Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
İstanbul Amargi - Feminizm Tartışmaları Ekoloji ve Feminizm<br />
işlemesi gerçekten zor.<br />
Sevi: Şehirde yaşayan bir insan olarak, bu koşullarda, feminist hareketle<br />
ekolojik hareketin ilişkilenememe durumunun sınıfsal bir<br />
boyutu da olduğunu düşünüyorum. Ekolojik hareketin içindeki<br />
bir insan bu teoriyi şehirde mevcut olan bütün bu ekonomik döngüler<br />
içinde nasıl pratiğe dönüştürebilir gibi bir soru var aklımda?<br />
Acaba ben dönüştürülmüş kâğıtlardan defter yapan bir markanın<br />
defterini kullanarak ekolojist mi oluyorum? Değilsem eğer o<br />
zaman bunun alternatifleri nelerdir? Bunları sorgulamakta ya da<br />
buraya dair politika üretmekte eksiklerimiz olduğu için ekolojik<br />
hareket daha çok üst orta sınıfların bütçe ve zaman ayırabildiği<br />
bir şey haline geliyor. Burada kurulan ekoloji pazarına gitmek bile<br />
işçi sınıfından biri için çok mümkün değil. Daha çok serbest zamanlı<br />
çalışan insanların gündüz mesailerini ayırarak gidebileceği<br />
lüks bir alışveriş haline geliyor. Ya da internetten bilmem ne köyündeki<br />
bilmem ne balını ısmarlıyor; 3 liraya alabileceğin bir şey<br />
değil. Meselenin sınıfsal boyutuyla ilgili neler düşünüyorsunuz?<br />
Ayşe: Çevrecilik ve ekolojist olmanın farkını belki de birazcık burada<br />
açmak gerekiyor. Ekoloji hareketi de, çevre hareketi de üst<br />
orta sınıf hareketler. Evinin kirasını ödedikten, çocuğuna baktıktan<br />
sonra sinemaya, tiyatroya gitmeye başlıyorsun ya, bu da böyle<br />
aslında. Evet, tüketim alışkanlıklarını değiştirmek de işin bir parçası<br />
ama ekolojist olmak endüstrileşmeyi, kapitalizmi de hedef<br />
alan politik bir duruş.<br />
Sevi: Evet, zaten politik bir duruş ama meselenin sınıfsal boyutu<br />
gündelik hayat pratiklerini deneyimleme noktasında farklılaşmaya<br />
neden olduğu için, bu hareketlerin birbiriyle ilişkisinde de bir<br />
temassızlık olabilir.<br />
Ayşe: Feminist hareket de bence gayet üst orta sınıf.<br />
Kızılca: Feminist hareketin sınıf kurgusu daha mı kuvvetli diyorsun?<br />
Anlamadım.<br />
Mine: Sınıf, ekoloji, kadın diye değil de ezen/ezilen ilişkisi diye<br />
bakmak gerektiğini düşünüyorum. Kendi adıma politik bir özne<br />
olarak bir platformun içinde şu anda örgütlü bir mücadele veriyorum<br />
ama aynı zamanda kafamda bir devrim tahayyülüm var.<br />
Yapmayı istediğim devrim düşüncesi ile birlikte politik mücadelemin<br />
bir parçası olan “şimdi, şu anda”yı kolektifleştirmeye çalışıyorum.<br />
Bence zaten ezilen insanlar için bütünlüklü bir mücadele<br />
verildiğinde ekoloji de bu mücadelenin ana parçalarından<br />
biri haline gelir; sadece ekoloji mücadelesi verilmez. Bu yüzden<br />
bence bir feminist zaten ekolojisttir. Ben hem anarşistim, hem<br />
ekolojistim, hem vicdani reddimi açıklıyorum; iktidarı gördüğüm<br />
her yerde suratına çarpıyorum zaten.<br />
