05.03.2013 Views

TEMEL ULTRASONOGRAFİ FİZİĞİ - Tıbbi Görüntüleme Teknikleri

TEMEL ULTRASONOGRAFİ FİZİĞİ - Tıbbi Görüntüleme Teknikleri

TEMEL ULTRASONOGRAFİ FİZİĞİ - Tıbbi Görüntüleme Teknikleri

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

DERS: RADYASYON <strong>FİZİĞİ</strong><br />

BÖLÜM-5<br />

<strong>TEMEL</strong> <strong>ULTRASONOGRAFİ</strong> <strong>FİZİĞİ</strong><br />

US görüntüleri kesitsel ve gerçek zamanlı olarak elde edilmektedir. özellikle<br />

BT ve MRG ile karşılaştırıldığında göreceli olarak daha ucuz ve kolaylıkla<br />

taşınabilir özelliktedir. Ayrıca hastaya bilinen bir risk oluşturmamaktadır.<br />

Saniyedeki titreşim sayısına frekans denir. Sesin frekans ölçüsü Hertz’dir ve 1<br />

Hertz saniyedeki titreşim sayısını gösterir. Normal insan kulağı tarafından<br />

işitilebilen ses frekansı 20-20 bin Hertz (Hz) arasındadır (1000Hz=1kHz, 1000<br />

kHz=1MHz). Bu sınırların üst ve altındaki değerlere infra- veya ultrasonik sesler<br />

denir. Tıpta tanısal alanda kullanılan ultrasonografik sesin frekansı 2-15 MHz<br />

arasındadır.<br />

Ses dalgasının oluşumu<br />

<strong>Görüntüleme</strong>yi sağlayan ultrason ses dalgaları pulslar (vurular) halinde<br />

transdüser denen aletlerde üretilir. Genel olarak transdüser enerjinin bir formunu<br />

başka bir forma çeviren alet olarak tanımlanır. Ultrason transdüseri ise elektrik<br />

enerjisi ve ultrason dalgaları (mekanik enerji) arasındaki çevrimi sağlar. US<br />

transdüserlerinin en önemli komponenti piezoelektrik maddelerdir. Bunlar elektrik<br />

enerjisi ile mekanik titreşim ve mekanik titreşim ile de elektrik sinyali oluştururlar.<br />

Buna piezo- elektrik olay denir. (Piezo=basınç). Piezoelektrik elemana elektrik<br />

uygulandığında titreştirir ve ultrasonik ses dalgası oluşumunu sağlar. Gönderilen<br />

eko yansıyıp tekrar piezoelektrik elemana döndüğünde onu titreştirir ve elektrik<br />

sinyallerine dönüştürülür.<br />

Ses dalgasının doku ile etkileşimi<br />

Ses dalgası akustik empedansı değişmeyen bir doku içerisinde ilerlerken<br />

yönünde durmaksızın devam edecektir. Eğer yayıldığı ortamın akustik<br />

empedansından farklı bir ortamla karşılaşırsa, bu iki ortamın arayüzeyinde 3<br />

farklı durum ortaya çıkabilir:<br />

• Yansıma (reflection)<br />

• Geçiş ve kırılma (transmission/ refraction)<br />

• Saçılma (scattering)<br />

Transdüserler<br />

• Çevirici olarak Türkçeleştirilebilir. Ancak pratikte genel olarak ‘prob’<br />

şeklinde tanımlanırlar. Ultrasonografik teknolojide elektrik enerjisinin ses<br />

enerjisine ve tersine ses enerjisinin de elektrik enerjisine dönüşümünü sağlar.<br />

1


Transdüser tipleri<br />

Temelde iki tip ultrason tarama metodu vardır . Lineer ve sektör.<br />

• Lineer formatta dikdörtgen şeklinde FOV meydana gelir.<br />

• Sektör formatta dilimlenmiş pasta şeklinde bir görüntü oluşturulur. Genelde<br />

sektör probların şekli vücut yüzey düzensizliklerine uygunlukla yerleştiğinden<br />

daha iyi görüntü oluşturur.<br />

BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ, TERMİNOLOJİ, TARİHÇE,<br />

GÖRÜNTÜ OLUŞUM SÜRECİ<br />

Tomografi; Yunanca tomos (kesit) ve graphia (görüntü) kelimelerinden<br />

oluşmakta ve kesitsel görüntü anlamına gelmektedir.<br />

İlk klinik prototip BT cihazı Londra’da kullanılmıştır. Bu BT’de beyin<br />

görüntüleri elde olunmuş olup, bir kesit için tarama süresi 4.5 dakika ve bu kesit<br />

için görüntü oluşum süresi 20 dakika idi. Hounsfield 1979 yılında bu büyük<br />

başarıları nedeniyle Nobel Tıp ödülünü kazanmıştır.<br />

Türkiyede ilk BT Hacettepe Üniversitesinde 1976 yılında kurulmuş ve<br />

sadece beyin tetkiki için kullanılmıştır. 1970’li yılların başında sadece beyin BT<br />

