Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
İstanbul Amargi - Feminizm Tartışmaları Seks İşçiliği ve Feminizm<br />
Seks işçileri çok değişti ama sol siyasetler hâlâ aynı yerde<br />
Begüm: Biraz seks işçilerinin örgütlenmesinden bahsedebilir<br />
misin? Kırmızı Şemsiye ve sendikalaşma girişimini merak<br />
ediyorum. Büyük şehirlerdeki örgütlenmelerden haberdarız,<br />
Ankara, İstanbul, İzmir’de ama diğer şehirlerde durum nasıl?<br />
Şevval: Seks işçiliği üzerinden örgütlenmenin alt yapısı çok uzun<br />
zaman önceye belki de Ülker Sokak zamanına kadar dayanıyor<br />
ama ilk olarak 1995 yılında Kadın Kapısı’nın kurulmasıyla başladığını<br />
söyleyebiliriz. Bu örgütlenmeye bir grup eski seks işçisi<br />
ön ayak oldu. Önceleri sorun olduğunda, kapıları kırıldığında ya<br />
da çok fazla polis baskısı olduğunda bir araya gelen bir kitle iken<br />
zaman içinde haklarını talep eder hale geldiler. Batı’daki kız kardeşlerin<br />
tecrübelerinden de faydalanarak bir taraftan örgütlenme<br />
modeli hakkında bilgi edinirken bir taraftan da zaman içinde<br />
örgütlendiler. Kırmızı Şemsiye’yle ilgili Ankara’daki arkadaşlar<br />
çalışıyordu, biraz sancılı bir süreç. Biz Kadın Kapısı’nı kurduğumuzda<br />
birçok sol örgüt hangi noktadaysa hâlâ aynı noktadalar ya<br />
da DİSK aynı noktada. On beş sene içinde seks işçileri ve insanlar<br />
metamorfoz geçirdiler ama DİSK aynı noktada duruyor.<br />
Genelevden Mehtap diye bir kadın vardı, ilk sigortalılık hakkını<br />
kazanan kadındı bu. Ona da Kadın Kapısı aracı oldu, devlete<br />
duyurduk, bu meseleyi görünür kıldık. O zaman kadınlar ilk<br />
kez DİSK’e gitmeye başladılar. 2007’de Esin Küntay ve Muhtar<br />
Çokar’ın hazırladığı Ticari Seks Medya Dosyası raporunu 2008’de<br />
DİSK’e götürdüğümüzde hâlâ aynı noktadalardı. O zaman şöyle<br />
bir sorun vardı: Kadınların %99.9’u çalışırken kılık değiştiriyorlar<br />
çünkü kapıcısı, bakkalı, abisi, amcası görsün tanısın istemiyorlar.<br />
Kadınların çalıştığı evlerin camları şeffaftı böylece dışarıdaki<br />
müşterileri görebiliyorlardı, onlar kadınları görseler de tanıyamadıkları<br />
için sorun olmuyordu. Böylece kadınlar tanıdık birini<br />
görünce kaçabiliyorlardı. Fakat devletimiz genelevlere buzlu<br />
cam yapılmasını ön görmüş, dışarıdan bakan adamlar içeride ne<br />
olduğunu görmesinler istemiş, çünkü orası sinema ya (!) Kadınlar<br />
da buna itiraz ettiler. “Biz buzlu cam olsun istemiyoruz çünkü birilerini<br />
görüyoruz ve kaçma şansımız oluyor,” dediler. Bu sorun<br />
için DİSK’e görüşmeye gittiğimizde DİSK’teki kadınlar “Biz önümüzde<br />
devrimi koyduk, şimdi bu kadınların buzlu camlarıyla mı<br />
uğraşacağız?” dediler. Benim zamanımda da bir türlü devrim ilkelerinden<br />
kopup tabana inemediklerinden aynı şekilde mobese<br />
