13.03.2013 Views

amargi_feminizm_tartismalari_kitap_2012

amargi_feminizm_tartismalari_kitap_2012

amargi_feminizm_tartismalari_kitap_2012

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İstanbul Amargi - Feminizm Tartışmaları Ekoloji ve Feminizm<br />

diği bir yer var mı, onu da çok bilmiyorum. Ortadoğu’da, Asya’da,<br />

Afrika’da ekoloji hareketi çok geçmişi olan bir hareket değil. Batılı<br />

anlamda ekoloji hareketinden bahsediyorum, köylü hareketleri<br />

başka bir mücadele biçimi, Celali İsyanları’nı da köylü hareketlerinin<br />

içine katabiliriz.<br />

Benzer şekilde <strong>feminizm</strong> de kendi teorisini ve kimliğini oturtabilmiş<br />

değil. Belki önce hareketler kendi kimliklerini, yöntemlerini<br />

daha net tartışsalar, kendi etki alanlarını, etkileşimlerini<br />

geliştirseler herkes için daha sağlıklı olacak gibi geliyor bana.<br />

Mesela biz ekoloji hareketi olarak sosyalizmin sunduğu gibi,<br />

“Şunu şunu yaparsak şuraya gidebiliriz,” diyen bir gelecek tahayyülü<br />

sunamıyoruz. Belki de güçlü tarafımız bu ama bir de insanların<br />

alıştığı bir siyaset biçimi var. Mesela köylülere “Ben ekoloji hareketiyim,”<br />

diye gidip toplantı yapıyorsun, “HES’lere, rüzgar santrallerine,<br />

güneş pillerine karşıyım, taş değirmenleri, rüzgar ve su<br />

değirmenleri istiyorum, kentleri pek istemiyorum,” diyorsun ama<br />

söylediklerin ona çok gerçekçi gelmiyor. Bir özne olarak bu mücadele<br />

içinde hangi toplumsal çıkarları var? İnsanlar “Bana daha<br />

derli toplu, hayatımı daha kolaylaştıracak, değerlerimle daha az<br />

çelişecek bir şeyler sun, benden bu kadar çok değişim, bu kadar<br />

çok özveri talep etme,” diye düşünüyorlar ve ne yazık ki ekoloji<br />

hareketi henüz böyle bir söylem oluşturamadı.<br />

Feminist hareket için de şöyle bir sorun var: Feminist hareket<br />

nasıl bir siyasal özne tarif ediyor? Gelecek tahayyülleri çok<br />

net mi? Ekoloji ve feminist hareketi düşündüğümüz zaman zaten<br />

olgunlaşmakta olan hareketler olduğumuz için kendi kimliğini<br />

bularak birbirinden öğrenmeye devam etmek bana daha<br />

mantıklı geliyor. Bu çeşit bir siyaset yapmak Türkiye için yeni. Biz<br />

Tanzimat’tan beri siyasi özne olmayı tanımlıyoruz. Bir de şimdi<br />

bunun çeşitleriyle karşılaştık. Kimlik mücadeleleri var. O kadar<br />

çok kafamızda oturması gereken kavram var ki… Kürt olmak nedir?<br />

Zaza olmak nedir? Kadın olmak nedir? Doğa’yla ilişki nasıl<br />

kurulmalıdır? Bir yığın tanımlama, ilke, etik, prensip gibi mevzuların<br />

hepsiyle başa çıkmamız gerekiyor çünkü bir araya gelip,<br />

örgütlü hareket etmek istiyoruz. Bence mesela burada ihtiyacımız<br />

olan kavramsal netlik için kavramlar üstüne ayrı ayrı bol bol<br />

konuşmalıyız. Kavramları birbirinin içine iyice sokuşturduğumuz<br />

zaman kafalar iyice karışıyor.<br />

Uzun zamandır ekolojik hareketin içindeyim ama mesela<br />

bana “Eko-sosyalizmi tanımla,” deyin, çok net bir şekilde tanımlayamam.<br />

O yüzden bugün de güya Eko-<strong>feminizm</strong>’i tanımlamaya<br />

çalıştık ama ne derece yapabildik bilemiyorum. Böyle bir tanımlama<br />

yapmaya ihtiyacımız var mı, bunu da konuşalım. Ben böyle<br />

bir ihtiyacımız olduğunu düşünmüyorum, Eko-<strong>feminizm</strong> tanımlamasının<br />