şeklinde kullanıma giren BT günümüzde 64 dedektörlü tomografiler şeklinde<br />

baştan ayağa kadar çok hızlı iki ve üç boyutlu görüntüleme haline gelmiştir. Yine<br />

başlangıçta bir kesitin çekim ve oluşumu için 20-25 dakika gerekli iken<br />

günümüzde tüm vücut, saniyeler içinde görüntülenebilmekte ve bir kesitin<br />

görüntülenmesi real time’a yakın şekilde elde edilebilmektedir.<br />

BT çalışma prensibi olarak 4 üniteden oluşur:<br />

1- Kaynak: X- ışın tüpü<br />

2- Dedektör: Hastadan geçen ışınları toplar.<br />

3- Bilgisayar: Dedektörden gelen bilgileri alır, depolar ve görünür hale<br />

dönüştürür.<br />

4- Monitör: Bilgisayarda oluşan dijital görüntüleri gösterir.<br />

BT’de görüntü oluşumu üç aşamada gerçekleşir:<br />

1. Tarama fazı- data: Yelpaze şeklinde X- ışınları vücudu delerek<br />

dedektörler tarafından absorbsiyon miktarı ölçülür. Dedektörler filmin yerine<br />

geçmiştir<br />

2. Rekonstrüksiyon fazı dijital görüntüye dönüştürülür.<br />

Dedektörlerden elde edilen elektrik sinyallerinin tarama alanını temsil<br />

edecek sayılardan oluşmuş haritaya dönüştürme işlemine rekonstrüksiyon denir.<br />

Bu işlemin yapılması için algoritmler kullanılır.<br />

2


Görüntü birçok sayısal verilerden meydana gelmektedir. Bu sayısal<br />

noktacık şeklindeki verilerin en küçüğüne PİKSEL denir.<br />

Pi (Picture) x el (element)<br />

Bu verilen derinliği düşünüldüğünde hacim söz konusu olup, en küçük hacim<br />

elemanına VOKSEL<br />

Vo (Volume) x el (element) denir.<br />

3. Dijital- analog dönüşüm fazı- grinin tonları şeklinde görülebilir hale<br />

getirilir.<br />

HELİKAL BT, ÇOKKESİTLİ BT VE ELEKTRON DEMETİ BT<br />

A. HELİKAL BT<br />

1988 yılında geliştirilen helikal veya spiral bilgisayarlı tomografi (BT), tek bir<br />

nefes tutma süresinde gerçek 3 boyutlu görüntüleme imkanı sunması ile kesitsel<br />

3


görüntülemede önemli bir çığır açmıştır. Helikal BT görüntülemedeki temel ilke,<br />

tüp ve dedektörler hasta çevresinde sürekli dönerken hasta masasının eş<br />

zamanlı olarak hareket etmesi ve bu esnada dokudan 3 boyutlu projeksiyon<br />

verilerinin alınmasıdır. Yani, konvansiyonel cihazların aksine hasta kesit kesit<br />

görüntülenmez, hasta masası belli bir hızla sürekli hareket eder ve hasta<br />

hacimsel olarak görüntülenir. Tüp- dedektör donanımı 3. kuşak BT’lerdeki gibidir;<br />

fan şeklinde ışın demeti üreten X- ışın tüpü ve 500-900 dedektör elemanından<br />

oluşan tek sıralı körvilineer dedektör dizisi karşılıklı olarak dönerler, ancak bu<br />

dönüş 3. kuşak BT’lerde her kesit için bağımsız olurken, Helikal BT’de dönüş<br />

süreklidir. Helikal BT’de, 3. jenerasyon BT’lerden farklı olarak 3 teknolojik yenilik<br />

vardır.<br />

Yüksek kapasiteli X- ışın tüpleri<br />

Kısa sürede uzun mesafelerin incelenebilmesi ve incelemeler arasında<br />

tüpün soğuması için zaman kaybedilmemesi için helikal BT tüpünün anot ısı<br />

kapasitesi yüksek olmalıdır. Bugün kullanılan helikal BT cihazlarının ısı<br />

kapasitesi 5-8 milyon ısı ünitesi (heat unit) dolayında olup, ısı atılımı da (soğuma)<br />

yüksektir.<br />

Helikal BT ile birlikte BT inceleme parametrelerine yenileri girmiştir;<br />

a-Pitch,<br />

b-Efektif kesit kalınlığı ve<br />

c- Rekonstrüksiyon aralığı<br />

Pitch: Tüpün 360° dönüşü esnasındaki masa hareketinin ışın<br />

kolimasyonuna oranı olup, görüntü kalitesi ve hasta dozu açısından çok önemli<br />

bir ölçüttür. Pitch değerinin 1’den düşük olması anatominin üst üste binmesini ve<br />

dolayısıyla hasta dozunun arttığını gösterirken, 1’den büyük değerler spiralin<br />

açıldığını, dolayısıyla daha uzun mesafelerin daha düşük radyasyonla<br />

incelendiğini gösterir. Ancak yüksek pitch değerlerinde z- eksenindeki çözünürlük<br />

4


azalır, efektif kesit kalınlığı artar, multiplanar ve 3- boyutlu rekonstrüksiyonların<br />

kalitesi düşer ve gürültü artar. Klinik kullanımda pitch değeri 1-2 arasında seçilir.<br />

Efektif kesit kalınlığı: Pratikte 180 ° lineer interpolasyonda pitch değeri 1<br />

ise efektif kesit kalınlığı ışın kolimasyonuna eşittir. Helikal BT’de inceleme<br />

yaparken kolimasyon ve pitch değeri uygun şekilde seçilmelidir. z- ekseninde 20<br />

cm mesafe incelenecek olsun. Rotasyon zamanını 1 s olarak cihazla bu mesafeyi<br />

5-mm kolimasyon ve pitch=1 seçerek taranırsa, inceleme 40 sn sürer ve efektif<br />

kesit kalınlığı=5 mm olur. Oysa aynı mesafeyi 3-mm kolimasyon ve pitch=2<br />

seçerek tararsa, inceleme 34 sn sürer ve efektif kesit kalınlığı=3.9 mm olur. Yani<br />

pitch 2 kat artarsa radyasyon dozu 2 kat azalır, inceleme mesafesi 2 kat artar,<br />

ancak efektif kesit kalınlığı yaklaşık %28 artar. Dolayısıyla, uygun seçimle işlem<br />

daha ince kesit kalınlığı kullanarak daha kısa sürede tamamlanabilir.<br />

Rekonstrüksiyon aralığı: Helikal BT’nin önemli avantajlarından biri veri<br />

kaydının devamlı olması nedeniyle, z- ekseni boyunca herhangi bir noktadan BT<br />

görüntüsü oluşturulabilmesidir. Rekonstrüksiyon aralığı (rekonstrüksiyon<br />

intervali=RI), rekonstrükte edilen ardışık 2 kesit arasındaki mesafeyi belirtir.<br />