Sevi’nin söylediği bence sadece çevre mücadelesi veren insanlar<br />
için geçerli. Çevreci yaşam sisteme karşı mücadelenin bir<br />
parçası değil de sadece yaşamında bir hobi olduğunda lüks bir<br />
yaşam biçimine dönüşür ve tabii ki de üst sınıfa ait bir mücadele<br />
olur. Ama bu senin için bir hobi değil, yaşamını dönüştürmek<br />
için bir gereklilik, bir ihtiyaçsa ve senin ihtiyaçlarına karşı sistem<br />
kendi gerekliliklerini dayatıyorsa, o zaman karşına aldığın şey yalnızca<br />
geri dönüşmeyen kâğıtlar olmaz. Sen karşındakini mücadele<br />
ettiğin iktidarın bir parçası olarak görüyorsan o zaman senin<br />
politik olarak ciddi bir tahayyülün var demektir.<br />
Kızılca: Mine’nin bahsettiği, feministlerin ve ekolojistlerin ortak<br />
ilkeler geliştirmesi meselesinde şöyle bir soru sorulabilir. Bu kolay<br />
mı? “Eko-<strong>feminizm</strong> gerekli mi?” noktasına dönersek… Ben bir<br />
kimlik tanımlıyorsam, o bir sadakattir. Ben feministsem belli şeyleri<br />
yapmam. Ekolojistsem belli şeyleri yapmam. Eko-feministsem<br />
neleri yapmam? Ya da ekoloji ve <strong>feminizm</strong> hareketlerinin beraber<br />
iş görmesi gerektiğini düşünüyorsam neleri yapmam? Bir feminist<br />
ekolojist duyarlılıkla neleri yapmaz? “Kim ekolojist olma lüksüne<br />
sahiptir?” yerine belki bu noktadan düşünmek lazım. Bizim<br />
sadakatimiz, duruşumuz nereye? Eko-<strong>feminizm</strong> ayrıca bu duruşa<br />
bir şey katar mı?<br />
Esen: Sevi aslında şöyle bir şey söylüyor, biz bu etkinliği tasarlarken<br />
de benzer bir şey düşünmüştük. Sizin tarif ettiğiniz kırda<br />
süren bir ekolojik hareket var ve ama başta Ayşe’nin de söylediği<br />
gibi kentte yaşayanlar bu ekolojik duruşu nasıl sahiplenecekler?<br />
Biz kentte kırdaki HES’lerle ilgili mücadeleye katılmıyoruz ama<br />
kendimize nasıl ekolojist deriz? Kentlerde yaşamını bu sorgulamalara<br />
göre kurmaya çalışan tavrın nasıl bir sınıfsallığa denk düştüğünden<br />
bahsediyor. Bir taraftan da -sizin durduğunuz politik<br />
yerden bahsetmiyoruz ama- genel olarak ekolojik hareketin ya<br />
da ekolojik söylemin üst orta sınıfa denk düşen bir karakteri var.<br />
Örneğin organik ürün meselesi başka bir piyasa oluşturdu; daha<br />
ekolojik ama kapitalist bir piyasa. “Bunları yapmıyorum,” demenin<br />
başka bir etikete dönüşmesi ve bu etiketin de bir sınıfsallığa<br />
tekabül etme meselesi var. Buna nasıl bakıyorsunuz ya da bu mevzular<br />
hareket içinde nasıl konuşuluyor?<br />
Kızılca: Şöyle bir sorun var: Organik pazara giden bir reklamcı<br />
organik pazara neden gidiyor? Çünkü marketten alacağı patateste<br />
kimyasal kalıntılar var ya da patatesin tohumuyla oynanmış<br />
olabilir. Onu yerse kendisi ve çocuğu zarar görecek. Bu adam<br />
şunu düşünmüyor: Bu patatesin ekiminde sınaî tarım yöntemleri<br />
kullanıldığı için küçük çiftçinin evi, barkı darmaduman oldu;<br />
en iyi ihtimalle bu çiftçi tarım işçisi oldu. Patateslerin üretilmesi<br />
212 213