13.03.2013 Views

amargi_feminizm_tartismalari_kitap_2012

amargi_feminizm_tartismalari_kitap_2012

amargi_feminizm_tartismalari_kitap_2012

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İstanbul Amargi - Feminizm Tartışmaları Seks İşçiliği ve Feminizm<br />

arasında bana göre bir fark yok. Dolayısıyla seks işçileri neden<br />

kurtarılmalı diye baktığımda, cevabını bulamıyorum. Bu yüzden<br />

haklarını iyileştirelim diye düşünüyorum. Ama bir yandan şu da<br />

benim çıkmazlarımdan biri: Seks nasıl satılabilir bir hale geliyor?<br />

Ama ardından, “Ee o zaman emek de nasıl satılabilir bir hale geldi?”<br />

diye soruyorum.<br />

Şevval: Hayatımızda satmadığımız çok az şey var fakındasınız<br />

değil mi?<br />

Hatice: Şunu demek istiyorum: Seks işçiliğini para karşılığında<br />

yaptığımızda değişen ne oluyor? Muhasebecilik yaptığımızda<br />

değişen ne oluyor? Burada hangisi namussuz, hangisi namuslu<br />

oluyor?<br />

Şevval: Ben hayatı “Hangisi namuslu, hangisi namussuz?” diye<br />

kurgulamıyorum kesinlikle, size de tavsiye etmem.<br />

Hatice: Yok, yok. Bunu doğrudan size sormuyorum. Kurtarılma<br />

alanı olarak görülmesi açısından benim çıkmazlarımdan biri bu.<br />

Şevval: Önce muhasebecileri kurtaralım. (Gülüşmeler)<br />

Hatice: Bence de.<br />

Dilşah: Belki de seks işçilerinin fiziksel anlamda şiddet görmeleri<br />

onları diğer mesleklerden ayrıştırıyor.<br />

Şevval: Kayıt dışı yapılan seks işçiliği tamamen sömürüye açık<br />

bir alan olduğu için ben burada “seks işçileri” diye diye hayatımın<br />

on altı yılını harcadım. Tabii ki şimdi genelevlerden gidiyor muhabbet<br />

çünkü genelevler nispeten devlet kontrolünde olan, devlet<br />

işletmesinde olan resmi kurumlar ama tekrar söylüyorum benim<br />

için eğer çalışılması gereken bir alan varsa o da sokak. Sokakta<br />

seks işçiliği yapmak zorunda olan kadınlarla ilgili bir şeyler yapılmalı<br />

çünkü dediğim gibi devletin ne yer göstermek ne de genelevin<br />

kapısını açmak gibi bir derdi yok, gerçekten çok kötü ve<br />

karanlık sokaklarda ve çok kötü koşullarda ne yapacaklarsa yapmak<br />

zorunda bırakılıyorlar. Dedim ya, bu halk sağlığı açısından<br />

da önemli… Hayati tehlikesi olan birisi HIV/AIDS’i de düşünmez.<br />

Demin anlatmıştım, seks işçilerinin cinsel yollarla bulaşan hastalıklarda<br />

ve HIV/AIDS konusu gündeme geldiğinde değişken rolleri<br />

de var. En az halk sağlığı kadar seks işçilerinin de sağlığı önemli<br />

çünkü onlar hepimizden daha çok seks yapıyorlar. Hayati tehlikesi<br />

olan birisinin kondom gibi bir endişesi olmayacaktır. Gayet bilimsel<br />

bir yerden bakacak olursak toplum sağlığı açısından iyilik<br />

hallerinin derhal düzeltilmesi gerektiğini düşünüyorum. Birkaç<br />

noktadan birden bakılsa seks işçilerinin bugünkü sosyoekonomik<br />

hallerinin düzeltilmesi gerektiği aşikâr…<br />

Hilal: Biraz daha detay verebilir misin?<br />

Şevval: Daha güvenli ve çağdaş koşullar sağlanması gerekiyor.<br />