İncelemedeki kesit kalınlığı değişmez, ancak üst üste binen kesitler (overlapping)<br />

alınabilir. Böylece z- ekseni boyunca örnekleme iyileşir, parsiyel hacim etkisi<br />

azalacağından lezyon saptama oranı, multiplanar ve 3- boyutlu<br />

rekonstrüksiyonların kalitesi artar. Ancak buna bağlı rekonstrüksiyon zamanı uzar<br />

ve kesit sayısı artar. Özellikle küçük yapıların ayırt edilebilmesi için, RI en az<br />

%30 overlap olacak şekilde seçilmelidir. Optimum multiplanar ve 3- boyutlu<br />

rekonstrüksiyon için RI efektif kesit kalınlığının %50’sini geçmeyecek şekilde<br />

seçilmelidir. Böylece kesitler arasında %50 overlap olacak ve özellikle kesit<br />

aralarında kalan lezyonlar ortaya çıkacaktır. Üst üste binen kesitler matematiksel<br />

yolla elde edildiğinde (x- ışını üst üste binmez) görüntü kalitesindeki iyileşme<br />

hastaya fazla doz vermeden sağlanır.<br />

Helikal BT’nin avantajları<br />

Tetkik süresinin kısalması ve hacimsel veri toplanmasına bağlı olarak<br />

helikal BT incelemelerinde hasta ve solunum hareketlerine bağlı artefaktlar veya<br />

5


yanlış veri kaydı önlenir, dinamik ve fazik incelemeler ve BT anjiografi<br />

incelemeleri yapılabilir. Veri hacimsel olduğundan taranan hacmin herhangi bir<br />

yerinden görüntü rekonstrüksiyonu yapılabilir. Paranazal sinüs ve intervertebral<br />

disklere yönelik incelemelerde hastaya veya gantriye açı vermeden tarama<br />

yapılıp, daha sonra istenilen açıda ve olanda görüntü oluşturulabilir. Sanal<br />

kolonoskopi veya bronkoskopi yapılabilir. Z- eksenindeki çözümlemenin<br />

iyileşmesi ile yüksek kalitede 3- boyutlu rekonstrüksiyonlar yapılabilir. İnce kesit<br />

(1 mm) ve pitch değeri 1 seçilerek izotropik rekonstrüksiyonlara yakın görüntüler<br />

elde edilebilir. Ancak bu şekilde görüntüleme kısa mesafeler için ve hasta<br />

nefesini tutabildiği sürece mümkündür. Uzun mesafe taramalarında ise pitch ve/<br />

veya, kolimasyon artırılmalıdır, bu da z- eksenindeki çözünürlüğü azaltır. Yüksek<br />

z- ekseni çözünürlüğünü koruyarak uzun mesafe taramaları için 1998’de Çok<br />

kesitli BT geliştirilmiştir.<br />

B. ÇOK KESİTLİ BT<br />

X- ışınlarının daha etkin kullanılmasıyla daha uzun mesafeler z- ekseni<br />

çözünürlüğünü koruyarak taranabilir. Bu amaçla çoğul sıralı dedektör dizaynı<br />

geliştirilmiştir. Bu sistemde helikal BT’den farklı olarak dedektörler tek sıra değil,<br />

2 veya daha fazla (4, 16, 32, 40, 64 vb) sıra halinde dizilmiş,. Gantri rotasyon<br />

zamanlarının da düşük olması nedeniyle bu cihazların performansı artırılmıştır.<br />

Bu gelişme daha kısa görüntüleme süresi, daha uzun görüntüleme mesafesi ve<br />

daha ince kesit kalınlığı amacıyla kullanılabilir. Örneğin, 0.5 s rotasyon zamanlı<br />

ve 4-dedektör sıralı bir cihazın performansı 1 s rotasyon zamanlı tek sıra<br />

dedektörlü helikal BT’ye göre 8 kat daha iyidir. Bu aynı kesit kalınlığı için 8 kat<br />

daha hız, aynı mesafe için 8 kat daha ince kesit veya aynı sürede 8 kat daha<br />

uzun mesafe taraması şeklinde kullanılabilir. Çokkesitli BT’de dedektör sıra<br />

sayısı kesit sayısından daha fazla olduğundan çok dedektörlü BT yerine<br />

çokkesitli BT terimini kullanmak daha uygundur (4 kesit BT için, General<br />

6


Electrics’te 16 sıra, Philips ve Siemens’te 8 sıra, Toshiba’da ise 34 sıra dedektör<br />

bulunur).<br />

Kesit kalınlığı seçimi<br />

Çok kesitli BT’de kesit kalınlığı hasta öncesi ve sonrası kolimasyon ve veri<br />

alma sistemi ile kombine edilecek dedektör sıra sayısınca belirlenir. Dolayısıyla 4<br />

kesitli BT’de 4x5 mm, 4x2,5 mm, 4x1 mm ve 2x0.5 mm kalınlıkta kesitler almak<br />

mümkündür.<br />

Çok kesitli BT’de pitch ve Görüntü rekonstrüksiyonu<br />

Farklı çok kesitli BT üreticilerinin pitch için farklı tanımlamalar yapması kafa<br />

karışıklığına yol açmaktadır. Doğru olan evrensel pitch tarifine uyarak pitch’in bir<br />