kameralarının yerleştirilmesi sorunu ile ilgili hiçbir çalışma yapamadılar.<br />
Esen: Süreçleri çok fazla bilmediğimiz için soruyorum. Kırmızı<br />
Şemsiye’nin talebi tam olarak neydi ve DİSK’le nasıl bir çatışma<br />
vardı? O süreci biraz daha açar mısın?<br />
Bir de şunu merak ediyorum, seks işçilerinin yürüttüğü haklar<br />
mücadelesi ile feminist hareketin yürüttüğü mücadelenin<br />
dünya genelinde nasıl ortaklıkları ya da çatışma alanları var, tarihçesi<br />
nasıl olmuş? Bildiğin örnekler var mı? Seks işçilerinin mücadelesi<br />
ile feminist mücadele ne kadar ortaklaşıyor? En son da 8<br />
Mart gece yürüyüşünde “Fahişeyim feministim” dövizi taşındığı<br />
için baya tartışma yaşandı. Kadın Kapısı’yla feminist hareketin<br />
ilişkisi ne? Ya da Amargi’nin ilişkisi ne, olmadığını biz biliyoruz<br />
tabii de...<br />
Şevval: Kadın Kapısı’ndaki herkes feminist ama feministlerle örgütlenmiyorlar.<br />
Bizde feminist teoriyi tanıyan arkadaşlar da tanımayan<br />
arkadaşlar da var ama ben hepsini Amazon olarak görüyorum.<br />
Çok temel bir yerden düşünmek lazım, ben bunu her gittiğim<br />
yerde, her konuşmamda söylüyorum, patriarkanın ilk ve en<br />
önemli hedefinin vajinanın, üremek de dâhil, tüm faaliyetlerini<br />
kontrol altına almak olduğuna inanıyorum. Dolayısıyla vajinanın<br />
üremek dışındaki her türlü faaliyetini desteklemek gerektiğini<br />
düşünüyorum. Dolayısıyla da seks işçileri de bu anlamda tanrıçalar<br />
olmuş oluyorlar. (Kahkahalar)<br />
Şimdi hepsini madde madde hatırlayamıyorum ama Seks<br />
İşçilerinin Evrensel Beyannamesi’ndeki 6 ilkeler bizim de katıldığımız<br />
ilkeler. Bu beyannamede seks işçiliğinin bir meslek kolu olarak<br />
tanımlanması, seks işçiliği yapan kişilerin diğer meslek kollarında<br />
çalışanlar gibi bütün demokratik haklarından faydalanmaları,<br />
sağlık haklarına ulaşmalarında kolaylık sağlanması gibi devam<br />
eden, esasında insan haklarına duyarlı herkesin onaylayacağı<br />
maddeler var. “Bütün dünya fahişe olsun!” diye bir talepleri yok.<br />
Katılımcı (d): Bu ceza genel ahlaka aykırı olmaktan dolayı mı<br />
kesiliyor?<br />
Şevval: Hayır iki gerekçe ile ceza kesiliyor. Biri etrafı rahatsız etmek<br />
diğeri de trafik kurallarına muhalefet etmek. Trafik cezası<br />
kesiyorlar. Bilmeyen kızlar gitmişler, vergi dairesine yönlendirmişler<br />
bunları. Alay etmişler bir de “Kızlar plakanızı gösterin,”<br />
diye. Onlar da yaya, ne gösterecekler?<br />
Katılımcı (e): Benim sorum göçmen seks işçileri ile ilgili. Biz<br />
arkadaşlarla Kıbrıs’tan geliyoruz ve orada seks işçiliği insan ticaretiyle<br />
kol kola ilerliyor. Yasaya baktığınızda seks işçiliği ve<br />
genelevler yasal değil, ancak devlet şu anda gece kulüplerin-<br />
6 Seks İşçilerinin Evrensel Beyannamesi için bkz: http://www.kadinkapisi.org/<br />
kaynak/bildiri. PDF<br />
238 239