Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
İstanbul Amargi - Feminizm Tartışmaları Trans<strong>feminizm</strong><br />
Cinsel istismar pek çok queerin başına gelen bir şiddettir.<br />
Feministlerden gelen eleştirilerden biri de cinselliğimizi çok<br />
konuştuğumuz, bunu sürekli görünür kıldığımız ve bununla ilgili<br />
çok fazla politika yaptığımız yönünde. Evet, bunu yapıyoruz çünkü<br />
cinselliğimizden çok fazla yara alıyoruz ve cinsellik, aldığımız<br />
yaralar karşısında kendimizi güçlendirdiğimiz bir alan. Gerçekten<br />
de cinselliği feminist hareket içerisinde en çok konuşan LBT gruplardan<br />
biriyiz ve bence bu kötü bir şey değil tersine <strong>feminizm</strong>in<br />
diğer alanlarının da faydalanabileceği bir avantaj. Çok iyiyiz, çok<br />
muhteşemiz, cinselliğimizle çok barışığız, çok da sevişiyoruz gibi<br />
düşünüyorlar galiba ama maalesef öyle değil. (Gülüşmeler)<br />
Aslında gerçek olan şu ki biz cinselliğimizi yaşayış biçimimizden<br />
çok yara aldık. Bunu tartışmaya açmamızın sebebi kendimizle<br />
barışmaya çalışmamız ya da bu meseleyi çözmeye, buna<br />
feminist bir bakış açısı getirmeye çalışmamızdır. Bu farklılığı da<br />
marjinalize ederek, “Bunlar hiç tacize, tecavüze uğramıyorlar mı?<br />
Sürekli seksten konuşuyorlar,” gibi bir yaklaşım benim canımı acıtıyor.<br />
Özlem: Aslında Ecem benim söyleyeceklerimin bir kısmını söyledi.<br />
Öncelikle, sunumunuz için ikinize de teşekkürler, kendimi<br />
çok iyi hissettim. Sadece bir cümleye takıldım, transların daha<br />
fazla tacize uğradıklarını söylemek, feminist hareket içindeki<br />
kadınların LGBT hareketinden gelen insanlara ya da kendini queer/genderqueer<br />
olarak tanımlayan insanlara karşı kullandıkları<br />
argümanın bir benzeri gibi geldi bana. Kimin ne kadar tacize<br />
uğradığını ya da neyi, ne şekilde yaşadığını hiç bilmiyoruz. Gey<br />
olması bile gerekmiyor, kendini heteroseksüel erkek olarak tanımlayan<br />
erkeklerin de birçoğu tacize uğruyor, özellikle de çocukken.<br />
Çocukluk çağında cinsel tacize uğrama oranında cinsiyetler<br />
birbirine yaklaşıyor. “Kadınlar sokakta daha çok tacize uğruyor”<br />
fikrine benzer bir argümanı sürdürmek sakıncalı. Zaten bence<br />
taciz meselesini kadınlık deneyimi üzerinden ele almak lazım.<br />
Kadınlık deneyimi derken şunu kastediyorum: makbul erkeklik<br />
tarifine uymayanların tamamı ve bu tanımlamaya karşılık gelen<br />
her erkek aslında tacize açıktır. O yüzden biz de sözümüzü buradan<br />
kurmayalım.<br />
Gülkan&Aligül: Kurmadık ki…<br />
Özlem: Aligül’ün “Kadınlar da her gün tacize mi uğruyor?” cümlesini<br />
biraz sıkıntılı buldum. Yani kadınlar her gün tacize uğruyordur<br />
ya da uğramıyordur, bizim üstünde durmamız gereken<br />
mevzu o değil ki. Bizim üstünde durmamız gereken tam da bu<br />