rotasyondaki masa hareketinin total kolimasyona (ışın demetinin toplam kalınlığı)<br />

oranı şeklindeki tarifidir. Bazı üreticilerin önceleri dedektör pitch’i (masa<br />

hareketinin dedektör kolimasyonuna oranı) kullanması yüksek pitch değerlerine<br />

yol açtığından radyasyon dozu arasındaki ilişkiyi korumak amacıyla artık bu tarif<br />

terk edilmiştir.<br />

Çok kesitli BT’nin avantajları<br />

Helikal BT’nin avantajlarının tümü çok kesitli BT’de mevcuttur, ayrıca<br />

performansı helikal BT’ye göre daha yüksek olduğundan daha uzun mesafeler,<br />

daha ince kesitlerle daha kısa sürelerde taranabilir. Çok fazlı (multifazik) ve<br />

dinamik çalışmalar ve fonksiyonel BT daha etkin yapılabilir. Multiplanar<br />

rekonstrüksiyon, MİP (maksimum intensite projeksiyonu), 3 boyutlu<br />

rekonstrüksiyon, hacimsel gösterim (volume rendering), BT anjiografi, BT<br />

endoskopi v BT floroskopi kalitesi helikal BT’ye göre daha yüksektir. Ayrıca<br />

özellikle 16- ve daha çok sayıda kesit alabilen BT’lerde kardiyak incelemeler ve<br />

koroner anjiografi yapılabilir. İnce kesit (≤ 1mm) alındığında gerçek izotropik<br />

görüntüler (kübik voksel) elde edilir ki, bu da görüntü hacminden geçen her<br />

düzlemin eşit derecede keskin olması demektir.<br />

MDBT de Terminoloji ve Kavramlar<br />

3D uygulamalarda Multiplanar reformasyon ile axial rekonstruxiyon verileri<br />

kullanılarak sagittal ve koronal iki boyutlu imajlar elde edilebilir.<br />

KOLİMASYON<br />

Tek dedektorlu CT ile kolimasyon kolay anlaşılır idi. ,Tek dedöktörlü CT de tüp<br />

yakınındaki metalik bir aparat ile ışın demetini kontrolu sağlanarak kolimasyon<br />

oluşturulur. böylece hasta çevresinde dönen tüp dokunun maruz kaldığı x ışını<br />

miktarını belirler. Bu suretle tek dedektor CT de kolimasyon ve kesit kalınlığı<br />

arasında direkt bir ilişki söz konusudur. Çünkü MDCT de kolimasyon birkaç farklı<br />

yol ile kullanılabilir.Işın kolimasyonunu ve kesit kolimasyonunu birbirinden<br />

ayırmak önemlidir.<br />

7


1-Işın kolimasyonu<br />

Işın kolimasyonu tek dedektorlu CT den MDCT e kadar aynı uygulamayı<br />

içermektedir. X ışını yakınına yerleştirilen kolimatör ile hasta verilen ışın<br />

demetinin kalınlığı belirlenir. Çok kanal kullanıldığından Işın kolimasyonu<br />

rekonstrukte kesit kalınlığından daha geniştir.<br />

Örneğin 16 kanallı tarayıcıda; Dar kolimasyon kullanıldığında sadece santral<br />

küçük dedektör elementlerine ışın gelir (Fig ). Geniş kolimasyon kullanıldığında<br />

ışın tüm detektore yansır. Bir çok uygulamada iki ayardan biri seçilir. Farklı olarak<br />

dar kolimasyonda santral elementler ayrı ayrı yerleştirilmiştir.,geniş kolimasyon<br />

ile 16 santral element eşleşmiş yada üst üste ikişerli dizilerek sekiz geniş<br />

element gibi veri sağlanmıştır Dedektör sırasının her bir sonundaki dört ek geniş<br />

element verilerin 16 kanalının hepsini tamamlar.Bu örnekte ışın kolimasyonu ,<br />

dar ayarda 10 mm geniş ayarda ise 20 mm’dir.<br />

Masa hareketi ile kombine edilen ışın kolimasyonu bir tüp dönüşündeki z aksında<br />

taranan toplam alanı belirler. Aynı zamada verilen periodda taranan alanda<br />

katkısı vardır. Geniş ışın kolimasyonu nefes verme yada kontrast uygulaması gibi<br />

kısıtlı sürelerde bile geniş hacim kapsamasına imkan sağlar. Yani kolimasyon<br />

arttıkça taranan alan armaktadır. Diğer bir önemli nokta tek dedöktörlu CT de<br />

yada 4 ve 16 kanallı MDCT dar kolimasyon kullanıldığıda alınan doz geniş<br />

kolimasyon kullanıldığında alınan radyasyon dozundan daha fazladır. Bundan<br />

dolayı 3D gerekmeyen durumlarda geniş kolimasyon kullanılarak hasta dozu<br />

azaltılmalıdır.<br />

2-Kesit kolimasyonu (Section Collimation)<br />

Kesit kolimasyonu komplex olmakla birlikte MDCT nin potansiyelini anlamada<br />

önemlidir. MDCT de detektör dizisi multipl bölünmüş veri kanalları içindeki x ışını<br />

demetlerinden oluşması anahtar komponenttir. veri kanalları ile her bir dedekter<br />

elementinden gelen küçük axial kesitler rekonstrüksiyonu ile kesit kolimasyonu<br />

elde edilir. Taranacak alanı belirleyen ışın kolimasyonunun aksine Kesit<br />

8


kolimasyonu ise elde dilen data dan oluşturulacak minimal kesit kalınlığını<br />

belirler.<br />

16 kanallı tarayıcı MDBT de küçük santral detektörleri (0,625 mm) ve geniş<br />

periferik elementler (1,25 mm) dir. Dar kolimasyon kullanıldığı zaman ( bu<br />

örnekte ışın demet kalınlığı yaklaşık 10 mm ) santral küçük dedektor elementleri<br />

verileri toplar. Bu durumda aksiyal olarak oluşturulacak olan görüntüler 0,625 mm<br />

ye kadar oluşturulabilir.<br />

Geniş kolimasyon ( 20 mm)kullanıldığında santral elementler eşleşir böylece<br />