Her ülkede farklı farklı önlemler var. İspanya’da birisi seks işçiliği<br />

yapıyormuş, buna dava açmışlar, hapse atmışlar. “Arabamın<br />

içi kamusal alan değildir,” demiş, kazanmış davayı. Almadovar<br />

filmlerinde görürsünüz, hep arabayla gidilen yerler vardır çünkü<br />

arabanın lastiğinden ayağını kaldırdığın anda orası senin özel alanın,<br />

polis müdahale edemiyor. Böyle aptal, küçük fikirler bir grup<br />

insan için hayati önem taşıyabiliyor. Biz daha oralara gelemedik.<br />

“Acaba bizim için randevu evleri mi daha iyi? Genelevler mi daya<br />

iyi? Yoksa kendi evimizde mi yapalım? Yoksa sokaklarda belli bölgeler<br />

mi verilsin?” sorularını soruyoruz. Devletin de bu konuyla<br />

ilgili hiçbir düzenleme yapacağı yok, genelevlerin işlevselliğini<br />

öldürüyor yavaş yavaş.<br />

Hilal: Bununla ilgili araştırma falan yapan var mı peki?<br />

Şevval: Çok az. Genelevlerle ilgili bir şey yapmanız mümkün değil,<br />

devlet sizi oraya sokmuyor katiyen... Hele ki araştırmacı, gazeteci<br />

falan yakınından bile geçemezler.<br />

Katılımcı (e): Erotik barlar var sanırım, oralarda kimler çalışır?<br />

Kölelik koşulları mı var?<br />

Şevval: Yok, hayır, benim tanıdıklarım ve bildiklerim arasında<br />

öyle kölelik koşulu yok. Doğu Blok’undan gelen kadınların yoğun<br />

olduğu bazı yerler var. Mesela otobüsle alırlar onları otellerinden.<br />

Biz onlara ulaşmaya çalıştık, satıcılarına ancak ulaşabildik.<br />

Onlar bizim elimizden kondomları koliyle aldılar ve yok oldular.<br />

Kızlarla bizleri de görüştürmediler. Otobüslerle alıp, kuaförlere<br />

götürüyorlar, otobüslerle geri çalışacakları yerlere götürüyorlar,<br />

çok görmüyorsun bile kadınları. İnsan ticaretiyle ilgili çalışması<br />

gerekenler kanun görevlileri, ben değilim. Ben bir saha çalışanıyım.<br />

Bazen baya mafyatik şeyler dönebiliyor, benim onlara ulaşmam,<br />

sağlıkla ilgili çalışmalar yapmam falan mümkün değil.<br />

Esen: Seks işçilerinin haklarıyla ilgili dünya örnekleri ya da en iyi<br />

uygulamalar neler?<br />

Şevval: İngiltere’de seks işçilerinin hakları için mücadele eden,<br />

1975 yılında kurulmuş olan İngiliz Fahişeler Kolektifi’ni (English<br />

Collective of Prostitutes-ECP) ziyaret etmiştik. Burada seksen küsur<br />

yaşında tekerlekli sandalyede olan bir teyze ile tanıştım. 1971<br />

yılında İngiltere’de polis seks işçilerine çok fazla saldırıyor, hatta<br />

ellerinden çocuklarını falan alıyor, paralarına el koymaya başlıyor.<br />

Bunlar da bir gün otuz kırk kadın bir tane kiliseyi işgal ediyorlar.<br />

Amaçları seslerini duyurmak, kamuoyu yaratmak falan… Fakat<br />

feminist gruplardan, sosyalist gruplardan, anarşist gruplardan o<br />

kadar çok destek alıyorlar ki bu bir işgale dönüşüyor ve buradan<br />

İngiliz Fahişeler Kolektifi diye bir hareket çıkıyor hatta Selma<br />

James de grubun ilk sözcüsü oluyor. İnanılmaz kadınlar, canavar<br />

246 247

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!