güçlü/güçsüz ilişkisi. Karşı çıkacağımız nokta “Kadınlar da her<br />
gün tacize uğramıyor ki!” olmamalı. Kendini nasıl tanımlarsa ta-<br />
nımlasın, makbul olmayan o güç ilişkisinde bir şekilde simetriyi<br />
bozan herkes tacize ya da tecavüze uğruyor.<br />
“Transfobiyi çözdüğümüz zaman Trans<strong>feminizm</strong>’i de<br />
konuşabileceğiz”<br />
Ulaş: Bu benim katıldığım üçüncü Trans<strong>feminizm</strong> tartışması. Biri<br />
bu yıl içinde Ankara’da olmuştu. 8 Mart sonrasıydı ve 8 Mart yürüyüşüne<br />
Pembe Hayat’tan trans erkek arkadaşları almamışlardı.<br />
Bir de kürsüden bile “Fahişelere karşıyız!” gibi sloganlar atılmıştı,<br />
toplantıda bunun yanlışlıkla olduğunu söylediler. Tartışma sizler<br />
ve bizler olarak başlamıştı. İstanbul’dan birkaç arkadaş da vardı.<br />
Bir yerden sonra ise tartışma şuna döndü: O zaman siz de kendi<br />
teorinizi oluştursanıza, bizden ne istiyorsunuz? Trans<strong>feminizm</strong><br />
nedir? Maddeleri nelerdir?<br />
Esmeray: “Manifestonuz nedir?” diye sordular herhalde.<br />
Gülkan: Manifestomuz var zaten, okusunlar. İstanbul LGBT’nin<br />
Nefret Suçları’na Karşı Kampanyası8 kapsamında yayımlanan transmanifesto<br />
var. Bağıra çağıra yaptılar bunu. İşte “Transmanifesto” ve<br />
yerel! Biraz takip etsinler.<br />
Ulaş: Ankara’daki o toplantıdan sinirle çıktık. Sonrasında da tartışmaya<br />
devam ettik, başka bir yerde daha tartıştık. Ne zaman<br />
trans<strong>feminizm</strong>, trans erkek, transgender ya da trans kavramı açılsa<br />
konu şuna geliyor: “Eğer biz size yol verirsek, sizi aramıza alırsak,<br />
sizinle birlikte mücadele edersek heteroseksüel erkekler de<br />
gelecek, bir gün gelip, biz de kadınız diyecekler. Biz de onları sorgulayamayacağız,<br />
böylelikle 8 Mart karma bir eyleme dönüşecek.”<br />
Esmeray: İşte bu çok kötü bir şey.<br />
Ulaş: Kürt kadınlarına ya da dindar kadınlara, kimseye bu şekilde<br />
yaklaşılmıyor. Sebebi de şu: insanlar tanımlayamadıkları ya da<br />
bir çerçeveye sokamadıkları varlıklardan, düşüncelerden korkuyorlar.<br />
Bence karşıdakinin ne olduğunu sorgularken kurduğumuz<br />
cümlelerin altında transfobi var. Çünkü sen ona “Ben hormon<br />
kullanmıyorum ama kendimi trans olarak tanımlıyorum,” dediğin<br />
anda “O zaman ben emin olamayacağım,” diyor.<br />
Esmeray: Kimlikten emin olmak zorunda. Sanki <strong>feminizm</strong> onun<br />
tekelinde…<br />
8 Nefret Suçlarına Karşı Kampanya Nisan-Haziran 2011 tarihleri arasında, İstanbul<br />
LGBTT Dayanışma Derneği tarafından, trans bireylere yönelik işlenen nefret suçlarına<br />
dikkat çekmek, bu konuda kamuoyu oluşturarak halkın ve devletin bu soruna<br />
gerçekçi ve çözümsel yaklaşması için baskı oluşturmak amacıyla gerçekleştirildi.<br />
Kampanyanın detaylı bilgisi ve transmanifestonun tam metni için bkz:<br />
http://www.istanbul-lgbtt.net/lgbtt/<br />
272 273