1,25 mm kalınlığındaki element örneklenir ve kesit kolimasyonu 1,25 mm olarak<br />

elde edilir. Böylece axiel kesitler 1,25 mm den daha kucuk rekonstrukte<br />

edilemez. Bu nedenle kesit kolimasyonu mevcut verilerle minimum kesit<br />

kalınlığını belirler.<br />

Rutin 5 mm kalınlığında abdominal inceleme kilinisyene ve radyoloğa detaylı<br />

coronal imajlar sağlar. kesit kolimasyonu ile 0,625 mm yada 1,25 mm kesit<br />

kalınlığında rekonstriksiyonlar ile reformat imajlarda yeni veriler elde edilir. her<br />

ne kadar rutinde en küçük kesit kolimasyonu kullanılabilir olsada hastanın<br />

alacağı radyasyon dozu artar. Sonuçta MDCT de kesit kolimasyonu protokollerde<br />

önemli bir yeri vardır. 3D çalışma yapılıp yapılmayacağı önceden belirlenerek<br />

radyasyon dozu dengelenmelir.<br />

Kesit kolimasyonu ve işlem sırasında kullanılan data kanalların sayısı dedektor<br />

konfıgurasyonu olarak adlandırılır. örrneğin 16 kanallı BT de 16 kanaldan data<br />

alınır. Her bir kanal genişliği 0,625 mm ise dedektor konfıgurasyonu 16x 0,625<br />

dir. Aynı alet farklı dedektör konfigurasyonu kullanarak farklı datalar alabilir. bu<br />

değer 16 x 1,25 veya 8 x 2,5 olabilir.<br />

İnce ve kalın kolimasyondaki kesit profilleri farklı satıcılardan değişmekle birlikte<br />

genel prensipler aynıdır. Tabloda kesit ve ışın kolimasyonu arasındaki<br />

korelasyon gösterilmiştir.<br />

Projection Data<br />

9


Projection data, CT de ilk elde edilen veri (data) lerdir. Sadece veri olup<br />

görülebilmeleri için axial imajlara çevrilmesi gerekir.<br />

Projeksiyon Data nın bilinmesinin klinik pratikte 4 sebebi vardır:<br />

(a) projeksiyon data nın uzaysal özellikleri çekim sırasında tanımlamıştır ve<br />

akabinde değiştirilemez.<br />

(b)sadece projeksıyon data axiyel imajları rekonstrükte etmede kullanılır.<br />

boylece sonradan yapılacak yeni görüntüler için projeksıyon data ya ihtiyaç<br />

vardır.<br />

(c) Projection data 3D için direkt kullanılmaz .<br />

(d) genellikle bu geniş dataları saklamak pratik olmaz .<br />

3D imajlar faydalı olacağı düşünüldüğünde yada anjiografilerde rutin olarak<br />

uygun ince kesit rekonstruksiyonlar, projeksiyon datalar silinmeden yapılmalıdır.<br />

Data Reconstruction<br />

Data yada görüntü rekonstruksiyonu, projeksıyon data dan axial görüntülerin elde<br />

edilmesi işlemidir.(Fig ). Aksiyal görüntülerden de 3D imajlar yapılır. Ancak<br />

aksiyal imajlar oluşturulurken de, kesit kalınlığı, kesit ler arası mesafe<br />

(reconstrüksiyon interval, increament), FOV, Kernel (reconstruksiyon algoritması)<br />

iyi belirlenmelidir.<br />

Kesit kalınlığı ve Aralığı (Section Thickness and Interval ):<br />

Data rekonstriksiyonu sırasındaki her bir görüntünün z aksındaki boyutunu verir.<br />

Rekonstruksiyon intervali (Aralığı) yada inkreament iki ardışık kesitin<br />

merkezlerinin uzaklığını verir. İnkreament kesit kalınlığından bağımsız olup<br />

istenilen bir değer seçilebilir. Kesit kalınlığı ve intervali aynı ise görüntülerin<br />

ardışık, inkreament fazla ise arada boşluktan bahsedilir. Eğer kesit kalınlığı<br />

increament tan fazla ise görüntülrin üst üste bindiğinden bahsedilir.<br />

10


Örneğin yüksek rezolüsyonlu akciğer CT de 1 mm kesit kalınlığına karşılık 10<br />

mm increament seçilir. Bu durumda ARADA BOŞLULAR OLUR. Ancak sadece<br />

akciğer yapısı değerlendirilir. Her zaman kullanılmaz çünkü lezyonlar atlanabilir.<br />

3D çalışılacaksa görüntüler üst üste bindirilir (overlap yapılır). Yani increament<br />

kesit kalınlığından az seçilir.<br />

İzotropic ve anizotropik data:<br />

3D inceleme yapılırken dataların her üç düzlemdeki voksel boyutları birbirine<br />

yakın yada eşitse izotropik datadan bahsedilir. Belirgin fark varsa anizotropi den<br />

bahsedilir. 3D inceleme yapılacaksa görüntülerin izotropik olmasına çalışılır.<br />

anizotropik anizotropik<br />

izotropik<br />

Kernel (Rekonstriksiyon Filtresi):<br />

Bir tür görüntü oluşturma algoritmasıdır. 10-90 arasında değişir. 10- 50 gibi<br />

düşük değerler yumuşak olarak adlandırılırken yumuşak dokular için kullanılır.<br />

