kadar iyi aktardığımı<br />
fark ediyordum ki… O arkadaşlarım da benden onu öğreniyorlardı.<br />
Amargi’yi bırakan bir kadın, dışarıda bir sürü yerde Amargi’li<br />
gibi yaşıyor, dışarıya taştı bu artık. Kendi özeleştirimi de bugün<br />
burada ilk defa söyleyeceğim, yolgeçen hanıydı Amargi. Eskiden<br />
ben o yolgeçen hanını çok seviyordum, geliyordum, o yolgeçen hanının<br />
bir taşını kaldırıyordum, bir şey yapıyordum çünkü benim<br />
hanımdı orası. Yolumun üstündeydi ve de sık sık uğradığım bir<br />
handı ama şöyle bir duruma geldim ben artık maalesef. O hanın<br />
içinden aldığım bir sürü şeyin pratiğini hayatımda da yapıyorum,<br />
ama o hanı artık sahiplenmiyorum, bunu grubu sahiplenmiyorum<br />
anlamında söylemiyorum. Amargi’nin deneyimini son iki üç yıldır<br />
bilmediğim için, korktuğum için aktarmayacağım, daha önceki<br />
deneyimini aktarmayı planladım kafamda. Çünkü yoktum, o yüzden<br />
o deneyimi aktarmak gibi bir hakkım yok. “Cadının Bohçası<br />
Amargi’den çıktı,” diyorum ama Amargi’ye gelip, sahip çıkmıyorum.<br />
Çok ciddi bir eksiklik bu ve bir sürü kadın da bunu yaptı.<br />
Trans ve LGBT hareketle olan son tartışmalara da değinmek<br />
istiyorum. 25 Kasım’da elinden pankart alınan tsakallı bir trans<br />
arkadaş geldi bana “Esmeray feministler de bana bunu yaparsa<br />
ben artık alıp başımı nereye gideyim?” dedi. “Canım ne oldu?” dedim.<br />
“Pankartı elimizden aldılar, bana sordular, ben de kadınım,”<br />
dedim, şaşırdılar. “Sen olamazsın,” dediler. “Canım bak şaşırma,<br />
bana bile şu sakallı halinle söylesen ben de şaşırırım. Oralara gelemedik<br />
henüz. Niye şaşırdılar diye bu kadar tepki gösterme, anlat,”<br />
dedim. Tepki gösterip, “Ben bir daha o toplantılara gitmem,<br />
8 Mart’a katılmam,” demek yerine git. Şaşırır tabii, öyle bir dünya<br />
yok, devrim olmamış, anladın mı? Heteroseksizm yerle bir olma-<br />
314 315