sadece kafa karışıklığı yarattığını düşünüyorum.<br />

Gülden: Her iki hareket de küçük gruplar şeklinde hareket etmek<br />

ve birebir insani ilişkilerle yaşamsal alanı dönüştürmek üzerinden<br />

örgütlendiği için de Eko-<strong>feminizm</strong> gibi bir tanımlamaya<br />

ihtiyaç yok diyebilir miyiz? Çünkü böylece her grubun kendi içindeki<br />

söylemi de çeşitlenebilir ve bu tip tanımlar yapmamak bir tür<br />

avantaja da dönüşebilir. Küçük gruplarda, insani ilişkilerle birebir<br />

yaşamı dönüştürerek mücadele etmek bana çok cazip geldi.<br />

Kızılca: Doğru evet… Mesela bu 1 Mayıs’a Müslüman solcu gençler<br />

geldi. Şimdi yeni bir kavram çıktı ortaya. Müslüman solcu<br />

gençler arasında eko-feministler olabilir mi? Olabilir. Dediğin<br />

doğru, orada bu kavram işe bile yarayabilir. Ama Eko-<strong>feminizm</strong>’in<br />

ayrı bir hareket olarak ortaya çıkması çok zor. Müslüman bir ekofeminist<br />

ve anarşist bir feminist beraber yürüyebilir ama aynı şey<br />

midir? Değildir.<br />

Ayşe: Bu nedenle sınırları kalın çizmemek gerekiyor. Beraber yürüyüş<br />

alanlarında, ortak paydalarda buluşmayı denemek lazım.<br />

Yani dindar eko-feministle, anarşist eko-feministleri bir yerlere<br />

koyduğumuzda, ikisinin de eko-feminist olma halini ortak kesen<br />

olarak almak lazım. Birinin dinini öbürünün anarşizmini görmeden<br />

ortaklıklarından ne çıkacağını görmek gerek. Bu arada ben<br />

Yeşiller Partisi üyesiyim. Ben de kendime “eko-feministim” demiyorum.<br />

Ben feminist bir yeşilim. Yeşil olmak benim için feminist<br />

olmayı da tanımlıyor bir yandan, ama feminist olmanın benim<br />

için daha öznel durumları var.<br />

Ekoloji hareketinin antifeminist olduğunu düşünemem<br />

çünkü anti-hiyerarşik ve küçük birimlerle yaşamayı sağlamak<br />

zorunda, sürdürülebilir bir hayat için bu şekilde örgütlenmeli.<br />

Ekoloji hareketi bunu çok net söyler ve burada toplumsal cinsiyet<br />

rollerini de sorgulamak zorundasın. Kadın bedeniyle doğayı bir<br />

tutan dualist düşüncenin hem <strong>feminizm</strong> hem de ekolojik düşünce<br />

için önemli olduğunu görüyoruz. Zaten 70’lerde bu hareketlerin<br />

birbirlerine girift olarak ortaya çıkması da bu ortaklıkla ilgili.<br />

Türkiye’de her şeyi geç tartıştığımız gibi bu hareketlerin birbiri ile<br />

ilişkisini de geç tartışıyoruz. Belki de feministlere de şunu sormak<br />

lazım: Neden ekoloji alanına bu kadar yabancılar, aradaki mesafenin<br />

sebebi ne? Bu sorunun cevabını bulup, belki de biraz buradan<br />

devam edebiliriz.<br />

Kızılca: Ülkemizde kimlikler hakikaten çok baskın. Mesela şöyle<br />

bir şey de olabilir: Kürt, Müslüman, anarşist eko-feminist, böyle<br />

bir karakter kendini oturtana kadar baya zorlanır. (Gülüşmeler)<br />

Bir sürü yere sadakati var çünkü. O yüzden ortak platformların<br />

210 211

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!