Bunlarda gürültü daha az görüntü daha düzgündür. 50-90 arası sert (sharp-<br />

11


keskin) olarak adlandırılır. Kemik ve akciger incelemelerinde kullanılır. Daha<br />

gürültülüdür ve ve görüntü granüllüdür.<br />

MDCT optimizasyonu<br />

Kranial CT çekimleri geniş kolimasyon kullanılarak sekansiyal (ardışık spiral<br />

olmayan) modda yapılmalıdır. Gantriye açı verilerek gözler radyasyondan<br />

korunmalıdır.<br />

Ancak:<br />

1- 3D çalışılacaksa<br />

2- MPR gerekliyse spiral tarama yapılmalıdır.<br />

Kv ve mAS arttıkça dozda artar.<br />

Taranan alan arttıkça doz artar. Mümkün olan ve gerekli olan alan taranmalıdır.<br />

Doz pich arttıkça azalır:<br />

Doz: mAS/ Pitch (Effective mAS)<br />

C. ELEKTRON DEMETİ BT (EBT)<br />

EBT tasarımında mekanik hareket gerektiren parça bulundurmayan ve bu<br />

nedenle 50-100 msn/kesit gibi çok hızlı görüntüleme yapabilen, yüksek temporal<br />

rezolüsyonu olan bir BT çeşididir. 1979’da özellikle kalp gibi hareketli organların<br />

değerlendirilmesi amacıyla geliştirilmiştir. “Ultrafast” Bt, “Cine” BT veya 5.<br />

jeneratör BT olarak da adlandırılmaktadır. EBT’nin diğer BT cihazlarından en<br />

önemli farklılığı, tasarımında mekanik olarak hareket eden hiçbir parçanın<br />

bulunmayışıdır. EBT’de, sabit x- ışını kaynağı ve dedektör kombinasyonu<br />

kullanılmakta ve x- ışını oluşturulmasında kullanılan elektron demetinin dönmesi<br />

sağlanarak, ardışık ince aksiyal kesitler elde edilmektedir.<br />

Daha çok koroner kalsiyum skorlaması, koroner anjiografi ve pulmoner<br />

emboli taramalarında kullanılmaktadır. Kardiyak amaçlı yapılan EBT’de diyastol<br />

12


sonu EKG tetiklemesinin kullanılması ile görüntülerde kalp hareketlerine bağlı<br />

artefaktlar önlenmektedir. Ancak kesit alma süresinin kısa olması nedeniyle<br />

gürültü fazladır.<br />

BT’DE GÖRÜNTÜ KALİTESİNİ BELİRLEYEN ÖZELLİKLER<br />

BT’de görüntü kalitesini belirleyen beş temel özellik, geometrik rezolüsyon,<br />

kontrast rezolüsyonu, gürültü, linearite ve uniformitedir.<br />

Geometrik rezolüsyon: Kenar bulanıklığı veya iki nokta ayrım gücü olarak<br />

tanımlanabilir. Piksel boyutunun artması, incelenen objenin kontrastının azalması<br />

geometrik rezolüsyonu azaltır. Dedektör boyutu ve konsantrasyonu, hasta öncesi<br />

ve sonrası kolimasyon, fokal spot boyutu BT’de geometrik rezolüsyonu<br />

etkilemektedir.<br />

Kontrast rezolüsyonu: Boyutu ve şeklinden bağımsız olarak, iki farklı<br />

dokunun birbirinden ayrılabilmesidir. Kullanılan x- ışınının enerjisi, dokunun<br />

dansitesi ve atom numarası kontrast rezolüsyonu etkileyen faktörlerdir. BT’de<br />

kontrast rezolüsyonunun konvansiyonel radyografiye göre yüksek olmasının en<br />

önemli nedeni kolimasyonla saçılan ışının belirgin olarak azaltılmasıdır.<br />

Gürültü: Bir dokunun BT numarasının, ortalama bir değerin üstünde ve<br />

altında olan değişimidir. İstatistikte gürültü standart sapmaya eşdeğerdir. Gürültü<br />

oranı yüksek sistemlerde görüntü granülerdir. Piksel boyutu ve kesit kalınlığı<br />

gürültüyle ters orantılıdır. Hasta dozu arttıkça gürültü azalır. Sistemin gürültü<br />

oranları 20 cm çapındaki su fantonunda günlük olarak ölçülmelidir. Fantomun biri<br />

santralinde, dördü periferinde olmak üzere, en az 100 piksel içeren ROI ile beş<br />

ölçüm yapılmalıdır.<br />

13


Linearite: BT cihazının kalibrasyonunu kontrol etmek için kullanılır.<br />

Atenüasyon katsayısı bilinen beş maddenin (polietilen, polisitren, naylon, lexan,<br />

pleksiglas ve su) BT numaraları ölçülür.<br />

Uniformite: Herhangi bir anda su fantomu BT cihazında incelendiğinde<br />

piksel değerleri (HU) her alanda aynı olmalıdır. Bu özellik spasiyal uniformite<br />

olarak bilinir. Tüm atenüasyon değerleri +/-2 SD içindeyse bu, kabul edilebilir<br />

spasiyal uniformitedir.<br />

Pencere: Monitorde incelenecek yapının diğer yapılardan ayrımı için ri ton<br />

başına düşen doku yoğunluğu sayısının değiştirilmesine yönelik bir ayardır. Bu<br />

değer +1000 ile -1000 arasında değişir. Pencere genişliği daraldıkça doku sayısı<br />

azalmakta ve dokuda yüksek kontrast sağlanmaktadır. Bununla beraber dar<br />

pencerede pencere alanı dışında kalan oluşumların gözden kaçması<br />

sözkonusudur.pencere geniş seçilirse küçük dansite değişiklerinin saptanması<br />

zorlaşacak ve kontrast rezolusyonu azalacaktır.<br />

14


Helikal ve MDBT’de görüntü kalitesi<br />

BT’de Postprocessing<br />

1. İki boyutlu ve üç boyutlu reformatlar (sagittal, koronal, oblik, eğimli<br />

reformatlar, MIP)<br />

2. Hacimsel gösterim (volum rendering display)(VRT)<br />

3. Yüzey gösterimi (surface rendering display)(SSD)<br />

4. Fizyolojik görüntüleme (BT perfüzyon)<br />

Reformatlar:<br />

Kesit kalınlığı piksel boyutundan büyükse (izotropik olmayan voksel)<br />

reformat görüntülerde distorsiyon oluşur.Aksiyel görüntüde x yönlü hastanın sağ-<br />

sol aksını, y yönü ön- arka aksını, z yönü ise süperior- inferior aksını gösterir.<br />

Koronal reformat yapılacaksa hastanın x-z planı, sagittal reformat yapılacaksa yz<br />

planı kullanılır. Oblik reformatlar bunlardan farklı olarak x veya y planına açı<br />

verilerek yapılır.<br />

1- Maksimum ve minimum intensite projeksiyonlar: Üç boyutlu<br />

reformatlardan olan maksimum intensite projeksiyon yönteminde kemik, kontrast<br />

madde içeren vasküler yapılar gibi yüksek dansiteli oluşumlar ön plana çıkarılır.<br />

Düşük dansiteli diğer oluşumlar net görülmez. Minimum intensite projeksiyon<br />

yönteminde ise tersine düşük dansiteli yapılar güçlendirilir. Bu yöntem diğeri<br />

kadar yaygın kullanılmamaktadır.<br />

2- Eğimli reformatlar: Aksiyal görüntüler eğimli bir planda birleştirilerek üç<br />

boyutlu reformatlar yapılabilmektedir. Bu teknik tortiyöz tübüler oluşumlara veya<br />

mandibula gibi eğimli anatomik yapılara uygulanabilmektedir.<br />

Değişik kalınlıklarda görüntüleme: Özellikle MDBT ile çok ince kesitler<br />

alınabilmektedir. İnce kesitlerde gürültüyü azaltmak için genellikle mAs yüksek<br />

tutulmaktadır. Hasta dozunu ve gürültüyü azaltmak amacıyla bu ince kesitler,<br />

bilgisayar tarafından ikisi veya üçü bir araya getirilerek değerlendirilebilmektedir.<br />

Bu yöntemle elde edilen görüntüler, aynı kalınlıktaki görüntülere göre daha<br />

kaliteli olmaktadır.<br />

1. Hacimsel gösterim (volum rendering display)(VRT)<br />

Hacimsel gösterimde, görüntüyü oluşturan tüm voksellerden yararlanılır.<br />

Gösterimde değişik renk ve opasite seçenekleri bulunmaktadır. Bir grup voksel<br />

öne çıkarılırken, diğer vokseller gözlenebilir. Vasküler yapıların üç boyutlu<br />

görüntüsü, derinlik bilgisinin de bulunması nedeniyle gerçek anatomiye çok<br />

yakındır. Bu yöntem sanal endoskobik çalışmalarda da sıklıkla kullanılmaktadır.<br />

16


2. Yüzey gösterimi (surface rendering display)(SSD)<br />

Anatomik yapıların yüzeyine yakın voksellerin seçilen eşik değerleri<br />

yardımıyla görüntülendiği bir yöntemdir.<br />

3. Fizyolojik görüntüleme (BT perfüzyon)<br />

Dokunun zaman içindeki kontrastlanması, kontrast maddenin vasküler,<br />

ekstravasküler veekstrasellüler boşluklardaki dağılım oranı ve miktarına bağlıdır.<br />

BT perfüzyon ile kan volümü, kan akım hızı, doku permeabilitesi ve mean transit<br />

time gibi fizyolojik fonksiyonlar ölçülebilir. İncelenecek bölge sabittir (masa<br />

hareketi yok). MDBT’nin izin verdiği sayıda kesit alınır. Kontrast enjeksiyonu<br />

boyunca saniyede bir kesit alınarak, aynı bölge 30-60 sn boyunca taranır.<br />

normalde kullanılandan daha düşük mAs (örneğin 90 mAs) değerleri seçilir.<br />

BT artefaktları<br />

ST’de artefakt, incelenen objenin gerçek atenüasyon katsayısı ile,<br />

rekonstrükte edilen görüntünün BT numarası arasında oluşan herhangi bir<br />

farklılık olarak tanımlanmaktadır. Artefaktlar kaynaklarına göre dört grubta<br />

toplanabilir:<br />

1. Fizik temelinde gelişen artefaktlar<br />

• Beam hardening<br />

• Parsiyel volüm<br />

• Foton açlığı<br />

• Aliasing (undersampling)<br />

2. Hastadan kaynaklanan artefaktlar<br />

• Metalik artefaktlar<br />

• Hareket artefaktları<br />

• İnkomplet projeksiyon<br />

3. BT cihazından kaynaklanan artefaktlar<br />

• Ring<br />

4. Helikal ve multidedektör BT artefaktları<br />

1- Fizik temelinde gelişen artefaktlar<br />

Beam hardening artefaktı: Farklı enerjide fotonlardan oluşan x ışını demeti<br />

bir objeyi geçerken, düşük enerjili fotonlar hızla absorbe olduklarından demetin<br />

ortalama enerjisi artar yani “sertleşir”. Fantomun merkezinde daha fazla<br />

materyalden geçen x- ışını sertleşir ve atenüasyonu beklenene göre azalır. Bu<br />

kısım BT görüntüsüne daha düşük dansiteli olarak yansır. Farklı dansitelerden<br />

oluşan heterojen objelerde bu artefakt siyah bandlar ve çizgiler şeklinde görülür.<br />

17


Temporal kemiklerin arasında posterior fossada, yüksek yoğunlukta kontrast<br />

maddenin bulunduğu kesitlerde izlenebilmektedir.<br />

Artefaktı azaltmak için filtrasyon, kalibrasyon düzeltme veya özel beam<br />

hardening düzeltme programları kullanılmaktadır. Filtrasyonda amaç x ışını<br />

demetini hastaya ulaşmadan önce sertleştirmektir. Bakır, alüminyum gibi metal<br />

filtreler veya papyon şeklinde filtreler kullanılmaktadır. BT çekimlerinde bu<br />

artefakttan kaçınmak için hasta pozisyonu veya gantri açısı değiştirilebilir.<br />

Parsiyel volüm artefaktı: Parsiyel volüm artefaktından kaçınmanın en iyi yolu<br />

kesit kalınlığını azaltmaktır.<br />

18


Foton açlığı artefaktı: Yüksek dansiteli alanlarda (ör. omuzlar) oluşan<br />

çizgilenme artefaktlarından sorumludur. X- ışını yüksek dansiteli ve kalın<br />

bölgelerden geçerken atenüasyon fazla olduğundan dedektörlere ulaşan x- ışını<br />

yetersiz kalır. Bu artefaktı azaltmak için tüp akımı artırılabilir.<br />

• Otomatik tüp akımı modülasyonu: Bu yöntemde hastanın geniş olan<br />

bölümlerinde doz otomatik olarak artırılırken, ince kısımların fazla doz alması<br />

önlenmiş olur.<br />

• Adaptif filtrasyon: Rekonstrüksiyon işlemi sırasında yüksek<br />

atenüasyonun olduğu bölgelerde atenüasyon profili yumuşatılır.<br />

2. Hastanan kaynaklanan artefaktlar<br />

2a-Metalik artefaktlar: Metaller şiddetli çizgilenme artefaktına neden<br />

olurlar Hasta metalik materyali çıkaramıyorsa gantri açısı değiştirilebilir. Bu da<br />

mümkün olmazsa kVp artırılıp, kesit kalınlığı azaltılabilir. Günümüzde özel<br />

software programları kullanılmaktadır.<br />

19


2b-Hareket artefaktları: Hareket hatalı yerleşime yol açarak görüntüde<br />

bulanıklık ve çizgilenmeler oluşturur. Artefakttan kaçınmak için mümkün olan en<br />

kısa çekim süresi kullanılmalı, gerekirse hastaya nefes tutturulmalıdır.<br />

3. BT cihazından kaynaklanan artefaktlar<br />

Ring artefaktı: 3. jenerasyon cihazlarda görülür. Her bir dedektör<br />

görüntünün anüler bir parçasını gördüğü için, tek bir dedektörün bozulması bu<br />

artefakta neden olur.<br />

20


BT’de Hasta Dozu ve Azaltma <strong>Teknikleri</strong>:<br />

Doz ile ilişkili BT parametreleri<br />

Tüp akımındaki %50 azalma radyasyon dozunu yarıya indirir. Tüp akımının<br />

azaltılmasında dikkatli olmak gerekir. Çünkü gürültünün artması tanısal<br />

doğruluğu azaltabilir. Baş- boyun, toraks, abdomen ve pediatrik incelemelerde<br />

görüntü kalitesini fazla etkilemeden tüp akımını azaltmak mümkündür. Tüp voltajı<br />

hem gürültü hem de doku kontrastı üzerinde etkili olduğundan, görüntüdeki etkisi<br />

daha komplekstir. Doz voltajın karesiyle doğru orantılıdır. Abdominal BT 140 kVp<br />

yerine 120 kVp ile çekilecek olursa, hasta dozunda %20-40 azalma olmaktadır.<br />

Pratikte voltajın azaltılması, tüp akımının azaltılması kadar çok<br />

kullanılmamaktadır.<br />

Sadece ilgilenilen bölge incelenmeli, alan gereksiz yere uzatılmamalıdır.<br />

Kesit kalınlığının ince, masa hızının yavaş olması hasta dozunu artırır.<br />

Gonad, meme, lens, tiroid gibi radyosensitif organların korunması özellikle<br />

çocuk ve genç erişkinlerde önerilmektedir. Rutin beyin BT sırasında tiroid ve<br />

memelere uygulanan kurşun korumalar ile radyasyon dozunun sırasıyla %45 ve<br />

%76 oranında azaldığı gösterilmiştir.<br />

Doz azaltmada pratik önlemler<br />

• BT istemleri deneyimli klinisyenler tarafından belli algoritmlere göre<br />

yapılmalı<br />

• İncelemeler gereksizce tekrarlanmamalı<br />

• Gerektiğinde BT istekleri US veya MRG’ye yönlendirilmeli<br />

• Gerekmeyen kontrastsız incelemeler kaldırılmalı<br />

Doz azaltmak için BT parametrelerinde yapılan değişiklikler<br />

Hastanın kilosu ve boyutlarına göre en çok değiştirilebilen parametre tüp<br />

akımıdır.<br />

KAYNAK:<br />

1- <strong>Tıbbi</strong> <strong>Görüntüleme</strong> Fiziği (O Oyar, U.K.Gülsoy, İsparta 2003).<br />

2- Temel Radyoloji Fiziği (Türk Radyoloji Derneği İzmir şubesi eğitim sempozyumları, 2004-2005).<br />

3- RadioGraphics 2005; 25:1409–1428 ●<br />

21

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!